Görüşlerinize Değer Veriyoruz
Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..
Seçim sonrasında potansiyel sorun alanları 1. Halk 2. Devlet – bürokrasi ve (paramiliter) eklemleri 3. Medya 4. Troller 5. Yasa dışı fon akımlarının izlenmesi ve önlenmesi 1. Halk 10 yıl öncesinden itibaren ne olduğu bilinmeyen bir “davaya” inanmış bir halk, RTE ile ciddi bir duygusal birliktelik oluşturmuştu. Duygusal bağlılık zaman içinde yurt dışına yönelik dinsel ve “milliyetçi” (Eyy Obama, Eyy Merkel gibi) söylemlerin oluşturduğu hamaset ikliminde kesintisiz besleniyordu. Ülkenin ekonomik imkânlarının üzerindeki yaşam düzeyi, geçici cennet şartları halkın duygusal bağlılığının maddi temelini oluşturuyordu. Bağlılığın bağımlılığa dönüşmesi için üçüncü bir boyut olarak korku/endişe topluma enjekte edildi. Endişe ve korku sadece muhaliflere dönük olarak yapılmadı, yandaşlarda da korku ve endişe oluşturuldu. AKP giderse bize ne olur, tamam bunlar kötü ama iktidar alternatifi yok ki gibi düşünce ve değerlendirmeleri halkın içselleştirilmesi için yaygın bir propaganda yapıldı. Yandaşlarda üretilen bu endişe ortamı, karşıtlar üzerinde Ergenekon, Balyoz, casusluk davalarıyla tam bir baskıya dönüştürüldü. Bize de darbeci derler mi, beni de içeri atarlar mı endişeleri yaygın bir oto-sansüre ulaştı. Ekonomik buhran, çekilen acı bağlılığı/bağımlılığı sonlandırdı. Muhayyel endişelerin yerini yaşanılan endişeler aldı, korkular gerçekleşti, korkulacak başka bir şey kalmadı. Korkunun yerini özlemler, talepler alırken, toplumda sabırsızlık yoğunlaşmasına tanık olunacaktır. İktidar değişikliğinin getireceği özgürlük ortamı halkın baskılanmış taleplerinin, kendisini besleyen çığ akmasına benzer şekilde, çoğalarak belirginleşmesine yol açacaktır. Seçim sonrası ortamında halkın mütevazi iyileştirmelerle tatmin olmasını beklemek gerçekçi olmayacaktır. Her geçen gün artacak istekler listesinin karşılanması bekleyen halk, tüm bunların derhal, bir an önce gerçekleşmesini de isteyecektir.
15.11.2022 17:37

SAYIN LİDERLER (Çevremde yaptığım yoklamalara da dayanarak) ÖNERİYORUM 50+1 DEĞİL EN AZ % 70 OY HEDEFLENMELİDİR. 6’LI MASAYA ALINMASA BİLE HDP VE DİĞER MUHALEFET PARTİLERİ İLE,CESARETLE, DERHAL GÖRÜŞMELERE BAŞLANMALIDIR. BU, KÖPRÜDEN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞTIR ! CUMHUR BAŞKANI AÇIKLAMASI İÇİN HENÜZ ERKENDİR ! Saygılarımla, Haluk BENER
12.11.2022 04:15

Anayasa 101 göre sayın Erdoğan 3.sefer aday olamıyor deva partisi bunu neden söylemiyor halkımız bunu bilmiyor
11.11.2022 15:15

Cumhurbaşkanlığı adaylığı belirlemede eğer bu seçimi kazanmak istiyorsanız ve toplumunun geniş kesiminin desteğini almak isterseniz bu kişi Mansur Yavaş olmalı. Eğer farklı adayla giderseniz suyun akışına bir yol izlemiş olursunuz. Kaybederseniz bu 6 masanın yanlış tercihinden olacağını bilmenizi isterim. Halkın sesine kulak vererek bir araya geldiğinizde talebimizi iletmenizi rica ederim. İyi çalışmalar dilerim
09.11.2022 14:54

ankara ostim esnafıyız, ben ve ortaklarım ve tanıdığım bir çok esnaf sayın ali babacanı desteklemekteyiz. çalışmalarınızda ostim-ivedik esnaflarını ziyaret ederseniz,seçimlerde karşılığının büyük olacağı kanaitindeyiz.çalışmalarınızda başarılar diler saygılar sunarız,
07.11.2022 17:22

DIŞ GÜÇLER İÇİMİZDE BU KADAR ETKİN VE YETKİN İSE; BİR GECE ANSIZIN NASIL GİDECEKSİN? DAHA İÇER DE KARŞI KOYAMADIĞIN DIŞ GÜÇLERE, DIŞARIDA NASIL MÜCADELE EDECEKSİN? DIŞ GÜÇLER DEDİĞİN ÜLKELER DE ÖYLE BOŞ BELEŞ ÜLKELER DEĞİL. DÜNYA EKONOMİSİNE YÖN VEREN, TEKNOLOJİ GELİŞMELERİN BEŞİĞİ, DÜNYA TİCARET AĞININ NEREDEYSE TEK SAHİBİ VE SAVUNMA SANAYİLERİ OTURMUŞ, ÜRETİM ODAKLI GELİŞMİŞ ÜLKELERDİR. YUNANİSTAN, ALMANYA, FRANSA, İTALYA, İNGİLTERE, BALKAN ÜLKELERİ, İSKANDİNAV ÜLKELERİ VE AMERİKA..! BU ÜLKELERE MEYDAN OKUMAK! HANGİ AKLA HİZMET ETMEKTİR. NEREDEYSE TÜM İHTİYAÇLARINI BU ÜLKELERDEN KARŞILAYAN, BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ. ÜLKEMİZİ, BU HALE GETİREN DE SİZSİNİZ. ŞİMDİ KALKMIŞ, BOŞ BOŞ MEYDAN OKUYORSUNUZ. DÜNYA AĞIR SİKLET BOKS ŞAMPİYONUNA, TÜY SİKLET OLARAK MEYDAN OKUMAK GİBİ. EN BASİT TIBBİ MALZEMELERE BİR BAKIN! TEDAVİ OLMAK İÇİN ALDIĞIMIZ İLAÇ İSİMLERİNE BAKIN! HEP İNGİLİZCE, FRANSIZCA, ALMANCA VE LATİNCE İSİMLER YAZILI. İTHAL EDİLEREK GELİYOR. YAHU BİR OTOMOBİL YAPTIK AZ BİRAZ TEVAZÜ GÖSTERİN. AMA YOK. SANKİ TÜM DÜNYA BU ARACI BEKLİYORMUŞ GİBİ BİR HAVA ESTİRİYORSUNUZ. NEREDEYSE HER PARÇASI, FARKLI BİR ÜLKEDEN GELEN BİR OTOMOBİLDEN BAHSEDİYORUZ. YÜZDE YÜZ YERLİ DİYEREK. KENDİNİZİ KANDIRABİLİRSİNİZ. YADA KANDIRABİLDİĞİNİZ KESİMLERİ. SADECE ALMANYANIN DÜNYA MARKASI OLMUŞ EN AZ 20 MARKA OTOMOBİLİ VAR. OTOMOBİL MAZİSİ 80 YIL OLAN BİR ÜLEYİ, TEK BİR OTOMOBİL MARKASI İLE GÖRMEZDEN GELMEK! AKLA ZİYAN BİR DURUM. DİĞER ÜLKELERİN MARKALARINI, BURA DA YAZMIYORUM. DAHA SERİ ÜRETİME GEÇMEDEN, İHRACAT İÇİN FİZİBİLİTE RAPORLARI HAZIR DEĞİLKEN, TÜM OTOMOBİL PAZAR PAYINI ALMIŞ GİBİ KONUŞMAK, HAYAL DÜNYASINDA DOLAŞMAK GİBİDİR. HANİ DERLER YA HAYALLER PARİS GERÇEKLER EMİNÖNÜ...İLGİNÇ OLANDA SÜREKLİ DÜŞMAN OLARAK GÖSTERDİĞİN, DIŞ GÜÇLER OLARAK TELAFFUZ ETTİĞİN AVRUPA VE AMERİKA DA, İŞ BU OTOMOBİLİ PAZARLAMAYI DÜŞÜNMENDİR. BU NE LAHANA BU NE PERHİZ. BU ÜLKELERİ DÜŞMAN BİLİYOR VE BİLDİRİYORSUN. DÜŞMAN BİLDİĞİN BU ÜLKELERDEN DE OTOMOBİL ALMASINI BEKLİYORSUN! BUNA ANCAK KARGALAR GÜLER.
07.11.2022 09:21

halkın durumu ekonomik krizi hızla artanken beklenen erken seçim yapılmamakta, olan umutta kesilmektedir .vatandaşa artık sahip çıkıldığını gösteren erken seçimin veya uygun görülen demokratik durumun geçiktirilmeden acilen yapılmasını önemle rica eder saygılarımı sunarım
06.11.2022 19:31

Merhabalar biliyorsunuz ki ülkemiz bir deprem ülkesi, bu konuda herhangi bir çalışmanız var mı? Benim önerim bu ülkede bir deprem bakanlığı kurulması gerektiği yönde. İyi günler dilerim.
04.11.2022 15:08

Türkiyede Muhalefetin rakibi Erdoğan değildir Kemal Kılıçdaroğludur aday olmasını engelenebilirse seçimi kazanma şansı vardır.Bu konuda Deva partisi ve diğer muhalefet partilerine büyük görev düşmektedir Kemal Kılıçdaroğlu bencil kendisini düşünen ülkeyi düşünmeyen birisidir Bu ülkenin demokrat aydın insanların kaderinle oynamasına izin verilmemelidir .
30.10.2022 18:26

Deva partisi bu ülkenin geleceği 190 ilçede daha örgütlenmemiş yıl sonuna kadar örgütlenme çalışmalarını bitirmesi lazım biraz daha tempoyu artırması gerek .Bide Kemal Kılıçdaroğlu kesinlikle aday yapılmamalı taban kesinlikle karşı çıkmalı yoksa bu seçim kaybedilir çok büyük bedel öder ülke bu kanuda deva partisine büyük görev düşüyor saygılarımla.
29.10.2022 12:02

Hüseyin BAŞ beyi Lütfen Millet itifakına alınız..saygılar
27.10.2022 19:40

NAPOLYON un Tarihe Mal olmuş meşhur bir sözü var. PARA PARA PARA ! Aslında her iyi ve kötü şeylerin amacı PARA Çünkü PARA demek güç demektir. Kusursuz suç olmaz. Ülkemizde işlenen bir çok suçun, ana nedeni Ekonomiye bağlıdır. Yani PARAYA! ... Neredeyse bütün suçlar, para elde etmek için işlenir. Bunun en büyük kanıtı , Hırs ve İhtiras KURBANI OLAN Ülkemizin, içinde bulunduğu kötü durumdur. TELEVİZYON Ekranlarında yayınlanan Realite Programların neredeyse tamamı, para ağırlıklıdır. Toplum olarak, inanç yapımızda eksen kayması var. Öyle ki paranın, Büyük güç olduğu, artık herkesçe biliniyor. Mücadele dahi para ile oluyor. Parasız, yaprak dahi kımıldamıyor. Bir suçu ortaya çıkarmak istiyorsanız, paranın izini sürmeniz gerekir. Bu benim kanaatim. Tecrübelerim ve Gördüklerim bu kanaatimin dayanağıdır. Ülke Yöneticilerinin Suçunu ispat etmek istiyorsanız, Para akış trafiğini izlemelisiniz. Para akış Trafiği tüm suçluları ortaya çıkarır.
27.10.2022 11:19

Mrhblar ben ülkücü milliyetçi biriyim ülkemizin bekası için acil avrupa birliği standartları yönelmesi lazım gençlerin büyük çoğunluğu avrupa ülkelerine gidip kurtulmayı düşünüyor bir milliyetçi olarak bende ülkemin batı bloğunda olması ve avrupa birliği üyesi yada avrupa standartlarında olmasını istiyorum bu benim düşüncemi bire bir sayın ali babacan dile getiriyor ve kendisi daha öncede avrupa birliği baş müzakerecisi bu konuda yetenekli seçimlerde gençlerede çağrımdır avrupaya gitmenize gerek yok deva partisini destekleyin türkiye avru istikametine yönelsin sayın ali babacan beyin ülkemizi kaç yılda avrupa standartlarına getirebiliceğini ve neler yapıpda bunu başaracağını detaylıca anlatmasını isterim başbuğ alparslan türkeşin bir sözüyle bitirelim "biz ülkücüleri gerektiğinde kendi göbeğini kesecek şekilde yetişdirdik" selamlar
26.10.2022 22:59

Merhabalar sayın genel başkanımızın imar affı ile ilgili bir konuşmasını gördüm bu beni oldukça derinden üzdü bizler bu ekonomik zor süreçte kendi tapulu arsalarimiza çocuklarımızın içinde yaşayacağı , bu sebeple asla ve asla malzemeden taviz vermeden sağlam yapi yaptık evet kacak durumunda ama sağlam deva partisi olarak vatandaşın mağduriyetlerinin çözümü noktasında hareket etmesini isterdik karşımızda durarak değil biraz empati kurarak konuşmalarınızı ona göre belirlerseniz biz sayıları oldukça fazla olan imar mağdurları yapılan iyiliği karsiliksiz bırakmayacağızdır
26.10.2022 22:30

Merhaba. Öncelikle ehliyet affı için olan gayretiniz benim gibi mağdurlar için çok önemli. Ehliyet sertifikasını ehliyete çevirme süresi 2 yıl olarak belirlenmiş ancak hem pandemi dönemine denk gelip yada başka sebeplerden dolayı sertifikasını benim gibi ehliyete çevirememiş bir çok mağdur var. Sertifika mı aldığımda pandeminin başlarıydı maddi imkansızlıklardan dolayı harç yatırıp sürücü belgesine çeviremedim. Bir kereye mahsus bir af yada düzenleme talep ediyoruz. Bu konuyu da dile getirseniz ben ve benim gibi bir çok mağduru büyük bir dertten kurtarmış olacaksınız. Şimdiden teşekkürler
26.10.2022 01:46

Yüksek öğrenim ile alakalı eylem planlanınız mevcut okudum, peki ilk ve orta dereceli okullarda neler yapacaksınız, büyük kızım 18 yaşında myo ya güç bela girdi. Çocuk ne yapsın 14 kere eğitim sistemi değişti. Fin modelimi ingiliz modelimi alman modelimi, temeller çok yetersiz olan ilk orta dereceli eğitimin üzerine ön lisans, lisans eğitimini nasıl inşaa edeceksiniz? Kurucularınız arasında bir eğitimci var, bu hususta canım çok yandı, ilk ve orta dereceleri özel okul kıskacından kurtaracakmısınız, gerçek bir Milli Eğitim Sistemimiz olacak mı? Saygılarımla
24.10.2022 21:38

ACİLEN KAMUYA AİT ARAÇ SAYISINI 150 000 DEN 15 000 E DÜŞÜRMEK GEREKİYOR. NÜFUSU 10 000 İN ALTINDAKİ YERLEŞİM YERLERİNDE KAYMAKAM VE BELEDİYE BAŞKANLARININ KENDİ ARAÇLARINA YAKIT DESTEĞİ VERİLEBİLİR. BİR KİŞİNİN ÜÇ KİŞİNİN BAŞINA MÜDÜRLER ATANMIŞ. AMİRLİK MAKAM SAYISI İHTİYACA GÖRE AYARLANIP SAYILARI AZALTILMALI. AMİRLER KURUMLARINI DEREBEYİ DEVLETİNE DÖNÜŞTÜRMÜŞLER. KENDİ KEYFLERİNE GÖRE YÖNETİYORLAR. YENİ ATANAN YÖNETİCİ VEYA MEMURA ÖNCE YAPACAĞI İŞ TAM OLARAK ÖĞRETİLMELİ. KURUMLARIN GENEL MERKEZİNDE HUKUK MÜŞAVİRLİKLERİ KURULMALI.KURUM AMİRLERİ YAPACAKLARI ÖNEMLİ İŞLERDE HUKUK MÜŞAVİRLİĞİNDEN OLUR ALMALI . YÖNETİCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİNDEN OLUR ALMADAN KAMU ZARARINA SEBEB OLURSA KENDİSİNDEN TAZMİN EDİLMELİ. KAMUNUN BÜTÜN BİRİMLERİ SIKI DENETLENMELİ. SUÇ İŞLEYEN SİYASETÇİYE VE KAMU GÖREVLİSİNE AYNI SUÇU İŞLEYEN VATANDAŞIN İKİ KATI CEZA VERİLMELİ. BU YAPILIRSA VATANDAŞ SUÇ İŞLEMEKTEN KORKAR VE SUÇ ORANLARI AZALIR. SINIFIN HAŞARI ÖĞRENCİSİNİ ÖĞRETMAN CEZALANDIRIRSA SINIF SUS BUS OLUR YA AYNEN ÖYLE. KAMU PERSONELİ İŞE GÖRE DENGELİ DAĞITILMALI. KİMİ YERDE ÇOK İŞ AZ PERSONEL OLMAMALI. KAMUDA SORUMLULUK KİŞİLERE KAYDIRILMALI. YÖNETİCİLERİN PERSONELİ ÖZEL İŞLERİNDE KULLANMASI KESİNLİKLE YASAKLLANMALI. KAMU İŞİNDE AKSAMA OLUNCA ÖNCELİKLE İŞİ YAPANDAN HESAP SORULMALI. KAMU PERSONELİNİN İDARİ CEZALARI AMİRLERİ TARAFINDAN DEĞİL KURUMLARDAN BAĞIMSIZ OLUŞTURULACAK DİSİPLİN KURULLARI TARAFINDAN VERİLMELİ. AKSİ TAKDİRDE YÖNETİCİ VE MEMURLAR BİRBİLERİNİN SUÇUNU ÖRTMEKTEDİRLER. DEVLETİMİZ BÜYÜK ZARARA UĞRAMAKTADIR. KAMUDAKİ SUÇ ŞİKAYETLERİNİ DİREK MÜFETTİŞLİK BİRİMİNE YÖNLENDİRMEK GEREKİR. ŞİKAYETLERİ BAŞKA ŞAHISLAR DUYDUĞUNDA DELİLLERİN ÜSTÜNÜN KAPATILMASI YÜKSEK İHTİMALDİR. BU DA KAMUDA SUÇUN VE YOLSUZLUĞUN DEVAMINA SEBEBİYET VERİR. ÖZET OLARAK BU GÜNE KADAR SUÇ İŞLEYEN SİYASETÇİLER VE KAMU GÖREVLİLERİ CEZA ALMADIKLARI İÇİN TOPLUMUN VE DEVLETİN DURUMU BU HALE GELDİ. İŞTE TOPLUMUN DÜZENİ VE DEVLETİN BEKASI İÇİN DEVLETTE SUÇ İŞLEYENLERE ORMAN KANUNU UYGULAMAK GEREKİYOR.
22.10.2022 15:42

esnaf can suyu kredisi için halkbankasına 2 defa başvuru yaptım.. halkbankl bizi direk esnaf kefalete gönderiyor.. esnaf kefalet resmi bir kurum değil.. benden taşınmaz rehin istedi evimi vereyim dedim.. 2 adette esnaf ve devlet memuru kefil istiyorlar.. ben bu zamanda nerden kefil bulayım.. kim kime kefil olur.. 350 bin karşılığında 1 milyonluk evimi rehin verecem..devletin bana tanımış oldugu hakkım olan bir kredi için neden esnaf kefalete gidiyorum.. ne iş yaptıklarınıda bilmiyorum açıkcası.. can suyu kredisi değil canın çıksın kredisi sanırım.. halk banktan şikayetciyim.. tanıdıgım tanımadıgım ne kadar esnaf varsa dolaşıp imzalı kaşeli dilekçe toplayıp mahkemeye başvuru yapacamm. lütfen bunu tv sosyal medyada dile getirirmisiniz.. bize yardım edin.. elimize para istemiyoruz. kredilerimi ve kredi kartlarımı gecikmeli ödüyorum.. kredilerimi ve kartlarımı bir bankada toplayıp hakkım olan krediyi kullanmak istedim sadece.. saygılarımla
21.10.2022 01:48

