Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Hepimize kolay gelsin. Ben proğramınızı okudum ve sizinle beraber o program doğrultusunda emek vermek isterim. Ülke insanlarımız olarak psikolojik tedavi olacak olan proğramınız gerçekleştiğinde iyileşen birçok vatandaşımız olacağı inancındayım. Araştırıyorum Antalya da iletişime geçecek henüz muhatap bulamadım. 23 yıllık kamu hizmetimden sonra doğru siyasetin içinde aktif olmak ve amacımız ülkemiz ve çocuklarımızın geleceği uğruna biran önce örgütlenme çalışmalarına ve biraraya gelmeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum ancak sanal iletişimi reel iletişime dönüştürmek ve tek adam sloganına son vermek adına strateji için büroların derhal oluşturulmasını , mevcut siyasetin artık halkımıza ve yurdumuza olan verimsizliğini, çırpınan adaletin ayağa kalkmasını sağlamak için çok geç kalmadan hadi diyorum. Vakit şu süreçte yol almak adına çok önemli bence çünkü seçim dedikoduları başlamış iken o iki dudağa yenilmemek gerekir. En azından baraj olarak gözdağına ihtiyaç var diyorum. Nacizane düşüncelerim ile saygılarımı sunuyor kolay gelsin diyorum.

13.06.2020 / 00:35

1
Mehmet Sarı Antalya , Muhasebeci

Merhaba; Geniş katılım ve her görüşte insanın varlığını parti içerisine almanız gerekli... Geniş fikir yelpazesine sahip halk ile iç içe olmak gerekli... Güç kazanmak için çalışılması ancak; başarı elde edildiğinde güç zehirlenmesinden vazgeçilmeli... Partinize önerim; genç-kadın-engelli kotasından ziyade gelir gruplarının fikirlerini de alabileceğiniz bir mekanizma kurmanızı öneririm. Akıl akıldan üstündür. İlkokul mezunu insandan bir şey öğrenemeyeceğinizi düşünüyorsanız, üniversiteden sadece diploma almışsınızdır. Mezun olamamışsınızdır. Geniş katılımlı halk toplantıları yapmanızı ve anlatan kadar dinleyen de olmanızı öneririm. Kolaylıklar

12.06.2020 / 18:12

1
Abdurrahman Arslan Konya , Bankacı

Ali Babacan 5 gömlek büyük gelir Türkiye insanına, işi çok zor. Duymazlar, anlamazlar. Millet çemkiren, bağıran, kutuplaştıran ve popülizm yapan siyasileri daha çok seviyor. Nefretin çok alıcısı var bu ülkede.

12.06.2020 / 11:47

3
Yusuf Şimşek İstanbul , Öğrenci

Yazdıkça yazası geliyor insanın.Ve diğer yazanlarada baktığınızda hekesimden insanın ,önceden hiç bulaşmadım,ama şimdi yazıyorum diyenler çoğunlukta.Yazın akadaşlar,ezilmişliğin,kokuşmuşluğun,cesaretin,savaşını verin dürüstçe.Neden yazmak istediğinizinde farkında olun.Konuşmasından,mazisinden,eski yaptıklarından bulaştığı bir pislik olsa ,zaten şimdiye kadar çıkmıştı ortaya.Neden buralarda yazmak istiyorsunuz,yoruldunuz,hangi kesimden olursa olsun,bıktınız,çocuklarınızın geleceğini göremiyosunuz.Ama birşeye de önem verin,önemseyin,şu anda burada başlayan ve devam edecek olan siyasilerin takipçisi olun,şeffaflık buada daha iyi göstersin kendini.Bu samimiyette olan ,bu istekte olan insanların duyguları artık çok ucuz olmamalı.Takipçi,sistemi olan,hekesimi kucaklayan,ve düşüncelere önem veren bir çatı olsun burası.YORDULAR AKADAŞLAR,GERÇEKTEN,BU OYUNU İZLEYECEK KİMSEDE GÜÇ KALMADI.Eğer kendilei olup biteni geceyastığa başlarını koyduklaında memnunsalar,samimiyetle ,bütün insanların acılaı misliyle dönsün yaşatanlara.Buradaki serbestçe yazma güzelliği insanların geçek duygularıdır.Dikkat edin çoğunluğu siyasete uzak durdum,ama yazmak ihtiyacı hissediyorum diye düşünüyor.BU ÇATI SAĞLAM BİR GENÇLİK ÇATISI OLMALI.VE BU GENÇLİĞİNDE AYRIMCI OLMADAN ,SERBESTÇE FİKRİNİ AÇIKLAYABİLECEĞİ BİR ÇATI OLMALI.BUNDAN NEDEN KOKUYORSUNUZ,BİR SOLCU ŞİMDİYE KADAR NE KADAR DİNLEDİNİZ,Bİ SAĞCI ŞİMDİYE KADAR NE KADAR DİNLEDİNİZ.ANNENİZDEN ,ÇEVRENİZDEN DİNLEDİĞİNİZ KORKUNUN ÖTESİNDE BİRŞEY DUYMADINIZ.Her zaman bir korku kaşınızda oldu.AAAAAA O SOLCU.........AAAAAA O SAĞCI........Anlattığınız bilgiler zaten DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNDÜKLERİ,senin KİŞİLİĞİNDE sen nerdesin.Ve bu süreçte sen fikirlerinle protest olduğunu gösterdin ama SEN NESİN......SEN KENDİNİN NERESİNDE İFADE ETTİĞİN FİKRİN NESİSİN.Zaten önce insan düşüncen olduğuna göre,bana neden zarar vemeye çalışıyorsun.Öncelikle düşüncelerinle BU BEĞENMEDİĞİN TOPLUMA ETKİDE ZORLANDIĞINA GÖRE,kendine alanlar bul ve bir insana DOKUN.ALİ BABACAN...

