Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Siyasilerden bağımsız olarak halkın da işler iyi gitmediğinde seçim isteyebilmesini sağlayacak bir seçim sistemi lazım. Ayrıca senede bir kez halk tarafından yapılacak sene sonu karnesi düzenlensin iktidarlara. Bu karne notlarının ortalamasına göre koltuğa yapışma olayı tamamen tarihe gömülsün. Düşünsenize seçime şu an 6 ay kalmamış olsa napardık. Seçim iktidarların tekelinde olmamalı ama zort pırt seçim de yapılmamalı. Buna meclis değil yine iktidarı seçen halk karar vermeli. Yani bi nevi seni seçtim ama bekleneni veremedin dryip seçim isteyebilmeli halk. Ancak o zaman bütün suistimaller ortadan kalkar. Ancak o zaman iktidarlar sadece ve sadece halkının çıkarları için çalışır.

11.12.2022 / 18:45

3
Mansur Nergiz Ankara , Asker

Tüm DEVA Partisi yöneticileri ve serbest kürsü okuyucularını sevgiyle selamlıyorum. Bu yazımı en çok konuşulan cumhur başkanı adayı belirleme yöntemi üzerine yazmak istiyorum. Her gün en çok konuşulan birinci konu ekonomi, ikinci gündem millet ittifakı cumhur başkanı adayı kim olmalı? bu sorular üzerine yapılan anketlerde cumhur başkanı adayı genellikle üç kişi etrafında dönüp duruyor, Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu neden hep bunlar konuşuluyor? Çünkü bunlar kamuoyu tarafından tanınmış isimler olduğu için seçmen tarafından akla gelen ilk isimlerdir. Onun için bunların anketlerde ismi geçiyor. Bırakalım bunlar kendi işini yapsınlar. Başka isimler olmadığı için anketler bu isimlerle sınırlı kalıyor. Adı geçen isimlerden herhangi birisi belirlenirse, altılı masadaki partilerin seçmeni aynı düşünce birliği içinde hareket etmeyebilir, dolayısıyla bölünmeler ve ayrışma olabilir. Halbuki bu adı geçen isimlerin dışında cumhur başkanı adayı belirlenirse, tüm altılı masa seçmenleri ve diğer siyasi parti seçmeni de ortak adayı benimseyebilir. Şimdi yöntem nasıl olmalı diyorum. Yöntem şu: Altılı siyasi parti liderlerinin her biri aklından geçen bir veya iki aday belirlemeli, bu adaylar hem kendi içinde hem de kamuoyu tarafından anketlerle izlenmeli, buradan çıkan sonuçlar hakkında altılı masa siyasi liderleri cumhur başkanı adayı konusunda karar verebilir. Bu yaklaşım ve anlayış altılı masa seçmen birliğini koruyabilir ve kucaklayabilir. Sonuç olarak en doğru ve en sağlıklı kararı altılı masa parti liderleri verecektir. Hayırlı olsun. Ülkemizin ve milletimizin geleceği için tüm emeği geçenlere başarılar dilerim.

