Mersin Milletvekilimiz Mehmet Emin Ekmen: Kardeşlik en güçlü bağımız

16-10-2025
Mersin Milletvekilimiz Mehmet Emin Ekmen: Kardeşlik en güçlü bağımız

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, TV5 ekranlarında Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kardeşlik hâlâ çok güçlü bir kavram

Sunucunun “Terörsüz Türkiye” ismiyle ilgili eleştirilere ve nasıl bir isim önerebileceğine dair sorusu üzerine, Komisyon’un adı hakkında Ekmen, “Terör örgütünün tasfiyesi ve on yıllık sert güvenlik politikalarının ardından, bu ismin tercihi bir başlangıç noktası olarak değerlendirilebilirdi. ‘Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ ismiyle Terörsüz Türkiye isminden bir geçiş sağlanmış durumda. Böyle bir süreci tanımlarken içinde hukuk, adalet, demokrasi ve kardeşlik gibi kavramların yer aldığı bir isim tercih edilmesi hem toplumsal meşruiyet hem de kapsayıcı bir çerçeve açısından önemlidir. Her ne kadar zaman zaman Kürt vatandaşlarımızdan, ‘Kardeşiz diyorsunuz ama hukuki sorunlarımıza çözüm üretmiyorsunuz’ şeklinde güçlü itirazlar gelse de kardeşlik gereği yerine getirildiği ve içi hukukla doldurulduğu takdirde hâlâ çok güçlü ve anlamlı bir kavramdır. Bin yıllık ortak tarihimizin en derin ve birleştirici ifadesi de budur. İmralı’dan gelen mesajda da barış ve demokratik toplum vurgusu öne çıkıyor. Önemli olan, herkesin kendi tabanına onların anlayabileceği bir dille hitap edebilmesi, ancak nihai hedeflerde samimi bir şekilde ortaklaşmasıdır. Esas mesele, bu hedeflere kararlılıkla ve dürüstlükle yürümektir” dedi.

Bu toprakları 900’lü yıllardan itibaren birlikte vatan yaptık

Ekmen, “Biz bu toprakları birlikte kullanmaya 1071’le değil, çok daha öncesi olan 900’lü yıllardan itibaren başladık. Büyük Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey’in Bizans İmparatoru’na 1039 yılında yazdığı mektubu yakın zamanda açığa çıktı. Bu tarihi belgede, ilişiklerimizin Malazgirt’ten dahi daha eski olduğu görülüyor. Malazgirt’te, Çaldıran’da, Hamidiye Alaylarında; Kurtuluş Savaşı’nda Gazi Mustafa Kemal’in yanında omuz omuza mücadele ettik. Bu tarihsel birliktelik, Türkler ve Kürtler olarak bizi bir millet yaptı. Şöyle düşünelim: Eğer Kurtuluş Savaşını yöneten kadro ağırlıkla Kürtlerden oluşsaydı ve Anayasa’da, sistemin her yerinde sadece Kürtler lehine düzenlemeler olsaydı bu ne kadar adil olurdu? Tek yönlü bir ulus devlet kurgusu da aynı şekilde adil değildir. Biz bu yaklaşımın yanlış olduğunu düşünüyoruz. İkinci olarak, Türkiye’yi içeride meşgul etmek isteyenlerin en çok kullandığı mesele Kürt sorunu üzerinden terör olaylarını araçsallaştırmak olmuştur. Elbette terör, şiddet ve silah hiçbir şartta, hiçbir biçimde kabul edilemez. Ancak bir örgüt, 50 yıl boyunca hâlâ bir zemin bulabiliyorsa, durup düşünmek gerekir. Bu yapının yaşamasına imkân tanıyan toplumsal, siyasal ve tarihsel sebeplerin ne olduğunu anlamadan terörü kalıcı olarak ortadan kaldırmak mümkün değildir. Hiçbir dış destekli yapı yarım yüzyıl boyunca taban bulamaz. O hâlde toplumsal taban bulmasının sebeplerini ortaya koymak, anlamak ve çözmek gerekir. Üçüncü olarak, bu mesele sadece Türkiye’nin iç barışını değil, dış politikasını da ciddi şekilde etkiliyor. Irak, Suriye, İran gibi komşularla ilişkilerimizin birçok boyutunu bu terör örgütünün varlığı ve ona dair oluşan hassas dengeler şekillendiriyor. Yıllarca Barzani ve Talabani ile mücadele ettik, şimdi en yakın ilişkileri kuruyoruz. Suriye'de 2012’den itibaren yaşanan gelişmeleri ise sadece ‘PYD güçlenirse bize tehdit olur mu?’ penceresinden değerlendirdik. Bu dar bakış açısı, daha büyük stratejik hamlelerin önünü kesti. Sonuç olarak mesele sadece Türkiye’nin Orta Doğu’daki etkinliğini artırması değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerde karşılaştığı örtülü tehditlerin, terör örgütü ve Kürt meselesi üzerinden kurgulanan manipülasyonların tamamen devre dışı bırakılmasıdır. Bu nedenle, Anayasal vatandaşlık ve başta anadil olmak üzere, yerel yönetimleri güçlendiren, kayyım gibi antidemokratik uygulamaları ortadan kaldıran bir modelin talebi vardır” açıklamasında bulundu.

SONRAKİ HABER

İstanbul Milletvekilimiz Hasan Karal, organize suç örgütleri ve çocukların silahlandırılmasını Meclis gündemine taşıdı: “Bu çocukların ellerine ağır silahları kim veriyor? Neden buna engel olunamıyor?”

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar


                        

BASIN BÜLTENİNİ
İNDİRİN

Haber ekinde bir basın açıklaması mevcut ise aşağıdaki indirme ikonu ile indirebilirsiniz.

16-10-2025