Serbest Kürsü

iyi geceler sizden bir ricaları var arkadasların. bu ay sonu olan bankalar birliginin gecikme suresi 180 gunden geri 90 gune dusecek ama herkez kan agliyor isler duzelmedi inanin herkeze haciz gidecek bu sure yine 180 gun olursa rahatlarla yosa sonu kotü sonuclanir bankalar hazir bekliyor haciz icin sindiden cok tskr ederim Allaha emanet olun

23.09.2021 / 22:38

0

Sayın yöneticilerim.beni dinlemenizi isterim... Bizler aç kalıyor Soframizdan ekmek yağ peynir Domates vs tabagimizi çalıyorlar Tavuk yiyemez olduk 2825tl asgari ücretin 2000 TL kira ödenmekte Sade ben değil cümleten bu durum ahval eddiriyor Bizlere ses verin...bizlere mesafe koymayın Soframıza bekliyoruz..

23.09.2021 / 00:13

24

Yazılım alanı ile uğraşmaktayım. Bu sebeple sektöre ilişkin nacizane görüşümü paylaşmak istiyorum. Günümüz teknoloji çağında freelance yazılımcı arkadaşların büyük bir çoğunluğu başka ülkelerde yaşamını sürdürmekte. Bunun en temel sebebi günümüz koşullarındaki freelance kazanç sağlayan arkadaşların vergilendirme aşamasında gereksiz zaman kaybına uğradığı prosedürler. Bu sektörde yer alan arkadaşlar sadece uygulamalarını/projelerini geliştirmek ve para kazanmak istiyor. Aslında olay tamamen bundan ibaret. Fakat bunu yaparken binbir türlü evrak ve gereksiz muhasebe işlemleri ile vakit kaybetmek istemiyor. Günümüzde işletme kurulması imzalar kaşeler stopaj vb fuzuli şeyler ile vakit kaybediyoruz. Bizler bu yazılım alanında uğraşan insanlar olarak sadece uygulama/projeleri yaparız ve bundan yüksek miktarda gelir elde etmek için global pazarlama ile uğraşırız. Bunun dışında muhasebe işleri evrak işleri vergilendirme işleri ile uğraşmak istemeyiz. Bu nedenden ötürü dahi yurtdışında yaşayan tonlarca yazılımcı arkadaş var. Halbuki bu insanlar ortaya çıkardıkları ürünler ile devasa bir ekonomik geliri ellerinde tutuyor. Bu insanlar sadece fuzuli işler ile uğraşmayacağı bir ortam istiyor ve bu ortamı sağlayan ilk seçeneğe yöneliyor. Dolasıyla bu da yurt dışı oluyor. İstek ve çözüm çok basit; binbir evrak ve muhasebe işlemleri arasında kaybolmak yerine, e-devlet üzerinden hızlı bir şekilde işletme kurmak ve daha sonra e-devlet'e tanımladığımız banka hesabımız üzerinden otomatik vergilendirilmek. Çözüm bu kadar basit. Ben ve benim gibi bu alanda olan insanlar için rahat bir ortamı sağlayacağını dile getiren hiçbir siyasi parti görmedim. Halbuki ekonomik anlamda ülkeye en büyük getiriyi sağlayacak olan bu insanlara sahip çıkılması gerekir. Her siyasi parti beyin göçü durumundan bahsediyor ancak göz ardı ettikleri meselelerin kaynağını anlamıyor. Bizler hem kendimiz kazanmak hem de ülkemize kazandırmak istiyoruz. Yeter ki bu süreçleri bizim için kolaylaştırın ve önümüzü açın.

