Ali Babacan: “Vatandaş, iktidar ve ana muhalefet arasında bir tercihe zorlanmak istemiyor”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ile DEVA Partisi’nde bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Babacan, “Bu ülkeyi iktidar ve ana muhalefet arasına sıkıştıracak siyasi tabloyu görmek istemiyoruz. Vatandaşların arzusu da budur. İnsanlar ‘İki tercihten birine bizi zorlamayın’ diyor; ‘Arayış içerisindeyiz’ diyor” ifadelerini kullandı.

"Yoğunlaştığımız çalışma, partiler arasında bir iş birliği çerçevesidir"

"Bir süredir Meclis'te grup kurma çalışmalarımız oldu. Son birkaç haftadır gittikçe yoğunlaştığımız çalışma, partiler arasında bir iş birliği çerçevesidir. Şu anda belki iki-üç parti ile başlayabilecek, bunun belki Meclis'te grup olarak yansıması olacak bir süreçteyiz. Eğer genel seçimlere gidiyorsak seçim vakti de olsa daha erken de olsa, bu ülkeyi iktidar ve ana muhalefet arasına sıkıştıracak siyasi tabloyu görmek istemiyoruz. Vatandaşların arzusu da budur."

"Vatandaşımızın görmek istediği Türkiye hayaline yönelik çalışmalar yapmak, biz siyasetçilerin görevidir"

"Vatandaşımızın görmek istediği Türkiye hayaline yönelik çalışmalar yapmak, biz siyasetçilerin de görevidir. Süreçler devam ediyor. İYİ Parti ile partimiz arasındaki diyalogun sıklaşması, muhtemel bir iş birliği zemininde çalışılması tabii arzu ettiğimiz ve görmek istediğimiz bir tablodur."

"İktidarın bir çözüm niyeti varsa, iki ortak arasında senkronize bir adım görmemiz gerekiyor ve şu anda böyle bir şey yok"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK’ya ve Öcalan’a yönelik silah bırakma çağırısıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Babacan, iktidar ortaklarının senkronize hareket edemediğini ve sürecin net olarak anlaşılmadığını kaydetti. Babacan, “1 Ekim’den bu yana devam eden süreci hâlâ net olarak anlamış değiliz. Toplumun da anladığını düşünmüyoruz. İki iktidar ortağı arasında bu konuyla alakalı mutabakat ve ayrılık var mıdır? Bu konuda açıklama yapması gereken kendileridir. Türkiye’nin bir terör sorunu var; bu sorunun çözümüne dönük kuşkusuz atılacak adımlar var. Bu sorunun çözümü kapsamlı bir yaklaşımla mümkün olur; diplomasiyi iyi çalıştırarak, bölgemizdeki ülkelerle, uzaktan gelip müdahil olmaya çalışan ülkelerle olur. Hem diplomasi hem güvenlik bir bütünlük içerisinde, senkronize olmuş şekilde hareket edilirse çözüm mümkün olabilir. Ama bu senkronizasyon önce siyasette başlamalıdır. İktidarın bir çözüm niyeti varsa, iki ortak arasında senkronize bir adım görmemiz gerekiyor ve şu anda böyle bir şey yok" dedi.

"Terörün bitirilmesi önemli ama şu anki iktidarda bu konuda bütüncül bir yaklaşım görmüyoruz"

"Kamuoyunu bir buçuk aydır meşgul eden asıl yakıcı sorunları; geçim, ekonomi ve fakirliği, sosyal sorunları bir buçuk aydır örtüyorlar. Asıl gündemimize dönmemiz lazım. Geçtiğimiz gün beş minicik evladımız yanarak öldü. Türkiye Yüzyılı bu mudur? Bunu sormak, konuşmak lazım. Süreci izliyoruz; terörün bitirilmesi önemli ama şu anki iktidarda bu konuda bütüncül bir yaklaşım görmüyoruz. Hiçbir konuda çözüm üretemeyen, sorunların arkasına sığınan bir iktidardan bu konuda nasıl bir yaklaşım gelecek kuvvetli şüphelerimiz de var."