Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Sayın Genel başkan ve yetkililer AKP tarafından hazırlanan son Kentsel dönüşüm yasası yoksulların ellerinden evlerini alma yasasıdır. Kentsel dönüşümü yapacak finansal gücü olmayan yoksul insanlara devlet finansal olarak yardım edeceğine onları mülksüzleştirmeye çalışıyor. Yandaş müteaahhitlere ise rant kapısı açıyorlar Yoksul emekli insanları düşünen yok .Bu kabul edilemez Dönüşümü insanların yapamamasının en önemli sebebi Türkiye'deki ekonomik durum. Çünkü, dönüşüm bir yoksulluk problemi Bugün 100 metrekarelik bir konutun maliyeti 1.5-2 milyon liraları buluyor. Dolayısıyla vatandaş maliyetini cebinden çıkarıp veremiyor. Biz emekliler ve yoksul insanlar olarak Hükümetin AB den dünya bankasından destek istemesini beklerdik. Ben yıllarca Rusya Federasyonunda yaşadım orda evleri devlet bedava yeniliyor vatandaşların elinden bir kuruş para çıkmıyor olması gereken bu . Rusya 40 bin yasadışı göçmeni anında sınır dışı ediyor Maalesef bizim devlet kendi yoksul vatandaşını unutmuş durumda.13 milyon göçmene ise bakıyor AB nin vatandaşları rahat olsun diye Siz muhalefet olarak lütfen sesinizi çıkartın Saygılarımla

01.11.2023 / 14:45

2
Omur Mutlu İstanbul , İnsan Kaynakları Uzmanı

DEVA PARTİSİ yönetimini ve teşkilatlarını saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Serbest kürsüde düşüncelerimizi yazmaya devam ediyoruz. Bize geri dönüş yapılarak yazmaya devam etmemizi ve ayrıca düşüncelerimizin önemli olduğu iletiliyor. Buda bizi memnun ediyor. Bizde buradan teşekkürlerimizi iletiyoruz. Sermaye hareketlerinin serbest olduğu liberal sistemde Türkiye'nin bir yandan faizleri bir yandan kurları denetleme çabasına girmesi, sistemin işleyişini bozuyor. Yönetimin piyasa sistemine fazla müdahale etmesi de risk primini etkiliyor. Risk pirimi bir ülkenin dış borçlanma maliyetini belirler. Merkez Bankası para politikasını kullanarak faizleri beş yüz baz puan artırması enflasyonu düşürmek için kullanıyor ama asıl hedef yabancı sermayenin gelmesi için bir faiz artışıdır. Faiz artışları enflasyonun yükselmesine engel olur ama buradaki asıl hedef, siyasal iktidar dışarıdan borç döviz bulamayınca yabancı sermayenin gelmesi için bir çaba içindedir. Enflasyonun nedenleri ekonomik olmaktan çok siyasal nedenlerdir. Bunun en tipik örneği faizin neden enflasyonun sonuç olduğu tezidir. Faizleri düşürerek riskleri daha da artırmak yoluyla çözüm aramanın bilim dışı bir yaklaşım olduğu anlaşılmıştır. Enflasyon sadece para ve maliye politika ayarları yapmakla çözülmez. Enflasyonun yükselmesinin birinci sebebi, göçten kaynaklanan nüfus artışı ve dolayısıyla yönetimin yanlış politikaları, İkinci olarak siyasi iktidarın devlet giderlerini karşılama şekli ve ülkemizde cari açık nedeniyle dövizin yükselmesi, Üçüncüsü siyasal iktidara olan güven. Ekonomik istikrar politikalarının başarısı siyasal iktidara olan güvenle yakından ilgilidir. Merkez Bankasının ve diğer kurumların siyasal iktidarın etkisinde kalması demokrasiye olan güveni azalttığı için, ülkemize olan güven ve istikrar da azalmış oluyor. Güveni tesis etmek bu şartlarda zorlaşmıştır. Demokrasi gelişmenin temelidir. DEMOKRAT VE LİYAKATLI YÖNETİÇİLER ARIYORUZ. tüm deva yönetimine selam ve sevgilerimi sunuyorum.