“” OKUL KANTİNLERİ, TBMM KANTİNİNDEN DAHA UCUZ OLSUN “” Merhaba. Evet, “” OKUL KANTİNLERİ, TBMM KANTİNİNDEN DAHA UCUZ OLSUN “” , bu sözü bir yerde duymuştum veya okumuştum, gerçekten , TBMM kantini, okul kantinlerinden daha mı ucuz veya okul kantinleri TBMM kantininden daha mı pahalı, eğer bu doğruysa, pes diyorum, ey insanoğlu senin gözünü ne doyurur ? . Fatih Taner Vural / İnşaat ( Medeniyet – Civil ) Mühendisi / [email protected]
20.10.2022 15:49

BU KADAR UNİVERSİTE İÇİN PLAN YAPILDI MI ? Merhaba. Evet her köşe başında bir üniversite açıldı, resmi veya özel olarak, şimdi durum nedir, aşırı derecede üniversite mezunları var ve çok büyük bir kısmı da işsizler, evet her konuda önceden planlamalar yapılması gerekirdi, öyle ki, bu planlamaların sonuçlarına göre politikalar / siyasetler geliştirilebilsin, plansız açılan üniversitelerden mezun olanlar, işsiz konumuna düştüler, ilginçtir bir açıdan da ara elamanlar noktasında açıklar olduğunu duyuyoruz, tabi üniversite mezunları da ara eleman olarak yetişmedikleri için bu işlerde çalışmıyorlar, bakın Almanya’da düz lise diye bir şey yokmuş sanırım, liselerin tamamımı sanırım meslek lisesiymiş ve ara eleman yetiştirirlermiş, bu liselerde başarılı olan öğrenciler sanırım üniversiteye gidebilirlermiş, bu konunun araştırılması lazım, öyle ki, bu sadece gençler için olan bir şey değil, benim rahmetli dayım oto boyama ustası olarak Almanya’ya gider, orada şeker hastalığı çıkar ve iş ağır gelir çalışamaz, o sırada ayakkabı tamirciliği kursu açılır , 40 yaşında o kursu birinci olarak bitirir ve kendi dükkanını açar, yani Almanya’da sadece gençler için değil, belli bir yaşın üstündeki insanlar için de meslek edindirme üzerine çalışmalar vardır, ülkemizde bu durum var mıdır , araştırmak lazım, diğer taraftan , şu veya bu sebeple küçük yaşlarda, sanayiye verilen çocuklar, bugün büyüdüler ve iş sahibi oldular, ev sahibi oldular vesair ama okuyacak diye üniversitelere gönderilen çocuklar da büyüdüler ama işsizler, bu değerlendirme başka bir kişiye aittir benim değildir, evet bu değerlendirme çok doğrudur, Allah’ın rızıkları taksiminde bu durum taktir edilmiş, yalnız şu ayet de var, “Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma ......... ( Kasas Suresi / 77. Ayet ) “ , evet insan dünyadaki nasibi için de çalışacak, dünyadaki nasibini de arayacak, diğer bir açıdan da , ülkeyi yönetenlerin yaptıkları hatalar sonucunda durum bu noktadadır, Almanya
20.10.2022 11:21

Cumhurbaşkanı adayında artık gecikmemeniz gerektiğini düşünüyorum. seçimin Mayıs ayına alınacağını düşündüğümüzde önümüzde altı ay kalmaktadır. aday 81 ili ziyaret etse zaten üç ay ediyor.. bazı büyük ilçelere ekstra ziyaret, televizyon programlarını da eklediğimizde adaya dört ay gerekiyor.. kendini tanıtıp, anlatması için gereken süreleri de eklediğimizde en geç Kasım ayında açıklamanız gerekiyor.. Altılı masada bunu hatırlatıp artık harekete geçmeniz gerekmektedir.. sizin de ziyaretlerinizde gördüğünüz üzere kararsız seçmenler sizlerin bu kararsızlığını görüp tekrar AKP'ye geri dönmekteler...
20.10.2022 10:54

Sayın yetkililer, Ülkemizdeki tüm öğrencilere, taşımalı, taşımasız, yatılı veya gündüzlü, ilk, orta, lise ve üniversite öğrencilerine öğlen yemeği verilmesini istiyorum. Çocuklarımızın sağlıklı ve bedensel gelişiminin korunması gerektiğine inanıyorum. Tüm ülkelerde bu uygulamalar var. Bizde bu işi her il ve ilçede ihale yaparak çözelim. 2023 bütçesine bu konuda ödenek konmasını ve meclis kürsüsünden dile getirilmesini arz ederim. Aileler öğle yemeği temininde çok zorlanmaktadır. Üstelik çocuklar sağlıklı beslenememektedir. Konunun ivedilikle ele alınmasını saygılarımla arz ederim. Mahmut Toros
17.10.2022 12:50

ANAYASA MAHKEMESİ VE TÜRKİYE YÜKSEK ADALET MECLİSİ ( TYAM ) Merhaba. Öncelikle yazımda bilgi hataları var ise düzeltmenizi özellikle rica ederim. Anayasa Mahkemesi 15 üyeden oluşmaktadır, hali hazırda 10 üyeyi Cumhurbaşkanı atamıştır, Anayasa Mahkemesi’nde oldukça geniş yetkiler vardır, TBMM’nin çıkardığı yasaları iptal edebilmektedir, halkın oyunu alan siyasi partileri kapatabilmektedir vesair, bu kadar geniş yetkilere sahip olan bir yapının üyelerinin seçilme şekilleri ve üye sayısı açısından pek de demokratik olmadığını düşünüyorum, bu sebepten bendeniz de Türkiye Yüksek Adalet Meclisi ( TYAM ) kavramını önerdim, öncelikle bu meclis , Anayasa Mahkemesi’nin tüm yetkilerine sahip olabilir, ve artı başka yetkilerle de donatılabilir, TYAM 600 üyeden oluşabilir, bu üyelerin 300 tanesi halk tarafından seçilebilir ( bildiğim kadarıyla bazı ülkelerde, savcılar ve sanırım hakimler halk tarafından seçiliyorlar ) , kalan 300 üyeden 50 tanesini Cumhurbaşkanı atayabilir, 50 tanesini de TBMM atayabilir, kalan 200 üye de Yargıtay , Danıştay ve Sayıştay üyeleri arasından , geliştirilecek bir yöntemle seçilebilir, bu organlar TYAM bağlanabilir, diğer alt derece mahkemeleri de bu meclise bağlanabilir, bu meclisin üyelerine maaş olarak , İngiltere’deki yargıdaki gibi açık çek verilebilir, bu şerefli görevi üstlenmek yeterlidir kanısındayım, tabi TYAM yapısı hakkında , gelişmiş demokrasilere de bakılarak , değerlendirmeler yapılabilir ve bu değerlendirmeler ışığında oldukça GELİŞMİŞ DEMOKRATİK BİR HUKUK / ADALET YAPISI kurulabilir, akıllı insan kendi aklını iyi kullanır, daha akıllı insan ise başkalarının da akıllarını ( ortak – kollektif aklı da ) iyi kullanır, bu bağlamda , bu konuyla ilgili görüşlerinizi beklerim , email adresim aşağıda bulunmaktadır, görüşlerinizi paylaşabilirseniz çok memnun olurum, istişare / danışma konusu Kuran’da da geçen çok önemli bir düsturdur / ilkedir, bendeniz elimden geldiğince bu ilke doğrultusunda hareket etmeye çalışıyorum, sadece benim aklım v
17.10.2022 12:23

AMASRA KÖMÜR OCAĞINDA OLANLAR VE İŞ EHLİ ( LİYAKATI ) OLMAYANA VERİLDİĞİ ZAMAN KIYAMETİ BEKLE HADİSİ Merhaba. Amasra’da bir kömür ocağında kaza oldu malumunuz, onlarca ölü var, Allah rahmet eylesin, ailelerinin ve milletin başı sağ olsun, yaralılar şifa bulsunlar inşaallah. Ülkemiz iş kazaları konusunda sanırım Avrupa’da birinci ve sanırım dünyada ilk onda, araştırmak lazım, önce tedbir sonra taktir denir, gerekli tedbirler önceden alındı mı, eğer alınmadıysa , bu çeşit olaylara iş kazasından daha çok iş cinayeti denilebilir, gelişmiş demokrasi ve hukuk / adalet sistemine sahip ülkelerde bu çeşit olaylar olsa, en üstten başlayarak tüm sorumlular , sorumlulukları oranında yargılanırlar ve cezaları verilir elbette, bizde ise genelde alt kademede olan birkaç garibanın üzerine yıkılabiliyor genelde, bu durum açık bir gerçektir elbette, evet her konuda olduğu gibi bu konuda da gelişmiş demokrasi ve hukuk / adalet sisteminin esaslarının devreye girmesi gerekiyor, ama bunlar bizde olmadığı için eski düzen devam ediyor, bu durum ne zamana kadar sürecek bakalım , Allah hepimizi görüyor. İktidardaki muhafazakar parti yöneticilerine sorulduğunda, siz bu ülkeyi hangi esasa göre yönetiyorsunuz diye, Halife Ömer’in Fırat’ın kıyısında bir kurt kaparsa bir kuzuyu, Ömer’den sorulur hesabı, işte bu esasa göre yönetiyoruz derler, o zaman Amasra’da olan facia , bu esasa göre kimin sorumluluğunda, evet Halife Ömer elbette kurtlara karşı her kuzunun başında bekleyemezdi, o zaman bu sözün ana felsefesi nedir, Halife Ömer bu konuda gerekli önlemlerin alınacağı sistemi kurmakla yükümlü görüyor kendisini, her konuda olduğu gibi, evet devleti yönetenler her konu için çalışıp, kafa yorup , istişare edip / danışıp gerekli sistemleri kurmakla yükümlüdürler, bu arada Türkiye Taşkömürü Kurumu ( TTK) müdürü başka bir faciadan dolayı yargılanmış ve 3 yıl 4 ay hapis cezası almış, indirim şu bu derken hapis yatmamış ve TTK’nın başına müdür atanmış, kendisi bu kadar tutulduğuna göre çok liyakatlı old
17.10.2022 12:07

HANGİ LİYAKAT Merhaba. Osmangazi köprüsü yapılırken ana halatlardan birinin yerinden sıyrılmasından dolayı, sorumlu japon mühendis intihar etmişti, bu onların kültüründe var, biz kimseden intihar etmesini beklemiyoruz elbet, ama sorumlular da hak ettikleri cezaları almalılar. Türkiye Taş Kömürü Kurumu ( TTK ) genel müdürü olan zat, eskiden bir ocağın müessese müdürüyken , ocakta bir kaza olur ve bu zat sorumlu olarak yargılanır ve 3 yıl 4 ay hapis cezası alır, bu ceza paraya çevrilir, bu da ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konudur, evet bu zat daha müessese müdürüyken olan bu acı verici durumdan dolayı mahkeme ( ve bilirkişi ) kararıyla cezalandırılırken, hangi liyakat esaslarına göre TTK’nın başına getirilmiştir, bu hususu öğrenmek kamuoyunun hakkıdır elbette. Şimdi mevcut muhafazakar, islamiyeti referans alan iktidarımıza ithaf edeceğim bazı islami referanslı konuları paylaşacağım. Bir ayette şöyle buyrulur, , “”Hiç şüphesiz Allah size, emanetleri ( işleri / görevleri ) ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah işitir ve görür. ( Nisa Suresi / 58. Ayet ) “”, ve bir hadiste buyrulur ki, “” Emanet ehline verilmediği zaman , kıyameti bekleyin “, durum gayet açık, emanet nedir, alimler emanetin , insanlara verilen görevler olduğunu da söylüyorlar, yukarda paylaştığım ayetin, diyanet tefsirine de bakabilirsiniz. Şimdi hadise göre, açıkça görülüyor ki kıyamet yakındır, o zaman serelim her şeyi hiç uğraşmayalım, hayır elbette öyle değil, biz görevimizi yapacağız gerisini de Allah’a bırakacağız. Liyakat konusu iktidarı ilgilendirdiği kadar muhalefeti de ilgilendiriyor, iktidarın liyakate bakmadan yandaşlarını devlete doldurduğu ortada ama aynısını muhalefet de belediyelerde yapıyor, bunlar herkesin bildiği sırlardır, evet bu sırları hiçbir medya kuruluşu dile getirmez, niye, kendilerine yakın olan siyasi anlayışlar bunu istemezler de ondan, arkadaş bu gerçekleri ülke
17.10.2022 11:42

GENEL SİYASAL, SOSYAL / TOPLUMSAL DEĞERLENDİRMELER Merhaba. Değerli insanlar, yazılarımda bazen konuları tekrarlı yazıyorum, hadiste buyrulur ki, tekrarda rahmet vardır, evet öğrenciler derslerini tekrar ederler, çalışanlar işlerini tekrar ederek ustalaşırlar vesair. Evet Almanya Başbakanını savcılık ifadeye çağırdı, bizde böyle bir şey mümkün mü, değil en üst yönetici, bir memur bile üst amirinin izni olmadan ifade vermiyor, hadi ifadeye çağrılan konuda o üst amirin de parmağı varsa ne olacak şimdi, eski ABD Başkanı Trump başkan olduğunun ilk vakitlerinde, bir kararname ile bazı ülkelerden ABD’ye girişi yasaklamıştı ve bu yasağı yetkili bir mahkeme iptal etti, Trump hiçbir şey yapamadı, bizde böyle bir şey mümkün mü, eski ABD Başkanı Clincton’un meşhur skandalında, Demokrat Parti Başkanı Clincton hakkında ABD Senatosunda azledilme oylaması yapıldı ve karşı parti olan Cumhuriyetçi Partiden bir Senatör , Clincton LEHİNDE oy kullandı ve adama hemen sordular, bu davranışınızla Cumhuriyetçi Parti Başkanıyla ters düşmez misiniz diye, ve adam dedi ki, ne münasebet , ben bağımsız bir senatörüm , istediğim şekilde oy kullanırım, elinizi vicdanınıza koyun, bizde böyle bir şey mümkün mü, sadece ABD nin Türkiye’den , Irak’a asker sokmasıyla ilgili bir meclis oylamasında bazı AK Parti milletvekilleri, Erdoğan’a rağmen aleyhte oy vermişlerdi sanırım, bunun sebebi de oldukça yüksek bir toplumsal direncin oluşmasıydı, ama başka da bir örnek ben hiç hatırlamıyorum, bilen varsa paylaşırlarsa memnun oluruz, genelde tüm partilerde bu çeşit durumlarda , disiplin kuruluna sevk edilip, partiden ihraç edilme yoluna gidiliyor, parti liderleri aykırı bir sesi pek de kabullenemiyorlar , bu durum gayet açık bir gerçektir. Evet sanırım bu sebepten, seçimlerden önce , partilerde hep merkez yoklaması denen bir garabetle milletvekilliği adayları belirleniyor, sadece CHP bir seçimde, ön seçim yaptı bazı bölgelerde, sonraki seçimde de Kılıçdaroğlu, önceki seçimle gelen milletvekillerinin yüzde 60
14.10.2022 13:35

BBP Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici tarafından hazırlanan yeni imar barışı düzenlemesi teklifi Meclis'e sunuldu; teklifi desteklemenizi ve ‘’Devletimiz imar affını gündeme getirdi ve imar affı çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 31 Aralık 2017'den önce yapılmış, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılara 'Yapı Kayıt Belgesi' almak için İmar Barışı düzenledi.’’ Hiç ruhsatı olmadan, hiç imar izni almadan, hiç projesi gelmeden, devlet nezdinde varlığı belli olmayan yapılar, iskan almışken, barışa tabi tutulmuşken, bu tip yapılara kesilen cezalar affedilmişken; yapı denetim camiasında herşeyiyle ruhsatı alınmış, projesi yapılmış, ufak tefek değişiklikler nedeniyle de olsa projeye aykırılık gerekçesiyle Yapı Denetim Firmalarında çalışan mimar ve mühendisler için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından sayımız 10000 binleri bulan mimar ve mühendisler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur; 6 aydan 3 yıla kadar yargılanmaktayız. Yargı sürecinde devam eden binlerce mimar ve mühendisin hala mağdur durumdayız Yüce Meclisimize teklif edilen 'Yeni İmar Barışı' adı altında yapılacak olan af kapsamına yapı denetiminde mağdur olan mimar ve mühendislerin de alınmasınıda teklife dahil ederseniz ömür boyu minnettar oluruz. Saygılarımla
13.10.2022 21:27

TÜRKİYE YÜKSEK ADALET MECLİSİ ( TYAM ) Merhaba. Evet, adalet toplumların yapı taşıdır, toplumlar için, en önemli kavramların başında adalet gelir. Adaletin tam olarak olmadığı toplumlarda düzen kesinlikle tutmaz. Bu bağlamda adalet kavramı üzerine bir yazı hazırlamaya çalışacağım. 600 üyeli bir TYAM kurulabilir, bu üyelerin 300 adedini halk seçebilir ( bildiğim kadarıyla bazı ülkelerde savcıları ve sanırım hakimleri halk seçiyor ), kalan 300 üyenin, 50 tanesi cumhurbaşkanı tarafından, 50 tanesi de TBMM tarafından seçilebilir, kalan 200 üye ise, Sayıştay, Yargıtay, Danıştay üyeleri içinden seçilebilir ve başta bu organlar olmak üzere, tüm alt derece mahkemeleri TYAM'ne bağlanabilirler, TYAM içinden Hakimler ve Savcılar Kurulu üyeleri seçilebilirler, TYAM içinde başka kurullar da oluşturulabilir, Anayasa Mahkemesi'nin tüm yetkileri bu meclise devredilebilir. Hem bu meclisin oluşturulması tekniği, hem de temsil yeteneği açısından oldukça demokratik bir yapısı olacağı açıktır, elbette bu meclisin yapısı oluşturulurken gelişmiş demokratik ülkelerdeki adalet / hukuk yapıları da değerlendirilmelidir, belki bizim oluşturacağımız yapı , onlarınkinden çok daha demokrat da olabilir, araştırmak lazım. Bendeniz böyle bir fikri sadece sunuyorum, bu fikrin tartışılması noktasında bir hareket oluşursa, elbette bu fikir daha da geliştirilebilir.
13.10.2022 18:26

BİR CHP’Lİ BAKARA MAKARA DESEYDİ Merhaba. AK Parti’li egemen bağış, BAKARA MAKARA diyerek, Allah’ın kitabı Kuran ile dalga geçmişti malumunuz, konunun dini boyutunu uzmanlarına bırakıyorum ama yine de bendeniz bazı açıklamalarda da bulunacağım, gelelim konunun laik hukuk karşısındaki boyutuna, herkes böyle bir ifade karşısında ilgili kişinin hukuka göre cezalandırılmasını beklerken, ne oldu, bu kişi bir de büyükelçi yapılarak ödüllendirildi. Şimdi aynı ifadeyi CHP’li birisi söyleseydi neler olabilirdi, öncelikle iktidar yanlısı medya tarafından yağlı kazığa oturtulabilirdi, arkasından savcılık hemen soruşturma açıp bu kişiyi mahkemeye havale edebilirdi ve bu kişi tutuklu yargılanabilir ve ağır bir ceza alabilirdi, kişiye göre hukuk / adalet uygulanması nasıl bir durumdur, hukukçulardan bu durumun açıklanmasını bekliyoruz. Ey muhafazakar iktidar, şimdi şu ayete dikkatlice bakalım, “”Ey İnananlar! Kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhlerine de olsa, Allah için şahit olarak adaleti gözetin; ister zengin, ister fakir olsun, Allah onlara daha yakındır. Adaletinizde heveslere ( bendeniz menfaatler için heveslere olarak yorumluyorum ) uymayın. Eğer eğriltirseniz veya yüz çevirirseniz bilin ki, Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır. ( Nisa Suresi / 135. Ayet ) “””.. Evet ayet gayet açık, bu yapılan, bu ayet ışığında nasıl değerlendirilebilir dersin ey muhafazakar iktidar, hani İslamiyet denilince mangalda kül bırakmıyorsun ya ey muhafazakar iktidar, senin bu konudaki görüşlerin nelerdir, topluma açıklamanı bekliyoruz. Ve bir hadis yazacağım, önde gelen bir kabileden birisi hırsızlık yapar ve affı için Hz Muhammed’e aracılar gider ve Hz Muhammed derki, eğer kızım Fatıma hırsızlık yapsın, Allah’a yemin olsun ki O’nun da elini kestiririm, evet ey muhafazakar iktidar, sen islamiyetten yanasın, ayet ve hadis gayet açık, ama ey muhafazakar iktidar, bu konular hakkında senin davranışlarında pek açıklık göremiyoruz, ama sorun sende değil, sorun , nasılsanız öyle
13.10.2022 13:34

