Anayasanın ilk 4 maddesi:
1. Türkiye devleti bir Cumhuriyettir
2. Türkiye Cumhuriyeti....demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
3. Türkiye devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Milli marşı "İstiklal Marşı'dır"
4. Yukarıdaki üç madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Sayın genel başkan zamanı geldiğinde Anayasanın ilk 4 maddesini de tartışabiliriz derken neyi kast ediyorsunuz. Cumhuriyeti mi, demokrasiyi mi, laikliği mi, dili mi, İstiklal Marşı'nı mı yoksa bayrağın şeklini mi tartışmaya açacaksınız? Parti olarak gizli bir gündeminiz var da yoksa bizler mi bilmiyoruz.
DEVA partisinin kuruluşu aşamasında ülkem adına büyük heyecan duyduğumu ve ülkemin sorunlarına bir çare/deva olabileceğinizi düşünmüştüm. Ancak Anayasa konusundaki en son açıklamalarınızın büyük bir endişe ve hayal kırıklığı yarattığını belirtmek isterim.
13.02.2021 / 13:58
Ahmet Alp
Kahramanmaraş
, Akademisyen
Değerli arkadaşlar merhaba,
İçinden geçmekte olduğumuz şu günlerde bazı siyasilerimizin, akademisyenlerimizin, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında görevli yöneticilerimizin çeşitli görüş ayrılıkları karşısında birbirlerine karşı takındıkları tavır ve diyalogların sağduyudan uzak ve dikkate değer olmadığı toplumumuz genelinin malumudur.
Vatandaş ülkenin sorunlarını, ülke geleceğinin nasıl olması gerektiğini ,eğitim ve sanayide nelerin yapılmasının daha iyi olabileceği ,savunma sanayinde gelinen son durum gibi konular üzerinde birbiri ile istişare ederken birleştirici ve ortak bir yol bulma sağduyusunu harekete geçirmeyi başarabilmektedir.
Ülkemizin gelecek yüzyıllarda dünya sahnesinde ve de en önemli rollerden birinde olmasını istiyorsak çözmemiz gereken önemli sorunlardan biri de yukarıda anlatılan olumsuzlukların bünyeden atılması olmalıdır.
Akabinde bir çok ülke sorunu güçlü bir toplum ile zaten çözülecektir. Nitekim toplumumuzu oluşturan her bir fert önemli derecede güçlü bir yapıya sahiptir. Yöneticilerimize düşen bu yapı taşlarını şekillerine ve ağırlıklarına göre doğru formülasyonla bina etmektir.
Saygılarımla
12.02.2021 / 23:57
Tuncay Eker
İstanbul
, Danışman
1999 yılıyla 2011 arası katsayı meselesinden dolayı imam hatip ve meslek lisesi mezunu olupta öss de iyi puan almış fakat istedigi bölüme yerleşememiş kişilere manevi tazminat ödenmesini istiyorum saygıyla
12.02.2021 / 11:09
Muhammed Haris Gürbüz
Konya
, Kamu Çalışanı
Ben bir hükümlüyüm. Yaklaşık ondört yıldır cezamın infazını çekiyorum. En son Bandırma Açık cezaevinden pandemi nedeni ile izine çıktım. Yaklaşık onbir aydır ikişer aylık uzatmalarla izinliyim.
Benim sorunum aslında benim gibi izine ayrılan yaklaşık 65.000 mahkumun sorunu.
BİZ ÇALIŞAMIYORUZ. Hükümlülerin çalışması 5510 say. kanunun 5 md. ile düzenlenmiş. Kısacası mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde izinli olduğumuz süre içerisinde çalışmamız mümkün değil...
Ben bir eşim ve babayım. Eşim küçük bir esnaf. Tek geçimimiz eşime ait yaşadığımız yerde küçük bir çiğköfteci dükkanı. Eşimin işinin durumunu anlatmama gerek bile yok. Bitik durumda. Dükkanını kapatmayı bile düşünüyoruz.
Benim bir mesleğim var. İş bulabiliyorum. Allah a şükür çalışabilecek durumdayım. Ancak yukarıda belirttiğim mevzuat gereği çalışamıyorum. İşveren beni çalıştırmayı kabul ediyor. Ben çalışmak istiyorum ama mevzuat buna engel.
İnfaz kanunun birinci hedefi hükümlüleri topluma kazandırmak tır... Yazınca oluyor ama uygulamada maalesef böyle değil. Zaten toplumun dışladığı insanlarız biz. Bizlere yaşama hakkı tanınmıyor. Soruyorum ben şimdi ne yapmalıyım. Çünkü çaresizim. Ben kimseden yardım talep etmiyorum. Onurlu bir şekilde alnımın teriyle ailemin geçimini sağlamak için çalışmak istiyorum. Bir de bu durumlar yetmiyormuş gibi Maliye bana icra takibi başlattı. Cezaevindeki yemeklerin parasını istiyor. Faizi anaparanın iki katından fazla. Bana çalışmam için izin verilse çalışır onu da öderim. Her taraftan elimiz kolumuz bağlanmış durumda.
