Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Öncelikle iyi günler; Biz Türk milleti,yıpratılmış,feraseti körelmiş,gözleri korkmuş,ve yozlaştırılmış Türk milleti olarak 21.yy sayfalarında yer alacağız.Para hırsı,gözümüzü şaş etmiş köreltmiştir.Maneviyatlarımızdan yoksun kılınmıştır.Büyük denilen ABD'nin marshall planı ile zehirlenen ve başlatılan bu olay günümüze kadar devam etmektedir.Eğitim,tarım,sanayi,sağlık vs. hala ABD'de önemli gördüğümüz bir çoğu hala onlarda.Gelin bu dediklerimizi daha da netleştirelim.2019 yılında Mantar hastalıkları ve nematod zararları nedeni ile 141 bin 650 dekarlık patates üretim alanı yasaklandı.Yasaklanmasından 1 ay geçti Türkiye 200 bin ton gümrüksüz patates ithal edeceğini duyurdu.Duyurudan 1 gün sonra Bakan pakdemirli ile ilgili bir haber çıkar.Ve derler ki İthal edilecek firma Kanadalı dondurulmuş patates devi McCain Foods, ne tesadüfdür ki bizim Tarım bakanımız 2013-2018 yılları arasında firmanın ortadoğu danışmanlığı yapmıştır.Eğitim geçelim;sürekli yakındığımız "ezbere dayalı eğitim sistemi"mizin bir türlü "düşünen eğitim sistemi"ne evrilememesinde etkisinin olduğunu düşündüğüm anlaşma. bu anlaşmadan sonra kaç tane hükûmet, kaç tane millî eğitim bakanı geçti bu ülkeden. hiçbirisinin aklına gelmedi mi eğitimde düzgün işler yapabilmek? belki eğitim sistemi; sürekli kişilere bağlı kaldı, üzerinde çok oynandı ancak düzenin en başından beri bozuk olduğu da hiç dillendirilmedi. sovyet tehdidi nedeniyle batı bloku'na sığındığımız günden sonra yarı sömürge durumu getirildik. marshall yardımlarından biz de yararlandık (?), fulbright eğitim komisyonunu açtırdık. ardından nato'ya girmek istedik, kore savaşı'na asker gönderdik. abd'nin isteğiyle uçak üreteceğimiz fabrikaları kapatıp traktör fabrikaları açtık, tarım ülkesi olarak kaldık.Demek istediğim şudur;Biz Türk toplumu olarak sömürge altında kaldık.Bunu her yerde hissediyoruz.Konuşulacak çok meseleler var ara ara yazacağım.Bir daha ki yazım siyaset adamları ve arkası olacaktır... Saygılar ve sevgiler