GELISMIS DEMOKRASILER SEVIYESINE NASIL CIKABILIRIZ Merhaba.. Küçük insanlar kişileri, orta insanlar olayları, büyük insanlar fikirleri tartışırlar.. Ben de dahil olmak üzere hepimiz kişileri ve olayları tartışıyoruz, fikirleri tartışmıyoruz.. Misal gelişmiş demokrasiler seviyesine nasıl çıkabiliriz konusu hakkındaki fikirleri hiç tartışmıyoruz.. Öncelikle gelişmiş demokrasilerdeki durumları anlatmaya çalışacağım. Geçenlerde Almanya Başbakanını savcılık ifadeye çağırmış, böyle bir şey bizde mümkün mü, eski Başkan Trump ilk zamanlarında , bir başkanlık kararnamesi ile, bazı ülkelerden ABD’ye giriş yasaklanmıştı ve yetkili bir mahkeme bu kararnameyi iptal etti, Turmp hiçbir şey yapamadı, bizde böyle bir şey mümkün mü, Demokrat Partili Eski Başkan Clincton’un meşhur skandalından sonra Senato’da azledilme oylaması yapıldı ve karşı parti olan Cumhuriyetçi Parti’den bir senatör, Demokrat Başkan Clıncton lehinde oy kullandı, adama sordular Cumhuriyetçi Parti Başkanınız ile ters düşmez misiniz diye, o da dedi, ne münasebet ben bağımsız bir senatörüm , istediğim şekilde oy kullanırım, bizde böyle bir şey mümkün mü, Eski Başkan Clincton’un skandalında savcılar , Beyaz Saray’daki yatak odalarına kadar aramalar yapmışlar ve Clincton sızlanmaktan başka hiçbir şey yapamamış, bizde böyle bir şey mümkün mü, elbette araştırılırsa verilebilecek daha pek çok örnekler vardır, bendeniz bizdeki demokrasi denen garip şeyi şuna benzetiyorum, kel bir adam bitarafına kıl çıkarıcı ilaç sürer, oradan çıkan kılları da kel başına ektirir , artık ne kadar tutarsa ve uyarsa, aslında toplumdaki asıl sorun , toplumun kendi yapısından kaynaklanıyor, bir hadiste buyrulur ki, nasılsanız öyle yönetilirsiniz, bu toplumu yönetenler, uzaydan gelmiyorlar, bu toplumun içinden çıkıyorlar, yani yönetenler , toplumun aynısıdır, fazla bir şeyler beklememek gerekir. Bu sorunların nasıl çözüleceğini de , verilen örnekler ışığında, hep beraber düşünelim artık : )) ... Fatih Taner Vural / İnşaat ( Medeniyet –
13.10.2022 12:51

BAŞKAN ERDOĞAN VE İSTİHTAM KONUSU Merhaba. Başkan Erdoğan bir açıklama yapmıştı, her üniversite mezununa iş imkanı sağlamak zorunda değiliz babında bir şey söylemişti. Evet iktidar, devlette , her üniversite mezununa iş imkanı sağlamak zorunda değil, ama özel sektör için, piyasaları o kadar iyi yönetmeli ki, istihtam olanakları artmalı, evet iktidar bunu yapmak zorundadır. Bir hesaba göre ülkemizde 3.5 milyon civarı işsiz bulunmaktadır, ama ayrıca 3.5 milyon kadar da iş bulmaktan umudunu kesmiş insan vardır, iş bulmaktan umudunu kesmiş insanlar , hükümet tarafından işsiz kabul edilmiyorlar, bu nasıl bir mantıktır , bendeniz anlamakta sıkıntı çekiyorum, anlayabildiğini iddia edenler varsa, açıklarlarsa sevinirim. Bildiğim kadarıyla gelişmiş demokratik ülkelerde 18 yaşına giren ve iş bulamayan herkes işsiz sayılır, bizde neden böyle değil , eskiden bu hesaplar nasıl yapılıyordu, bir TÜİK başkanı, ben milletime yalan söyleyemem diyerek görevi bırakmıştı, acaba neden böyle bir şey dedi, kendisinden ne istendi, işsizlik / istihtam oranları hakkında da başta sendikalar olmak üzere, tüm DEMOKRATİK TOPLUM KURULUŞLARININ VE SİYASİ PARTİLERİN de araştırmalar yaptırarak , sonuçları hakkında toplumu bilgilendirmeleri, üzerlerine düşen bir vazifedir elbette. İstihtam konusu, tüm siyasi partilerde, gelişmiş demokrasinin ülkemize getirilmesi konusundan sonra en önemli konu olarak değerlendirilmelidir inancındayım, istihtam konusu ülke yönetiminin önemli bir sac ayağıdır taktir edersinizki, işsiz kalmak, çalışmamak, birşeyler üretememek insan psikolojisinde derin tahribatlara sebep olabilir, bu konu sosyal manada değerlendirilecek bir konu olduğu gibi, psikolojik manada da değerlendirilmelidir inancındayım. Diğer taraftan ülke yönetimini ilgilendiren çoğu konularda olduğu gibi, istihtam konusunda da ne gibi önlemlerin alınacağına dair, muhalefet kanadından pek bir açıklama duymamaktayız, bu gerçek de ortadadır. Evet sonuç olarak, günümüzdeki iktidardan ve iktidar namzeti muhalefet
12.10.2022 17:29

DAĞILMIŞ AİLELER VE KILIÇDAROĞLU Merhaba. Kılıçdaroğlu şöyle bir açıklama yaptı, boşanmış hanımlara destek olacağız, oysa ki, bendeniz, sorumlu bir siyasetçi olan Kılıçdaroğlu’ndan şöyle bir açıklama beklerdim, 20 yıllık AK Parti iktidarında boşanmalar hat safhada yükseldi ( istatiksel veriler ), bu durumdan oldukça rahatsısız, ailelerin dağılmalarının önüne geçmek adına gerekli sosyal politikaları üretmeye çalışacağız, bu çabalarımıza rağmen , boşanmalar da olursa, boşanmış hanımlara devlet desteği vereceğiz, ama öncelikle boşanmaların önüne set vuracak sosyal politikalar üretmeye çalışacağız, evet sorumlu bir siyasetçiye bu demeç yakışır. Bazı verilere göre ülkemizde boşanma oranı yüzde 60 a dayanmış, bu konuda Avrupa birincisi konumundaymışız, tüm siyasetçilerden bu konuyla ilgili çalışmalar yaptırıp , topluma sunmalarını bekliyoruz. Bir tanıdığımın avukat babası , kendisine boşanma talebiyle gelen kaç kişiyi aileleri ile barıştırmış, sosyal bir görevi yerine getirmiş, oysa günümüzde avukatların çoğunluğu ( böyle olmayanları tenzih ederim ) ceplerine girecekleri paraya baktıkları için, müvekkillerini direk boşanma yönünde motive etmeye çalışmaktadırlar maalesef, bu sosyal bir gerçektir, oysa ki kanunda bir uzlaştırıcılık biriminin de , boşanma davalarından önce, ailelerin dağılmalarını engellemek adına, görevlendirilmesi önemli bir hizmet olacaktır, bilemiyorum, bir tanıdığımın dediğine göre , 6284 sayılı yasada, uzlaştırıcılık kavramı yasaklanmış boşanmalar konusunda, bu doğru mu , işin uzmanları açıklarlarsa çok memnun oluruz. Ailelerin dağılmaları durumu, toplumda çok sıkıntılı şeylere sebep olmaktadır, özellikle babaların, çocuklar ile iletişim kurabilmeleri noktasında ciddi sıkıntılar vardır, bendeniz de boşanmış bir bireyim, ve karşı taraf beni çocuğumla telefonda görüştürmüyor, farklı illerde oturduğumuz için sürekli de gidip göremiyorum çocuğumu ve en sonunda karşı taraf, yılda bir kere görsen yeter şeklinde bir vicdansız , insafsız sözü söyledi, boşan
12.10.2022 15:45

AHHH AHH DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR. İNSANOĞLU KİMDİR? MEVCUT HAZİNESİNİ KAYBETMİŞ SÖZDE HAZİNELER PEŞİNDE KOŞANDIR. Yanlışa yanlış diyemeyen hastalıklı bir toplum olduk. BİR TOPLUMU ÇÖKERTMEK İSTİYORSANIZ O TOPLUMUN ALİMLERİNİ, HOCALARINI, İMAMLARINI KENDİ ARALARINDA BİRBİRİNE DÜŞÜRÜN, HALKIN ÖNÜNDE TARTIŞTIRIN HER BİRİNE FARKLI ŞEYLER SÖYLETİN Kİ HALKIN NAZARINDA İTİBARLARI ZEDELENSİN SAYGINLIKLARINI KAYBETSİN. İLETİŞİM DÜNYASINDA BİRBİRLERİNE ZIT İÇTİHATLAR YAPAN O KADAR ÇOK HOCA ÇIKTI Kİ Meğerse Hepsinin amaca farklıymış. Bunu bize AKP DÖNEMİ gösterdi. Herşey ne zaman düzelir İnsan olduğumuzu hatirladigimiz gün. Yapılanların içinden "ben" 'i çıkartın herşey daha güzel ve yüce olur. Bizim Ülkede insanlar üçe ayrılmış durumda. Hakkın yanında ve yolunda olanlar. Hakkın yanında ve yolunda görünenler. Hakkın yanında ve yolunda olmayıp hakkı hakkaniyeti siyasetle anlatanlar.Şu zamanda yalan ile yılanı aynı odaya koysunlar yılan bağıra bağıra imdat kurtarın diye bağırmazsa insan değilim.
11.10.2022 11:30

Öncelikle DEVA çalışmalarına katılan herkesi selamlıyorum. Deva çalışmalarını takip ettiğim gibi, aynı zamanda serbest kürsü yazılarını da okumaya çalışıyorum. Çok değerli ve yararlı fikirlerin olduğunu söylemek isterim. Bu yazılarda beyan edilen en önemli vurgu, Cumhur başkanı adayının kim olacağı söylemidir. Açık açık fikrini söyleyenler gibi bende fikrimi söylemek isterim. Madem ortak aday diyoruz, ortak aday altı siyasi parti başkanlardan her hangi birinin aday olması seçmenler tarafından kabul görmeyebilir. Altı siyasi parti liderlerinin dışında ortak bir adayın olması millet ittifakı seçmenlerini ortak bir noktada buluşturabilir diyorum ve bu fikri benimsiyorum. Çünkü altılı masa birlik görüntüsü verse bile seçmen aklı farklı düşünüyor. Ayrıca gözlem yapıyorum altılı masa toplantıları çok önemli konuları konuşabilir, ancak toplantıların aynı formatta devamı etkinliğini yitirmeye başladı. İkinci ve önemli bir konu, toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren ekonomi sorunları muhalefet lehine kamuoyunda tartışılırken, kapanmış veya unutulmuş baş örtüsü konusu çok gereksiz ve beklenmedik bir şekilde tartışmaya açılarak gündemi değiştirdi. Siyaseten hiç bir faydasının olacağı kanaatinde değilim, çünkü bu konunun artık toplumda millet ittifakı lehine bir karşılığı yok. Ayrıca bunu da bir not olarak düşmek istedim. Deva da emeği geçen tüm çalışanlara başarılar dilerim. Vatana ve millete hayırlı olsun.
10.10.2022 23:52

ETY ile ilgili neden muhalefet olarak çalışma alanındaki vekil, stk , emekli bürokratları alıp ta basın karşısında bi açıklama yapmıyorsunuz? Hükümetin çalışması ile ETY kapsamında 8 eylül 1999 öncesi işe girenler 45-50 yaşında emekli olacak ta, 8 eylül 1999 sonrası işe girenler gavur vatandaşımı da 60-65 yaşına bekleyecek. Bu haksızlık niye. Hükümet Hak verecekse herkesin yaşını 3-5 sene geriye çekmeli. Birine erken emeklilik için müjde verip öbüründen hiç bahsetmemesi ne kadar adil. İktidar eyt oyu için bunu yapıyor anlıyoruz ama muhalefetten bi Allahın kulu çıkıpta -arkadaş insanlar bir kaç yıl işe geç girdi diye diğerinden neden 15-20 yıl geç emekli olacak demiyor deyemiyor anlamış değiliz. Yoksa sizlerde mi AKP tekrar iktidar olsun diye mi çalışıyorsunuz inanın halk olarak artık bunu düşünüyoruz milyonlar olarak.
10.10.2022 14:53

Hayırlı Sabahlar.... Düşüncelerimizi söylentilere göre değil. Halkın içinden biri olarak, yaşantılarımıza göre ifade ediyoruz. Çünkü biz! Hakkın halkıyız.Arkadaşlığı anlamanın bir çok yolu vardır. Ecdadımız ve diğer dünya insanları yaşananları tecrübe etmişler, bizlere de özlü sözler bırakmışlardır. Ders almamızı hataya düşmeden yaşamamızı istemişler. Tecrübe edilen, tecrübe edilmesin diye. - Ağacın çürüğü özünden, İnsanın çürüğü de sözünden belli olur. - Yalan zeka işidir. Dürüstlükte cesaret...Eğer zekan yetmiyorsa yalan söylemeye; Cesaretini kullanıp Dürüst olmayı dene. Victor HUGO - Derdi dünya olanın, Dünya kadar derdi olur. Yunus EMRE -Kula kulluk etme. Unutma ki sende kulsun. Ve kimseye gerektiğinden fazla değer verme! Yoksa sende unutulursun. Necip Fazıl - Bana arkadaşını söyle,sana kim olduğunu söyleyeyim. Bir insanı tanımak istiyorsan onunla ya ticaret yapacaksın yada yolculuk. - Üzüm üzüme baka baka kararır. - Körle yatan şaşı kalkar. -Armut dibine düşer Tüm bu tecrübeler gösteriyor ki kişiler yaptıklarını etkileşimleri ile sağlar. Benim haberim yoktu. Ben bilmiyordum Demenin arkasına saklanmak, biçilen rollerinizden arındırmaz. Hele ortaksanız...!
09.10.2022 14:54

Sayın yetkili iyi günler. SERBEST KÜRSÜ seçeneği oldukça doğru bir yaklaşım olmuş, benim naçizane bir önerim var, bu ismi DEMOKRATİK SERBEST KÜRSÜ veya DEMOKRATİK KÜRSÜ şeklinde uygulayabilirseniz, belki işlevine daha yakışan bir isim olabilir.
08.10.2022 14:35

TÜM SİYASİLERİN, HALKA ATTIKLARI ANTİ-DEMOKRASİ DAYAĞI Merhaba. Ülkemizde tüm siyasilerin, halka attıkları anti-demokrasi dayağı üzerine bir yazı hazırlamaya çalıştım. Bir fıkra anlatacağım, bir ülkede padişah bir köprü yaptırır ve der ki, bu köprünün bir tarafından geçenlerden yüklü bir ücret alınsın, aradan zaman geçer, padişah vezire sorar , halktan şikayet var mı diye, vezir yok der, bu sefer padişah diğer taraftan geçenlerden de aynı yüklü ücret alınsın der, aradan zaman geçer, padişah yine sorar vezire , halktan şikayet var mı diye, vezir yok der, bunun üzerine padişah , köprünün ortasına güçlü kuvvetli bir adam konulsun, gelene geçene iyi bir dayak atsın der, ve aradan zaman geçer, padişah yine sorar , halktan şikayet var mı diye, vezir bu sefer der, padişahım halktan şikayet var, halk diyor ki, köprünün ortasına konulan bu adam çok hızlı dayak atamıyor, köprüde sıra oluyor, daha kuvvetli, daha iyi dayak atabilen birini daha köprünün ortasına koyabilirseniz daha iyi olur. Evet , ülkemizdeki tüm siyasetçiler, halka demokrasi diye yutturmaya çalıştıkları bu anti-demokrasi dayağını atıyorlar, halk da bunu kabullenmiş durumda, ee hadiste buyrulmuş, NASILSANIZ ÖYLE YÖNETİLİRSİNİZ. Tüm siyasi liderler milletvekilliği adaylarını belirlerken merkez yoklaması denen garabeti uyguluyorlar, böylece bu seçilenler milletvekili değil LİDERVEKİLİ oluyorlar, tüm siyasi liderler adayların belirlenmesi için , partilerin teşkilatlarında yapılacak ön seçimlere yanaşmıyorlar , neden acaba söylemeye gerek var mı , veya öncelikle milletvekilliği adaylarının ilk turda, halk tarafından seçileceği 2 turlu seçim yapılmasına yanaşmıyorlar, NEDEN, sanırım ABD’de bu sistem uygulanıyor. Bu gerçekleri tüm siyasi partilerin liderleri çok iyi biliyorlar ama halk bilmiyor, demokratik toplum örgütleri, akademisyenler, basın, medya organları, akil insanlar vesair demokrasinin sac ayakları olması gerekenler de, bu gerçekleri halka açıklamıyorlar, böylece kendi kendini kandırmaca sürüp gidiy
08.10.2022 14:01

HALKIMIZDA HALA BİR UMUT VAR MI ? Merhaba. Evet halkımızdan hala bir umut var mı ? Bir hadiste şöyle buyrulmuş, NASILSANIZ ÖYLE YÖNETİLİRSİNİZ. Evet ülkemizde bulunan siyasetçilerin / yöneticilerin tamamı uzaydan gelmiyorlar, bu toplumun içinden çıkıyorlar, bu sebepten bu kişiler tamamen toplumu yansıtıyorlar, ve bir ayette şöyle buyrulur, ........... BİR TOPLUM KENDİLERİNDEKİ ÖZELLİKLERİ DEĞİŞTİRİNCEYE KADAR ALLAH, ONLARDA BULUNANI DEĞİŞTİRMEZ. ........ ( RA’D SURESİ 11. AYET ) . Evet her şey toplum yapısında gelir düğümlenir. Bakınız, siyasi partiler yasasında olmasına rağmen ön seçim yöntemi uygulanmaz, merkez yoklaması denen garabet uygulanır, nasıl olsa halkın çok büyük bir bölümü bunu bilmez, liderlerin seçtiği itaatkar milletvekilliği adayları halkın önüne çıkarılırlar, gelişmiş demokrasilerde bu işler nasıl oluyor halka açıklanmaz, asıl olarak bu ve benzeri konuları halka açıklamak demokratik toplum örgütlerinin, akademisyenlerin , halkın güvendiği diğer akil insanların vesair görevleridir, ama bunu yapmazlar, neden acaba , işlerine gelmez, çevrelerinden görecekleri sosyal tepkilerden çekinirler, ama bakın ben açıklıyorum, benim kaybedeceğim hiçbir şey yok, yarın ahirette yaratıcının huzurunda hesabını veremeyeceğim hiçbir sosyal konunun da altına girmiyorum inşaallah. Ben her şeye rağmen, eğer halkımıza gerçekler anlatılırsa uygun şekillerde, bu halkın gerçekleri göreceğine ve gerekenleri en doğru şekilde yapacağına inanıyorum. Benim çabam, karanlığa laf söyleyeceğine , bir ışık da sen yak çabasıdır sadece, bir menkıbe var, hz İbrahim’in ateşine bir damlacık su taşıyan bir karıncaya denir ki, o kadarcık su bu ateşi söndürmez, sen boşuna uğraşıyorsun, karınca da der ki, ben de biliyorum bu su bu ateşi söndürmez, ama amacım safımız belli olsun, evet safımız gelişmiş demokrasiden yana olsun, yarınlarda tarih bunların hepsini yazacak, geçmişten gelip yazılanlara baktığımızda biz nasıl yapılan hataları kınıyorsak , yarın da bizi kınayacaklar, torunlarımız bi
08.10.2022 13:56

