Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Hayatta yaşanılan bir olay, sonra ki birçok olayın oluşumuna zemin olur. Etken olur. Neden olur. Kaynağı olur. Zincirin bir halkası olur. Hele ki Yaşadığımız Coğrafya ve Ülkede bu durum kaçınılmaz olur. İpin ucu kaçtı mı yakalamak hayal olur. Asla bana dokunmayan yılan bin yaşasın, zihniyetin de olmayın, o yılan bir gün mutlaka sizi de sokacaktır. Adaletsizliğe şahit olup, göz yuman insanlar, haysiyet ve onurlarını kaybetmeye mahkumdur. VE KAYBETTİLER. Bir şahsa karşı yapılan haksızlık, herkese karşı yapılmış bir tehdit demektir. Sedat PEKER”in açıkladığı İsimler, ilginç bir şekilde öldürülüyor. Tıpkı Fetö dönemine olduğu gibi Derin Devleti kaldıracağız diyenler, Derin Devleti yeniden aktif ettiler. DEVLET EKONOMİSİNE ZARAR ZİYAN İŞLEMLER YAPILIYOR DEDİK; Kayıt dışı işlemler yaparak, Vergi kaçırılmasına aracı olmak, Ticari Faaliyetleri sekteye uğramış, iflasın eşiğine gelmiş Firmaları, süspanse ederek, Piyasa ekonomisindeki yatırımcıların aldanmalarına İMKAN TANIMAK, Banka mali yapısı ve Firma Mali yapıları makyajlı bir şekilde, ilan edilmesini sağlayarak, ALDATMAK. Ülkemiz için ekonomik bir darbe oldu. Devlet Yönetimine, NİTELKLİ uygun Yönetici tayinleri yapmayarak Piyasa Ekonomisine zarar verecek niteliksiz kişileri atamak da iş bu ekonomik darbeye, tuz biber oldu. Yasa Dışı Suç Örgütleri ile informal ilişkiler kurmak, sakıncalı, suç nitelikli işler yapmak, haysiyet ve onuru kaybetmiş olarak tarihe geçmek ne kadar acı? PEKİ SİZCE?

11.02.2022 / 12:02

2
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Devletlerin en değerli varlığı hukukun üstünlüğüdür. Mükemmel işleyen bir hukuk sistemi, bence mutlaka mükemmel işlemeli. Hukuk temiz toplumların olmazsa olmaz koşuludur. Örneğin hırsızlık yapan birini hakim ve savcı içeri atar. Cinayet işleyen birini içeri atar. Yolsuzluk yapan birini hem içeri atar hem mal varlığına el koyar. Hakaret eden birine cezayı keser. Bunlar toplumun kirli kısımlarıdır. Bunların cezası verildiğinde kötüler İÇERDE iyiler DIŞARDA kalır. İşte o dışardakiler temizdir ve temiz toplumu oluştururlar. Öyleyse hukuk temiz toplumun olmazsa olmaz koşuludur .Bu temiz toplum kötü şeyler yapmayacağına göre üretirler,çalışırlar ekstra değerler katarlar. Ve mutluluğun resmi olurlar. Ülkeyi yönetmeyi isteyen bir parti ekmek,su gibi hukukun işlerliğini sağlamalıdır. Hukuku siyasi baskıdan kurtarmak bunun ilk adımıdır. Siyasi baskı altında olan bir hukuk sistemi asla çalışamaz. Bu konuda en güzel örnek ABD ve İngilteredir. Dünyanın en zeki en yetenekli hukukçularımızı seçmeli belki de dünyanın en zor sınavlarından geçirerek onlara masaları teslim edilmelidir. O kadar seçme insanlar olmalı ki halkta onların liyakatına güvenmelidir. İşte o hakım ve savcılar en değerli oranda maaşları tahsis edilerek parasal sorunları ortadan kaldırılmalıdır. İmkan ve paraya dönüp bakmayacak şekilde saygın kimliği tanınmalıdır. Ama dediğim gibi en mükemmel sınav ve araştırılmayla seçilmelidir.Cumhuriyetın en zorlu sınavlarını geçmiş Altın insanlar olmalıdır. Tüm imkanlar sunularak davaların en kısa surede bitirilmesi de sağlanmalıdır. Hıc bir suçun zaman aşımı diye bir şey olmamalıdır. Bir diğer konuda her alanda ama her alanda ŞEFFAF'lığın sağlanmasıdır. Eğer bunlar yapılırsa gerisi kolay, cok kolay olacaktır. Bizde varlıklı ve mutlu ınsanlar olarak kendi vatanımızda gururla yasama şansını bulmuş olacağız. Tüm siyasilerin en önemli konusu hukukun üstünlüğü olması dileğiyle,