12.06.2020 / 01:08

0
Mücahit Erdem Ankara , Serbest Meslek

Herkese Selamlar, Siyasete her ne kadar ilgim olsa da, Deva Partisi kurulana kadar herhangi bir partiye üye olmak veya bir siyasi mücadelenin içerisinde aktif rol alma isteğim olmamıştı. Parti kurulduktan sonra kurucuları, programı ve tüzüğü inceledim. Gördüm ki ilk defa ayrım yapmaksızın, sadece iyi insan olmak ve işini layıkıyla yapmak kıstası bulunduran bir yapı oluşturulmuş. O an partiye üye olmak için online formu doldurup başvurumu yaptım. Bunu çevremdeki insanlarla paylaştığımda, herkes kendi ideolojisinden yola çıkarak partiyi eleştirdi. Sonrasında gerek Genel Başkanımızın, gerek diğer yöneticilerin yaptığı röportajları, programımızı ve tüzüğümüzü çevremdekilerle paylaştım. Beni ve partiyi eleştirenlerin neredeyse tamamı, tutumunu değiştirerek parti hakkında daha fazla bilgi edinmek istediğini söylemeye başladılar. Hatta aralarında benden daha çok partiyi takip edenler bile var :) Benim sosyal çevrem ideolojik olarak homojen bir yapıya sahip değil. Solcusu, sağcısı, muhafazakarı, Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı vb. bir çok farklı kesimden insandan oluşuyor. Normalde asla yan yana gelmeyecek insanların bu parti çatısı altında kendilerinden bir şey bularak partiye sempati ile yaklaşması, bu partinin bir Türkiye partisi olduğunu ve herkesi kucaklayacak bir yapıya sahip olduğunun somut bir kanıtıdır. Bugüne kadar "83 Milyonun Umudu" klişesi pek çok parti tarafından, partileri destekleyenler tarafından kullanılmış olsa da ilk defa gerçek anlamıyla Partimizin bünyesinde hayat buluyor. İlk defa toplumun üzerinde uzlaşabileceği bir siyasi zemin hazırlanıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak gücü, ortak değeri Deva Partisinde hep beraber ülkemiz için mücadele verebilmek dileğiyle.

11.06.2020 / 21:09

215
Mert Can Odabaşı Denizli , Yönetici

Yaklaşık 40 yıla yakın Van bahçesaray ilçesini farklı partilerden aday olup aynı aile tarafından yönetilmektedir son 20 yılda ilçeye gelen hizmetlerin çalındığı ve ilçe için hiç bir harcamanın yapılmadığını görüyoruz sadece seçim zamanlarında ilçeye gelip oy isteme halka olmayacak vaatler verme insanları kandırma ve yapmacık ucuz siyaset yapma gibi karakterlere bürünen o kişilerin görevi sürelerini dolduğunu düşünüyorum DEVA PARTİSİ olarak bu ilçemizde yeni hizmetleri insanlarımıza tanitmak ve onlar kanıtlamak istiyorum ilçenin köyden bir farkı olmadığını hizmetin yapılmadığını bütün türkiye biliyor en son bu ilçemizde karabet geçidi dediğimiz mevkide çığ felaketi sonucu 48 vatandaşımız hayatını kaybetmişti tünelin yapıldığı yerin düz olması akılara bu tünelin burda ne işi var diye insan düşünüyor yıllardır bu ilçenin çektiği bu sıkıntılara son vermek istiyoruz ilçede yolsuzluk hırsızlık kara para atlama ve ihale usulsüzlükleri almış başını gidiyor her seçim öncesi halki tehdit ederek seçimi kazaniyorlar torpile işe aldıkları işçileri ailerlerini işlerinizden ederiz sizi diyerek tehdit ediyorlar yakın akraba torpiligi yapiyorlar okul yüzü görmemiş insanları mevki makam sahibi yapmışlar son olarak van da aynı senaryo devam etmektedir van bölge eğitim ve araştırma hastanesinde personel alımı torpile göre alınmaktadır 1.5 milyon a yakın nüfusa sahip van ilimizde 2 ligte mücadele eden vanspor takımımıza stad yapılmıyor farklı bahaneler üretip halkı kandırıyorlar coğrafya bu bölgenin kaderi değildir artık insanları kandırma dönemini unutsunlar çünkü insanlar uyanacak bunu DEVA PARTISI yapacak bu partiye hizmet etmek boynumun borcudur hersey demokratik bir şekilde işleyecek biz buna inanıyoruz