11.12.2022 / 16:59

8
Zeki Çelik İstanbul , Ekonomist

Merhaba ben Umutcan Donat. Kısaca kendimi tanıtıp meramımı sizinle paylaşacağım. 1996 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezunuyum. Polonya’da yükseklisans eğitimim için bulunuyorum. Ülkedeki mevcut siyasi, ekonomik gelecek kaygılarıyla kendimi yurtdışında buldum. Ülkedeki dertleri kendime dert edinen sade bir vatandaşım. Burada benimle aynı düşünceyle gelmiş binlerce Türkiyeli genç var. Çeşitli üniversitelerden mezun olmuş. Kendi geleceğini garanti altına almak için yurtdışında eğitim görüp çeşitli zorluklarla çalışan. Nice üniversite mezunu arkadaşlarım burada sadece hayatta kalmak için hava şartlarının çok zor olduğu bu yerde kuryelik yapıp, restoranlarda bulaşık yıkayarak geçimini sağlamaya çalışıyorlar. Bu insanların ortak özelliği doğduğu büyüdü toprakları seven ve aslında ülkesine dönmek isteyen gençler. Son günlerde gördüğüm bir problemi sizinle paylaşmak istedim. Önümüzde bir seçim var ve bu seçim belki de ülkenin kaderini belirleyecek bir seçim. Burda hayatta kalmaya çalışan insanların çoğu seçimin ne zaman olacağını ve bu seçimde oy kullanabilmek için bilet parası biriktirenler var. Burdaki sayı belki Avrupa’nın diğer şehirlerine göre azdır ancak yatsınamayacak binlerce muhalif seçmenden bahsediyorum. Bu insanlar buraya ailesinin dişinden tırnağından ayırdığı birikimlerle bir hayat kurmaya geldi. Ancak ülkemizin geçtiği kritik dönemin de farkındalar. Söylemek istediğim şey şu, iktidarın muhalif partilere vermediği ödeneği biliyorum. Ancak iş insalarıyla bir organizasyon sağlayıp birkaç otobüs kiralanıp Avrupanın belli merkezlerinden otobüs kaldırarak oy kullanmalarını sağlayabileceğinizi düşünüyorum. Evet, belki çok zor ve maliyetli belki yasal olarak da mümkün değildir, bilmiyorum. Ancak böyle bir organizasyonla buradaki gençleri cuzi miktar paralara karayoluyla Edirne Otogarına kadar bile olsa getirebilirseniz. Binlerce muhalif oy olarak ülkenin belki de kaderini değiştirmemize yardımcı olursunuz. Çalışmalarınızda başar

11.12.2022 / 15:47

1
Umutcan Donat İzmir , Mühendis

NE DİYEBİLİRİZ Kİ..!..? DÜŞMAN İLAN ETTİĞİNİZ HER DEVLET VE HER KİŞİ İLE EL SIKIŞTINIZ. NE DİYEBİLİRİZ Kİ? YOKSULLAŞTIRDIĞINIZ, YOKSUN BIRAKTIĞINIZ BU AZİZ MİLLET İÇİN, HANGİ İKTİDAR DÖNEMİNDE BU KADAR ÇOK YARDIM YAPILDI, DİYEREK ÖVÜNDÜNÜZ. NE DİYEBİLİRİZ Kİ? SAMANI DAHİ İTHAL EDEREK, TARİHE GEÇMİŞKEN, MİLLETE YERLİ VE MİLLİ OLDUK, YALANLARINI SÖYLEDİNİZ. NE DİYEBİLİRİZ Kİ? ÇARESİZLİKLERİNİZİ HEP DIŞ GÜÇLERE BAĞLADINIZ. NE DİYEBİLİRİZ Kİ? ET YİYEMİYORLARSA BALIK YESİNLER, LOKMALARI KÜÇÜLTELİM, ATLET İLE DOLAŞMAYIN, TANE İLE ALIN, ÇOCUKLAR İLE MARKETE GİTMEYİN, KURU EKMEK DE KARIN DOYURUR, 15 YIL ÖNCE FIRIN MI VARDI? VSSS. SAYISIZ LAFLARIN TARİHE GEÇTİĞİ BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ NE DİYEBİLİRİZ Kİ? İRİ OLALIM, DİRİ OLALIM, BİR OLALIM TAVSİYELERİNE SABIR VE ŞÜKRÜ DE EKLEYEREK ACI REÇETE YAZAN, FAKAT LALE DEVRİNDEKİ GİBİ, SALTANAT İLE YAŞAYAN, BİR YÖNETİM VAR. NE DİYEBİLİRİZ Kİ? DİNİ VE MİLLİ, DEĞERLERİN ARKASINA SAKLANIP DA, DİNİ VE MİLLİ DEĞERLERİMİZİ EN ÇOK İSTİSMAR EDEN, BÖYLE BİR YÖNETİME NE DİYEBİLİRİZ Kİ? BAŞARISIZLIKLARININ TABLOSU, SAYISAL VE GÖRSEL VERİLER İLE ORTADAYKEN, BÜYÜDÜK VE GELİŞTİK DİYEBİLEN BİR YÖNETİME, NE DİYEBİLİRİZ Kİ? UYUŞTURUCU, RÜŞVET, KUMAR VE YOLSUZLUKLARIN CİRİT ATTIĞI, BİR ÜLKE HALİNE GETİRİLDİK. MÜSLÜMANLIĞIN, SADECE ADI KALDI. BU ORTAM İÇİN, NE DİYEBİLİRİZ Kİ? MAFYA VE TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE İNFORMAL İLİŞKİLERİN, EN ÜST SEVİYELERİNİ GÖRDÜK. SAHTEKARLIĞIN VE DOLANDIRICILIĞIN ENVAİ ÇEŞİTLERİNE TANIK OLDUK. YAZIK DEMEKTEN BAŞKA, NE DİYEBİLİRİZ Kİ? PEKİ YA BUNLARA ALKIŞ TUTAN SAKALLI, ÇARŞAFLI MUHAFAZAKAR KESİM, DEDİĞİMİZ İNSANLARIN VAR OLMASINA NE DİYECEĞİZ?

