Yeneroğlu, Gazeteci Elif Çakır’a haksız gözaltı işlemini meclis gündemine taşıdı: “Gazeteci Elif Çakır’ın isim benzerliği nedeniyle haksız yere gözaltına alınması, ülkemizde keyfi gözaltı işlemlerinin sıradanlığını gösteriyor.’’

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, 28 Eylül 2024 tarihinde Karar gazetesi yazarı Elif Çakır’ın, Bursa ilinde bir otelde bulunduğu esnada, hakkında bir “arama” kaydı olduğu iddiasıyla, hiçbir açıklama yapılmadan ve belge ibraz edilmeden Bursa İl Emniyet Müdürlüğünde görevli beş kolluk görevlisi tarafından gözaltına alınması hakkında soru önergesi verdi.

Yeneroğlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, ülkemizde vatandaşların haksız gözaltı işlemlerine maruz kalmasının olağan hale geldiğini vurgulayarak, bu tür keyfi uygulamaların ülkemizde son bulması için kolluk kuvvetlerinin eğitim süreçlerinin iyileştirilmesi ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi için acil önlemler alınması gerektiğini ifade etti.

‘Haksız Gözaltı İşlemlerinde Artış Yaşanıyor’

Emniyette yapılan işlemlerin ardından gazeteci Elif Çakır’ın “isim benzerliği” nedeniyle yanlış ve haksız bir şekilde gözaltına alındığının anlaşıldığını belirten Yeneroğlu, “Basit kimlik tespitinin uyarılara rağmen yapılmaması, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlali olduğu gibi kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu da oluşturmaktadır. Kolluk görevlilerinin dikkatsizliği ve hukuki usule aykırı işlemleri sonucunda Elif Çakır’ın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı açıkça ihlal edilmiştir.” dedi.

Hukuka aykırı gözaltı ve yakalama işlemlerinin ve gözaltında hukuksuz muamelenin olağan bir durum olduğunu söyleyen Yeneroğlu, vatandaşlarımızın bu tür keyfi ve haksız uygulamalar nedeniyle ciddi mağduriyetler yaşadığını belirtti. Hukuk devleti ilkesi gereği, gözaltı işlemlerinin kanun ve usullere uygun şekilde yapılmasının şart olduğunu vurgulayan Yeneroğlu, hukuki sorumlulukların yerine getirilmesi ve keyfi davranan emniyet mensupları hakkında da işlem yapılması için gerekli adımların atılması gerektiğini ifade etti.

Yeneroğlu, Bakan Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:

‘Elif Çakır hakkında “yakalama” işleminin şartları gerçekleşmediği halde hangi gerekçeyle bu hukuksuz işlem gerçekleştirilmiştir?’

1. Herhangi bir ifade için çağrılmamış olan Elif Çakır hakkında “yakalama” işleminin şartları gerçekleşmediği halde hangi gerekçeyle bu hukuksuz işlem gerçekleştirilmiştir?
2. Bu gözaltı işlemi yapılırken neden kimlik tespiti yapılmamıştır ve isim benzerliği nedeniyle yanlış kişi gözaltına alınmıştır?
3. Yakalama işlemi gerçekleştirildikten sonra ilgili Cumhuriyet Savcısına durum bildirilip talimatı alınmış mıdır?
4. Talimat alınmış ise talimatta Elif Çakır için mi “gözaltı” talimatı verilmiştir? Aksi takdirde yanlış kişi hakkında “gözaltı” işlemi nasıl yapılmıştır?
5. Elif Çakır, haksız yakalama ve gözaltı işlemleri nedeniyle kaç saat kişi hürriyeti ve güvenliği hakkından mahrum bırakılmıştır?
6. Haksız ve mesnetsiz yapılan yakalama ve gözaltı işlemleri esnasında ilgili emniyet müdürlüğü nezdinde Elif Çakır’a hangi işlemler yapılmıştır?

‘2020-2024 yılları arasında kaç vatandaşımız hakkında haksız yakalama ve gözaltı işlemi uygulanmıştır? Bu işlemler sebebiyle kaç idari soruşturma yürütülmüştür?’

7. Kolluk görevlileri görevlerini ifa ederken neden yasada belirlenmiş kurallara riayet etmemiştir? Görevlerinin gereklerine nasıl bu kadar açık bir şekilde aykırı davranmışlardır? Ülkemizde kişi özgürlüğü ve güvenliği koruyacak olan kolluk bizzat bu hakkı nasıl çiğnemektedir?
8. Tamamen keyfi ve hukuksuz bir yakalama ve gözaltına alma işlemini gerçekleştirmiş olan ilgili beş kolluk görevlisi hakkında idari ve adli soruşturma başlatılmış mıdır?
9. İsim benzerliği gibi basit bir hatanın gözaltı işlemleri sırasında yaşanmaması için kolluk kuvvetlerine yönelik eğitimlerde hangi tedbirler alınmaktadır?
10. 2020-2024 yılları arasında kaç vatandaşımız hakkında haksız yakalama ve gözaltı işlemi uygulanmıştır? Haksız gözaltı işlemleri sebebiyle kaç emniyet personeli hakkında idari soruşturma yürütülmüştür? Bu idari soruşturmaların neticesi ne olmuştur?
11. Haksız şekilde gözaltına alınan kişilerin mağduriyetlerini gidermek ve benzeri durumların tekrar yaşanmaması adına İçişleri Bakanlığı tarafından hangi önlemlerin alınması planlanmaktadır?