Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Genel başkanımız Ali Babacan’ın “DAR KORİDOR” kitabından referans vermesi bu devletin geleceğinin inşasında çok önemli bir örnekti. Güçlü toplum (demokrasi, insan hakları ve özgürlükler) ve güçlü devlet ( yargı, düzenleme ve denetleme ) dengesini kurabilmek sürdürülebilir bir terazi oluşturmanın temel adımıdır. Bu dengeyi vatandaşa çok iyi anlatabilecek dili bulmalı ve heryerde bu referanstan bahsetmeliyiz. Ne devlet toplumdan güçlü olacak ne toplum devletten böylece oyunun kuralları hep aynı kalacak. İşte benim hayalimde ki ülkenin inşası bu !

19.06.2021 / 21:53

41
Muhammed Said Taşdemir İstanbul , Mimar

05.Ocak.2022 günü DEVA Serbest Kürsüde yayınlanan yazımda "enflasyonda MÜSİLAJ VAR!" demiştim. Bu husustaki haklılığım kısa süre sonra AK Parti Genel Başkanı Erdoğan tarafından Konya/Karaman miting'inde teyid edilmiştir. Miting'de Erdoğan, önceki KÖPÜK söyleminden vazgeçip "enflasyondaki MÜSİLAJI yok etmekten " bahsetmiştir. Bu durum bana eski bir TV dizini anımsatmıştır. "BİRİ BİZİ GÖZETLİYOR."mu acaba?

10.01.2022 / 12:20

41
Muhammet Kürşad Şekillioğlu Ankara , İş İnsanı

Az önce fark ettiğim birşeyi paylaşmak istedim sadece ; Partiye üye olmak istiyorum. 2 defa formu doldurum ve ikisinde de tereddüt ettim.'' Yarın veya birgün birşey olurda bizi de sorgusuz sualsiz yargılarlar mı? , işimden mi olurum? diye '' ve farkettim ki görünmez zincirler var etrafımda. 20 yıl önce de Kürt olduğum bilindiği halde rahat ve sesli söyleyemiyordum arkadaşlarıma. Bilinmiyor zannediyordum , meğer konuşmamdan zaten biliyorlarmış. Garip... Allah memkeletimize dürüst , 'Kibirsiz'' , ahlaklı lider ve yöneticiler nasip etsin.

12.11.2020 / 12:07

41
Mahmut Ateş Konya , Sanayici

Başkanlık sisteminden önce Bimer diye bir şikayet merci kurulmuştu. Yargnın askeri ve sivil  Bürokrasinin kendi içinde derinlikleri vardı. Vatandaş mağduriyetini Bimerle aşmaya çalışıyordu. Başkanlık sisteminden sonra Devlet içinde  bütün derinlikler  sona erdi. Baskan Devlet yönetimine tamamen hakim. Şimdi de Cimer var. Cimerle Bimer hiç  aynı olur mu kimi kime şikayet edeceğiz? Hele birde şikayetler artmışsa o zaman bir sistem sorunumuz yok mu? Madem Askeri sivil bürokrasi  yargı şeffaf değildi vatandaşın işi görülmuyordu o halde Devlet yapılanması hesap veren şeffaf bir yapıya kavuşturulması gerekmiyor mu? Başkanlık sisteminin kendi vesayetini kurması Demokrasimiz de düşünülemez.  Deva Partisinin yapacağı çok iş var.

