Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Sayın Ali Babacanın şu anda sosyal medyada eleştiren çoğunluk kesim onun geçmiş eğitim iş hayatını ve kişilik kalitesini beğensede geçmiş siyaset hayatından dolayı eleştiriyor. Youtubeda eski konuşmalarına çok zor erişilebiliyor. Bence DEVA partisi hesabından Ali Babacanın iktidarın yanlışlarını ordayken nasıl eleştirdiğini gösteren videolar paylaşılmalı. Örnek vermek gerekirse Cumhurbaşkanlığı sistemini nasıl istemediği, Varlık fonuna karşı çıkması vesaire bunlar kesinlikle insanlara kanıtlarla anlatılmalı ve AK Partidiyken doğruları nasıl savunduğu ve onlardan nasıl ayrıştığı güzelce anlatılmalı. Bu şekilde insanların önyargıları kırılabilir.

09.11.2020 23:01

3
Eray Özdayıoğlu Kocaeli , Öğrenci

Flu Tv gibi hamleler oldukça ses getiriyor. Kongreler elbette önemli. Ancak sesimizin duyulması daha çok kaliteli youtube kanallarıyla mümkün oluyor. Sadece bunu söylemek istedim. Bir de "korkma Türkiye" söylemi muazzam oldu.

09.11.2020 21:50

3
Nurullah Emin Ziyafet İstanbul , Öğretmen

Merhaba. Bu sıralar yine sizi takip etmeye başladım. Muhalefet partileri gibi oraya buraya saldırmak yerine, yapacağınız icraatleri anlatmanız çok hoşuma gidiyor. Türkiye'de internetin pahalı ve kalitesiz olması ve bu soruna çözüm üretecek olmanız, özgür düşünceyi hakim kılma vaadiniz ve tabii ki ekonomiye yönelik ileriye dönük 3 yıllık planlar yapacağınızı belirtmeniz, ayakları yere basan ve umut verici vaatler. Ülkemiz gerçekten gün geçtikçe kötüye gidiyor ve buna artık dur denmesi gerekiyor. Açık söylemem gerekirse partinizi faydalı buluyorum. Partinize inancım var, hatta öyle söyleyebilirim ki diğer muhalif partilerden daha fazla çalışıyor, daha fazla üretmeye ve insanlara ulaşmaya çalışıyorsunuz. Ali Babacan'ın sempatik ve güler yüzlü konuşmaları ise zaten işin en tatlı kısmı. Sakin ve dinlendirici ses tonuyla insana gerçekten güven veriyor. Açık söylemek gerekirse genç bir birey olarak gelecek kaygısı yaşıyorum. Biliyorum tüm Türkiye yaşıyor bu kaygıyı, bu konuda yalnız değilim. Maddi kaygılar, kariyer kaygıları, ülkenin gidişatına yönelik kaygılar... Bunlar biriktikçe birikiyor ve insanlar artık daha asabi, daha sinirliler. Buna gerçekten dur dememiz gerekiyor. Türkiye bu yönetimi, bu şekilde yönetimi hak etmiyor. Siz dolarla mı maaş alıyorsunuz diye dalga geçen bir bakanı Türkiye hak etmiyor. Yönetim gerçekten ciddiyetini tamamen kaybetti ve artık el değiştirmesi gerekiyor. Eğer bir seçim daha yönetim el değiştirmezse, o zaman yandığımızın resmidir gibime geliyor. Bu sebeple çok çalışmalı ve elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Bu sebeple de zaten partinize üye olmak istedim. Elimden geldiğince ben de çalışmak ve elimi taşın altına koymak istiyorum, bu sebeple ben de devalı olmak istiyorum. Sizlere selamlarımı sevgilerimi iletiyorum, iyi çalışmalar diliyorum. :)

09.11.2020 21:47

2
Adem Cünük Eskişehir , Bankacı

ABD’ye Emperyalist güç, günümüzün en büyük sömürgecisi diye tepki göstermekten geri kalmıyoruz. Gerçekte de ABD ekonomik ve askeri gücünü dünyada bir sömürge aracı olarak kullanabiliyor. Burnunu soktuğu ülkelerin yönetimini dizayn etmek istiyor. Dünyanın ilk kurumsal Demokrasisi olan ABD’nin Demokrasi, insan hakları, Hukuk devleti konusunda duruşu, Dünyayı doğrudan ilgilendiriyor. Trump’ın Demokrasi ile yönetilen ülkelerle değilde Demokrasi ile yönetilmeyen ülkelerle iyi anlaşması dünya için hiçte hayırlı değildi.

09.11.2020 19:51

0
Latif Yildiz Bolu , İş İnsanı

Güçlü bir iktidar partisinin sahip olması gereken birkaç özellikler ; • Organizasyon ve manevra kabiliyeti yüksek, pratik zekaya sahip bir yönetim kurulu. • Ayakları yere basan sağlam bir ekonomi politikası. • Kadrolarda liyakatli insanlarla doldurulması. • Vatandaşın alım gücünü arttırılması. • Özgür düşünce ortamı oluşturulmalı. Sizin partinizin , parti programındaki dış politika alt başlığı adı altında bulunan bir metin ; Doğu Akdeniz havzasındaki petrol ve doğal gaz kaynaklarının bölge ülkeleri arasında hakkaniyete dayalı olarak ve bölgedeki barış ve refaha katkı sağlayacak şekilde birlikte kullanılması konusunda çaba sarf edeceğiz. Bölgenin bir anlaşmazlık ve çatışma alanı değil, işbirliği ve istikrar havzası haline getirilmesini hedefleyeceğiz. Mavi Vatan “ Doğu Akdeniz ” da herhangi bir tavizin verilmeyeceğini teyit etmelisiniz. Bu teyitin yapılmamalısı büyük bir eksiklik. Halep , Kerkük , Musul gibi Misaki Milli’den çıkamamlıdır. Uzak Doğu’daki soydaşlarımız unutulmamalı bilakis o ülkelerde yamuşak güç uygulanmalıdır. TRTUZ (Özbekistan) , TRTKR (Kırgızistan) , TRTKZ (Kazakistan) , TRTTK (Türkmenistan) gibi .. Şahsi görüşüm öyle bir parti olamalısınız ki , insanlar yardıma ihtiyaç duyduğu zaman cemaatlere , tarikatlere gitmek yerine size gelmeli. Öyle bir parti olamalısınız ki Atatürk’çü düşünme sistemini gençlere aşılamalısınız. İnsanlar yüksek refah ortamında yaşamalı. Öyle bir parti olmalısınız ki insanlara ihtiyaç duyduğu her şeyi vermelisiniz.

09.11.2020 16:47

39
Yusuf Kıyak Gaziantep , Öğrenci

BİR İSTİFANIN ARDINDAN Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ekonomi ile ilgili görüşlerini belirtirken “ Sorun iç güçler, dış güçlerde değil kötü yönetimdedir. Kötü yönetenler gider işin ehilleri gelir bu sorun çok kısa sürede çözülür” diyordu. Ne kadar haklı olduğunu Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifasının ardından daha 24 saat geçmeden gördük. Dolar, Euro, Altın karşısında Türk Lirası %3,5 gibi değer kazandı. Yakın zamanda böylesi bir durum görmemiştik. TL’nin gemini çeken, engelleyen birinin olduğu net olarak ortaya çıktı. Bu durum iktidarı çok da sevindirmesin; Bakanı ve Başkanı değiştirirsek problem çözüldü sanmasınlar. Bu olumlu gelişmeler büyük değişim gerçekleşmezse sabun köpüğü gibi anında yok olur, gider. İktidar ve muhalefet “değişmez hakem” halka müracaat etmek zorundadır. Bu saatten sonra köklü, radikal adımlar; bilgi, tecrübe ve itibar ile birlikte atılırsa çözüm çok zor olmayacaktır. Sayın Bakan istifası ya da istifamsı hareketiyle millete çözümü istemeden de olsa göstermiş oldu. Hep dediğimiz gibi; çözümsüz problem yoktur. Her derdin Devası vardır. Artık çok uzatmadan milletin hakemliğine müracaat zamanıdır.

09.11.2020 13:33

7
Bülent Cam Aydın , Gazeteci

Merhaba Öncelikle partiniz hayırlı olsun Sıkça sorulan sorular kısmında insanların asıl ilgilendikleri kısımla alakalı hiç bir projenizin olmaması garip neden derseniz halk cebine bakar alım gücüne bakar enflasyona ve hane halkının isteklerine cevap verip veremeyeceğine bakar Suriyelilere kadar açıklama yapmışsınız fakat emekli işçi alt tabakanın refah seviyesini nereden nereye vardırabileceğinizi yazmamışsınız oy çokluğu alt gelir grubu insanların yani siz bu grubun oyuna ihtiyaç duymuyoruz diyorsanız orasıda başka bir mesele ayrıca eğitim sağlık güvenlik adalet sistemi bitik vaziyette bunların neden düzeltiriz demiyorsunuz ? Kürt sorunu demişsiniz ben bu ifadeye karşıyım sebebi ise ülkede Kürt sorunu yok türk sorunu var Türkler vergi verir Türkler fatura öder Türkler ülkenin gelir hanesine faydası ne kadar bakmak lazım bir başka mesele ise HDP ile ilgili bile yazılmışken ülkede yaşanan onlarca yüzlerce felakette devletin biz devletiz biz IBAN değil yardım için koşarız dememişsiniz yani kısaca yönetenlerimizin yönettiği gibi oluruz mantığını hissettiryorsunuz ayrıca asgari ücret komisyon toplantı kararını açıklayan aile bakanımızın yaptığı açıklamadan hiiç bahsetmemişsiniz bunlar ülkenin gerçek yaraları hemde kabuk bağlanması imkansız yaralar bizim keyif çayı dağıtıcak başkana ihtiyacımız yok bizim askıda ekmek projelerini asla yaşatmayacak başkana ihtiyacımız var bizim iban veren değil elimizden tutup ayağa kaldıran hükümete ihtiyacımız var uzun oldu kusura bakmayın herkes gibi bende çok doluyum hepinize kolay gelsin.

09.11.2020 03:03

2
Muammer Demirel İstanbul , Yönetici

Uzun bir aradan sonra gelişmeye değer vermeyen sadece hükümette kalabilmek veya menfaat uğruna başa geçmeye çalışanların anlattığı şeylerden farklı şeyler duydum diğer partilere saldırmak yerine kendi yaptıklarınız ve yapacaklarını anlatmanız beni heyecanlandırdı sanırım bu yazıda başka parti isimleri kullanmamda sorun olmayacaktır bana şu dönemde İYİ parti ile birlikte yakın hissettiğim ikinci parti oldunuz oyumu kime atmalıyım düşüncesinde artık siz de seçeneklerden birisiniz umarım sizi daha fazla dinleme ve anlama şansım olur. Bende seçimleri Türkiyenin kazanabilmesi için o seçimi bilime düşünce özgürlüğüne ve adalete önem veren bir partinin kazanması gerektiğini düşünüyorum bu iki parti kendini daha iyi anlatıp daha yüksek kitlelere ulaşırsa başarılı olacağını halk tarafından değer göreceğine inanıyorum yukarda saydığım 3 maddeye değer verdiğinizi ve uygulayacağınızı söylediğiniz birkaç video gördüm umarım gerçekten öyle düşünüyorsunuzdur ve eğer seçilirseniz umarım Türkiyeyi refah seviyesi yüksek yaşanabilir sadece yaşamsal faaliyetlerimizi sürdürebileceğimiz bir yerdense hobi edinebileceğimiz kendimize yeni bilgiler anılar maceralar katabileceğimiz bunları yapmamız için gereken şartların oluştuğu bir yer haline getirirsiniz son olarak benim en büyük iki hayalim 1- Türkiyenin yukardaki yazıda gerçekleşmesini istediğim yer haline gelmesi 2- şuan durumum el vermese de bir şekilde yurt dışına çıkıp eğitim görmek ve hayatımı orda sürdürmek sizin de tahmin edebileceğiniz gibi eğer 1. hayalim gerçekleşirse 2. ye asla ve asla gerek kalmaz benim istediğim umut ettiğim şey de bu **okuyan arkadaşlar yazım hataları çok olabilir hızlı bir şekilde düşüncelerimi aktarmak istedim yazım kurallarına dikkat edemedim**

09.11.2020 00:04

1
Yusuf Çınar İstanbul , Öğrenci

Evet ABD Kabustan kurtuldu demokrasi kazandı. George Floydlar artık rahat nefes alabilecek

08.11.2020 22:54

1
İsa Erol Diyarbakır , İşçi

Ev ve araba satıp miller dolara, altına yatırdı. Sırf menfaatler uğruna faizi indirip milyonlarca lira ile milleti borçlandırdılar yine döviz ve altına yatırdılar ve yükseltiler. Tüm yardım, destek paraları harcandı. Bugün aldığımız para her geçen gün eriyor. Konut ve araba (2. el) kontrol dışına çıktı. Bu satışların devlet himayesinde olmalı ve kara parayı bu iki olguyu kullanıp haklamaları durdurulmalı. Batıdan doğuya daha çok tarım reformu uygulanmalı. Yerli araç yapacağız diye milyonlarca lira harcandı. Bunun yerine bu işi yapan yapmış onlarca firma ile anlaşıp kısa sürede yerli otomobil çıkabilirdi. Adalet bakanlığı diye bir olgu kalmadı. Cezalar arttırılarak milletin belinden silahlar alınmalı. Artık ihaleleri birilerine vermek yerine uygun fiyata iyi iş çıkaranlara bırakılmalı.. Nereye kadar bu para. Her geçen gün daha da fakirleşiyoruz. Dolara direk elle müdahale edilmeli. Hatta gerekiyorsa yasaklanmalı. 2021 de bizi daha kötü durumlar bekliyor...

08.11.2020 20:57

130
Selçuk Özdemir Ankara , Mühendis

öncelikle parti çalışmalarını ve sn. genel başkanın konuşmalarını yakından takip etme imkanım oluyor. sn Babacan ın türkiyeye yeni bir siyaset anlayışını getireceğinden hiç şüphem yok ancak şunu hatırlatmamda fayda var mevcut muhalefet partilerinin (DEVA hariç) iktidar partisi karşısında iyi bir performans sergilediğini düşünmüyorum hatta çok yetersizler, gelecek nesle ve insanlara hiçbir vaadleri yok sanki, deva partisinin mevcut muhalefet partileri ile hareket etmeleri durumunda deva partisi hanesine eksi puan düşecek diye düşünüyorum ancak deva partisinin tek başına hareket etmesi durumunda da seçim sisteminin getireceği engelleri de göz ardı etmemek gerekir. yani kısaca özetleyecek olursam mevcut muhalefet partileri ile ülke sorunları çözülemez.. deva partisi bu konuda nasıl bir yol izleyecek, teşekkürler.

08.11.2020 16:38

0
Mazlum Şahin Tekirdağ , Öğrenci

Mevcut iktidarın Aile Yıkma Bakanlığı olduğun sürece ne kadın cinayetlerinin önüne geçilebilir ne de gün geçtikçe sayısı artan boşanmaların önüne geçilebilir. Sorunların temeline inmedikçe kadına şiddet uygulayanlara idam cezası da verilse cinayetlerin ve şiddetin artması kaçınılmazdır. Peki çözüm nedir diye sorsanız bir vatandaş olarak özetle DİN yani İSLAMİYET cevbını veririm.

