10 Mart 2024 DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Tokat Basın Toplantısı Konuşması

10 Mart 2024

Ali Babacan Tokat Basın Toplantısı Konuşması

Merhaba Tokat!

Kaleleriyle, medreseleriyle, hanlarıyla bir tarih kenti Tokat; merhaba!

Kaz Gölü’yle, Ballıca Mağarası’yla bir tabiat, doğa kenti Tokat; merhaba!

Tarımıyla, sanayisiyle, Cumhuriyet tarihinde yükselişle anılan Tokat;

Merhaba!

*****

DEVA Partisi'nin çok değerli il başkanı, ilçe başkanlarımız

Çok değerli belediye başkan adaylarımız, değerli teşkilat mensuplarımız,

Bu toplantı vesilesiyle bizlerle beraber olan çok kıymetli misafirlerimiz,

Sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin değerli temsilcileri,

Değerli muhtarlarımız,

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum ve buradaki bu sıcak güzel salondaki Tokat buluşmamıza hoş geldiniz diyorum.

*****

An itibariyle akşam ezanı ile beraber Ramazan ayı başladı.

Ramazanınız mübarek olsun. Allah dualarınızı ibadetlerinizi kabul etsin.

Allah memleketimize Ramazan bereketi getirsin inşallah.,

Tokat’tayız; yaylalarıyla, göletleriyle, mağaralarıyla bir tabiat kenti Tokat’ımızdayız.
Binlerce yıldır, ticaretin merkezi olmuş bir kentteyiz.
Şimdi size Tokat’tan, yıllar öncesinden bir telgraf okuyacağım.
Tokat mutasarrıfı Celal Bey tarafından çekilen telgraftan sadece bir pasaj okuyacağım sizlere.

Celal Bey; Tokat’ın sancak yöneticisi.
Tarihi: 12 Haziran 1908. 115 yıl önce. Günlerden de perşembe.
Telgrafta şöyle diyor Celal Bey, “Saat dokuza doğru, dolu ile karışık ve çok şiddetli bir şekilde yağan yağmur neticesinde büyük bir sel meydana gelmiştir.”
Biliyorsunuz, artık telgraf diye bir iletişim aracı kalmadı.
O yüzden, sizlere 115 yıl sonradan; tam tamına 115 yıl 7 gün sonrasından bir haber okuyacağım. Tarih: 19 Haziran 2023, yer yine Tokat:
“Yeşilyurt ilçesinde iş yerlerini su basan esnaf, kendi imkanlarıyla suyu tahliye etti” diyor bu haberde.
115 yıl 8 gün sonrasından bir başka haber.
“Tokat'ın Turhal ilçesinde akşam saatlerinde başlayan sağanak yağış 3 köyde sele neden oldu”
Tarih farklı ama kader aynı.
115 yıl arkadaşlar.
115 yıldır, bu güzel coğrafyanın; üzerine şarkılar, türküler yazılan bu coğrafyanın payına düşen sel olmuş, su baskını olmuş, felaket olmuş.
Tabiatın cömertlik ettiği, yeşili bahşettiği bu güzel kent 115 yıldır düzenli olarak selle boğuşuyor.
Değerli arkadaşlar;
2024 Türkiye’sinde, afetlere; su basan iş yerlerine, su basan evlere artık yer olmamalı.
Altyapıyı elden geçirmek, insanlara onurlu bir yaşam sunmak şart.
Bu onurlu yaşamın içinde, afetlerde yaralanmak da yok, saldırgan sokak hayvanlarında tehdit görmekte yok.
Saldırgan sokak hayvanları sorunu, Türkiye’ye, Tokat’a yakışmıyor.
Bu soruna hâlâ çözüm bulunmamış olması, 2024 Türkiye’si için büyük bir ayıp, büyük bir utançtır.
Belediyesiyle, iktidarıyla hepsinin de ortak sorumluluğu bunlar.
Ve biz İnşallah bütün bu sorunların çözümü için yola çıktık.