BAĞIMSIZ ADAYLARA OY VERİLMESİNİ TAVSİYE EDERİM Ülkemizde tüm siyasi partiler, merkez yoklaması denilen bir garabet ile milletvekilliği adaylarını belirliyorlar, bu nasıl oluyor, milletvekilliğine aday gösterilecek adaylar, partilerin liderleri tarafından belirleniyorlar ve seçimlerde halkın önüne çıkarılıyorlar, böylece bu adaylar seçilince MİLLETVEKİLİ değil LİDERVEKİLİ oluyorlar. Yasada bulunan diğer bir tercih de, ön seçim ile adayların parti teşkilatları tarafından seçilmeleri , bu yöntemi CHP 2015 genel seçimlerinde sadece 41 il ve 45 seçim bölgesi kapsamında uyguladı, tüm ülkede uygulamadı, hadi bu da güzel derken, bu sefer CHP bir sonraki genel seçimlerde, 2015 deki seçimlerde ön seçimle gelen milletvekillerinin yüzde 60 ını tekrar aday göstermeyerek, merkez yoklaması denen garabeti uygulayarak adayları belirledi, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu, Kılıçdaroğlu neden böyle yaptı, belli ki ön seçimle seçilen ve milletvekili olan kişilerin çoğunluğuna sözlerini dinletemedi ve demokrasiyi bir kenara koymayı tercih etti. Bakalım 2023 genel seçimlerinde başta CHP olmak üzere , tüm siyasi partiler nasıl hareket edecekler. Bendeniz bağımsız adaylara oy verilmesi taraftarıyım aslında, ama eğer DEVA Partisi tüm ülkede ön seçim uygularsa , bu partiye oy verebilirim. Bağımsız adaylar, partilerin bulunduğu oy pusulasında olmuyorlar, kendileri için ayrı kağıtlar oluyor, halk da bu duruma alışkın olmadıkları için ve bilmedikleri için , oy kullanırken şaşırıyorlar ve geçersiz oy kullanılmasına sebep olabiliyor bu durum, bağımsız adayların da usulünce oy pusulasında siyasi partiler ile beraber olmaları gereklidir, bir konu da yıllar önce uygulanan ve tüm adayların oy pusulasında yer aldığı ve aday tercihlerinin de yapılabileceği metodun da uygulanmasıdır. Tabi öncelikle bu konular acaba, gelişmiş demokrasilerde nasıllar, yani her haltı oralardan alıyoruz ya, gelişmiş demokrasinin esaslarını neden oralardan almıyoruz, bu durum kimlerin işlerine gelmiyor, siyaset bilimcil
08.10.2022 13:40

Merhabalar, Bugün internette bir haber okudum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla alınan kararla bundan sonra toplu ulaşım araçlarında evcil hayvanların sahipleriyle yolculuk yapabileceğini duyurdu. yazıyordu. Gerçekten şok oldum. Hayvanlarla aynı yerde seyahat edilecek. Böyle bir şey var mı ya. Biz insanız insan. Hayvan insan gibi olur mu? Tamam hayvanlara yem, su verelim onlara işkence edilmesini önleyelim. Ama bu nedir ya. İmamoğlu hayvanlara bir iyilik yapmak istiyorsa, sokakta aç susuz sürü sürü dolaşan köpekleri toplayıp barınakta bakımlı bir şekilde baktırsın. Hayvan severler de oraya gidip maddi manevi destek olsun. Ben dahi maddi destek olurum . Ki zaten gücüm yettiğince hayvanlara yiyecek ve su satın alıp, başka insanlara da rica ediyorum onlar hayvanlara veriyor. Ben hayvanlara yaklaşamıyorum diye... Böylelikle sokak ve caddelerimiz de affedersiniz köpek kakalarından temizlenmiş olur. Sokak ve caddelerde yürürken basmamak için hep önümüze bakıyoruz. Çocuklar, ve köpekten korkan insanlar sürü sürü gezen köpeklerle karşılaşmamak için, yollarını değiştirip uzatıyor. Kaç kişiyi sokak köpekleri ısırdı diye haberler duyuyoruz. Sizden çok rica ediyorum lütfen buna engel olmak için bu haberi gündeminize alın. İstanbul'da yaşayan kaç kişi evcil hayvan besliyor. İmamoğlu onlara kolaylık sağlamak isterken diğer insanların İNSANİ ve VATANDAŞLIK haklarına gaspa yelteniyor. Evcil hayvan besleyenlerin sayısı, fazla olsa ne çıkar. Hak ve hürriyetler başka bir bireyin hak ve hürriyetinin sınırına kadar değil midir? Saygı ve Sevgilerimle
07.10.2022 15:47

Deva partisi için büyük bir risk teşkil eden bir konuya değinmek istiyorum.Deva Partisi şu anda bütün televizyon tartışma programlarinda 6'lı masanın KÜÇÜK ORTAĞI olarak anılıyor;Ülkeyi yönetmeye talip bir partiyiz ama o programları izleyen insanlar için akılda KÜÇÜK PARTİ olarak kalıyoruz.CHP ve IYI partinin gölgesinde kalıyoruz. Belirli konular dışında 6 lı masanin gölgesinden çıkıp kendi yolumuza bakmalıyız.Seçim DEVA Ailesi için zor bir seçim gibi görünüyor maalesef
03.10.2022 19:09

ESKİDEN NASILDI ? Merhaba. Evet eskiden nasıldı ? Eskiden TRT’de, Uğur Dündar yönetiminde , rahmetli Erbakan’nın, Eecevit’in, Türkeş’in, Özal’ın, Demirel’in, Erdal İnönü’nün ve diğer siyasi liderlerin katıldıkları programlar yapılırdı, yaşları uygun olanlar hatırlarlar, hatırlamayanlar veya bilmeyenler de inşaallah internetten bu programları bulup seyredebilirler veya TRT’den talep edebilirler. Eskiden SHP / CHP Genel Başkanı Erdal İnönü merhum seçimlerden önce milletvekilliği adaylarını belirlemek için ön seçimler yaptırırdı, işte bu durum gelişmiş batılı demokrasilerde olduğu gibiydi yaklaşık olarak, aslında bugün de siyasi partiler yasasında ön seçim seçeneği var ama liderlerin işlerine gelmediği için merkez yoklaması denen garabet sistemi tercih ediyorlar, sadece bir seçimde Kılıçdaroğlu ön seçim yaptırdı bazı bölgelerde ama bir sonraki seçimde ise önceki seçimde ön seçimle gelen milletvekillerinin yüzde 60’ına yakınını tekrar aday göstermedi uyguladığı merkez yoklaması garabetiyle, bizdeki demokrasiyi bendeniz şuna benzetiyorum, kel biri, bitarafına kıl çıkarıcı ilaç sürer, oradan çıkan kılları da kel başına ektirir, artık ne kadar tutarsa ve uyarsa . Bizde akademisyenler, demokratik toplum örgütleri vesair gelişmiş batı ülkelerindeki gelişmiş demokrasilerle ve bizimle karşılaştırılmasıyla ilgili hiç çalışmalar yapmazlar veya yaparlar da kamuoyu ile paylaşmazlar, niye acaba, misal her şeyiyle Kılıçdaroğlu’na biat etmiş solcu bir akademisyen nasıl gerçekleri ortaya çıkaracak da bunları Kılıçdaroğlu’nun yüzüne vuracak, olacak iş mi, aynı durum elbette tüm siyasi anlayışlar için de geçerlidir, hayatta en kötü kandırmaca, insanın kendi kendini kandırmasıdır, günümüzde bir kendi kendini kandırmaca sürüp gitmektedir ama Allah’ın izniyle bu durum bir yerde elbette patlayacak ve gerçekler ortaya çıkacak, ne denir, gerçeklerin bir gün elbette ortaya çıkma özellikleri vardır, acaba o gün geldiğinde ülkenin siyasi yapılarını yöneten bu insanlar topluma nasıl hesap
02.10.2022 17:52

BİZDE LİDERLER GELİŞMİŞ DEMOKRASİ İSTEMİYORLAR Merhaba. Evet, bizde liderler gelişmiş demokrasi istemiyorlar, misal Kılıçdaroğlu bir seçimde , milletvekilliği adaylarının belirlenmesi için bazı bölgelerde ön seçim yaptırdı, bir sonraki seçimde ise, merkez yoklaması denen garabeti uyguladı ve ön seçimle gelen milletvekillerinin yüzde 60 ına yakınını tekrar aday göstermedi, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu, bakalım gelecek seçimde neler yapacak, aslında bendeniz Ali Babacan’dan umutluyum ama o da bu konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmıyor, eğer gelecek seçimde tüm bölgelerde ön seçim uygularsa bendeniz kendisini destekleyeceğim. Halkımız gelişmiş demokrasi nedir bilmiyor, bakın çok ibretlik bir örnek vereceğim, Türkmenistan’da iş yapan Türkiyeli müteahhitlere Türkmen yönetimi demiş ki, çalışan Türkmenlere 100 dolardan fazla aylık vermeyin, eğer bunlar daha fazla para kazanılabildiğini öğrenirlerse ve alışırlarsa bunlarla baş edemeyiz. Türkiye’deki durumda buna benzer, eğer halk gelişmiş demokrasiyi öğrenirse ve alışırsa liderler halkın talepleriyle baş edemeyeceklerinden korkuyorlar, bu bir gerçektir, hadi inkar etsinler bakalım liderler. Neden batıdaki gelişmiş demokrasilerde milletvekilleri adaylarının nasıl seçildikleri halka açıklanmıyor, oralarda hukukda demokrasi nasıl işliyor, demokratik toplum yapıları nasıl çalışıyor vesair işte, siyasi partilerin yöneticileri bunları zaten açıklamazlar işlerine gelmez de, asıl olarak akademisyenler, demokratik toplum yapıları vesair toplumun sac ayakları neden bunları açıklamıyorlar. Evet dünyada aydınların, toplumlarına en fazla ihanet ettikleri ülkelerin başında da Türkiye gelir, bu yazdıklarıma karşılık diyebilinecek birşeyler varsa eğer buyrun her zaman her platformda karşılaşmaya da hazırım Allah’ın izniyle. Fatih Taner Vural / İnşaat ( Medeniyet – Civil ) Mühendisi / [email protected]
02.10.2022 13:23

Bu bir İHBARDIR! Yolsuzluk,Yokluk, Rüşvet ve Kötü niyetin sonu, yoksulluk olduğunu ufku açık şuurlu her insan bilir. Önce den destek verdiğim AKP nin, bu iddialarla gündeme gelmesinden 8 YIL ÖNCE, desteklemeyi bıraktım. Ülkemizin gidişatının, kötü olduğunu görünce de Şuurlu bir Vatandaş olarak, Sosyal Paylaşım Sitelerinde Çevremdeki insanlara AKP nin GERÇEK yüzünü ortaya serecek, Belgeli İspatlı yazılar paylaştım. Paylaşımlarım dan mütevelli hakkımda soruşturma açıldı. 4 Ayrı Dava”dan Yargılandım. İhbar edeceğim kişi, bu Davaların birinde Vekil Avukat olan MUHAMMET FURKAN KAMALAK tır. Bu kişinin, İnternette yayınlanmış bir habere göre İYİ PARTİ saflarına geçtiğini öğrendim. Sizden rica ediyorum bulunduğu ortama göre renk değiştiren bu tip insanları içinizde barındırmayın. AKP nin Avukatlığını yapan bu insan, benim gibi Ülkesini düşünen savunan insanlara karşı Davalar açarak, fırsat kazançlar sağlamıştır. Biz 8 yıldır, gerçek kimliğimizle Renk değiştirmeden, mücadele ediyoruz Bizi bu mücadeleden zararlı çıkarmak isteyen böyle adamları, Partiye sokmanız ne derece doğru olur? Bugün AKP yi bırakan sizi bırakmaz mı? Sadık Ülkesini seven ve bir duruşu, bir çizgisi olan insanlardan kimseye zarar gelmez. Lütfen Parti içinde bu tarz İnsanları istihdam edin. İmkanlarımızı zorlayarak, İktidara karşı vermiş olduğumuz mücadelemizi, Bu tip insanlara! Partinizde yer vererek, gölgede bırakmayın. Teşekkür Ederim.
30.09.2022 10:53

Türkiyenin büyük partiye ihtiyacı var.Lider olarak ali babacan güven veren bir lider olur.6lı masa deva partisine kazandırmaz oyunu düşürür.Tek ve büyük parti olarak seçime girmesi gerekir. izmir balıkkesir istanbui ankara kurşunludaki konuştuklarım böyle fikir edindirdi.Dışardan 6lı masa fikir bazında bazı fikirleri desteklenebilir.Her ilçeye parti ulaşırsa oy kazancı olur.Başarılar dilerim.
27.09.2022 10:56

Şu an siyasi görüşüme en yakın olarak DEVA partisi durmakta, ANCAK bazı çekincelerim var, en önemlisi partinizin 'TARİKATLARA' karşı tutumunuz. Yanılmıyorsam Türkiyenin bir gerçeği olarak değerlendiriyorsunuz, oysaki ben tam aksini Türkiyenin en büyük BELASI olarak görüyorum, zaten RTE ve tayfasını bu nedenle büyük tehlike olarak görmekteyim. Bu konuda elimi taşın altına koymak bu tek adam rejiminden kurtulmak için elimden geleni yapmak, hatta gerekirse siyasi partiye üye olmayı dahi düşünmekteyim. Dürüst olmam gerekiyorsa İYİ parti veya DEVA şu an düşündüğüm. Tarikatlar meselesi beni DEVA'dan uzak tutuyor. Bu konuda haksızmıyım?
26.09.2022 11:40

1-liselerde liseler arasındaki başarı oranının azaltılması lazım.liseler arasında başarı farkı biraz az olmalı. hepsinde eşit eğitim alma imkanına sahip olmalı. örneğin meslek liseleri türkiyede imkanları zayıf olmakta ve yeterli eğitim verilmiyor.oradaki çocukların eğitim kapasitelerinin artırılması için gayret sarfedilmiyor.meslek liseleri türkiyede çok boşverilerek bakılıyor. 2-liselerde aynı üniversitede erasmus benzeri bir yurtdışına eğitim alma programı yapılabilir. 3-üniversitelere gelecek olursak üniversiteler arası başarı oranının farkının azaltılması lazım. her üniversite eşit imkanda akademik kadroya sahip olmalı örneğin mesela a üniversitesinin elektrik mühendisliği bölümünde 6 tane hoca var.o zaman niye açıyorlar bu üniversiteyi her üniveriste eşit araç gereç imkanlarında eğitim görmelidir. en önemli konu olarak türkiyede her üniversitenin akreditasyona sahip olması lazım.bu konuda üniversitelere destek verilmesi lazım.mesela fırat karabük ünide müdek varken kütahya dumlupınarda müdek yok.kütahya dumlupınarda niye müdek olmasın.
25.09.2022 23:30

Sayın Kemal kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı olması durumunda talebim,Sayın Ali BABACAN'ın Cumhurbaşkanlığına aday olmasıdır. Ben K.Kılıçdaroğlınun kazanabileceğini düşünmüyorum ve tepeden inme bir aday olduğunu düşünüyorum lütfen tabanın talebini dikkate alınız. Sayın Babacan'a güvenimiz tamdır. İyi çalışmalar.
23.09.2022 21:57

15 yaşındaki kızımla ev sahibim tarafından hiç kira borcum olmamasına rağmen haciz ve tahliye kararı ile sokağa atıldık. haziran ayından bu yana kızımla sokaklarda parklarda yaşamaya çalıştık bu nedenle okullar açılmasına rağmen 3 gün kızımı okuluna gönderemedim. ev kiralarındaki korkunç artış bir ev tutmamızı imkansız hale getirdi. eğitim,sağlık ve barınma biliyorum ki bizim toplumsal sözleşmemiz olan anayasa ile garanti altında. buna rağmen içinde bulunduğumuz koşullar kızımı ve beni sağlık ve barınma hakkından mahrum bıraktı .ben ilgili makamdan barınma hakkımı talep ediyorum bu ülkede doğdum büyüdüm ama bizzat gördüm ki ülkemde bir mültecinin dahi haklarına sahip değilim bu yürek parçalıyor kızımla intihar etmeyi açlık grevi yapmayı düşündüm hiç bir anne baba evladından utanmamalı diye düşünüyorum ama ben evladımdan çok utanıyorum bir anne olarak öncelikle de bu ülkenin yasal vatandaşı olarak hakkımı ilgili makamdan talep ediyorum
21.09.2022 09:36

BİLMİYORDUK DOĞRU BİLMİYORSUNUZ 1-FAİZLERİ DÜŞÜRME İLE PİYASA CANLANMAZ NİÇİN? Paranın alım gücü düştü. Yani bir liraya aldığın bir nesneyi 4-5 Liradan alır olduk. Vatandaş Bankaya düşük faizle borçlansa dahi, cebindeki paradan artı para ayıramayacağı için, kredi borcunu ödeyemeyecek. Peki ne olacak? Zincirin diğer halkası etkilenecek. Nasıl mı? Krediler geri dönmediğinden Bankaların kaynakları azalacak. Krediler he ne kadar sigorta ettirilse de, Uzun Zamana bağlı, tahsiller batak krediler için bir fayda sağlamayacak. Bankanın sermayesi büyük ölçüde etkilenecek. Yani Banka kredi verecek para bulamayacak. Hali ile Şimdi olmasa bile orta vadede Kredi Faiz oranlarını, bağımsız olarak yükseltecek. Diğer Bankalarda bu süreci izleyecek. Bütün yük Kamu Bankaların üzerinde kalacak. Peki o zaman ne olacak? Bu seferde varlık fonlarında toplanan paralar Kamu Bankalarına aktarılacak. Yakın zamanda işsizlik fonlarında olduğu gibi. Merkez Bankası Yedek Akçelerinin kullanıldığı bir dönemde taşıma suyla değirmen taşının ne kadar döneceğini varın siz tahmin edin. UNUTULMAMALIDIR Kİ! YÜKSEK ENFLASYONDA, FAİZ İNDİRİM HESAPLARI, MATEMATİĞİ OLMAYAN BİRİNİN, ALTI BOŞ UYGULAMASI OLUR. 2- YAKIN ZAMANDA, KAMU BANKALARININ MEVDUAT HESABI OLANLAR İÇİN, CAZİP OLACAĞINI DÜŞÜNDÜĞÜ, YENİ BİR UYGULAMAYI TELEVİZYON ARACILIĞI İLE DUYURMUŞTU. KAMU BANKALARINA PARA YATIRANLARA, ENFLASYON ENDEKSLİ, VERGİDEN MUAF, FAİZ VERİLECEĞİNİ İLAN ETTİLER. Peki bu ne anlama geliyor? Bahse konu uygulama PARASI OLANLAR İÇİN, yüksek enflasyonu fırsata çevirmedir. Sürekli artan hayat pahalılığı sayesinde, Paranın enflasyona endeksli, vergisiz Mevduat Hesap ile kazanca dönüştürülmesidir. Şimdi burada anlaşılmayan durum şudur. Kamu Bankaları bu yöntemle topladıkları paranın faizini müşterilerine vermek için parayı kredi olarak kullandırması gerekiyor. Yüksek faiz verip düşük kredi kullandırma mantığı ile bir Banka nasıl ayakta kalır?
20.09.2022 15:05

efendım selamlar hayırlı günler , ABD den geldı haber ; Cunku alternatıf yok bu millet benden başkasını seçemez dedi….. cunku 6 lı masa olurya bunların istedıgı adaylardan bırısını gösterırse gerçekten bu millet yıne alternatıfsız kalacak ve atı alan uskudarı geçecek yapmayınız etmeyınız , yalvarıyoruz bır gerçek var onu gorunuz ..ltfen bıraz halka kulak verınız .. halka rağmen sıyaset olmaz Sakın haa sakın Mansur Yavas dışında bır aday olmasın mumkun degıl , Egerki olursa Sn RTE ye hayırlı olsun secim diyorum Yapmayınız etmeyınız .. bu % 70 halkı dıger % 30 un zulmüne razı gelmeyınız ..ezdırmeyınız Bu hatayı bılerek kasten yapmayınız rıca edıyorum.. Saygılarımla
20.09.2022 10:07