04.05.2020 / 15:23

41
Latif Yildiz Bolu , İş İnsanı

Ebu Zerr el Gıfari'nin bir sözü vardı: "Akşam aç yatıp sabah kalkınca kılcını alıp isyan etmeyenin aklına şaşarım." diye. Şaşıyoruz bu ülkeye. Üzülüyoruz da bazen kızıyoruz da. Ama umudumuzu hiç yitirmedik. Yitirmeyeceğiz de. Çiçero gibi "dum spiro spero" yani nefes aldıkça ümit edeceğiz. Bu ülke insanının aklına hakaret ettiler her zaman. makarna veririz dediler, kömür veririz dediler. Bakara makara dediler, ben her gün ayet sallıyorum dediler, bu ülke insanının o 'çok hassas olduğu' dinine hakaret ederken. Bu vatanın kendisine düşman oldular, Düşman olanla da işbirliği yaptılar. Bu ülkede İsmail Devrim kıydı kendine, çocuğuna pantolon alamadığı için. İş bulamadığı için intihar eden gencecik üniversiteliler her gün haberlerde. Sibel Ünli'leri Hakan Taşdemir'ler. İki çocuk babası tır şoförü Mevlüt Çankaya da öldürdü kendisini. Utandı çünkü. Utanması gereken o olmadığı halde utandı. Utanması gereken, ölmesi gereken onlar mıydı? Çocuklarının yüzüne bakamaması gereken onlar mıydı? Onların ölümlerini bile hazmedemeyenler, ailelerini tehdit ederek açıklamalar yaptıranlar utanmadı. Eve gidince çocuklarının da yüzlerine baktılar. Bunları gören, göz yuman bizler de sustuk, hakkımızmış gibi. Utanmadılar, her yaptıkları pislikten, ahlaksızlıktan, namusssuzluktan sonra tepki gelmedikçe daha da pişkinleştiler. Onlar saraylarına kolonlar, odalar ekledikçe, filolarına bir yat daha, apartmanlarına bir kat daha ekledikçe bir çocuk daha sokaklara düştü, başka bir aile dağıldı, bir başkası intihar etti. Ama korkuyorlar. birileri onlardan korkmaz diye, yeni baştan kurdukları bekçi ordusundan, sokağın ortasında çocuk tutuklayan kendilerine bağlı torpilli polislerden, hep onların lehine esneyen kanunlardan, paralı trollerinden, hapishanelerden korkmayan birileri çıkar diye ödleri patlıyor. Hesap verecekler. Kanunların artık intihar eden yoksulların kemikleri üzerine kurdukları sarayları, ayakkabı kutularında çalan hırsızları da cezalandırdığı günler bizi bekliyor.

04.07.2020 / 16:09

40
Ali Özhan Konya , Öğrenci

Herkese yeni bir karantina gününden selamlar..Şuan ülkemizin en büyük sıkıntısı ekonomi olarak gözüksede ondan sonra gelen problemli düzeltmemiz gereken bir çok ana unsur bulunmaktadır..Bunların başındada dış politika gelmektedir..İktidara geldiğinde komşularla sıfır problem politikasıyla hareket eden hükümet partisi bugün komşularla sıfır ilişki derecesine gelerek dış politikadada sınıfta kalmıştır..AB bizi kıskanıyo söylemleriyle Avrupa Birliğine sırt dönülmüş, Orta Doğuda Mısır BAE Suudi Arabistanla ilişkiler bitirilmiş birçok ülkeylede negatif bir tutum içerisindeyiz.ABD ye sırt dönülmüş Rusyayla pozitif ilişkiler geliştirilmiş sonrasında ise tam tersi hareketler gerçekleşmiştir.Gelinen noktada ise Türkiye dünyaya kapalı bir ülke haline gelmiştir...Gelecek ilk seçimde hangi parti seçilirse seçilsin ekonomiden sonra el atması gereken ilk nokta dış politika olmalıdır..Türkiyeyi tekrar dünyaya açmalı Avrupa Ortadoğu ve komşu ülkelerle pozitif ilişki içerisinde olmasını sağlamalıdır..Teşekkürlerimi sunar herkese hayırlı günler dilerim..