Biliyorsunuz; Tokat bir tarım kentimiz, bir ticaret kentimiz, bir hayvancılık kentimiz.

Hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımıza, üreticilerimize şöyle bir bakıyoruz.

Ne yapıyorlar?

Hayvanlarından birini kesiyorlar onun parasıyla diğer hayvanlara yem alıyorlar.

Para kazanamıyorlar.

Sonra bir hayvanı daha kesiyor, onun parasıyla yem alıyor, diğer hayvanları besliyor.

Ve bu şekilde Türkiye'de hayvan popülasyonu büyükbaş ve küçükbaş sürekli azalıyor.

Gemi gemi canlı hayvan ithal eder hale geldik, gemi gemi et ithal eder hale geldik.

Hep söylüyorum; çiftçiye, hayvancılıkla uğraşan üreticilere gerekli desteği vermeden Türkiye'de gıda enflasyonunu düşüremezsiniz.

Bu mümkün değil.

Dünyada geçen sene gıda fiyatları %10 düştü.

Yani gıda enflasyonu dünyada geçen sene eksi %10.

Türkiye’de TÜİK’in açıkladığı rakam %70 küsur, İstanbul Ticaret Odası’nın açıkladığı rakam %120 küsur...

Şu farka bakıyor musunuz? Şu farkı görüyor musunuz?

Ve bu yüksek tarım enflasyonunun bu yüksek gıda enflasyonunun Türkiye'de sebebi maliyetlerdeki artış.

Çiftimizin maliyeti arttığı için enflasyon yükseliyor.

Bu hükûmet ne yaptı?

8 ayda 8 kere faiz artırdı.

Seçimden önce "Nas var, faiz indi daha da inecek, ben iş başında olduğum sürece artmaz" dedi.

8 kere faiz artırdı.

Çıktı yüzde 45'e Merkez Bankası faizi.

Ben şimdi soruyorum:

Gelsin burada Tokat’taki bir çiftçimize Sayın Erdoğan Bir anlatsın bu matematik nasıl işliyor?

Çiftçimizin maliyeti artmış, fiyatlar artmış, gıda fiyat artmış, diyor ki, "Ben faiz artırdım, enflasyon düşecek".

Bunun mantığını gelsin bir anlatsın.

İnanın bilmiyorlar. Bilmediklerinin de farkında değiller.

Türkiye'de gıda enflasyonunu düşürmenin yolu tarıma destek vermektir, gıda fiyatlarını aşağıya doğru çekmektir.

Ancak siz tarıma destek verirseniz maliyetleri düşürerek gıda fiyatlarını aşağı doğru çekebilirsiniz.

Onun için biz açık bir şekilde ilan ettik.

1 Nolu Tarım Eylem Planımızı ortaya koyduk Tarım Eylem Planıyla.

Biz "Çiftçimizin gübre maliyetinin yarısını devlet karşılamalı" dedik.

"Biz yapacağız" dedik.

"Yemin yarısını devlet karşılayacak" dedik.

"Yapacağız" dedik.

"Elektriği mazotu çiftçimiz daha ucuza almalı" dedik.

Bunu ortaya koyduk.

"Türkiye'deki bütün sulama yatırımlarını 5 yılda tamamlayacağız" dedik.

"Böylece verimi artıracağız" dedik.

Diyorlar ki, "Para yok".

Ben de diyorum ki; bir dakika, bir dakika. Rakamlar ortada. Ben 11 yıl bu ülkenin bütçesini yapan ekibin başında oldum. 11 yılın bütçesi benim kontrolümde ve benim denetimimde, benim koordinasyonum da yapıldı.

2024 bütçesini açın bakın.

Tarıma ayrılan para 91 milyar, faize ayıran para 1 trilyon 254 milyar.

Tam 13 kat.