14.04.2020 / 23:06

0
Ömer Can Sarıçoban Kahramanmaraş , Diğer

Merhaba; Öncelikle Deva Partisinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Parti programlarınızda aşağıda yazacağım konulara yer vermişsiniz zaten ama bunlarla birlikte birkaç ekleme yapmak istiyorum. 1- Özgür düşünce 2- Eğitim Sistemi; Okul öncesi ve Üniversite eğitimi çok iyi programlanmalı. 3- Bilim ve Teknoloji 4- Tarım 5- Tek Adamlıktan çıkılacak düzende; yargı, eşitlik, güven, sosyal adalet, liyakat sistemi, adam kayırmamaca programlarının düzenlenmesi 6- Ülkedeki özgüven eksikliği, halka güven verecek adımların atılması gerekir. 7- Anap dönemi gençlere sahip çıkmadı, Akp dönemi gençlere sahip çıktı, fakat bu dönemde de çok fazla adam kayırmaca yapıldı. İkisi de yanlış 8- İnsanların geleceğini satın almadan yaşam standardını oluşturacak koşullar. 9- Gösteriş yaşam ve israftan kaçınılmalı. Özellikle siyaset kurumlarında. İlerde bizim ülkemizde de bisiklet ya da benzeri araç kullanan bir bakan ya da başbakan görmek isteriz. 10- Parlamenter sistemdeki çoğulcu bir katılım olması açısından seçim barajı hakkındaki görüşünüzü merak ediyorum. 11- Kültür ve sanat çalışmaları. Geçmiş dönemlerde siyasiler mizah konusu olurlardı ve hiçbir kısıtlama getirmezlerdi. İsimde vermek istiyorum Levent Kırca çok iyi analiz ederdi. Önümüzdeki dönemde bu tür organizasyonları görebilecek miyiz? Sonuç olarak Ali Babacan’ın üniversite öğrencileri ile yapmış oldu karşılıklı soru cevap şeklinde geçen program beni çok heyecanlandırdı. Öğrencilerin istediği soruyu sorabilmesi, istedikleri gibi oturabilmeleri (saygı çerçevesinde), Ali Bey’in sıradan bir sandalyede oturması, gerektiğinde ayağa kalkması, söz kesmeden sorunun bitmesini beklemesi ve daha birçok özlediğimiz davranışlar. Sonuç olarak böyle bir oluşuma ihtiyaç olduğunu düşünerekten bu zorlu yolda Ali Babacan ve tüm ekibine başarılar diliyorum.

14.04.2020 / 21:29

0
Mürsel Kaya Bursa , Satış Elemanı

Yazarın birisi Babacanin devri bitti diye sözde liberal ekonomiyi hedef gösteriyor. Ve Keynes ci Ekonomiyi sözde savunuyor .Oysa  Babacanin devri henuz baslamadi. Görülen gerçek  Babacan  ışığından korkanlar var. Bir defa Keynesci ekonomi liberal ekonomi disinda degil. hukuk devleti  piyasa ekonomisi  insan hakları olmadan Keynesci ekonomi de olmaz. Hiç demokrasi olmadan özgürlükler olmadan sosyal Devlet olur mu?. Deva partisinin liberal ekonomisi kadar Demokrasi özgürlükler Hukuk devleti insan hakları konusundaki hassasiyeti gormezden gelmek olsa olsa bilincli bir algı operasyonudur. Deva partisi kapsayıcı bir kitle partisi olduğunu görmek istemeyenler bir gün iktidar olduğunda görür.

14.04.2020 / 14:40

0
Latif Yildiz Bolu , İş İnsanı

Karanlık olmayınca ışığın, soğuk olmayınca sıcağın, yokluk olmayınca varlığın, hastalık olmayınca sağlığın, gurbet olmayınca sılanın, firkat olmayınca vuslatın, esaret olmayınca hürriyetin değeri bilinmez. DEVA ile Babacan olmayınca ülkede refahın adaletin özgürlüğün ekonominin farkı bilinmez şimdi babacan zamanı

