Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programına konuk olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı adayları Kemal Kılıçdaroğlu ile Tayyip Erdoğan arasındaki “300 milyar dolar” tartışmasını, Kapalıçarşı’da oluşan kur farkını ve Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi durumundaki bakanlık dağılımını değerlendirdi.
‘Nereden biliyorsun uyuşturucu parası olduğunu, kanıtın ne?’
Babacan, Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’ye 10 yılda 300 milyar dolar getirme sözü üzerine “Esrar, eroin kaçakçılarından para getireceksin” diyen Erdoğan’ı, “Sayın Erdoğan maalesef artık bazı konularda doğruları söylemiyor. ‘Uyuşturucu parası getirecek’ diyor. Sen nereden biliyorsun uyuşturucu parası geleceğini? Kanıtın ne? Neye istinaden böyle bir şey söylüyorsun? Üstelik 10 yılda 300 milyar, yılda 30 milyar dolarlık yatırım çok rahatlıkla gelebilecek bir rakam. Sermaye, güvene geliyor” sözleriyle eleştirdi.
‘Benden önceki 10 yılda 10 milyar dolar gelmiş, biz 1 yılda 22 milyar dolar cezbettik’
Babacan, “Ben ekonominin başına geçmeden önce Türkiye’ye yılda giren doğrudan sermaye ortalama 1 milyar dolardı. Benden önceki 10 yıl toplam 10 milyar dolar gelmiş. Biz 1 senede 22 milyar dolar doğrudan sermaye cezbettik. Finansal yatırımları saymıyorum” ifadelerini kullandı.
‘Bakanlık pozisyonlarında işi çok iyi bilen insanların olmasını tercih ederiz’
Babacan seçimlerden sonra yapılacak bakan ve bürokrat kadrolarındaki dağılımına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Bakanlık pozisyonlarında siyasi kimlikleri çok ön planda olan insanlardan ziyade o işi çok iyi bilen, tekniği ön planda olan insanların olmasını daha çok tercih ederiz. Cumhurbaşkanını, cumhurbaşkanı yardımcısı 5 genel başkanı ve 2 belediye başkanımızı düşününce zaten kabinede 8 siyasi kişilik var. Geri kalan 20 bakanın mümkün olduğunca tekniği kuvvetli, dürüst, işin ehli insanlardan oluşmasını tercih ederiz. Bürokrasi pozisyonlarıyla ilgili bir çalışma yapıyoruz. Kendimiz yaptık, görüşmek isteyen diğer partilerle de görüşme trafiği başlattık.”
‘Birbirini tamamlayan kadrolara ihtiyacımız olacak’
“Hangi konu olursa olsun ‘Bir kurtarıcı gelecek ve bütün sorunları çözecek’ görüşüne inanmıyorum. Birbirini tamamlayan kadrolara ihtiyacımız olacak. Bu bir kadro ve ekip çalışması meselesi. 20 bakanlık olacak, bunların birbiriyle uyumlu çalışması önem kazanacak. Merkez Bankası’nın başında kim olduğu önemlidir ama Para Politikası Kurulu üyelerinin kimlerden oluştuğu da bir o kadar önemlidir. Bütün bu insan kaynağının birbirini tamamlaması gerekiyor.”
‘BOTAŞ, Kapalıçarşı’dan harıl harıl döviz alıyor’
Doların Kapalıçarşı’da ve bankalarda farklı kurdan alınıp satılmasını değerlendiren Babacan, BOTAŞ’ı işaret etti. Babacan şunları söyledi:
“Kapalıçarşı’dan tekerlekli konteynerlerle döviz alınıp satılıyor. Bugünün Türkiye’sinde yapılacak iş mi? Biz bunun BOTAŞ tarafından alındığını tahmin ediyoruz. BOTAŞ doğalgaz için döviz almak ve Rusya'ya, İran’a ya da Katar’a ödemelerini dövizle yapmak zorunda. BOTAŞ her ay muntazam ve yüksek miktarda döviz alıcısıdır. Erdem Başçı’nın Merkez Bankası başkanı olduğu dönemde, BOTAŞ’a dövizi ortalama bir kur hesabından biz verelim ki her ay girip piyasayı bozmasın diye bir mekanizma kurmuştuk. Onu durdurdular çünkü Merkez Bankası’nda döviz bırakmadılar. 128 milyar dolar dediğimiz rakam 250 milyar doları geçti. Merkez Bankası’nın net döviz pozisyonu eksiye düşünce bu sefer BOTAŞ’a ‘Dövizi nerden bulursan bul’ dediler. Bizim tahminimiz, BOTAŞ gidiyor harıl harıl Kapalıçarşı’dan alıyor.”