22.09.2021 / 03:55

40

Türkiye’de Otoriter rejimler tarafından uygulandığı ve liberal olmayan demokrasi etiketi altında propagandası yapıldığı şekliyle, demokrasi ile insan hakları karşıt şeylermiş gibi sunuluyor, çoğunlukla azınlık birbirinin karşısında konumlandırılyor, oysa insan haklarının korunması demokrasi için bir engel değil, tam tersine, sürdürülebilir bir demokrasinin işlemesinin koşulu. İnsan hakları, siyasi eşitlik koşulları altında, özgür ve adil seçimleri garanti eder. İnsan hakları, açık bir iletişimi ve serbest bir görüş oluşturma sürecini garanti eder. İnsan hakları, demokratik olarak alınmış kararların uygulanabilmesini güvence altına alır ve böylece demokratik yönetimi etkin kılar. İnsan hakları, çoğunluğun gücünü sınırlayarak birey ve azınlıkların, demokratik olarak meşrulaştırılmış çoğunluğun kararlarını kabul etmelerini ve bunlarla yaşayabilmelerini sağlar: Demokrasi, azınlığa çoğunluk olma ihtimalini sunar. İnsan hakları, bireye, çoğunluğa ait olmasa bile çıkarlarının korunuyor olmasını garantiler. Nasıl insan hakları kendini en iyi şekilde demokrasilerde gösterebiliyorsa, insan haklarına saygı duyulmayan, insan haklarının korunmadığı ve gerçekleştirilmediği bir demokratik hakimiyetin de sürdürülebilir olması düşünülemez. İnsan hakları ve demokrasi, birbirlerinin karşısında duran olgular değildir; politik toplumun varlığını mümkün kılan karşılıklı etkileşim içindeki ön koşullardır. Aralarındaki etkileşim sayesinde bireylerin, hem bireysel hem de kolektif bir şekilde kendi yaşamlarını belirleyerek yaşayabilmelerini sağlarlar. Bu nedenle de insan haklarının korunması ve gerçekleştirilmesi özünde demokratik bir projedir. Ülkenin Deva’sının demokrasi ve insan haklarını fikir ve düşünce hürriyetini en yükseye çıkaracağı temel hak ve hürriyeti ön planda tutacağı, Adalet ve Hukukun üstün olacağı çok güzel günler yakındır her zamandan daha fazla umutluyuz ve kararlıyız Kalın sağlıcakla

21.09.2021 / 18:42

42

eğitim uygulamaları...öğretmen kalitesini artırmaya yönelik pilot uygulama ile başlayacak düşüncelerim...4-5 ilde pilot olarak açılacak öğretmen teknik meslek lisesi şeklinde lise seviyesinde sınavla öğrenci alacak-bunlar uzman hocalar elinde yetiştirilip. sınavla lisans seviyesinde öğretmen yüksek okulu veya öğretmen fakültesi şeklinde YKS sınavı sonucu kazananlar ile başlanacak-4-5 sene sürecek lisans eğitimi sonrası pilot bölge seçilen yerlerde göreve başlanacak..2 yıl aday öğretmenlik sonrası uzman öğretmen statusünde daha iyi maaşla (şu anki seviyenin en az %50 üstünde)başlamalı ve bu gittikçe yayılarak öğretmen olmaya meraklı idealist olanları yönlendirerek eğitimin kalitesi artırılabilir mi .. tabii partiler üstü bir programa dönüştürülebilirse. .yoksa sonra iktidara gelen bir parti kısa bir sınav sonrası herkesi uzman öğretmen yapmaya kalkarsa bu iş fiyasko olur...

19.09.2021 / 10:39

7

Bir yüksek lisans öğrencisi olarak sizden beklentim üniversitelerimizi gerçek birer bilim komplekslerine dönüştürmeniz. Bana göre bunu yapmanın en önemli aşaması üniversite sayımızı azaltmak. Daha sonra üniversite sınavlarını ve diğer ösym sınavlarını yeniden düzenlemek, gerçek anlamda seviye belirleyen sınavlar haline getirmek. Ben yüksek lisans yapmak için ales sınavına girdim lakin 4 sene Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler okumuş bir öğrencinin neden yüksek lisans yapmak için uluslararası ilişkiler soruları yerine matematik ve türkçe sorularını çözmesini gerektiğini hala anlayabilmiş değilim. Diğer bir sorunumuz da genç işsizlik oranımız çok yüksek. Ben bir genç olarak geleceğe umutla bakamıyor, sürekli karamsarlığa kapılıyorum. Bizler bu yaşta bunu yaşamak zorunda değiliz. Bunları dile getirdiğimizde de azarlanıyoruz ve gençler iş beğenmiyor ithamıyla karşılaşıyoruz. Önceden bu ülkede çalışmak ve hizmet etmek isterken şimdi yurtdışından başka bir seçenek göremiyorum ve ilk fırsatta ülkeden ayrılmak istiyorum. Bana sesimi duyurma imkânı verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Bu uygulamanız diğer partilere de örnek olur umarım. Sizlere siyasi mücadelenizde başarılar diliyorum.

