Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Merhaba öncelikle herkese selamlar, değinmek istediğim konu gençliğin ülkemiz adına nasıl maksimize edilebileceği atmosfer konusu. Dünyanın şimdi ki zamanın da yol almanın ve mesafe kapatmanın daha hızlı olabileceğini düşünüyorum. İster startup deyin, ister fikir ekonomisi, 3-5 bilgisayarlı kafadar, kısa sürede ortaya ekonomik ve katma değerli dev şirketler kurarak çok eski firmaların önüne kolayca geçebiliyor. Amerika da silikon vadisi , İsrail, Kanada, Güney Kore, İskandinav ülkeleri, Almanya vb. ülkeler bu konularda oldukça başarılı, çalışan sayısı 50-100ü geçmeyen milyon dolarlık taze şirketler. Değinmek istediğim asıl nokta ise teknik yönünden ziyade oluşabildiği atmosfer. Yani, iş sanırım mekan, imkan, vadi meselesi değil, atmosfer meselesi. Vadi, ova, tarla bizde de çok ama niye o ölçü de silikonlaşmıyor, buğday, arpa ekonomisine devam ediyor. Öncelikle başarılı örnekler deki gençler, takımlar, startup lar farklı işler, farklı yöntemler ortaya koydukları projeleri girişime dönüştürdükleri için başarılı oluyorlar, yani iş pozitif aykırılık istiyor. Bu kültür bizde nekadar kabul edilebilir. Biatçı, tapınak şövalyesi, sürede kalanı kutsayan, makul bile olsa farklı fikirleri çıban, bölücü, hain, terörist olmakla suçlayan bir atmosfer iyi örnekler deki fikir ekonomisi gençliğini bastırır, boğar, kaçırır. Birkaç biatçı yandaş ortaya birşeyler koysada gerçek bir rekabet ortamı oluşmaz ve dünyanın gerisine düşersiniz. Farklı fikirleri paylaşan, aykırı insanlar ile çalışmak gerçekten ilk etapta zorluklar barındırıyor. Ama demokrasi, özgürlük, hoşgörü, başarı bu şekilde gelir. Bazen çalışma grupların da kriz olmadan çözüm olmaz, önemli olan bunu olgun, profesyonel şekilde yönetmektir, yani edebimizle pozitif kavgada edeceğiz ve iki tarafta vatansever kalabilecek, hain olmayacak. Sonuç olarak bunun siyasi anlamda doğru teşhislerini görmek mutluluk verici, deva bulacağımıza da inanıyororum .

06.05.2020 / 16:59

28
Aydın Koçdaş İzmir , İşletmeci

Öncelikle Deva partisinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum emeği geçen başkan kurucu üye gönüllü ne kadar güzel insan varsa hepsine teşekkürlerimi sunuyorum. Üretim toplumu haline gelmeyi özellikle tarım ve hayvancılıkta küllerimizden yeniden doğan kendi kendine yeten bir ülke olmamızı temenni ediyorum. Başkanımızdan ve partimizden en büyük ricam köy enstitülerinin günümüz Türkiye'sinde teknoloji ve bilim alanındaki gelişmelerde göz önünde bulundurularak yeniden modellenmesi ve hayata geçirilmesidir.

06.05.2020 / 15:59

5
Erdinç Yalçın İstanbul , İnsan Kaynakları Uzmanı

Ülkemin durumuna bakınca karamsarlığa kapılıyorum İnsanlara verilen haklar gasp ediliyor , Milletçe onyıllar harcayıp oluşturduğumuz serbest piyasa düzenimiz tarumar ediliyor , İktisadi,Bürokratik,Sosyal birçok kurumumuz yok ediliyor veyahutta ehliyet ve liyakatsiz görevlendirmeler sürekli değişen mevzuat ve kanunlarla işlevsizleştiriliyor. Parlamento işlevsiz halegetiriliyor Dünya standarlarındaki Tabii yetkileri elinden alınıyor Adeta Milletin temsilcileri Konu mankenine Milletin meclisi Noterliğe dönüştürülüyor Adalet sistemi *Adalet Mülkün Temelidir* Şiarından *Evvela Asmak Sonra Muhakeme Etmek* Şiarına geçmiştir Keyfi idareden bıktık Bu partinin hayırlar getirmesini diliyoruz Gençler size güveniyor