08.11.2020 16:24

21
Murat Olgun Şanlıurfa , Öğretmen

Vaktâ ki, hasta olan Türkiye'yi gördüm. Nabzını tuttum. Teşrih ettim. Anladım ki, kalbteki hastalıktır, her tarafa sirayet eder. Tedavisine çalıştım, bir divanelikle taltif edildim

08.11.2020 16:08

0
Murat Olgun Şanlıurfa , Öğretmen

Daha önce de yazdım birtakım verileri söylemektense grafik şeklinde yıllara göre ülkeleri bizim ülkelerle kıyaslayarak grafiksel olarak sosyal medyada paylaşmamız çok etkili olacaktır. Örnek olarak söyleme gerekirse biz 2010 yılında kişi başı gelir olarak hangi değerlenseydik ve dünya sıralamasında şimdi kaçıncıyız gibi

08.11.2020 15:10

0
Selami Öner Kocaeli , Mühendis

Bir ülkede adalet olmadan, ne ekonomi düzelir, ne eğitim, ne huzur.... Deva partisinden beklentim ülkede önce Adaleti tesis etmeleri. Mazlumların, suçsuz günahsız insanların sorunlarını çözmeleri. Rabbim yardımcıları olsun

08.11.2020 10:38

0
Kamil Bircan Zonguldak , Esnaf

Yimpaş, Kombassan, İhlas gibi mütedeyyin kesimin birikimlerine çöküp şu an adaletten kaçırılan, şemsiye olunan yapılar hakkında ne düşünüyorsunuz? İktidar olduğunuzda mağdurların mağduriyetini gidermeyi düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız neler yapacaksınız? Yazılı bilgi verirseniz sevinirim. Saygılarımla...

07.11.2020 23:23

0
İsmet Kapusuz Denizli , Öğretmen

Maalesef Sayın Ali Babacan yerel medyada yer bulamıyor ancak sağolsun kaliteli içerikleri ile ön plana çıkan FluTC ve 140journos ekibi sayesinde kendini tanıdık. Memleketimizin içinde bulunduğu olumsuz koşullardan bahsetmemeyi tercih ediyorum çünkü herkes bunun farkında olduğu için aslında bu mesajı okuyacak. Sadece sayın Ali Babacan'ın bu değerli ve biz gençlerini umutlarını yeşerten çalışmasında yanında olduğumuzu ve onu desteklediğimizi söylemek istedim. Saygılarımla.

07.11.2020 17:11

2
Barış Türkoğlu Konya , Öğrenci

Muhalefetin dile getirdiği Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e bir kaç ekleme yapmak isterim. Benim düşünceme göre çoğulcu demokrasi sadece partisiz Cumhurbaşkanlığı seviyesinde kalmamalı. Kuşkusuz en önemli ve en üst konum orasıdır fakat icraata geçilen, kararların verildiği ve denetlenmenin yapıldığı bakanlık ya da RTÜK gibi yerlerde de çoğulcu demokrasi ile halkın temsil kabiliyetinin güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kuşkusuz İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, RTÜK, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumlar ülkemiz için önemi yüksek kurumlardır. Bu kurumların sadece bir partinin seçilmiş ya da atanmış bir kişi ya da ekip tarafından yönetilmesindense halkın temsil oranının oldukça yüksek olduğu, TBMM içerisinde bulunan, yetkisi yüksek komisyon tarafından atanan kişi tarafından yönetilmesi ve bu komisyon tarafından denetlenmesi daha faydalı olabilir. Halkı en yüksek seviyede temsil edecek bu komisyon nasıl kurulabilir? En yüksek oyu hangi parti veya aday alırsa alsın, TBMM’ye giren tüm partilerden ikişer milletvekili temsilci, TBMM’ye giremeyen partilerden birer temsilci, TOBB gibi etkisi yüksek bazı STK’lardan birer temsilci bu komisyonu oluşturabilir. Bu komisyona denetleme ve görevden alma yetkisi de verilmelidir. Bu şekilde ortak akıl ile evrensel değerler ile ilgili kurumlar daha verimli yönetilebilir düşüncesindeyim. Diğer bir konu ise kamuya işe alımlar için İnsan Kaynakları Bakanlığı da kurulmalı ve yukarıda yazdıklarım bu bakanlık için de geçerli olmalıdır. Bu sayede kamuda insan kaynağı daha liyakatli ve daha verimli olacaktır. Ayrıca BDDK, TMSF vb kurumlara da bu komisyon üye atayabilir ve denetleyebilir. Bu komisyon Devlet Denetleme Kurumu’nu da denetleyebilir. Ülkemiz için her şeyin hayırlısı olması dileğiyle.

06.11.2020 23:33

31
Özcan Akçay İstanbul , Yatırım Uzmanı

Merhaba, günümüzde türk lirası değerini her geçen gün kaybederken, alım gücü oldukça zayıflamış,eğitim kalitesi düşmüş bir ortamda her vatandaş gibi bende olanları izliyor ve acaba daha kötü ne olabilir diye soruyorum. Gevur diye bizden görmediğimiz avrupasından amerikasından asyasında teknolojik devler kârlarına yeni rekorlar eklerken, bizler yarın acaba dolar ne olur diye düşünmekten yatırım dahi yapamıyoruz. Yıllarca okullarda ingilizce eğitimi alıp, öğrenemeyen daha sonraları para bayılıp kursa giden nesiller olarak büyüyoruz. Üniversiteyi kazanıp, yıllarca emek verip mezun olunca işsiz kalan, şirketlerin über isteklerine göre hem tecrübeli hem de genç olmamız gereken yaşam boyu öğrencileriz. Genç bir vatandaş olarak temennim güçlü bir ekonomi, teknoloji devleri olan bir ülke ve insanların güvenle yaşadığı bir ülkemiz olmasıdır.

06.11.2020 19:45

35
Kadir Solmaz İzmir , Mühendis

Sayın Genel Başkanım; Türkiye'nin siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlarının çözümü konusunda halktan gelecek, talep, görüş ve önerileri değerlendirerek parti politikalarının HALK' ın isteği, görüş ve önerileri doğrultusunda oluşturulmasını öneriyorum. Bu konuda da (HALK İÇİN HALK İLE BİRLİKTE ADİL VE HAKÇA BİR YÖNETİM İÇİN) sloganı altında bir kampanya başlatmanızı öneriyorum.

06.11.2020 16:36

12
Ahmet Uzun İstanbul , Muhasebeci

1. URAP 2010-2011 dünya sıralamasında ilk 500’ de 3 üniversitemiz (Hacettepe, İstanbul ve Ankara üniversiteleri) ve ilk 1.000’de 20 üniversitemiz yer almıştır. 2. URAP 2011-2012 dünya sıralamasında ilk 500’ de 5 üniversitemiz (İstanbul, Hacettepe, Ankara, Ege ve ODTÜ) ve ilk 1.000’de 20 üniversitemiz yer almıştır. 3. URAP 2012-2013 dünya sıralamasında ilk 500’de 5 üniversitemiz (İstanbul, Hacettepe, Ege, ODTÜ ve Ankara üniversiteleri) ve ilk 1.000’de yine 20 üniversitemiz yer almıştır. 4. URAP 2013-2014 dünya sıralamasında ilk 500’e 4 üniversitemiz girebilmiş (İstanbul, Hacettepe, ODTÜ ve Ege üniversiteleri) ve ilk 1.000’deki sayı ise 19’a düşmüştür. 5. URAP 2014-2015 dünya sıralamasında ilk 500’e 4 üniversitemiz girebilmiş (ODTÜ, Ege, İTÜ ve İstanbul üniversiteleri) ve ilk 1.000’deki sayı ise 18’e düşmüştür. 6. URAP 2015-2016 dünya sıralamasında ilk 500’e 2 üniversitemiz girebilmiştir (ODTÜ ve İstanbul üniversitesi) ve ilk 1.000’deki sayı yine 18’dir. 7. URAP 2016-2017 dünya sıralamasında ilk 500’e girebilen üniversitemiz yoktur ve ilk 1.000’deki sayı da 16’ya inmiştir. 8. URAP 2017-2018 dünya sıralamasında ise ilk 500’e girebilen üniversitemiz yoktur ve ilk 1.000’deki sayı da 15’e inmiştir. 9. URAP 2018-2019 dünya sıralamasında ise ilk 500’e girebilen üniversitemiz yoktur ve ilk 1.000’deki sayı da 13’e inmiştir. 10. URAP 2019-2020 dünya sıralamasında ise ilk 500’e girebilen üniversitemiz yoktur ve ilk 1.000’deki sayı da 9’a inmiştir.

06.11.2020 13:57

4
Bülent Cam Aydın , Gazeteci

Üniversitelerimizin Dünyadaki Durumu Üniversitelerimizin çoğu ilk dünya sıralaması 2003’te ortaya çıktıktan sonra sıralamalarda yükselebilmek ve dünyanın en iyileri arasında yer alabilmek için planlama yapmakta, stratejiler belirlemektedir. Bazı üniversitelerimiz Türkiye sıralamasında oldukça iyi durumda göründüğü halde dünya sıralamalarında çok gerilerde kalabilmektedir. Dünyanın önde gelen üniversitelerinin yayın ve atıf sayıları ile Türk üniversitelerinin yayın ve atıf sayıları karşılaştırıldığında aradaki farkın sanılandan çok daha yüksek olduğu görülmektedir. Diğer yandan Türk üniversiteleri; sadece URAP dünya sıralamasında değil akademik performansa dayalı diğer dünya sıralamalarında da son yıllarda üst sıralara çıkamamaktadır. Bazı üniversitelerimiz ise geriye düşmeye devam etmektedir. Özellikle son yılarda köklü üniversitelerimizin dahi dünyada ilk 500’e girememesi ülkemizin kötü yönetiminin eğitimdeki yansımalarını göstermektedir. https://newtr.urapcenter.org/cdn/storage/PDFs/HhYRinhaGYSoM323F/original/HhYRinhaGYSoM323F.pdf Bu linkte 2015 yılından sonra ülkemizin ekonomik, sosyal, idari konulardaki düşüşünün yanında EĞİTİM alanında da nasıl bir düşüşte olduğu açıkça görülüyor. Genel Başkanımızın konuşmalarında bu konuya da değinmesinde fayda olacağını düşünüyorum. Konunun özetini ikinci bölümde gönderiyorum. Selamlar.

06.11.2020 13:54

0
Bülent Cam Aydın , Gazeteci

Ülkemiz adeta ateş çemberinin içinde. Önümüzdeki yıllar için çok zor günleri biz gençleri bekliyor. Özellikle suriye iç savaşı sonrasında daha da bozulan demografik yapı ve doğurganlık oranları ile 20/30 yıl sonrasında elimizde bir cumhuriyet kalacağından şüpheli olan gençler çareyi ülkeden kaçmak olarak görüyor. Ülkede kalan gençlerimiz ise bilinçsiz sosyal medya kullanımı, erken yaşta pornografik içerik, can güvenliğinin olmaması, liyakat unsurunun olmaması ve kalıplaşmış yoz fikirlerin esiri olmuş durumda. Yollar yaparak fiziki insan taşımacılığını yıllar öncesinde bırakıp iyi bir internet altyapısı ile zihinleri taşımaya başlamalıydık. Bu sorunları malesef yaşlanmış siyasetçilerimiz anlamamakta ve anlamak istememekte. Dünyanın geldiği noktada 20 iie 30 yaş arasındaki yaş farkı sayısal olarak 10 olsa da dünyanın hızlı değişiminden dolayı 10 larca yıl denebilir. Bu sebeple türk siyaseti artık gençleşmelidir. Siyasetin tecrübeye dayandırılmasının sebebi yaşlı siyasetcilerin yerinden oynamamak istemesiden ibarettir. Günlük polemikler ile grup toplantılarını boş geçiren muhalefetler yerine çözüm önerisi ile vatandaşların kapıları çalınmalıdır. Kendimi bildim bileli politikayı takip eden biri olarak ilk defa mantıklı, tutarlı ve bilime dayanan çözüm önerilerinın DEVA partisi ile halka sunulduğunu gördüm. Özellikle kadroları, teşkilatları oluşturma biçimi ve en önemlisi toplumun her kesiminin fikri bulunması amaci ile oluşturulan kotalar (engelli,genç,kadın) çok dikkatimi çekti. Çalışmalarınızı ilgi ile takip ediyorum.

06.11.2020 02:08

0
Yavuz Selim Celep Amasya , Mühendis

ŞÖYLE BİR YAKIN TARİHİMİZE BİR BAKALIM TARİH:6 Temmuz 2011 BAŞKANIMIZ ALİ BABACAN'IN EKONOMİ BAKANLIĞINDAKİ GÖREVİNİNİN SONLANDIĞI TARİHTİR.ASGARİ ÜCRET BU TARİHTE 659TL=395$ MIŞ,BUGÜN ASGARİ ÜCRET 2.324TL=275$ DIR.O GÜNLERDE BİR EKMEK 0,70 KURUŞ İKEN BUGÜN 1,50TL HATTA BAZI YERLERDE 2,00TL DİR.DÖVİZE MÜDAHELE ET BASKISI YOK,EKONOMİYİ DÜZELTELİM GAYRETİ YOK,ÇİFTÇİ,MEMUR,İŞÇİ,SANAYİCİ MALİYETLERDEN YAKINIYOR.AMA KİMSE ÇALIŞMIYOR YA DA ÇALIŞTIRILMIYOR.İŞSİZLİK HAT SAFHADA HER BİR ÖĞRENCİMİZE HER BİR GENCİMİZE SORUYORSUNUZ GELECEKTEN ÜMİDİ KESMİŞ DURUMDALAR,ÜLKEMİZ YOKSULLAŞTIRILIYOR,TEMBELLEŞTİRİLİYOR,ÇEKİRDEK AİLE YAPISINA SAHİP OSMANLI'DAN BUGÜNE GELEN DEĞER YARGILARIMIZ YOK EDİLİYOR.HERKES ÇALIŞIR HALE GETİRİLMELİ ACİL OLARAK,ÜRETMEYEN TÜKETEN ÜLKELER SADECE DİĞER ÜRETİCİ ÜLKELERE BAĞIMLI HALE GELİR.EKİLMEYEN BİR TARLAMIZ KALMAYANA DEK,ÇALIŞMAYAN BİR İŞÇİMİZ KALMAYANA KADAR,ÖĞRENMEYEN BİR ÖĞRENCİMİZ KALMAYANA KADAR,GÜLMEYEN BİR ÇOCUĞUMUZ KALMAYANA KADAR,ATALARIMIZIN HAYATLARI PAHASINA,NAMUSLARI PAHASINA KURDUKLARI VE BİZE BIRAKTIKLARI BU ÜLKEYİ,İZMİR DEPREMİNDE AYDA BEBEĞİ ENKAZDAN ÇIKARTAN GÖREVLİ KARDEŞLERİMİZİN MÜCADELE ETTİKLERİ GİBİ SON CANLI İNSANI KURTARANA KADAR Kİ ÜMİTLE,İNANÇLA,GAYRETLE,İMANLA VE ALLAH'IN İZNİYLE ÇOK AMA ÇOK ÇALIŞMALIYIZ.BU AZİM GAYRET GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞAMIZIN DEDİĞİ GİBİ DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.ÇÜNKÜ BİZ TÜRKİYE CUMHURİYETİYİZ,TÜRKÜZ,TÜRK MİLLETİYİZ,TÜRK İNSANIYIZ,TÜRK GENCİYİZ.SÖYLENECEK ÇOK SÖZ VAR AMA ZAMAN SÖZ SÖYLEME ZAMANI DEĞİL ÇOK ÇALIŞMA ZAMANIDIR.DEVA PARTİSİ OLARAK YOLUMUZ UZUN,BAŞIMIZ DİK,ALNIMIZ AK VE YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR.BU MİLLET İÇİN,BU VATAN İÇİN,BU BAYRAK İÇİN,ŞEHİTLERİMİZ İÇİN,ATALARIMIZ İÇİN SORUMLULUĞUMUZ BÜYÜKTÜR.ZAMAN ÇOK ÇALIŞMA ZAMANI...SAYGILARIMLA...

