Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Kamu yönetiminde en kilit kadrolardan birisi Daire Başkanlığı kadrosudur. Bu kişiler genel müdürlere bağlı olarak çalışır ve çoğunlukla işleri yürüten kadrodur. Daire başkanlığı kadrosu ikiye ayrılır. 1- İnsan kaynakları, muhasebe ve finansman, idari mali işler, strateji geliştirme, hukuk müşaviri gibi her kurumda olan ve hemen hemen tüm kurumlarda aynı işi yapan dairelerdir. 2- Her kuruma özgü icra daire başkanlıklarıdır. Bilindiği gibi daire başkanlığı kamuda ilk yönetici kadrosu. Maaşları ve hakları farklı. Bu nedenle şu an 5 yıl memurluk yapmış herhangi biri daire başkanı olabiliyor. Genellikle 6 ay sonrasında kişi (özlük hakları 2 yıl devam etmesi şartıyla) görevden alınarak başkası atanıyor. Bu sirkülasyon sebebiyle ve atananların iş bilmezliği sebebiyle kamu düzeni çığırından çıkmış durumda. Benim önerilerim şunlar, 1- Daire başkanlıklarını yukarıda söylendiği gibi idari ve icra olarak 2' ayırın. 2- Her kurumda olan idari kadrolar için 7-10 yıl şube müdürlüğü yapmış ve 45 yaşını aşmamış kişileri mülakatsız sınav yoluyla daire başkanlarını seçin. Ve bu kişilere 5-7 yılda bir kurum rotasyonu getirin. Emin olun haksız atama, usulsüz ödeme, saçma ihale gibi bir çok olay zorlaşır. Hem de işler düzgün yürür. Bu kadroya atananlar sınav yoluyla geldikleri için idareye bağlı fakat bir nevi özerk bir durumda olurlar. Ayrıca icra daire başkanlığı olmadıkları için icraya taş koyamazlar fakat işlerin mevzuata uygun olmasını sağlarlar. 2- İcra daire başkanlıklarını (ve bölge müdürlerini) sınavsız, genel müdür isteğiyle atanacak hale getirin. Genel müdür 10 yıl şube müdürlğü yapmış kişiler arasından istediğini atasın. Ancan bu atama süresi 2 yıl süreyle sınırlansın ve isterse yönetim uzatsın. Bu yolla hem kadrolara doldur boşalt olmaz hem de işler daha düzgün yürür. Bu daire başkanları (ve bilge müdürleri) sınav yoluyla kadroyu hak etmedikleri için görevleri sona erince ESKİ KADROLARINA ESKİ MAAŞLA GERİ DÖNSÜNLER. Bu yolla büyük değişim yaşanacağı fikrindeyim.

14.02.2022 / 10:02

2
Mustafa Adıgüzel Ankara , Ekonomist

1-YÖK ve MEB'i aynı çatı altında birleştirip, üniversitelerdeki diplomalı işsiz yetiştiren bölümleri kapatmayı, meslek enflasyonunu önlemeyi, insanların insanca yaşayabilmek için gerekli parayı kazanabileceği geleceğin mesleklerine yöneltmeyi düşünüyor musunuz? 2- Bin bir emek-para-zaman harcayarak meslek edinen insanları emeği sömüren özel sektörün kucağından almak için, devletin her alanda üretim kurumlarını açıp, düzenleyici olarak piyasaya girmesi gerektiğini düşünüyor musunuz? 3- Devlet yönetiminde, insanların ehliyet-liyakat-uzmanlık gibi söz konusu işi en iyi şekilde yapacak özellikler dışında, başka bir "vasıf" aranmaması gerektiğini düşünüyor musunuz? 4- Devlet yönetiminde, fikirlerin serbestçe ifade edilebildiği bilim kurulları kurarak, her konunun çözümünün ilgili bilim kurullarında oluşturulması ve buna göre strateji geliştirilmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?

