Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Tüm gençlerin ümidi olan bir siyasi parti doğdu yıllar sonra Türkiye'de genç bir lider ve ilk gününden itibaren özellikle ülkenin gençlerine umut olan bir siyasi oluşum bu ülke için çok iyi bir atılım yaşandı. Şimdi sıranın bizlerde olduğunu düşünüyorum bu ülkenin gençlerinde gerçek demokrasi için mücadele vakti geldiğine inanıyorum.

06.05.2020 / 00:20

1
Murat Gülnaz Ankara , Teknik Eleman

Merhaba öncelikle tüm vatan sevdalılarına selamlarımı iletmek isterim . Malum ülkemizde salgın bir hastalık baş gösterdi ve bu durum tüm dünyada olduğu gibi bizdede çok büyük etkiler yarattı. Sağlık bakanımızın durumunu biraz kendime benzetiyorum . Lise yıllarımda sınavdan bir gün önce sabahlara kadar ders çalışıp , kan çanağı gözlerle sınava girip geçer not alamamak .Bildiğim kadarı ile Covid-19 komşu ülkelerimizde görüldüğünde sadece Ankara’da tek merkezli test yapılıyordu . O zamanlar Türkiye geneli test yapabilmek için bir çalışmamız olsaydı belkide sınavı daha iyi bir not ile geçmemiz mümkün olabilirdi. Tabi sayın bakanımızdan yinede allah razı olsun . Şu anda açıklanan verilere bakıldığında hiçte fena gitmiyoruz. Özellikle sokağa cıkma yasağının ilerlemenin durmasında büyük bir rolü olduğuna inanmaktayım. Fakat o konudada geç kaldığımızı düşünüyorum. Sağlık bakanımızın her açıklamasında bu sefer ilan edilecek diye beklerken , iç işleri bakanımızın akşam saatlerinde yaptığı açıklamayla ülkece büyük bir şoka girdik ve herkesin dilinde aynı şey böyle sokağa çıkma yasağımı olur ? Neyseki iç işleri bakanımız istifa etti ama kabul görülmedi akabinde sosyal medyada suçlu marketlere giden halk oldu ve bu konu kapandı. Kısacası deneme yanılma yöntemi ile sistemi kurduk .Acaba biz neyi bekledik ? Madem bu sokağa çıkma yasakları uygulanacaktı neden en başında yapmadık ? Bunları sormadan edemiyorum. En başında 20 gün sokağa çıkma yasağı verip bayramlarda 10 gün yerine 4 er gün tatil yapsaydık ,hafta sonları mesai yapsaydık daha faydalı olmazmıydı ? Neyseki olan oldu açıklanan veriler doğru ise yakın zamanda sağlığımıza kavuşacağız inşallah. Şimdi asıl sınava geçiyoruz . Bundan sonra ne olacak ? Aylardır kapalı olan esnaf kendini toplayabilecek mi ? Bu esnaflar kiralarını ödeyebilecek mi ? Bu esnafların yanında çalışan insanlar bu süreçte çektiği kredileri ödeyebilecekler mi ? Yaşayıp göreceğiz. Her derdin bir DEVA sı vardır. Allah Türk milletini korusun .

06.05.2020 / 04:51

1
Yonus Emre Karaoğlu Ankara , Esnaf

öneriler PArti programınızı okudum ve bana göre faydalı işlerin yapılasmının istendiği ve problemlerin çözümü yönünde etkin politikaların oluşturulmak istendiği bir yapı kurulmasının hedflendiğini gördüm. Ekonomi ve kurumları ile ilgili Ali Babacan Byefendinin bugüne kadar yaptıkalrını her zaman takdir etmiş ve bu konuda Türkiye'nin kurtuluşunun mimarı olacağına dair en ufakbir şüphem yoktur. Ve bu konuda benim söyleyecek veya öneride bulunmahadsizliği yapmam olası bile değildir, Ancak , özellikle toplumsal konularda programınızın genel ifadelerle ve farkınızı ortaya koyabilecek spesifik konularda radikal ve problemler ortaya çıktıktan sonra nasıl çözümleriz değil, bu problemlerin ortaya çıkmasını tamamen ortadan kaldıracak ve daha hükümete bile gelmeden dar bölgede çözülmesi konusunda naçizane düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim. 1- Adalet için ; çağdışı bir uygulama olan karakolların boşaltılması ve kaldırılması , bunun içinde ; a) hakimlerin tek seferde karar vermesini sağlayabilecek bir yapının kurulması , b) suç unsurlarının bitirilmesi, , c) bunun için insnaların suç işlemesine sebep olacak ortamın oluşturulması, ç) suç işleyen biri bu suçu işlemek istediği için işler , suç işleme isteğini , yalan söyleme isteğini aklına bile getirmemesi için aklının ve bedeninin boş kalmaması yeterlidir. d) Bunun içinde en küçük yerel yönetimlerin kontrolünde bulunan bir yapısal reforma ihtiyaç vardır. e) Bu konuda mahalle bazında herkesin üretime katkı sağlayacak ve başka bir boş vakti olmayacağı bir yapının kurulması, f) bu konuda adalet sisteminin en küçük yerel yötetimlerin kontolünde sağlanması ve bu konuda yetkinliğin oluşturulması, g) bunun içinde gerekli aşamaların ayrıntılı olduğu bir planlamanın yapılması için karar verilmesi

