DEVA Partili Milletvekili Seda Kaya Ösen, enflasyon ve maliyet artışları nedeniyle Türkiye’de tatil yapma bedelinin Akdeniz’deki bazı ülkelere göre pahalı kaldığını söyledi. Ösen, “Beton ve ranttan ibaret olan turizm vizyonuyla Türkiye, marka değerini geliştiremez” dedi. Ösen konuyu Meclis’te Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’a sordu.
DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından yanıtlanması istemiyle turizm işletmelerinin doluluk oranlarında yaşanan düşüşle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) soru önergesi verdi.
Turizm Otelciler Birliği’nin yayınladığı otel doluluk oranları istatistiklerine göre 2023 yılının Haziran ayındaki otel doluluk oranlarının bir önceki yıla (Haziran 2022) göre %-13,5 oranındaki düşüşle %62,3’e gerilediğini belirten Ösen, çıkan haberlere göre bu oranın Temmuz ayında daha da düştüğüne dikkat çekti.
Turizm politikalarını eleştiren Ösen “Beton ve ranttan ibaret olan turizm vizyonuyla Türkiye, fiyat artışlarından ve krizlerden etkilenmeyen bir marka değeri oluşturamaz; marka değerini geliştiremez” ifadelerini kullandı.
Türk vatandaşlığının gayrimenkul satın alma şartına tabi kılınmasıyla birlikte özellikle turizm bölgelerimizde bulunan mülklerin, vatandaşlık almak isteyen kişilerce satın alındığını vurgulayan Ösen, “Bu mülkler, satın alan kişilerin kendi soydaşlarına kiralanmış ve ülkemizde otel doluluk oranlarının düşmesinde rol oynamıştır” dedi.
‘Ülkemiz, Akdeniz havzasındaki ülkelerden pahalı kaldı’
Ösen, turizmin, cari açığın kapatılmasında kurtarıcı olduğunu ve kırılgan ekonomide kilit rol oynadığını hatırlatarak, “Yüksek enflasyonun olduğu şu günlerde, gıda, enerji, personel gibi maliyetlerin kurdan daha çok artması sonucu döviz bazında ülkemiz, Akdeniz havzasındaki bazı ülkelerden pahalı kalmıştır. Ortaya çıkan bu sonuçta küresel turizm piyasasında ülkemizin marka değerini geliştirememesi ve en küçük fiyat artışından etkilenen kırılgan bir pazara sahip olmasının büyük etkisi vardır. Deniz-kum-güneş turizmi üçgenini genişletemeyen ülkemiz en ufak kriz, fiyat artışı gibi faktörlerden etkilenmekte; markalaşma ve alternatif pazar arayışlarına yeterli önem verilmemektedir” açıklamasında bulundu.
‘Yurtdışında yeterli reklam ve tanıtım faaliyetleri yapılmış mıdır?’
Ösen, verdiği soru önergesi kapsamında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a şu soruları sordu:
- 2023 yaz sezonu planlanırken ülkemizde yaşanan genel seçimler ve enflasyon artışının turizm sektörünü olumsuz anlamda etkileyeceği öngörülmüş müdür? Öngörüldüyse alınan önlemler nelerdir?
- 2023 yaz sezonu planlanırken yurtdışında yeterli reklam ve tanıtım faaliyetleri yapılmış mıdır? Yapıldıysa reklam ve tanıtım faaliyetlerine yapılan yatırım ne kadardır? Hangi ülkelerde tanıtım ve reklam çalışmaları gerçekleştirilmiştir? Reklam ve tanıtım materyallerinde ülkemizin turist çeken hangi özelliklerine vurgu yapılmıştır?
- Kahramanmaraş depremlerinin turist tercihlerini etkilediği bilinmektedir. Turistik bölgelerimizde konaklama tesislerinin bina deprem dayanıklılık testleri yapılmış mıdır? Yapıldıysa ve sağlam raporu alındıysa bu binaların güvenli olduğu yurt içinde ve yurt dışında yeteri kadar lanse edilmiş midir?
- Küresel çevrimiçi ağlar olan sosyal medya platformlarında sıklıkla görülen ve yer yer kara propagandaya dönüşen turistik bölgelerimizde mülteci yığılması olduğuna dair içeriklere karşı hangi faaliyetler yürütülmüştür?
- Rusya-Ukrayna Savaşının turizm sektörü üzerindeki olumsuz etkilerini bertaraf etmek için hangi politikalar yürütülmüştür?
- Kamuoyunda artan maliyetler ve turist sayısının düşüşüyle birlikte turizm işletmelerinin personel sayısını azaltma politikası yürüttüğü görülmektedir. Turizm işletmelerinde işten çıkarılan personel sayısı kaçtır? Ek olarak personel sayısının düşüşüyle hizmet sunumunda kalite düşmüş müdür?
- Turizm işletmelerinin yaz sezonu sonunda faaliyetlerine devam edebilmesi için personel teşviki, vergi indirimi, destek paketi gibi politikalarla önlem alınması düşünülmekte midir? Bu konuya yönelik çalışmalar nelerdir?
- Yaz sezonunun bitişiyle turizm sektöründe kriz beklenmekte midir? Bekleniyorsa krize karşı alınan proaktif ve reaktif önlemler nelerdir?