Serbest Kürsü

Son birkaç ayda tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs (Covid-19) salgını son birkaç haftada ülkemizin ana gündemi haline gelmiştir. Özellikle son günlerde hızla artan vaka sayıları ve ölüm haberleri halkımızı endişeye sevk etmektedir. Öte yandan salgının beraberinde sürüklediği ekonomik sıkıntılar özellikle dar gelirli aileleri derinden etkilemektedir. Deva Partimizin bu salgın ve ekonomik bunalım konusunda halkımızı sosyal medya aracılığı ile bilgilendirmesinin, onlara temas etmesinin önemli olacağını düşünüyorum. Salgının önlenmesi konusu başta olmak üzere, virüs hakkında bilgilendirme, bulaş yollarının sınırlanması gibi konularda uzmanlarla istişare edilerek hazırlanabilecek infografiklerin faydalı olabileceğini düşünüyorum. Öte yandan sağlık çalışanlarımıza yönelik moral ve destek içeren paylaşımlarla onlara yalnız olmadıklarını hissettirmeliyiz. Virüsün insan hayatını tehditi yanısıra ekonomik yıkıcılığının da yüksek olabileceğini düşünüyorum. Özellikle bazı iş yerlerinin kapatılması, arz talep zincirlerinin bozulması gibi sebeplerin başını çektiği etmenler bu süreç uzadıkça halkımızın üzerindeki baskıyı iyice arttıracaktır. Bu konuda daha önce halkımızın takdirini kazanan genel başlanımız Sayın Ali Babacan'ın bizzat yer alacağı kısa videolarla tavsiye ve çözüm önerilerinin vatandaşlarımızla paylaşılmasının başarılı bir iletişim çalışması olacağı fikrindeyim. Nacizane görüşlerimi paylaşmak istedim iyi çalışmalar diliyorum.

31.03.2020 / 23:54

0

Önce okul ve mahalle temsilcileri Köylere kadar inmeliyiz ve insanlara adil yönetimi dürüstlüğü anlatmalıyız Bu günleri bir önce değerlendirelim birebir temas çok önemli

31.03.2020 / 19:43

1

Öncelikle partimiz vatana millete hayırlı olsun. Genel başkanımız ve partimizin bu sıkıntılı günlerde daha çok ekranlarda olması, daha çok halkın yanında olduğunu göstermesi ve başkanımızın profesyonel olduğu konu olan ekonomi için görüşlerini paylaşması gerekmektedir diye düşünüyorum. Bu süreçte geri durmak partimize fayda sağlamayacaktır. Sosyal medyayı aktif kullanmamız gerekiyor. Ve yenilikçi özgün fikirlerle partimizin reklam çalışmalarının yürütülmesi gerekiyor. Bu süreçte çok geç kaldığımızı ve yeterli adımların atılmadığını görüyorum. Başkanımızın bu süreçte çıkabildiği kadar ekrana çıkması akılda kalma yönünden önem arz etmektedir. Sosyal medyaya gereken önemin verilmesini youtube,instagram, twitter'da gençlere partimizin politikalarını anlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Sosyal medya doğru kullanılırsa bulunmaz bir nimet bizim için. Bu konuda partimize gerektiğinde destek olabileceğimi belirtiyorum. Saygı ve sevgilerimle..

31.03.2020 / 16:48

0

Öncelikle DEVA partimiz vatana ve millete hayırlı uğurlu olsun,ülkemizin en büyük sorunu herzaman ekonomi ve eğitim olmuştur, gelen hiç bir iktidar bunu düzeltememiştir, eğitimimiz her zaman yaz boz tahtasına dönmüştür,benim en büyük temmenim DEVA nın eğitim politikasını geliştirmek ve üzerinde sıkı bi şekilde durmaktır, egitimimiz devam ederken sınav sistemini değişmek bir politakanın olmadıgı anlamına gelmektedir.. ekonomi ise zaten ALİ BABACAN başkanımız varsa düzelecegine inancımız ve güvenimiz sonsuzdur.. bu yüzden il ve ilçe teşkilatlanmasında büyük rol ve görev almak istiyorum.. derdimize DEVA olmak için..

