DEVA Partili Milletvekilleri, en az 500 Filistinlinin ölümüne sebep olan İsrail’in Gazze Şeridi'ndeki Ahli Arab hastanesine düzenlediği hava saldırısını, İsrail’in Ankara Büyükelçiliği önünde, katliama ait fotoğrafları ellerinde tutarak protesto etti. Mustafa Yeneroğlu ve İdris Şahin, büyükelçilik konutu önünde konuşma yaptı. Şahin: “Dünyanın gözü önünde bir insanlık dramı yaşanıyor”, Yeneroğlu: “BM’nin derhal müdahale etmesi, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın derhal harekete geçmesi gerekir.”
DEVA Partisi Sözcüsü ve Ankara Milletvekili İdris Şahin ile DEVA Partisi İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu’nun basın açıklaması yaptığı protestoya, DEVA Partili milletvekillerinden Evrim Rızvanoğlu, Cem Avşar, Elif Esen, Selma Aliye Kavaf, Seda Kaya Ösen ve Mehmet Emin Ekmen de katıldı.
DEVA’lı Milletvekilleri, basın açıklaması sırasında ellerinde İsrail’in Ahli Arab hastanesinde düzenlediği katliama ait fotoğrafları tuttular.
İsrail Büyükelçiliği önünde konuşan DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin şu ifadeleri kullandı:
‘Dünyanın gözü önünde bir insanlık dramı yaşanıyor’
“Büyük bir üzüntü ve acının içerisinde Filistin'de yaşanan hadiselere karşı DEVA Partisi olarak duyarlılığımızı göstermek adına bugün İsrail Büyükelçiliği konutu önünde bu basın açıklamasını yapma zaruretinin hasıl olduğunu ifade etmek isteriz.
Dünyanın gözü önünde bir insanlık dramı yaşanıyor ve bu insanlık dramının failleri ise İsrail devleti olarak tarihe not düşüyor. Dolayısıyla bizim burada başta İsrailli yetkililer olmak üzere dünyayı ve insanlığı göreve davet etmiş olduğumuz bir açıklama yapmak durumunda kaldık.”
“İsrail gücünü ve desteğini sözde ‘özgür dünya’ dediğimiz, Batılı ülkelerden alıyor”
Uzun yıllara sari olan Filistin-İsrail meselesinin bugün geldiği nokta artık normal bir sürecin dışına çıktı. İsrail; çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden bir insanlık ve soykırım suçu haline gelen savaş suçu işleyen bir devlet haline gelmiştir. Üzülerek ifade ediyoruz ki, İsrail buradaki gücünü ve desteğini sözde ‘özgür dünya’ diye ifade ettiğimiz, özgürlükleri savunan, insan haklarını savunan, adaleti savunan Batılı ülkelerden destek alarak gerçekleştirmektedir. Bu nedenle biz başta İsrail olmak üzere onların bu vahşetine destek veren tüm dünya ülkelerini de buradan göreve çağırıyoruz. Ve diyoruz ki; orada kaybeden Ortadoğu'daki insanlık, dünyadaki insanlığa bakış açısı, orada kaybolan insan canı, o bebekler. Bizim burada söylediğimiz; insanlık kaybediyor, Ortadoğu'nun tamamı kaybediyor.
İsrail arkasındaki Batılı ülkelerin gücüyle, ‘İnsanlığın merkezi’ olarak kabul ettiğimiz Ortadoğu'yu ateşe atıyor. İsrail’i buradan bir sefer daha uyarıyoruz. 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Ortadoğu'da barışın hakim olmasını istiyoruz. Savaşın konuşulmadığı, barışın her daim insanları mutlu ettiği bir dünya olarak burada ifade bulmasını istiyoruz. Ve yarın bu Batılı ülkeler çekip gidecek, orada siz yine binlerce yıl kadim bir medeniyet olarak yaşadığınız insanlarla birlikte yaşayacaksınız.
Geçmişte sizin vatandaşlarınızın, özellikle Yahudi vatandaşlarınızın, dünyanın farklı ülkelerinde, Avrupa'da yaşadığı sıkıntılarda size kapıyı açan bu coğrafyanın insanları oldu. 1500’lü yılları hatırlayın. İkinci Dünya Savaşı sonrasını hatırlayın ve şunu hiçbir zaman unutmayın: Ortadoğu, her daim barışı hak eden, her zaman insanlığın konuşulması gereken bir coğrafya. O nedenle masum insanlara yönelik haddi aşan ve soykırım niteliğine varan bu saldırılarınızı durdurmanızı, bu ölümlere son vermenizi bir sefer daha ifade ediyoruz.”
‘Kalıcı barış için atılacak her türlü adımda Türkiye hükümetinin yanında olacağız’
“DEVA Partisi olarak savaşta herkesin kaybedeceği ama barışın herkesin kazanacağı bir ortam olduğunu bir sefer daha ifade ediyoruz. Bu nedenle bu coğrafyada kalıcı barışın gelmesi adına atılacak her türlü adımlarda Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin yanında olacağımızı, özellikle arabuluculuk konusunda ve rehinelerin takası noktasında hükümetin atmış olduğu adımların son derece önemli ve kıymetli olduğunu bir sefer daha ifade ediyoruz. Bu coğrafyanın teminatı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin de bir an önce bu konuda adım atması gerektiğini ifade ediyoruz.”