05.11.2020 12:31

4
Okan Kapancı Antalya , İş İnsanı

Öncelikle hepinize merhaba 20 yaşında bir üniversite öğrencisi genç olarak şunu söyleyebilirim şuan başta ben olmak üzere tüm gençlerin en büyük sorunu ve korkusu mezuniyet sonrasi yaşantı yani iş bulma ve bu işte kademe almak malesef şuan toplumumuzda üniversite mezunu işsiz sayısı ciddi bir orana tekabül ediyor. Deva partisi henüz yeni bir parti olmasına rağmen şuan çok büyük bir ilgi görüyor yapılan kongreler çok görkemli ve kalabalık oluyor bunun asıl sebebi insanlar partiden ciddi bir beklenti içindeler inanin şuan ülkemizde insanların çoğu bunalmış ve çıkmaza girmiş durumda insanlar ekonomik olarak zorda birakin ileriye yönelik yatirim yapmayı bugün karnını doyuracak kadar bir parayı bile cebinde bulamıyor. Deva partisi insanlar için bir umut var insanlar Deva partisinden beklenti içinde şuan düzensiz çözülemeyen bazı sorunların Deva partisi ve üretmiş olduğu politikalar ile çözüleceginin ümidi içindeler.  Bende ümitliyim ileri dönük güzel şeyler olacağı gençlerin iş toplumun huzur bulacağı zamanların geleceğine inancım var. Saygılarımla.

05.11.2020 02:14

26
Ethem Can Yeşil Hatay , Öğrenci

Lütfen Ali Babacan'ın HaberTürk'te konuk olduğu ''Nedir Nedir Ne Değildir '' programının ilk 30 dakikasını izleyin . Nagehan alçının sorularına dikkat edin sürekli Ali Bey'e kutuplaştırıcı sorular sorarak sağa veya sola çekmeye çalışıyor . '' HDP ile ittifak yapacak mısınız? '' ''Ayasofya açıldığı gün niye gitmediniz ? '' gibi sorularla Ali Bey'i ya din düşmanı ya da Terörist ilan edecek . Bu kışkırtmalara rağmen Ali Babacan Çok temkinli cevaplar veriyor . İşte Nagehan Avcı gibi kutuplaştırıcı hainler ülkeyi paramparça yapmaya çalışıyorlar .

04.11.2020 23:19

2
Nevzat Berke Gören Kayseri , Öğrenci

Ben bu ülkeyi terk etmek üzereyim. Lütfen bir şeyler yapın. Çocukluğumu geride bırakmak istemiyorum ama daha fazla yapamayacağım.

04.11.2020 22:24

3
Lara Gürel İstanbul , Öğretmen

Mevcut hükümet devamlı suret ile iktidarları öncesi ekonomik ve sosyal verileri bu gün ile kıyaslıyor tabiki önceki dönem ile farklar vardır ama durum acaba gelişmekte olan ülkeler ve gelişmiş ülkelerle kıyadlağında bu iktidar bizi onlara ne kadar yakınlaştırmıştır neden güncel veriler gelişmiş ülkelerinki ile kıyaslanmıyor.Geçmişten bu güne iktidarın göstermiş olduğu başarılar dünya gelişim hızı ile ne kadar orantılı bunların daha çok açıklanması gerekiyor diye düşünüyorum.Bence iktidar ancak geçimiş ile dün ile yarışıyor dünya ile yarışı çoktan bırakmış kabuğuna çekilmiş.Herkese saygılar

04.11.2020 02:07

14
Muhammed Evren Kale Gaziantep , Mühendis

İnsanlık adına ve bu temelden hareketle, bu ülkeye hizmet amacıyla yola koyulan tüm oluşumları Allah muaffak etsin. Bu ülkede kaynak eksiği yok, yönetim ve yönetememe eksiği var. Adalet olmayan yerde huzur, huzur olmayan yerde bereket olmaz. Ayrıştırıcı dil değil, birleştirici dil kullanın, kurt kuzu ile dolaşmaya başlar. Toplum mutlu olur. İnsanlarda yaşama bağlanma ve geleceğe umutla bakma düşüncesi gelişir. Ne demişti Napolyon:'Obur iktidar Hazımsızlıktan ölür." kim bu dünyayı ahirete taşımış ki, gittiğinde ismin kalsın. Bu ülkede diğer bir eksik, kim ki iktidara gelirse, karşıdakini düşman görür, buda ülkede gelişmenin önündeki en büyük engeldir. Bugün DEVA partisi genel başkanı olabilirsiniz. Ama iktidara geldiğinizde; sağın, solun, muhafazakarın, Kurdün, Çerkez'in, Alevinin Ezdinin....vs herkesin Başbakanı/Cumhurbaşkan/Başkanısınız. Bütün ülkeye ve ülkede yaşayanlara iktidarlık yapmazsanız, orada kalamazsınız. Kalsanız da sallanarak kalırsınız. Buna ne gerek var ki, görevini gereği gibi yap, yiğitçe gel, MERTçe git. Diğer bir husus, siz doğru düşünüp, güzel işler yapınca düşmanın bile size destek verir. Bu ülkede ÇÖZÜM diye bir süreçte destek %74,5'ti. Bu destekçiler her kesimden vardı. Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki, en büyük sorunun ortadan kaldırılış hamlesiydi. Ve destek ondan dolayı büyüktü. Bir diğer konu, bu ülkede yatırımı bireylere değil, HALKa yapacaksınız. Çünkü bireyler ölür, bireyler ihanet eder, bireyler şaşar, ama Halk ölmez, halk ihanet etmez. Yakın tarihte hepimiz bunu gördük, yarın tekrar etmeyeceği ne malum. Hizmeti toplumun geneline yayınki, mutlu bir zümre yerine, mutlu bir toplum oluşturun. Huzurlu ülkeler, sihir sahibi değildirler, mutlu toplum sahibi olduklarındadır. Eğitimsiz toplumlar, elin eline bakarlar. Eğitim politikaları siyaset üstü olsun, ülkenin yararına, bilim ve akla yatkın olan politikalar üretin. "Bu teknolojik çağda, bir ülkede huzur yoksa, işsizlik artıyorsa, insanlar mutsuzsa" yönetemiyorsun. Saygılarımla

03.11.2020 16:44

25
Cevat Çakar Diyarbakır , Öğretmen

Sabah uyanıyoruz herşey olumsuz öğlen olumsuz akşam olumsuz. Gerçekten bıktım ben evet hayatımızda olumsuz şeyler olabilir ağır vergiler ödenebilir. Ekonomi kötü olabilir hayat şartları zor olabilir hayat insanlar zor olabilir. Bunların hepsi mümkün ama ben ülkede bir umut bir gülümseme istiyorum artık gerçekten ne bileyim liderlerin tamamı umutsuz biri çıksın desin ki evet her şey kötü ama düzelteceğiz gelsin 2 bardak çay içelim ne bileyim olay sadece çay değil her masaya otursun yanında korumalar olmadan benimle sabah sahilde yürüyüş yapsın mesela habercilerle şakalaşsın. Aslında bir gülücük beklediğim. Kaos yaratıp kaos için de kaosun içinde hoşluk yaratmasın . Hiç bir kaosun içinde çıkış olmadan gülümseme olamaz. Söylemek istediğim gerçekten bıktım şahsım adına.. Her akşam haberleri açtığımda konuşulan olumsuzluklardan midem bulandı artık... Bıktık bıktık..

03.11.2020 15:50

4
Anıl Ay İstanbul , Özel Sektör Çalışanı

Ben bir elektrik mühendisiyim, uzun yıllar yurt dışında çalıştım. Avrupa değil ,Asya ülkeleri, Araştırmacı bir kişiyim. Soruyu şu şekilde soracağım. Sanırım cevap veremeyeceksiniz. Hidrokarbon ekonomisinde hidrojen ekonomisine geçiş ne demektir. Türkiye buna hazırdır. Bir çok bilim adamlarımız vardır. Bir konferans düzenleyiniz. Konuyu ele alınız. Şayet isterseniz bende size katılırım. Sizinle beraber çalışırım.

03.11.2020 14:08

43
Ahmet Semih Muhtesipoğlu İstanbul , Mühendis

Sayın yetkililer merhaba İzmir de depremde hayatını kaybeden insanlarımız için çok üzgün olduğumuzu belirtmek isterim. Malumlarınız üzere bu deprem ülkemizdeki ne ilk ne de son deprem değildir. Ülkemizin bütün kurumlarında kendi alanlarında uygulanan mevzuat ve yönetmeliklerin son derece detaylı ve işin doğru yönde tesis edilmesine uygun olarak düzenlenmiş olduğu gerçeğini sıradan bir vatandaş olarak bildiğimi söyleyebilirim. Fakat uygulanmasında problemler olduğu konusu da ne yazık ki bir o kadar gerçektir. Makamlarınıza bu yazıyı yazma sebebim gelecekte olması beklenen depremler öncesinde yönetim erki konumunda olmanız durumunda kamu kurumlarını harekete geçirmeniz amacı ile dir. Çünkü merkez üssü İstanbul,Ankara,İzmir,Bursa illerimizden birinin olacak olduğu büyük bir depremin yaşanması durumunda inanın senaryosunu Hollywood filmlerinden anımsayacağımız görüntüler ile karşılaşmamız içten bile değildir. Vatandaşlarımız artık enkaz altından canlı olarak çıkarılan her depremzede için buruk bir sevinç ,her sarsıntı olduğunda ölüm korkusu ,her deprem uzmanının konuşmasında gerilim dolu dakikalar ,’’ben bir ay önce söylemiştim’’leri yaşamak istemediğini anlatmaktadır. Ülkemizde bu konuda görevi olan bütün kamu kurum ve kuruluşlarına yazımı ileteceğimi bildirir,olası depremlerden sonra yıkılmayan binalarımızla övüneceğimiz ,kayıplar yaşamayacağımız güzel ve sağlıklı günler dileklerimle saygılarımı sunarım.

02.11.2020 23:16

95
Tuncay Eker İstanbul , Danışman

Naçizane tavsiyemdir genel başkanımız,in kongre konusmalarini takip ediyorum genel olarak baktığımda var olan sorunlara bir siyasetçi değilde bir akademisyen gibi anlatış şekli var bence genel başkanımızın daha etkin ses getiren biraz daha üst tondan konuşmalar yapmalı bakın cem uzan seçime ilk girdiğinde mitinglerde ki üslubu agrasif yapısı kararlı gorunumuyle aldığı oy oranı ortada genel başkanımız sy Ali Babacan in söylemleri halka daha fazla dokunmali daha somut anlasilir vaadler yapmalıdır örnek ekmek 1 lira olacak SGK prim yüzde onbeş düşecek mazot,tan alınan vergi düşecek asgari ücretten alınan vergi kalkacak gibi gibi somut ne yapacağını halka anlatması gerekiyor.saygilar

02.11.2020 17:53

20
Metin İlhan İzmir , Özel Sektör Çalışanı

Üniversite konseyleri.. Bildiğimiz gibi ülkede siyasi,ekonomik,politik gibi alınan pekçok karar tüm Türkiye'yi etkiliyor.Ve bu kararlar alınıp uygulamaya konulurken, 3-5 siyasi anlamda yer edinmiş kişiler hariç kimsenin fikrine başvurulmuyor.Bir tarafta ülkede bu kararlardan etkilenen yaklaşık 80 milyon insan,diğer tarafta azınlık bir karar alma mekanizması.Evet biz ve çoğu ülkede bu böyle..Sanki dünyaya verilmiş bir kader gibi.Ve bu sistem ülkedeki sorunları asıl yaşayan insanlardan ve sorun-çözüm önerisi sözlü veya yazılı bir şekilde alınmadığı gibi 'tüm ümidim gençliktedir' sözüne ters bir sistemdir.Şahsi fikrim uluslararası,ekonomik,siyasi tüm kararlarda etkin rol oynaması gereken ve ülkesi adına çözümleri üretmeyi kendine görev bilmesi gereken,çeşitli alanlarda eğitim gören insanlarımızın sayısının çok fazla olduğuna inanıyorum.Bu ülkenin tüm sorunlarına çözüm,değerli fikirler verecek kendi gençliğimizden başka bir oluşum değildir.Fakat bahsettiğim sistemin 3-5 ayda bir üniversitelere gidip seminerlere katılmak ile yada seçim arefesinde bir gezinti gibi görülen ziyaretlerle olmayacağı gerçeği apaçıktır.Ülkenin tüm sorunları adı altında,en az ayda bir memleketimizin en az bir üniversitesinden yazılı raporlar alınması ve siyasi karar mercilerine ulaştırılması büyük önem arz etmektedir.Bu ülkenin birçok sorunu var ve gençliğin bu konudaki önerileri bir kaç tweet atmakla yada kendi düşüncelerini aklında tutması ile kalıyor.Dediğim sistemin olmazsa olmazlarından biride, bu sistemin herhangi bir yasa,tüzük veya önerge gibi yazılı olarak korunmaya alınması gerektiği gibi, bu sistemin devamlılığı açısından çok önemlidir. Her ay farklı farklı üniversitelere gidip memleket sorunları adı altında yazılı raporlar alınması ve bu sitemi devam ettirebilecek bir mekanizma kurulması önerim var.Bu ülkede alınan tüm kararlardan biz etkilendiğimiz gibi,öneri bazında en mantıklı fikirlerin üniversitede çeşitli alanlarda okuyan insanlarımızdan geleceği inancını taşıyorum.

02.11.2020 17:00

23
Furkan Yazıcı İstanbul , Diğer

Türkiye Halkına Sesleniyorum. Demokrasinin Güçlenmesi için A Siyasi Akım kazanamaz, B Siyasi Akım daha çok oy alır endişesine kapılmadan İnandığın Siyasi Akıma OY verirseniz. O zaman gerçek iradeler ortaya çıkar. Güçlü Demokrasi, DEVA' sa Türkiye için.