31.03.2020 / 16:09

0

Merhaba. Öncelikle DEVA Partisinin, Türkiye'nin hiçbir zaman içinden çıkamadığı karanlık atmosferden çıkışı için bir anahtar olmasını diliyorum. Ben de bir genç olarak bu karanlık atmosferden dolayı geleceğe, Türkiye'de pek umutla bakamıyorum. Sadece mevcut iktidar partisinden değil diğer tüm siyasi partilerden de artık illallah ettiğimizi düşünüyorum. İnsanların artık ne yöneticilere ne de diğer siyasilere hiçbir güveni kalmamıştır. Bunun nedeni siyasi partilerin kirli, karanlık, dürüstlükten uzak, tutarsız, ayrıştırıcı ve hatta daha ağır olan politikaları ve söylemleridir. Sayın Ali Babacan'ın geçmişteki ekonomi görevi süresince ülkemizi krizlerden kurtardığı açıkça bilinmektedir. Ben DEVA Partisinin iktidarda olduğu bir Türkiye'yi açıkçası çok merak ediyor ve istiyorum. Din, dil, ırk meselelerinden artık herkes çok yoruldu ve hatta şunu söyleyebilirim; gençlerin ve gelecek olan nesillerin de bu konuları pek umursamadığı, yani dine, dile, ırka bakmadan insanlara yaklaştığı açıkça görülmektedir. Ülkemiz, kurulduğu günden bu yana, siyasilerin yanlış politika ve kararlarından dolayı hep yerinde saymıştır. Hatta bazı konularda gittikçe geriye gittiği de her kesimden vatandaşın bildiği bir gerçektir. Benim isteğim ve beklentim şunlardır artık DEVA Partisiyle yönetilen gerçek anlamda "yeni" Türkiye'den: 1-) Artık bazı belli yerler haricinde, ülkenin hiçbir yeri ağaçsız beton yığını, okulsuz ıssız köy olarak kalmasın. Çarpık kentleşmenin önüne kentsel dönüşümle geçebilirsiniz fakat vatandaşın nefes alabileceği doğayı yeniden var etmeden bu iş olmaz. 2-) Yine üretimde hep yabancılara değil, biraz da kendimize çalışmalıyız. Yani neredeyse 100 yıldır üretemediğimiz şu yerli arabaları, iş makinelerini, telefon, pc vb. teknolojileri artık üretelim. Ben kendim şaşkınlıkla ülkemizin hala nasıl ekonomik olarak batmadığını anlayamıyorum. 3-) Eğitimi sadece bilim, teknoloji, sanat, spor, ekonomi ve felsefe üzerine inşa edemez miyiz? Belki biraz da tarih?

31.03.2020 / 15:42

0

Gelmiş zaman gitmiş zaman Bir ülke Varmış Tarihi kahramanlıklarla dolu bir esnafı kendisinden alışverişi yapıp komşusundan alışveriş yapılmadığını görünce müşterisini nazikce uyararak komşusuna yollardı insanlar birbirlerinin kadir kiymetini bilirdi ancak zaman zamanı kovaladı. İşler ehline değil çıkar sahiplerine cahil kimselere verildi Gün geldi deprem oldu, darbe oldu ve nihayet salgın hastalıklar başladı devlet büyükleri milletine beytül maldan vereceğine o malı milletine faizle vermeye başladı o dönemde bir genç varmış bunları yazarken gözyaşlarına boğulan zoruna giden ancak elinden bişey gelmeyen VALLAHİ onları ALLAHA havale ediyorum diyordu bir insan hastalıkla mı uğraşsın canına düşen fakirlikle mi uğraşsın eee neydi Peygamberimiz SAV demişti bir yerin alimi ve yöneticileri bozulursa geriye herşey bozulacaktı derdi VALLAHİ o gün bugündür vicdan sahipleri hariç geriye kalan depremde kirayı artırır, hastalıkta stok ürünlerinin fiyatını üçe beşe katlar yetmez yaşlıları düşenleri üç kağıt yaparak kandırırlardı kadıya gider haksız çıkar bunlara dur demeyen devlet yöneticileri ve alimler ülkelerini büyük bir felakete süreklemeye başladı artık bir deva yok mu diye haykırmaya başladı el insaf el insaf el insaf diyordu malıyla güzelliğiyle kara toprağa gömüleni gördünüz mü ey insafsız nefse köle olmuş insan aklını başına al derdine deva olmayanı bırak titre ve kendine gel vicdanını üçe beşe satma eşi dostuna komşuna ve çevrendeki yaşlı muhtaç ihtiyaç sahibi insanlara ulaş diye serzenişte bulundu devlet büyükleri beytül malı faizle verirken bir yandan halkada zekatlarınızla ihtiyaç sahiplerine destek olun diye çağrıda bulunuyorlar tekrar el insaf deyip çaresizlikle gelecek yeni bir değişimi bekliyordu İslam bunu demiyordu üç din ve dört kitap bunu demiyordu akıl sahibi insan merhamet etmeyene merhamet edilmez bil bunu bir rüya görmüştü o genç zaman gelecek dertler dinecek işler ehline verilecek hakkı hak edene verecekler artık maddi ve manevi hastalıklara deva olacak