Sevgili genel başkanın ve deva partililer bu ülkenin bu iktidardan kurtulması için Kılıçdaroğlunun kendi çıkarları için yapıcaklarının önüne geçilmesi lazım Kemal Kılıçdaroğlu 10 seçip kaybedip o koltukta kalıyorsa bi sorgulamak lazım parti içinde kendi diktatörlüğünü ilan etmiş kim sivrilirse partiden atmış ön seçimi partiden kaldırmıştır parti içinde yaptıklarını altılı masadada yapıyor Cumhurbaşkanını altılı masa belirliyecek diyor bir yandan ben sarayda oturmam gelirsem şöyle yaparım böyle yapırım kendi adına beyanlar veriyor zaten burda belli ediyor bencilliğini Kesinlikle bu oyunlara gelinmemeli Kılıçdaroğlu adaylığında bu seçim banko kaybedilir Diğer beş lider bu kılıçdaroğlunun önünü kesmeli bu kadar yüzsüzlük olmaz Anketlerde öne çıkan Mahsur Yavaş Ekrem İmamoğlu Ali Babacan yada Meral Akşener aday olmalı yoksa bu ülke çok büyük bedel öder muhalefete tarih olur Dikkat
18.09.2022 14:14

1-milletvekillerinin ve bakanların bizim vergilerimizle makam arabalarına binmeleri engellenmelidir. 2-bu devletin başına gelecekseniz bizim oylarımızla geleceksiziniz.onun için devletin başına gelecek adam vatandaşın sıkıntılarını giderecek şekilde refah seviyesini artıracak şekilde devleti yönetmelidir. 3- bir de ricam üniversitelere azami süresini dolduramadığı için adli sicili temiz insanlara af kanunu çıkarılmasını talep ediyorum.
18.09.2022 02:51

1-bence 25 yaş ve daha yaşlılar için şeffaf ve rahat sıralamayı baz almayacak üniversiteye giriş sistemi getirilebilir.hatta sertifikalı programlar getirilebilir. mesela 30 yaşında bir insan yazılımı yapabilecek sertifikalı programlar almaya hak kazanabilir. 2-mesela adam bölümü okumuş ona eşdeğer bir meslek seçmek istiyor.gidiyor 1 sene üniversite sınavına giriyor.4 sene bir üniversite daha okuyor o mesleğin diplomasını almak için sene kaybediyor. onun yerine 3-5 ders verip sertifika almaya hak kazanıp o sertifika sayesinde o eşdeğer mesleği sene kaybı olmadan rahatlıkla yapmalıdır. 3-eğitim sistemi tamamen ilkokul,ortaokul ve lise öğrencilerini tamamen yarış atı yapmaya gerçek hayattan uzak tutan arkadaşlık ilişkilerini tamamen koparan herkesi belli bir bir şeye kanalize eden her insanın kendi farklılıklarını ortaya koyamadığı bir sistemdir.bu artık değişmelidr. 4-dershane kavramı ortadan kalkmalıdır.çocuklar robot değildir. hafta içi okul hata sonu dershaneye gidiyor.bu çocuk hiç mi sosyal aktivitesi olmayacak hiç mi gezmeyecek. 5-eğitim sisteminde müfredat esnek olmalıdır.mesleki beceri kazandıracak derslerini istediği mesleğe göre seçecek örneğin mühendis olmak istiyorsa matematik fizik kimya seçmeli dil dersleri getirilebilir.tiyatrocu sinemacı olmak istiyorsa tiyatroya özgü dersler getirilmelidir.sporcu olmak istiyorsa spora özgü dersler verilebilir.müziği seviyorsa müziğe teşvik edecek dersler verilebilir. 6-eğitim sisteminde sosyal aktivitelere yönlendirici olmalı 7-eğitim sisteminde mesleki seminerler düzenlenmeli.meslek tanıtımları yapılmalı. 8-öğretmenler yetiştirilmelidir.öğretmenler çok yetersiz.onların rahat yaşamaları sağlanmalı.öğretmenlerin donanımlı olmaları sağlanmalıdıröğretmenler sadece diplomayı alıp işe girenler olmamalıdır.çocuklara nasıl saygı sevgiyle yaklaşılır.çocuklara nasıl öğretebilir birşeyler bunlarında eğitimi verilmelidir. 9-herkesin öğrenme şekli ve yetenekleri farklıdır.Ona göre bir eğitim sistemi tasarlanmalıdır.
18.09.2022 02:44

sayın babacan 1-kişi başı düşen milli gelir arttırılmalı 2-Asgari ücret yoksulluk sınırının çok üstünde olmalı.bu sayede yoksulluk kadırılmalı Refah seviyesi arttırılmalı 3-ilkokul,ortaokul,lise öğrencilerine karşılıksız burs şeklinde maddi destek sağlanmalı.maddi durumu yoksa 4-özel okula gitmek isteyen öğrencilerin ailelerine en az yüzde elli maddi destek sağlanmalı.tabi maddi durumu yoksa 5-maddi durumu yetersiz olan ailelerin çocuklarının üniversite masrafları karşılanmalı. 6-devlet vatandaştan maaşlardan en az yüzde elli vergi alıyor. bu durumun ortadan kaldırılması gerekli. vergi alınacaksa çok az miktarda alınmalı 7-türkiyede bir asgari ücretli kendine çok rahat son model araba,ev,telefon,bilgisayar almalı. 8-teknoloji ürünlerinin üzerindeki vergiler kaldırılmalıdır. 9-devlet vatandaşına sağlık sigortasını bedelsiz yaptırmalıdır.her vatandaşın sağlık sigortası olmalıdır.bu sigorta sayesinde ilaçlarını muayenesini yaptırmalıdır.Benim ülkeme gelen suriyeli karşılıksız sağlık sigortasına giriyor.bu haksızlık. 10-devlet çok ağır ameliyatlık insanlara maddi durumu yoksa maddi destek sağlamalıdır.örneğin sma hastası insanlara yardım etmelidir. 11-işsizlik önlenmelidir.bence devlet iş bulma kurumları kurmalıdır.vatandaşların daha rahat edecekleri ve istedikleri işi bulma konusunda yönlendirici işe girmesine sağlayan kurumlar kurulmalıdır.bu kurumlar hem özel hemde devlette işe girmesine yardımcı olmalıdır. 12-İş bulmasını sağlayacak sertifikalı programlar kurulmalıdır. o sertifikalar iş bulmasını sağlamalıdır. 13-Üniversiteye giriş sitemi bence komple değiştirlmelidir. üniversite sınavı bence çok şeffaf ve stresi azaltacak bir sınav olmalıdır. 14-üniversite sınavı sıralama sınavı olmaktan çıkmalıdır.hatta bana sorarsanız üniversite sınavının ağırlığı azaltılmalıdır. 15-üniversiteye yeni girecek öğrenciler ayrı esas alınmalıdır. 25 yaş veya daha yaşlı olan insanlar ayrı ele alınmalıdır.
18.09.2022 02:12

Partinizi yeterince tanımasam da, gn.bşk. Babacan'ın şahsında ülkemiz için bir umut olabileceği kanaatindeyim. Acizane size bir uyarı yapmak ihtiyacı hiss ettim. Şimdilik isim vermeyeceğim. Sosyal medyada Deva Partisi adına bazı kişilerin paylaşımlarını görüyorum. Bu paylaşımlar, partinin istikbal için vereceği ümitten ziyade, sadece mevcud iktidarın kusurlarını sergilemeyi amaçlıyor ve "benzetmek gibi olsun" CHP muhalefetinin bir kopyesi. Paylaşımcı arkadaşları acizane uyarmış olsam da, hiç bir tepki almadım. Benim burada gördüğüm mahsur şu: CHP hükümete sürekli yükleniyor, ama son 15 yıllık tecrübe gösterdi ki, bunlar iktidar olmak istemiyor, milletvekili il başkanı gibi sıfatlarla kendilerini tatmin amaçları var. Eğer Deva da propagandasını öyle sürdürürse, korkarım ki siz de müzmin muhalefet olarak kalacaksınız. Partiniz adına yapılan paylaşımları daha seri ve yapıcı şekilde takib etmenizi tavsiye ederim. Selam ve saygılar.
17.09.2022 13:40

Son 20 Yılın özeti; Ülkemiz kara bulutların kuşatması altında. Felaketler gizlenmiş, çıkma sırasını bekliyor. Belirsizlik, umutları kırıyor. Tampon Müdahaleler sonuç vermiyor. Sınırlarda hareketlilik zirve yapmış. Sanki bir ateş çemberine alınıyoruz. Öyle bir haldeyiz ki, çözüm de üretemiyoruz. Eskiden inanç vardı. Şimdi o da yok. Bıkkınlık, usanmışlık 7 den 70 herkeste. Mutlu olamıyoruz. Huzur bizi terk etti. Varsın gitsinler, dediklerimizin, belki geri dönerler diye arkasından, su bile dökemedik. Vay be! dediğimiz Eskiyi, mumla arıyoruz. Ülkemizin görsel tablosu maalesef budur. Hani bir söz vardır ya! Benden çıkmış bir gada! Kime gidem imdada.
15.09.2022 10:37

Cennet Mekan Şair ne de güzel ifade etmiş! Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ... Boğamazsın ki! Hiç olmazsa yanımdan kovarım. Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale; Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale! Hiç düşündünüz mü? Böyle güzel bir Coğrafyada yaşamanın bedeli niçin bu kadar zor? Evet Zor! Çünkü, Adil Paylaşım yok. Zor! Çünkü inanç yok. Zor! Çünkü Ahlak yok. Zor! Çünkü Şuur yok. Üretim yok, Marka yok ve haliyle iyi Ekonomi yok. Peki Ne var? İhtiras ve Hırs var. Yalan Dolan var. Sahtekarlık ve Düzenbazlık var. Yolsuzluk ve Rüşvet var. Cumhuriyet Tarihinde, hiç görülmeyen ve yaşanmayan kötü şeyler var. Ülke Yönetiminde; Halkı ile barışık olmayan bir Cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanına hakaret, Davaları almış başını gidiyor. Tarihimize Bakın Lütfen ! Başka hangi yüzyılda böyle açılmış davalar var? Sorgulayın! Boşuna kendinizi zorlamayın, Çünkü yok. Makamın saygınlığı bitirildi. Halk, taşan tepkisini çekinmeden ortaya koyuyor. Bu dönemde yaşananların hiç biri, geçmiş Cumhurbaşkanlıklar da yaşanmadı. Halkın direk tepkisini çeken başka Cumhurbaşkanı olmadı. Hiç biri hakarete uğramadı. Genel olarak makamın saygınlığı herkes”ce bilinir ve seviyeli konuşmalar yapılırdı. Cumhurbaşkanlığı makamı belli bir kesimin değil her kesimindi. Ta ki Bu güne kadar! Köşeye sıkışan kedi tırmalar hesabı Halk, Kötü gidişatın sebebi olan iş Bu Yönetime ve başındaki kişiye karşı tepkisini her platformda açık yüreklilikle ortaya koymaya mecbur bırakıldı. Siz buna hakaret diyebilirsiniz. Biz buna Kurtuluş mücadelesi diyoruz. Tıpkı Akdeniz de Yunanlılara karşı verilen mücadele gibi. 20 yıl önce bu yoktu şu yoktu, diyenlere 20 yıl önce yaşamış biri olarak diyorum ki, Biz Karpuzu, dilimle alacak duruma, hiç gelmedik.
13.09.2022 15:54

Bazen daha basit düşünmek gerekiyor. Ankarada bir ev ortalama 1.750.000 TL hadi diyelim 500.000 tl sini nakit diğerini kredi çekeceğim. 10 yıllık kredide ortalama aylık ödemem 20.000 TL. Ev masrafı okulu eklersem ayda benım en az 40.000 tl kazanmam gerekiyor. Böyle birşey zaten mümkün değil. Gelelim diğer detaylara biz neden sürekli göç alıyoruz. Yorumunu sizlere bırakıyorum. 1 Top kağıt 1 senede %400 arttı neden bunu kime sormuyor. Basit şeylerler halkın karşına çıkıp çözüm üretmek gerekiyor. Sayın babacan gerçekten tüm samimiyetimle söylüyorum lütfen çözün çözelim bunları...
13.09.2022 09:03

CUMHURBAŞKANLİĞI ADAYI KİM 6 LI KOALİSYON PARTİLERİ OLARAK BİLDİĞİM KADARIYLA CUMHURBAŞKANI ADAYI BELİRLENMEDİ . ŞU ANA KADAR GÖZLEMLERİM TOPLUM OLARAK OY VERECEK POTANSİYEL BİR KİŞİ OLMADIĞINDAN BELLİ KİŞİ YADA ADAYLARA OY VERMEKTE, ZORUNDA KALIYOR ,YADA OY ATMAYA GİTMİYOR , ŞU ANKİ HÜKÜMET KISMI OLARAK BELİRLİ KONULARDA BAŞARILI OLSADA ,EN İHTİYAÇ DUYDUĞUMUZ EKONOMİ KONUSUNDA BAŞARISIZ KALMIŞTIR . AVRUPA STANDARTLARINI YAŞAMAK TÜM MİLLETİMİZİN HAKKIDIR . PİYASANIN NABZINI HALKIN NABZINI BİLECEK SAĞ YADA SOL AYRIMI YAPMADAN ADALETLİ OLACAK MİLLETİ KUCAKLAYACAK BİR LİDER GEREKMEKTEDİR BU LİDER KİM DİYECEK OLURSANIZ FİKRİ GÖRÜŞÜM TOBB BAŞKANI RİFAT HİSARCIKLIOĞLU DUR. BU İŞİ BAŞARACAK KABİLİYETTE BİRİDİR . ŞU AN UZAY TEKNOLOJİ Sİ DEVRİNDEYİZ NEDEN YILLARCA GERİ KALDIK İLERLEYEMEDİK NEDEN Mİ İŞİ ERBABINA VERMEDİK MECLİSİN MUHTEMELEN ÇOĞU AVKAT YADA DOKTOR HERGÜN MAHKEME SALONU MU KURULACAK , YADA MECLİSDE AMELİYAT MASASI MI KURULACAK ? ! EKONOMİ Mİ BOZUK KONUNUN EN İY UZMANLARINI GETİRECEKSİN ÇİNDE DE OLSA BİR DEĞİL GEREKİRSE 100 KİŞİ TRANSFER EDECEKSİN . BİR KİŞİNİN FİKRİ DÜŞÜNCESİ UYGULAMASI DEĞİL . BİR YERİ YÖNETMEK İÇİN İŞİ EN İY BİLEN OLASINKİ YÖNETMEK DAHA KOLAYDIR . MİLLET VEKİLLERİNİN SEÇİMİNDE PARTİZANLIK BİR YANA EĞER GERÇEKTEN MİLLİYETÇİYSEK VATANI MİLLETİ DÜŞÜNÜYORSAK HIRSIZI HAİNİ ,HAYDUTU BİLE BİLE MİLLETVEKİLİ ADAYI YAPMAYACAKSIN NASIL BİR ADAY OLMALI DÜRÜST ,ŞAİBESİ OLMAYAN İŞİNDE BAŞARILI GEREKİRSE TİCARİ HAYATTAN ÇEKİLİP KENDİNİ DEVLETİN YÜCELMESİNE ADAYACAK KİMSELER OLMALIDIR , MEVCUT BÜTÜN İŞ SEKTÖRLERİNDEN İŞİNİ İY BİLEN DÜRÜST KİŞİLER ADAY OLMALIDIR ( SEKTÖRDE İHTİYACA BİNAEN MİLLETVEKİLİ OLMALIDIR . BÜTÜN SEKTÖRLERİN SORUNLARINI BİLEN MİLLETVEKİLLERİ OLARAK YENİ FİKİR DÜŞÜNCE ATILIMLARI SÜRATLİ OLACAK, TARIMDA HAYVANCILIKDA ,MADENCİLİKDE ,MARKETÇİLİKDE ,İNŞAATDA ,UZAY TEKNOLOJİSİNDE VS DİĞER İŞ BÜTÜN SEKTÖRLERDE ATILIM YAPMAK KOLAY OLACAKTIR .
09.09.2022 18:32

YANDAŞ MEDYANIN İDDİASI!! O BİRİLERİ KİMSE, YİNE DÜĞMEYE BASMIŞ. KASETLER VE VİDEO KAYITLAR, MAKSATLI BİR ŞEKİLDE, İNTERNET ÜZERİNDEN SERVİS EDİLİYORMUŞ. MAHREM GÖRÜNTÜLER YAYINLANARARAK, KARA PROPAGANDA, YAPILIYORMUŞ. TAM DA BU ZAMANDA! YANİ SEÇİM AREFESİNE GİRDİĞİMİZ, BU GÜNLERDE. BÖYLE DİYOR, YANDAŞ MEDYA... VE TROLERİ! MESELE ŞU Kİ, BU NAMUSSUZLUKLAR; MİLLETİN PARASI VE DEVLETİN VERDİĞİ YETKİ İLE YAPMALARI! KENDİ BECERİLERİ VE PARALARI İLE YAPSALARDI, İNANIN BU SATIRLARI YAZMAYACAKTIM. BENİ İLGİLENDİRMEZ DER, GEÇERDİM. BİR ÇİVİYİ, TAHTAYA ÇAKMAKTAN ACİZ, BU TÜR İNSANLARIN, ÖNEMLİ YERLERDE, ÇALIŞIYOR OLMALARI, İÇİMİ ACITIYOR. ÖNEMLİ YERLERDE ÇALIŞANLAR,TEMSİL ETTİKLERİ TOPLUMA KARŞI, AHLAKİ DAVRANIŞLAR SERGİLEMELERİ ŞARTTIR. EN AZINDAN GÖREVE BAŞLADIKLARINDAN İTİBAREN. NE YAZIK Kİ, BU TÜR OLAYLARA, TOPLUM İÇİNDE BAZI KESİMLERİN TEPKİSİ, BEKLENEN OLGUNLUKTA VE GÜZELLİKTE OLMUYOR. YA HABERİN YALAN İÇERİKLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR YADA HABER KONUSU KİŞİYİ, BAĞLI OLDUKLARI KURUMA ZARAR GELİR DÜŞÜNCESİ İLE SAVUNMAYA GEÇİYOR. ALAKASIZ SLOGANLARLA OLAYI, GEÇİŞTİRME ÇABASI İÇİNE GİRİYOR. SONUÇ NE? TOPLUM YOZLAŞMASINA ÇANAK TUTAN DAVRANIŞLAR! KİMSE DEMİYOR Kİ, BÖYLE ÖNEMLİ MEVKİLERDE Kİ KİŞİLERİN, NİÇİN BÖYLE KASETLERİ OLUR? YADA NASIL OLUR? BİR BÜROKRATIN İNFORMAL İLİŞKİLER AĞINDA, NE İŞİ OLABİLİR? ATALARIMIZ NE GÜZEL UYARMIŞ BİZİ! ATEŞ OLMAYAN YERDEN DUMAN ÇIKMAZ. BAKIŞ AÇIMIZI BU KASETLERİN KİM VE NE AMAÇLA SERVİS EDİLMESİNE DEĞİL KASETLERE KONU BU KİŞİLERİN, YAPTIKLARINA OLMALIDIR. TEPKİ ÖNCELİĞİNİ KASETLERE,KASETLERİ ÇEKENE YADA KASETLERİ SERVİS EDENE DEĞİL, KASETLERDE ADI GEÇEN ŞAHISLARA VERİLMESİ GEREKİR. UNUTTUNUZ MU? MEYVE KASASINDAKİ BİR ÇÜRÜK MEYVE, AYIKLANMAZ İSE, DİĞER MEYVELERİ DE ÇÜRÜTÜR. ALTINI ÇİZEREK ŞUNU İFADE ETMEK İSTİYORUM. BÖYLE OLAYLARA GÖSTERİLEN ALAKASIZ TEPKİLER,TOPLUM AHLAKINI YOZLAŞMAYA İTER. FARKINDA DEĞİL MİSİNİZ? İNANÇLARINIZA UYGUN TEPKİLER VERMİYORSUNUZ. GELENEK VE GÖRENEKLERİNİZ UNUTTURULUYOR. ALOOO UYANIN ARTIK!
08.09.2022 12:40