11.02.2022 / 01:08

2
Necmettin Adıgüzel Ankara , Esnaf

LİYAKAT YÖNETİM MODELİ Kamu Yönetimi tarihinde ; Kabile, Şehir, Krallık, Feodalite, Eyalet, Faşizm, Kapitalizm, Komünizm, Cumhuriyet, Demokrasi kavramları ile bir modelleme söz konusudur. Peki ideal ve yeni bir kamu yönetimi modeli olamaz mı? Eğer insanlar her buldukları yeniliği ideal kabul etselerdi şu anda ‘’Kabile Yönetim Modeli ile yönetiliyor olacaktık. Dünya gezegeninde yaşıyan canlılardan bir insan olarak ben diyorum ki; daha ideal ve yeni bir kamu ( kurumları ) yönetim modeli var ve olmalı. Çünkü dünya gezegeninde an itibarı ile 7.910.470.000 milyar insandan 786.485.000 insan temiz suya erişemiyorsa bunun tek sebebi devletlerin yönetim modellerindeki yanlışlar olmalı. Birde meşhur tabir var ya ‘Küresel ısınma’ İçinde yaşadığımız kürenin altında kazan mı var ki ısınıyor. Hayır ihtiyaç fazlası ve daha çok para kazanma hırsıyla yapılan üretim (fabrika ve kozmetikler) sonucu yaşadığımız küreyi biz ısıtıyoruz. Yani küre kendi kendine ısınmıyor, Kazan, çok kazanayım diyenlerin kafasının içinde. LİYAKAT YÖNETİM MODELİ adını verdiğim bu kamu ( kurumları ) yönetim modelinin özellik ve süreçlerini aşağıda açıklayacağım. 1- TANIMLAR 1.1 İNSAN Akıl, Duygu ve İrade sahibi olan ve ihtiyaçları sınırsız OLMAYAN üç canlı türünden biri. 1.2 LİYAKATLİ İNSAN Bir konuda ( meslekte) pratik ve/ya akademik bilgi veya becerisi olan insan. 1.3 MESLEK İnsanın, sınırsız OLMAYAN ihtiyaçlarının karşılanması için MAL VEYA HİZMET üretme becerisidir. Meslek türleri 2 tanedir: 1. Mal Üreten Meslekler : Gıda Üreten ve Eşya Üreten 2. Hizmet Üreten Meslekler :Özel Sektör Hizmetleri ve Kamu Sektörü Hizmetleri ) ( Tablo 1 ) 2- LİYAKAT YÖNETİM MODELİNE GEÇİŞ SÜRECİ : 2.1- Parti Teşkilat Yapısının Liyakata Göre Şekillenmesi: 2.1.1- Her parti, ilçe ve il teşkilatlarını, kadın kolları gençlik kolları vb yerine ‘MESLEĞE ( Mal / Hizmet ) DAYALI ALT KOMİSYONLAR’’ şeklinde yapılandırmalı ( Tablo 1 ) Not alan yetmedi devamını mail atacağım