16.02.2022 / 23:49

2
Özgür Çiçek Mersin , Mühendis

Ben orduda yasayan dogma buyume 1982 dogumlu bir vqtandasinizim.aileden gelmekle birlikte omrumde chp den baska partiye oy vermedim.bildiniz solcuyum.gordum kadariyla ulkenin degisime ihtiyaci oldunu sanirykrum nacizane fikrim.yeni partiler kuruluyo kapaniyor vs.ama grnel baskaninizin konusmalari beni cok etkiliyor.genelde yeni parti kuranlar heo soler konusur ama sayın BABACAN in kadar kimse beni etkilemedi.parti baskanlarinin konusmayla projeyle oy potansiyelini artiraca kanatinde degildim hic bir zamqn.genelde yeni partiler baskanlari heo bos konusuyor.ama sayin BABACAN cok farkli.ozellikle ekonomiyle alakali gorisleri heo dogru cikiyor.buna sebep ben sizin partiye oy vermeyi dusunuyorum.varsa yapabilecegim baska bisey bi aktarim yardim vs iletisime gecerseniz sevinrim.haa gecmesenizde size nacizane bi fiktimi solim.sayin BABACAN tekrar tekrar tv programlarina ciksin ve projelerini anlartsin.cunku ben buna inanmayan biri olarak yani yeni cikan bi partinin baskaninin konusmasina kancak biri olmafim halde gercekten etkileniyorum.ciksinki tv progrqmlarina devamli benim gibi sag duyuluninsanlari aydinlatsin.beni aydinlatti gibi.sozun ozu helal olsun diyorum.osteriminbugun yarin orduya gelirse yüz yuze gormek bi mrb demek.sanirim samimiuetimi anladiniz.ben sade bi atandas ne oara nede mevki istiyorum farkindaydaniz.bole ilmi bilgisi acik bir baskan istiyorum sadece.yüce ALLAH yolunuzu daim etsim.saygi ve sevgilerimle.

20.02.2022 / 00:47

2
Metin Başar Ordu , İşçi

Bu zamana kadar hiç siyaset peşinde koşmadim sn babacan sizin gezdiğiniz yerlerde insanlarla kurduğunuz iletişim ve sabır dikkatimi çekti size bir fırsat verilmesi gerektiğini düşünüyorum umarım hiç değişmezsiniz bir işçi olarak elimden geldiğince davamız için elimden geleni yapacağımdan emin olun saygılarımla

09.03.2022 / 19:25

2
Hayrı Kılıç Antalya , İşçi

19 yıldır iktidarda olan bir parti, önümüzdeki seçimi kazanabilmek için, %0.001 oy potansiyeli olan Tansu Çiller' i bile ittifaka dahil ederken, Deva Partisi neden Tansu Çiller' den çok daha fazla oy potansiyeli olan Liberal Demokrat Partiyle ittifak kurmuyor?

10.03.2022 / 10:21

2
Sinan Koç Ankara , Mühendis

2023 seçimlerine DEVA partisi ittifak kurmadan tek olarak girmelidir.

18.03.2022 / 21:35

2
Muhsin Cengiz İstanbul , İşçi

Merhaba Türk halkının kurtarıcısı olduğunu düşündüğüm aziz insanlar sizlerle bu yolda yürümekten kıvanç duyacağımı belirtmek isterim birlikte yorulmaya varım siz de var misiniz 🙂

18.03.2022 / 23:20

2
Muammer Vural İstanbul , Denetçi

Değerli Yönetim Partinizi,izlediğiniz poletikayı çok beğeniyorum ayrıca Rize Kökenli kalabalık bir sülaleyiz Emekliyim ancak Oluşumunu tamamladığımız Kabiller vakfı kuruluş birliği başkanıyım.muhtemelki Parti için elimden geleni yapacağım.ancak sizden istirhamım şu söylemlerinize asgari ücreti rakamsal olarak nerelere çıkartacağınız ve Emekli maaşlarını geçim şartlarına göre nasıl iyileştireceğinizi çok kere duyurursanız çok faydalı olacaktır ,unutmayın sadece 65 yaş üstü 8.5 milyondan fazla emekli var Muhabbet Ve Sevgiler