Merhaba; Öncelikle partisin kurduğu için Babacana teşekkür ediyoruz. Bence memleketin 2 temel sorunu var ekonomi ve nefret dili. Ali babacan ekonomi konusunda zaten kimseyi ikna etmesine gerek yok herkes biliyor geriye nefret dili kalıyor onuda soyadını kullanarak çözeceğini düşünüyorum, Türkiyeye Babacan birisi lazım.. Fiilen de babacan olmalıdır. Hatalarını kabul eden insanları görmek istiyoruz artık yani evet ben hatalıyım diyecek ama suçu başkasına yıkmak için değil gerekten özeleştiri yapacak biri. İletişim dilinin temelinde ikna etmek vardır suçlamak yoktur, seçmen ile konuşurken seçmen her zaman sanwich taktiği uygulanmalıdır, seçmenin değer verdiği kişiler kötülenmeden yaklaşım yapılmalıdır. Örneğin Tayyip Erdoğan fanatiğine "Öncelikle Tayyip Erdoğan benim mesai arkadaşım ve benimde liderim olan değerli bir insan" diyerek söze başlamak önyargıya konulmuş muthiç bir bombadır. Çünkü Deva partisinin misyonu zaten Merkez Sağın alternatifi olmaktır. Bu yüzde önce övgü sonra eleştiri ardından gene övgü... Ben iyi bir twitter kullanıcı olarak AKP ve MHP ye oy veren kitlenin size oy vermemek için kendilerini zor tuttuklarını biliyorum, görüyorum... Başarılar diliyorum.
05.09.2022 12:12

Bir toplumu ayakta tutan ve huzur içinde yaşamasını sağlayan en temel ilke Adalettir. Adalet aynı zamanda sosyal hayatın en önemli denge unsuru ve teminatıdır.Toplumda huzurun gerçekleşmesi için vazgeçilmez olan diğer bir ilke, Güvendir. insanların canları ve malları konusunda kendisine karşı emniyet hissettikleri kişidir.” Maalesef, Ülkemizde güven de yok, Adalet de. Hak arayış için yapılacak masraflar cep yakıyor. Yazdığın dilekçe Usül uygulamasına takılıyor. Burayı geçsen, Mahkeme yetki alanına takılıyor. Burayı da aştın, Bu seferde karşı tarafın Kurumsal gücüne karşı, Vatandaş Hukuk dilinde kendini ifade edemiyor. Hepsini yaşadım. Vatandaşın çektiği bu zorlukları kolaylaştıracak bir öneriyi CİMER den yazdım. “Devletin yönetiminde bulunan sizler, Vatandaşın önüne türlü zorluklar çıkartacak, BİLGİSİZ Memurları atayarak canından bezdirdiniz. Ülkeyi, adam öldüren, hırsızlık yapan, yolsuzluk yapanların cennetine çevirdiniz. Yazık ki içinizde bir dünya, Bakan, Müsteşar, Akademisyen ve diğer meslek erbabı kişiler var. Ama Adalet adına tek bir düzenleyici hamle yok. Ekonominin dibe vurduğu şu günlerde geçinmeye çalışan Bizler, bir Devlet Kurumunun, mağduru olarak Adalete gittik. Gitmez olaydık. Neymiş bahse konu Dava Ticaret Mahkemesi konusu değilmiş. Devlet erkanı olarak bir dünya insansınız. Çok yüksek maaşlar alıyorsunuz. Milleti zillet edecek bu uygulamaları değiştirmeyi, yenilemeyi hiç düşünmediniz mi? Mağduriyet yaşamış biri olarak size önerim şudur; Parası olmayan bir Vatandaş mağduriyeti için dava açacak olursa, davasını açsın. Adliye Bilgisayar sistemine basit bir program yüklemesi yaparak Açılan Davaların Konusuna göre ilgili Mahkemeye dağıtım yapsın. Böylece, Dava konusu hangi Mahkemenin kapsamında ise, Adliye bilgisayar sistemi, davayı ilgili Mahkemeye dağıtır. Böylece vatandaş mağdur olmaz. Zaman kaybetmez. Mahkemelerin bakacağı dava sayısı isabetli konu dağılımına göre azalmış olur. Bilgisayar ortamında bir sistem etkili olur.
05.09.2022 11:43

YİNE ÇÖZERSE AK PARTİ ÇÖZER ! İLGİNÇ Cin Ali, Cinliği başka nasıl yapar? Sen, Ülkeyi çıkmaza sok. Sonra da bu sorunu, biz çözeceğiz de. Olayı başlatan da, bastırmaya çalışan da, aslında Yönetimin ta kendisi. Problemlerin Kaynağı kendileri, Yani, bir eli Ülkenin, boğazını sıkıyor, diğer eli ile, sıkılan boğazı kurtaracağız diyor. Daha açık ifade edersek, Ormanı yakıyor. Sonrada söndürme çalışmalarına katılıyor. Ya da öldürdüğü Adamın cenazesine katılıyor. Örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Olumsuz her durumdan, kahramanlık rolünü hep kendisi üstleniyor. Aslında, olumsuzluk SENARYOLARINI yazan kendisi. Sanki Umutsuzların umudu olmuş gibi. İşte, 20 yıldır Ülke bu şekilde yönetiliyor, neden peki? Çünkü gerçekte, sıkıntıları giderecek ne bir projeleri var? nede fikirleri ? Sıkıntıların baş nedeni, kendileri. Şimdi anladınız mı? Destek Programlarının asıl NEDENLERİNİ !
04.09.2022 13:22

Merhabalar Sayın Babacan, Vaktinizi fazla almamak için hemen konuya geçmek istiyorum. Bildiğiniz gibi AKP 'nin 20 yıllık iktidarı boyunca torpili olmayan hiç kimse devlet memurluğuna alınmadı. Diplomatlık, Kaymakamlık vb. meslekleri hayal eden, bunlar için çalışan birçok kişi bu torpil meselesi yüzünden hayallerini gerçekleştiremedi. Bu yirmi yıllık dönem boyunca bu durumdan muzdarip olan bizler için bir fırsat yaratabilir misiniz? Özellikle, A Grubu devlet memurluğu kadroları için, yüksek lisans yapmış olanlar için yaş sınırını 40'a, doktora yapmış ve yapmakta olanlar için ise yaş sınırını 45'e yükseltebilir misiniz? Seçimleri zaten kazanacağınıza inanıyoruz. Ben ve benim gibi hakkı yenmiş olanlar için böyle fırsat yaratmanız bizler için büyük bir mutluluk kaynağı olacaktır. Bize böyle bir müjde verirseniz, bu müjdenin oylara da olumlu yönde yansıyacağı kanısındayım. Keza, AKP'nin liyakatsiz insanları yönetici kadrolara yerleştirerek meydana getirmiş olduğu yıkımı, master ve doktora sahibi insanların hemen tamir edebileceğini düşünüyorum. Hali hazırda, Dışişleri Bakanlığı, Hukuk Uzmanı alırken yaş sınırını 45 olarak belirlemiş durumda. Diplomatlık için ise yaş sınırı 35. Diplomatlık, Kaymakamlık, MİT istihbarat uzman yardımcılığı vb. memurlukların yaş sınırının 45'e yükseltilmesi ve doktora ve yüksek lisans mezunu kişilerin Bakanlıklara alınması zaten son derece faydalı olacaktır. İşin ehli olarak siz ekonominin başındayken ülke ekonomisinin ne kadar iyi olduğunu gördük zaten. Siz de lütfen işin ehli olan bizler için bir fırsat yaratın lütfen. Heyecanla sizden gelecek haberleri bekliyoruz. Lütfen bizi cevapsız bırakmayın. iyi çalışmalar dilerim. Saygılarımla.
01.09.2022 14:10

Merhabalar. Ülkemin geleceğinden endişe eden bir vatandaş ve 6'lı masayı bir umut olarak gören genç bir yurttaş olarak görevimi yapmak ve vicdani sorumluluğumu gerçekleştirmek üzere, Cumhurbaşkanı adayı belirlenmesi hususundaki kaygılarımı sizlere bildirmek istiyorum. Malum-u aliniz, taraflı-tarafsız, hükümet yandaşı-muhalefet yandaşı farketmeksizin tüm gazetecilerin, anket firmalarının, kamuoyu araştırma şirketlerinin yaptıkları araştırmalar ve sokağın sesi, Kemal Kılıçdaroğlu beyefendinin CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMASINI KAMUOYU İSTEMİYOR!!! Fakat, Chp'nin ve sayın Kılıçdaroğlu'nun, kendisini artık bir aday gibi ortaya koyduğu da aşikar. Kamuoyunun isteklerini, tedirginliğini ve kaygılarını ciddiye almayan bu tutum, ülkemiz için büyük bir fırsat olan 6'lı masanın halk nezdinde büyük bir hayal kırıklığı ve küskünlük yaratma tehlikesi taşımakta olup, Kılıçdaroğlu aday yapıldığı taktirde muhalif oyların önemli bir bölümünün sandığa gitmeyeceği de çok açık. Hal böyleyken, amacın yalnızca iktidarı değiştirmek olduğu bu dönemde, bu seçimin, Kılıçdaroğlu ve bir grup arkadaşının fantezilerine kurban edilme tehlikesi muhalif seçmende büyük bir anksiyeteye yol açmaktadır. Hal böyleyken, 6'lı masanın gözünü ve kulağını halka tıkamayacağı ümidini kesmek istemeyen bir vatandaş olarak kaygılarımı bildiriyor ve altını çizerek şunu belirtmek istiyorum: KILIÇDAROĞLU ADAY OLURSA, BEN VE HAYLİ KALABALIK OLAN AİLEM BAŞTA OLMAK ÜZERE, ÇEVREMDEKİ ONLARCA ARKADAŞIM SANDIĞA GİTMEYECEK! VE EMİN OLUNUZ Kİ, BİZİM GİBİ YÜZ BİNLERCE İNSAN DA AYNI ŞEKİLDE GİTMEYECEK! Bu sorumsuzluğu yapmayacağınıza emin olmak istiyorum.
31.08.2022 19:26

DİYANET, DİN , DİN VE AHLAK ÖĞRETİMİ TARİKATLAR : Diyanet İşleri Başkanlığı Siyasetten Tamamen Ayrılmalı . Allahın Varlığını Birliğini Kabul Eden Türkiyedeki Bütün Müslümanların Kurumu Oldukları Yasa İle Belirtilmeli. Din Hizmetlerini de Ona Göre herkese vermeliler. Acilen İçtihada Tabi Konularda İçtihat Yaparak İSLAMI Katılıklardan , Bidat Ve Hurafelerden Temizlemeleri gerekiyor. İyi Müslüman ( MÜMİN ) Olmak İçin Cübbeli , Sarıklı , Sakallı Olmak gerekmiyor. İmanın Şartlarına Tam İnanmak , Allahın Yasaklarından ( HARAMLARDAN ) Kaçınmak ( TAKVA ) , Güzel Ahlak Sahibi Olmak ve İbadetleri Yapmak İçin Bütün Gayretini Sarfetmek , Sosyal Hayatta Medeniyetin Ve Teknolojinin Getirdiği Bütün Güzeliklerden Faydalanarak Yaşamak Gerekiyor. İSLAM Dininin Bir Bedeni Var ( FIKIH İLMİ ) Bir de RUHU Var ( TASAVVUF ) Bu İkisi Birlikte Olmadan Din Yaşanamaz. Bu İkisini Beraber yaşayanlara Örnekmi EVLİYALAR ( Şeyh Ahmet Yesevi , Mevlana, Yunus Emre , Hacıbayramı Veli , Hacıbektaşi Veli Ve Binlercesi Ve Talebeleri ) Bu Büyük İnsanlar Dinlerini Ve Yollarını ( TARİKATLARINI ) Siyasetin Ve Ticaretin Dışında Tutmuşlardır. Dini Tasavvufu Dünyalık İçin Asla İstismar Etmemişlerdir. İşte Diyanetin de Tarikatlarında Aynı Misyona Getirilmeleri Gerekiyor. Tarikatlar ve Zikir Halkaları Peygamber Efendimiz Zamanından Beri Vardır. Allah Kur'an da Bir Çok Ayette Mevcut İbadetlerden Ayrıca Beni Çok Çok Zikredin Buyuruyor. Tarikatlar Zikir İbadetlerini Buna Göre Tertip Etmişlerdir. Diyanete Bağlı Bir Birim Olarak Sahte Olmayan Gerçek Tarikat Liderlerinden Bir Komisyon Oluşturulmalı TARİKATLARIN KONTROLÜ DENETLENMESİ Bu Komisyona Verilmeli . Tarikatlar Yer Altından Çıkarılarak Dini Ve Tasavvufi Faaliyetlerini Diyanetin Camilerinde Yapmaları Zorunluluğu Getirilmeli Ve Vakıflarınca Ticaret Ve Siyaset Yapmaları Yasaklanmalı . Kuruluş Amaçlarına Uygun Faaliyet Yapmalılar. Tabii Ferdi Haklarını Herkes Gibi Kullanmalılar.Bu Şekilde Sahte Tarikatların Devlet Millet Aleyhindeki Propagandası önlenir.
30.08.2022 13:22

SAYIN BAŞKAN İLKELER ÜZERİNDEN SİYASET YAPMA ANLAYIŞINIZI TAKDİRLE KARŞILAMAKLA BERABER ,BUNUN TOPLUMSAL KARŞILIĞININ SINIRLI OLDUĞUNU ÜZÜLEREK BELİRTMEK İSTERİM. TOPLUMA DOĞRULARI DEĞİL, DUYMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİĞİNİZDE KARŞILIK BULURSUNUZ. 1-İKTİDARA GELDİĞİMİZDE 5 MİLYON SURİYELİYİ SINIR DIŞI EDECEĞİZ 2-ADAM ÖLDÜRMEK HARİÇ ,TÜM MAHKUMLARA AF TALEBİ 3-TEK EVİ OLANLAR İÇİN EMLAK VERGİSİNİ KALDIRACAĞIZ 4-ÇİFTÇİNİN MAZOTUNU DEVLET KARŞILAYACAK 5-MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ KALKACAK BU ÖRNEKLERİ ÇOĞALTMAK MÜMKÜN.
30.08.2022 11:06

Evlilik sağlıklı bireylerin yetişmesi için en önemli kurum. İki insanın bir hayatı paylaşması, yeri geldiğinde birbiri ile dertleşmesi bir amaç uğrunda yürümesi çok önemli bir olay. Ne yazık ki gerekse medya, internet, planlı yapılan çalışmalar ve son olarak pandemi bu kurumun temeline tabiri caiz ise kibrit suyu döktü. Problemli ailelere aile ve çalışma sosyal bakanlığı tarafından evlilik danışmanları atanmalı. Varsa bu kişilerin sorumlulukları arttırılmalı. Gerekirse kapı kapı gezilip problemli aileler dinlenmeli. Kadın tarafına aşırı korumacılık verilip erkeğin ezilmesi, erkek tarafına aşırı haklar verilip kadının ezilmesi engellenmeli. Genelde kadınlar yada erkekler çevreleri ile konuştukları zaman dolduruluşa getirilip tahrik ediliyorlar. Bunun önüne geçilmeli. Uzman bir danışman her iki tarafı dinleyip nasihatler vermeli. Aile kurumunun önemi, hayat arkadaşlığının önemi anlatılmalı. Evli kişilere planlar hazırlanmalı. Bu planlar eşliğinde bütçeleri dahilinde birbirleri ile daha fazla zaman geçirmeleri ve sosyal aktiviteler gerçekleştirip hayatın yükünden azda olsa kurtulmaları sağlanmalı. Ailelere evlilik aşamasında tabiri caiz ise kadıncığaza ve erkekcığaza yüklenen aşırı sorumlulukların önüne geçilik evlilik kurumu basitleştirilmeli. Dini nasihatler verilmeli. Böylelikle evlilik kurumu kişilerin gözünde yükseltilmeli. Stres ve kaygı yönetimi konusunda, çocuk yapma konusunda nasihatler verilmeli, planlar hazırlanmalı.
26.08.2022 15:04

Evet dünya sürekli toplumsal, ekonomik ve politik zorluklarla başa çıkıyor. Benim önerilerim Avrupa Birliği'nin 9. Araştırma ve Yenilik Çerçeve Programı olan Ufuk Avrupa (Horizon Europe) kapsamında kurulan teknoloji ve yenilik ortaklıklarıyla ilgili ve aşağıda iki ortaklığın da 2021-2027 arası stratejik yol haritalarını link olarak iletiyorum: - Circular Bio-Based Europe: https://www.cbe.europa.eu/strategic-research-and-innovation-agenda-sria - Photonics21: https://www.flipsnack.com/photonics21/photonics-strategic-research-and-innovation-agenda/full-view.html Evet ülkedeki kurumların güçlendirilmesi, ayağa kaldırılması, demokratik ve ehil insanlarla donatılması gerekli fakat yurt dışından teknolojik iş birlikleri, uzun vadeli ve büyük ölçekli yatırımlar, yüksek teknoloji üretimi ve nitelikli insan kaynağı oluşturulması da bir gereklilik. Dijital, yeşil ve mavi ekonomi temellerini oturturken bu gibi uç teknoloji alanlarının daha fazla ülke gündemine getirilmesi ve çok uluslu küresel şirketlerle temas kurularak Türkiye'de tematik teknopark ve Ar-Ge komüniteleri oluşturulması gerektiğine inanıyorum. Döngüsel biyo-bazlı teknolojilerin etki etmesi beklenen temel sektörler: tarım, gıda, orman ve kağıt ürünleri, hayvancılık, balıkçılık ve akuakültür, biyoyakıtlar ve enerji, sağlık, ilaç, kimya vb. olarak sıralanabilir. Fotonik teknolojileri ise optik, opto-elektronik ve foton bazlı bilimsel araştırmalar ışığında gelişen bilgi teknolojilerini ihtiva etmektedir. Etkilemesi beklenen başlıca sektörler: taşımacılık ve hareketlilik, enerji, imalat sanayi, tarım ve gıda sektörü, dijital altyapılar, sağlık, güvenlik ve savunma sanayi ile uzay teknolojileri. Çalışmalarınızda ve yol haritalarında değerlendirmeleriniz adına ilginize sunarım.
25.08.2022 11:35

ALTI BOŞ PROJELER İLE PİYASALARA YÖN VERMEK, AKINTIYA KARŞI KÜREK ÇEKMEK DEMEKTİR. BİR KERE, İTİBARI KALMAMIŞ BİR YAPININ, YAPTIKLARI TAKTİR GÖRMEZ. BU NOKTAYA GELMİŞ BİR YAPI, AĞZI İLE KUŞ TUTSA! YARANAMAZ. EN SON GIDA HARCAMALARINDA, VERGİ ORANINI % 1 E İNDİRDİLER. PEKİ NE OLDU? FİYATLARA TÜKETİCİ LEHİNE BİR ETKİSİ OLDU MU? FİYATLARI SABİT TUTMAYI BIRAKIN DAHA HIZLI YÜKSELMESİNE NEDEN OLDU. İKTİDAR İSE, SEYİRCİ KALDI. ŞİMDİ DE TARIM KOOPERATİF MARKETLERİ İLE FİYATLARA İNDİRİM BASKISI KURMAYI DENİYORLAR. AMA YİNE BAŞARAMADILAR. ÇÜNKÜ GÜVENİLİRLİĞİ ERKLİĞİ VE DENETİMİ KAYBETMİŞ BİR YÖNETİM VAR. 7 DEN 70 E HERKES BUNU BİLİYOR.
23.08.2022 18:21

1 Dönüm Buğdayın Maliyeti Ve Kazancı : SULU 25 Kg Üre Gübre 500 tl. 25 Kg Nitrat Gübre 450 tl. 28 Kg Tohum 280 tl. ( elle ekim ) 6 Litre Mazot ( sürüm,ekim,hasat ) 150 tl. İlaç- Su 200 tl. Toplam : 1580 tl. Kazanç : 300 Kg Buğday 300 x 7 : 2100 tl . Gider : 1580 tl . 1 Dönümün Kazancı : 520 tl . 1 Yıllık Asgari Ücret 5500 x 12 : 66 000 tl. 66 000 : 520 : 126.9 Dönüm Buğday Gelirinin Karşılığı . Bir Çiftçi Ailesi Asgari Ücret Kadar Gelir Elde Etmesi İçin 126.9 Dönüm Buğday Ekmesi Gerekiyor. Kaç Tane Çiftçinin 126 Dönüm Tarlası Var. Köyünü Bırakıpda Büyük Şehirde Kapıcılık Yapıyorlar Diye Şikayet Edenler Bu Hesaba İyi Bakıp Ahkam Kesmesinler. Çiftçiye En Az Asgari Ücret Kadar Gelir Sağlanmazsa Bu Göç Durdurulamaz. Çözümü Toplu Tarım Maliyetleri Düşürüp Birim Alandan Alınan Ürünü Artırmak. ŞEKER PANCARININ SORUNU : 1- Açık Alanda Siloda Bekletilerek Pancarın Suyu Buharlaşıyor. Fabrikada Ne Kadar Çok Buhar Verilse de Şerbetin Bir Kısmı Posada ( Küspede ) Kalıyor, çıkmıyor. Kantardaki Numune de Yüzde 18-20 Şerbet Veren Pancar Farikada Yüzde 13 e Düşüyor. Otomatikman Fiyatı Yüzde 50 Artırıyor. 2 - Bazı Çiftçiler Kantar Görevlilerini Kafaya Alıp Pancar Yerine Toprak Satıyor. 3 - Pancar Kooperatifine Seçilen Yöneticiler Fabrika Müdürlerini Tehdit Edip Kamyon Kamyon Bedava Şekeri Çalıp Kendilerine Oy Veren Bir Kısım Çiftçilere Dağıtıyor. 4 - Fabrika Müdürlerine Siyasi Baskı Yapılarak Büyük Zararlar Verdiriliyor. Bu İş Ne Yazıkki Özelleştirildikten Sonra da Devam Ediyor. ÖZELLEŞEN BÜTÜN KURUMLARIN YÖNETİMİ İL , İLÇE BAŞKANLARININ ELİNDE DAVUL ŞİRKETTE ÇOMAK SİYASETÇİDE HANİ KOPYA ÇEKME OLAYINDA HALKA DÜRÜSTLÜK ALGISI OLUŞTURANLAR ; 2.5 MİLYON PARTİSİNİN KAYITLI ÜYESİNİ TORPİLLE ÖZELLEŞEN DEVLET KURUMLARINA YERLEŞTİRDİLER. SÜREKLİ MİLLETİ KANDIRIYORLAR. KOPYA ÇEKMİŞMİŞMİŞ.
22.08.2022 13:45

Bütün Üretim Sektörlerini Orta Veya Büyük İşletmelere dönüştürmemiz Gerekiyor. Üretim Maliyetlerini Düşürüp Teknolojiyi Tam Olarak Kullanmak İçin Bu Gerekli. TARIMDA : Tarımda Büyük İşletmelere Geçmek İçin Toplu Tarım Sistemine Geçmek Gerekiyor. Geç Bile Kalınmıştır. Tarla Sahiblerinin Çoğu Köylerini Terketmiş Durumda. Önce 3000 Dönümün Üzerinde Tarlası Olan Köylerde Kooperatif Veya Şirket Kurulacak. Sonra Tarlalara Kıraç, Taban Ve Sulak Durumuna Göre Değer Oranı Belirlenecek. Aynı Köyden Olmak Şartı İle En Tecrübeli Kişilerden Yönetici Seçilecek. Sonra Tapu Sahipleri arazilerini İşletme Yetkisini 10-20 Yıllığına Yönetime Devredecek. Devlet Desteği İle Tüm Sınırlar sökülüp Her Ada Yüzlerce Binlerce Dönümlük Tek Tarlaya Dönüştürülecek. Köyde Kalan Çiftçilerden 18-60 yaş Aralığındaki Erkekleri Makina Operatörü Olarak Esnek Çalışma Sistemi İle Ücretli Olarak Çalıştırılacak. Hasat Dönemi Sonunda Bir Sonraki Yılın Tohum, Gübre , Yakıt ,İlaç Ve İşçilik giderleri Ayrıldıktan Sonra Kazanç Tapu Sahiplerine Oranlarına Göre ( Yüzde 8,10, 13,20 gibi ) Banka Hesaplarına Yatacak . Arazisi 3000 Dönümün Altında Olan Köyler Birleştirilecek. 500 Dönüm Ve Üzeri Tek Tarlası Olanlar Sistem Dışında Tutulabilir. Köyde Oturan Tecrübeli Kişilerden Yönetime Denetlemeci Görevlendirilmelidir. Devlette Ücretsiz Veteriner Ve Ziraat Mühendisi Tahsis Etmeli. Tapu Satışları Sadece Diğer Tapu Sahiplerine Veya Şirkete Yapılabilmesi Şartı Getirilmeli Ve Dışarcan Harici Zenginlerin Hisseleri Ele Geçirmesi Engellenmeli. Biraz Zor Ama Arazi Sahiplerine Tapularının Garantide Olduğu Sadece İşletme Yetkisini Bir Süreliğine Devredeceklerini Anlatmak Gerekir. Köy Dışında Olupda Katılmak İstemeyenlere Tarım Desteğinin Kesinlikle Verilmeyeceği Şartı Getirilmeli . Köyde Oturup da Katılmayanlara da Ücretli İşçilikten Yararlanamama Şartı Getirilmeli. Yöneticilerede tavsiye Tarlayı Sürerken Pulluğu Bırakınca Bitene Kadar Kaldırmadan Dönerek Sürdürmeleri.Traktör Yıpranmaz, Yakıt Tasarrufu Sağlar.
22.08.2022 12:06

Merhaba İnternet sayfanızdaki eylem planlarını gördüm okudum. Ancak bir eksik görüyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili bir eylem planı yoktur. Üzerine düşülmesi ve birçok sıkıntıların giderebilmesi için bence bu alanda da geniş kapsamlı çalışma gerekiyor. Yapacağınız işleri eğer bu millete hakkıyla gösterebilirseniz, milletimiz inşallah herkese hakkını verecektir. Kolaylıklar dilerim.
20.08.2022 03:14

Sn Genel Başkan Ali beyin burjuva izlenimi var bu algının kırılması gerekir İktidarı eleştirmek lazım ama eleştirilerin değil icraatların gündemde olması lazım mesela bir kaynak paket tarım vs diğer alanlarda bir çalışma yapılabilir Ve en önemlisi İnsanlar zihin dünyalarında Deva Partisinin Seküler yada muhafazakar bir kalıba oturtamıyorlar Deva Partisi gençliği bence hiç aktif değil bence gençlik yapılanmalarınızın çok güçlü ama bir o kadarda hasbi kişilerden oluşturulması lazım diye düşünüyorum
18.08.2022 22:54

İktidar Partisi Mevcut Anayasayı değiştirmek istiyor. Muhalefet partileri de Anayasayı değiştirmek istiyor. Ama bir türlü orta yol bulunamıyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkan Yrd.sı Bir TV Programında Ülkemizin Adalet sistemi ve süreci için eksiklerle dolu diyor. Halkın Adalete inancı ve güveninin kalmadığını, %30 lara düştüğünü söylüyor. Peki bu beğenmediğiniz, tanımadığınız, kötü ve güvensiz Anayasa hükümleri ile suçlu yada sanıkları yargılamak ne kadar adaletli olacak? Yargı hatalarının cirit attığı bir Ülkede adil yargılamayı nasıl garanti edersiniz? Bundan önceki yargı hataları yüzünden mağdur olanlara ne olacak? Mağduriyetlerin giderilmesi için, Haksızlığa uğrayan bu insanlara kim? hangi? para ile nereden? ne kadar? ödedi. Yada ödeyecek. Kaynak: Televizyon Programları, Meclis konuşmaları, Haberler İç İşleri Bakanı Efgan ALA 3 MART 2015 konuşması İçişleri Bakanı Efkan Ala, hiçbir anayasal kurumun millet egemenliğini kullanma yetkisine sahip olmadığını, böyle bir yetkiyi tanımadığını söyledi. Ala, 'Bu anayasanın kötü bir anayasa olduğunu söylememize engel bir durum yok, olsa da tanımıyoruz' diye konuştu. Cumhur Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN 4 NİSAN 2014 Anayasa Mahkeme Kararına saygı duymuyorum Cumhur Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN 16 Temmuz 2016 Anayasayı tanımıyorum Saygılarımla,
18.08.2022 11:16

4- DEVAM : Kamu özel işe girişlerde ve Üniversiteye girişde evli olma şartı getirilmeli. Evli öğrenciler Evlerde sıkıntısız kalabilirler.Toplumumuzun aile yapısına uyum sağlarlar.Maliyetleri azalır. En önemlisi de Cinsel ihtiyaçları Hukuka ve ahlaka uygun şekilde karşılanmış olur. Yaygınlaşan fuhuşun önüne ancak bu şekilde geçilir.Kız babaları okul bitene kadar maddi desteklerini sürdürecek. Tabii çocuk yapmayacaklar. Ta ki işe girene kadar.Küçük sermayeli iş yeri açılış ruhsatlarını 4 yıllık mezunlara hak tanıyalım. 65 yaşını dolduran herkese her türlü ekonomik faaliyeti yasaklıyalım. Onların yerine Üniversite mezunlarına devir yapma zorunluluğu getirelim. Yapmıyanın ruhsatını iptal edelim. Kadın cinayetlerinin en büyük sebebi erkekler boşanınca yeni bir kadınla evlenemiyorlar. Evlenme maliyetleri çok yüksek, evlendiği zaman hem yeni karısını hem de eski karısını ve çocuklarını geçindirmek zorunda ekonomik geliri buna uygun olmayınca evlenemiyor. Korkulan oluyor Adamın şehveti aklını ve iradesini yok ediyor yani deliye dönüşüyor her suçu işliyor. Bu durumu polisiye tedbirlerle önlemek mümkün değil. Bunu herkes biliyor halının altına süpürüyor. Şehvete yol verilmeyince nasıl büyük felaketlere yol açtığını anlamak gerekiyor. Boşanan kadına nafaka kadının çalışmadığı dönemde konmuş. Şimdi kadınlara çalışma hakkı verildiği için nafaka hiç verilmemesi gerekir. Genç yaşda dul kalıp eşinin maaşını alan kadınlar maaş kesiliyor diye evlenmiyorlar.Derhal bu kanunun değişmesi gerekiyor. Bu kadınlar yeni evlendikleri eşlerinin geliri düşükse maaşlarını almaya devam etsinler.Hele hele 20 li 30 lu yaşlarda kalan Şehit eşleri toplumun yanlış algıları da ekleniyor başkasıyla evlenemiyor.Bu nasıl bir kafa ya. 30-40 Yıl kadına cinsel oruç tutturuyorlar.Evlenirse toplum kınıyor, devlette maaşını kesiyor.Hani derler ya yarımı yeme bütünü bölme ye misafirim ye Allahını seversen ye Özet olarak Kadınların paraya ulaşmalarını evliliğe bağlarsak evlilikler kolaylaşır.
17.08.2022 16:54

Sayın Başkan,Ali Babacan beyefendiden bir vatandaş olarak tek isteğim önümüzdeki seçimlerde ister ittifak, ister tek seçime girsin,Fakat mutlaka başkanlık adaylığını açıklasın gereğini saygılarımla arz ederim.
17.08.2022 16:20

SOSYAL SORUNLAR : 1- LÜTFEN VE ACİLEN MİLLETİMİZE 100 YILDIR FELAKET YAŞATAN DERİN DEVLETİN KAPISINA KİLİT VURUN. İLMİ VE AHLAKI REHBERİMİZ YAPIN 2- Halkımızın Sağlıklı yaşayacak kadar gelir kaynağına ulaşması. Toplumuzdaki dengesiz gelir dağılımı ACİLEN en aza indirilmeli. Üretim Sektörleri hariç diğer sektörlerde bir haneye bir tane faaliyet hakkı tanıyın. Örnek : Ticareti guruplandıralım. Herkes her şeyi satamasın . Üretici firmalara her ile depo açmalarını zorunlu yapalım. Küçük büyük herkese tek fiyattan satmalarını sağlayalım. Rekabeti üretim firmaları arasına koyalım.İş yeri açılış ruhsatlarının yetkisini Belediye ve derneklerden alalım . Siyasetin müdahale edemeyeceği kuruma verelim. Manav,market,kasap,tavukçu bölgede ihtiyaç varsa başka geliri olmayan aileye verelim. Ulaştırmada bir aileye bir dolmuş veya bir kamyon veya bir otobüs gibi 3- Ev İhtiyacı herkesin kendi evinin olması sağlanmalıdır. En büyük sorun arsa . Yöneticilerin zaafiyetinden faydalanan bir avuç emlak tefecisi bütün ülkede millete kan kusturuyor.Milletin paralarıyla yapılan alt yapının rantını millete fahiş fiyattan satıyorlar. Derhal bütün arsalar devletleştirilmeli. Ne acayip bir iş bu ya devletin arsasını devlete vermeyip devleti mahkeme kapılarında süründürüyorlar. Ehil olmayan rast gele şahıslar araba yapabiliyormu, niye herkese ev yaptırma yetkisi veriliyor.Arsayı devlet inşaat mütayitlerine verip ev yapsınlar ancak kar marjını devlet belirlesin toplam maliyet üzerinden satış yapsınlar. Bunlar maliyetin 3-4 katına daire satıyorlar.göz göre göre milletin alt yapısının rantını millete satıyorlar. 4- Evlenmek ve Boşanmak kolaylaştırılmalı . Bütün düğün salonları belediyelere bağlanıp devletleştirilmeli . Evlenecek çiftlerin salon,yiyecek,nikah,gelinlik ve damat elbisesini devlet karşılamalı. Zengin fakir herkesin düğünü eşit olmalı .harici düğün yasaklanmalı
17.08.2022 15:53

Daha Önce Yazmış Olduğum ve enerji üretimi amaçlı geliştirdiğim Yeni Hidrolik Güç Ünitesinin Prototipini Türkiye de hiç kimseye yaptıramadım. Geliştirdiğimiz hidrolik Pompası basitce Kaldıracın (Hidrolik El Pompasının ) Küçük Elektrik Motoru ile Yüksek devirle çalıştırılarak az enerji kullanarak çok yüksek hidrolik yağ enerjisi elde etme prensibine dayanıyor. Bu Hidrolik Pompası ile Bütün Motorlu Araçları Elektrik + Hidrolik Sistemle yakıtsız Çalıştıracağız. Aynı zamanda bu sistemle bütün işletmeler kendi elektriklerini kendileri başka enerji kullanmadan üretecek. Konutlarda doğalgazın yerine kullanıbilecek tek enerji Elektrik enerjisi. Isınmayı elektrikle yapabilmek için her haneye saatde 4 kw ( şu andakinin 10 katı ) elektrik vermek gerekiyor. Mevcut sistemle bu imkansız .Çünkü dışarda bu kadar elektrik üretsek bile tüketim noktalarına kadar olan şebekelerin kapasitesini de 10 kat artırmak gerekiyor. İşte tam burda bizim Pompa hızır gibi yetişiyor. Her Site , her Apartman bodrumundaki küçük bir alanda Isınmak için ihtiyacı olan elektriği bu sistemle bedava üretecek. Bu sistem devreye girince Bütün akarsularımızı ve barajlarımızı elektrik üretiminden çıkarıp içme suyu ve tarımsal sulamada kullanacağız. Bu amaçla size bir çılgın proje daha öneriyorum. ÇORUH Nehrini ve Erzincandaki Karasu nehrini KIZILIRMAĞA Aktararak debisini bir kaç kat artırarak kızılırmak havzasındaki 12 vilayetin tarımsal sulama ihtiyacını da karşılarız. AB 2030 a kadar bütün içten yanmalı ( benzin ,mazot ve LPG İLE çalışan ) motorları kaldırma kararı aldı. Türkiyede 22 milyon motorlu araç var. Bu araçların 10 yıllık Periyotda elektrikli araca çevrilmesi gerekiyor. Yılda 200 bin TOGG Araç üreterek bu iş çözülmez. ACİLEN Bütün uzman mühendisleri seferber ederek PAKET Elektrikli Araba motoru üretmemiz gerekiyor. Mevcut Araçların en çok yakıt tüketenlerinden başlamak üzere araçlardaki içten yanmalı motorları çıkarıp yerine elektrikli motorları takmamız lazım.
17.08.2022 13:51

Sayın yetkili, Ülkemizde yaşanan ekonomik bunalım ve kötü yönetimin tüm toplumumuzda rahatsızlıklara yol açtığını hep beraber gözlemlemekteyiz. Bugün seçim olsa, benim gibi yüzlerce insanın hiç oy kullanmaya gitmeyeceğini belirtmek isterim. Çünkü ak parti karşısında, etkin reform yapabilecek siyasi partinin olmadığı inancı mevcut. Deva Partisine, kurucusu Ali Babacan'dan ötürü sempati duymaktayım, ekonomide göstermiş olduğu başarılar takdire şayan. Buraya methiyeler dizmek, sizleri onare etmek için gelmedim elbette :) Ben İstanbul, Beykoz'da ikamet etmekteyim. İkamet bölgemde hiç Deva Partisine ait ibareler görmedim, Twitter hesabı bile aktif değil. Bu bölgeleri kazanabilirsiniz, sahada etkin rol oynayacak kişiler olmalı. Yapılacak reformları teker teker anlatmalısınız, bunların nasıl gerçekleşeceğini anlatmalısınız. Daha iyi yerlere gelmenizi temenni ediyorum, ülkemizin eğitim seviyesi yüksek insanlara ihtiyacı var. Saygılarımla, İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Emre Gülşen
16.08.2022 17:13

