DEVA Partisi Milletvekili Hasan Karal, ezine peynirinin Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili alan 18’inci ürün olduğunu anımsatarak, “Elbette bu iyi bir gelişme ancak vatandaş erişip yiyemedikten sonra her geçen gün zamlanan süt ürünlerinde coğrafi işaret tescili alsak ne olur almasak ne olur?” dedi.
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Hasan Karal, Türkiye’de süt ve süt ürünleri ile et üretiminde düşüş yaşandığına dikkat çekti. Sığır ithalatının ekim ayında yüzde 961 arttığını belirten Karal, sığır ithalatı için yılın ilk 10 ayında toplam 859,6 milyon dolar, sadece ekim ayında ise 154,1 milyon dolar ödendiğini söyledi. Yerli besici ve çiftçilerin desteklenmesi yerine ithalata öncelik verildiğini vurgulayan Milletvekili Karal, aynı durumun süt ve süt ürünleri üretiminde de geçerli olduğunu bildirdi.
‘Vatandaş pahalılıktan dolayı, her gün zamlanan süte, peynire erişemiyor’
Ezine peynirinin, Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili alan 18’inci ürün olduğunu anımsatan Karal, “Elbette bu iyi bir gelişme. Ancak canlı hayvan varlığı ve buna bağlı olarak süt üretimi her geçen gün azalıyor. Yem başta olmak üzere üreticiler masraflarını karşılayamıyor, insanlar hayvancılıktan çekilmek zorunda kalıyor, hayvan varlığı gün geçtikçe azalıyor. Bu durum raf fiyatlarına da yansıyor; vatandaş pahalılıktan dolayı, her gün zamlanan süte, peynire erişemiyor. Coğrafi işaret tescili alan bu peynirin kilosu piyasada 300 TL'den fazla. Bunun yanında küresel peynir ihracatı 40 milyar dolar seviyelerindeyken, Türkiye yıllık 203 milyon dolar ihracat gerçekleştiriyor. Yanlış politikalar, ithalat odaklı yaklaşım hem üreticileri hem tüketicileri mağdur ediyor, ihracattaki payımız ise yerlerde sürünüyor. Ne yazık ki coğrafi işaret tescili almak başlı başına bir çözüm değil. Vatandaş yiyemedikten sonra her geçen gün zamlanan süt ürünlerinde coğrafi işaret tescili alsak ne olur almasak ne olur?” şeklinde konuştu.
Çözüm önerilerini sıraladı
DEVA Partili Karal, uygulanan yanlış tarım politikaları dolayısıyla hem tarımsal üretimin hem de hayvancılığın yok edilmeye çalışıldığını söyledi. DEVA Partisi’nin hazırladığı Tarım Eylem Planı’nda hayvancılığa ilişkin öneriler sunulduğunu anımsatan Karal, çözüme ilişkin şu bilgileri verdi:
“Et ve süt üreticilerine ödemeler zamanında ve planlı yapılmalı. Yerli üretim desteklenerek yem bitkileri ithalata bağımlı olmaktan kurtarılmalı. Süt, değerinde satın alınmalı. Buzağı ölümleri ve hayvan hastalıkları önlenmeli. Yem bitkilerinin kullanımına en az yüzde 50’ye kadar destek verilmeli. Hayvancılık sektörü desteklenmeli, mera alanları geliştirilmeli. Terkedilen yaylaklar yeniden üretime kazandırılmalı. Organize Hayvancılık Bölgeleri teşvik edilerek hızla kurulmalı. Doğa dostu hayvancılık desteklenmeli.”