02.11.2020 06:21

21
Keleş Genç İstanbul , Esnaf

Artık Türkiye de bir devrin kapandığının herkes farkında. Ali bey ekonomi yönetimi konusunda oldukça uzman ve güven veren bir insan. Ancak aynı zamanda ülkemizin rengini oluşturan duygusal insan yapısı bu tür şeylerle çok ilgilenmiyor. Eskiden bende demokrasi, özgürlük, hukuk, eşitlik vb kavramları sol siyasi kesimin popülist söylemlerinden ibaret olduğunu sanıp abartılı bulurdum. Meyer bunlar gerçekten de ne kadar önemli ve gerekli şeyler miş. Ali beyin ekonomide gerekli adımları atacağına, merkez bankasının özerkliğine, bankaların yapısına, özelleştirme politikalarına, mali disipline, sanayi ve tarımın gelişmesi için gerekli yasal düzenlemeleri ve teşvikleri devreye sokacağına şüphemiz yok. Ancak asıl ihtiyacımız olan demokrasi, adalet, eşitlik, ve liyakat konularında sizden ciddi beklentilerimiz var. Güçler ayrılığının kesin şekilde oluşturulması, devlet geleneğinden kopmuş şirket givi yönetilmeye çalışılan liyakat tan uzaklaşmış kurumların güçlenmesi, liyakat la devlet geleneklerine uygun şekilde çalışmalarını sağlanması çok önemli. Tam bağımsız ve işlevsel bir adalet sisteminin kurulması insanların devletine güveni için en önemli ön koşuludur. Yine deneme tahtasına dönmüş eğitim sistemimizin her yönüyle değişmesi , içi boşaltılmış üniversitelerimizin gerektiği kaliteye çıkması şarttır. Liyakat sistemi en önemlisi!!!! Sizden umutluyuz ancak nacizane tavsiyemiz Türk milletinin alışık olmadığı diyalog ve ılımlı siyaseti benimsemiş tarzınızı biraz değiştirmeniz. Türk milleti otoriteyi yüzlerce yıldır sevmiştir. İnsanlar alternatif arayışında bir yerlere baktığında sizi farketsin istiyorsanız lütfen daha özgüvenli ve gürsesli olun. Mutlaka doğru zaman ve şartları bekliyor olmalısınız. Ancak bir şeylere geç kaldığı için silinmeyi hak etmiycek kadar değerli bu oluşumdan bizi mahrum etmeyin. Sizi kendinden daha emin ve güçlü görmek istiyoruz. Umarım çok başarılı olur ülkemize faydalı olursunuz. Saygılarımla,

01.11.2020 22:59

7
Murat Yılmaz İstanbul , Yönetici

Bu yazıyı size askerlik kanunundan mağdur olan yüzbinlerce Türk erkeği adına yazıyorum. Hepimiz 20li yaşlarda, üniversite ve iş hayatına atılmak üzereyken askerlik “sorunu” ile uğraşmak zorunda kalıyoruz. Çoğumuz bu yüzden iş bulamıyor hiçbir plan yapamıyor. Alt başlıklarda daha büyük sorunlar var ( gidince sivil hayattan kopma, hijyenik olmayan şartlar, komutan mobbingleri, plansız ve özensiz 6 aylık servis. Giden bir kişiden bile olumlu yorum duymadım askerlikle alakalı.) Lütfen sesimizi duyun ve askerlik kanununda revize yapılmasını konusunda bizlere destek olun. Altında Türkiye Cumhuriyetinin de imzasının olduğu insan hakları evrensel bildirgesindeki 2 madde çok önemli! 1- Kimse doğuştan borçlu doğmaz 2- Kimseye rızası dışında iş yaptırılamaz Türkiye'de vatan borcu diye, doğan her erkek 35 bin TL borçla doğuyor. Bir de üstüne 1 ay boyunca gidip hizmet vermesi zorunlu tutuluyor. Türk erkeğinin üzerindeki bu yükü hafifletin ve profesyonel orduya geçelim ve draft sistemi ile askerliğe alım yapalım. Dünyada zorunlu askerliğin olduğu tüm ülkelerde draft sistemi var. 18 yaşına gelen her türk erkeğine(cinsiyetçilik) e-devlet üzerinden “ Askerlik hizmeti yapmak istiyor musun?” Evet ise alım yapılır. “Hayır” ise personel ihtiyacı oluşmadığı takdirde askerlikle ilişiği yoktur belgesi verilir bu kadar basit bir çözümü var aslında. Gitmek istemeyen gitmiyor 3 çözüm var. En kısa sürede yapılabilirden en ideale sıralı bir şekilde. 1) 35bin TL + UZAKTAN EĞİTİM 2) 6 aylık haftasonları 2şer saatlik kamu hizmeti 3) Draft sistemi (profesyonel + gönüllü askerlik)

01.11.2020 14:29

74
Burak Yılmaz İstanbul , Diğer

Dünyada insanların özgür, zengin ve mutlu olduğu ülkelerin hemen tamamı (İngiltere, Avustralya, Almanya, Kanada, ABD, ...) Yerel yönetimlerin çok güçlü olduğu ülkelerdir. Diğer bir değişle ülkelerin mevcut durumları, merkezi ve dikey yönetilen ülkelerde insanların cahil, fakir, sömürülen, özgürlükten yoksun ve mutsuz olduğunu göstermektedir. Ülkenin en ücra kasabalarının bile öğretmeni, ders müfredatı, imamı, her türlü yöneticisi o ilçedeki insanların etki ve tercihleri dışında Ankara'dan belirlenmektedir. Böyle bir ülkede sömürü, cahillik, adaletsizlik, can ve mal güvencesi hiç bir zaman olmayacak, münferit özgürlük, zenginlik yaşanamayacaktır. Dolayısı ile bu ülkeyi seven ve sorunlarına çözüm oluşturma amaçlayan kişi ve kurumların ülkenin refah ve kurtuluşunun yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve her türlü kamu idaresinin şeffaflaştırılmasında olduğu bilincinde olması kaçınılmazdır.

01.11.2020 13:57

21
Abdurrahim Ayaz İstanbul , Avukat

Ülkemizin problemlerinin temel kaynağı her zaman kamu çalışanlarının ayrıcalıklı statüleri olmuştur. Bu çerçevede, kamu çalışanlarının ayrıcalıkları (ayrıcalıklı çalışma yasası, serbest piyasa ilkelerine aykırı maaşlandırma, maaş dışı ödenekler, lojman / tatil tesisleri / localler) ülkede tüm alanlarda çalışma verimliliğini kaldırdığı gibi çalışma ahlakını da ortadan kaldırmaktadır. Diğer taraftan bu ayrıcalıklar kamu çalışanlarına, çalışan değil devletin sahibi hissini vererek işgal kuvveti zabitleri gibi davranmalarına sebep olmaktadır. Bu çerçevede ülkemize çözüm olabilecek bir oluşumun öncelikli hedeflerinden biri, kamu çalışanlarının ayrıcalıklarını kaldırarak olması gerektiği gibi sadece yaptığı için karşılığı ödenen kişiler seviyesine getirme olmalıdır.

01.11.2020 13:49

14
Abdurrahim Ayaz İstanbul , Avukat

Çalışmaya devam. Dışlamadan hareket etmenizi dilerim. Liyakatlı bir ekip kurmanızı isterim.

01.11.2020 11:53

5
Yunus Emre Genç Giresun , Akademisyen

Fikri iktidarımızı ararken Cumhuriyetin kuruluş değerlerini unutmazsak iyi olur. Türkiye cumhuriyeti laiklik, Demokrasi, insan hakları, özgürlükler, Hukuk, akıl ve bilim gibi temel değerler ana ekseni üzerinde eksikleri olabilir. Bu eksikleri giderme konusunda bir hedefimiz bir tasamız yoksa fikri iktidar olmak gibi bir tasamız yok demektir. Cumhuriyetin insanımıza kazandırdığı değerlerden geri dönülemez. Milletin iradesi dışında, özgürlükler dışında, Demokrasi dışında hiçbir güç fikri iktidarın alt yapısı olamaz.

31.10.2020 19:52

34
Latif Yildiz Bolu , İş İnsanı

Youtube,Instagram,Facebook ve diğer mecralarda yapılan DEVA Partisi canlı yayınlarında video gösterimleri karışık halde,geç başlamakta,imla hatalarının olmasını gördüm.Düzeltilmesi gerekir. Diğer bir konu sosyal medya'da daha etkin,ulaşılabilir,anlaşılabilir içerikler paylaşılabilir.

31.10.2020 17:36

21
Yusuf Ziyaeddin Bodur İstanbul , Özel Sektör Çalışanı

konuşma yapacağınız yere gitmeden 1 ay öncesinden o yöredeki eskiden beri olan sorunlar ve onların çözüm yollarının anlatımı gitmeye yakın zamanda yeni bir sorun olursa ona da çözüm anlatımı olmalı..ayrıca kimsenin aklına gelmeyen o il -ilçe için kalkınmaya yönelşk ne yapılabilir ne gibi üretim olur--hangi alana yönelmeli--tarım sa tarım sanayiye yönelik mi turizme yönelik mi strateji belirleyip o ilde o konuya ağırlık verilmeli..ilçe lerde köylerde kalkınma kooperatifi...mesela halı tezgahları hem kadınlara iş hem köylüye evinde tezgah verip işgücü yaratmak..eğitimli personel ile katma değeri yüksek halı üretimi bir ilçeyi bir yöreyi proje olarak seçilip hatalı kısımları düzeltir diğer yörelerede uygulanır..yörelerin turizm potansiyeli varsa onlar belirlenir..dürüst ve bilgili insan çalıştırma konusunu işlemeye devam--yurtdışından yatırımın gelmemesinin eleştrisine devam ve bunun yolunu da anlatmalısınız..iyi yapılan şeyleri de belirtmeli ki sadece muhalefet yapma olmamamlı..doğrusu neyse onu da gösterin..millet kimin akıl verdiğinide bilir zaten...zihniyet değişikliği ve nasıl yapacağınızı direk apaçık anlatın..CHP nin yaptığı gibi biz gelince düzeltiriz gibi olmasın ...onlar daha kendi içlerinde düzen yok bir de devletin başına gelince mevcut imkanlardan faydalanmak için birbirlerine düşecektir...gençliğe yönelik eğitim ve fırsat eşitliği ---eğitimi iyi olanın kamu da işe girişinin çok kolay ve adil olacağının yöntemini iyi anlatın...mülakatı kaldırma yöntemi güzel..bunu nasıl sağlayacağınızı iyi anlatın ve güvencesini verin..

31.10.2020 16:26

22
Hüseyin Yılmaz Tanca İstanbul , Doktor

öncelikle hayırlı olsun. bu gün şanlıufa il başkanlığına ziyarette bulundum gördüğüm bazı eksiklikler var giderilmesi için paylaşmak istiyorum. - misafir karşılama alanı depo gibi düzenlenmiş oturma alanının düzenlenmesi gerekiyor. -gelen misafirlere partinin tam olarak tanıtımı yapılamıyor misafir karşılama usulünün gelişmesi gerek. -gelen misafirlere partinin amacı tam olarak anlatılmalı partinin düşünce tarzının karşı tarafa benimsetilmesi gerekiyor ki şuan ben öyle bir çaba görmedim. -gelen misafire daha sıcak kanlı davranıp karşı tarafın çevre etkisinin de kontrol altına alınması sağlanmalıdır. -onun haricinde genel olarak sosyal medya rekramlarına önem verilip yapılan etkinliklerle partinin ve ali babacan isminin tt yapılması gerekmektedir -sadece teşkilat etkinline değil sosyal etkinliklerle medya ve sosyal medya reklamlarına gerekli önem verilmelidir. - bu tavsiyelerim Ali babacan'nın çalışmalrını sevdiğim için bu ülkeye faydası olacağını düşündüğümden partinin gelişmesi içindir.

30.10.2020 21:48

0
Barış Çetin Şanlıurfa , Diğer

Merhaba KPSS’ye yeni giren biri olarak sıkça dile getirilen KPSS ile işe girişteki haksızlıklar hakkında birkaç eleştiri ve önerimi sizlere iletmek istiyorum. Devlet memuru seçimleri için getirilen sözlü mülakat sisteminde torpil/referans etkili olduğunu duyuyoruz, görüyoruz. Bu mülakat sistemi sebebiyle yüksek puan alanların kadroya girememesi eleştriliyor. Evet doğru bir eleştiri, haksızlığa karşı durulmalı; konulan kurala uyulmasını talep etmek doğru bir yaklaşım. Fakat üzerinde durulmayan, sorgulanmayan önemli bir nokta var, yapılan bu sınav ile kişinin hangi yetkinliğini ölçüldüğü! Üniversite hayatında veya piyasada elde edilen kazanımların ölçülmediği, genel yetenek/kültür gibi hangi yetkinliği ölçtüğü anlaşılamayan ucu açık başlıklar altında yapılan böyle bir sınavdan 90 veya 100 almak kişinin yetkin olduğu alanla ilgili hiçbir bilgisini göstermiyor maalesef. Eğer hakkaniyetli ve adil uygulansa sözlü mülakat buradaki yetkin kişileri seçmek için daha doğru bir ölçüt. Belki adil olarak yapılan bir mülakatta, alan bilgisinin daha üstün olduğu görülerek 75 puan alan aday 90 alan adayın önünde işe girmiş olabilir, ki asıl istenen yetkin kişinin pozisyona seçilmesi değil midir? Yüksek puanlı kişiyi atamak sadece konulan kurala uymak açısından bir adalet sağlar, yetkinlik ve liyakatliyi seçme konusunda değil. Dershanede öğrenilecek bilgiler ile devlette çalışmaya hak kazanılacaksa üniversiteye gitmeye neden gerek var? Neden bu sistemin değişmesini konuşmuyoruz, herkese kendi alanında sınav yapmıyoruz? Neden mimar, mühendis, sosyolog, tarihçi gibi sayısız alandaki kişileri aynı, tek bir sınavla seçmeye çalışıyoruz? Ehil insanların seçilmediği bu sistemde elbette başarısızlığa mahkumuz. Böyle sıkıntılı konularda zihin açıcı çözüm önerileri beklediğim sayın Ali Babacan’dan şu ana kadar diğer liderlerin söylemlerinden pek farklı açıklamalar duymamak bir burukluk yarattı. Bu mesajı kendisine iletir ve sistemin sıkıntılarını parti olarak dile getirirseniz memnun olacağım

30.10.2020 00:07

12
Abdulkadir Ganioğlu Ankara , Mimar

Bu kadro hareketinden en büyük beklentim ve olacağına inandığım argüman liyakata dayalı sistemi devletin temel taşı haline getirecekleridir. Kimsenin başarısına gölge düşürmeden, birilerinin önünde el pençe divan durmadan göreve başlayacak hakim ve savcıların sesini şimdiden duyar gibiyim . Allah yolunuzu açık etsin .

