DEVA Partisi Sözcüsü Şahin: “Yanlış hesap Ahlatlıbel'den döner”

25-07-2024
DEVA Partisi Sözcüsü Şahin: “Yanlış hesap Ahlatlıbel'den döner”

DEVA Partisi Sözcüsü, Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Av. İdris Şahin TBMM’de, meclis gündeminde bulunan yasa tekliflerini değerlendirmek üzere basın toplantısı düzenledi. Şahin, Vergi Kanunu, 9. Yargı Paketi, Ticaret Kanunu, Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi, Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik gibi konulara değindi.

Şahin, TBMM’de düzenlediği basın toplantısına, “Meclis genel kurulunda bu hafta itibariyle görüşülecek olan sözde 9. Yargı paketi olarak ifade edilen ancak 20 ayrı kanunda düzenleme yapılan bir nevi torbaya dönüşen kanun teklifinin içinde bulunanlardan ziyade Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç ve iktidar ortağı MHP Milletvekili Sayın Fethi Yıldız’ın açıklamalarıyla hükümlü yakınlarını beklenti içerisine sokan ve kanun teklifi içerisinde yer almayan başlıklar asıl konuşulması gereken hususlardır.” diyerek başladı.

“İktidar maalesef bu sorunlardan bihaber iş tutmaktadır”

“Fakat iktidarınız ve iktidar ortağınız milletin sorunlarını görmekte kör, duymakta sağır, söylemekte ise kendisini inkâr eder durumdadır.” Diyen Şahin şöyle devam etti:

“Uzunca sürede olgulardan ziyade algılarla ülke yönetmeyi alışkanlık haline getirdiler. Son olarakta asla duygularıyla oynanmaması gereken mağdur bir o kadar da devletin vicdanına sığınmış olan kesimlerin üzerinde beklenti oluşturmak üzere verdikleri sözü kulak arkası etmiş haldedirler. Burada gerçekleştirdiğimiz basın toplantısında olsun, Adalet komisyonunda olsun sizlere vermiş olduğunuz sözlerinizi hatırlatmıştık. Toplum sizlerin sözleriyle beklentiye girdi, bu sorunlara bir an önce çözüm bulmak ve sözünüzün gereğini yerine getirmek durumundasınız demiştik. Fakat muhataplarımızdan bu hususta mağdurların hakkını teslim etmek ve sorunlarını çözmek adına bir ses gelmiyor. Milletimizin çözüm bekleyen sorunları arasında ikinci kez mükerrerler, denetimli serbestlik, koşullu tahliye, 31 Temmuz covid infaz yasası,  KHK mağdurları, ehliyet affı, çek mağdurları, disiplin affı, sicil affı, şufa(ön alım hakkı), uzlaşma gibi konular yer alırken iktidar maalesef bu sorunlardan bihaber iş tutmaktadır. Toplumsal barışı tesis etmekle yükümlü olan iktidar bu sorunları çözmeden ülkede huzurun olacağını mı düşünmektedir!”

Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği %2’lik sendika barajı hakkında konuşan Şahin, şu ifadeleri kullandı:

Anayasa Mahkemesi 2023/12 Esas ve 2024/12 Karar sayılı kararıyla “Toplu Sözleşme İkramiyesinden Yararlanabilmek İçin %2 Barajını Aşan Kamu Görevlileri Sendikalarına Üye Olmayı Öngören Kuralı” iptal etti.

Yüksek Mahkeme iptal gerekçesinde;

 -Bu düzenleme nedeniyle maddi sebeplerden ötürü çalışanların, üye sayısı %2'nin üzerinde olan sendikalara üye olmaya yönelebileceği ifade edilerek bunun "meşru görülemeyeceğini",

-Üyelerinin menfaatlerini etkili bir şekilde savunan güçlü sendikaların ortaya çıkabilmesinin sendikalar arasında rekabetin sürmesine bağlı olduğunun ortada olduğunu,