11.06.2020 / 16:47

25
Caner Orhan Van , Danışman

Adaletten mes’ul, Abdulhamit beye bir sorum olacak ; “Hukuken, seçilmiş bir hükümetin yetkileri sonsuz ve sınırsız mıdır ?” Soruyu açarsak, seçilmiş bir hükümet, her istediğini ama her istediğini yapabilir, kanunları istediği yönde ve sınırsızca değiştirir, Anayasayı yeni baştan dizayn edebilir, devletin istediği kurumunu kapatır veya yetkilerine son verebilir mi ? Mesela ; Örtülü ödenek paralarını zimmetine geçirebilir mi ? Olası bir halk hareketini veya ihtilali bildiği halde gizleyerek, halkın zarar görmesine izin verebilir mi ? Kurulmuş bir devlet kurumunu, dernek veya şirketi, toplumun bir bölümü üzerinde tehdit ve şantaj unsuru olarak kullanabilir mi ? Hükümet, kendisinin veya dolaylı ortaklığı olduğu bir şirkete, batmak üzere kredi verebilir mi ? Halkın emlaklerini, bedel ödemeksizin istimlak edebilir mi ? Halkın veya üniversitelerin zarar göreceği silahlı eylemlerin emrini verebilir mi ? Vatandaşların seyahat özgürlüğünü ortada hiçbir gerekçe yok iken kısıtlayabilir mi ? Döviz üzerinde spekülasyon yapabilir mi ? Ülkedeki tüm basını ve devlet yayın organlarını, sadece kendi propagandası için kullanıp, aleyhinde haber yapılmasını yasaklayabilir mi ? Halkın, herhangi bir basın kuruluşuna karşı kışkırtarak, yakıp yıkılması emrini verebilir mi ? Bir il, hükümete az oranda oy verdi diye, ili ilçeye çevirebilir mi ? Yargı üzerinde, tehdit, şantaj, tayin, tenzil-i rütbe, görevden alma gibi yollar ile baskı kurarak, sadece istediği yönde karar çıkmasını sağlayabilir mi ? Seçimleri sebepsiz ve kanunsuz şekilde ileri veya geri alabilir mi ? Ülkede bir komisyon ve kurumu olağanüstü ve sınırsız yetkiler ile donatarak, muhaliflerine istediğini yapabilir mi ? Kendisine muhalif bir partinin mallarına kanunsuz bir şekilde el koyabilir mi ? Halkın malına, şirketine, evine, iş yerine hukuksuz bir şekilde el koyabilir mi ? Halkın bir bölümünü kendisine yakın görüp, diğer kalan kısmını “vatan haini” olarak nitelendirebilir mi ? Herhangi bir muhalifinin ölüm emrini verebilir mi

11.06.2020 / 10:54

22
Mustafa Naim Yalçınel Adana , Araştırmacı

İlk defa böyle bir yazı yazıyorum. Bunu da siz partinizde ki kişilerin hoşgörüsüne ve samimiyetine güvendiğim için yapıyorum. Asıl diğer sebep ise; insanın içi dolar anlatmaya birini bulamaz, bulunca da içinden ne gelirde anlatır ya benimki de o hesap işte. Aslında anlatmaya çalıştım ama çevremdeki insanlar anlamamaya and içmişler gibi. Ülkem nereye gidiyor bilmiyorum. Gelecek için hayal kuramaz oldum. Az önce çalışmıyor olarak seçtim fakat doğrusu çalışamıyor olacaktı. Çoğu işler tanıdıkla alıyorlar, liyakata maalesef bakmıyorlar. İşe alanlarda gereksiz iş yüklüyorlar ve senin işyerine karşı olan sorumluluklarını yerine getirmene izin vermiyorlar. Devlet KOSGEB aracılığı ile mühendise 4000 TL ye yakın para veriyor, işyeri 2750 verip üstünü elden alıyor. Kabul etmesen işinden oluyorsun. Bu gibi olaylar maalesef geleceğe karşı karamsar tablo çizdiriyor. Doğru söylemek gerekirse partinizi kurtuluş yolu olarak görüyorum. İlk günden beri takip ediyorum. Üye olmak da istiyorum aslında fakat ilerde belki mesleğimde iş bulamam da TSK veya polis teşkilatına girerim diye üye olamıyorum. Maalesef bu hale geldi ülkemiz, bunları düşünür hale geldik. Doğrunun değilde, güçlünün yanında olur hale geldik ya da zorla getirildik. İnşallah en kısa sürede düzelir. Bu zorlu süreçte Allah yardımcınız olsun. Mutlu, huzurlu, sağlıklı bir gelecek ümidiyle...

