Serbest Kürsü

Sayın Babacan'ı, bakanlıkları dönemlerinden biliyorum fakat karakter özelliklerini sosyal medya programlarında tanımaya başladım. Tamam, duruşu, güler yüzlü oluşu, sempatik görünümü, sakinliği vs bir yere kadar hepsi kabul edilebilir. Lakin partisinden çok kendi reklamına önem veriyor. Genç kuşaklar artık geçmişteki gibi tek bir kişinin üzerinde durmuyorlar, ekip çalışmasına önem veriyorlar. Genel başkanlar önem yitirmeye başladılar. Akp'ye oy verenler dahi, ''Tayyip Erdoğan iyi ama çevresindekilere güvenmiyorum'' diyebilirler. Aynı şekilde ileride sizin için de buna benzer yorumlar gelebilir. Eğer siz iyi biriyseniz fakat tabanınız bugünkü sistemin devamı ise o zaman sizin de duruşunuz etkilenecektir ve ''öncekilerin devamı'' görüşü ön plana çıkacaktır. Tayyip Erdoğan'ı farklı gösteren ''Milli görüş gömleğimi çıkardım'' diyerek ortaya koyduğu bu değişimdi. Parlementer sistemi geri istediğiniz ortada fakat Cumhuriyet'e, lâik sisteme, Atatürk ilkelerine, demokratik haklara olan görüşlerinizi ve varsa bununla ilgili tabandaki çalışmaları öne çıkarmaya çalışın. Akp kurulurken sanat çevresinden kurucu üyeler oluşturup farklı bir sempati var etmişti. Siz şuanda (kendinizce haklı olabilir) sosyal medyada tutunabilmek için gençlere yakın durup, basında tutunabilmek için de basın özgürlüğünü savunan ifadeler kullanıyorsunuz. Eğer amacınız kendinizi Cumhurbaşkanı adayı yapmak ise bu tutum öngörülebilir ama yok eğer parti olarak bir yerlere gelmek istiyorsanız o zaman ekip olarak da ön plana çıkmanız icap eder. Sanattan spora, kültürden sosyal yardımlaşmaya kadar halkın sevdiği, takdir ettiği, önemsediği, örnek aldığı kişileri de bünyenizde göstermeniz gerekir. Barajın altında kalan tüm partileri iyi analiz etmelisiniz, tek adam düşüncesi ve sadece Ali Babacan ön planda olsun görüşü genelin üzerinde etkili olmayacaktır.Geçmişte Genç Parti sanatçıları ön plana çıkararak toplumu etkilemeyi başarmıştı. Karakter sayısı yetmediği için bu kadar yazabildim. Hakkınızda hayırlı olsun

22.06.2020 / 19:45

1

Şuanda Malatya da üniversitede okuyorum. Ve üniversitemizin gayriresmi olarak ötk başkanıyım ve üniversitede bir topluluğun topluluk başkanı görevini yürütüyorum. Şu yaşıma kadar hayatımı hep peygamber efendimiz Hz.muhammed (s.a.s) şu hadisi şerif-ine göre yaşadım. "Haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında susan dilsiz şeytandır" ve her zaman bu yapımdan dolayı vatan haini ilan edildim. Çünkü adaletsizlik karşısında susmadım, hak yenildiği zaman kendimi ortaya attım ve herzaman bir kesim tarafından dışlandım. Ortalama bir aydır Sayın Ali Babacan'ı sosyal sitelerden takip ediyorum. Gördüm ki gençliğin yanında olacağını dile getiren bir başkan kendisi. Böle dinamik, gençlerin ruhuna dokunan siyasetten birilerini görmek beni mutlu etti. İyiki varsınız yolunuz açık olsun. İnşallah en güzel yerlere ulaşırsınız Allahın izniyle. Başarılar.

