DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen TBMM’de gerçekleşen basın toplantısında çocukların annelerinin ceza infazlarına ilişkin çağrıda bulundu. Esen, bir ay evvel sadece bilgilendirme yaparak cezaevlerine ziyarette bulunabildiğini ancak şu an Adalet Bakanı izni gibi sadece terör suçlularını kapsayan prosedürün önüne konduğunu ve adli kadın hükümlüler ile çocuklarını ziyaret edemediğini belirtti.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Esen, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, cezaevinde anneleriyle birlikte kalan çocukları ziyarete 23 Nisan'da başladığını anımsattı. Ziyareti sırasında, “Bizi yeniden ziyaret eder misiniz?” diye soran kadınlara söz verdiğini, ancak şu an sadece terör mahkumları için geçerli olan prosedürün önlerine konularak ziyaretlerinin Bakan iznine tâbi olduğu yönünde bir engelle karşılaştıklarını söyledi.
“Kadınları ve çocukları görmek, onları duymak istiyorum!”
Konu hakkında ilk ziyaretleri sonrasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Göktaş ile görüştüğünü anlatan Esen, Göktaş’a ilgisi ve konuya verdiği değer nedeniyle teşekkür ederken randevu alamadığı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a seslendi:
“Sayın Bakan’a sizin aracılığınızla seslenmek istiyorum. Randevumuz verilmedi ve artık cezaevlerine bir vekil olarak girişimizin önünde bambaşka prosedürler var, izninizi bekliyorum Sayın Bakan, izninizle kadınları ve çocukları görmek, onları duymak istiyorum!
Ve yine Hükümlü ve Tutuklu Hakları İnceleme Alt Komisyonunda cezaevi ziyaretlerine katılmak istediğimi ilettim Sayın komisyon başkanına, çünkü kendi masraflarımızı yüklenerek komisyon üyesi olmadan bu hakka sahibiz, ancak bu kararın değiştiğini iletti komisyon başkanı. Yazılı tutanak istediğimde ise sağlanmadı, çünkü sözlü bir karar. Çok değerli Meclis Başkanımız Numan Kurtulmuş’a da bir dilekçeyle bu talebimi yeniden ileteceğimi belirtmek istiyorum, çünkü bakanlık izniyle göremediğim cezaevlerine en azından komisyonla katılmamın önü kesilmez umudundayım!”
"0-6 yaş grubu çocukların annelerinin ve hamilelerin ceza infazları ertelenmeli”
Bu kapsamda Ankara'da Sincan Cezaevi ile İstanbul'da Silivri Marmara Cezaevi'nde görüşmeler yaptığını hatırlatan Esen, cezaevlerine ilişkin tespitleri raporlaştırdıklarını söyledi.
Çocukların koşullarının alınan bağış ve sponsorluklarla güçlendiğini belirten Esen, destek alamayan cezaevlerinde ise bu durumun söz konusu olmadığını ifade etti. Esen, bu noktada bir standartlaşma sorunu olduğunu, cezaevlerinde standartlaşmanın sağlanmasının çocukların geleceği için son derece önem taşıdığını vurguladı.
0-6 yaş aralığının çocuğun anne bakımına en muhtaç olduğu zaman olduğunu dile getiren Esen, şöyle konuştu:
"Çocuklar özellikle 0-3 yaşta anneye daha bağlı olmaktadır. 3 yaştan sonra hakim bu süreci yeniden değerlendirebilir. Çocuğun yüksek yararı dikkate alınarak 0-6 yaş grubu çocukların annelerinin ceza infazları ertelenmeli ve hamile anneler de bu kapsamda değerlendirilmeli. Keza çocuk masumdur ve cezaevi dışında akranları ile en az 6 yaşına kadar, annesiyle birlikte erişimi sağlanmalıdır. Ayrıca tutuklu ve hükümlü tüm anne, bebek, çocuklar bu haktan yararlandırılmalı" yorumunda bulundu.
Esen’in Marmara ve Sincan Cezaevleri Çocuk Raporu’ndaki tespit ve önerilerden bazıları:
- 0-6 yaş aralığı çocuğun anne bakımına en muhtaç olduğu zamandır. Özellikle 0-3 yaşta anneye daha bağlı olmaktadır. 3 yaştan sonra hâkim bu süreci yeniden değerlendirebilir. Çocuğun yüksek yararı dikkate alınarak 0-6 yaş grubu çocukların annelerinin ceza infazları ertelenmeli ve hamile anneler de bu kapsamda değerlendirilmelidir. Keza çocuk masumdur ve cezaevi dışında akranları ile en az 6 yaşına kadar annesi ile birlikte erişimi sağlanmalıdır. Ayrıca tutuklu ve hükümlü tüm anne-bebek/çocuklar bu haktan yararlanabilmelidir.
- Cezaevlerinde bulunan psiko-sosyal servislerde görevli psikolog sayısı yaklaşık her 90-100 kadına 1 görevlidir. Ancak çocuklar için ayrıca bir pedagog ve çocuk gelişim uzmanı her 2 cezaevinde de bulunmamaktadır.
- Çocuklar hapishane deneyiminin kötü etkilerine maruz bırakılmamalıdır. Tüm iyileştirici çabalara rağmen mekân cezaevidir ve yaşanabilecek korkutucu, engelleyici ve yoksunluklarla ilgili deneyimler çocuklarda gelecek hayatlarını da etkileyebilecek silinmesi zor izler bırakabilecektir.
- Mahpusların çoğunluğunun yoksul aileler olduğu tespitinden yola çıkarak sosyal hizmetler görevlilerinin birey-aile bazlı etkin desteği ve kontrolü sağlanmalıdır. Mahpuslara sosyal hakları konusunda yazılı / sözlü bilgilendirmeler yapılmalı, belli aralıklarla seminerler verilmelidir.
- Kanunda suç tanımının adli suç ve terör suçu olarak ayrıldığını görülmektedir. Ceza İnfaz Kanunun 16. maddesine göre hamile olan ve doğumdan sonraki 18 aylık süre için adli suç işleyen ve hükümlü annelerin infazının ötelendiği ve bunun kanunda net bir şekilde belirtildiğini gördük. Tutuklu anneler bu fırsattan yararlanamamaktadır. Mahpuslar süt izninin 18 aylık süresinin daha da artırılmasının bir ihtiyaç olduğunu belirtmektedir. Süre en az 2 yıl-24 ay olarak güncellenmelidir.
- Anaokulu için gereken çocuk sayısı 50'dir. Bu sayı daha esnetilmeli ve daha az çocukla anaokulları açılabilmelidir.
- Kadın kapalı cezaevlerinin sayıları artırılmalı, fiziki ve sosyal imkân ve etkinlik şartlarında eşit şartlar tüm cezaevlerinde oluşturulmalıdır.
- Cezaevlerindeki uygulama ve uygulayıcılar kapsamında standart kriterler oluşturulmalıdır. Ölçme-değerlendirme ve denetleme mekanizmaları ile standartlar korunmalı, sistemler geliştirilmelidir.