18.09.2021 / 15:16

46

Değerli DEVA PARTİSİ yöneticisi, partimizle ilgili gördüğüm bir sorunu/eksikliği(!) belirtmek isterim. Sayın genel başkanımızın konuşmasını duymayan (duyma yetisini yitirmiş) vatandaşlarımıza ulaşması için işaret dili tercümesinin olmadığını fark ettim. Bu konu üzerinde durulması gereken bir konu olduğu kanaatindeyim. Hüseyin Çakmak Erzurum DEVA PARTİSİ Yakutiye Yakutiye ilçe kurucu üyesi ve başkan yardımcısı.

17.09.2021 / 17:14

0

Türkçe dili ve alfabesinin günlük hayatımızda daha doğru ve yabancı kökenli sözcüklerden arındırılmış halinin kullanımı için atmayı düşündüğünüz adımlar var mı? TDK'nın güçlendirilmesi, yabancı kelime karşılıklarının daha doğru dönüştürülmesi ve yaygınlaştırılması gibi çalışmalar planlanıyor mu?

17.09.2021 / 10:05

3

Selamlar tüm Türkiye'ye Bu ülke 85 milyonun ülkesi ülke 5 holdingin değildir.bunlara verilen davetiye usulü kâr garantili döviz garantili hazine garantili tüm soygun ihaleleri iptal edilmelidir Tüm devlet kademelerinde şeffaf yönetim istiyoruz Gerçek demokrasi istiyoruz Tercihli dar bölge sistemi Gerçek adalet ve liyakat istiyoruz Büyük Türkiye için bunlar şarttır

17.09.2021 / 00:56

0

Sevgili genel başkan Ali bey ben istanbul çekmeköyde bi ara sokakta küçük bir dükkanda esnafım faaliyet alanım cep telefonu aksesuarları satışı ve elimden geldiğince cep telefonu tamiri (arızalı parça değişimi).16 yıldır aktif bir çalışanım son 4 yılı kendi işimin başındayım hedefim her zaman mutlu müşteriler.Dükkanımı açtığım günden bu güne 4 yılda kademeli olarak bankalara ve devlete sürekli borçlanıyorum 0 tl borç ile başladığım işime bugün 4 buçuk yılın sonunda kabaca 200 bin tl borçlu bir esnafım.Bunun analizini kendi naçizane aklımla yaptığımda sonuç hep zincir marketler çıkıyor.Geçtiğimiz 2 yılda tüm sokağa çıkma yasaklarında biz esnaflar yasaklı,marketler serbest oldu ve bunun akabinde zaten işimize balta vuran marketler o günlerde bizim sektörümüzdeki çeşitlerini kat kat artırdı ve tv reklamları yaparak zaten az olan müşterilerimize iyice biz esnafları unutturdu.Müşteri marketten yoğurdun yanından cep telefonu satın alıyor eski cihazındaki bilgileri ona aktarmam için dükkanıma geliyor (rica ile,ücretli değil para istesek bi sövmediği kalıyor) abi neden markette yaptırmadın diyorum kasiyer kız bilmiyormuş o ne anlar diyor.Günlerim böyle geçmeye devam ediyor.Haftada 1-2 şarj soketi değişimi 1-2 ekran değişimi gelirse Allaha şükredip haftalık 600 700 lira ile hem ev geçindirip hemde dükkanı döndürmeye çalışıyorum.Allah’tan mal sahibim çok kıymetli,anlayışlı bir insanda kira konusunda baskı yapmıyor başkasına denk gelsek çoktan dükkanıda boşalttırırdı bana.Mevcut hükumet 17 günlük sokağa çıkma yasaklarının son 5 yada 6 gününde marketlerde gıda satışı dışındaki satışları göstermelik yasaklamıştı o 5-6 günün bile etkisi belirgin şekilde yansımıştı işlerime. Sevgili genel başkan Ali bey Siz iktidara gelirseniz ki inşallah el birliğiyle çalışacağız bu saatten sonra mevcut kanunlar ile bu sıkıntının önüne geçilebilirmi?Nasıl böyle olabildiler?5-6 günlük yasak kalıcı hale gelebilirmi?Lütfen bu konu hakkındada çalışmalarızı beklerim.Esnaflar DEVA bekliyor saygılar

15.09.2021 / 23:49

2