DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada, TPAO’nun desteklediği Petrolspor’un genç sporcularının yaşadığı maddi sorunları, fazla mesai ücretleri ve TPIC’i gündeme getirdi. Uluslararası başarıları olan sporcuların bu ay maaş alamadıklarına dikkat çeken Ekmen, bu tür mağduriyetlerin tasarruf tedbirlerinin yanlış yorumlanması nedeniyle oluştuğunu kaydetti.
"Petrolspor’un Hikayesi Başarılarla Doludur"
Ekmen, Türkiye Petrollerinin altyapısında yer alan 1050 sporcuya dikkat çekerek, "Sayın Mehmet Şimşek'in bizzat açılışına vesile olduğu altyapıda 1.050 sporcu var. Bu 1.050 sporcuya TPAO, geçen yıl anlaşmalı bankalardan 4-5 milyon lira aktarmıştı. Bu sporcuların 100'ün üzerinde dünya, Avrupa, Balkan ve olimpiyat şampiyonluğu var. Ancak bu çocuklar bu ay maaş alamadılar. Niçin? Tasarruf genelgesi var" dedi.
"Bu Çocuklar Kenar Mahallelerden Geliyor"
Ekmen, sporcuların maddi durumlarına değinerek, "Bu çocukların tamamı kenar mahallelerden, asgari ücretli bile olmayan ailelerden spora kazanılmış çocuklar. Yılda 4-5 milyon lira vermekle buraya dolaylı yollarla aktarılacak bir paradan tasarruf namına vazgeçmemiz ne kadar doğru bir şey olabilir?" diye sordu.
"Genç Sporcuları Mağdur Etmeyin"
Genç sporcuların desteklenmesinin önemine vurgu yapan Ekmen, "Bu çocuklar, sporla hayatlarını değiştirmiş, ülkemizi uluslararası arenada başarıyla temsil eden gençlerdir. Onların geleceğini ve emeklerini göz ardı etmemek, bu tasarruf genelgesiyle mağdur edilmemelerini sağlamak hepimizin sorumluluğudur" ifadelerini kullandı.
Ekmen’in genç sporcularla ilgili ısrarı üzerine Komisyon Başkanı Mehmet Muş, söze girerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Nevzat Şatıroğlu’na seslendi. Muş’un; “Sayın Şatıroğlu, Sayın Ekmen’i bir davet edin Bakanlığa, bir çay ikram edin kendisine, Petrolspor'u kurtaralım.” ifadesine Şatıroğlu, “Tabii ki. Seve seve” cevabını verdi.
"TPAO'da Tasarruf Tedbirleri Yanlış Yorumlanıyor"
Ekmen, TPAO ve BOTAŞ ile ilgili meselelerde de dikkat edilmesi gereken hususlar olduğunu belirterek, "Ben Batmanlı olarak TPAO ve BOTAŞ'la ilgili olarak birçok meseleyle doğrudan ilgiliyim. Birkaç hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. Birincisi, bu tasarruf genelgesi meselesinin orman yangınlarıyla mücadele ihalelerinde olduğu gibi yanlış yorumlanmasının TPAO'daki izdüşümleri üzerinedir" dedi.
"TPAO İşçilerinin Fazla Mesai Ücretleri Ödenmiyor"
Ekmen, TPAO’nun işçilere olan fazla mesai borcuna da değindi: "Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı tam dokuz aydır işçinin fazla mesai ücretini ödememektedir. İşçisinin fazla mesai ücretinden tasarruf ederek para kazanan Türkiye Petrolleri, doğal kaynaklarımızı ürettiği ve elde ettiği için her zaman kâr eden bir kuruluştur. Bununla birlikte geçen Kurban Bayramı'nda tam olarak 12 saha tasarruf tedbirleri nedeniyle kapatılmak istenmiştir, sendikanın itirazı üzerine bu karardan vazgeçilmiştir çünkü on iki gün boyunca ödenecek toplam fazla mesai ücreti 350 bin lira iken ortaya çıkacak üretimden geri kalma ise 70 milyonluk bir maliyettir."
"Tasarruf Tedbirleri Yanlış Yorumlanmamalı"
Ekmen, tasarruf tedbirlerinin motomot bir yaklaşımla ele alınamayacağını belirterek, "Tasarruf tedbirleri böyle motomot -efendim, genelge var, fazla mesai ödemem, genelge var, fazla üretim yapmam, bayramda kapatırım- bir yaklaşımla ele alınamaz" diye konuştu.
TPAO kök ücretlere zam yapmalı
Ekmen sözlerine şöyle devam etti:
“BOTAŞ bu yıl şubat ayında kök ücrete zam yaptı, Türkiye Petrolleri yapmadı. Şimdi BOTAŞ'ın maaşları Türkiye Petrollerini katlamak üzere. Türkiye Petrolleri çalışanları sahada, sondajda, üretimde yirmi dört saat çalışıyor ama BOTAŞ çalışanlarından daha az maaş alıyor. BOTAŞ da TPAO da aynı Bakanlığa, aynı siyasi iradeye bağlı değil mi? Dolayısıyla BOTAŞ'ın bir yönetim kurulu kararıyla almış olduğu kök ücretlere zam kararını Türkiye Petrolleri niçin almıyor? Yüzde 100 kazanan, kâr eden TPAO’nun işçisini motive ederek sahada tutmaya çalışan bir firma olması gerekmez mi? Ben bu kapsamda BOTAŞ ve TPAO arasındaki kök ücretten kaynaklanan ayrımcılığın giderilmesi ve özellikle TPAO'nun tasarruf genelgelerini yorumlamadaki dar yorumcu anlayışını dikkatinize sunmak istiyorum.”
"TPIC’ın Evine Dönme Vakti Geldi"
Ekmen, TPIC’ın BOTAŞ bünyesindeki durumuna da dikkat çekti:
"BOTAŞ'ı doğal gaz temini dışında hep petrol taşımacılığı ve nakliyesiyle ilişkili bir şirket olarak biliyoruz, kanunu da böyle kurulmuş bir şirket ama 2013 yılında bürokrasi arasında yaşanan bir rekabet nedeniyle petrol taşımacılığı için kurulan TPIC şirketi BOTAŞ'a devredildi. Türkiye Petrolleri petrol aramacılığında kamusal tekele sahip olmasına rağmen on bir yıldır TPIC TPAO'nun sahasında ama BOTAŞ'a bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Şimdi, o günkü rekabetin böyle bir sonucu oldu, tamam, kabul, aradan on bir yıl geçti, TPIC'ın BOTAŞ'ın bünyesinde görünüyor olmasının bu biriken boşta bir bağı var mı diye konuyu bağlamış olayım ama TPIC'ın de evine dönme vakti gelmedi mi? TPIC ile BOTAŞ arasındaki bu ilişkisiz yani sektörel anlamda ana faaliyet alanının dışında kurulmuş bu ilişkiden BOTAŞ memnun mu acaba?"