29.10.2020 16:37

1
Hüseyin Kayım İstanbul , Avukat

Cumhuriyet’in kurucusu Ulu önderimiz Atatürk’e minnet ve şükranlarımızla bütün DEVA ailesinin bayramını kutlarım

29.10.2020 16:17

4
Ekrem Polat İstanbul , Serbest Meslek

Akşam karanlığında hep sabah olmasını,güneşin bir an evvel doğmasını, benim, ailemin, dostlarımın, memleketimin ve ülkemizin üzerine bir aydınlık getirmesini istiyorum. O aydınlıkta herkes faydalansin. Eşit yayilsin.Adil bir biçimde. Özgürce dileyen herkese.Şimdi ben ve ülkem bu güneşi bekliyoruz.Çünkü buna ihtiyaç var..Biliyorum hissediyorum,güneşimiz ol DEVA..

28.10.2020 21:25

4
Seçkin Aksal Mersin , İşçi

Türkiyemizde maalesef son yıllarda güven kaybına uğrayan müessemiz dinimiz olmuştur.Din maalesef ticarete alet edildi.Din siyaset için kullanıldı.Halbuki Din umumun malıdır mukaddes maldır değerlidir kimsenin tekeli altına alınamaz.Alındığı takdirde tüm yapılan hatalar ve yanlışlar dine mal olur.18 yıllık iktidarın en büyük zararı dinimize olmuştur.En a güven duyulan müessese diyanet ve din adamları olmuştur.Peygamberimiz der ki en büyük musibet dine gelen musibettir.İtikadı zayıf sosyal demokrat diye tabir ettiğimiz insanların dinden soğudular.Dinimizin özü doğruluktur.Dinimiz muameledir.Ve din samimiyettir.Bunu halkımıza açık dille anlatınız.Kuranımızı mukaddes kitabımızı seçim meydanlarında sallayanlar büyük bir veballe ve mesuliyetle karşı karşıyalar.Diyanet kurumu faize fetva verir hale geldi.Faiz haramdır.Faizle iştigal eden Allah ve resulüne savaş açmıştır denilir.Yüzde 60 ı yüzde 70 i müslüman olmayan bir ülkede din adına siyasi parti başa gelemez.Kaldıki ülkemizde dinimizi hakiki anlamda yaşayan kesimin oranı yüzde beştir.İmam jatip sayısı arttı.Deizm de aynı oranda arttı.Önemli olan imam hatip okul sayısının artması değil dinini samimi yaşayan takva sahibi olan peygamber sevgisi olan şuurlu genç sayısının artmasıdır.Bu mübarek günde peygamberimizin doğum gününde bir hadisle onunu analım.Müslüman cimri olabilirmi diye sormuşlar.Evet demiş.Korkak olabilirmi diye sormuşlar evet demiş.Müslüman yalan söyleyebilirmi diye sormuşlar.Peygamberimiz müslüman asla yalan söylemez demiş.Evet sıdk doğruluk en büyük zenginliktir.En büyük hile hilesizliktir.Din hayatın hayatı hem nuru hem esası ihyayı din ile olur bu milletin ihyası.Biz türk milleti doğru islamiyeti ve islamiyete doğruluğumuzu efalimizle fiillerimizle yaşarsak diğer dinlerin tabiileri islamiyeti tercih edeceklerdir.Siyaset dine hizmet etmeli ancak din üzerinden nemalanmamalıdır.Bu oktidarın dine verdiği zararın temizlenmesi çok zaman alacaktır.Dini bari tüketmeyin deyiniz.Din üzerinden siyasete dur deyin.

28.10.2020 21:06

2
Fatih Şahin Kahramanmaraş , Öğretmen

Evvela Kandiliniz mübarek olsun.Deva partisinin bizlere değer verdiğini gösteren geri dönüşler yapılmadığını kendimde tecrübe ediyorum.İnsana verilen önem ve değer aidiyet duygusunun oluşumuna katkıda bulunur.Aidiyet duygusu ahde vefanın oluşumuna sebeb olur.Deva partimiz diyorum büyümesinde gelişiminde bizlerin de katkısı olsun diyoruz.Maalesef ses yok.Dağa bile seslendiğinde yankı buluyor.Kurumsallaşmanın olabilmesi için amatör ruhlu bireylerin sesine kulak vermelisiniz.Siyasette ben de var olmak istiyorum diyen gönüllere kapıları aralayacaksınız.Siyaset kurumun fertlerin gönül diline dokunabilmesiyle hayat bulur.Fikirlerimiz var diyoruz.Ses yok.Projelerimiz var diyoruz ses yok.Bendeniz dertlerimize deva gönüllere şifa olan bir oluşumun içinde var olmak istiyorum dedik Çok şey mi istedik.Eğitimci kimliğimizle siyasette var olmak istiyoruz.Sadece ülkemin kalkınmasının yolunun eğitimden geçtiğine inanıyoruz.Vicdanın ziyası ulumi diniyedir.Aklın nuru fununu medeniyedir.Her ikisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder.Günümüz anlamıyla aklın gıdası fen ilimleri matematik astronomi fizik kimya vb.ilimlerdir.Vicdanın ziyasıda din ilimleridir.Fıkıh tefsir hadis kelam siyerdir.ÜOsmanlımızın son zamanında fen ilimleri ihmal edilmiş taassup oluşmuş.Türkiye cumhuriyetimizin ilk yıllarında din ilimleri ihmal edilmiş.Materyalizm meydana gelmiş.Din ve ilim bir elmanın iki yarısıdır.Türkiyemizde eğitimin kalkınmanın ön şartı olduğu unutulmamalıdır.Cehaleti yenmenin yolu okumaktır.Zaruret yani yokluğu fakirliği yenmenin yolu okumaktır.İhtilafı yani dağınık fertleri birleştirmenin yolu okumaktır.Okuyan düşünen ve paylaşan bir toplum için siyaset yapalım.Sevginin dostluğun ve mükemmelliğin paylaşımı için siyaset yapalım.Siyasette yeni yüzler ve yeni fikirlerin yolunu açalım.Geri dönüş yapılan fertlerin fikirlerinin önemsendiği ve değer verildiği ve onure edildiği zemini hazırlayalım.Siyaset varlıklı aristokların kulvarından çıkaralım.Siyaseti saf temiz ve güzel insanlarla ihya edelim.

28.10.2020 20:30

21
Fatih Şahin Kahramanmaraş , Öğretmen

"Her Derde Deva" bu sloganı kullanabilirsiniz...

28.10.2020 19:37

1
Kadir Güneş İzmir , İş İnsanı

Merabalar ulkemizin bukadar sikintili oldugu bu surecte, ulkemiz ve cocuklarimizin gelecegi adina benimde katkim olsun istiyorum.bu gune kadar siyaset yapmadim ve hic bulunmadim ama artik sadece uzaktan izlemekle olmayacagini anlamis bulunmaktayim ve bastada dedigim gibi tasin altina elini sokma zamani geldi diye dusunuyorum . Ve sayin ali babacan in genel vizyonunun , ahlaki durusnun ve ulkemiz adina gerek ekonomik gerekse demokratiklesme ve insanhaklari konusunda yapabilecegi coksey olduguna inaniyorum. Bu yuzden partide ulkem ve gelecegim adina aktif rol almak istorum nasil temasa gecebilirim . Saygilarimla umarim bu ulkenin herferdinin hayalettigi gunleri birgun goruruz .

28.10.2020 18:08

1
Yusuf Kaya İstanbul , Doktor

Bir partinin en onemli unsurunun bir kadro hareketi olduguna inananlardanim.DEVA partisinin cekirdek kadrosundan anladigim ortada iyi bir ekip var ve bu ekibi tek bir hedef yoneltebilecek iyi bir lider doguyor. Tabbiki tum bunlar oy almaya etmezler. Konjokture ve rakiplerinin hata yapmasina bagli. Bugunku edirne il kongresi gurultusuz ama coskulu gecti.Sayin genel baskan Ali BABACAN mesajlarini muhataplarina rahatlikla ulastirabildi. Kullanilan dil ilmi siyaset degil dosdogru bir dil idi. Turkiye bu dili sever hale gelmesi durumunda ,guvenilir ve gecerliligi olan Sayin BABACAN ve ekibine sorumluluk yukleyebilir. Memlekete ugur getirmesi dileklerimle.

27.10.2020 23:54

3
Türkben Pedük Edirne , Müşavir

Hemen hemen her konuşmanizı dinliyorum genelde ekonomi hakkında konuşuyorsunuz bence adalet bakanı hsyk da olduğu sürece ekonomi düzelmez siz adalet bakanını bu kurumdan ayıracakmısınız? Ikinci sorum ise Türkiye hem devlet hemde insanları için gerçekten kural tanımaz hiç bir kurala uymayan sadece para kazanmak için herşey mübah mantığında olan insanlarla doldu . Halkın kurallara ve insanların birbirine olan saygısını nasıl geri getirmeyi düşünuyorsunuz ve son olarak suriyeli mülteciler hakkında fikriniz nedir . Teşekkür ederim

27.10.2020 20:07

1
Sait Şengülücü İstanbul , Esnaf

Merhabalar, ismim Fadime Çelebi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal hizmet bölümü mezunuyum. Bilindiği üzere son yıllarda yoksulluk, kadına şiddet vakaları, cinsel ve fiziksel istismarlar artışa geçmiş ve bu durum sosyal hizmet faaliyetlerinin önemini bir kere daha ortaya çıkarmıştır. Özellikle 2010-2014 yılları arasında Avrupa Birliği uyum yasasının da etkisiyle ülkemizde sosyal hizmet faaliyetleri hakettiği değeri bulmaya başlamışken, Avrupa Birliği sürecinin olumsuz bir hâl alması neticesinde sosyal devlet anlayışı gitgide zedelenmiş ve sosyal hizmet uzmanları kendi kaderlerine terk edilmiştir. İlerleyen süreçte planlı hareket edilmediğinden bu kadar hassas bir bölümün açık öğretim fakültelerin de okutulmasına karar verilmiş ve bu durum bölümümüzde yığılmaya sebep olmuştur. Verilen mezun sayısı ve buna karşılık ataması yapılan kişi sayısı karşılaştırıldığında bir çok meslektaşımız işsizlik problemiyle karşı karşıya kalmıştır. Biz Sosyal hizmet uzmanları olarak dezavantajlı grupların hayata tekrar entegrasyonu noktasında onlara yol gösteren , kendi güçlü yönlerini keşfetmelerini sağlayıp sorunlarla mücadelelerinde kendi kendinelerine yetebilmelerine yardımcı olan ve bunun için uygun sosyal hizmet müdahalesini uygulayan sosyal hizmet uzmanlarıyız. Sayın Ali Babacan başta olmak üzere tüm Deva Partisi ekibinden kutsal davamıza destek olmalarını ve bunu gündeme getirip biz sosyal hizmet uzmanlarının sesi olmalarını rica ediyoruz..

26.10.2020 04:36

0
Fadime Çelebi Manisa , Diğer

Merhabalar, ismim Burcu Türkmen . Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal hizmet bölümü mezunuyum. Bilindiği üzere son yıllarda yoksulluk, kadına şiddet vakaları, cinsel ve fiziksel istismarlar artışa geçmiş ve bu durum sosyal hizmet faaliyetlerinin önemini bir kere daha ortaya çıkarmıştır. Özellikle 2010-2014 yılları arasında Avrupa Birliği uyum yasasının da etkisiyle ülkemizde sosyal hizmet faaliyetleri hakettiği değeri bulmaya başlamışken, Avrupa Birliği sürecinin olumsuz bir hâl alması neticesinde sosyal devlet anlayışı gitgide zedelenmiş ve sosyal hizmet uzmanları kendi kaderlerine terk edilmiştir. İlerleyen süreçte planlı hareket edilmediğinden bu kadar hassas bir bölümün açık öğretim fakültelerin de okutulmasına karar verilmiş ve bu durum bölümümüzde yığılmaya sebep olmuştur. Verilen mezun sayısı ve buna karşılık ataması yapılan kişi sayısı karşılaştırıldığında bir çok meslektaşımız işsizlik problemiyle karşı karşıya kalmıştır. Biz Sosyal hizmet uzmanları olarak dezavantajlı grupların hayata tekrar entegrasyonu noktasında onlara yol gösteren , kendi güçlü yönlerini keşfetmelerini sağlayıp sorunlarla mücadelelerinde kendi kendinelerine yetebilmelerine yardımcı olan ve bunun için uygun sosyal hizmet müdahalesini uygulayan sosyal hizmet uzmanlarıyız. Sayın Ali Babacan başta olmak üzere tüm Deva Partisi ekibinden kutsal davamıza destek olmalarını ve bunu gündeme getirip biz sosyal hizmet uzmanlarının sesi olmalarını rica ediyoruz..

26.10.2020 02:55

1
Burcu Türkmen Samsun , Sosyal Bilimci

Merhabalar, ismim Aysun Çağlıyan. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sosyal hizmet bölümü mezunuyum. Bilindiği üzere son yıllarda yoksulluk, kadına şiddet vakaları, cinsel ve fiziksel istismarlar artışa geçmiş ve bu durum sosyal hizmet faaliyetlerinin önemini bir kere daha ortaya çıkarmıştır. Özellikle 2010-2014 yılları arasında Avrupa Birliği uyum yasasının da etkisiyle ülkemizde sosyal hizmet faaliyetleri hakettiği değeri bulmaya başlamışken, Avrupa Birliği sürecinin olumsuz bir hâl alması neticesinde sosyal devlet anlayışı gitgide zedelenmiş ve sosyal hizmet uzmanları kendi kaderlerine terk edilmiştir. İlerleyen süreçte planlı hareket edilmediğinden bu kadar hassas bir bölümün açık öğretim fakültelerin de okutulmasına karar verilmiş ve bu durum bölümümüzde yığılmaya sebep olmuştur. Verilen mezun sayısı ve buna karşılık ataması yapılan kişi sayısı karşılaştırıldığında bir çok meslektaşımız işsizlik problemiyle karşı karşıya kalmıştır. Biz Sosyal hizmet uzmanları olarak dezavantajlı grupların hayata tekrar entegrasyonu noktasında onlara yol gösteren , kendi güçlü yönlerini keşfetmelerini sağlayıp sorunlarla mücadelelerinde kendi kendinelerine yetebilmelerine yardımcı olan ve bunun için uygun sosyal hizmet müdahalesini uygulayan sosyal hizmet uzmanlarıyız. Sayın Ali Babacan başta olmak üzere tüm Deva Partisi ekibinden kutsal davamıza destek olmalarını ve bunu gündeme getirip biz sosyal hizmet uzmanlarının sesi olmalarını rica ediyoruz..