10.02.2022 / 12:26

0
Özgür Pehlivan Sakarya , Serbest Meslek

Bir Deva Partisi seçmeni,üye adayı ve hukuk öğrencisi olarak yaklaşık bir senelik gözlemim sonucunda sizden nacizane talebim lütfen ama lütfen kongrelerinizde slogan atmayı yasaklayın. Mevcut iktidar partisini bu duruma sürükleyen şeylerin başında gelen gençlik kolları adlı liyakat düşmanı oluşuma Deva Partisi bünyesinde yer vermemenizi takdirle karşılasam da kongrelerdeki tabiri caizse Genel Başkan’ın gözüne girme çabasını da bir o kadar üyeler adına üzüntüyle karşılıyorum. Kongrede slogan atılması başlı başına Deva Partisi gibi her kesimi kucaklayan kadrolardan oluşmak maksadı güden bir partiye yakışmamakla birlikte “Dik dur eğilme” vs. gibi sloganlar halkımızın şu anda Deva Partisi seçmeni olmayan kesimi tarafından olumsuz karşılanmasına ve eğer parti programlarını hiç okumamış Deva Partisi ile bu tür sloganlar atılan kongre sırasında tanışma fırsatı bulmuşsa kafasında “mevcut iktidar partisinin bir benzeri” izlenimi oluşması kaçınılmaz olacaktır. Bu yüzden lütfen kongrelerde halkı şu an veya gelecekte ayrıştıracak ve diğer seçmenler için akla başka siyasi partileri getirip önyargılı olmalarına sebep olacak slogan atma kültürünü yasaklayın. Teşekkür Ederim.

10.02.2022 / 09:05

48
Eşref Yusuf Demirdirek İzmir , Öğrenci

Son zamanlarda yaşanan  kötü şartların düzeltecek mevcut veya aday bir yapının bulunmadığını gördüğüm için kendime bir yol çizdim .İş bu bildiri metni hem gelecekteki vizyonumun teminatı hem hedefimin sözleşmesidir.Hayatım boyunca bilerek veya istemeyerek  kimsenin hakkını  gasp etmedim . Dürüst , vizyoner , karakterli , dünya ve insanlara faydalı olmaya çalıştım .Çalıştım çabaladım ancak hak ettiğimi alamadım .Son yaşanan olaylardan sonraKurtarıcı beklemeyi değil , kurtarıcı olmayı seçtim .Ben bir şeyi istersem mutlaka alırım  / yaparım İster yanımda durun , ister karşımda …Ben bir dava edindim kendime artık ucunda ölümde olsam yürüyeceğim … Bu yolda yürürken yanımdakileride karşımdakileri unutmayacağımı Seçim size kalmış....Saygılarımla

10.02.2022 / 00:31

0
Sezar Özdemir Karabük , Danışman

Haydi Uzaya bir iki kalkıyor, Uzaya, Uzaya son bir kişi…. Kalkıyoor. Diyor. Ama hafif bir DEPREM de tüm İletişim ağımız kilitleniyor. Dünyanın en büyük HAVA LİMANI yaptık dediler. Kar yada Yağmur yağması nedeni ile, çatısı çöktü. Uçak seferleri iptal. Akllı yol yaptık, Dediler. Kar yağışı ile, aptal bir yol yaptığımız, ortaya çıkıyor. Ormanlar yanıyor söndürecek Uçağımız yok. Pikniğe Uçakla gidecek kadar itibarlı. Otaban yol yapıyoruz Dediler. Yer analizi, yapılmadığı için heyelan ile çöktü. Kapat kamerayı diye de saldırdılar. Dere Yataklarına, Yapı Ruhsatı veriyorlar. Dere taşınca, Yapılar Dereye uçunca Suçu Kanun ve Yönetmeliklere atıyorlar. Daha çok önek var. En son gündem olan ISPARTA da elektrik arızası çıktı. 2 Hafta Şehir karanlıkta, çözecek makam yok. Gıda ve temizlik ürün fiyatları alev olmuş yanıyor. 5 Yıldır AYAR ÇEKECEĞİZ sözleri tekrar ediyorlar. Elazığ Depremzedeleri, İzmir Depremzedeleri Sosyal Devlet nerede? diyeli kaç yıl geçti. İlgilenen yok. Asla olmayacak, yapmayacağız dedikleri ne varsa yaptılar.

