Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Türkiye toplumu artık bağırıp çağırıp siyaset yapılmasını istemiyor , bu toplum artık yoruldu. Tehditle , gerginlikle siyaseti kaldıramıyor. Sadece toplumda değil , ekonomide hassaslaştı , birileri çıkıp konuşuyor tüm Türkiye bundan zarar görüyor. Biz artık uzmanı olmadığı konu hakkında konuşmayan , liyakate dayalı olmasını istiyoruz. Herkes bildiği konuda konuşursa halkta örnek alacak bilmediği konu hakkında konuşmayacak. Malesef bilgisizliği başka şekilde yenemeyiz. Uzman olmayan yöneticiler yanlışlarında ısrarcı olduğu sürece toplumumuzda aynı fikirde olacak , yanlışlarında ısrarcı olmaya devam edecektir. Sn. Babacan ve yol arkadaşları bu konuda rüştünü ıspat etmiş kişilerden oluşuyor. Bizlerde uzman olduğumuz konularda elimizden geleni sonuna kadar yapmaktan imtina etmeyeceğiz.. Güzel günler yakın , Deva...

06.05.2020 / 11:36

12
Mehmet Öncü Adiyan İzmir , Yönetici

öneriler PArti programınızı okudum ve bana göre faydalı işlerin yapılasmının istendiği ve problemlerin çözümü yönünde etkin politikaların oluşturulmak istendiği bir yapı kurulmasının hedflendiğini gördüm. Ekonomi ve kurumları ile ilgili Ali Babacan Byefendinin bugüne kadar yaptıkalrını her zaman takdir etmiş ve bu konuda Türkiye'nin kurtuluşunun mimarı olacağına dair en ufakbir şüphem yoktur. Ve bu konuda benim söyleyecek veya öneride bulunmahadsizliği yapmam olası bile değildir, Ancak , özellikle toplumsal konularda programınızın genel ifadelerle ve farkınızı ortaya koyabilecek spesifik konularda radikal ve problemler ortaya çıktıktan sonra nasıl çözümleriz değil, bu problemlerin ortaya çıkmasını tamamen ortadan kaldıracak ve daha hükümete bile gelmeden dar bölgede çözülmesi konusunda naçizane düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim. 1- Adalet için ; çağdışı bir uygulama olan karakolların boşaltılması ve kaldırılması , bunun içinde ; a) hakimlerin tek seferde karar vermesini sağlayabilecek bir yapının kurulması , b) suç unsurlarının bitirilmesi, , c) bunun için insnaların suç işlemesine sebep olacak ortamın oluşturulması, ç) suç işleyen biri bu suçu işlemek istediği için işler , suç işleme isteğini , yalan söyleme isteğini aklına bile getirmemesi için aklının ve bedeninin boş kalmaması yeterlidir. d) Bunun içinde en küçük yerel yönetimlerin kontrolünde bulunan bir yapısal reforma ihtiyaç vardır. e) Bu konuda mahalle bazında herkesin üretime katkı sağlayacak ve başka bir boş vakti olmayacağı bir yapının kurulması, f) bu konuda adalet sisteminin en küçük yerel yötetimlerin kontolünde sağlanması ve bu konuda yetkinliğin oluşturulması, g) bunun içinde gerekli aşamaların ayrıntılı olduğu bir planlamanın yapılması için karar verilmesi

06.05.2020 / 10:41

1
Teoman İnal Antalya , Yönetici

Yeni oluşumun, Ekonomi, hukuk, özgürlük ve liyakat gibi konularda etkin ve kalıcı çözümler getireceğine inancım tamdır. Partinin bir takım konular da çok çetin sınav vereceğini düşünmekteyim. Genel başkan ve kuruculardan bazılarının daha önce iktidar partisinde siyaset yapmasından dolayı, partinin kendisini ifade etmesi hususunda önyargıyı kırmasının zor olacağı kannatindeyim. Bu önyargıyı kırmak için, iktidar partisi ile organik bir bağının olmadığını, ülkenin her bir bireyine bıkmadan , usanmadan parti politikasını anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Kurucuların farklı bölgelerden , farklı etnik kimlikler den ve farklı dünya görüşüne sahip olmaları, sinerji oluşturma adına problem yaratacak mıdır?Her ne kadar ortak payda ülke sorunları olsa da, iktidar olduktan sonra oluşacak farklı istekler çatışmaya dönüşebilir mi? Bu çatışma ortamında kayıplar verilebileceği, parti hedefinden sapmalar olabilir mi? Bu konu ile ilgili önümüzde çok iyi bir örneğin, iktidar partisinin olduğunu düşünüyorum. Aynı hatalara düşmeden değişen şartlara göre konumlanmayıp , her bölgenin , her etnik grubun isteklerine çatışma ortamı yaratmadan hassas olup buna göre hareket ederek saygı göstererek aşılacağı inancındayım . Teşkilatma kısmında ağırlıklı olarak iktidar partisinin küskünlerinden oluşmaması gerektiğini , farklı kesimlerden , yeni isimlerle ve en önemlisi genç , dinamik kişilerden oluşması gerektiği kanaatindeyim. Çıkılan bu önemli yolda elimizden geldiğince Ülke menfaatlerini en önde tutarak partimize faydalı olmaya çalışacağız.

