DEVA Partili Ekmen, ekonomik ve siyasal istikrar açısından adalet ve hukuk çağrısında bulundu

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, fahiş fiyat artışlarından dolayı TBMM Genel Kurulu’na gelen kanun tasarısının görüşmeleri sırasında Osman Kavala, Can Atalay ve Selahattin Demirtaş’ın yargılamalarını gündemine aldı. Ekmen, haksız yargılanmaları eleştirip ekonomik ve siyasal istikrar açısından adalet ve hukuk çağrısında bulundu.

Konuşmasına bugün görüştüğümüz teklifin amacı enflasyonla mücadele yani fiyat istikrarı sağlamaktır defalarca kez belirttiğimiz gibi hukuk ve adalette istikrar sağlanmadan ekonomide istikrar sağlanamaz diye başlayan Ekmen, Şenyaşar, Kursiyer Teğmenler, Sinan Ateş ve benzeri davaları hatırlattı. Milletvekillerini dava sanıkları ve tarafları ile empati yapmaya davet eden Ekmen sözlerine şöyle devam etti: 

“Hukuk kuralları genel ve kişilik dışı olduğu için Themis Heykeli’nin gözü kapalıdır”

Ekmen, ülkemizdeki hukuk ve yargı uygulamalarına örnek vererek şu eleştirilerde bulundu:

“Kavala, Can Atalay, Selahattin Demirtaş'la özdeşleşmiş dosyalar herkesin malumudur. Biliyorsunuz, hukukta Themis Heykeli diye bir heykel var ve onun gözü kapalı olur. Hukukçu AK Partili arkadaşlardan rica ediyorum, bu 3 dosyayı önünüze alın; gözünüzü kapatmak için olayın geçtiği ülkeyi, sanığın ismini, olayın şeklini kapatın ve bir hukukçu olarak inceleyin. Eğer siz Osman Kavala'da, Can Atalay'da, Selahattin Demirtaş'ta süregelen yargılama sürecine bir hukukçu olarak içerik ve usul açısından onay verecekseniz emin olun, söyleyeceğim bir şey yoktur.”

“Olaylardan yıllar sonra suç üretilmiştir”

Ekmen, Kobani olayları üzerinden meydana gelen yargılamaları şöyle eleştirdi:

“İktidarın vicdanlı hukukçularına sesleniyorum, dosyalardaki isimleri kapatalım, bakalım. Yaşananlar normal mi? Olaylar 2014'te olmuş, soruşturma 2017'de, dava 2020’de açılmış, 2024'te -soruşturmadan yedi yıl sonra- karara bağlanmış ve bu yedi yıl boyunca hâkim tam 27 sayfa boyunca, 28 il ve 5.300 vakayı tek tek sayarak, yaralama-öldürme-yağma-hırsızlık-mala ve cana kast eylemlerinin aydınlatılamadığını belirterek beraat kararı vermiş. Peki, bu olayları aydınlatamadıysanız neyi aydınlattınız? Eğer bu somut olaylardan dolayı sanıklar Selahattin Demirtaş, Ayla Akat Ata ve benzerleri bir ceza yemediyse hangi eylemlerden dolayı ceza yedi?” 

“Soruyorum, PYD mensupları savaşçı iken ne zaman terörist oldu?”

Milletvekili Ekmen, kendisinden önce yapılan konuşmaları hatırlatarak, iktidar sıralarına bir dönem Ankara’da özel olarak ağırlanan kişilerin ne zaman terörist olduğunu sordu:

“Şimdi, Galip Bey bugün bence tarihe geçecek bir konuşma yaptı, çok da değerli bir konuşma. Kobani sürecinde AK Parti'nin IŞİD'e karşı Kobani halkına ne kadar yardımcı olduğunu anlattı ve dikkat edin "terörist" diye bir kelime kullanmadı "savaşçılar" dedi. O zaman PYD vardı, Salih Müslim Ankara'da ağırlanıyordu, Asya Abdullah TBMM'de misafir olarak kabul ediliyordu ve Türkiye Cumhuriyeti devleti de PYD savaşçılarını -Galip Bey'in ifadesiyle- Türkiye'ye getirip tedavi ediyordu, savaşmaları için geri gönderiyordu. Şimdi soru şu: PYD'nin bu savaşçıları ne zaman terörist oldu?”

Ekmen, iktidarın bir dönem birlikte hareket ettiklerini daha sonra terörist ilan etmesinin asıl sorun olduğunu şöyle ifade etti:

“Sonuçta, FETÖ'nün ne zaman terör örgütü kabul edildiğine dair milat herkes için farklı; değil mi? AK Partililer için farklı, garibanlar için farklı, iş adamları için farklı. PYD ne zaman terörist oldu? Belki bunu bir açıklığa kavuşturursak PYD’li savaşçıları misafir edip, tedavi edip geri gönderen devletimiz ile aynı dönemde sokaklarda duyarlılık çağrısı yapan insanlar arasındaki farkın ne olduğunu, hangisinin neden terör eylemi olup olmadığını daha sarih tartışabiliriz.”