26.10.2020 00:36

3
Aysun Çağlıyan İstanbul , Diğer

Merhabalar, ismim Ebru AYDIN. Düzce Üniversitesi Sosyal hizmet bölümü mezunuyum. Bilindiği üzere son yıllarda yoksulluk, kadına şiddet vakaları, cinsel ve fiziksel istismarlar artışa geçmiş ve bu durum sosyal hizmet faaliyetlerinin önemini bir kere daha ortaya çıkarmıştır. Özellikle 2010-2014 yılları arasında Avrupa Birliği uyum yasasının da etkisiyle ülkemizde sosyal hizmet faaliyetleri hakettiği değeri bulmaya başlamışken, Avrupa Birliği sürecinin olumsuz bir hâl alması neticesinde sosyal devlet anlayışı gitgide zedelenmiş ve sosyal hizmet uzmanları kendi kaderlerine terk edilmiştir. İlerleyen süreçte planlı hareket edilmediğinden bu kadar hassas bir bölümün açık öğretim fakültelerin de okutulmasına karar verilmiş ve bu durum bölümümüzde yığılmaya sebep olmuştur. Verilen mezun sayısı ve buna karşılık ataması yapılan kişi sayısı karşılaştırıldığında bir çok meslektaşımız işsizlik problemiyle karşı karşıya kalmıştır. Biz Sosyal hizmet uzmanları olarak dezavantajlı grupların hayata tekrar entegrasyonu noktasında onlara yol gösteren , kendi güçlü yönlerini keşfetmelerini sağlayıp sorunlarla mücadelelerinde kendi kendinelerine yetebilmelerine yardımcı olan ve bunun için uygun sosyal hizmet müdahalesini uygulayan sosyal hizmet uzmanlarıyız. Sayın Ali Babacan başta olmak üzere tüm Deva Partisi ekibinden kutsal davamıza destek olmalarını ve bunu gündeme getirip biz sosyal hizmet uzmanlarının sesi olmalarını rica ediyoruz..

26.10.2020 00:06

0
Ebru Aydın Kırıkkale , Diğer

Merhabalar, ismim ---- . Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Sosyal hizmet bölümü mezunuyum. Bilindiği üzere son yıllarda yoksulluk, kadına şiddet vakaları, cinsel ve fiziksel istismarlar artışa geçmiş ve bu durum sosyal hizmet faaliyetlerinin önemini bir kere daha ortaya çıkarmıştır. Özellikle 2010-2014 yılları arasında Avrupa Birliği uyum yasasının da etkisiyle ülkemizde sosyal hizmet faaliyetleri hakettiği değeri bulmaya başlamışken, Avrupa Birliği sürecinin olumsuz bir hâl alması neticesinde sosyal devlet anlayışı gitgide zedelenmiş ve sosyal hizmet uzmanları kendi kaderlerine terk edilmiştir. İlerleyen süreçte planlı hareket edilmediğinden bu kadar hassas bir bölümün açık öğretim fakültelerin de okutulmasına karar verilmiş ve bu durum bölümümüzde yığılmaya sebep olmuştur. Verilen mezun sayısı ve buna karşılık ataması yapılan kişi sayısı karşılaştırıldığında bir çok meslektaşımız işsizlik problemiyle karşı karşıya kalmıştır. Biz Sosyal hizmet uzmanları olarak dezavantajlı grupların hayata tekrar entegrasyonu noktasında onlara yol gösteren , kendi güçlü yönlerini keşfetmelerini sağlayıp sorunlarla mücadelelerinde kendi kendinelerine yetebilmelerine yardımcı olan ve bunun için uygun sosyal hizmet müdahalesini uygulayan sosyal hizmet uzmanlarıyız. Sayın Ali Babacan başta olmak üzere tüm Deva Partisi ekibinden kutsal davamıza destek olmalarını ve bunu gündeme getirip biz sosyal hizmet uzmanlarının sesi olmalarını rica ediyoruz..

25.10.2020 23:54

1
Onur Çakmak Çankırı , Diğer

Deva Partisini kuruluşundan itibaren yakından takip ediyorum. Siyaset kurumuna sunduğu; sükûnet, kalite ve itibar için gayet memnunum. Fakat Türkiye gibi arzı mevud havzasında yer alan hedef ülkede üniter yapıyı tartışmaya açmak aşırı riskli. Yerel-yerinden yönetim politikası açısından flu bir iki açıklama dışında net bir vurgu görmedim. Doğrusu bu konu -üniter yapı- sessiz çoğunluğun en büyük kırmızı çizgisi. Bilginize.

25.10.2020 18:41

0
A. Gürkan Esentuğ Tekirdağ , Diğer

DEVA PARTİSİ GÜZEL ÜLKEME HAYIRLI OLSUN. İNŞALLAH DEVA GELECEK SEFA GELECEK .ÇALIŞMALARINIZDA BAŞARILAR DİLİYORUM.

25.10.2020 17:15

10
Samet Ücel Hatay , Diğer

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilke inkılaplarını eksiksiz uygulanırsa ve gelistirilse bu vatanın her yurttaşı taktır edicektik desteklicektir. Vatan ve millet için bir taş üstüne taş koyan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin milletinin her vatandaşını koşulunu emmiyet gösteren kim olursa saygı ve sevgi duyulur. Hiç bir çıkar menfaat beklemeden devlet adamlığı ile yönetilirse bu memlekette ortada hiç sorun kalmicak kanaatindeyim. Bizim son çeyrek asirdir sorunumuz (liyakat). Cebini doldurmadan menfaat beklemeden iş yapılsın hizmet edilsin yeni nesile örnek olustucak vizyonları misyonlar ortaya çıksın. Herşeyde ayağa kalkalım tarımda 'sanayide' hiracatta'ekonomide. Türkiye Cumhuriyeti'nin zorluk yokluk dönemlerinde neleri başardığını herkez çok iyi bilir bu ruh içimizde var menfaatsiz vatan milet aşkı.

24.10.2020 01:36

2
Ayhan Çelik İstanbul , Yönetici

sayın ali babacan’ın kırşehir’de yaptığı konuşmayı dinledim. “tutuklu yargılama yanlızca istisnai hallerde uygulanmalıdır” ifadesini kullandı. kendisi açıklamadığı için istisnadan kastının ne olduğunu bilemem ama şunu biliyorum: bu ülkede ölümle tehdit eden, fiilen adam/kadın yaralayan, cerh yoluyla cana kasteden, tecavüz eden tipler tutuksuz yargılanmaktadır. akp’nin “güzel” yıllarında da bu böyleydi. adalet bakanı olduğu sırada sadullah ergin’in bir oturumda tutuklu yargılamayı ne kadar azalttıklarından övünerek bahsettiğini hatırlarım. fakat fiili yaralama, tecavüz, saldırı vb. durumlarda cürümkar taraf açıkça belli iken tutuksuz yargılamanın kamu vicdanında infial yarattığını görmüyor olamazsınız. memleketin kanayan yarasıdır. hepimiz biliyoruz ki bir devletlu yahut yakını örneğin bıçaklı saldırıya maruz kaldığı takdirde saldırganın tutuksuz yargılanması söz konusu değildir. ocağını söndürürler. fakat aynı ihtimam vatandaş rıza için gösterilmemektedir. yoksa “haso hüso birbirini kesiyor, tutuksuz yargılayalım da masraf olmasın” mı denmektedir? bu adı konulmamış kast sistemiyle savaşma iradeniz var mıdır? ali bey uzun tutukluluğa karşı. çok sık söylendi. bunu anladık. fakat fiili yaralama vb. saldırıda bulunan şahısların tutuksuz yargılanmasının kamu nazarında nasıl algılandığı üzerinde biraz düşünülmeli değil mi? bu konuda da bir kaç kelam etmeli değil mi? uzun tutukluluk kötü tamam. ama çözüm, yargının etkin ve hızlı çalışmasıdır. tutuksuz yargılamayı tabulaştırmak ve tutuklu yargılamayı istisna derekesine kadar sıkıştırmak değildir.

24.10.2020 00:59

0
Eyüp Kuş Bursa , Mühendis

Merhaba selam ve saygılarımı ileterek başlamak istiyorum sayın başkanımız ali babacanı sürekli takip ediyorum performansı süper ve bunu yükselterek devam ettirmesini diliyorum çünkü ülkemizin sayın babacana ihtiyacı var sayın başkanımızın ekonominin başında olduğu yıllarda böyle sıkıntılar yoktu ama bugün içinde bulunduğumuz olumsuzlukları ve dar boğazı sayın ali babacan ve ekibinin tekrar iş başına gelmesi halinde bu içinde bulunduğumuz olumsuzlukların kısa zamanda aşılacağını ülkemizin sorunlarının ortadan kaldırılacağına olan inancım tamdır ve şunu belirmek isterimki sayın babacanın konuşmaları güleryüzü ılımlı tavrı demokrasiye adalete olan inancı ve ülkemizde yaşayan tüm vatandaşlarımıza aynı gözle baktığına ve ayrımcı bir politika yapmayacağına yürekten inanıyorum çünkü ülkemizin birlik ve beraberliği için böyle bir yönetime mutlak ihtiyacı var bunun içindirki sayın ali babacanı ve deva partisini sonuna kadar destekliyor ve başarılar diliyorum tüm insanları hangi inaç ve görüşte olursa olsun seviyorum selam ve saygılarımı iletiyorum hoşça kalın

23.10.2020 17:29

1
Mustafa Coşkun İstanbul , Esnaf

Halkı soyan, sefil, fakir ve zavallı yaşamaya mahkum eden, gençlerin idealist düşüncelerini yıkan, çıkarları için mevzuat ve yasalar çıkaran, kayıp trilyon davaları ile anılan, politik yalancılar olmanızı istemiyorum. Dinini kendisi için yaşayan, kadınlarını, çocuklarını, hayvanlarını ve doğayı koruyan, kollayan, yaşam tarzından dolayı kimseyi sorgulamayan, milli ve ya dini konuları siyasetten uzak tutan, kazancını vergilerle değil ürettiği için kazanan devlet olmak istiyorum. Ve Sayın Ali Babacan ülkemizi namusunuz gibi koruyacağınıza, ülkemizin refah seviyesini yükselteceğinize söz vermenizi istiyorum. Okumanız dileğiyle... Saygılarımla...

22.10.2020 18:37

5
Handan Ünsal Nevşehir , İşçi

Toplu ulaşım ücret tarifelerine asgari ücretli vatandaşlarınında pozitif ayrımcılık mekanizmalarına dahil edilmeleri elzemdir. Toplu ulaşımlarda,Asgari Ücretli Çalışanlara pozitif ayrımcılık bağlamında ülke genelinde uygulanmak üzere mevzuat değişikliklerinin yapılması gerekir.Bu nedenlerle DEVA Partisi yoğun kamuoyu destekleri ve kampanyalar icra edebilir. Asgari Ücretli Çalışanlarınında pozitif ayrımcılıklardan faydalanması sosyal devlet ilkesi gereği önem arz eder.

21.10.2020 19:46

21
Yusuf Ziyaeddin Bodur İstanbul , Özel Sektör Çalışanı

Anayasamızdaki temel hak ve özgürlükler sıkı sıkıya korunma altına alınmalı, 12-24 saat olan, temel hak ve özgürlüklere hakim dışında yetkili merciin dokunmasından sonra hakimin onayına sunma süreleri 6-12 saat olarak değiştirilmeli. Ve yetkili mercii sadece ve sadece hakim dışında savcı olmalı. Yüksek yargı organlarının üyelerini bu yargı oranları kendi aralarında seçmeli, meclis dahi sadece belli bir kısmını seçmeli, tarafsız da olsa cumhurbaşkanı atama yapmamalı.

21.10.2020 13:11

73
Hakan Ender Sert Gaziantep , Öğrenci

Ülkenin gerçek problemlerini gür bir seda ile seslendiren sayın Ali Babacan ile aynı yolda yürümekten mutluluk duyuyorum.sessiz insanların sesi olduğu için müteşekkirim. Adaletin zedelendiği adam kayırmanın ayyuka çıktığı bu dönemde haksızlıklarin normalleşme evresine girdiği bu ahval ve şeritte dertlerin deva bulması için ilacın zamanında verilmesi şarttır zamanında verilmeyen ilaç zehir hükmündedir.deva partisinin deva olması için gönül veren herkesin yolu açık olsun.saygılarımla .Her çeşit derdin bir DEVASI vardır.deva olmanız dileğiyle

21.10.2020 02:58

4
İdris Kaya İstanbul , Eğitmen

Anayasa Mahkemesinin hak ihlalleri kararlarının yerel mahkemelerce uygulanmaması,ceza soruşturma dosyalarının amacından uzaklaşıp sopa maksadıyla kullanıldığı, halkın benimsemiş olduğu siyasal fikirlerin nefret söylemine maruz kalmasıyla cezasızlık kültürünün ayyuka çıkmış olması, uluslararası güvenin temini olan İstanbul Sözleşmesinin mantıkdışı ithamlara maruz kalması, ırk, etnisite, cinsiyet, cinsel yönelim, siyasal görüş, ekonomik durum, dış görünüş nedenleriyle medya-sosyal medya'daki ağır nefret söylemlerine karşı objektif yasal mekanizmaların yokluğu ve genel olarak siyasi çevrelerin etnik-dinsel ideolojik sıkışmışlıkları aşamayarak toplumsal sorunların derinleşmesinin doğal sonucu olarak güven tazelemek çok zor olsa da elini taşın altına koyacak cesurlar arttığı sürece hiçbir şey,hiçbir zaman imkansız olmayacaktır. Devlet,hükümet oluşumlarından büyüktür ve insan var olmadan devlet olamaz.

20.10.2020 04:51

3
Yusuf Ziyaeddin Bodur İstanbul , Özel Sektör Çalışanı

Bir kaç dakika önce adalet ve kalkınma partisi üye çalışması yapıyoruz diyerek işyerime geldiler. Ellerinde ki üye kayıt bilgilerinin yanında bulunan ve dağıtım yaptıkları broşürler Partinizin renk ve yazı karakterleriyle birebir aynı olması dikkatimi çekti. Gayri ihtiyari aklıma neden sorusu geldi.

19.10.2020 12:57

3
Mevlüt Akman Van , Serbest Meslek

Deva Partisinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diler, bu ZORLU yolculukta Allah yardımcınız olsun inşallah.

19.10.2020 03:08

1
Mahmut İde Ankara , Kamu Çalışanı

Öncelikle güzel ülkemiz için sonrasında tüm insanlık için hayırlı olmasını diliyorum.

18.10.2020 20:11

1
Alpaslan Keleş Kocaeli , İşletmeci

https://twitter.com/BirGun_Gazetesi/status/1317833104141242368?s=19. Merhaba yukarıda paylaştığım linkteki madenci arkadaşın isyanını partimizin tüm mitinglerinde, toplantılarında kullanalım diye düşünüyorum. Devlet ne olmamalı çok güzel anlatmış. Biz de devlet nasıl olmalı diye buradan çıkışla anlatmalıyız. Ben bizi en iyi anlatacak bir ifade ve cesaret gördüm bu arkadaşta. Umarım partimiz iletişim birimi tarafından değerlendirilir. Sağlıkla kalın.