06.05.2020 / 15:34

47
Diyar Can Koç Ankara , Öğrenci

Sayın yetkililer iyi çalışmalar diliyorum. Bazı fikirleri platformda paylaşmak isterim. 1. Bu salgın sonucunda şu bir gerçek sosyal devlet anlayışı oldukça değer kazandı. Bunu nereden anladık ABD VE AVRUPA kapitalizmin en uç olduğu coğrafyalar Avrupa bir nebze belki ama ABD bu sosyal devlet sınavında görüldüğü üzere oldukça zor zamanlar yaşıyor. Demek ki yeni siyasi fikirler muhakak sosyal kavramları içinde barındırmak zorunda. Şu kesin olan bir şey siyaset dünyanın neredeyse her yerinde tüm hayata olumlu yada olumsuz müdahale ediyor. Dünyayı şekillendiriyor. Bu nedenle Deva Olunacaksa şu anda içinde bulunulan duruma, gerçekten sokak ve dışında kararlar alınmamalı. 2. Görevler ve yetkiler insanlara Allah'ın lütfudur. Buralara gelen insanların makam ve mevki sahiplerinin Allaha karşı sorumlulukları vardır. Buna bağlı olarak bu mevkilere gelen insanların tek leke bırakmadan hizmet etmeleri gerekir. Eğer bir lokanta açacaksanız çalıştırdığınız ahçı işi bıraktığında önlüğü giyebilmelisiniz. Hizmet kesilemez. Bu nedenle muhakak parti ile ilgili seçimler yapılırken işin ehli olan insanların sisteme dahil edilmesi lazım. 3.Türkiye büyük potansiyeli olan bir ülke. Bu ülke büyük zorluklar yaşadı darbedeleri yaşadı sağdan soldan insanlar asıldı bu ülke başbakanının asıldığını gördü. Yani biz aslında tecrübesiz ön görüsü olmayan bir devlet geleneğinden gelmiyoruz. Görmemiz gereken bir çok ekonomik bunalımlar yaşadık. Tarih tecrübelerden ders almayı gerektirir. Partinin kuruluş felsefesine baktığımda, yöneticilere kadar denetime açık olunması çok önemli bir kazanımdır. Ama bu tıpkı sadece üç dönem denilip sonradan değişmemeli. 4. Artık siyasetin üslubu değişmeli. Televizyonlara çıkıp milyonlarca insanın karşısında siyasetçiler kavga ediyorlar. Ya bendensin ya toprağınsın felsefesi ile bu iş götürülemez. Toplum mevcut yapılardan rahatsız ama nabız iyi alınmalı gerçekten alın teriyle çalışmak ve geriye bakmadan tecrübe hariç demokratik bir siyasi iklim oluşturulmalı.

06.05.2020 / 15:32

4
Turgay Aytaş İstanbul , Üst Düzey Yönetici

Sayın parti yetkilileri iyi çalışmalar. Bir kaç düşüncemi platformda paylaşmak isterim. 1. Siyasetin birinci ilkesi çokluğu ve varlığı görmek olmalıdır.Siyaset bu çoğunluğu en adil şekilde yönetmelidir. Toplumu yaşam içinde yönlendirecek ilkeleri oluşturup buna herkesi katmayı başarabilen bir yapıya sahip olması çok önemlidir. Dolaysıyla şucu bucu demeden en aykırı düşünceleri absorbe etmeli yani bizim bildiğimiz evrensel demokrat tavır içinde olmalıdır. 2. Siyaset asla gücü el aldığında şu ilkelere göre hareket etmemeli. Yani benim gibi olsun, benim olsun, benim dediğim olsun dememeli. Zaten kalıcı siyasetin devamı zıt fikirlere ayrıcalık tanıması bunların ortak yaşamın bir değeri olduğunu anlaması ve yönetmesiyle olur. 3. Siyaset insani egoya kurban edilmemeli. Şunu unutmamak gerekir. Siyasette en önemli unsurlardan birisi güç ilişkisidir. Doğada eşitlik yoktur. Eşitlik sosyal bir kavramdır. Bu nedenle siyasetin eşitsiz olan doğal ortamda, ortak eşitler de herkesi buluşturmalı. 4.Bazen olanlar hoşumuza gitmese de hoşgörüyü göstermeliyiz. Şunu hatırlıyorum Sayın Cumhurbaşkanımız ilk belediye başkanı olduğunda televizyonlardaki yorumları hatırlıyorum asla kazanacak gözüyle bakılmadı ama Türkiye 1946 dan bu yana devam eden bir çok partili siyasi hayata sahip.Meclisin açılışının 100.yılı kutlandı. Köklü bir siyaset geleneğimiz var . Ama bu kadar zorlu yıllardan ve çekilen çilelerden sonra yerelde halen güçsüz durumdayız. Kesinlikle yerelin güçlendirilmesi belediyelerin hangi parti tarafından kazanılmış olsa da siyasi taraftarlık düşünülmeden desteklenmesi çok önemlidir. Yerelin halka ulaşması daha çabuk, çözüm bulması,merkezi idareye göre daha çabuk aksiyon alabilmesi gerçekten önemsenmelidir. Yani ilk belediyeler kazanıldığında Refahlı belediyecilikle buluşulduğunda müthiş olumlu gelişmeler yaşandı. Ancak bu gün geldiğimiz noktada belediyelere bakış açımıza bakıldığında hele bu zor günlerde anlayışın sadece birazcık yer değiştirdiğini görüyoruz.seçim halkın.