06.05.2020 / 05:35

13
İbrahim Kara İstanbul , Mühendis

Merhaba öncelikle tüm vatan sevdalılarına selamlarımı iletmek isterim . Malum ülkemizde salgın bir hastalık baş gösterdi ve bu durum tüm dünyada olduğu gibi bizdede çok büyük etkiler yarattı. Sağlık bakanımızın durumunu biraz kendime benzetiyorum . Lise yıllarımda sınavdan bir gün önce sabahlara kadar ders çalışıp , kan çanağı gözlerle sınava girip geçer not alamamak .Bildiğim kadarı ile Covid-19 komşu ülkelerimizde görüldüğünde sadece Ankara’da tek merkezli test yapılıyordu . O zamanlar Türkiye geneli test yapabilmek için bir çalışmamız olsaydı belkide sınavı daha iyi bir not ile geçmemiz mümkün olabilirdi. Tabi sayın bakanımızdan yinede allah razı olsun . Şu anda açıklanan verilere bakıldığında hiçte fena gitmiyoruz. Özellikle sokağa cıkma yasağının ilerlemenin durmasında büyük bir rolü olduğuna inanmaktayım. Fakat o konudada geç kaldığımızı düşünüyorum. Sağlık bakanımızın her açıklamasında bu sefer ilan edilecek diye beklerken , iç işleri bakanımızın akşam saatlerinde yaptığı açıklamayla ülkece büyük bir şoka girdik ve herkesin dilinde aynı şey böyle sokağa çıkma yasağımı olur ? Neyseki iç işleri bakanımız istifa etti ama kabul görülmedi akabinde sosyal medyada suçlu marketlere giden halk oldu ve bu konu kapandı. Kısacası deneme yanılma yöntemi ile sistemi kurduk .Acaba biz neyi bekledik ? Madem bu sokağa çıkma yasakları uygulanacaktı neden en başında yapmadık ? Bunları sormadan edemiyorum. En başında 20 gün sokağa çıkma yasağı verip bayramlarda 10 gün yerine 4 er gün tatil yapsaydık ,hafta sonları mesai yapsaydık daha faydalı olmazmıydı ? Neyseki olan oldu açıklanan veriler doğru ise yakın zamanda sağlığımıza kavuşacağız inşallah. Şimdi asıl sınava geçiyoruz . Bundan sonra ne olacak ? Aylardır kapalı olan esnaf kendini toplayabilecek mi ? Bu esnaflar kiralarını ödeyebilecek mi ? Bu esnafların yanında çalışan insanlar bu süreçte çektiği kredileri ödeyebilecekler mi ? Yaşayıp göreceğiz. Her derdin bir DEVA sı vardır. Allah Türk milletini korusun .

06.05.2020 / 04:51

1
Yonus Emre Karaoğlu Ankara , Esnaf

Partimizin logosu çok güzel ve anlamlı.Çok iyi bir metafor kullanılmış üzerine düşünülmüş.Fide ve cansuyu...Toprak ülkemiz olacak fide ise Deva Partisi..Su damlası yani can suyu ise çalışmalarımız , emeklerimiz olacak.Mavi renk ise güveni temsil ediyor..Sayın Başkanımız Ali Babacan ve Deva Partimize güvenip, çalışıp ürettiğimiz her adım gelecek nesiller adına yeşeren birer fide olacak..Logoyu tasarlayan düşünüp bulan emeği geçen herkesin yüreğine sağlık...

06.05.2020 / 04:29

43
Yunus Yıldız İstanbul , İşletmeci

Herkese selam benim görüşüm Bu ülke hemen hemen hiç bir partiye 18 sene iktidar vermemiştir koalisyonlar gördük sene sürmedi iktidarlar gördük ömrü dolmadan seçime gidildi ona rağmen bu kadar özelleştirme olmadı ülke çok kötü durumda bile devülasyonlar da bile bu kadar özelleştirme olmadı 18 sene iktidar da olacaksın özelleştirme adı altında bir çok kurumu özelleştireceksin buradan gelir elde edeceksin bir çok yol köprü vs. Yap işlet modeli ile yapılmasını övüp hazineden bir kuruş çıkmıyor diye övgüyle bahsedeceksiniz ama geldiğimiz nokta hazine boş olduğunu okuyoruz ve duyuyoruz bu ülke bunları hakketmiyor eskiden fabrika sahibleri ilk on sırayı alırdı şimdi bu denge bozuldu bankalar girmeye başladı çok anlamam ama bu şunumu gösteriyor faizle yaşıyoruz geleceğimizi mi yiyoruz vatandaş olarak gırtlağımıza kadar faize bulaşmış vaziyetteyiz faizin haram olduğunu söyleyenler de dahil biz nereye gidiyoruz