08.12.2022 / 12:10

2
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

İsraf,israf,İsraf. İsraf İslam Dinin’de haramdır.Ak Parti hükümeti’de müslüman olduğunu söylüyor,Peki bu İsraf’da neyin nesi be Kardeş.İl ve İlçeler’de tüm Cami müftülerine ve milli eğitim müdürlerine Özel araba ve Şöför tahsis etmek neyin nesi be Kardeş.Bu memur beyler işlerine kendi arabaları ile beya yürüyerek gidemezlermi?Toplu taşıma araçlarını kullanamazlarmı?El insaf be Kardeş.Peygamberimiz diyiyor’ ya müslümanlar Kardeştirler diye.Ben’de bir Kardeş olarak uyarayım dedim.Saygılarımla.

07.12.2022 / 21:27

4
Tayfur Çam İstanbul , Esnaf

Zam Yağmuru ? Kısır Döngü. Hükümet yine sözde asgari ücrete Zam yapacak.Devlet olarak matbaada karşılıksız para basacaklar,Kamu’da çalışan işçi ve memura zam verecekler.Ya Serbest işletmeler ne yapacak!Onların para basma matbaaları yok.Onlar’da fabrikada çalışan işçiye zam vermek için ürettiği mal’a Zam yapacak.Sonuç Kısır Döngü.Zam üstün’e Zam.Enflasyon böyle’mi düşürülecek.Hepimiz biliyoruz’ki hayır.Ülke’de yapılan Üretimin tüketimi karşılaması lazım.İhracatımız,İthalatımız’ın çok üstünde olması lazım.Aksi takdirde enflasyon düşmeyecektir.Hükümet şu an taşıma Su ile değirmen’i döndermeye çalışıyor.Yurt dışın’da aldığ’ı Krediler’inde bir sonu vardır.İşçi ve memur’a Zam yerine üreticiler desteklenmeli üretim ve İsdihdam sağlanmalıdır. Saygılarımla.

07.12.2022 / 21:09

2
Tayfur Çam İstanbul , Esnaf

Altılı masanın ortağı bir parti olmanız sebebiyle ve partinizin sempatizani olarak masanın diğer ortağı olan CHP genel başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun son dönemde Jeremy Rifkini ekonominin Ronaldosu Messi'si olarak tanıtımını yapmasını son derece yadırgıyor ve endişe duyuyorum çünkü partinizin genel başkanı sayın Ali Babacan futbol penceresinden bakarsak bu işin Haalland'ı, Mbappesi dir yani hem Ronaldo hemde Messi futbolun sonbaharıni yaşamaktadır. Biz ekonomistimizi kendi içimizden çıkarırız ve çıkarttıkta kişi başına milli gelir seviyesini 12.500 dolara çıkarmayı başarmış bir genel başkanımız var ve çıkardığında da bundan sonra hukuk ve eğitimde ciddi reform yapmazsak orta gelir tuzagina düşerizi öngörmüş dürüst, kibar, seviyeli en önemlisi memleketimizin evladı sayın Ali Babacanimiz ve arkasında genç ve dinamik kadrosu var 42 yaşındayım çocukluğumdan bu yana Turgut Özal dahil birçok siyasetçi politikacı gözlemledim ben bugüne kadar Ali Babacan dışında gerçek anlamda samimi ve başarılı olmuş doğrudan vazgeçmemiş başka siyasetçi görmedim. Kurban olduğum Mevlam sizi inşallah seçimlerde başarılı çıkarır ilk seçimde en az yüzde 38 oy alırsınız, Çin modeli nedir Allah aşkına arabeskli yıllar yeniden mi başlasın hip hop ya da rnb diye birşey var Z kuşağı hızlı geliyor ayak uydurmak lazım 1 tane değil en az 5 Tane Togg umuz olsun ve özgür olalım batılı yani muhasir medeniyetler gibi ulu Önderimiz gerçekten ileri görüşlüymüş. Genç dürüst dinamik kadro her derde Deva neden olmasın 1453 ruhuyla Ali Babacan diyorum.