06.05.2020 / 10:41

1
Teoman İnal Antalya , Yönetici

Merhabalar gönüldaşlar, 2018 yılının sonu 2019 yılı tamamında insanlar ile sohbetlerimde mevcut iktidarın ekonomi paketleri , yargı ve eğitim reformları pekte halka istediğini vermemiş hatta bazı iktidar seçmenini bile parti arayışına soktuğunu görmüştüm. zaten bunun doğal sonucunu da yerel seçimler de hep birlikte gördük. Deva partisi 9 martta kurulması ile ben dahil bir çok seçmenin dikkatini çeken bir hareket oldu, sayın başkanlarımızın da belirtiği gibi 60.000 üye başvurusu yapıldı. Birçok sanal ortam da anketler paylaşılıyor ve beklenildiği gibi olmayacağı vurgusu yapılıyor ama neden sanırım işin aslı tamda beklenildiği gibi olması lakin oranlar çarpıtılıyor bir nevi algı operasyonu da diyebiliriz. İnsanlar ile sohbetlerime geri dönecek olursak evet güzel ama ne yapacaklar diğerlerinden farkları ne olacak diye geri dönüşler alıyorum. yani insanlar bizden ciddi anlamda bir beklenti içinde ama temkinliler. Hazır halktan böyle güzel enerji alıyorken siyaset günün bir parçası diyerek iletişim kurduğumuz tüm insanlar ile parti tüzüğümüzden bahsetmeliyiz göreceksiniz beklediğinizden çok fazla olumlu sonuçlar alacaksınız. Saygılarımla,

06.05.2020 / 11:41

1
Ufuk Koç Ankara , Muhasebeci

Meslek Odalarının #temel sorunu olan “Hukuk çiğnenerek Adil, Demokratik #Delegasyon oluşturulmayarak Genel Merkez seçimlerinin kazanılması” oluşu, Bu konularda da görevli ve sorumlu olan #Milletvekillerinin sorunu olmuş olsaydı bu günlere gelmezdik bana göre. -Ne haddin aşıldığı konu olurdu, -Ne haddini aşan Oda Yönetimi olurdu, -Ne had bildirmek zorunda kalan olurdu, -Ne de had bildirmek zorunda kaldığıyla ilgili dikkat çektiği konuyla, belkide haksız ithama maruz kalan olurdu. Bugünlerde, geçmişte yaşanan tartışmaların bir benzeri tartışmaları yaşıyor olmaktan derin üzüntü duyuyorum Memleketim adına.

06.05.2020 / 13:34

1
Sinan Türk Tokat , Mimar

Sayın parti yetkilileri iyi çalışmalar. Bir kaç düşüncemi platformda paylaşmak isterim. 1. Siyasetin birinci ilkesi çokluğu ve varlığı görmek olmalıdır.Siyaset bu çoğunluğu en adil şekilde yönetmelidir. Toplumu yaşam içinde yönlendirecek ilkeleri oluşturup buna herkesi katmayı başarabilen bir yapıya sahip olması çok önemlidir. Dolaysıyla şucu bucu demeden en aykırı düşünceleri absorbe etmeli yani bizim bildiğimiz evrensel demokrat tavır içinde olmalıdır. 2. Siyaset asla gücü el aldığında şu ilkelere göre hareket etmemeli. Yani benim gibi olsun, benim olsun, benim dediğim olsun dememeli. Zaten kalıcı siyasetin devamı zıt fikirlere ayrıcalık tanıması bunların ortak yaşamın bir değeri olduğunu anlaması ve yönetmesiyle olur. 3. Siyaset insani egoya kurban edilmemeli. Şunu unutmamak gerekir. Siyasette en önemli unsurlardan birisi güç ilişkisidir. Doğada eşitlik yoktur. Eşitlik sosyal bir kavramdır. Bu nedenle siyasetin eşitsiz olan doğal ortamda, ortak eşitler de herkesi buluşturmalı. 4.Bazen olanlar hoşumuza gitmese de hoşgörüyü göstermeliyiz. Şunu hatırlıyorum Sayın Cumhurbaşkanımız ilk belediye başkanı olduğunda televizyonlardaki yorumları hatırlıyorum asla kazanacak gözüyle bakılmadı ama Türkiye 1946 dan bu yana devam eden bir çok partili siyasi hayata sahip.Meclisin açılışının 100.yılı kutlandı. Köklü bir siyaset geleneğimiz var . Ama bu kadar zorlu yıllardan ve çekilen çilelerden sonra yerelde halen güçsüz durumdayız. Kesinlikle yerelin güçlendirilmesi belediyelerin hangi parti tarafından kazanılmış olsa da siyasi taraftarlık düşünülmeden desteklenmesi çok önemlidir. Yerelin halka ulaşması daha çabuk, çözüm bulması,merkezi idareye göre daha çabuk aksiyon alabilmesi gerçekten önemsenmelidir. Yani ilk belediyeler kazanıldığında Refahlı belediyecilikle buluşulduğunda müthiş olumlu gelişmeler yaşandı. Ancak bu gün geldiğimiz noktada belediyelere bakış açımıza bakıldığında hele bu zor günlerde anlayışın sadece birazcık yer değiştirdiğini görüyoruz.seçim halkın.