"EŞEK SAHİBİNDEN EŞEKLİĞİNDEN KAÇARMIŞ, SAHİBİ DE ONU İNSANLIĞINDAN KOVALARMIŞ." der Mevlana ... Hadi ben kendi adıma bir eşşeklik yaptım. Devlet ya da yöneticiler de bize insanlık yapsın sahip çıksın.Kısacası çaresiziz.Tek gayemiz onurlu temiz bir hayat yaşamak.Bu konu bir mevzuat değişikliği mi gerektirir kanun mu yapmak gerekir bilemem. Pandemi sürecini daha ne kadar süreceği de belli değil.
Saygılarımla.
11.02.2021 / 19:47
Deniz Subaşı
Kocaeli
, Serbest Meslek
Liyakatsiz kadroları üniversiteye atarsanız. Üniversitelere siyaseti sokarsanız.
Bilimde, ilimde, tarımda, sanayide her alanda dünyanın gerisinde kalırsınız.
Ülkemizde biz liyakatı tartışırken.
Sanayide elin oglu üretir tüm patentleri alır. Metalurjide tüm patentleri alır. Çıkar tank motoru ararsın üretemezsin.
Konya ilimiz kadar olan Hollanda 2016 yılında 85 milyar euro ile Türkiye nin 5_6 katı tarım ürünleri ihracatı yapar.İsrailin tohumlarına muhtaç kalırsınız.
Artık karar verme zamanı. Karar ver Türkiye.
11.02.2021 / 02:53
Aydın Metin
Hatay
, Üst Düzey Yönetici
2023 Yılında Ay'a sert iniş yapılacağı şüpheli,ancak
SANDIĞA SERT İNİŞ yapacağı KESİN.
10.02.2021 / 13:30
Muhammet Kürşad Şekillioğlu
Ankara
, İş İnsanı
Muhalefet değerlendirilirken" mevcut iktidar gibi Güçlü bir liderlik sergileyemiyor " şeklinde eleştiriliyor .Toplumda Güçlü liderliği önemseyenlerin sayısı da az değil.
Tarihi kayıtlara "Güçlü Lider" olarak geçmiş şahsiyetler hem kendi toplumlarına hem de dışarıda kalan insanlığa refah ve iyi yaşam getirememişler pek çoğu savaş ve yıkımlara yol açmışlardır.
Muhalefet Partilerinin ekran yüzlerinin; güçlü liderliğin mahsurlarını anlatan söylemleri dillendirmesi faydalı olabilir
Güçlü Liderleri olduğu için mi Yoksa güçlü sivil örgütleri olduğu için mi toplumlar gelişir. Bir ailede bir işletmede bir belediye yönetiminde bile güçlü liderlik mi katılımcı yönetim mi daha iyidir sorusunu sorsak katılımcılık görüşü ağırlık kazanır
09.02.2021 / 12:36
Murat Ufacık
Antalya
, Esnaf
Ben bu partinin gerçekten bir parçası olmak istiyorum gönül bağı kurmak istiyorum deva partimizle gönüllü olarak bütün görev ve isteklerinize hazırım gençlik sizleri beklerken çok hırpalandı güzel günler yakındır.
09.02.2021 / 01:13
Mehmet Servet Kaz
Şanlıurfa
, Öğrenci
İstanbul Sultanbeyli'de ikamet eden ben oturduğum evin tapusunu almak için milyarlar ödeyen ben evimin arsasına çekme paylarından ev yapamayan yine ben Sultanbeyli'den batı istikametinde Ankara otobanına girin şöyle sağlı sollu bakın etrafa dalyan gibi yapılan plazalar, büyük siteler kaç kat çıkılan evler bu nasıl oluyor. İstanbul Ümraniye de yapılan binalarda hiç çekme payı yok Sultanbeyli'de sadece bir cepheden 6 m çekiliyor insanların milyarlar verip tapularını aldıkları arsalara yapı yapma imkanı hiç olmuyor. Ve bu konuda hiç bir adım atılmıyor. bir düzenleme getirilmiyor iktidarın seçmen sayısı en fazla olan ilçesi Sultanbeyli en çok iktidarsız kalan ilçedir. Deva devadadır.
08.02.2021 / 23:10
Yunus Zor
İstanbul
, Öğrenci
Kayum atamak pravakasyondur, bu öğrencilerin kafası ezilmelidir demek pravakasyondur. Bilim adamı olacak öğrencilere saldırmak pravakasyondur onların de demokratik taleplerini bastırmak pravakasyondur. Onların sesine ses ver.
08.02.2021 / 15:17
İsa Erol
Diyarbakır
, İşçi