10.06.2020 / 22:14

5
Abdulkadir Başköy Ordu , Mühendis

Selamlar. Ülkemizde hiçbir şekilde vatandaşımız dinlenmiyor , Vatandaşımız derdini anlatacak bir muhattap mevki bulamıyor ve devlete karşı güvenini kaybediyor. Vatandaş yapılan hiçbir şeyin perde arkasını bilmiyor. Bütün ana akım medya ellerinde olduğu için insanlara pembe bir tablo çiziyorlar ancak pembe tablolarla yaşatmaya çalıştıkları halk gerçekleri acı bir şekilde görüyor. Bugün TÜİK verileri açıkladı bu verilere bakan Ekonomi okur yazarlığı olan bir insan gerçek olmadığını anlayabilir peki bu konuda bilgisi olmayan vatandaşlarımız? Sorunumuz Ekonomiden , Şeffalıktan öte eğitimdir. Ekonomi zaten başlı başına Allah’a emanet gidiyor son 4 Yılda ülkemiz bir gerileme içerisinde. Fakirliğin tavan yaptığı bir ülke olduk. Şimdi güncel konuları bir kenera bırakıp biraz eskiyle şimdiyi mukayese edelim. 32.günü bilmem herkes hatırlar mı? 32.gün belgesellerini izlerken o günkü siyaset arenasına bakıyorum ve diyorum ki: “ Eskilerde herşey ortak kararla alınıyormuş,insanlar fikirlerini beyan edebiliyormuş.” Evet şu an ki en büyük sıkıntı bu tek akıl olması... Geçen gün Cumhurbaşkanımız TRT’ye çıktı. Sorular tabii ki önceden veriliyor,zorlayıcı sorular kesinlikle sorulmuyor. Ama o yayındaki can alıcı kısım TRT’nin 1998 yılındaki görüntüleri yayınlayıp dönemin iktidarını eleştirmesi. TRT bizim bildiğimiz devlet televizyonuydu “Şahsım televizyonu” değil... Devlet ve Kurumlar millet içindir şahıs için değil. Türkiye’miz için deva Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan önderliğinde DEVA Partisidir...

10.06.2020 / 20:10

52
Mustafa İsmet Gürtekin İstanbul , Öğrenci

Cok saygi deger yol arkadaslarim deva Partisi baskani ve Kurucu uyeleri hepimizin bildigi uzere turkiye catisi altinda bu iktidarin yonetimiyle yasamak gercekten cok zor bir sinav Haline geldi bizi otekilestirdiler Gerek ismimizle gerek meslegimizle gerek dusuncelerimizle vs. Benim dusuncem neden Nalanin kizina iyi bir makam koltugu varda neden fatmanin cocuguna Yok veya neden alpin cocugu herhangi bir mulakata selamla giriyor benim ciftcimin esnafimin caycimin simitcimin vs. Cocugu giremiyor neden hep fakirlikle sinanmis insanlar verdigi emegin karsiligini alamiyor biz ne zaman bu hale geldik hep diyorlarya (Egemenlik Kayitsiz Sartsiz Milletindir) hani Nerde Ben suan millete ait hic birsey gormuyorum milletin iradesine temel haklarina sahip cikilmiyor biz yeterince yorulduk taze kanlara ihtiyacimiz var ve bunuda deva partisi olarak basaracagiz biz caycinin cocugunuda ayni okulda okutacagiz bir millet vekilininde biz nalanin cocugunada ayni imkani sagliyacagiz fatmanin cocugunada biz geliyoruz biz turkiyeyi aydinlatmaya geliyoruz biz dayi kilikli kravatlilari ortadan kaldirmaya geliyoruz guzel gunler gorecegiz biz gercekten (Egemenlik kayitsiz Sartsiz milletindir) diyecegiz ....saygi ve sevgilerimle Suleyman Solmaz Diyarbakir

10.06.2020 / 15:25

3
Süleyman Solmaz Diyarbakır , Esnaf