Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Size tavsiyem bir şiarınız olsun. Bu sizi hatırlatacak bir durum olur. Şiar konusunda size tavsiyede bulunabilirim. Hemen hemen herkes ortaokuldan öğrendiği zamanlardan Osmanlı devletinin ahilik zamanını bilir. Siz ahilik zamanı, ahilik ekibi diye kendinizi sınıflandırın. Bu şekilde ahilik zamanını bilen herkes (ki ortaokul bilgisi olduğu için herkes bilir) Osmanlı'nın en kötü zamanında kurtarıcı olan ahilerin temsilcisi olarak sizi görsün. Çünkü ülkenin en kötü zamanı ve ahilerin ön plana çıkması gerekiyor. Kendinizi ahilerin temsilçisi olarak gösterin. @AHİLİK ZAMANI

17.11.2020 / 21:28

0
Muhammed Mustafa Balaban Diyarbakır , Kamu Çalışanı

Ek gösterge artışı ile memurun maaşı düşüyor mu? Ek gösterge artışı ile çalışırken net maaşta 358 TL düşüş oluyor. Bir tür Bireysel emeklilik gibidir. Ek gösterge artışı ile daha çok çalışırken aldigin maaşta kesinti yapılacak. Daha sonra ömrün yeterse 65 yaşından sonra emekli maaşin artacak. 2008 öncesi memur olanlar için 5434 sayılı emekli sandığı kanununa tabi olanlar için 3000 ek göstergeden 3600 e çıkması durumunda 1) Daha çok para kesileceği için çalışırken aldigin net maaşta 358 TL düşüş olacaktır 2) Emekli ikramiyesi yükselecektir (ortalama 25 bin TL artacaktır ) 3) Emekli maaşı yükselecektir. (Ortalama aylık 600 TL artar ) 2008 sonrası ise giren için 5510 sayılı yasaya tabi olanlar için 3000 ek göstergeden 3600 ek gostergeye yükselmesi durumunda 1) Çalışırken aldığı maaş aylık 95 TL artar 2) Emekli ikramiyesi yükselir (ortalama 25 bin artacaktır ) 3) Emekli maaşı aylık 50 TL artar 65 yaşına kadar ömrünün yetip yetmeyeceğini bilemedigin bir durum için ek gostergenin ne avantajı var. Zaten çalışırken maasin düşüyor. Maksat üzüm yemekse 2008 öncesi ve 2008 sonrası memurların emekli ikramiyesi ve emekli maaşına seyyanen zam yapılması uygun olur. Gerisi memurun lehine olmaz

30.08.2021 / 13:48

0
Teknik Biyolog Mersin , Bilim İnsanı

Şehirler de yitip giden mahvolan hayatlar. Şehirler artık kalabalığı kaldıramayacak kadar buyuyerek ve uretmeden tuketen ınsanların yığıldığı hasta olduğu hayatlarından tabiri caiz ise nefes lamayıp boğulduğu yerler haline geldi. Kırsal hayatı kırsalda yaşamayı en azından tuketen bir BORÇLU DERTLİ BİR AİLEDEN kendine yeten yetebilen boçsuz doğal yaşayan nedfes alabilen insanları teşvik ederek detseklemek gerekir. Bugünkü teknojide ve taarımlarda bir günde ev yapabilecek durumdayız. Bu proje ile kırsalda evlenerek yaşamak isteyen ailelere 1 dönüm e kadar alanlarda oturabilecekleri ancak satamayacakları proje dahilinde buyutulebilir evler tahsis edersek bu alnalrad üretimi destekleyerek insanların borçsuz temiz bir alanda yaşamalarını teşvik edebilriz. Şehirde sürekli tüketen borçlu ve değerleri yitip giden aileler yerine kırsalda ailesiyle daha keyfili mutlu ve uertken aileler çoğaltmak mümkün. her köy için 5 er aile ile başlayabilsek ve en azından her köye 10 aile olabilecek olsa şehirlerden ciddi bir yük çekebilmek mümkün. Bunu ilk önce eskişehir gibi anadolu kırsalından başlayabilirz belediye ve firmalara vergi muafiyetli desteklerle proje kendikendini detekleyebilir. Basit bir örnekleme ile devlet bir aileye 10 koyun 8 dişi 2 erkek doğru uygun bir ırk borç verse ve bu köydeki on ailenin 100 koyununa bir alanda sıra ile bakma imkanı verilse.100 koyundan yol içinde Romanow ukrayna turu koyunlar -20 ile +40 derece de ıgdırda bir vatandaş yetiştirmiş ve nerdeyse 8 kat yavru elde etmiş. yani 100 koyun bir sene sonra 800 koyun olabiilir devlet 100 koyununu 2.sene sonra başklarına 10 ar tane vererek yinehiçkoyunu olmayan bir köyde 1yolda fazladan 700 koyun üretimi başarabilir. Bu özellikle otlağı bol yem sorunu su sorunu olmayan iklimlerde yetiştirilirde hem alanı tarlalrı gübreler hem sapı samanı otu yer et olur değer olur sahıbıne yuk olmadan değer katar bir 100 koyunluk sürüye bir at ile eşlik eden 1-2 kangal köpek kolaylıkla bakar.