24.11.2023 / 19:32

2
Zeki Çelik İstanbul , Ekonomist

Sayın ali babacanın liyakatlı bir siyasetçi olarak başarılar diliyorum belediye seçimlerinden beklentim DEVA kadrolarının ülkeye hizmete sınırın olmadığı liyakatlı şeffaf belediyecilik şiarıyla gerçekten hizmet nasıl yapılır belediyenin imkanlarının halk için nasıl şeffaf harcandığını gösterecektir onun için tüm il ve ilçelerde yerel yönetim için adaylık başvurusu yapan arkadaşlarımıza sesleniyorum tıpkı genel başkanımız gibi liyakatli dürüst temiz bir hizmet anlayışıyla DEVA kadroları ülkeye hizmet etmeliyiz bu bağlamda ülkemizin tüm şehirlerinde şeffaf belediyecilik anlayışıyla her kesin her huzur refah cidyetli tüm hizmetlerden yararlanacağı eşit ayrı gayrisiz bir belediyecilik anlayışıyla çalışmalarımızı yapmalıyız

07.12.2023 / 11:37

2
Mehmet Cemil Güven Ağrı , İşçi

Haksızlığa uğramış bir vatandaş olarak “Haksızlığa Uğramayan Haksızlığın ne Olduğunu Bilmez” Evet ben de haksızlığa uğradım ve gerçekten anlatılmaz yaşanır, ne zaman aklıma gelse o anı yaşıyorum. Haksızlığa uğradığım yerde Adalet kapısı olunca insanın canı daha çok yanıyor. Çoğumuz yargının durumunu biliyoruz yaşadığım olayı anlatmadan anlayacaktır. İşte bu sebepten dolayı sayın Ali Babacan’ın durumunu anlıyorum. Şimdi eleştirilen en önemli konu ise neden o zaman değil. Bu soru bana göre en son sorulacak soru. Hep böyle olmadı mı zaten partilerin içinden çıkan partilerede neden diye sorulmadı mı. Aynı soruya basın mensupları da muhatap olmadı mı. Çalıştığı kurumdan ayrılınca eleştirdiğinde neden o zaman eleştirmedin diye. Sayın Ali Babacan döneminde eleştirilecek ne var? Taraflı tarafsız iktidar yanlısı muhalefet yanlısı bir çok kesimin takdir ettiği bir dönemdi o günler. Şimdi ben soruyorum Ali Babacan’a neden o zaman eleştirmedin diyenlere, o zaman neden eleştirmediniz Ali Babacan,ne görmüşler de o zaman eleştirmemişler? Bizim nedenlerimiz bitmez. Nedensiz bir Neden Yoktur. Burada asıl mesele zararın neresinden dönersen kardır misali zarardan dönenlerin aynı hatalara düşmemesi. Şimdiye kadar yönetime gelenlerin veya yönetime talip olanların nereden geldiklerini incelediğimizde ya siyasetin alt yapısından ya bürokrasiden yada iş dünyasından gelmiştir. Bütün bunların geçmişine baktığımızda “neden o zaman” sorusu mutlaka olmuştur buna rağmen yönetime gelmişlerdir. Şimdi bir düşünelim bizi yönetenler bizleriz aslında, bizim seçtiklerimiz uzaydan gelmiyor. Bir toplum nasılsa öyle yönetilir düzeltilecek bir şey varsa ilk önce her birey kendinden başlamalı. Sonuç olarak; sıfır hata, Üzümün çöpü armut’un sapı dersek o zaman biz yönetici icat etmemiz gerekir. Bırakalım ne

30.12.2020 / 17:29

2
Ahmet Örkmez Uşak , Diğer

Merhabalar tuzla teşkilata katılmak isterim ali babacan bey ilen aynı yolda ilerlemek isterim bizde üzerimize gerekenin yapmaya hazırım.