06.05.2020 / 15:07

8
Turgay Aytaş İstanbul , Üst Düzey Yönetici

Sayın parti yetkilileri iyi çalışmalar. Bir kaç düşüncemi platformda paylaşmak isterim. 1. Siyasetin birinci ilkesi çokluğu ve varlığı görmek olmalıdır.Siyaset bu çoğunluğu en adil şekilde yönetmelidir. Toplumu yaşam içinde yönlendirecek ilkeleri oluşturup buna herkesi katmayı başarabilen bir yapıya sahip olması çok önemlidir. Dolaysıyla şucu bucu demeden en aykırı düşünceleri absorbe etmeli yani bizim bildiğimiz evrensel demokrat tavır içinde olmalıdır. 2. Siyaset asla gücü el aldığında şu ilkelere göre hareket etmemeli. Yani benim gibi olsun, benim olsun, benim dediğim olsun dememeli. Zaten kalıcı siyasetin devamı zıt fikirlere ayrıcalık tanıması bunların ortak yaşamın bir değeri olduğunu anlaması ve yönetmesiyle olur. 3. Siyaset insani egoya kurban edilmemeli. Şunu unutmamak gerekir. Siyasette en önemli unsurlardan birisi güç ilişkisidir. Doğada eşitlik yoktur. Eşitlik sosyal bir kavramdır. Bu nedenle siyasetin eşitsiz olan doğal ortamda, ortak eşitler de herkesi buluşturmalı. 4.Bazen olanlar hoşumuza gitmese de hoşgörüyü göstermeliyiz. Şunu hatırlıyorum Sayın Cumhurbaşkanımız ilk belediye başkanı olduğunda televizyonlardaki yorumları hatırlıyorum asla kazanacak gözüyle bakılmadı ama Türkiye 1946 dan bu yana devam eden bir çok partili siyasi hayata sahip.Meclisin açılışının 100.yılı kutlandı. Köklü bir siyaset geleneğimiz var . Ama bu kadar zorlu yıllardan ve çekilen çilelerden sonra yerelde halen güçsüz durumdayız. Kesinlikle yerelin güçlendirilmesi belediyelerin hangi parti tarafından kazanılmış olsa da siyasi taraftarlık düşünülmeden desteklenmesi çok önemlidir. Yerelin halka ulaşması daha çabuk, çözüm bulması,merkezi idareye göre daha çabuk aksiyon alabilmesi gerçekten önemsenmelidir. Yani ilk belediyeler kazanıldığında Refahlı belediyecilikle buluşulduğunda müthiş olumlu gelişmeler yaşandı. Ancak bu gün geldiğimiz noktada belediyelere bakış açımıza bakıldığında hele bu zor günlerde anlayışın sadece birazcık yer değiştirdiğini görüyoruz.seçim halkın.

06.05.2020 / 15:03

1
Turgay Aytaş İstanbul , Üst Düzey Yönetici

Değerli Arkadaşlar; Yerellerimizde, Belediye Başkanlarımızı ve Meclis üyelerimizi 5 yıl sonunda, -Ya mevcutla göreceli yeniden devam, -Ya da mevcut yerine başka bir başka ya da aynı siyasi partili isimlerle devam etmek için Adaylarla çoklu rekabete girilen Seçim sürecine 5 yılın başından sonuna kadar gün gün, “sessiz sedasız” NEDEN ilerleriz!? Sessiz sedasız ilerlenilip girilen Seçim sürecinde mevcuda veya yerine aday olanlara NEDEN itibar ederiz, ya da etmeyiz!? Bence, her 5 yılı sessiz sedasız geçirdiğimiz için büyük yanlış içindeymişiz.

06.05.2020 / 13:39

0
Sinan Türk Tokat , Mimar

Meslek Odalarının #temel sorunu olan “Hukuk çiğnenerek Adil, Demokratik #Delegasyon oluşturulmayarak Genel Merkez seçimlerinin kazanılması” oluşu, Bu konularda da görevli ve sorumlu olan #Milletvekillerinin sorunu olmuş olsaydı bu günlere gelmezdik bana göre. -Ne haddin aşıldığı konu olurdu, -Ne haddini aşan Oda Yönetimi olurdu, -Ne had bildirmek zorunda kalan olurdu, -Ne de had bildirmek zorunda kaldığıyla ilgili dikkat çektiği konuyla, belkide haksız ithama maruz kalan olurdu. Bugünlerde, geçmişte yaşanan tartışmaların bir benzeri tartışmaları yaşıyor olmaktan derin üzüntü duyuyorum Memleketim adına.