24.03.2022 / 09:25

2
Mahmut Kabil İstanbul , Üst Düzey Yönetici

Merhaba, Parti programımızda şu an ve gelecekte Ülkemizin ve Dünyanın en büyük problemi olan tarımla ilgili bir başlık bile açılmadığını üzüntüyle görmekteyim. Türk toplumu artık gıda problemini en büyük problemler arasında görmektedir. Bu konuya en acil şekilde çözüm önerileri ile birlikte çok ciddi başlık açmak gerekmektedir. Özellikle üretim ve sevkiyat aşamasında çok ciddi kayıplar vermekteyiz. Bunların önlenmesi için çözümler üretmeliyiz. Her bakımdan milli bir tarım politikası için acil bir seferberlik ilan etmeliyiz. Her türlü üretim artışını desteklemeli ve bir an önce yeniden kendi kendine yeten bir tarım ülkesi haline dönebilmek için çok çalışmalı ve çözüm üretmeliyiz. Bu yalnızca yem ve mazot konusu değildir. Anadolu da bir çok gencimiz iş aramakta ancak tarımla ilgili hiç bir eğilim göstermemektedir. Eğitim sistemimizde bu yönde çok ciddi çalışmalarla gençlerimizin beynine işlenmelidir.

03.04.2022 / 14:17

2
Fahri Paşaoğlu İstanbul , İş İnsanı

İktidarın İthalat ve İhracat hakkında söylemleri, gerçeği yansıtıyor mu? Elbette yansıtmıyor. Aslında İhracat, Türkiye genelinde değil, Daha çok ÖZELİNDE yapılıyor. Yani belirli Firmalarca, İhracat gerçekleştiriliyor. İş bu Firmalar artık Herkesimin bildiği, İktidara yakın Beşli Firma ve Taşeronlarıdır. Daha önceki yazılarımda da beyan etmiştim. Saray Saltanat Ailesi, Akrabaları ve Hissedar oldukları Şirketlerin SAHİPLERİ Devlet BÜTÇESİNDEN Dünyayı gezdiler. 20 Yılda, Dünyanın her bir yerinde, ayak basmadık yer bırakmadılar. Bunu da defalarca yaptılar. Orada, kendi nam ve hesaplarını geliştirecek, Ticari anlaşmalar imzaladılar. Televizyon Ekranlarına da Devlet Namına Enerji, Teknoloji, Sanayi ve Ticari anlaşmalar yapıyoruz algısını, yansıttılar. Rapor ve tablolar da gördük ki bunların hiçbiri yapılmamış. Geldiğimiz nokta da, iflas etmiş bir ekonomi, Perişan olmuş bir Millet var. Hatta Gemiler alarak, Taşıma filosu bile kurdular. Bu işin birde, İTHALAT Boyutu var. Bilerek ve isteyerek, Üretimi engelleyecek duruma getirerek, Ülkemizi İthalata mecbur etmişlerdir. Aslında bu eylem; Milli değer ve düşüncemize aykırı Hukuk kapsamında suç eylemidir. Peki Niçin? Elbette İktidara yakın Beşli Firmaya, Kurdukları Şirketlere ve kendilerine yakın Firmalara, para kazandırmak için. Bir Ülke düşünün ki Tarım Ülkesi olsun Ama Tarım yapmasın. Lütfen söyleyin, Sıvı Yağ ihtiyacının % 70 ini İthalat Yolu ile karşılayan bir Tarım Ülkesi, Dünyanın başka neresinde var? Sadece Sıvı Yağ da değil, diğer tüm ürünlerde bu böyle. Samanı dahi İthal etti bu Ülke! Ülkemizi İthalata mecbur ederek, bunun üzerinden para kazandılar. Lütfen bunların takipçisi olalım. Bu konuda bana bir görev düşerse inanın, edindiğim tüm tecrübemi yansıtırım.

08.04.2022 / 16:54

2
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı