İstanbul Milletvekilimiz Elif Esen: “Vergi adaleti yurttaşın sırtında yük artarken, kamuya ayrıcalık dağıtılarak sağlanamaz”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK’lerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin 6’ncı maddesi üzerine yaptığı konuşmada, düzenlemenin vergi adaleti, bütçe şeffaflığı ve yerel yönetim dengesi açısından ciddi risk taşıdığını söyledi.

“Bu bir teknik uyum değil, yeni bir ayrıcalık seti ve yeni bir arka kapıdır”

Esen, teklifin 6’ncı maddesiyle 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 59/a bendindeki tapu harcı istisnasının, valiliklere bağlı yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarını (YİKOB) da kapsayacak şekilde genişletildiğini hatırlatarak: “Teklif gerekçesi teknik uyum gibi görünse de; aynı pakete baktığımızda bunun ‘uyum’ değil, yeni bir ayrıcalık seti, yeni bir arka kapı olduğunu görüyoruz” dedi.

“YİKOB’lara MTV + tapu harcı + KDV’den oluşan üçlü vergi muafiyeti paketi açılıyor”

Esen, paketin bütününe işaret ederek: “5. madde ile YİKOB’a ait araçlar Motorlu Taşıtlar Vergisi’nden, 6. madde ile taşınmaz işlemleri tapu harcından, 13. madde ile taşınmaz satışları KDV’den istisna tutuluyor. Yani YİKOB’lara MTV + tapu harcı + KDV olmak üzere üçlü bir vergi muafiyeti alanı açılıyor” ifadelerini kullandı.

“Bir vatandaş yüzde 4 harcı kuruşuna kadar öderken, YİKOB’lar ödemesiz, harçsız, önü açık ilerliyor”

Esen, düzenlemenin vergi adaletini zedelediğini vurgulayarak: “Bir vatandaş ev alırken yüzde 4 tapu harcını kuruşuna kadar öderken, eksik beyan verirse ceza riski taşırken; milyonlarca liralık taşınmaz işlemlerini yapan YİKOB’lar ödemesiz, harçsız ilerleyecek, önü açık” dedi. Esen, “Aynı teklif içinde vatandaşa yük artarken, kamu adına devasa taşınmaz hareketleri yapan yapıların muaf tutulması toplumsal hak ve adalet duygusunu zedeliyor.” diyerek konuşmasını sürdürdü.

“Bu istisnanın bütçe etkisi açıklanmadan TBMM’den geçirilmesi mümkün değildir”

Hazine ve Maliye Bakanlığı’na üç temel soru yöneltti:

• YİKOB’ların yıllık taşınmaz işlem hacmi nedir?
• Bu madde yürürlüğe girdiğinde devlet hangi tutarda tapu harcı gelirinden vazgeçecektir?
• Bu kayıp hangi kalemden karşılanacaktır?

Esen, konuşmasında: “Vergi harcaması dediğimiz şey aslında görünmeyen bir bütçe harcamasıdır. TBMM’nin bütçe hakkı açısından şeffaflık zorunludur” ifadelerine yer verdi.

“Bu ayrıcalık, seçilmiş belediyelere değil; atanmış yapılara veriliyor”

Esen, teklifin yerel demokrasi açısından da sakıncalı olduğunu belirtti: “Tapu harcı istisnası bugüne kadar seçilmiş yerel yönetimlere tanınmıştı. YİKOB ise seçilmiş değil, valiliğe bağlı atanmış bir yapıdır. Yerel meşruiyet taşımayan bir yapıya bu ayrıcalığın tanınması merkeziyetçiliği artırmaktadır.”

Esen’den iktidara çağrı: “6. madde tekliften çıkarılmalıdır.”

Esen, iki şartı kamuoyuyla paylaştı:

1. İstisna, yalnızca kamu hizmetine tahsisli, deprem ve afet riskiyle doğrudan ilgili, sosyal konut ve toplumsal fayda projeleriyle sınırlı tutulmalı.
2. YİKOB’ların yararlandığı tüm istisnalar için her yıl ayrı bir “vergi harcaması raporu” yayımlanması kanunen zorunlu hale getirilmeli.

“Vergide adalet, sadece yeni oranlar açıklayarak değil; kimlerin hangi istisnalardan yararlandığını şeffaf biçimde göstererek sağlanır.”

“Bu nedenle 6’ncı maddeye ret oyu vereceğiz”

Esen konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Kamunun harç gelirinden vazgeçilen her kuruşun, yurttaşın ödediği her tapu harcının bu kürsüde hesabı verilmelidir. Bu nedenle 6’ncı maddeye ret oyu vereceğimizi Genel Kurulun takdirine sunuyoruz.”