DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, adaleti gözetmeyen anlayış ile ekonominin düzelmesinin mümkün olmayacağını söylerken ülkenin içinde bulunduğu durumu “Bıçak kemiğe dayandı” sözleriyle özetledi.
İktidara, “Kulağınızın üzerine yatmaktan vazgeçin, sorunları çözmek sizin göreviniz” diye seslenen Babacan, Türkiye’nin kavgalardan, keyfi yönetim anlayışından yorulduğunun altını çizdi: “Bu millet artık adalet istiyor. Adalet kaybolursa ekonomi de huzur da çöker, bereket olmaz. Temel şiarımız; helal kazanç, helal yönetimdir. İsrafa, gösterişe, yolsuzluğa son vereceğiz” dedi.
Babacan, gençliği sarsan tehlikelere işaret ettiği konuşmasında tıpkı alkol ve sigara reklamları gibi kumar reklamlarının da yasaklanmasını istedi.
TBMM’de Yeni Yol Grup toplantısında konuşan DEVA Partisi Lideri Ali Babacan ülke gündemine ilişkin önemli mesajlar verdi.
“Türkiye’yi bir kişinin keyfi kararıyla değil; sağlam kadrolarla ve istişareyle yöneteceğiz”
Türkiye’nin kavgalardan, keyfi kararlardan ve günü kurtarma siyasetinden yorulduğunu belirten Ali Babacan, sözlerine şöyle devam etti: “Biz, bu yorgunluğu umutla yenmeye geliyoruz. Türkiye’yi adil kurallarla, güçlü kurumlarla ve ehil kadrolarla yönetmeye geliyoruz. Biz kavga etmeye değil, ülkeyi toparlamaya geliyoruz. Çünkü bu ülke, kavga siyasetiyle değil; ortak akılla ve uzlaşmayla büyür. Biz boş konuşmayacağız, çalışacağız. Nefretle, rövanşizmle değil; sorumlulukla hareket edeceğiz. Türkiye’yi yeniden adaletin, özgürlüğün ve istikrarın ülkesi yapacağız. İstikrarı kişilerde aramayacağız. İstikrarı güçlü kurumlarla ve adil kurallarla sağlayacağız. Türkiye’yi bir kişinin keyfi kararıyla değil; sağlam kadrolarla ve istişareyle yöneteceğiz. Türkiye’yi akıl, ahlak ve adalet üzerinde yükselteceğiz.”
“İktidara sesleniyorum: Bıçak kemiğe dayandı”
Ülkenin dört bir yanında vatandaşlardan yükselen isyanlara değinen ve ekonominin içinde bulunduğu sıkıntıları dile getiren Babacan, enflasyonu düşürme sözlerinin tutmadığını söylerken, “Bir ay önce ‘yıl sonu enflasyonu yüzde 28,5 olacak’ dediniz. Şimdi yüzde 33’e yaklaştı. Olmadı, olmuyor, olmayacak da” dedi. İktidara seslenen Babacan sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık sabrın sonuna geldik. Ülkemizin dört bir yanında vatandaşlarımız isyan ediyor artık. Bakın sadece bir kesimden bahsetmiyorum. Herkes “bittik” diyor. Gıda, kira, yakıt, faturalar… Millet nefes alamıyor, millet büyük bir geçim sıkıntısı çekiyor. Bu tablo ortadayken, iktidarın gündemine dönüp baktığınızda bambaşka bir dünya görüyoruz. Koskoca ülkeyi bu hale düşürüp insanların hayatıyla oynayanlar ne mahcup oluyorlar ne de gidişatı değiştirmek için kıllarını kıpırdatıyorlar. Adeta aklımızla alay ediyorlar. İktidardakiler! Size sesleniyorum! Ekonomiyi yaz boz tahtasına çevirdiniz; deneme tahtasına çevirdiniz. Önce yazıyorsunuz, baktınız olmuyor, sonra siliyorsunuz. Kâğıt üzerinde hedefler değişip duruyor, ama mutfakta yangın bir türlü sönmüyor. Milletimiz “artık yeter” diyor! Bıçak kemiğe dayandı! Kulağınızın üstüne yatmaktan bir türlü vazgeçmiyorsunuz. Ben size vazifelerinizi bir kez daha hatırlatayım! Vatandaşın yükünü hafifletmek sizin göreviniz.”
“Yüzde 642 nerede?”
Babacan, hükûmetin gıda fiyatlarındaki artışı pandemiye bağlamasına tepki gösterirken OECD ülkeleri ile karşılaştırma yaptı. 2020 yılından bugüne OECD ülkelerinde yüzde 41 olan enflasyonun Türkiye’de yüzde 713 olduğunu hatırlatan Ali Babacan, “Velev ki, 713 puanlık enflasyonun 41 puanı pandemi sebebiyle. Geriye kalıyor 642. Bu yüzde 642’lik enflasyonu nasıl izah ediyorsunuz? Onu bir söyleyin hele. Bunun hesabını verin. Ben söyleyeyim. Bu fark, tamamen kötü yönetim farkıdır” şeklinde konuştu.