14.04.2020 / 01:22

0
Ömer Doğan Van , Yönetici

Dinamizmin yeni yüzü dertlere DEVA partisi milletin hizmeti yolunda emin sağlam ilerleyişi daim olsun özellikle sayın genel başkan ve değerli kurucular kurulu genel merkez ve yönetim kurulu rabbim yar ve yardımcınız olsun sizler attığınız her adımın ardında milletin menfaati garibanın hakkını çalışanın alın terini üretenin destekçisi sanayicinin gayreti ile gerek bürokraside gerek teşkilat seçimlerinizde abi profili ile sahada büyük başarılar elde edeceksiniz kardeşlik hukukunu ülkenin çoğul kimliği din kardeşliği vurgunuzla 11 Mart günü kalplere fetih için ilk oku fırlatttınız azminiz taktir edildi bilgi beceri donanımınız insaların ülke işte böyle esnek ve şeffaf yönetilmeli fikrini hissettirdi ilerisini için her yeni gün yeni umutlar yeşertecek ülkede sorun çok bürokrasi tıkanmış durumda hiç bir zaman devlet eşittir vatandaş olmamıştır asıl olan vatandaş eşittir devlet hükümetler otoritedir ve otorite mantığın sesi olmalı örnek olmalı yaşadığımız dönem epey maddi külfeti ve eksikliği beraberinde getirmiştir umarım bunlar için yerel teşkilatlar ivedilikle atanmalı görev taksimi ivedilikte yapıldıktan sonra ilk çalışmanın bölge yönetimleri ile kurulacak finanse edilecek ayni ve nakdi yardımları başlatmak olmalı bu süreç kardeşlik hukumuza güç ve partimize güven kazandıracak biz güçlüyüz gücümüz bizi biz yapan cömert yardımlaşmayı seven mazlumum yanında duran hakkını savunan yol dikenlide olsa yinede geleceğimiz için yürürüz engel aşarız hazzı olmalı bu bağlamda ve niyetlerle yolumuz daima aydınlık ve hür olsun bizler birer damlacık olarak başladık bu sürece Allah’ın izni ile kısa sürede büyük bi deryaya dönüşeceğiz tohumduk filizlendik şimdi çiçek olup ardı sıra meyveyi vermek olmalı birliğimiz beraberliğimiz bozulmasın inşallah sayın genel başkanımızın yüzündeki tebessüm gibi umarım ülkemizde ışıl Işıl umut dolacak ben dedim olacak diyenlerden değil başkanımızın dediği gibi her kademeden insan dinlenilecek ve yapılacak gayreti ile büyük DEVA hayr getirsin

14.04.2020 / 00:06

0
Cemal Ertuş Hakkari , Esnaf

Değerli arkadaşlar mesajların hemen hepsini okumaya çalışıyorum. Çok kritik ve güzel paylaşımlar ama hiç elazığ dan yazan görmeyince bu beni üzdü ve en azından 81 ili tamamlamış olalım diye düşündüm.insan kalitesi iyi olan her yapı için başarı kapıdaki eşik kadar yakındır ve deva partili kardeşlerime bakınca bu kaliteyi onları görmeden bile anlıyorum.Ufuk zihnin içsel ışığıdır.

13.04.2020 / 22:20

0
Fahri Uğur Elazığ , Yönetici

Bugün ülkemizin en büyük zenginliklerinden biri azınlıklar ve inançları, her ne kadar sayıları azalmış olsa da. İktidarınızda şunları görmeyi umuyorum: 1) Yunanistan ile yeniden dostluğumuzu tazeleyip ülkemizdeki Rum kardeşlerimizi ve Batı Trakya'daki Türk kardeşlerimizi rahat ettirmeniz. 2) Heybeliada Ruhban Okulu'nu yeniden açmanız. Bununla birlikte Patrikhane ve Ruhaban Okulu ülkemizin imajını dış ülkelere tanıtıp, artıracaktır. 3) Batı ülkelerinde Türkiye bulunduğu konum itibariyle "İncil Ülkesi" olarak geçer. İncil'in son kısmı olan Vahiy Kitabı'nda bahsedilen 7 kilisenin hepsi burada. Bunlara bağlı olarak, asırlık olan kiliseleri restore etmeniz ve turizme sunmanız. 4) Aynı şekilde Süryani, Ezidi, Pomak ve diğer azınlıklarımızı ve dillerini korumanız. Örneğin, Süryanice, Karadeniz Rumcası, Karadeniz Ermenicesi gibi diller yok olmak üzere ve bunları kurtarmak sizlerin elinde. Kurtuluş Savaşı'nda işgalci devletlere gerekli cevabı veren Süryani Patrik İlyas Şakir'in emaneti olan Süryani Kadimler'i dışladık. 5)Eğitim sistemini burada çok önemli. Çünkü, halkımızın bazı kesimlerinde azınlıklara ve kiliselere/sinagoglara nefret var ve ayriyeten Türk olup ama inancı farklı olan insanlar kaygılı. Bunu değiştirmek sizlerin elinde. Başaracağınıza inanıyorum. Sevgiler.