Neredeyse her siyasi parti gibi DEVA partisi ekibine bakıyorum da çoğunluğu Sanayici ve iş adamı. Ekipte işçi, Çiftçi, Özel sektör çalışanı, hamal, sokak esnafı, STK temsilcisi yok. Bu konuda 2 soru geliyor aklıma, 1-Böyle bir teşkilat iktidar olursa kime çalışır. Yani a mahallasindeki kalan son arsayı park mı yapar yoksa hepsi birer kurt olan iş adamlarına peşkeş mi çeker? bir fabrikada çalışan 500-1000 kişilik fukara işçinin hakkını mı savunur yoksa partisinde yönetici olan sanayici ve işadamının hakkını mı? Asgari ücret belirlerken yarı aç yarı tok olan milyonlarca işçiyi mi düşünür yoksa sanayici ve işadamları ekibini mi? bunun cevabı belli tabi. Mecliste parmak kaldıranların büyük çoğunluğu iş insanı olunca sonuç da net bir şekilde ortaya çıkar. 2- Diyorlar ki bir siyasi parti kurulup mücadelesine başlarken çok paraya ihtiyaç duyar. bu paraları da ekibinde bulundurduğu iş adamlarından toplar. yani bir nevi borç alır. Sonra iktidara gelince de 85 milyon insana ait olan kamu imkanlarını kadrosundaki iş adamlarına 1 milyonluk ihaleyi 5 milyona vererek, milletin malını arsasını (kamu malı) adamlarına onda bir fiyatına satarak ve daha farklı metotlar ile kendi zenginini ihya ederek borcunu öder. Siyasi parti yönetim kadrolarına bakınca bunun gerçekliği ortaya çıkmaktadır. ve hatta mevcut iktidar partisi bu konuda NİRVANA yapmıştır. Bendeniz 30 yıllık iş hayatımda şunu net biliyorum ki benim gibi feleğin çarkının her deliğinden geçmiş, yaşamın zorluklarının her çeşidini yaşamış ve çözüm yolları konusunda doktora yapmış bir Lise mezunu yönetiminizdeki bir çok iş adamı, araştırmacı ve eğitimciyi tek cebinde çıkarabilecek kapasitededir. ve benim gibi çok evladı var bu ülkenin. Neden paramız olmadığı için bir siyasi parti üst yönetiminde hiç bir zaman olamıyoruz? Bu kahpe zengin ve sömürü düzeni ne zamana kadar devam edecek? Saygılarımla...
15.08.2022 17:05

Bence bir reklam yapın bir adam olsun başbakan benim sağlık bakanı benim iç işleri bakanı benim ekonomi bakanı benim dış işleri bakanı benim vali benim muhtar benim sonrada millet ittifakının resmi çıksın ben. Değil biz hep beraber sorunları paylaşarak daha güzel bir türkiye için istişare ederek bir kişinin değil ortak fikirle güzel bir türkiye al sana güzel etkili bir reklam
12.08.2022 17:17

Sayın Babacan'a iki kelam etmek için,tüm şeceremizi niçin ortaya dökmek zorunda kaldık???? Vatandaşların ezici çoğunluğu nezdinde sayın Mansur Yavaş'ın başkanlık adaylığı için teveccühü vardır. Bu gerçek neden hala gözardı ediliyor????????????? Millet ittifakının başlıca görevinin ve başarısının Mansur Yavaş'ı aday olarak göstermek olduğunu düşünüyorum. Kazanmak istiyorsanız Mansur Yavaş'ı uygun zamanda başkanlığa aday göstermenizi nacizane istirham ederim. Lütfen ezici kamu oyu teveccühünü görmezden gelmeyin sayın Babacan. Saygılar.
09.08.2022 07:16

Hazırlamakta olduğunuz acil eylem planlarının arasında ilköğretim eylem planına da yer vermeniz gerektiğini ve bu planın çocuklarımızın (maalesef) aile içinde alamadıkları toplum bilinci eğitiminin okulda devlet tarafından hazırlanacak müfredat çerçevesinde nasıl verileceğini içermesi gerektiğini düşünüyorum. Orta ve yüksek öğrenimde bilim, teknoloji mesleki bilgiler, yabancı dillerle donatılacak gençlerin bunlardan daha önemli bir donanıma ihtiyacı var. Bu da toplum içinde yaşamayı, çevresindeki insanların hak ve hukuklarına saygılı, düşünceli bireyler olmaları. Bu donanım olmadığında şu anda olduğu gibi nobran, fırsatçı, saygısız, bencil insanlardan oluşan bir toplum olmaktan kurtulamayacağız. Trafikte başkasının önüne geçmeyi marifet sayan sade vatandaştan, devletin acil durumlar için verdiği çakarı aracına takarak sabah trafiğinde bu imtiyaza sahip olmayan vatandaşların önüne geçmeyi kendine hak gören memurdan, kendini yolların tek sahibi sayan ahlaksız taksiciden, fiziksel gücü yettiği için sabahtan akşama kadar hastalarla uğraşmaktan bitap düşmüş doktoru döven vidansızdan meydana gelen toplumda kim yaşamak ister ki? Bu ülkenin yetiştirdiği değerler sadece kötü yönetilen ekonomiden kaçmıyorlar. Bu değerler aynı zamanda içinde hiç de azımsanmayacak sayıda saygısız, kaba, ahlaksız ve kural tanımaz insanların bulunduğu toplumdan da kaçıyorlar. Yaşanabilir bir ülke olmak istiyorsak çocuklara matematik, fen, tarih ve sair öğretmeden önce diğer insanlara ve çevreye saygılı, ahlaklı, hak hukuk nedir bilen ve uyan birey ve vatandaş olmayı öğretmeliyiz. Dahası 1 sene boyunca başka bir ders vermeden sadece bunu öğretmeliyiz. Aksi takdirde halkını ve ülkesini sevmeyen insanlardan oluşmuş toplum olmaya devam edeceğiz.
08.08.2022 20:03

Ekonomi ehil ellerde bir şekilde düzlüğe çıkar. Ancak, toplumsal yozlaşma ve çürümenin rehabilitasyonu uzun yıllar alabilir. İktidarın ülkeye bırakacağı en büyük miras, ekonomik yıkım,toplumsal yozlaşma ve çürüme olacak. Altılı MASA kolay gelsin...
08.08.2022 11:07

SEÇİMDEN SONRA, GÜNDEMİ BİLDİKLERİ HALDE BİLMEMEZLİKTEN GELİP, DEVLETİN ZARARINA, BİLEREK VE İSTEYEREK, SUÇLULARI ÖVEN VE DESTEKLER PAYLAŞIM YAPAN KİŞİ VE SOSYAL SİTE GRUPLARI İÇİN DE, YASAL UYGULAMALAR YAPILMALIDIR. SAYIŞTAY”IN GÖREVİ ÜLKE HARCAMALARININ AKIŞINI DENETLEMEKTİR. İŞLEYİŞTEKİ SAPMALARI RAPORLAMAKTIR. ÖYLEDE KALMALIDIR. SİYASETTEKİ DOKUNULMAZLIK KALDIRILSIN. BİR SUÇLUNUN KANUNLARI TEMSİL ETTİĞİ NEREDE? GÖRÜLMÜŞTÜR. KPSS OLAYININ FATURASI BAŞKANA KESİLDİ DE EKONOMİNİN FATURASI NİÇİN MİLLETE KESİLİYOR. BİR DÜŞÜNÜN. SEÇİMDEN SONRA TÜM KAMU ÇALIŞANLARIN TEMAYYÜL YOKLAMASINA TABİİ TUTULMASI GEREKLİDİR. FETÖ”NÜN SİYASİ TARAFI UNUTULMAMALIDIR. SEÇİMDEN SONRA TÜM YARGI MENSUPLARI, AKADEMİSYENLER, BAŞKANLAR VE BÜROKRATLAR ELEKTEN GEÇİRİLMELİDİR. PİSLİKLER HALININ ALTINA SÜPÜRÜLEREK TEMİZLENMEZ. EN SON ÖRNEK KPSS SINAV SORULARIN ÇALINMASI OLDU. HAKSIZLIĞI HAKSIZLIKLA KAPATARAK KAFALARDA Kİ SORU İŞARETLERİNİ CEVAPLAMIŞ OLMAZSIN. TIPKI KPSS BAŞKANININ GÖREVDEN ALINMASI GİBİ! NASIL GELDİK BU NOKTAYA! CAMİ VAR CEMAAT YOK. OKUL VAR ÖĞRETMEN YOK. HASTANE VAR. DOKTOR YOK. MAHKEMELER VAR YARGI MENSUPLARI YOK. MÜSLÜMAN VAR. ŞUUR YOK. İNSAN VAR VİCDAN YOK. HAKSIZLIĞA KARŞI HAYKIRDIK. DİLSİZ ŞEYTAN OLMADIK. MEYDANI BOŞ BIRAKMADIK. BAŞIMIZI EĞMEDİK. NETİCEDE HAKSIZLAR TARAFINDAN YARGILANDIK. CEZALAR ALDIK. MADDİ MANEVİ BEDELLER ÖDEDİK. OLSUN. ÖNEMLİ DEĞİL YİNE ÖDERİM. YETER Kİ ÜLKEMİZ VAR OLSUN. DAİM OLSUN. ÇOCUKLARIMIZIN VE GENÇLERİMİZİN GELECEĞİ İÇİN, HZ. İBRAHİM"İN ATEŞİNİ SÖNDÜRMEK İÇİN, MİNİCİK GÖVDESİ İLE SU TAŞIYAN KARINCA MİSALİ ! BİZDE ÇAPIMIZLA MÜCADELE ETTİK. CAN BEDENDE OLDUKÇA MÜCADELE ETMEYE ALLAH"IN İZNİ İLE DEVAM EDECEĞİZ.
06.08.2022 12:16

Merhaba ben bir EYT mağduruyum sizlerden ricam bu EYT yasasının hakkıyla doğru bir şekilde çıkması için AKP'ye baskıyı arttırmanız,İyi çalışmalar.
02.08.2022 11:03

Merhabalar; Benim naçizane düşüncem, DEVA Partisinin acilen altılı masadan ayrılarak, Ali Babacan'ı Cumhurbaşkanı adayı olarak göstermesidir. Zaman aleyhimize geçmektedir. Gerçek şu ki CHP tabanında Ali Babacan, geçmişinden dolayı bir karşılık bulamaz. Aynı şekilde İYİ Parti de kendine has, milliyetçi bir tabana sahiptir. Sadece Syn.Erdoğan'ı indirmek için altılı masada olmak, DEVA Partisine yakışmayan bir tutumdur. DEVA Partisi kendi tavrını belirleyip acilen Syn Genel Başkan Ali Babacan'ı Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan etmesi gereklidir. Ali Babacan'ın milletimiz nezdinde karşılığı vardır ama maalesef ki altılı masa bu duruma gölge düşürdüğü açık bir gerçektir.
02.08.2022 01:35

Otizmli çocukların yaşıtları ile kaynaşması için kreşlere ve ilk okullara alınmasının önüne engel çıkaran zihniyetin, sorumluluk almaktan kaçınan, mücadele değil konfor arayan, herşey sütliman olsun isteyen okul yönetimi zihniyetinin, eğitim sisteminin artık değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu çocuklar hepimizin. Yokmuş gibi davranmayın artık.
01.08.2022 11:03

Bence şu söylemi çok yaymalısınız. “Deva partisinde Ak partili var, Cumhuriyet Halk partili var. İyi parti, Gelecek, Hdp, Saadet partili var, Alevi var, Sünni var, Kürt var, Laz var biz ne olduklarıyla nereli olduklarıyla ilgilenmiyoruz. Tüm vatandaşların ortak isteği iyi bir ekonomi, eşit adalet, sağlıklı ve mutlu yaşamak.Bu düşüncede olan herkese kapımız sonuna kadar açık. Gelin bizi kimlikleriyle ayrıştırıp bundan nemalananların karşısında duralım.” Bu düşüncede olan tek parti olduğunuzu görüyorum. Ama bu düşüncede çok insan var.0
31.07.2022 11:52

Söyleyeceklerimin çok önemli olacağını düşünüyorum. Ali Babacan'ın yaptığı mitinglerde, ilçe açılışlarında milletin dilinden konuştuğunu düşünmüyorum. En son arnavutköy açılışında merkez bankası, eximbank'a felan değindi. Ben saatlerce internette zaman geçirmeme rağmen nedir ne değildir bunları bilmiyorum. Karşısındaki insanlar böyle bilgili kişiler değil. Konuşmalarına büyük bir plan yapılması gerektiğini, eksiklikler olduğunu düşünüyorum. Mesela millet randevu alamıyor. Sağlık eylem planını açıklasın bunları sade sade şöyle çözeceğiz desin milletin kalbine dokunsun. İktidarın tarımı nasıl bitirdiğini anlatsın. Tarım eylem planını açıklasın. Gençlere değinsin. Toparlayacak olursam Ali Babacan'ın her konuşmasını dinleyen biri olarak söylüyorum. Karşısındaki insanların dilinden pek anlayamıyor. Akıcı konuşamıyor. Milletin kalbine dokunmuyor. Heh Ali Babacan'la olacak dedirtmiyor. Geçmişteki başarılarını daha iyi açıklayabilecek bir metin hazırlasın. Şu ülkede siyasetçi olarak tek Ali Babacan'ı seviyorum. Umarım hızla düzeltilir :) <3
30.07.2022 19:41

Amerika sen neymişsin ..! Sadece televizyonlarda gördüğüm okyanus ötesi bu ülkenin adını hemen hergün okuyor dinliyor ve şaşırıyorum.Ülkemizde hangi olay olsa Amerika parmağı var deniliyor.Elbette olayların içeriğini çok bilmem.Ama mantığımın ve aklımın erdiği her bir durumu değerlendirmeden de edemem. Yaradan bize düşünen ve sorgulayan bir yapı vermiş.Bende naçizane düşünüyor ve sorguluyorum. Sokakta genci yaşlısı kime sorsanız Amerikayı bilir.Ülkemizde konu olmadığı bir gün yok. İşte hafızalarımızda gidemesek de kötü ünüyle bu kadar yer edinmiş Amerika hakkında başka düşünceler de var mı diyeceğimiz ayrıntılar. 1- Kötü ününe rağmen Ülkemizin Siyasilerinin neredeyse ayda bir iki kez gidip geldiği bir ülke 2-Çoğu öğrencinin aklına ilk gideceği yer olma özelliği olan bir ülke 3-Ülkemizde siyasi iktidarın belirlenmesinde rolü olan bir ülke 4-Hemen her dönem iktidar partilerin ittifak ettiği bir ülke. 5-Dış işlerde ülkemiz aleyhine oluşan bir durumda ilk irtibata geçtiğimiz ve desteğini yanımızda olması yönünde temennilerimizi ilettiğimiz bir ülke 6-Tüm terör olaylarının arkasında olduğu düşünülen ülke 7-Beyin takımının tercih ettiği ve göçünün yoğun olduğu bir ülke Ama yediden yetmişe hiç vazgeçemediğimiz bir ülke 🙂
29.07.2022 17:00

Vatandaşlarimiz ozellikle koylulerimiz ölen dede, nine, anne, baba, kardeslerle ilgili yakınlarının vefatı sonrasi tarla, traktör, samanlik, ev, gibi yerlerin Sağ olanlarinda Tapu, Belediye, VERGI DAIRELERINDE, tekrar Tapu, Noter gibi kurumlarda bir-çok defa gidip gelmek zorunda kalıyorlar. Sadece 90Tl damga ödenen vergi dairesi beyanı için vatandaşa eziyet olan bu yasanın acilen güncellenmesi ve vatandaşın Sadece Tapuda ve noterde ödeyeceği tek bir işlemle sağ olan mirasçılar kurum kurum değil bir kurumda ödeme ve devir vermeleri için bir çalışma yapmanızdan memnun oluruz. Teşekkürler.
28.07.2022 19:13

Merhaba, Duyarlı ve Şuurlu Bir Vatandaş olarak hem isteğim hemde uyarım olsun. Kesinlikle ATM Maaş alacak Milletvekilleri istemiyorum. Sütten ağzımız yandı bir kere
26.07.2022 12:02

Türkiye'de mevcut yükseköğretim politikaları nedeniyle, Psikologlar halihazırda istihdam yetersizliği, meslek istismarı ve ünvan gaspı gibi sorunlar yaşarken, son yıllarda Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programları da vakıf üniversitelerince ticari bir rant kapısı haline getirilmiştir. Türkiye'de toplum sağlığını ilgilendiren en önemli alanlardan birisi olan Psikoloji Lisans bölümü mezunları son yıllarda büyük bir adaletsizlikle baş başa bırakılmaktadır. Bu hakkaniyetsizlik durumu aynı zamanda toplumun ruh sağlığının niteliksiz, liyakatsiz sadece para ile elde edilmiş uzmanlıkarın varolmasına da sebebiyet vermektedir. Psikoloji Lisans bölümünü bitiren başarılı bir öğrenci Lisans mezuniyeti sonrasında devlet üniversitelerinde yetersiz ve sınırlı kontenjan olmasından mütevellit Klinik Psikoloji alanında uzmanlaşamamaktadır. Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programlarının kontenjanları son yıllarda yalnızca Vakıf Üniversitelerinde arttırılmıştır. Vakıf Üniversitelerindeki Klinik Psikoloji Yüksek Lisans ücretleri astronomik rakamlara karşılık geldiğinden; Devlet memurlarının, işçilerin, esnafın ve orta gelirli vatandaşlarımızın kıt kanaat okuttukları çocukları kendi alanlarında uzmanlaşamamaktadır. Bu başarılı öğrencilerin yerine, yalnızca parası olduğu için vakıf üniversitelerini tercih edebilen zengin ailelerin çocukları uzman vasfı alabilmektedirler. Klinik Psikolog olabilmek için gerekli olan kriter yalnızca para oldu. Bu hakkaniyetsizce olan mevcut durum anayasanın sosyal adalet ve eşitlik ilkesiyle kesinlikle bağdaşmamaktadır. Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programlarının yalnızca vakıf üniversitelerinde yoğunlaşması Psikoloji alanında büyük bir liyakatsizliğe de ayrıca sebebiyet vermektedir.
25.07.2022 12:25

ben malulen memur emeklisiyim. 4 çocuğum var. İki kız iki erkek. Evim yok. Kirada oturuyoruz. Birikimim yok. TOKİ başvurusu umuduyla bekliyorum. Evlenme yaşını geçmiş çocuklarım var. Kirayı ödemede sıkıntı çekerken, çocuklarıma nasıl bir gelecek ve nasıl bir hayat hazırlayabilirim. Sizlerden ricam, iktidar olduğunuzda evi olmayan emeklilere, emekli maaşına göre ödeyebileceği sabit fiyatlı TOKİ vermenizi rica ediyorum. Adaletli olanda budur.
25.07.2022 09:20

Sokaktaki başıboş köpeklerin sayısı 10 milyon olarak ifade ediliyor. Daha artıranlar da var. Yıllık yaklaşık 300.000 saldırı gerçekleştiriyorlar. Yalnızca havlamalarının oluşturduğu gürültü uygar toplum için kabul edilemeyecek bir gürültü kirliliği oluşturuyor. Saldırı riski nedeniyle kimi ülkelerin yurttaşlarına ülkemize yapacakları gezi için uyarıda bulunuyor. Yani başıboş köpekler ülkemizi yurt dışında da rezil ediyor. Saldırılarının ve yaydıkları hastalıkların tedavi masrafları, çevre temizleme masrafları, oluşturdukları iş gücü ve verim kaybı, telef ettikleri çiftlik hayvanları ve neden oldukları turizm zararları ile ölçülemez bir masrafa yol açan bu başıboş köpeklerle ilgili programınız nedir? Bu arada Evrensel Hayvan Hakları Bildirisi diye bir bildiri yok, gerçek değil, uydurma. Olsaydı bile öncelikli sorumluluğunuz yurttaşlarınız can ve mal güvenliği olduğundan bir anlamı kalmazdı.
24.07.2022 19:43

İyi günler ben ülkede ki en önemli sorunlardan birinin de toplumsal yozlaşma olduğunu düşünüyorum hergün aile içi şiddet hemen hemen hergün kadın cinayetleri var sokakta taciz ve tecavüzler oluyor büyüklere saygı kalmadı bayramların eski tadı tuzu kalmadı insanlar depresyona girdi kısacası toplumda ahlaksızlık var buna kısaca toplumsal yozlaşma diyebiliriz bu sorun nasıl çözülür bizim sağlıklı bir aile yapısına ihtiyacımız var
22.07.2022 08:10

Okumaya Devam Edin
Sayfaları aşağıdan numara seçerek geçebilirsiniz.