Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) eğitim fakültelerinin dışında farklı alanlarda öğrenim gören öğrencilerin pedagojik formasyon eğitimini “seçmeli ders” olarak alarak öğretmen olmasının önünü açan yeni düzenlemesine eleştiriler devam ediyor. DEVA Partisi Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen de YÖK’ün yeni düzenlemesine tepki gösterdi.
Partisinin 9 Ocak’ta açıkladığı Eğitim Eylem Planı’nda öğretmenlik mesleğine geniş yer ayırdığını hatırlatan Ergen şunları söyledi:
‘Öğretmen sayısını artırmaya ihtiyaç var mı?’
“Bu konuda iki nokta önemli. Birincisi şu: Ülkemizde öğretmen sayısını artırmaya ihtiyaç var mı? Ataması yapılmayan, açıkta olan binlerce öğretmen adayımız halen bir kanayan yara. 2019 ve 2020’de KPSS’ye girip de hâlâ atama bekleyen 500 bin öğretmen var. Buna geçen yıl eğitim fakültesinden mezun olanları ekleyin; 650 binden fazla insandan bahsediyoruz. 2022 mezunlarını saymıyorum bile… Oysa MEBSİS’e göre tüm Türkiye’nin öğretmen ihtiyacı 75 bin civarında. İnfial derecesinde sayısal verilerle karşı karşıyayız.”
‘Ataması yapılmayan öğretmen sayısını düşüreceğiz’
“Biz ne yapacağız? Her yıl ülkemizin öğretmen ihtiyacını belirleyeceğiz. Hibrit eğitim modelini içselleştirerek öğretmenlik tanımını zenginleştireceğiz. Böylece havuzu büyüteceğiz. Okullaşma oranını ve sınıf sayılarını artıracağız. Öğretmeni olmayan sınıf bırakmayacağız. Ataması yapılmayan öğretmen sayısını bu sayede düşüreceğiz. Ücretli ve PİKTESLİ öğretmenlerimizi de bu atamanın parçası yapacağız. Eşit KPSS puanı üzerine deneyim puanı getireceğiz. Branş dağılımlarını ihtiyaca göre belirleyerek bazı branşların yoğunlukla atanmasına, bazılarının da atanamamasına neden olan problemleri ortadan kaldıracağız. Açıklayacağımız 25 yıllık eğitim eylem planımızda tüm bunları göreceksiniz.”
‘Matematikçi mi öğretmen mi olacağı son sınıfta hâlâ belli değil’
“İkinci nokta ise şu: Öğretmen ihtiyacı hangi kaynaklardan karşılanıyor? Öğretmenler iki farklı kaynakta eğitiliyor. Temel eğitim öğretmenleri eğitim fakültelerinden, lise öğretmenleri ise genellikle fen edebiyat fakültesinden yetişiyor. YÖK’ün fen edebiyat fakültelerinin misyonunu gölgelendiren bu uygulamasını uygun görmüyoruz. Çünkü fakülte öğrencileri kendi bilim dallarına odaklanarak hedeflerine ulaşır. Fen edebiyat fakültesinde okuyan öğrencilerimiz 3. ve 4. sınıflarda, hâlâ matematikçi mi olacağı, yoksa öğretmenliğe mi yöneleceği hâlâ belli değildir. Bu, nitelik sorununa yol açar.”
‘Toplumu yok etmenin en kolay yolu niteliksiz öğretmen yetiştirmektir’
“YÖK’ün anlayışı öğretmenliği profesyonel bir meslek olmaktan uzaklaştırıyor. YÖK’ün ‘Hiçbir şey olamıyorsan, bari öğretmen ol’ anlayışının benimsendiğini görüyoruz. Oysa öğretmenlik; geri kalan tüm meslekleri yetiştiren meslektir. Türkiye’yi yükseltecek yenilikçi ve yaratıcı fikirler nitelikli öğretmenlerle mümkün. Yok eğer bir toplumu yok etmek istiyorsanız; bunun en kolay yolu ‘niteliksiz öğretmen’ ve ‘itibarsız öğretmen’ yetiştirmektir.”
İşte DEVA’nın öğretmen yetiştirme yol haritası
“Biz öğretmen adaylarımızı ilgi ve yeteneklerine göre seçerek eğitim fakültelerine kabul edeceğiz. Öğretmenlik meslek bilgisine, formasyona (Pedagoji, Andragoji ve Ergen eğitimi) özellikle gereken önemi vereceğiz. Alan bilgisi ve öğretmenlik meslek bilgisi derslerinin kredi dağılımlarını yarı yarıya yapılandıracağız. Öğretmenlik uygulamalarını 3. ve 4. sınıfların her iki yarıyılında gerçekleştirerek staj sürecini uzatacağız. Tüm bu adımların gerçekleştirilmesinde, talep edilmesi durumunda eğitim fakültelerine rehberlik yapacağız. Çünkü, YÖK’ü kaldırmış olacağız.”