06.05.2020 / 15:03

1
Turgay Aytaş İstanbul , Üst Düzey Yönetici

Deva partisi olarak zaten yapacağınız en güzel şeyi ilk baştan yaptınız,ne güzel bir olay serbest kürsü insanlar fikirlerini düşüncelerini,paylaşabiliyor, önemseniyoruz, benim önerilerim arasında ,deva olarak özellikle parti başkanımız ve ekibi Ali abi diyorum ben ,devamlı insanlarla görüşsün, insanları arasın, bir sekilde ulaşın hâl hatır sorun ülkemizde neler olup bitiyor birde vatandaşın dilinden dinleyin her insanın böyle bizim gibi sosyal alanlara erişebilme imkanı yok,neler istiyorlar ne düşünüyorlar,nasıl olursa iyi olur , fikirlerini almak gerekiyor,siyaset, bir çıkar, pirestij,menfaat, pirim kazanma platformu yeri olmadığını tüm insanlarımıza anlatmak gerekiyor devlet ülke,kimsenin özel şahsi alanı değil bu devlet hepimizin tüm nefes alan her bir canlının,hayvanatın, nebatatın,insanlar o kadar sıkıldıki artık gülmeyi unuttu,huzuru unuttu,her işin bir tüccarı olur,din tüccarları gibi v.b , bu siyasetinde tüccarları var ,korku satıyorlar, kaos satıyorlar,panik satıyorlar,Bu güzel cennet vatanın artık yatmaya ihtiyacı yok,oyalanmaya ihtiyacı yok, çok acil bir şekilde hareket lazım hemde çok acil,bu insanları kimse yatıramaz çok konu var fakat önemli konuları aktarıyoruz, şu yasak bu yasak yasaklar ülkesi olduk insanların sigarasına ,çayına kafesine ,ne içeceğine,ne yiyeceğine,dinine , düşüncesine,her şeyine karışılıyor bu siyasetin işimi.? Güzel bir örnek vereceğim Peygamberimiz (s.a.v)ve peygamberler Allah (c.c )dinini anlatıyor ,zorlamadan tatlı dille alçakgönüllükle, mütevazilikle,isteyen hidayete eriyor, istemeyen kendi yolunu çiziyor, peygamberler ,yaşayarak tebliğ vazifesini yapıyor,insanlara, !!! insanlar da fikirlerini düşüncelerini doğru bildiklerini, yanlışları anlatacak eleştirecek saygı çerçevesinde,benim gibi yaşasın benim gibi düşünsün,benim gibi yesin,içsin böyle bir zorlama, baskı olamaz hiç bir konuda insanları zorlayamazsın,kurallar dahilinde insanlar yaşar,bu dünyada zaten çok yanlışlar var yanlışları saymaya kalksak ne zaman yeter ne süre .