‘Türkiye’yi elektriğin olmadığı bir çağa döndürdüler’
“Banka kuru ile serbest piyasa kuru arasında neredeyse 1 liralık (yüzde 5) fark oluştuysa burada haksız kazanç vardır. Arada birileri bir şey kazanıyor mutlaka. Hepsini ortaya dökeceğiz. Siz ne yaptınız da ülkeyi ta bilgisayar sisteminin olmadığı, elektronik ticarettin olmadığı döneme döndürdünüz? Telefondan milyarlarca dolar işlem yapabildiğiniz bir çağda Türkiye’yi elektriğin olmadığı çağa döndürdüler.”
‘Bebecan olmak benim için gururdur’
Türkiye’nin 2002-2014 yılları arasında dış politika ve ekonomide en başarılı olduğu dönemi yaşadığını vurgulayan Babacan, kendisine “Bebecan” diye seslenen Erdoğan’a, “Ne zaman ekonomiyle ilgili başarılardan bahsetse ister istemez beraber çalıştığımız yıllara dönmek zorunda kalıyor. Türkiye, şu anda kıymanın 300-350 lira, bir kilo soğanın 30 lira, bir karton yumurtanın 90-100 lira olduğu, sabit gelirli herkesin yoksullaştığı bir dönem yaşıyor. Dolayısıyla başarılardan bahsedeceği zaman eski defterleri karıştırıyor, karşısına ben çıkıyorum, beni hatırlıyor hemen. Bu sefer ‘Ben yaptım’ dese insanlar inanmıyor. ‘Sen yaptıysan son 5 sene neden yapmıyorsun? Madem sana aitti, devam ettirebilmen lazımdı’ diye soruyorlar. Dolayısıyla tamamen bir tepki olarak benim yaşımdan kaynaklı küçük görme, alay etme gibi bir maalesef yanlış yola giriyor. ‘Bebecan’ olmak benim için bir gururdur. Gençlerimize imkân tanındığında fırsat verildiğinde nasıl büyük başarılar ortaya koyabiliyorlarmış ben bunu ispat ettim” diye yanıt verdi.
‘Ali Babacan ayrılalı 8 yıl oldu, düzeltselerdi’
Babacan, Altaylı’nın “İktidar tarafı ‘Ali Babacan o gün yanlış politikalar uyguladığı için bugün bu haldeyiz’ diyor” sözleri üzerine “Ali Babacan ayrılalı tam 8 yıl oldu. 8 defa düzeltselerdi. Abartı sanatının zirvesini görüyoruz” dedi.
Babacan, kriz iklimini 6 ayda aşıp en geç 2 yılda da enflasyonu tek haneye düşüreceklerini iddia etti.
“Bazı muhafazakâr ailelerde ‘Elim Erdoğan’a gitmiyor hissiyatı yaygın”
Babacan, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin şu ifadeleri kullandı
“Bazı muhafazakâr ailelerde ‘Elim Erdoğan’a gitmiyor’, ‘Elim AK Parti’ye gitmiyor’ hissiyatını çok yaygın görüyorum. 28 Şubat iklimi ve 2001 krizinden sonra yeni bir başlangıç için, adalet için, hak için, hukuk için Sayın Erdoğan'ı destekleyenler Türkiye’nin bugün geldiği noktadan çok rahatsız.”
‘Kampanya filmi yakında televizyonlarda’
“4 gün önce Sayın Kılıçdaroğlu’na ‘Kampanya CHP kampanyası gibi yürüyor, sinerji olması için ortak kampanya yürütmemiz lazım’ dedim. Hemen sağ olsunlar adapte oldular. Bizim saha ekibimiz ile CHP’nin ekibi buluştu. Derhal ortak programlar dizayn etmeye başladık. Perşembe Tekirdağ ve Balıkesir mitinglerinde Kılıçdaroğlu ile birlikte olacağız. Hafta sonu İzmir’de bütün liderler olacak. Mesela arife günü bir kampanya çekimi yaptık, orada hem 6 genel başkan hem 2 belediye başkanı vardı. Yakında televizyonlarda kampanya filmlerinde bizi bir arada görmeye başlayacaksınız. Bizim adayımızın olduğu ama Kemal Bey’in gidemediği şehirlerde ben miting düzenleyeceğim.”
‘AK Parti’nin seçim beyannamesi çalışmasını 10 sene önce ekibimde olan arkadaşlar yürütmüş’
“AK Parti’nin seçim beyannamesi, bizim ortak politikalar metninden 2 buçuk ay sonra geldi. O kadar çok kopya var ki… Manşetlere bakın, hepsi kopya. Mülakat, imar affı, sosyal destek mekanizması… Ben oradaki kadroları iyi tanıyorum. Ortak politika metni gibi bir şey üretecek kadro yok orada. Bu çalışmayı da ta 10 sene önce benim ekibimde olan o 2-3 arkadaş yürütmüş.”