31.08.2021 / 14:03

0
Seyfettin Topuz Muğla , Yönetici

Eğitimdeki büyük tehlike, Dershanelerin kapatılmasıyla, yeni bir sektör doğdu. Lisede üniversiteye hazırlana, devlet okulunda okuyan öğrencilerimiz öğretmenleri gerektiği kadar kendileriyle ilgilenmediği gibi şikayetler duymuştım.Bu konuyu araştırdığımda bunun doğru olduğunu gördüm.Sebebininde öğrencilerin ücretli ders almaya zorlamaya yönlendirme amacı olduğunu gördüm. Öğretmenlerin aynı okulda bir yada birkaç öğrenciye aynı anda saat başı 150-200 lira civarında ders veriyorlar. Bu olayların azınamayacak kadar yükseldi.bu tür işi yapan öğretmenler okulda ise bilerek kendi performanslarını düşürdükleri. Ders almayan öğrencilerin sorularına bilerek cevaplamadıklarını üzülerek öğrendim.Bu olayların ilerde dahada büyük problemlere yol açtığını göreceğiz.

01.09.2021 / 03:18

0
Huseyin Işık Kastamonu , Grafiker

Ben burada para sıkıntısı çekiyorum akp nin hoşunuza gidiyor Benim bu fakirliğim insanlar süründükçe mutlu olanlar cebine para koyanlar degil.. biden çin size diyor ki gerekirse vatandaşlarını öldür benle ortaklık yapmak bunu gerektiriyor O yüzden sizde vatandaşlarınıza dikkat etmiyorsunuz Onları yalnız bırakıyorsunuz benim İsrail'i desteklemem sorun değil orada Siz İsrail meselesinden sorun çıkartıyorsunuz bana..

01.09.2021 / 17:39

0
Fulya Mc Greevy Ankara , Diğer

Hükümetin sosyal medya düzenlemesine yani yasaklama planına karşı Deva partisi bir reklam çalışması yapabilir. Şöyle:Kamera karşısına geçen oyuncular birkaç gün boyunca kulaktan kulağa fısıldaşacaklar.Reklamın sonunda "Bu insanlar acaba ne konuşuyor?" anonsu gelecek.Hatta parti yöneticileri de fırsat buldukça haber kanalları önünde kulaktan kulağa fısıldayan görüntüleri verecek.Birkaç gün sonra ise bu reklamın ardından izleyenlere "İnsanların düşüncelerini sosyal medyaya yasak getirerek engelleyemezsiniz.Kulaktan kulağa yayılan düşünceler içerisinde yanlış olan varsa bu yine sosyal medya içinde doğru düşünceyle düzeltilebilir.Bu işin DEVA sı yasaklardan kaçmaktır."