07.12.2022 / 03:03

4
Şaban Atılgan Kayseri , Emlakçı

Merhabalar. Benim o kadar tâkatim kalmadı ki artık siyasetçi olmak için, can atıyorum cidden. Herhangi bir sebepten dolayı da değil, yalnızca siyasetçi olmak istediğim için. Şu an sizin bulunduğunuz konumlarda, hatta o konumların da üstünde yer almayı o kadar çok isterdim ki. Vallahi içimdeki cevheri kim ne zaman görecek bilmiyorum, tahsilim henüz çok az, üniversitemin başındayım, Galatasaray’da ekonomi bölümündeyim, Fransızca hazırlıktayım biliyorum ancak; bir şey daha biliyorsam o da şu ki : Maksat yalnızca hükümeti baştan indirmekse bunu DEVA Partisi zaten masadaki diğer muhalefet partileriyle yapabilir. Lâkin maksat yeni bir fikir; aklı, fikri hür; dinini, milletini, gelenek ve göreneklerini seven; ve bütün bunlara sahip çıkan bir millet yetiştirmekse partinize benim gibi -doğru yoldan çıkılmadığı müddetçe- sadık, kararlı, pes etmeyen ve kitleleri etkisine alabilecek konuşmalar yapabilecek çocuklar lazım. Çok büyükmüşüm gibi konuştum farkındayım lâkin vallahi bir gün yüksek yerlere geleceğime inanıyorum. İnanmak başarmanın yarısıdır, inşallah kader benim de yüzüme güler de şu genç yaşta ben de sizler sayesinde birçok şey öğrenip başarılı bir siyasetçi olabilirim. Çok uzun uzun yazdım kusura bakmayın, bu yazdıklarımı keşke genel başkan da görse. Sizin partinizden Türkiye Cumhuriyeti’nin en genç milletvekili olarak meclise girebilmek çok onur verici olurdu. Çok uzun yazdım, çok rahatsız ettim. Kusura bakmayın, umarım bu arzumu yerine getirebilmem için elimden tutarak bana yardımcı olursunuz. Teşekkürler. - Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı; milletini, vatanını, dinini çok seven bir Türk genci. 6 Aralık 2022