13.04.2020 / 17:52

1
Yiğit Baykal Ankara , Öğrenci

İyi günler efendim nasılsınız, Deva Partisi'nin Bir Gönüllüsü olarak bir öneri de bulunmak istiyorum, Deva Partisi'ne Ait Bir TV ve Bir de Radyo Olmasını Ön Görüyorum, Bu sayede Haberleri ve Diğer Yayınları Orada Gösterebiliriz hatta Yerine Göre Film ve Diziler ve Müzikler de yayınlarız, buradan gelecek olan reklam paraları Partiye Büyük bir kazanç getirir diye düşünüyorum. Hatta bu sayede çok büyük bir seyirci potansiyelini de yakalarız. Saygılarımla

13.04.2020 / 17:21

0
Haluk Alver Diyarbakır , Serbest Meslek

Sayın; Ali Babacan madam kürsünün adı serbest kürsü bende serbestçe görüşlerimi bildirecem. milletvekili adayları belirlenirken genelde üniversiteyi bitirmiş belli meslek guruplarından seçiliyor ülkemizin yüzde kaçı bu vasıflara sahip bilmiyorum ama kesin bildiğim birşey var çoğunluğu bu vasıflara sahip değil hangi programla ülke yönetilirse yönetilsin seçilecek vekillerin profili toplumun genel profiline uymadığı zaman başarıya ulaşma şansı zayıftır.Nacizane görüşüm toplumun tüm kesimlerinden adaylar belirlemenizdir.çiftçinin derdini çiftçi,esnafın derdini esnaf,sanayicinin derdini sanayici bilir. saygılarımla

13.04.2020 / 16:37

0
Halil Tarım Antalya , Esnaf

Adalet ve Kalkınma Partisinden istifa edip Demokrasi ve Atılım Partisine üyeliğimi gerçekleştirince klasik yaklaşımları tahmin edersiniz vay satıcılar felan. Şimdi gelelim niye istifa ettiğime.Yıllar önce bir şiir okunur ve hapisle başlayan süreç siyaset yasağına kadar gelir.İnsanın düşünce özgürlüğüne sahip olması gerçeğinden yasalarda düzenlemeler yapılarak siyasete girmesindeki engeller kalkar. Günümüzde gelinen nokta ise. Eleştiri yapan düşüncesini paylaşan kişilerin içeri atıldığı.Kendisine oy vermeyenin terörist ilan edildiği.Seçilmiş bir belediye başkanının seçilmiş olmasına rağmen topal ördeğe benzetilerek çalıştırılmayacağı.Halkın bütününü kapsayan siyaset yerine oy verene siyaset yapılacağı. Gardaşlıktan yandaşlığa geçildiği.Bir tek yüzüğüm var diye çıkılan yolda yandaşların,aile çevresinin yüzüklerin efendisi olduğu noktasına gelindiği. Halkın parasının vergilerinin savrulduğu saraylar yapılarak halktan uzaklaşıldığı.Bir tır şöforünün beni bu sistem öldürür dediği için göz altına alınırken ,millet vekili oğlunun covit 19 testi ön talebinin topladığı, birilerinin bu testlerle tespih çekerken bir şey yapılmadığı. Yedek akçenin garanti ödemelere aktarıldığı.Daha yazacak çok şeyim var ama sayfalar almaz.Yukarıdaki yazdığım acı ama gerçekler istifa etmemin nedenini açıklar herhalde. Ayrıştırıcılıktan uzakta, demokratik, eşit ve özgür siyaseti Demokrasi ve Atılım Partisi çatısı altında yapmaktan onur duyarım.Saygılarımla...

13.04.2020 / 15:24

0
Aydın Metin Hatay , Üst Düzey Yönetici