DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sağlıklı bir parlamenter sisteme ihtiyaç olduğunu vurgulayan Ekmen, ülkenin gerçek gündeminin anayasa tartışması olmadığının altını çizerek, “Anneler çocuklarının çantasına bir poğaça meyve suyu koyamıyor. Temizlik görevlisi olmayan okulların hali ortada. Çiftçilerin hali ortada, hayvancılığın hali ortada. Biz neyi tartışıyoruz?” ifadesini kullandı.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Habertürk TV’de Faruk Aksoy’un sunduğu “Nedir, Ne Değildir” programına konuk oldu. Gündemin öne çıkan başlıklarının konuşulduğu programda Ekmen, ekonomi başta olmak üzere parlamenter sistem, erken seçim, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi birleşme görüşmeleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
CHP içindeki tartışmalar da gerçek gündemi karartıyor
Ekmen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve AK Parti’yi gerçek gündemi karartmakla eleştirdiklerini hatırlatarak, muhalefetin de aynı hataya düştüğünü vurguladı. Ülkenin gerçek gündeminin anayasa tartışması olmadığını söyleyen Ekmen, “Ülkede emeklinin bir derdi var, asgari ücretlinin bir derdi var. Okullarımız açıldı. Aileler kırtasiye alışverişi yapamıyor. On binlerce öğretmen adayı atama soruncunun açıklanmasını bekliyor. Anneler çocuklarının çantasına bir poğaça meyve suyu koyamıyor. Temizlik görevlisi olmayan okulların hali ortada. Çiftçilerin hali ortada, hayvancılığın hali ortada. Biz neyi tartışıyoruz? Anayasa değişikliğini tartışıyoruz, adayları tartışıyoruz… Bir takım suni gündemleri tartışıyoruz diye hep iktidarı eleştiriyorduk. Ama bugün itibariyle CHP içerisindeki bu tartışmanın da toplumun, siyasetin ve seçmenin gerçek gündemini gölgeleme gibi bir yönü olduğunu tespit etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Erken seçimden çok yapısal ve gündelik sorunlara yoğunlaşmaları gerekir
Erken seçim iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ekmen, şöyle devam etti:
“Bir muhalefet partisinin erken seçimi istememesi düşünülemez. Ancak şunu da tespit etmek gerekir ki; anayasamıza göre erken seçim kararını ya bizzat cumhurbaşkanı ya da Meclis’in alması gerekiyor. Yani Erdoğan’ın ve Ak Partinin istemediği bir seçim kararı alınamaz. Ben geriye dönüp baktığımda, 36 askerimizin şehit edildiği saldırı, Hendek olayları, 17-25 Aralık, 15 Temmuz hain darbe girişimi, doların bir gecede 3 liradan 8, 8 liradan 15 liraya çıkması süreç içerisinde 15 liradan 35 lira olması gibi birçok zor süreci Erdoğan'ın seçime gitmeden atlatabildiğini görüyorum. Muhalefetin, erken seçimi istemekle birlikte, enerjisini daha çok vatandaşın günlük ve sistemin yapısal sorunlarına teklif etmesi gerekir.”