06.12.2022 / 16:37

42
Tunahan Yalçın İstanbul , Öğrenci

Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri, Sayın Parti Kurulları İdare ve yargı çözüm üretemiyor bu konuya. Yasama yaratmış, çözüm TBMM'de. TBK 339-356 arası ve 25% kira artış sınırı, aileme maddi manevi huzursuzluk veriyor. Gün geçtikçe şiddeti artıyor. Mülkümü kiraya vermek, kıymetini belirlemek, kiracıyla pazarlık ve sözleşme şartlarını belirleme özgürlüğüm yasaklanmış. 25% ile 300-500-1000% enflasyon farkından kaynaklı ailem fakirleşmekte.Kira geliri geçim kaynağımız, çocuklarımın rızkı nafakasıdır, enflasyona karşı meşru müdafa hakkımdır. Yasayı düzeltiniz. Ev sahibi olduk derken evimizden olduk. Oğlumuz yetişti O evde otursun, iş bulsun, hayatını kazansın derken, lojmanlı işyerleri arar olduk, kiralık ev arar olduk. 2150 TL nerdee 8000-10000 TL nerde. TBMM; yasa ve yasaklar yazmış: Kiracı çıkmıyor, çıkartmak yasak. Kira 2150 de kaldı, artırmak yasak; max. 25%. Enflasyon kaç 300-500-1000%. Kiracıyı mülķüm üzerinde bedava oturtan yasa ve yasak var. BENİ KİM KORUYACAK BU YASA VE YASAKLARDAN VE KİRACIDAN ve ENFLASYONDAN ? Meşruu Müdafa Hukukum yok mu? 3-5 sene noterle, davayla, masraf ve huzursuzluğu ile mi ömür tüketeceğiz. Hem enflasyona eziliyoruz, yetmiyormuş hem de kira gelirimizi 25% de bıraktınız. 25 yıl.... Yıllarca biz de kirada yaşadık. Oradan kes buradan kıs, tasarruf et, battaniye ile otur, elektrikten kıs... Ömür tükettik ev alalım diye. Benim kira gelirimi artırmak hakkımdır. Herkes herşeye zam yaparak kendisini ve ailesini ve işini aşını işletmesini koruyor ve mecbur. Kendimi ailemi evime yaptığım yatırımı korumaya, fakirleşmeye karşı tedbir almaya, enflasyona karşı kira bedelini artırmaya benim hakkım yok mu ? Hakkım olan kira gelirimi kesip kiracıya vermeye ne hakkı var TBMM'nin? Ortada bir kuyu var. Kiracıyı benim omuzlarıma bindirerek kuyudan çıkaran yasa ve yasaklar var yürürlükte. Merdiven koyacaksıniz ki herkes çıksın bu kuyudan. Can simidi kiracıya var bize yok. Hem de bizim can simidimizi de kiracıya atıyor

06.12.2022 / 15:39

23
Nurullah Çolak Amasya , Çiftçi

Bilindiği üzere OTTOWA sözleşmesi sivil insan ölümlerinin önüne geçmek üzere kara mayınlarının üretimini, kullanımını, ticaretini ve depolanmasını ortadan kaldırmak suretiyle yapılmış bir sözleşmedir. 110 Milyon civarında mayına ev sahipliği yapan ülkelerin en çok rağbet gösterdiği savunma silahı olarak tarihe geçmiştir.1997 yılında imzaya sunularak 1999 yılında yürürlüğe girmiştir. OTTOWA sözleşmesinin yürürlüğe girmesinde hükümet dışı kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri önemli rol oynamıştır.1992’de Avrupa ve Amerika’da birkaç sivil toplum örgütünün başlattığı kampanyalar 1997’de OTTOWA sözleşmesinin yürürlüğe girmesi ile sonuçlanmıştır. Sözleşme, taraf devletlere stoklarındaki mayınları 4 yıl, döşenmiş mayınların ise en geç 10 yıl içinde toplanarak imha edilmesi yükümlülüğünü getirmektedir. Sizce asıl sorun gerçekten de sivil insan ölümleri miydi? 1983-2005 yılları arasında o kadar katliam, iç savaş ve soykırımlar devam ederken neden tek tehdit olarak mayınlar görüldü? Savaşların getirmiş olduğu yıkımlar karşısında yüz binlerce insan ölürken bunlara göz yuman sivil toplum örgütleri ve Avrupa ülkeleri neden mayından dolayı oluşan sivil insan ölümlerinin peşine düştü? Tüm bu konular ele alınacak olursa Ottowa sözleşmesinin gündeme geldiği dönemlerde dünya gündeminde yaşanan olaylarda 4 milyona yakın nüfus yok edildi. SUDAN iç savaşında 2 milyon, Bosna Hersekte 250 bin, Hocalıda 613, Ruanda'da 1.174.000 kişi, Darfur'da 300 bin kişi Filistin de Irak da ve bir çok yerde daha niceleri katledilirken dünya kamuoyu mayınlar ortadan kalkmalı yanıtını verdi. Mayınların kalkması ülke sınır güvenliğini ortadan kaldırmakla beraber savaşlara ve sınır ihlallerine, işgallere ve mülteci akımlarına teşvik edici bir yaklaşım olup Orta doğunun sınırlarını tekrar kaleme almak demekti. Bu gün bir pepsi fiminde Türkiye toprakları ermenistana katılıyorsa filistin toprak kaybedip israil genişliyorsa, ülemize mültecilerle birlikte terör de sızabiliyorsa bunun sebebi OTTOWA sözleşmesi.

05.12.2022 / 18:28

22
Halef Tola Tekirdağ , Diğer