Yetmedi geçen seçimden bugüne kadar da tam 1 trilyon lira Kur Korumalı Mevduat için kur farkı ödediler.

1 trilyon lira.

Nereden ödediler?

Bütçede o görünmüyor.

Çünkü Merkez Bankası karşılıksız parayı basıyor, ödüyor.

Bütçede de görünmüyor rakam.

Biz bu işten hiç anlamasak biz de deriz ki "Ya ne oluyor nasıl oluyor"?

Açıyoruz bakıyoruz Merkez Bankası rakamlarına buna hesap edebiliyoruz.

E siz 1 trilyon Kur Korumalı’ya, 1 trilyon 250 milyar faize öderseniz etti mi 2 trilyon 250? Tarıma sadece 91 milyar destek verirseniz Türkiye'de tarım düzelmez.

Üreticinin yüzü gülmez.

Kur farkını kime veriyor?

Parası olana veriyor.

Faizi kime veriyor?

Onu da parası olana veriyor.

Üretene alın teri dökene 91 milyar, parası olana 2 trilyon 250 milyar.

Hesap ortada.

Çiftçiye ödediğinin 25 katını faize ve kur farkına ödüyor.

Bu ülkede tarım ayağa kalkar mı?

Bu ülkede üretim artar mı?

Bu ülkede aslında teşvik nedir?

"Sen üretme, paranı bankaya koy, varsa paran yan gel yat. Paran yoksa da kusura bakma yoksulluğa muhtaçsın."

Şu andaki politikanın özü bu.

Biz, yerelde çiftçiyi destekleyeceğiz arkadaşlar, yerelde de.
Şehirdeki sorunların da bilhassa trafiğin gayet iyi farkındayız.
Toplu taşıma araçlarının durağa zamanında geldiği, gideceği yere zamanında ulaştığı, çarpık kentleşmenin olmadığı, doğasına, kültürene sahip çıkılan bir Tokat inşa edeceğiz inşallah.

Biz, iktidara bir şehir nasıl yönetilir göstereceğiz ki, ülke nasıl yönetilir anlasınlar.
Biz bunların hepsini ta 2 sene önce hazırladık.

Partiler apar topar eylem planları hazırlıyor ya biz Yerel Yönetimler ve Şehircilik Eylem Planımızı 2 sene önce açıkladık.

Hepsi tek tek yazıyor, belediyecilik nedir ne yapılacak.

Belediyecilikten bahsediyoruz, şehircilikten bahsediyoruz çok şükür biz DEVA Partisi olarak 81 ilde şu an seçime giriyoruz.

Her ilde de pırıl pırıl adaylarla seçime giriyoruz.

Çok şükür bizim şöyle bir iddiamız var; biz diyoruz ki bizim her bir adayımız mevcut belediye başkanından da diğer adaylardan da çok daha iyi yönetir belediyeyi.

Biz insan kaynağı ile, insan kaynağı zenginliği ile bilinen bir partiyiz.

Her alanda uzman kadroları olan bir partiyiz.

Ve bu şekilde yola çıktık, inşallah bu seçim tüm Türkiye genelinde DEVA Partisi'nin çok farklı sonuçlar alacağı, beklenenden çok farklı neticeler alınacak bir seçim olacak.

Ama ben bugün Tokat'ta şöyle bir havaya baktım.

Gerçekten Sedat Bey'in heyecanına baktım. Sizlerin gözlerinizdeki o heyecanı ve azmi gördüm.

Hele hele sokaklarda caddelerde şöyle otobüsümüzde turlayınca vatandaşımızın o ilgisini alakasını görünce “Tokat'ta bu iş bitmiş” dedim.

İnşallah 31 Mart akşamı Sedat Bey’i Tokat Belediye Başkanımız olarak göreceğiz ve makamında şöyle bir kahve içmeye bizi herhalde davet eder.

DEVA belediyeciliği nasılmış burada göstereceğiz inşallah.