09.05.2020 / 17:00

40
Yunus Yıldız İstanbul , İşletmeci

Yazılım alanı ile uğraşmaktayım. Bu sebeple sektöre ilişkin nacizane görüşümü paylaşmak istiyorum. Günümüz teknoloji çağında freelance yazılımcı arkadaşların büyük bir çoğunluğu başka ülkelerde yaşamını sürdürmekte. Bunun en temel sebebi günümüz koşullarındaki freelance kazanç sağlayan arkadaşların vergilendirme aşamasında gereksiz zaman kaybına uğradığı prosedürler. Bu sektörde yer alan arkadaşlar sadece uygulamalarını/projelerini geliştirmek ve para kazanmak istiyor. Aslında olay tamamen bundan ibaret. Fakat bunu yaparken binbir türlü evrak ve gereksiz muhasebe işlemleri ile vakit kaybetmek istemiyor. Günümüzde işletme kurulması imzalar kaşeler stopaj vb fuzuli şeyler ile vakit kaybediyoruz. Bizler bu yazılım alanında uğraşan insanlar olarak sadece uygulama/projeleri yaparız ve bundan yüksek miktarda gelir elde etmek için global pazarlama ile uğraşırız. Bunun dışında muhasebe işleri evrak işleri vergilendirme işleri ile uğraşmak istemeyiz. Bu nedenden ötürü dahi yurtdışında yaşayan tonlarca yazılımcı arkadaş var. Halbuki bu insanlar ortaya çıkardıkları ürünler ile devasa bir ekonomik geliri ellerinde tutuyor. Bu insanlar sadece fuzuli işler ile uğraşmayacağı bir ortam istiyor ve bu ortamı sağlayan ilk seçeneğe yöneliyor. Dolasıyla bu da yurt dışı oluyor. İstek ve çözüm çok basit; binbir evrak ve muhasebe işlemleri arasında kaybolmak yerine, e-devlet üzerinden hızlı bir şekilde işletme kurmak ve daha sonra e-devlet'e tanımladığımız banka hesabımız üzerinden otomatik vergilendirilmek. Çözüm bu kadar basit. Ben ve benim gibi bu alanda olan insanlar için rahat bir ortamı sağlayacağını dile getiren hiçbir siyasi parti görmedim. Halbuki ekonomik anlamda ülkeye en büyük getiriyi sağlayacak olan bu insanlara sahip çıkılması gerekir. Her siyasi parti beyin göçü durumundan bahsediyor ancak göz ardı ettikleri meselelerin kaynağını anlamıyor. Bizler hem kendimiz kazanmak hem de ülkemize kazandırmak istiyoruz. Yeter ki bu süreçleri bizim için kolaylaştırın ve önümüzü açın.

22.09.2021 / 03:55

40
Ali Çoban Gül İstanbul , Öğrenci

Neymiş? kasap'a gitmiyormuş; kuzu kestiriyormuş. İşte AK Partinin Destici'si... pardon, destekçisi. Allahım bu ülke kimlerin eline kadı? İnsanlar fakr-u zaruret içindeyken şunların söylemlerine bakınız. Birde milliyetçi geçiniyorlar. Hadi ordan!!

10.01.2022 / 17:48

40
Muhammet Kürşad Şekillioğlu Ankara , İş İnsanı

Kurumsal kimliğe zarar veren Mardin il Başkanlığı'nın Şeyh Said açıklaması olabildiğince hatalıdır. Böylesine izansız serbestlik ile gönüllerde ki kazanımlarımızı da riske atmış oluruz. Artık ağızdan çıkan her söz, yazıya dönüşen her düşünce yer küreden ağırdır. Faydası olmayanın er ya da geç zararı olur.

29.06.2021 / 19:54

40
Mehmet Engin Doğan Ankara , Yönetici

Merhaba; -Tarım Eylem Planınızı okudum, her partinin hazırlayabileceği bir düzeyde olduğunu söyleyebilirim. -Bir çok eyleminizin 360 gün ve sonrasında devam ederek gelişeceğini belirtmişsiniz. -Örnek: Kapalı devre sulama sisteme geçileceğini yazmışsınız. Türkiye tarımının tamamının çok çok acil bu sisteme geçilmesi lazım.Bunun önemi yeteri kadar kavranmış olsa , bütçesi hazırlanıp bölgeler halinde gerçekleşme süresi hesaplanır ve eylem planınızda yer alırdı.Zaten bu sistem devreye girdiğinde çiftçinin elektrik ihtiyacı olmayacağı için elektriği daha ucuza vermenize de gerek kalmayacaktır. -Diğer maddelerinizde de ucu açık sorunlar var.Dediğim gibi, bu eylem planını herkes hazırlayabilir. Projelerin gerçekleşme süresi olduğu takdirde heyecan ve umut oluşturur. -Ayrıca eylem planınızda yer almayan çok çok önemli başka konular da var. Mesela; Depolamaya desteğiniz olacağı yazılı. Tarladan Depoya, Depodan Tüketiciye kadarki zincirde soğuk zincir olmaz ise Depolama yatırımları yeterli olmaz. İklimlendirilmiş-şartlandırılmış Lojistik araçlarına da eş zamanlı yatırım yapılması gerekir. Çözümü basit , işlevselliği çok yüksek daha çok sayıda konular var, ama eylem planınızda yok. -Vizyon sahibi lideriniz var ancak demek ki mevcut kadro o kadar vizyon sahibi değil. Mevcut kadro vizyon sahibi ve donanımlı olabilseydi Tarım Eylem Planınız müthiş heyecan uyandıracak detaylara sahip olurdu. -Kolaylıklar ve vizyonu dolu kadro dilerim.

11.08.2021 / 22:15

40
Uğurcan Nazlı Adana , Çiftçi