DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen, Cüneyt Özdemir YouTube kanalında, Kenan Taş ile "Çözüm Önerisi" programında gündemi değerlendirdi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Eğitim Politikaları Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ergen, canlı bağlantı ile katıldığı Youtube programında Kenan Taş’ın, “Müfredatın değişmesine neden ihtiyaç duyuluyor? Zamanın koşullarına ayak uydurmak için mi yoksa kendi mental dünyalarını tüm topluma adepte etmek için mi yapılıyor? ” sorularını yanıtladı.
DEVA Partili Ergen, “Müfredat değişikliği aslında bir okuldaki öğretmenin, öğrencilere verdiği bilgilerin değişmesi demektir. Bakan Bey de bunu bilgi erişiminin artmasından dolayı ‘bir sadeleştirme’ diyerek aktarıyor. Bu tespit doğru, öğrenciler artık bilgiyi birçok yerden alıyorlar. Bugün bu konunun çok konuşuluyor olması içerikten ziyade, eğitim sisteminden beklentimizin çok yüksek olduğundandır. Eğitim sisteminin çok iyi olmadığını biliyoruz.” dedi.
“Ülkemizin ekonomik olarak yeniden bir noktaya gelebilmesi için eğitim sistemimizin düzelmesi gerekiyor”
Ergen, “Şu anda ekonomik olarak kötü durumdayız” diyerek, “Ekonomik olarak ülkemizin yeniden bir noktaya gelebilmesi için eğitim sistemimizin düzelmesi gerekiyor. Şu anda Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek yurt dışında bir yatırım arıyor. Eğitim sistemi iyi olmayan bir ülkeye yatırımcı hangi vadede gelir? Kısa vadede mi gelir, uzun vadede mi gelir? Bunu hiç düşünmüyorlar mı?” diye konuştu. “Kamuoyunun geri bildirimleri için bir hafta süre tanınmış, bence ilk olarak bakanlar kurulunda yanında oturduğu Sanayi Bakanı, Turizm Bakanı, Tarım Bakanı, Çalışma Bakanı, Savunma Bakanının görüşleri alınsaydı daha iyi olurdu.” diye ekledi.
“Yeni müfredatta kullanılmamış ise DEVA Partisi’nin Eylem Planları’ndan faydalanabilirler”
Yeni açıklanan müfredatta 26+1 kalem olduğunu aktaran Ergen, “Bu 26+1 kalem hangi kaynaklardan oluşturuldu onun da bir listesinin verilmesi lazım. Biz DEVA Partisi olarak 500 maddelik Eğitim Eylem Planı hazırladık. Yüksek Öğretim Eylem Planımız da 50 madde. İkisinin birbirine yakınsayacağı TÜME varan bir sistemi tasarladık. Ben o kaynakların içinde bunları da görmek isterdim. Eğer yoksa Bakan Bey’e bunları tekrar göndermek isterim. Bu konuda yazan, çizen, kafa yoran çok insan var. Onun için kaynakçanın olması ve kimlerin katkılarının tarandığının belirtilmesi iyi olur.” dedi.
“Müfredattan çıkan tartışma, kavga bize başka bir şeyi ifade ediyor”
“Müfredat bana göre bir arabanın yağını değiştirmek gibi” diyen Ergen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu arabanın motorunun değişmesi gerekiyor, kaportasının değişmesi gerekiyor, iç aksamı değişim istiyor, bu arabanın sürücüsünün değişmesi gerekiyor. Öğretmenler mutsuz! Atanamayan öğretmenlerimiz daha da mutsuz. Ücretli öğretmenlerimiz ise artık intihar seviyesine gelmiş durumda. Elbette içinde güzel şeyler var ve kimse de bunlara “hayır” demez. Tabii eksik yerleri de var. Örneğin; yabancı dil, görsel sanatlar, beden eğitimi, teknoloji. Müfredat genel olarak güzel ama şu anda müfredattan çıkan tartışma, kavga bize başka bir şeyi ifade ediyor. Bizim, gelecek için insanları motive edecek eğitim sistemini devreye sokmamız lazım. Bu Sayın Bakanın ya da Cumhurbaşkanı’nın sözleriyle de olur. Bu eğitim sisteminin tamamen tüme vararak ilerlemesi şeklinde de olur. Yani ilköğretimin de yükseköğretimin de eşgüdümlü olması lazım. Yükseköğretimin de ekonomi piyasası ile eşgüdümlü olması lazım ki biz bir hikaye yazalım. Yatırımcının önüne çıkınca Sayın Şimşek mali tabloları mı sunacak? “2002’de böyleydik, 2024’te de böyleydik” mi diyecek yoksa “Biz böyle bir Türkiye için yapılanıyoruz mu diyecek? “Bunun için bir vizyon oluşturduk, eğitim sistemini değiştirdik. Öğretmenlerimizi atayacağız, Sanayi ve Teknoloji teşvik programlarımız böyle olacak.” diye bir silsile sunması gerekir. Bunun için eğitim sistemine topyekün bakmamız gerekir diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
“Bir Bakanın zihninin de ötesinde bir ülke vizyonu olarak bakmamız gerekiyor”
“Diyelim ki kendi ideolojilerine göre bir gençlik yetiştirdiler, ne olacak?” diye soran Ergen, “İşte zaten geldiğimiz nokta bu. Yeni nesil ve yeni dünyanın ham maddesi gençlerdir. İstediğimiz gibi düşünen, istediğimiz gibi davranan insan yetiştirdik, olmuyor. Gençlerimizi serbest bırakmalıyız, dünyanın yetenek setleriyle donatabilmeliyiz. Bizler asıl bunlarla uğraşmalıyız. Tıpkı petrol gibi, doğru işledik işledik, işlemedik bu gençler de yaşlanacaklar, toplum olarak yaşlanacağız. Bu konuya bir Bakanın zihninin de ötesinde bir ülke vizyonu ve mutabakatı olarak bakılması gerekiyor. Genç nüfusu yüksek bir ülkeyiz bu ham maddeyi heba etmeyelim. ”şeklinde konuştu.
BASIN BÜLTENİNİ
İNDİRİN
Haber ekinde bir basın açıklaması mevcut ise aşağıdaki indirme ikonu ile indirebilirsiniz.