22.06.2020 / 13:27

4

Avukatlar gücünü herhangi bir kişiden ve kurumdan değil hukuktan almaktadır. Bugün Ankara' ya yürüyen baro başkanlarımıza fiziki müdahalede bulunulmuş ve adaletin, savunmanın en önemli organı olan Avukatlara yapılan müdahale tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. Avukatlardan bu denli korkulduğu bir dönemde görülmektedir ki ortada bir adaletsizlik, haksızlık söz konusudur. Çünkü avukat adaletsizlik varsa haksızlık varsa hakkı teslim etmek için elinden gelen tüm çabayı gösterendir. Avukatlardan korkulmadığı, adaletin olduğu, haklıya hakkının teslim edileceği bir dönem olması için DEVA Partisine üye oldum. Yargının köleleştirilmeyeceği herkesin düşüncelerini özgürce paylaşacağı mesleğini layıkı ile yapan avukatların artık rahat uyuyacağı bir dönemin gelmesi için DEVA Partisine üye oldum. Kadınların ötekileştirilmeyeceği, ölmeyeceği, tecavüze uğradığında suçlanmayacağı, giydiği kıyafetlerin değil düşüncesinin, donanımının yaşam görüşünün önemli olacağı bir dönem için. Sesimizi duyurmak için hazırlanan bu platforma ilk yazışımdır. Bundan sonra sürekli olarak yazmayı düşünüyorum. Çünkü susmazsak ve yapılan haksızlıkları yaşanan adaletsizlikleri konuşursak gerçeğin ne olduğu ortaya çıkacaktır. Bir avukat olarak biliyorum ki en önemlisi adalettir. Adaletin sağlandığı bir düzenin gelmesi için ben elimden gelen çabayı sarf etmeye hazırım. Deva Partisinin de bunun için gereken çabayı sarf edeceğine fazlasını yapacağına inancım tam. Hep birlikte başaracağız. Yarına umut dolu bir gelecek emanet edeceğiz. Arb. Av. Nezaket Sırım

22.06.2020 / 13:05

31

Memleketimden insan manzaraları anlatsam, DEVA arkadaşlarım ne kadar ağır bir sorumluluğun altına girdiğini görür ve uyuyamaz. İnsanların yürekleri yaralı, umut arıyorlar solgun gözlerle karanlıkta. Bu insanların umuduna cevap verebilecek miyiz? Çok kederliyim. Bir umut mücadelesinde yitmek, harcanmak, yok olmak istiyorum. Bir şey yapamamanın utancını yaşıyorum. Gözyaşlarının, dramların, haksızlıkların sebebi benmişim gibi hissediyorum. "Bir parti kurduk, millet yetki verirse hizmet edeceğiz" soğukkanlılığı ile bakamıyorum bazen. Birçok eski dostumu yitmiş, savrulmuş gördüm, mesele siyasi tercihleri değil, kötü insana dönüştüklerini gördüm. Eğer iyiler kazanamazsa insana olan inancımı kaybedeceğim. Eğer iyiler kazanırsa, önceden iyi olan sonra rotasını kaybeden kötülüğün sıradanlığına teslim olan arkadaşlarımın yanına gidip ağlayacağım. "Yüreklerin kulakları sağır / Bağır bağır bağır bağırıyorum /Koşun kurşun eritmeye çağırıyorum"

21.06.2020 / 22:27

6

Akşam haberlerde izledim. Hükûmet merkez bankası döviz rezervi 93 milyar dolar diyor. Chp li aykut erdoğdu merkez bankası rezervi ekşi 34 milyar dolar dedi. Sayın babacanın bu konuda kamuoyuna bir açıklama yapması lazım. Çünkü sayın babacan en doğru olanını soyleyecektir

21.06.2020 / 19:34

5

Ben deva partisinin turkiyenin bütün sorunlarını kısa sürede çözeceğine inanıyorum. Ülkesini seven herkesin deva partisini desteklemesi lazım. Ben buna inanarak söylüyorum.