18.10.2020 18:14

2
Ramazan Akgül İzmir , Satış Elemanı

Merhaba, umarım mesajımı Ali Bey okur. Bu ülke gerçekten Osmanlı son zamanları da dahil iyi yönetilmedi. İnanılmaz bir potansiyele sahip güzelim memleket kısır çekişmelere, birilerinin rant veya yolsuzluklarına kurban edildi. Ali Bey eğer sevdanız memleket ise, güzel bir Türkiye inşa etmekse sizleri de çok iyi bildiği eksikleri dile getirmek istiyorum. Ülkenin gerçekten tam bağımsız, kimseden korkmayan, kimseden emir almayan, kimsenin adamı olamayan adalet insanlarına ihtiyacı var. Adalet olmayan ülkede ne eğitim gelişir ne sanayi gelişir ne de insanlar mutlu olur. İnsanlar dilediği dilde konuşsun ve dilediği dilde eğitim alsın, bu Türkiye’yi bölmez aksine güçlendirilir. İnsanlar dini, ırki yüzünden ötekileştirilmesin. Devlet her bireye ayni mesafede olsun. İnananda inanmayanda huzur içinde yan yana yasayabilsin. Farklı görüşler bas belası değil aslında bas tacıdır ve bir ülkeyi ülke yapan renkleridir. Avrupa, kuzey Amerika şu an demokratik şekilde yönetiliyor. Bu insanların yakın tarihteki demokratik kazanımlarını Önderimiz Atatürk Türkiye’yi kurduğu zamanlarda tanıştırmış fakat hep sözde kalmıştır. Laiklik çok önemli bir yapıdır ama dinsizlik olarak işletilmedikçe, kadın erken eşit olması kadından faydalanmaya dönüşmedikçe, ifade hürriyeti, basın hürriyeti, bireysel hak ve özgürlükler bir memleketi yıpratmaz aksine roket takar uçurur. Bir diğer mevzuda Eğitim, Bu coğrafya bir donem ilimde fende çığır acarken şimdi yüzlerce ülkenin gerisinde kaldı. Halkımız zekâsız değil, bilinci olarak eğitim sistemi allak bullak edilerek halkımızın iyi bir eğitim almasının onu kapatılıyor. Amaç koyun gibi güdülecek insanlar yetiştirmek. Eğitim sistemi bir anda düzeltilebilir. Liyakat gelsin, kontrol mekanizması kurulsun. İşini yapmayan öğretmenler yerine isine aşık öğretmenler gelsin. Aslında yazılacak konuşulacak o kadar konu var ki burada karakter sayısı sınırına takılıyor. Bence kaldirin limitleri:).

18.10.2020 09:17

22
Bedirhan Sana Gaziantep , Mühendis

Sayın Başkan'ın Erzurum kongresini izliyorum biz khk lılara vatandaşımız dedi o kadar duygulandım ki Allah ondan razı olsun. Öyle ötelendik ki nelere seviniyoruz. Bir yıla yakın yeni bir meslek öğreniyorum durumum çok şükür iyi, siz değerli insanlardan istediğim tek şey yürüdüğünüz yoldan dönmemeniz. Mevlam size bol adalet, fetanet lütfetsin. Sayın başkana ve yol arkadaşlarına selamlarımı ve saygılarımı iletiyorum.

17.10.2020 12:42

5
Hasan Uluman Kocaeli , Polis

Sayın genel başkan kısıtlaması olan esnafla alakalı bir manifesto yayınlasın.Biz arkasında dururuz lakin bunu esnaf manifestosu olarak yayına versin ve hakikaten sıkıntı çeken esnafın yanında olduğunu belirtsin.İnanin çok iyi olacak.

16.10.2020 01:19

0
Yunus Sarıyar Isparta , Esnaf

Sayın Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanımıza; Ispartanın Keçirborlu ilçesi Senir kasabasında ikametkah eden 23 Yaşında Genç bir Girişimci Olarak Gül Yagı,Suyu Lavanta Yağı Kekik yağı Mentol Nane yağı imalatı yapan Küçük bir işletme sahibi Mehmet Karacayım. Size ve sizin partinize Duydugum hayranlıktan Dolayı iş yerimin Patenti olarak ROSE DEVA ismini Uygun Gördüğüm inşallah bu ismin gelecek için çiftçilerimize ve bizi destekleyen emekçilerimize hayırlara vesile Olmasını temenni ederim. inşallah sesimi duyan siz büyükleriminde Yardımını ve Destegini esirgemeyecegini temenni eder sizlere bu yolda Başarılı Olacağımsunar Şükranlarımı Arz ederim saygılarımla Mehmet Karaca.

15.10.2020 23:29

0
Mehmet Karaca Isparta , Esnaf

İnsanoğlu asırlardır çözer her derdi Kimine çile düştü kimi murada erdi Bulamadı adalete bir çözüm bir yol Sen sen ol evlat adaletli ol Adalet öyle ki her kula nimet Adalet topluma verir hürriyet Adalet cennete giden yol bilet Adalet gökten arşa ikram-ı servet Ecdad demiş adalet mülkün temeli Mahkemeye yazdık pullu sözlerle Nice kavmin toplumun iflas sebebi Bakmışlardı hukuka şaşı gözlerle Öyle mahluk varki gelince başa Haklı haksız tanımaz vurur her başa Evveline baksan korkaktır bunlar Şeytanın hukukundan medet umarlar Hak tanımaz kahrolsun vurulsa boynu gerek Nice kavimler yıktı kibir denen o meret Her insana lazımdır zerrede olsa edep İnsanlık kahroluyor kibri bunlara sebep Neşter vurdu hukuka bu en büyük cinayet Korkum bu korkak vicdan olur topluma sirayet Hasretle bekliyoruz o yiğit çıkıp gele Bunlara vura sille topluma huzur gele

15.10.2020 23:22

0
Müslüm Bal İstanbul , Aşçı

Anayasa mahkemesi, en üst yargı organı olarak vermiş olduğu bir hak ihlali ile ilgili kararı ilgili mahkeme yok sayıyorsa tuz kokmuş demektir. İkdidarda Anayasa mahkemesini çeşitli bahanelerle hedef yapmayı, yıpratmayı kâr sayıyorsa ikdidara yakın bazı  hukukçular da  ikdidara yaranmak için anayasayı  hiçe sayan uydurma gerekçelerle Anayasa mahkemesi kararlarını  uyulmamasını olağan bulma hakkını kendinde bulabiliyor. Bu şartlarda hukuk devletini savunmak bir yana, kanun devleti olduğumuzu dahi savunamayız.  Geriye sadece hukuk devleti istiyorsak siyaset yapmak kalıyor.  Hadi hep birlikte Deva partisine.  Demokrasi, insanhakları, Hukuk devleti, özgürlükler adına göreve hazırız.  Bu ülkenin vatandaşı olarak memleketimizin geleceği için siyaset yapmak vatan borcumuz.

15.10.2020 22:11

0
Latif Yildiz Bolu , İş İnsanı

Direk konuya geliyorum. Lutfen adam akilli muhalefet yapin. Ne sis yansin ne kebap mantigi ile size yakisan noktaya gelemeyeceksiniz bu cok acik. Ali bey, cikin mikrofonun onune, yapilan yolsuzluklari hukuksuzluklari detay detay anlatin. Insanlarin her konuda cani yanarken genel bir uslupla siyaset yapmanin bir espirisi yok. Anlatabiliyorumdur umarim sizden beklentilerimizi.

15.10.2020 14:42

1
Oğul Can Bıtrak İstanbul , Mühendis

Merhaba, Öncelikle DEVA partisinin Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Harekatınızın Türkiye için yeni bir çizgi olması gerektiği kanaatindeyim. Çünkü şuan "kime dokunsanız bin ah işitirsiniz." Durumudur yaşadıklarımız. Doğal olarak her kesimin ortak yada kendine özgü sorunları girdaplaşmıştır. Çözüm mü? İşte durum burda değişiyor. Mesela katılımcı demokrasi ile başlayıp vaatlerde bulunmak bazı söylemler ile hayran kitlesi oluşturmak, oluşturulan kitleye sonra hiçbir sorunu yokmuş gibi davranmak ve bu durumu politikalar ile sürekli beslemek yada bu olguyu tersine çevirmek özetle "iNSAN"odaklı politika üretmek aslında ikisi de mümkündür. Ancak bilinmelidir ki; Türk Siyasi Tarihinde ilk olgunun benzer versiyonları çokça olup ve daimi olarak seçmen tarafından yenileme gereği duyulmuştur. Dileğimiz ikinci olgunun Ülkemizde hayat bulması her anlamda ve anlayışta ilerleme sağlamasıdır. Bu olgunun izlerine parti programınızda geniş yer vermiş olduğunuz yadsınamaz. Ancak diğer parti program ve misyonlarında benzer söylemler mevcuttur. BU bağlamda DEVA'nın Farkındalık yaratması ve fark yaratması , Ülkem için "Neler yapılmalı ."sorusundan ziyade "Nasıl yapılmalıdır" sorusunu cevaplaması önemlidir.

14.10.2020 19:46

25
Murat Muçir Van , Yönetici

Başaracaksınız, başaracağız öğrenciyim ve öngörüm şudur: artık evin dekorasyona ihtiyacı var ev Türkiye evi dekore edecek firma deva bu mantıkla ilerlemeli ev hepimizin içinde yaşadığı bunu dekorasyon edecek te evin kendi içinden biziz bizim için herkesin ortak noktada buluşup elinin yetiştiği yetişebildigi herkese bu güzel örneği vermesi gerekmektedir...

14.10.2020 00:21

2
Mustafa Uğur Gül İstanbul , Öğrenci

Öncelikle bu güzel ülkeye hayirli olmasini temenni ediyorum.Ortak bir akilla akademik birikimle ülke yönetmenin en güzel örneğinin sergileneceğine olan inancim tamdır.18 yıldır bu milletin çektiği sorunlara hiçbir şekilde çözüm yolu bulunmadiği gibi ülkemiz her gün daha kötü bir gidişata sürüklenmektedir.Ciddiyet ve liyakattan uzak bir yönetim anlayışı ülkenin sonunu hazirlamakta demokrasi ve adaletten yoksun bir ülkeyi her gün batakliğa götürmekte ve bürokrasi her anlamiyla adeta patinajçekmektedir. Sorunlara günlük bulunmaya çalisilan çözüm yollari malesef sorunlarin çığ gibi büyümesine sebeb olmakta insanlarimizi umutsuzluğa götürmektedir. İşte tam da bu sorunlar ve sıkıntılar içinde ülkemize güneş gibi doğan DEVA partisinin toplumun tüm kesimlerine umut olduğu aşikardir.Yazacağim sloganlarin inşallah seçimlerde ve propagandalarda şablon olarak kullanilmasini önemle arz ediyorum. Demokrasi için Deva Adalet için Deva Eğitim için Deva Sağlik için Deva Esnaf için Deva Gençler için Deva Kadınlar için Deva Açlığa Deva İşşizliğe Deva Bu benim seçimlerde kullanilmasini düşündüğüm sloganlar inşallah faydali olacagina inaniyorum başarilar dilerim.

13.10.2020 21:17

2
Ferdi Erdemci Aydın , Esnaf

Öncellikle Deva Partisi milletimize hayırlı olsun. Başta genel başkan ve tüm parrtililere başarılar dilerim. Siyaseti dışından takip eden biri olarak bu yeni oluşumun yıldızının bir türlü parlamamsını reel politikten uzak, kavram siyaseti yapmasına bağlıyorum. Bir çok güzel metinler vardır hatta dini kitaplar vardır iyiyi doğruyu öğütler. İnsanlar hep bunları dinler sadece çok azı benimser ve hayatına adapte eder. Kavram siyaseti tam budur. Doğruyu,iyiyi tarif etmek öğüt verir gibi kavramsal sloganlara sarılmak bir siyasi oluşum için ancak temel değerlerin tarfi olabilir. Pratikte fiili duruma bu kavramsal değerler üzerinden eleştiri ve öneri getirlmedikçe reel politikten uzak demektir. Doğal olarakta karşılık bulamaz. Vizyon ve Misyon yanında güncel aksaklıklar ve çözüm önerileri duymak istiyoruz. Mesala benim sektörümün hangi sorunlarının farkındasınız, hangilerine nasıl çözüm öneriorsunuz bilmiyorum. Hak ve adalet doğru kavramlar. Ancak hak için ilim gerek bilim gerek, haksızlığı tesbit gerek ki hakkı doğru yere doğru biçim de teslim edesiniz. Yoksa kime göre hak, neye göre hak soruları cevap bulamaz. Deva Partisinin bu çıkmazını belirtmek istedim ki başarısını gerçektenten istdiğimden. Teşekkür ederim.

13.10.2020 15:17

37
Ramazan Şen Afyonkarahisar , Mimar

Şu anki mevcut hükümet ülkemizin sorunlarını çözmek yerine sorunlarımıza sorun katan bir anlayış ile ülkemizi yönetiyor. Ülkemizin yıllardır sorunu olan ekonomi, işsizlik, eğitim ve adaletsizliği çözmek yerine bu sorunlara yeni sorunlar eklemektedir. Bu sorunlardan biride haksız yere işlerinden atılan, hukuksal anlamda hakları gasb edilen KHK'lıların sorunlarıdır. Mahkemelerin üzerinde baskı olduğu için haklıyla haksız, suçluyla suçsuz birbirine karışmış işin içinden çıkılamaz hale gelinmiştir. Suçsuz ve işin ehli olan liyakat sahibi insanların görevlerinden alınmasıyla yerlerine işi bilmeyen, işini iyi yapmayan insanlar gelmiştir. Bu durum ülkemizin sorunlarını daha da büyütmüştür. Parti olarak haksızlığa uğramış KHK'lıların sorunlarını daha çok dile getirmeliyiz. İktidara geldiğimizde haksız yere işlerinden atılan, beraat ve takiplizlik alan kişilerin bir an önce işlerine dönmelerini sağlamak ve haksız yere ceza alan kişilerinde adil bir şekilde yargılanmalarını sağlamalıyız. Parti olarak KHK'lıların sorunlarına DEVA olmalıyız.

13.10.2020 14:57

1
Mahmut Turgay İstanbul , Özel Sektör Çalışanı

Merhaba, DEVA PARTİSİNE ; Neden üye olmalıyım? Neden oy vermeliyim? Neden oy istemeliyim? DEVA PARTİSİ İÇİN; Siyasal Kültür ,Lider, Birey, Toplum, Sosyal Yapı,Bugünümüz,GELECEĞİMİZ,GENÇLERİMİZ……. ne anlam ifade ediyor. Bunun gibi bir çok soru sormak mümkün…Resmi internet sitenizde bunların ve daha fazlasının cevabı var, ama bu cevaplar tüm siyasi partilerin resmi internet sitelerinde de var(kalıplaşmış sorunlar ve çözümler) BİZİ NE BEKLİYOR? DEVA PARTİSİNDE FARKINDALIK ARAMAK İSTİYORUM.

