DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülen Maden Kanunu değişiklik teklifinin 6. maddesi üzerine Yeni Yol grubu adına söz aldı. Esen, konuşmasında sadece 6. maddeye değil, ona zemin hazırlayan 5. maddeye de dikkat çekerek, madencilikte çevresel ve mali disiplin amacıyla sunulan teklifin, uygulamada hukuki belirsizlik, denetim zaafı ve ekonomik adaletsizlik doğuracağını vurguladı.
“Sayıştay denetiminden çıkarılan kaynak, milletin değil, ayrıcalığın hesabına aktarılır”
Esen, rehabilitasyon bedelinin artık ruhsat bedelinden ayrılarak özel hesaplara aktarılacak olmasını “iyi fikir gibi duran ama denetim dışı kalan sorunlu bir uygulama” olarak değerlendirdi. Bu değişikliğin kamu bütçesinden çıkarılarak Sayıştay denetimi dışına alınmasına sert tepki gösterdi:
“Bu ülkede mali disiplin, ayrıcalıklı fonlarla mı sağlanacak? Kamu kaynağını kim yönetecek, bu paraya kim nezaret edecek?”
“Büyük sermaye güler, küçük üretici silinir”
Rehabilitasyon bedelinin ruhsat bedelinin bir katı olarak zorunlu hale gelmesiyle birlikte, özellikle küçük işletmelerin sektöre girişinin engelleneceğini belirten Esen, bölgesel kalkınmanın zarar göreceğini ve adaletsizlik doğacağını söyledi:
“Büyük şirketler için bu bir gider kalemidir ama küçük işletmeler için yıkımdır. Bu adalet değildir.
“Devlet hakkı artıyor, yatırımcı kaçıyor”
Konuşmasında maden ruhsatlarında devlet hakkının %50 oranında artırılmasına da değinen Esen, bu artışın özellikle KOBİ’leri zorlayacağını, madencilik sektörünün daha da tekelleşeceğini, yatırım motivasyonunun düşeceğini belirtti. Krom gibi stratejik madenlerin özel statüsünün kaldırılmasıyla da ihracat potansiyelinin zarar göreceği uyarısında bulundu.
“Eleştirmiyoruz, revize ediyoruz: Bu onarıcı siyasettir”
Yeni Yol Grubu olarak sadece eleştirmekle kalmadıklarını, çözüm önerileri de sunduklarını belirten Esen, beş maddelik öneri paketini Genel Kurul’la paylaştı.
Buna göre:
- Rehabilitasyon bedeli kamu bütçesi içinde kalmalı ve Sayıştay denetimine tabi olmalı.
- Denetim mekanizmaları açık ve şeffaf şekilde tanımlanmalı.
- KOBİ’ler için ölçekli ve sürdürülebilir ödeme sistemleri oluşturulmalı.
- Devlet hakkı artışı bölgesel farklara göre esnek olmalı.
- Krom madeniyle ilgili düzenlemelerde yatırımcılarla istişare edilmeli ve mevcut haklar korunmalı.
Konuşmasını “onarıcı siyaset” vurgusuyla tamamlayan Esen, geleceğe sorumlulukla bakılması gerektiğini şu sözlerle ifade etti:
“Rehabilitasyon diyoruz ama gerçekte sağlanmıyor. Devlet hakkı artıyor ama küçük üreticinin hakkı azalıyor. Bu topraklara sadece bugünün değil, yarının gözüyle bakmalıyız. Çünkü yarın bu topraklarda çocuklarımız yürüyecek. Ve biz onlara ‘O gün oradaydık, sadece konuşanlardan değil, koruyanlardan olduk’ diyebilmeliyiz.”