DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara’da partisinin Sincan ilçe binasının açılışında konuştu. Babacan şu ifadeleri kullandı:
‘Dönülmez akşamın ufkundayız’
“Bir dönem artık kapanıyor. Ülkemizin hiçbir sorununu çözemeyen, ülkemize korku ve baskıdan başka hiçbir vaat sunamayan iktidarın dönemi artık kapanıyor. Dönülmez akşamın ufkundayız. Biz Türkiye’yi içinde olduğu çukurdan en kısa sürede çıkartacağız. Kimsenin şüphesi olmasın.”
‘Kirli ilişkileri içinize sindiremediğinizi biliyorum’
“Vaktinde AK Parti’ye gönül vermiş dostlarımıza sesleniyorum” diyen Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sizlerin haktan, hukuktan vazgeçmediğinizi gayet iyi biliyorum. Ortaya dökülen tüm bu kirli ilişkilere içten içe çok kızdığınızı, içinize sindiremediğinizi biliyorum. Siyasetçilerin çetelerle iş tuttuğu bugünleri kabul edemeyeceğinizi gayet iyi biliyorum. Tüm bu adaletsizlikleri ve baskıyı asla sinenize çekmediğinizi de biliyorum. ‘28 Şubat karanlığını üstümüzden alsın’ dediğiniz insanların 28 Şubatçılarla beraber yol yürümesinden çok rahatsız olduğunuzu biliyorum.”
‘DEVA herkesin can, hak ve mal güvenliğinin garantisidir’
“Sizler haksızlıklara göğüs germiş, verdiğiniz haysiyet mücadelesini zamanında zaferle taçlandırmış insanlarsınız. ‘Herkes için hak, özgürlük ve refah’ diye çıkacak insanlar yine sizler olacaksınız. Gelin; hakkı, adaleti herkes için hep birlikte isteyelim. Mafya-siyaset-bürokrasi-medya şebekesine bir kez daha son verelim. Korkmayın ve unutmayın, DEVA Partisi varken kimse sizin hakkınıza göz koyamaz. Helal tek bir lokmanızı kimse elinizden alamaz. DEVA Partisi herkesin can, hak ve mal güvenliğinin garantisi olacaktır. Senelerdir mücadele ettiğimiz ve kazandığımız hakların da hepsinin teminatı biziz.”
‘Türkiye Cumhuriyeti’nin, bir televizyon kanalı kadar itibarı yok mu?’
Ali Babacan, Erdoğan’a yönelik sorularını da yineledi:
“Cevabını alana kadar bu soruları soracağım. Bir televizyon kanalı, bir şirket iddiaların sorumluluğunu taşıyamadı ve çalıştırdığı gazeteci ayrılmak zorunda kaldı. Haftalardır tüm iddiaların etrafında dolandığı bir kabine üyesinin yükünü Cumhurbaşkanı taşımaya devam ediyor. Bu millet buna mı layık? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti, bir televizyon kanalı kadar itibara sahip değil mi? Sizin yönetiminizde bakanlar, yargı mensupları veya bürokratlar, devlet içinde bir çete faaliyeti mi gerçekleştiriyor? Sizi desteklemek için yapılan haberlerin finansmanı usulsüzlüklerle mi sağlanıyor? Sizi medyada tetikçiler mi savunuyor?”
‘Bu mu koalisyonların bitmiş hali?’
“Koalisyonlar dönemi bitecek diyorlardı. Krizlerin ortağı mafyaya özel af çıkarmanın çabasında. Büyük ortak da ona mahkûm şekilde koskoca ülkeyi yönetmek zorunda kalıyor. 28 Şubat’ın karanlık koridorlarına destek olan Perinçek, ‘İktidarın rotasını ben çiziyorum’ diyor. Bu mu koalisyonların bitmiş hali? ‘Ülkemiz büyüyecek’ diyorlardı. Büyüyen sadece üç beş zenginin cüzdanı, başka bir şey değil. Belli ki o cüzdanlar sadece Türkiye’de de dolmuyormuş. Azerbaycan’dan yayınlanan videoları gördük. İstikrar vaat ediyorlardı. Bizim üç yıldır gördüğümüz devlet yönetiminde istikrarlı bir çürüme.”