DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf, çalışma hayatını kökten değiştirmeyi hedefleyen üç kapsamlı kanun teklifini TBMM Başkanlığı'na sundu. Reform niteliğindeki teklifler, borçluların hapis cezası yerine para cezasına çarptırılması, işçi ücretlerinin tam koruma altına alınması ve iş güvencesinin güçlendirilmesi konularını kapsıyor.
"Borç için hapis devrinin bitmesi gerekiyor"
Modern hukuk sistemleriyle uyumlu olarak hazırlanan ilk teklifte, borçların ödenmemesi durumunda uygulanan hapis cezası tamamen kaldırılıyor. Taksit şartını ihlal eden borçlular için öngörülen tazyik hapsi yerine, alacağın tamamı üzerinden hesaplanacak adli para cezası getiriliyor. Önemli bir yenilik olarak, bu para cezasının hapis cezasına çevrilemeyeceği de kanun metninde açıkça belirtiliyor.
Kavaf, bu düzenlemeyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "Borç için hapis uygulaması, çağdaş hukuk sistemlerinde yeri olmayan, insani değerlerle bağdaşmayan bir yaptırımdır. Üstelik hapis cezası, borçlunun ekonomik durumunu daha da kötüleştirmekte ve borcun ödenmesini fiilen imkânsız hale getirebilmektedir. Bu değişiklikle hem borçlunun topluma yeniden kazandırılmasını sağlayacak, hem de alacaklının alacağına kavuşma şansını artıracağız."
"İşçi ücretleri tam güvence altında"
İkinci teklifle, işverenlerin tüm ücret ödemelerini istisnasız olarak banka aracılığıyla yapmaları zorunlu hale getiriliyor. İşçi alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldan 10 yıla çıkarılırken, ücretin ödenmemesi durumunda işçinin çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabilmesi için gereken süre 20 günden 10 güne indiriliyor.
"İşçinin alın teri kutsaldır" diyen KAVAF, düzenlemeyle ilgili şu açıklamaları yaptı: "Ücret ödemelerinin banka aracılığıyla yapılması, kayıt dışı istihdamın önlenmesi ve işçi haklarının korunması açısından kritik önem taşıyor. Zamanaşımı süresinin uzatılması, işçilerimizin hak arama sürecinde yaşadıkları zorlukları gidermeyi amaçlıyor. Çalışmaktan kaçınma hakkının kullanılması için gereken sürenin kısaltılması ise, işçi mağduriyetlerinin önüne geçecek ve işverenleri düzenli ödemeye teşvik edecek."
"İşçi güvencesi artık daha güçlü"
Reform paketinin üçüncü ayağında, işe iade davalarında işçi lehine önemli düzenlemeler getiriliyor. Geçersiz fesih durumunda işverenin ödemekle yükümlü olduğu tazminatın alt sınırı 4 aydan 5 aya, üst sınırı ise 8 aydan 10 aya yükseltiliyor. Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmayan süre için ödenecek ücret ve diğer hakların üst sınırı da 4 aydan 5 aya çıkarılıyor.
KAVAF, bu teklifin gerekçesini şöyle açıkladı: "Mevcut sistemde işverenler, düşük tazminat miktarları nedeniyle işçiyi işe başlatmama yolunu tercih edebiliyordu. Tazminat miktarlarındaki bu artış, iş güvencesi sisteminin caydırıcılığını güçlendirecek ve keyfi işten çıkarmaların önüne geçecek. Amacımız, işçinin işinin devamlılığını sağlamak ve çalışma barışını korumak."
"Teklifler ekonomiye de katkı sağlayacak"
Kavaf, teklif paketinin ekonomik etkilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu: "Bu düzenlemeler sadece çalışma hayatını değil, tüm ekonomiyi olumlu etkileyecek. Kayıt dışı istihdamın azalması vergi gelirlerini artıracak, iş güvencesinin güçlenmesi iç talebi destekleyecek, borç için hapis uygulamasının kalkması ise ekonomik aktiviteyi canlandıracak. Tekliflerimiz, sosyal devlet anlayışı ile piyasa ekonomisi ilkelerini optimal şekilde dengeleyen bir yaklaşımı yansıtıyor."