06.05.2020 / 13:34

1
Sinan Türk Tokat , Mimar

Kıymetli parti yetkilileri iyi çalışmalar diliyorum. Maddeler halinde bir kaç düşüncemi paylaşmak isterim. 1. Parti içinden YKS VE LGS sınavının öne alınması ile ilgili yorumu okuma fırsatım oldu. Ne kadarda düşüncelere katılsamda şunu noktayı atlamayalım belki ilk anda YKS tarihinin temmuz ayına alınması doğru değildi zamana bırakılıp ona göre karar verilebilirdi. Ancak bu durumda yaklaşık 3 Milyon öğrenci konlar ne olacak sorusunu soracaktı. Bu daha büyük sorunlara neden olacaktı. Bu durumda zaman içinde konuların sadece 1.dönemden geleceğinin söylenmesi durumu rahatlattı yani öğrenciler mart ayının 16 sından sonraki konulardan sorumlu olmayacaklar. Dolaysıyla sınavın ayrıca diğer ekonomik kaygılarında etkisiyle öne alınması evet olumsuz gibi görünse de aslında bütün okullarda konular zaten yarı dönemden dolayı bitirildiği için bu çok büyük sorun olmayacaktır düşüncesindeyim. Hatta belki de öne alınması zaten sınava bir ay daha var deyip biraz gevşek davranan öğrencileri artı yönde motive edecektir. Birde Temmuz ayı sıcaklık değerleri zaten evde olan öğrencinin sınava katılım konusunda çalışma konusundaki durumu düşünüldüğünde çok zor olabilecek durumlar ortaya çıkarabilirdi. Birde başka bir sorun şu velev ki okulllar söylendiği gigi 1 Haziran tarihinde açıldı Haziran sonu tekrar kapandı bu bence daha büyük bir kırılmaya neden olabilirdi. Burda öğrencilerin yapması gereken kalan 55 günlük zaman dilimini en iyi çalışma süresiyle verimli geçirmeleridir. Bu konuda özellikle okulların rehberlik birimlerinin devreye girmesi online programlarla öğrencilere destek olmaları çok önemlidir. Bu konuda Deva Partisi olarak zoom üzerinden işin ehli eğitimcilerle sosyal medyadan duyuru yapılarak rehberlik programları yapılabilir mi diye sormak istedim. Öğrencilerin bu dönemde her türlü olumlu desteğe ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum. Ayrıca önemli bir konu daha ÖSYM bu yıla özel 180 puan barajını 170 e ve TYT sınav süresini 30 dak uzatarak çok olumlu bir karara imza atmış oldu.

06.05.2020 / 13:32

5
Turgay Aytaş İstanbul , Üst Düzey Yönetici

Merhabalar gönüldaşlar, 2018 yılının sonu 2019 yılı tamamında insanlar ile sohbetlerimde mevcut iktidarın ekonomi paketleri , yargı ve eğitim reformları pekte halka istediğini vermemiş hatta bazı iktidar seçmenini bile parti arayışına soktuğunu görmüştüm. zaten bunun doğal sonucunu da yerel seçimler de hep birlikte gördük. Deva partisi 9 martta kurulması ile ben dahil bir çok seçmenin dikkatini çeken bir hareket oldu, sayın başkanlarımızın da belirtiği gibi 60.000 üye başvurusu yapıldı. Birçok sanal ortam da anketler paylaşılıyor ve beklenildiği gibi olmayacağı vurgusu yapılıyor ama neden sanırım işin aslı tamda beklenildiği gibi olması lakin oranlar çarpıtılıyor bir nevi algı operasyonu da diyebiliriz. İnsanlar ile sohbetlerime geri dönecek olursak evet güzel ama ne yapacaklar diğerlerinden farkları ne olacak diye geri dönüşler alıyorum. yani insanlar bizden ciddi anlamda bir beklenti içinde ama temkinliler. Hazır halktan böyle güzel enerji alıyorken siyaset günün bir parçası diyerek iletişim kurduğumuz tüm insanlar ile parti tüzüğümüzden bahsetmeliyiz göreceksiniz beklediğinizden çok fazla olumlu sonuçlar alacaksınız. Saygılarımla,

06.05.2020 / 11:41

1
Ufuk Koç Ankara , Muhasebeci