Şahin’in ardından konuşan DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu şunları söyledi:
‘Bu tarihte eşi benzeri çok az görülmüş bir insanlık suçudur’
“Sabah DEVA Partisi Genel Başkanı Sayın Ali Babacan, Filistin Devleti Büyükelçiliği’ni ziyaret ederek, Filistinli kardeşlerimizle 85 milyonluk milletimiz adına dayanışma içerisinde olduğumuzu bildirdi. Bizler de bugün İsrail Büyükelçiliği’nin konutu önünde, daha dün öğlen vakitlerinde o bombaların atıldığı, etrafa kan sıçradığı bir ortamda çocukların adeta mutluluk çığlıkları atmaya çalıştıkları ortamda, birkaç saat sonra oranın nasıl bir kan gölüne çevrildiğini hep birlikte gördük, hep birlikte müşahede ettik.
Bu gerçekten tarihte eşi benzeri çok az görülmüş, insanlık suçudur. Hiçbir medeni devlet sivillere doğrudan bir saldırı düzenlemez, sivilleri hedef almaz, hastaneleri hedef almaz, hastanelerde yaralı olan insanları hedef almaz. Orada tedavi altına alınan insanları mazlumları, bu tedavileri gerçekleştirmeye çalışan doktorları hedef almaz. Ama maalesef dün biz son yılların en büyük katliamlarından birisini yaşadık ve son haftalarda da özellikle Filistin'de cereyan eden olaylar, son haftalarda, son yıllarda, son on yıllarda cereyan eden olaylar sadece ve sadece bu son hadisenin öncesinde gelen olaylardı.”
“Biz DEVA Partisi milletvekilleri olarak hep birlikte bu katliamı lanetleyen, bu katliamı en şiddetli bir biçimde kınayan bir tutumu, İsrail Büyükelçiliği’ne, İsrail devletinin temsilcilerine bildirmek ve mutlaka bu sesin duyulması gerektiğini, İsrail'in bu vahşete son vermesi gerektiğini, Gazze’deki kara harekatını derhal durdurması gerektiğini haykırmak için buradayız.”
‘Biden’dan dünyaya adil bir örneklik ortaya koymasını bekliyoruz’
“Gazze adeta açık hava cezaevidir. Gazze’deki bu saldırıları İsrail devam ettirdiği takdirde Allah korusun daha önümüzdeki günlerde binlerce, on binlerce insan ölecek. Buna sessiz kalan dünya da şunu unutmamalı ki her bir gün her çocuğun ölümünde daha fazla ahlakımız yozlaşıyor, daha fazla çürüyoruz. Bu insanlık dramına bu sebepten dolayı ‘Dur’ demek ve bugün Ortadoğu ziyaretine başlayan Biden'a da çok güçlü bir biçimde seslenmek istiyoruz. Ne yap et mutlaka İsrail'i bu savaş suçlarına devam etmekten durdur. Mazlum Filistin halkının da İsrail devleti gibi nasıl var olma hakkı varsa, nasıl İsrail vatandaşlarının her türlü saldırılardan korunma hakkı varsa, Filistinli vatandaşların da, Filistinli kardeşlerimizin de her türlü saldırıdan, terör eylemlerinden korunma hakkı olduğunu dünyaya haykır ve dünyaya adil bir örneklik ortaya koy. Biz bunu bekliyoruz, bütün dünyadan bunu bekliyoruz.”
‘BM’nin derhal müdahale etmesi, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın derhal harekete geçmesi gerekir’
“Birleşmiş Milletler’in derhal müdahale etmesi, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın derhal harekete geçmesi ve gözümüzün önünde cereyan eden bu dramın, bu çocuk katliamların durması gerekir.
Savaşın ortasında mutluluk yaşamaya çalışan çocuklar ve yirmi saat sonra adeta kan gölüne dönen bir ortam. Gerçekten insanlık tarihine geçecek utanç belgelerinden birisi. Biliyoruz ki İsrail içerisinde yüzbinlerce insan barış için mücadele ediyor. Biliyoruz ki İsrail’de insanların çok büyük bir bölümü Netanyahu'nun bu savaş suçlarına karşı çıkıyorlar. Dolayısıyla onların da Filistin halkıyla dayanışma içerisinde olduğunu biliyoruz. Bu haykırışımız, adaletin ve vicdanın haykırışı. Bu haykırışımız, herhangi birisine karşı değil, sadece zulmü insanlara, mazlumlara reva gören İsrail yönetimine Netanyahu'ya ve İsrail ordusuna yöneliktir. Derhal bu savaş durdurulmalı, insanlığın çığlığı duyulmalı.”
Basın açıklamasının ardından İsrail’in gerçekleştirdiği hastane katliamına dair fotoğraflar, İsrail Büyükelçiliği konutunun giriş kapısına bırakıldı.