02.09.2021 / 10:09

0
Çetin Akyasan Samsun , Öğretmen

Biyolojik programlar kapaniyor mu? 2021 YKS tercihleri ile biyolojik programlara ilgi yok denecek kadar azalmıştır. 40 'a yakın program hiç tercih edilmemiştir. Tercih edilen programlarda ki öğrenci sayısı ise 10 kişi sayısına yakindir. Yüksek Öğretim Kurumunun temel bilim olan biyolojik bilimleri tercih edeceklere verecek burs miktarini artırması hiç ise yaramamistir. Türkiye’de mevcut biyolojik bilimler ( Biyoloji ,Moleküler Biyoloji ,Biyoteknoloji ,Biyomuhendis ,Biyokimya ) bölüm kontenjanlarının %65 ’si boş kaldı. Biyolog akademisyenleri daha önce uyarmıştik. Biyolojik Bilimler bölümleri öğrencisizlikten tek tek kapandığında kafasını kuma gömen, kendini yetiştirmediği gibi öğrenciyi de yetiştiremeyen, o körpe zihinlere mesleki ,teknik meslek aşkını aşilamayan öğretim elemanlarının da işsiz kalacağı güne şimdiden hazırlansınlar demiştim. Çalıştığı üniversite dışında sektörün hiç bir sorunu ile ilgilenmeyen, biyologlarin mesleki teknik kanununa duyarsız kalan ,biyologlarin görev ,yetki ve sorumluluklarını dahi bilmeyen , mesleki derneklere destek olmayan ,biyologlari bir araya dahi getirmeyen ,mezun ettiği biyologlari değilde kendi istikbalini düşünen hocaların baş sebebidir bu tablo. İş bulamayan bulsada aldığı maaş ile geçinemeyen, diploması ve aldığı tonlarca sertifikası beş para etmeyen, görev tanımı dahi net olmayan , itibarsız hale getirdiğiniz bu mesleği kim niye seçmek istesinn ki !!!! Biyolojik programlara ilgisiz kalinmasinin en başında ise biyologlarin görev ,yetki ve çalışma alanlarını ilgilendiren müstakil bir kanununun olmayışı gelmektedir . Şu an görev tanımı dahi olmayan biyolog ünvanı vardır. Kamu kurumlarında dahi çalışma alanları düzenlenmemistir. Kamuda dahi görev tanımı olmayan mesleğin özel sektörde çalışması nasıl düşünülebilir. Mesleki odalasmasi dahi yoktur. Biyolojik çağin ülkemizde yaşanmasi için ,biyoteknolojik ürünlerde cari acigi kapatmak için biyolojik bilimler kapanmamalidir.

03.09.2021 / 10:56

0
Teknik Biyolog Mersin , Bilim İnsanı

selamun aleykum, bir konuda acilen milli eğitim bakanlığının uyarılması gerekiyor, memleket meselesi mevzu yeni öğretim yılıyla alakalı, korona sebebiyle malum büyük çoğunluk hiç eğitim görmedi, uzaktan eğitime katılanlarda da illa ki yüz yüze gibi verimli olmamıştır, ben mebim'i aradım öğrenilmemiş üstüne bilgi bina olunacak konuları her sınıfın ders kitaplarını tek tek inceleyerek çıkarıp telafi eğitimi öncelikle vermeniz gerekir, çocuklara da sınıf geçtikleri söylendi, o zaman ders kitaplarında müfredatta değişiklik yapıp konuları gelecek iki yılda eklenerek boşluk bırakılmamalı, öğrenilmeden geçilen konu kalırsa kolonları kesik derme çatma bir ara kat üstüne yeni katlar çıkan kötü müteahhitler gibi olursunuz uzaktan eğitimde öğrenmiş olanlara da tekrar olur zararı olmaz vs dedim Cevaben ilgi ve hassasiyetime teşekkür edildi, ancak sözlü olarak görevli şahıs müfredat değişikliğiyle ilgili çalışma olmadığını söyledi, Bir parti başkanından ibaret olup, başkan ekonomistse diğer konular ikincil duruma düşmemeli Eğitimdeki bu eksiklik belki elli sene ekonomiyi de aşağı çeker, madem eğitim politikaları başkanlığı biriminiz var, meseleyi önce genel başkanınızın, sonra Türkiye'nin gündemine her keste farkındalık olacak şekilde taşımalısınız

04.09.2021 / 16:28

0
Erkan Topkaya İstanbul , Doktor

Deva partisi Muş il başkanı Elif Çelik görevini çok iyi yapıyor

05.09.2021 / 15:44

0
Muhammet Semiz Rize , İşletmeci

Şuan ki sistemi değiştirmek istediğinizi en başından beri söylüyorsunuz ancak bu sistemde önce seçimi kazanmamız gerekiyor. Bu seçimde en büyük farklılığın seçimden önce, kazanılması halinde belli bakanlıklara kimlerin getirileceğinin açıklanması olduğuna inanıyorum. Seçim atmosferi oluştuğunda örneğin Ekonomi, Adalet ve Eğitim gibi bakanlıkların başında Avrupa da saygınlığı olan Türkiyede de herkesin bu isimlere mutabık kalınacağı insanlar açıklanmış olsa en büyük kırılım bu şekilde yaşanabilir sanki. Konu ile ilgili daha çok detay veya örnek paylaşılabilir ama bu seferde okunamayacak uzunlukta olur. Saygılarımla ..

05.09.2021 / 17:03

0
Gökhan Kama Sakarya , Özel Sektör Çalışanı