-Toplu sözleşme ikramiyesinin sadece %2 barajını aşan sendikaların üyelerine ödeneceğinin öngörülmesinin "bu sendikalara üye olmaya zorlayıcı" olduğunu, dolayısıyla düzenlemenin yeni sendikaların kurulabilmesini ve çalışanların dilediği sendikayı seçebilmesini fiilen engelleyici nitelik taşıdığının açık olduğu, bu itibarla anayasal yönden objektif ve makul bir temele dayanmayan kuralın sendika hakkı bağlamında eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı sonucuna ulaşıldığını,

-Anayasa'nın 51. maddesinde sendika hakkının güvence altına alındığını, "dava konusu kuralın, toplu sözleşme ikramiyesinin miktarı gözetildiğinde, kamu görevlilerini sendika üyesi olmaya dolaylı olarak zorlayıcı bir yönü bulunduğunu, kuralın sendika özgürlüğünü de ihlal ettiğini” belirtmişti.

Geçtiğimiz hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gece yarısı verilen bir önergeyle yine % 1 barajını getiren yeni bir düzenleme kabul edildi.

%2 barajındaki iptal gerekçeleri halihazırda dururken %1 e düşürmenin doğruluğu hukuken nedir? Sendikal özgürlüğe sınır koymak doğru mudur?

 %1 barajı daha önce 2021 yılı toplu sözleşme görüşmelerinde de imza altına alınmış, Danıştay 12. Dairesi’nin 16.03.2023 tarihli kararı ile iptal edilmişti.

“Siz yargı paketi çıkarttıkça ülkede adalet zayıfladı”

%1 barajı, sendikal hakların gasp edilmesi ve kamu çalışanlarının iradesine yapılan aleni bir saldırı olarak burada dururken ,bu hesapta elbette yine Anayasa Mahkemesi’nden dönecektir. Yanlışta ısrar etmek, Anayasal hakları törpülemek iktidarınıza ne kazandıracak? Biz her konuda, her alanda toplumsal barış, toplumsal huzur, hak, hukuk, adalet dedikçe siz yanlışlarda ısrarcısınız.

Geldiğimiz noktada yargının durumu içler acısı olarak karşımızda. İktidarınızca 5 yıl önce açıklanan “Yargı Reformu Strateji Belgesi” kapsamında hazırlanan yargı paketlerinin ilki, 2019 yılında hazırlandı. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile yargıya güvenin arttırılması, temel hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesi ve yargı bağımsızlığının sağlanması amaçlanıyordu. Son 5 yılda 8 tane yargı paketi kabul edildi. 9. Yargı paketi gündemde olmasına rağmen iktidarınız mağdurların gerçek sorunları için 10. yu işaret ediyor. 430 civarı maddede, 70’e yakın kanunda değişiklik yapıldı. Fakat ne yazık ki bu kadar düzenlemeye rağmen ülkemizdeki tüm sorunların temelinde yatan hukuk ve demokrasi krizi karşısında en ufak bir adım atılmadı. Tam tersi, siz yargı paketi çıkarttıkça ülkede adalet zayıfladı.”

“Anayasa’daki açık hükümlere rağmen Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları hala uygulanmıyor”

“Cinayet dosyalarına dahi müdahale edildiği açık şekilde kamuoyunca biliniyor.

Hukuk devletine dönmeyi reddettiğiniz sürece; değil 9 yargı paketi; 99 yargı paketi parlamento tarafından kabul edilse temel sorunlarımıza çözüm olmayacak.

O sebeple, zamanı israf etmeden vazgeçmelisiniz!

Peki, olması gereken ne?

Bu konuda DEVA Partisi olarak bizim görüşümüz açık ve nettir.

Bütüncül bir yargı paketi Meclise sunulmalı.

Kuvvetler ayrılığını tesis etmeden,

Yargı bağımsızlığını sağlamadan,

Adil yargılamayı temin etmeden,

Hangi inanca, hangi yaşam biçimine, hangi ideolojiye sahip olursa olsun insan onurunu korumayı esas almadan,

Temel haklara saygı göstermeden,

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının uygulanmasını garanti etmeden,

KHK mağduriyetlerini çözmeden,

Yolsuzlukla mücadeleyi samimiyetle yürütmeden,

Yani tüm sorunlarımıza esaslı bir biçimde eğilmeden içi boş yargı paketleri çıkartarak hiçbir şeyi düzeltemezsiniz.