06.05.2020 / 02:53

0
Ednan Çakı İstanbul , Esnaf

Toplulukların düşünce ve icraatları, bireylerin zamana ve şartlara göre değişen düşünce ve icraatları gibidir. Maalesef güçsüz bireylerin iç dünyasında yaşamış olduğu bastırılmış duygular, bireyin güçlenmesi ile daha rahat ortaya çıkmaktadır. Gücünün gercek sahibini tanıyamayan ve kontrolünü sağlayamayanlar, zamana ve şartlara göre farklı karekterler sergilerler. Bu nedenle topluluk hareketlerinde esas düstur, zamana ve şartlara göre değişmeyecek ilkelerin belirlenerek özümsenmesidir. Bununla beraber zamana ve şartlara göre değişebilecek ilkelerin de deklare edilmesi bireyler ve topluluklar arasında güven teşkil edecektir. Aksi halde yaşanan acı tecrübelerden kaynaklanan güvensizlik diyalog ve ilişki zincirinin zayıf halkası olacaktır. Değişmemesi gereken ilkelerin başlıcaları inanç/dil/ırk/cinsiyet farketmeksizin yaşam hakkı, ifade özgürlüğü, eğitim/sağlık/ekonomik alanlardaki özgürlükler olmalıdır. Maalesef, ülkemizdeki mevcut yönetimin bu ilkelerden taviz veriyor olması, toplumumuzun idarecilerine bakışını çürütmeye başlamıştır. Peki neden mevcut yönetimin kabul görme oranı hâlâ yüksek derseniz, başta belirttiğim gibi baskılanmış duyguların şartlara göre değişmesinin tezahürüdür. Belirtmek istediğim bir diğer husus ise siyaset ile asıl gaye, insani değerlere sahip çıkma olmalıdır.

06.05.2020 / 02:39

2
Aydın Yaman Ankara , Mühendis

İktidar artık yapamayacak hal aldı dolaysıyla işsizlik Turizmm çiftçilik çökmüş durumda Güne bir söz birakmak istiyorum “Eğer bir devlet çıkıp dilencilik ediyorsa vay o devletin milletin haline” Allah o milletin yardımcısı olsun

06.05.2020 / 02:35

22
İbrahim Halil Yıldırım Şanlıurfa , Tıp Çalışanı

Mevcut partiler yalnızca kendisine seçme olarak gördükleri kitlesini elinde tutmak için böl-parçala-yönet yöntemiyle bu milleti bölmüş durumda. Halbuki bu topraklardaki herkes bu topraklar için büyük bir zenginlik ve bu zenginlik olmadan bir olamayız. DEVA partisinin bütün kitleler için birleştirici güç olacağına inanıyorum.

06.05.2020 / 02:29

23
Gökhan Özmen Kocaeli , Mühendis

Türkiyenin içler acısı durumunu gördükçe içi kan ağlamayan tek bir vatan evladı yoktur. Burada yazılan görüşlerin çoğunu okudum herkes içi kan ağlarcasına birşeyler anlatmış fakat çoğu yazı şikayet içeriyor. Herkes şikayetçi olduğu rahatsızlık duyduğu durumları getirmiş, bu da bir görüştür elbette sonuçta şuan fikirlerimizi serbestçe ve özgürce ifade ettiğimiz bir flatform oluşturulmuş bu platformda yazılanlara saygı duymak gerekir bende yazılan herbir cümleye saygı duyuyor birçoğuna da katılıyorum. Burada ifade etmek istediğim asıl konu; şikayetler değil de fikir ve tavsiyelerin biraz daha dile yoğunlukta olması güzel olurdu. Sonuçta karşımızda ülkeyi müreffeh seviyelere çıkarmayı vaad eden yeni bir parti var, Gelin hep beraber el ele verelim ve bizim de çorbada tuzumuz olsun dercesine yardımcı olalım, fikir üretelim, tavsiylerde bulunalım ve ülkeyi el birliği ile olması gereken konuma getirelim. Şikayet edilen konuları dillendirmek yerine nasıl çözeceğimizi yazalım. Şahıslara ve söylemlere takılıp kalmadan sadece çözüme odaklanalım. Ben burada yazı yazan birçok insandan daha gencim daha toyum ilgiyle takip edeceğim herbir yazıyı, ve almam gereken herbir iyi fikri de alacağım. Umarım çok güzel çözüm önerileri çıkar da benim gibi herkes yaralanır. Bu platformu bize sağlayan DEVA partisi ailesine de teşekkürlerimi sunarım, başarılar dilerim

06.05.2020 / 02:11

3
Ferdi Sarımli İstanbul , Mühendis