13.10.2020 13:54

0
Hacı Fırat Pişirici Adana , Mühendis

19 yaşında bir genç olarak söylüyorum ki ülkemden umudumu halen kesmediysem bu sayın Ali Babacan ve Deva Partisi'nin yönetime geçmesini umduğumdandır. Sizlerin gerçekten bu ülkeyi daha yaşanabilir hale getirebileceğinize dair umudum var. Sayın Ali Babacan gerek Ekonomi bilgisi gerek kişilik yapısıyla Türkiyedeki kavga ve küfür siyasetine nazik yapısıyla farklı bir tarz katıyor. Başımızda bulunan yöneticiler her gün ülkemizdeki toplumsal kutuplaştırmayı artırırken sizler herkesi kucaklayan, her bir vatandaşına ayrım yapmaksızın değer veren bir anlayış çizerseniz iktidara gelmeniz pek uzun sürmez. Artık birlik olmamız gerekiyor, Üretim yapmamız gerekiyor, Adaleti bu topraklara getirmemiz gerekiyor. Ülkemizin en büyük 3 sorunu olan Adaleti, Üretimi, Eğitimi yeniden sağlamamız gerekiyor. Hepsini birlik ve bütünlük içinde DEVA Partisinin gerçekleştireceğine biz gençler inanıyoruz. Yolunuz açık olsun inşallah

13.10.2020 11:02

24
Mustafa Demir Konya , Muhasebeci

Öncelikle herkese selamlar bu yeni partiyle yola çıktığınız için çok teşekkürler sayın Babacan.a bu yolda başarılar dilerim.Benim isteğim iki çocuk okutuyorum uzaktan eğitim malum ama bilgisayar yok eğitim alamıyorlar biri lise biri ilköğretim şimdiden teşekkürler ve başarılar

11.10.2020 19:50

1
Halil Şahan Kayseri , İşçi

Merhaba, Doğduğum günden, olduğum günü anlayana kadar ve Mana'yı aradım. Akademik görüş açısının dünya sorunlarını çözebileceğini düşündüm, doğa sever, hayvan sever, insan sever oldum ve bunları güzelleştirecek şeyin Akademi olduğuna inandım. (AKADEMİDEKİ DEMOKRASİYE). İçim çok acıyordu. olanlara bakıyordum ve onlar için üzülüyor fakat elimden hiç birşey gelmiyor Akademisyenlerin birşeyler yapmasını bekliyordum. O ateş, cehennemin ateşi Dante'de öğrendiğimiz ama yorumlayı beceremedimiz ateş, korku olarak beni ele geçiriyor ve hiç birşey düşünemez oluyordum. Sonra düşündüm insanlar yanıyor bu bizim cehennemimiz değilmi dedim. Ve sen Akademiye inanarak ve onların bişeyleri yapmasını bekleyerek iyi halt ettin diyerek doğruyu bulmak adına bu yanlış sonucu elde ettim. Bugüne kadar nefret ettiğin ve masaldan başka birşey olduğunu düşünmedin İslamı anla bu insanlara anlat, İslamiyet için Hak dini diyorlar bu nasıl HAK dedim. Ah bir anlatabilsem. Aydınlanmanın yeni birşeyler icat etmek olduğunu sanıp, kitapların anlattığı körlükle nasıl esir ediliriz, sonra korku ile cehennemde yaşar, kıyametimizi getiririzi gördüm. 10 Ekim Dünya Ruh sağlığı günü ya da her ne ise, insanların düşüncelerini yönlendirerek, onları yanıltıp hatalı bir şekilde tek bir insan yapmaya çalışarak, onlara cehennemlerinin yaşatıldığını gördüm. Kilit ve herkezin inanacağı bir sözcüğü buldular. ''2020'de artık kıyamet kopmazsa hiç kopmaz''. Ben bugüne kadar kendimin öğrencisi oldum, mesleğim turizm sektöründe, araç planlamacısı fakat hep öğretmen olmak istedim yukarıya o yüzden idealimi yazdım ve çalışıyorum.Öğrenince o korku gidiyor, o Işık, Mustafa Kemal'in veya Kuran'ın dediği gibi damarlarımızda yanı başımızda duruyor. Sadece görmek lazım. Hayalimi yazayım. Sorulmamış soruları bulunmamış cevaplar için, Aydınlığın en yüksek haliyle herkezin kendine sormasıdır.

11.10.2020 17:46

0
Bilal Özvarinli Antalya , Öğretmen

Özgürlükçü ve demokratik yeni bir anayasa ile yargı bağımsızlığını sağlayarak daha çağdaş bir ülke olabiliriz. Tüketim toplumundan daima üreten bir toplum haline gelmemiz için çaba sarf etmemiz gerektiği artık bir gerçek. İşsizlik yoksulluk bu ülkenin kaderi değildir. Biz çalışkan bir milletiz. Saygılar...

10.10.2020 23:21

2
Vedat Bakrak Adana , Güvenlik Görevlisi

Ülkemizim bulunduğu bu çok zor zamanda diyarbakırdaki kongre bize heyacan veriyor.Yeniden ülkeyi ayağa kaldırmak için ali babancan beyfendinin önderliğinde deva partisi ülkeye umut vermeye devam ediyor.en kısa zamanda inşallah iktidar olacağız.

10.10.2020 15:52

27
Hayrullah Kurt Kahramanmaraş , Öğretmen

Mümin acıyı bal eder sözü sadece işi parası olmayanlar için mi geçerli. Müminden sonrada kul biz e hizmet için var denilirse şaşırmayalım. Sosyal laik  Demokratik bir hukuk devletinde bireye mümin denilirmi. Bireyin hakkı Cumhuriyet kazanımı değilmidir. Bütün Akparti ler  acaba böylemi düşünüyor . Bunları sadece Deva partisimi gündeme getirmesi gerekiyor. Bu bakış açısı Cumhuriyeti hedef yapmış olmuyormu. Vatandaşının işini aşını Askari düzeyde sağlamayan ikdidar sosyal devlet olabilirmi. Vatandaşını işsiz bırakan devlet büyük devlet güçlü devlet olabilirmi.

09.10.2020 20:25

19
Latif Yildiz Bolu , İş İnsanı

Merhaba sevgili arkadaşlar. Küçük bir heyacanımı paylaşmak istiyorum. Aylar sonra ilk defa bir arkadaş gurubu ortamında sohbet etme şansı buldum. Gönüllüsü olduğum Deva partisi için şimdiden çalışmaya başladım. Üçü kesin söz olmak kaydı, biri günü gelince konuşuruz opsiyonlu dört oy artık bizde. Bu arkadaşların biri CHP diğer üçü AKP seçmeni. Opsiyonlu söz veren AKP li. Onu ve onun gibi bir çoğunu ikna edeceğimi biliyorum. Çok zor olacak ancak azim, inanç ve emekle bunu başaracağız başarmalıyız. Paylaşmak istedim. Sağlıkla kalın.

09.10.2020 18:25

5
Ramazan Akgül İzmir , Satış Elemanı

Merakla, ilgiyle takip ediyorum Sayın Babacan'ı. Meral Akşener ' i de aynı merak ve ilgiyle takip ediyorum. Benim gözlemlediğim ki daha önce böyle tespitlerim yoktu kendisi ile ilgili, partı başkanı olarak, çok mantıklı, aklı başında bir davranış sergiliyor. Üslubunda kişiye hakaret, aşağılama vs yok. Üslubu, kullandığı dil ve söylemler çok kaliteli ve bilgi dolu... Genç ve yakışıyor başkanlığa. Bu devlet adamlığı çizgisini ve asaletini bozmasın lütfen. Israrla doğruları tekrar etsin ve yapılması gerekenleri yine ısrarla, inatla bizlere anlatsın.. Mutlaka kabul görecektir. Ama milli değerlerimize asla laf söyletmesin lütfen.. Ben şu an takipteyim, beğeniyorum. Başarılar diliyorum Deva Partisine de..

09.10.2020 17:52

3
Mustafa Anıl Kahramanmaraş , Mühendis

Eskiden köyden şehre ticaret için gönderilen malların, şehirde yaşayan akrabalara hediye olarak gönderilen küçük kıymetli tarımsal ürünlerin yerini, şehirlerden köylere gönderilen gıda yardımları almıştır. Köylü ve çiftçiler saçma sapan yardımlara, emeklilik programlarına muhtaç hale getirilmiştir. Tabi ki oluşan bu boşluklar mevcut sorunların kaynağı olan kitleler tarafından doldurulmuştur. Çiftçinin, köylünün tüm bu yaşam çemberini bir grup yandaşa teslim etmişlerdir. Ülkenin süt ve et piyasasının önemli bir kısmı '' tarım ve hayvancılık cahil köylülere bırakılmayacak kadar kıymetlidir '' diyen yandaş iş adamlarına teslim edilmiştir. kaldı ki layıkıyla yapmadıkları için sürekli geriye gitmişizdir. - Köydeki yaşam siklusunu tekrar işler hale getirmeliyiz. Eğitim, sağlık, ürün ve ürün satış süreçlerini iyileştirmeliyiz. çocukları hepimize emanet, yaşlıları hepimizin yaşlısı olmalıdır. - Milli gelirden düşen payı gerçek üreticilere kanalize etmeliyiz. Çiftçiyi saçma kanun yapıcılara ya da art niyetli tüccarlara yem etmemiliyiz. - Şehirden köy e göçü başlatmalı ve bunu gerçekten motive ederek yapmalıyız.

08.10.2020 22:02

22
Harun Karadaş Konya , İş İnsanı

Bu çocuklar eğitimlerine çok daha zor şartlarda devam ederken, bir yandan da geleneksel tarım ve hayvancılık kültüründen kopmuşlardır. Tarım ve hayvancılıktan kopmuş bu çocukları ise içi boş lise ve üniversitelerde bulunmalarını sağlayarak yine bir boş yığılmayı maskelemişlerdir. - Çocuklarını her şartta okutmak isteyen aileler ( ilk öğretimini alan bir çocuğun ebeveynleri yaklaşık 25-40 yaş arasıdır ) maalesef üretimi bırakarak şehir merkezlerine göç etmek zorunda bırakılmıştır. En verimli çağlarında asgari ücret ile fabrikalarda işçi, apartmanlarda hizmet görevlisi ya da kayıt dışı işlerde çalışarak hayatlarını sürdürmektedirler. Bu iki madde şehir merkezlerindeki alt gelirli nüfus yoğunluğunu arttırdığı gibi, tarım ve hayvancılık alanında az ya da çok üreten bir çok kişiyi kaybetmemize neden olmuştur. Artı bir çiftçimiz var iken eksi iki insanımız haline gelmişlerdir. Kaybolan yıllar geriye gelmeyecektir ve esas problem tam da bu yıllarda meydana gelmektedir, gelecektir. Yukarıda bahsettiğimiz 25-30 yaş arasındaki genç nüfüs köyden şehre göç etmiş ve bir şekilde hayatlarını sürdürmüşlerdir. Fakat artık genç olmaktan uzaklaşmaya başladıkları için iş verenler için ucuz da olsa iş gücü kaynağı olmaktan çıkmaktadırlar. Dolayısıyla yokluk ve ihtiyaçlar taşınamaz hale gelmektedir. Tüm bunlara katlanarak okutmaya çalıştıkları çocukları ise bu kadar fazla fırsat eşitsizliğinin altında işsizlikle imtihan edilmektedir. Kaldı ki maddi durumları ve eşit eğitim alamayışları tercih edilen insan olmalarını engellemiştir ve artık köylerine dönemeyeceklerdir. Şehirde bunlar olurken köylerde kalan yaşlı nüfüsumuz daha da yaşlanmış ve bir çoğu ahirete göç etmiştir. Nüfus yaşlı olduğu için mevcut resmi rakamların ifade ettiği çifti sayısı aldatıcıdır. Bir çoğu doğduğu coğrafyayı terketmeyen ve yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak için minimal düzeyde üretim yapan insanlardır.

08.10.2020 22:00

23
Harun Karadaş Konya , İş İnsanı

Ülkemizin tarım ve hayvancılık alanındaki geriye gidişini - gelişemeyişini, bu durumun eğitim ve öğretim sistemimizle olan çarpık ilişkisini ve bu olumsuzlukların genele sirayet edişini gerek doğduğum coğrafya gerekse iş hayatımın gereği olarak yakından gözlemlemek ve içinde olmak zorunda kaldım. Çalışmalar ve projeler üretmiş olsam da özellikle yerel ve merkezi idarelerin liyakattan uzak ve farklı maksatlı yaklaşımları nedeniyle hiç bir fayda sağlamadı. Tarım ve hayvancılık sektöründeki en büyük kırılmayı ve aşağı doğru ivmelenmeyi sağlayan uygulama '' köy okullarının '' kapatılması oldu. Bir çok kişi köy enstitülerinden bahsetse de esas yakın tarihin daha önemli olumsuzluğu köy okullarının kapatılması olmuştur. taşımalı eğitim, merkezi eğitim, ya da ilköğretim süresi tartışmaları ile maskelenerek köy okulları kapatılmıştır. Uygulamanın adı kapatma hiç olmamıştır fakat yapılan uygulama özünde kesinlikle taşrayı budama uygulamasıdır. Ülkenin elinde yeterli sayıda genç eğitmen olmasına rağmen öğrenciler merkezlere çekilmiştir. Çocuklara eğitimi götürmek yerine, çocuklar eğitime taşınmaya çalışılmıştır. Öğretmen açığı azaltılmış gibi gösterilmiş fakat aslında sorun sadece örtülmüştür. Bu uygulamanın ağır sonuçları önce dersaneler, sonra özel okullar formunda eğitimde eşitlik ilkesini yerle bir etmiştir. maalesef mevcut durumda bu makas açılmaya devam etmekte ve toplum eğitimden başlayarak iki sınıfa ayrılmaktadır. her geçen gün köyünden çıkan ve memleketine faydalı olmaya çalışan başarılı hikaye sahibi insan sayımız azalmaktadır. Bu uygulamanın esas ve vurucu zararı ise tarım ve hayvancılık sektöründe yaşanmıştır ve yaşanmaya devam etmektedir. Eğitim ve sağlık hizmetlerini tam olarak götüremediğiniz taşralı ailelerin elinden ilk öğretim şansını da aldıktan sonra, onların hayatlarına devam etmeleri için bir devam kalmamıştır. çocuklar evlerinden uzakta ve yarım şartlarda ( yurt, akraba yanı, bölünmüş aileler ) eğitim almak zorunda kalmışlardır.

08.10.2020 21:55

22
Harun Karadaş Konya , İş İnsanı

Herkeze iyi çalışmalar yapılan her ali beyin yaptığı konuşmalar doğru tespit ama ben ve cevremde gördüğüm rahatsızlık madem bukadar kötü gidiyor gidişat bence tam zamanı degilmi erken seçim baskısı yapmak neden bu konu dinlendirilmiyor deva partisi veya muhalefet partisi dinlendirilmiyor erken bir seçim türkiyemizin kurtuluş seçimidir madem hazırız her konu kadrosuyla bence ne olursa olsun erken seçim talep etmeliyiz yoksa öyle görünüyor ki ekonomimiz daha da kötü duruma gidiyor korkmamamız gerekiyor sayın başkanım biliyorum bunu size iletmicekler ama halk içinde olan ve konuşulan bu saygılarımla DARICADAN SELAMLAR

05.10.2020 21:45

3
Yunus Emre Ozcan Kocaeli , İşçi

her büyük parti gibi il ve büyük ilçe örgütlerine web siteleri yaptırabilirsiniz.

05.10.2020 15:07

27
Ali Tayyip Uzunoglan İstanbul , Öğrenci

deva.link çok harika olmuş.Kurucu üyelerden linklerini bookmark ekledim. İçerikler youtube deva içeriklerle entegre edilebiliyor mu bilemiyorum ama ekstra güzellik olur.

02.10.2020 15:13

4
Ekrem Tüfekçi İstanbul , Mühendis

Okumaya Devam Edin

Sayfaları aşağıdan numara seçerek geçebilirsiniz.