Son zamanlarda gündeme gelen gerek öğretmenlerle alakalı yasa tasarısında, gerek sokak hayvanlarıyla alakalı yasa tasarısında, gerek kadının soyadına yönelik düzenlemede toplumun sinir uçlarıyla oynadınız ve milleti gerdiniz. Toplumu germeyi, taraflara ayırmayı, kutuplaştırmayı bırakın. İktidarınız için makul olanda buluşmak bu kadar mı zor?”

“Sokak hayvanları sorunun çözümü için acilen bir Bilim Kurulu oluşturulmalı ve bu kurulun alacağı kararlar tüm Türkiye’de uygulanmalıdır” 

Sokak hayvanları sorunu hakkında konuşan Şahin şu ifadeleri kullandı:

“Çözüm için tüm tarafların hassasiyeti gözetilmeli. Bu sorun iki başlıdır. Bir yandan sokak hayvanlarının saldırısı dolayısı ile yaralanmalara, hatta ölümlere varan olaylar yaşanıyor. Diğer yanda ise Allah’ın yarattığı canlıdan bahsediyoruz. Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim, hayvanlara karşı adil ve merhametli olunması gerektiğini vurgular. Bu nedenle her iki taraf açısından sokak hayvanları sorununun çok hassas bir konu olduğu aşikar. Yapılacak olası bir düzenlemede de tüm tarafların hassasiyetlerinin gözetilmesi gerekir. Özellikle sosyal medyada konuyla ilgisi olsun ya da olmasın dezenformasyona varan paylaşımlar var. Hayvan hakları savunucuları ile bu hayvanların toplatılmasını ve uyutulmasını savunanlar karşı karşıya geldi. Kanuni düzenleme için yapılan çalışmalarda ve kamuoyu yoklamalarında, bu sorunun belli kesimler tarafından çözülemeyeceğini, uygulanacak yöntemlerde çok büyük ayrışmaların yaşandığına şahit oluyoruz. Sokak hayvanları sorununu ne siyasiler ne gazeteciler ne hayvanseverler ne de bir başkaları çözebilir. Çözüm için acilen bir Bilim Kurulu oluşturulmalı ve bu kurulun alacağı kararlar tüm ülke genelinde uygulanmalıdır. Aksi halde tabiri caizse top orta sahada döner durur ve kalıcı bir çözüm de bulunamaz. Bu nedenle bilime, bilim insanlarımıza güvenmeliyiz ve çözümü onlara bırakmalıyız.”

“Meclis kürsüsünden yapılan galiz küfürleri ve kötü sözleri asla kabul etmiyoruz”

Son olarak vekillerin mecliste yumruk yumruğa kavga etmesini değerlendiren Şahin, “parlamentoda yaşanılan kavga görüntülerini DEVA Partisi olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Bizler sözlü şiddete de fiziksel şiddete de karşıyız. Meclis kürsüsünden yapılan galiz küfürleri ve kötü sözleri asla kabul etmiyoruz. Lakin bir yanlışın karşılığının fiziksel şiddet olmasına da asla razı olamayız. Bu çirkin görüntülerin muhataplarını da buradan kınıyoruz.

Bir kez daha ifade ediyorum ki, iktidarınız duyana, adaletsizlikler giderilene ve bu milletin her bir ferdi için eşitlik sağlanana kadar sorunları da çözümlerini de DEVA Partisi ve milletin vekilleri olarak her zaman ve her koşulda dillendireceğiz. Türkiye Cumhuriyeti tam manasıyla bir hukuk devleti oluncaya ve herkes için adalet sağlanıncaya kadar da susmayacağız.” şeklinde konuştu

SONRAKİ HABER

DEVA Partili Karal, Bakan Şimşek’e sordu: Şirketlerin silinen ve indirim yapılan toplam vergi borçlarının miktarı ne kadardır?

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar


                        

BASIN BÜLTENİNİ
İNDİRİN

Haber ekinde bir basın açıklaması mevcut ise aşağıdaki indirme ikonu ile indirebilirsiniz.

25-07-2024