30.03.2020 / 23:20

0

Korona virüsün ülkemize yayıldığı ve olağanüstü dönemler yaşadığımız şu süreçten çok kısa bir zaman önce parti resmi olarak kurulmuştur. Özellikle devlet yönetimi tarafından milletin yanlız bırakıldığı, herkesin kendi olağanüstü halini ilan etmesi gerektiğini belirtmekle yetinip ekonomik, sosyal ve çalışma hayatına ilişkin geleceğe yönelik yeterli tedbirler alınmadığı bu süreçte millet kendi kaderine terk edilmiştir. Bu nedenle, Sayın genel başkanın tavsiye niteliğindeki ekonomik önlem tedbirleri sadece internet sitesi, sosyal medya hesaplarında paylaşılmakla kalmayıp daha geniş kitlelere ulaştırılmalıdır. Ve hatta, bu da yeterli olmayıp gündemi değerlendirme, tavsiye ve halkın yanında olduğunu, siyaset sahnesine çıktığını tüm millete yapacağı basın açıklamalarıyla duyurmalıdır. Nitekim Ahmet Davutoğlu, bunu yapmaya başlayıp haber bültenlerine çıkmaktadır. Bu noktada geri kalındığı inancındayım. Eminim ki görsel ve yazılı basında Sn. Genel başkana yer verecek azda olsa mecra mutlaka vardır. Unutulmamalıdır ki, bir partiyi iktidar yapacak tek şey milletin kendisidir. Bu süreçte partimizin ne kadar doğru ve gerçekçi akılla halkıyla birlikte olursa iktidar günleri o kadar kısalacaktır.

30.03.2020 / 21:46

21

 Örgütlenme de gönül birliğinin temeli olan ilkeler, değerler parelelinde sorumlu, tutarlı ilkeli güven veren arkadaşların birliteliginde örgütlenmek çok önemli   Gönül birliğe içinde samimiyet ve gayret başarıyı getirir.    İçinde bulunduğumuz küresel salgının en çok ekonomimizi  etkileyeceği açık. Deva partisi icinde Gönül birliği altyapısını gerçekten sağlayabilmek fedakarlıktan kacinmadan siyasetin hizmet için olduğu bilinciyle yapılmasıdır.   Türkiyede siyaset hizmet için yola çıkılsada yolda kişisel hesaplara dönüyor. Deva partisi bunu başarabilmesi sürdürülebilir gönül birliğinden geçiyor. Bunun için konumu, makamı, parası ne olursa olsun kendini asan  dürüst insanlarla örgütlenme olmak zorunda.    İnanan samimi ne yapabileceğini bilen insanlarla yola çıkılması halinde her katılımcı güç verir  hiçbir engelinde önemi olmaz. Dağ ova olur.   Örgütlenmenin temeli ilkeli sorumlu değerler temelinde olmassa o zaman gerçekten samimi ilkeli insanlar bir  süre sonra ya yozlaşıyor ya da dışlanıyor.   Siyaset yaptığım  icin değil siyaseti dışardan takip eden bu konularda yazı yazan bir vatandaş olarak değerleme yapıyorum.   Sayın Ali Babacan'ın ilkeler ve değerler parelelinde siyaset  demesinin  örgütlenmeye yansıması Deva Partisi'nin başarısı için çok önemli.  Türkiyede parti örgütlenmesinin temelin de  değerler ve  ilkeler kagit ustunde var.Temelde  Bana ne düşer var. Bu da Deva partisi için büyük bir fırsattır. Türkiyede siyaseti bana ne düşerden çıkarmak  gibi bir misyon yüklenmesi halinde Deva Partisi'nin önünde durulmaz. Ak Parti'nin  çıkışında da bu misyona halk inanmıştı.

30.03.2020 / 14:41

0

Günümüz dünyasında artık her yıl bir virüs veya bir bulaşıcı hastalık ortaya çıkar hale gelmiştir. Belki bir yarasadan kaynaklı belki bir devletin biyolojik silah denemesi. Sonuçta çağımızın belası yada gücü artık bu tip salgılar olacak. İsteyen komplo teorisi diyebilir. Ancak artık savaşların boyutu değişiyor. Gen havuzuna yönelik virüs vb silahlar üzerine daha çok yoğunlaşılacak. Bu sebeptendir ki tıpkı hava kara deniz siber ordular gibi bir sağlık bilim ordusu kurulmalı. Bu ordu ülkemizdeki insanların genleri üzerinde çalışarak bu genleri etkileyecek bağışıklık sistemine katkı sağlayacak ilaçlar üzerine çalışmalı. Hatta biraz daha ileri gidip kendileri denekler vasıtasıyla hastalık üretip sonrasında tedavisini geliştirmeli. Böylece Gen haritamıza tam anlamıyla hakim olup olası saldırıların tatbikatını yapmış olurlar. Bir nevi kontrollü çığ düşürmek gibi. Diğer bir güç ise siber ordumuz olmalı. Nasıl ki ülkeler ile mücadele şekilleri sürekli değişiyorsa bu değişim yukarıda da söylediğim gibi Gen silahları ile olacaktır. Artık darbe, savaş, suikast faslı kapanacak ve savaşlar sağlık ve siber haline dönecek. Bu konuda çalışmalar yapmalıyız.

30.03.2020 / 05:18

0

Bugüne kadar sevgiyle saygıyla hep takip etiğim sayın başkanımız ali babacana teşekkürlerimizi iletiyoruz insallah bu dava yolunda senin her zaman bize yol gösteren olursunuz erciş halkı seni desteklemeye hazırız sayın baskanim

30.03.2020 / 05:12

0