05.01.2021 / 21:09

2
Mahmut Yalçın İstanbul , Yönetici

Odtu mimarlık mezunuyum daha önce birkac kez bişeyler paylaşmaya çalıstım ama bir türlü aizlerden cevap alamadim şehircilik,kentsel donüsüm ,yenilenebilir enerji ve ulkemizin yönetim sorunları ile ilgili fikirlerimi sizlerle paylaşmayı isterim Anadolu kültur ve degerlerinin bu ülke için gerekli ve elzem olduğunu prensipleri ve kriterleri olmayan siyaset savrulmaya mahkum olacagini ve malesef ulkemizin doğru yönetilmedigini ,dogru yönetildiğinde kaynaklarinin doğru kullanilmasiyla cok hızli kalkınma ile buluşacağina inanıyorum Ekonomimiz gittikce kötuye gitmekte ve hala dibi gormediğimizi teknik veriler onaylıyor bir an önce bu ülke insanin hak ettiği adalet ve ekonomik refah seviyesine ulaşmasi adına mucadele etmeye başlanmalı Prensiplerle Kriterler liyakat ile adaleti önceliyerek sosyal devlet anlayışı ve adil paylasıma inanılarak kişileri degil kurumları güclendirerek sürdurülebilir reformlarla Dış siyasette savrulmayan kararlı duruşla Güzel.ulkemizin hakettigi müreffeh seviyeye hızlı bir sekilde ulaşacaģina inanıyorum Gorüsmek dileği ile

05.01.2021 / 21:36

2
Fatih Mehmet Kara İstanbul , Mimar

Merhaba Partinizi ve genel başkanı sayın Ali Babacan beyfendiyi birkaç defa tv de dinleme şansım oldu. Bu akşamki teke tek programında da dikkatle dinledim. Açıkcası söyledikleri çok doğruydu. Ekonomi yönetiminden dış siyasete hukuktan sosyal politikalar hakkında son derece önemli bilgiler söyledi. En önemlisi ise söylediklerini dinledikten sonra istemsiz bir şekilde gerçek olduğuna inanıyor olmamdı. Bundan da şunu çıkardım. Söyledikleri doğru ve gerçekti. Ben bir şirket sahibiyim. Ekonomi üzerine çok şeyler söylemek isterdim. Ancak bırakın siyasileri halk bile artık konuşmak değil icraat bekliyor. Yanlışın yanlışla kapatılmasını istemiyorum. Sizlere çıktığınız bu kutlu yolda başarılar diliyorum.

05.01.2021 / 23:16

2
Güven Ünsal İstanbul , İşletmeci

Merhabalar, Özelde Ali Babacan genelde de yol arkadaşlarına parti kurma aşamasından itibaren kendi çapımda ve etkinliğim olan sosyal çevreme de anlatarak destek vermeye çalışıyorum. Partileşme sonrasında da küçük destek mahiyetinde görüşlerimi paylaşmaya da devam ettim. Hayatımda hiç bir partim derneğim sendikam ... vs olmadı olmayacak da. Doğruların adaletin hakkın ve hukukun yanında oldum ve olmaya da devam edeceğim. Bir KHKlı akademisyenim. Yaşadıklarım bana ülkem ve insanlık adına çok önemli tecrübeler kazandırdı. Özellikle de ülke gerçeğini karanlık ve görünmez boyutları ile birlikte kavradım büyük ölçüde. Özetle ülkenin karanlık ve tehlikeli gidişatını durduracak perspektifin Sayın Babacan ve partisinde kısmen olduğunu fark ettim. Desteğim ülkem için bir partiye angaje olmak için değil! KHK zulmüne dair kitap yazacak kadar bilgi sahibiyim. Sayın Babacan'ın KHK zulmüne gösterdiği hassasiyet ve yaklaşım gelecek umudumu pençinledi, derken son haftalarda Sayın Babacan'ın temcid pilavı gibi FETÖ'nün bir terör örgütü olduğu ve hala ülkede gizli faaliyetlerine devam ettiği ve çok dikkat edilmesi gerektiğine dair yaklaşımlarından rahatsız oluyorum. Rahatsızlığımın sebebi ülkedeki zararlı faaliyetleri dillendirmesi değil, genelleme mantığı içerisinde KHK mazlumlarını da istisna edecek cümleler kurmadan söylemlerde bulunması. Devlet zararlı kişi ve örgütlere karşı elbette tedbir almalı, bunu en çok isteyenlerdenim. Bu açıklamaya muhtaç söylemin tekrar edilmesi sayın Babacan'ın güvenirliğine gölge düşürmekte ve söylem bütünlüğü ile çelişmektedir. Sayın Babacan'ın FETÖ gerçeğini telaffuz ederken FETÖ'den daha da zararlı olabilecek yapılara (dini ve ideolojik oluşumlara) dikkat çekmemesi, kabul edilebilir değildir. KHKlıların yüksek bilinçli ve eğitimli oldukları hesaba katıldığında, tüm partilerin ve sayın Babacan partisinin büyümesi ve gelişmesinde sağlam bir kitlenin kaybedileceğini belirtmek isterim. Bu bir tehdit gibi algılanmasın lütfen. Bu bir Türkiye gerçeği!