“Hükûmet ne yaptı? Koca bir hiç”
2023 seçimleri sonrası ekonomi yönetiminin faiz ve vergi artırdığını, “damat bakan”ın ayıplarını örtmeye çalışırken kendi kredibilitesini de düşürdüğünü kaydeden Ali Babacan şöyle devam etti: “Başka ne yaptı? Hafızanızı şöyle bir yoklayın, ne yaptı? Koca bir hiç. Üstelik, ekonomiyi bire bir etkileyen hukuk ve adalet alanında büyük yanlışlar yapıldı, yapılıyor. Üzülerek söylüyorum bu kafa işbaşında olduğu sürece ekonomi ayağa kalkamaz. Bu milletin alın teri kutsaldır. Bir zamanlar ‘orta direk’ dediğimiz kesim tamamen çöktü. Geniş kesimler hızla yoksullaşırken, bir avuç insan servetine servet kattı. Ülkede yatırım değil, üretim değil, alın teri değil; yalnızca faiz kazanıyor. Milletimiz de bunun bedelini ödemeye devam ediyor. Emekçinin değil; paradan para kazananların, yani faiz lobilerinin, menfaat şebekelerinin eli güçleniyor. Küçük bir zümre kasasını dolduruyor, ama milyonlar ay sonunu getiremiyor. Faiz geliriyle zenginleşenlerin çıkarlarını gözeten, ama milletin refahını ikinci plana iten bir düzen var artık. Biz diyoruz ki; bu böyle gitmez! Bu ülke, üretimle, adaletle, bereketle ayağa kalkar; faizle, yolsuzlukla, yasaklarla değil.”
“KUMAR, KUMARDIR. YASALI YASA DIŞISI OLMAZ”
Ali Babacan, gençleri saran sanal bahis, kumar tehlikelerini dikkat çekmeye devam etti. Hükümete dönük uyarılarına devam eden Babacan, sigara ve alkol reklamları gibi kumar reklamlarının da yasak olması gerektiğini vurguladı. Kendi cep telefonuna da kumar mesajları geldiğini söyleyen Babacan, şöyle devam etti: “Bir avuç insan, milyonlarca gencin hayallerinden kirli kazanç sağlıyor. Telefonun başında ‘kolay para’ vaadiyle bir nesil borca, batağa, bağımlılığa sürükleniyor. Bu sadece ekonomik bir mesele değildir. Bu ahlaki bir çürümedir. Kumar kumardır, yasalı yasadışısı olmaz. Kumara bu kadar kolay erişim kabul edilemez. İçki, sigara reklamının yasak olduğu ülkede cayır cayır kumar reklamı yapılıyor. Sanal kumar ve bahisle gerçek mücadele, insanı merkeze koyan anlayışla olur. Gençlere adil bir yarış sunmazsanız, torpil düzeniyle önlerini tıkarsanız, yanlış yollara sürüklenirler. Bugün ülke öyle bir noktada ki, ahlaki çürümenin, gelir adaletsizliğinin ve ekonomik çaresizliğin ürettiği bataklıkta milletimiz nefes almaya çalışıyor.”
“KİMSEYE BOYUN EĞMEYİZ”
Son günlerde yapılan saldırıların sebeplerine de değinen Babacan, kimseye boyun eğmeyecekleri ve doğru bildikleri yoldan sapmayacakları mesajını verdi: “Peki, bizi saldıranlar ne yapıyor? Bizim zamanında bu ülkeye yaptığımız bunca hizmeti yok sayıyorlar. Tüm dünyanın şapka çıkardığı başarılarımıza burun kıvırıyorlar. Ülke için yapacaklarımıza da bakmıyorlar. Baksalar da anlamıyorlar. Çünkü onların derdi, bizim kim olduğumuz. Onların derdi, bizim onur duyduğumuz kimliğimiz. Kendilerine sorsanız uygar olan sadece kendileri, modern olan sadece kendileri. Ama aslında onlar, çok köhneleşmiş bir zihin dünyasının esiri. Ne diyelim, Allah onları o esaretten kurtarıp, gerçekleri görmelerini nasip eylesin.”
“DEĞİŞİM ZAMANI GELDİ”
Babacan, insanların çözüm aradığını söylediği konuşmasında “değişim” mesajı verdi: “İnsanlar soruyor: Yok mu bu işi çözecek birileri? Biz de diyoruz ki: Var. Biz varız. Buradayız. Gün gelecek, herkes görecek. Bu ülke yeniden ayağa kalkacak. Ve biz bunu hep birlikte başaracağız. Emin olun, o günler çok yakındır. Evet DEĞİŞİM ZAMANI geldi. Çoktan yola çıktık. GELİYORUZ arkadaşlar GELİYORUZ. Enflasyonun kökünü kazımaya, gençlerimize iş imkânı sunmaya geliyoruz. Esnafımıza nefes olmaya, duran fabrikaların bacalarını tekrar tüttürmeye geliyoruz. İşçimizin alın terinin hakkını vermeye, çiftçimizin toprağına bereket olmaya geliyoruz! Geri adım yok! Bizde geri adım yok.”