21.06.2020 / 15:34

8

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN KALDIRILMASI GEREKİYOR Herkese selamlar sevgiler. Büyükşehir sisteminin tamamen kaldırılması ve il merkezinden uzak olup gelişmişlik konusunda ile yetişen veya ili aşan ilçelerin tekrar il olmaya başladığı sisteme dönmemiz gerektiği kanaatindeyim. İl merkezlerinin üçe dörde beşe bölünüp de bir belediyenin tüm il mülkî sınırlarına hâkim olması çok yanlış bir uygulama. Zira zaten Gaziantep'in Şehitkâmil ilçesinde olan hiçkimse "Ben Şehitkâmil'deyim." demez, "Ben Antep'teyim." der. Gaziantep'in İslahiye ilçesinde olanlar ise "Ben Antep'teyim." değil, "Ben İslahiye'deyim." der. Bu durum bile Büyükşehir sisteminin ne kadar saçma olduğunu gösteriyor. Bir başka husus ise İstanbul'da Esenler ilçesi ile Kadıköy ilçesinin ne kadar zıt görüşlere sahip olduğunu ve birbirlerinden ne kadar uzak olduklarını biliyoruz. Bu durumlara rağmen neden birbirlerinin hayatlarında büyükşehir belediye meclisi ve büyükşehir belediye başkanı eliyle etki sahibiler? Ki zaten neden bir belediye Silivri'den Tuzla'ya kadar koca bir toprağı ve nüfusu yönetiyor? Su büyükşehirde, kanalizasyon büyükşehirde, ulaşım büyükşehirde, altyapı büyükşehirde... Ya ilçe belediyesi ne yapacak, ancak park ve bahçe süslüyor. Bu duruma son verilmesi gerekiyor; illerin, ilçelerin ayrı ayrı yönetilmesi gerekiyor. Fikrime temel oluşturacak bir görselin linkini paylaşmak isterim. Alternatif Türkiye Siyasî Haritası: https://hizliresim.com/ObVIFJ Burada il olma vasıflarını yitiren yerler ilçe, yıllardır il olması gereken yerler il olarak gösterilmiştir. Bu reform projem uygulanırsa eğer 31 Mart ve 21 Haziran 2019'da yaşanan rezillikler bir daha yaşanmayacak, sonuçta ülkemiz için hayırlı olacaktır. Bu konuyu Sn. Mehmet Emin Ekmen ile daha ayrıntılı bir biçimde konuşabilirim. Tekrardan herkese saygılar ve sevgiler.

21.06.2020 / 14:00

5

Geçmediğin köprünün, girmediğin tünelin, uçmadığın havalimanının, yatmadığın hastanenin parasını senden almalarını yadırgamadın da… Henüz almadığın kıdem tazminatını senden almalarına mı hayret ediyorsun canım kardeşim? Tee Cibuti'ye cami yaptırdılar diye, Etiyopya'ya türbe yaptırdılar diye gurur duyuyordun, Mursi'ye tiko para iki milyar dolar verdiler, Arakan müslümanlarına para gönderdiler diye övünüyordun, Tanzanya'ya su kuyusu açtılar, Kongo'ya ambulans hibe ettiler, Somali'de gıda kolisi dağıttılar, ramazanda iftar çadırlarında senin paranla sana çorba ısmarladılar diye alkışlıyordun… Bundan böyle bizzat senin kıdem tazminatıyla da hayırlara vesile olacaklar, sevap kazanacaksın, ne mutlu sana değil mi canım kardeşim?

21.06.2020 / 13:33

7

“2.5 milyar dolara alınan S-400 ne oldu?” -Sus hain! “Avrupa'nın 1000 metreküpünü 120 dolara aldığı doğalgaza biz aynı miktar metreküp için neden 280 dolar ödüyoruz?” -Teröristsin! “Halka IBAN atıp para toplamak ve sonra da 30 milyon TL dağıtıp “konser” yapmak ne iş?” -Bizi bölemeyeceksin. İşsizlik, yoksulluk, yolsuzluk ne olacak? -Ezanlar susmaz.

21.06.2020 / 13:32

23

Bugün Çalar Saat programında vizyonumuzu çok iyi bir şekilde yansıtan Burak Dalgın'ı tebrik ederim. Ülkeyi dair umutlarımı daha da çok arttırdı...

21.06.2020 / 10:27

5