06.01.2021 / 14:08

2
Veysel Nargül Ankara , Akademisyen

Merhaba, öncelikle hayırlı olsun.Umarım memleket içinde hayırlı ugurlu gelirsiniz.36 Yaşında 2 erkek evladım var. O kadar şey var ki neye nerden başlasam.Cümlem bile kararsızlıklar içindeyken ülkemin durumuna yanıyorum. Kararsızlıklar,net olmayan sorunlar içinde boğulup gidiyor. Şimdiye kadar pek oy kullanmayı sevmeyen,bir siyasi lideri olmayan biri olarak yazıyorum size, Siyasetten ve siyasilerden nefret eden biri olarak su son zamanlarda size karşı bir sempatim oluşmaya başladı.aslında siyasilere o kadar öfkeli kızgınım ki,İmkan olsada meclisteki herkesi bir çırpıda kapı dışarı edebilsem.Bu kadar sıkıntılar içinde sizlerin vurdum duymaz,hareketlerinden söylemlerinden nefret eder olduk.Çünkü orda ne yapsanız agzınızdan cıkan bir söz hareket cezasını meclistekiler değil hep halk çekiyor. Artık birşeyler değişmeli.Biz bizden cok cok ilerideki ülkelerle yarış içinde olmayı bırakıp,Basa dönüp sağlam temellerle ilerlemeliyiz. Ne sanayı ne tarım hiç birşeyimiz yok.Tüketim çılgını bir ülke olduk.ithalat yap sat ithalat yap sat. boyle sacma bır hal aldık.Umarım siz birşeyler yaparsınız yolunuz açık olsun. i lk defa bır siyasi lidere yazıyorum. Yolunuz açık olsun. Halk artık sağmış,solmuş geçti o işleri insanca yaşamak istiyoruz. Sizden ricam bir gün o imkan elinize ulaşırsa ülkemdeki tüm mültecilerin sınır dısı edilmesini rica ediyorum.Onlar yüzünden benim cocouklarımın geleceği yok oldu. Kendi ülkemde kendimi yabancı hissediyorum. yolunuz acık olsun

15.01.2021 / 09:09

2
Mustafa Sezer İstanbul , Teknik Eleman

Mustafa Kemal Atatürk, Cemal Gürsel, Necmettin Erbakan, Recep Tayyip Erdoğan yazdığım dört isim hariç bu ülkeye faydası olan başka bir siyasi kimlik tanımıyorum. Toplumun da payı büyük 100 yılda kalkinamamisiz. Neye kime oy verdiğini bilen insan sayısı kaç acaba merak ediyorum. Vaadler, hayaller, icraatlar falan filan hepsi boş bu ülkeyi siyasi parti değil ancak, bilinçli ve idealist yetişecek üçüncü yada dördüncü nesil kurtarır. Yıl olmuş 2021 halen domates kotası ve çiftçinin mazotu konuşuluyor. Ülkenin bir tane katma değer sağlayan dünyada kilit noktalarda olan ürünü yok. Ne söylerseniz söyleyin eyleme gececeginiz bir zemin yok ortada. 66 hükümet kurulmuş ikinci dünya savaşına girmemişiz, erken dönemlerde japonyayla yarışır miktarda borclanmisiz ama halimiz ortada. İki atom bombası atılan yer sanki burası ne kadar acı bir durum. Bu millet uyanmaz, kalkinamaz. Bize taze bilinçli beyinler lazım.

15.01.2021 / 13:21

2
Muhammet Ari Ankara , Araştırmacı