06.05.2020 / 17:22

1
Fuat Koçak Ankara , Serbest Meslek

Öncelikle Mübarek Kadir gecenizi ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramınızı tebrik ederim..Gençlik demişken bir kez daha gençliğin önemini hatırlatmakta fayda var.65 yaş üstü vatandaşların sokağa çıkma yasağının olduğu bir dönemde, siyasetçilerimizin büyük orada bu yaş grubunda olması insanı düşündürüyor. Artık kenara çekilip yeni alttan gelen yeni nesle, gençlere destek vermeleri gerektiğini düşünüyorum.Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul'u fetih ettiğinde sadece 21 yaşında idi.Birçoğumuzun ailesi anne ve babası Anadolu'dan büyük şehirlere gelip bir hayat mücadelesi verdiğinde, bir aile kurduğunda bir iş kurduklarında bu yaşlarda idiler.Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan bakan olduğunda sanıyorum henüz 30 yaşında idi.Evet herşeyden önce gençlere güvenmemiz gerekiyor.En önemlisi ise gençlerin kendisine güvenmesi gerekiyor.Kendilerini yetiştirmeleri ,özgüven sahibi olmaları, başaracaklarına inanmaları gerekiyor.Bugün kurucular kuruluna baktığımızda genç oranına sahip en yüksek partinin Deva Partisi olduğunu görüyoruz.Umarım bu zihniyet tüm ülke genelinde ve hayatın her alanına yayılarak gelişir..Klasik bir söz vardır yazımı bu sözü biraz değiştirerek bitirmek istiyorum.Gençler geleceğimizdir diye..Hayır Gençlerin geleceğimiz değil Gençlerin BUGUNÜMÜZ olması umuduyla..

19.05.2020 / 16:19

1
Yunus Yıldız İstanbul , İşletmeci

Bu akşam tele 1 haberlerde izledim. Sodev araştırma şirketinin gençler arasinda yaptigi bir ankette akpli gençlerin yüzde 50 si mhp li gençlerin yüzde 68 yurt dışına gitmeyi istiyormuş. Yine yapılan ankette suudi arabistan ayda size 10 bin dolar ve isviçre size ayda 5 bin dolar verirse hangisine gidersiniz diye sorulmuş. Gençlerin büyük çoğunluğu isviçre demiş. Yine sorulan bir soruda turkiyede liyakata inanıyormusunuz diye sorulmuş. Gençlerin verdiği cevap liyakata inanmadıklarını torpili olanın liyakatin önüne geçtiğini torpilli olanların liyakatin bakılmadığı şeklinde cevap vermişler. Bu sizce bu çok acıklı bir durum degilmi. Gençlerini kaybeden bir ülke yaşayabilirdi. Bir kamuoyu araştırma şirketinin yaptığı ve tv haberlerinde söylenen bu araştırmanın sonuclarini burada yazmak suc olmasa gerek. Sizce gençler haksizmi. Ben bütün umudumu deva partisine bağladım.

20.05.2020 / 00:55

1
Necati Atlı Şanlıurfa , Diğer

Kamu yönetimi üzerinde önemle durulması gereken başlı başına önemli bir meseledir. Kamu personel sistemimize bakıldığında; 657 sayılı kanun günümüz dünyasını anlamaktan oldukça uzak, 80'li yılların kaotik ve bürokratik dar ruhunu taşıyan, vatandaş odaklı bir felsefe yapısını içerisinde barındırmayan, performansın ölçütlerinin belirgin olmadığı, toplumun hizmetine yönelik beklentilerin de geride kalmış olduğu gerçeği gözümüze çarpmaktadır. İstihdam politikalarımız baştan aşağıya değişerek çağa uygun, liyakatin tamamen ön plana alındığı, görevde yükselmeden, ücret esaslarına kadar hizmetin, başarının ve yerindelik gibi unsurların ön plana alındığı bir sisteme, bir personel kanununa dönüştürülmesi gerekmektedir. Danıştay kararlarına rağmen şaibeli ve tartışmalı mülakat uygulamalarının sürdürülmesi, atanan bazı kişilerin "torpil", "nepotizm" gibi kavramlarla kamu kurumlarına yerleştirilmesi, kamu kurumlarımızın kurumsal yapısını, kurum hafızasını, kurumsal kimliğini, özellikle yargı kurumlarımızın da güven ve itibarını ciddi ölçüde geri döndürülemez biçimde sarsmaktadır. Öncelikle kamu personel sistemimize yön veren bu yönetim anlayışımızın artık hayatımızdan çıkartılması, Avrupa ülkelerindeki örneklerle uyumlu olacak şekilde mevzuatımızın vatandaş odaklı olacak biçimde yenilenmesi, hali hazırda tercih edilen ünvanlarda mümkün mertebe "MEMUR" kelimesinin (kelime kökeni itibariyle emir veren anlamına gelmekte, mütemadiyen eski tip anlayış ve felsefeyi çağrıştırmaktadır, vatandaşa emir vermek yerine vatandaşın vergisiyle vatandaşa hizmet için çalışan "public servant" terimi gibi Türkçe karşılıklı ünvanlar kullanılmalı) yerine "Kamu Personeli" teriminin mevzuatlara yerleştirilmesinin daha isabetli olacağını, bu yeni anlayış ve felsefenin getireceği reformcu uygulamalar doğrultusunda kamu personel rejiminin düzenlenmesi gerektiğini düşünmekteyim.

20.05.2020 / 22:29

1
Cem Ertem Trabzon , Kamu Çalışanı