DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, İstanbul’un Silivri İlçesi Balaban Mahallesi’nde yapımı süren Boğaziçi Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait klinker öğütme tesisi hakkında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle TBMM’ye yazılı soru önergesi verdi. Esen, projenin yerleşim alanlarına yalnızca 575 metre mesafede bulunduğunu ve “ÇED Gerekli Değildir” kararıyla inşaata başlanmasının hukuki ve toplumsal bir skandalolduğunu belirtti.
“Tarım arazileri ve halkın sağlığı tehdit altında”
Esen, fabrikanın yıllık 990 bin ton üretim kapasitesi ve 72 bin TIR seferi ile Silivri’nin tarım arazilerini, hayvancılığını ve yaşam kalitesini tehdit ettiğini vurguladı. “Tehlikeli atıkların (yağ, lastik, ambalaj, evsel ve tıbbi atık) oluşacağı raporda açıkça yazıyor. Bu durum hem ekosisteme hem de halk sağlığına telafisi mümkün olmayan zararlar verebilir. Toz ve emisyon filtrelerinde yaşanacak bir ihmal, Silivri halkının soluduğu havayı zehirleyecek” dedi.
“Demokratik katılım hakkı yok sayılıyor”
Projeye yönelik yurttaş itirazlarının “manipülasyon” olarak yaftalanmasına tepki gösteren Esen, şunları söyledi: “Yerel halkın ve meslek örgütlerinin itirazlarını görmezden gelmek, demokratik katılım hakkının ihlalidir. Halkın katılım toplantısının yapılmadığı ya da göstermelik yapıldığı yönünde ciddi iddialar vardır. Bakanlık, bu süreçte şeffaf davranmalı ve kamuoyunu bilgilendirmelidir.”
Soru önergesinde öne çıkan başlıklar
Milletvekili Esen’in Bakanlığa yönelttiği sorular arasında şunlar yer aldı:
- “ÇED Gerekli Değildir” kararının gerekçeleri
- Toz, emisyon ve atıkların insan sağlığına etkileri
- 72 bin TIR seferinin yaratacağı trafik ve altyapı yükü
- Tehlikeli atıkların yönetimi ve denetim mekanizmaları
- Yerel yönetim, meslek odası ve STK’ların itirazlarının değerlendirilip değerlendirilmediği
- Tarım arazileri ve hayvancılık faaliyetleri üzerindeki etkiler
- Halkın katılım toplantısının yapılıp yapılmadığı
- Bakanlığın projeyi durdurma ya da iptal etme planı olup olmadığı
“Silivri halkının sesi olacağız”
Esen, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Silivri’de yaşayan yurttaşların kaygılarını yok saymak, yalnızca çevreyi değil demokrasiyi de zehirlemektir. Biz bu projenin takipçisi olacağız; tarım arazilerini, ekosistemi ve halkın yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz.”