Yerelde göstereceğiz ki ülke nasıl yönetilir görsünler.

Hep beraber inşallah 31 Mart günü oy pusulasını elimize alacağız, damgayı DEVA'nın damlasının altına “Evet” şeklinde basacağız.

Ve biliyoruz, çözüm sandık, çözüm halk, çözüm sensin:

Ne diyoruz?

“Âlem talansa, yolsuzluksa; DEVA sensin” diyoruz.

“Âlem, parti üyeliklerine göre dağıtılan sosyal yardımlarsa, DEVA sensin” diyoruz.

“Âlem güvensiz sokaklarsa, yanmayan ışıklarsa, susuzluksa; DEVA sensin” diyoruz.

“Âlem geçim sıkıntısıysa, yüksek kiralarsa; DEVA sensin” diyoruz.

Âlem buysa;

DEVA sensin.

“Âlem buysa, DEVA sizsiniz” diyoruz.

DEVA milletimiz!

Çünkü ülkenin sorunlarının çözümü nihayetinde milletimizin elinde.

Milletimizin iradesi, milletimizin tercihi düzgün, dürüst, ehil kadrolardan yana olduğu sürece bu iş hızlı toparlanır.

O yüzden, biz buradayız;

O yüzden, Tokat’tayız.

Biz; zaman, yeni bir şeyler yapma zamanı diyoruz.

115 yıl önce çekilen telgraf, 116. yılında yerine ulaşsın, gerekli önlemler alınsın diyoruz.

Zaman, yeni bir yol çizme zamanı diyoruz.

Zaman, bu siyaset zihniyetini topyekûn değiştirme zamanı diyoruz.

O yüzden, biz buradayız;

O yüzden, Tokat’tayız.


*****

DEVA Partisi'ni kurarken arkadaşlar biz bir şey söyledik.

Dedik ki, "Biz herhangi bir siyasi partinin rakibi olarak yola çıkmadık. Herhangi bir siyasi partinin tabanını gözüne kestirip oradan destek almak oy almak için de yola çıkmadık. Biz mevcut siyaset düzeninin tamamını reddeden yepyeni bir siyaset, düzen iddiası ile yola çıktık".

İktidarı ile muhalefetiyle sıkıntıları görüyorsunuz.

İktidarı ile muhalefeti ile ülkenin durumunu görüyorsunuz.

İşte bunun için yola çıktık ve inşallah çok çalışacağız.

Ama dosdoğru çalışacağız.

Biz şuna inanıyoruz; Allah doğrunun yardımcısıdır.

Onun için biz niyetimizi sağlam tutacağız, azmedeceğiz çok çalışacağız ve inşallah hep beraber başarıya ulaşacağız.

Ben şimdi Tokat Belediye Başkan Adayımız Sedat Ay Bey'i şöyle sahneye bir davet edeyim.

Sedat Bey’i herhalde Tokat'ta tanımayan yok ama buradan Türkiye'ye de şimdi yayın yaptığımız için kendisi genç bir iş insanı.

Buralı.

Bütün hayatı Tokat'ta geçmiş.

Ve Tokat’a hizmeti kendisi için bir borç biliyor.

Tokat'ı tanıyor Tokat'ta onu tanıyor.

İnşallah Tokat'a gözü gibi bakacak.

İnşallah Tokat'ı layık olduğu en iyi şekilde yönetecek.

Tokat Belediye Başkan Adayımız Sedat Bey'i sizlere emanet ediyorum ve inanıyorum ki bu güçlü kadro azimli kadro bu işi başaracak.

***

31 Mart'a kadar hep beraber çok çalışacağız ve inşallah başaracağız.

Halkımızın teveccühü ile Tokat'ı da ilçelerini de DEVA belediyeciliği ile tanıştıracağız.

Şehrimize ülkemize hayırlı olsun diyorum tekrar hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Sağ olun var olun diyorum.