09.02.2022 / 18:15

3
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Ülkenin bu günlerini gördükce geleceğinden endişe etmemek ne mümkün. DEVA Partisi olarak siyasi ataklarimizin daha da güçlenmesini talep ediyorum. Destek bizden. Daha hızlı çalışma için neler yapılabiliriz, bu konuda parti merkezinden sürekli bilgilendirme ve hareketlilik istiyorum. Biraz daha hizlanmamiz şart.

09.02.2022 / 00:05

0
Hüseyin Kavas Tokat , Ziraat Mühendisi

bu ulkede her 200 den fazla onsan vefat ediyor ve kimsrnin umrunda degil bu durum ve ben bi duruma isyan edyorum hic birsey insanin canindan kiymetli degil

08.02.2022 / 20:20

2
Fatih Mehmet Uca İstanbul , İş İnsanı

Altı boş proje ve programlar çökmeye mahkumdur. BU İKTİDAR ; 15 Temmuz dan sonra Kamu Çalışanlarının büyük çoğunluğu, doğru düzgün araştırma yapılmadan işten çıkardılar. Toplumsal bir tepki gelince, haksızlığa uğradığını iddia edenlerden, itiraz dilekçesi istediler. İtiraz dilekçe sayısı, işten çıkarılan kişilerin sayısından çok olunca, işlem yapmada kilitlendiler. KRİZ masası kurdular. Oysa en başta yapmaları gerekeni, en sonda yaparak, işleyişi hakkaniyetli yapabilirlerdi. Sonuç olarak, Kamu Hizmetleri aksadı. Vatandaş mağdur oldu. Daha çok örnek var. Otomobil Camlarından siyah FİLMLER kaldırılacak, dediler. Toplumsal tepki ile geri çektiler. EKONOMİ KRİZ yok dediler. Ama Destek Programları çıkardılar. Yine de Piyasaların ateşini söndüremediler. Termal Santral Bacalarına, filtre takılmayacak diye, Meclis de karar aldılar. Toplumsal tepki gelince, geri adım attılar. Diplomasız ve Liyakat”a uymayan bir çok atamalar yaptılar. Tepki ve Protestolar gelince, geri çektiler. Enflasyonla Toplu mücadele dediler, Enflasyon tarihi rekor kırdı. Yerli Mal Milli Mal dediler Çiftçileri ve Üreticileri İthalat ile vurdular. Dolar için Milli Mücadele başlattılar, Millete Dolarlarınızı bozun Türk Lirası alın dediler, Dolar uçtu. Türk Lirası çöktü. Rus Uçaklarını önce düşürdük deyip kahraman oldular. Rusya”nın yaptırımları neticesinde, Uçakları Fetö düşürdü dediler. Paralı Eğitim olmayacak diye, Dershaneleri kapattılar. Yerine ismi değişik Paralı Etüt Merkezleri kurdular. Nitelik özelliği olmayan, Paralı Özel Üniversiteler kurdular. Rahibi vermeyeceğim dediği günün ertesi sabahı, Rahibi verdiler. Mısır, Suudi Arabistan ve Suriyeyi vsss düşman ilan ettiler. Sonra gidip, para istediler. En son COVİD 19 gerekçesi ile MECLİSİ tatil ettiler, ama Okulları Öğretime açtılar. Sayamayacağım kadar, asla yapmam dedikleri ne varsa, yaptılar. Ama başaramadılar.

08.02.2022 / 17:53

4
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Sayın Babacan, Aşağıdaki bağlantıdan indireceğiniz yazıyı 12 Şubatta yapılacak toplantıda ele almanızı ve bu konu ile ilgili gerçeği “ortak eylem” olarak yürütmenizi bekliyoruz… Selamlar.. kolay gelsin… https://www.korkusuz.com.tr/muhalefet-o-maddeyi-neden-hatirlatmiyor.html

08.02.2022 / 10:36

0
Hasan Ulukanlı İstanbul , Bankacı