Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Toplumun, siyasi oluşumlara yönelik refleksleri konusunda siyasi oluşum aktörlerinin davranış şekilleri amaçsal ve olgusal çerçevede değerlendirilmelidir. Bu noktada siyasi dil, güncel-kabul edilebilirlik ve genel-etkinlik ölçütlerine göre en üst başlıkta ayrılabilir: Güncel-Kabul Edilebilirlik: Bu ölçüt, siyasi oluşumun, faaliyetin gerçekleştiği dönemi hedef alan eylemlerini ifade eder. Şöyle ki; oluşum, stratejileri bağlamında ulaşmak arzusunda olduğu hedefi politik bir biçimde ele alır ve en geç oy verme esnasında toplum refleksini etkilemeyi amaçlar. Sözgelimi genel-etkinlik ölçütü, güncel koşullara indirgenerek siyasi dil belirlenir. Nitekim Genel-Etkinlik kudretine erişmek ancak toplum refleksinin güncel düzeyde siyasi davranışa uyumu, daha basit ifade ile oy kazanımı ile mümkündür. Dolayısı ile Güncel-Kabul Edilebilirlik ölçütü sağlanmadan Genel-Etkinlik kabiliyetine ve hedeflerine ulaşılması pratik anlamda mümkün değildir. Genel-Etkinlik: Genel-Etkinlik ölçütü, halktan ziyade millet ve devlet olgularını iyileştirmeyi hedeflemiş faaliyetleri içermektedir. Öngörülebilirlik doğrultusunda, doğayla ve bilimle uyumlu, değişimlere açık bir anlayış keşfedilir ve uygulanır. Genel-Etkinlik bir idealdir; siyasi programlara ve vaatlere enjekte edilebilmesine rağmen, toplumun uzun vadede ihtiyaçlarına karşılık verebilmesi açısından yönetim erki elinde bulundurulmaksızın gerçekleştirilemez. Siyasi anlayış, bu iki ölçütün sentezi ile başarıya ulaşabilecektir. Ancak bu ölçütlerin dışsal etkilerden bağımsız değerlendirilmesi sonucu kritik ölçüde etkileyecektir. Dışsal etkinin bertarafı mümkün değildir; ancak etki seviyesi düşürülebilir. Bu noktada ise bilimsellik, hukukilik gibi evrensel kabul görmüş yaklaşımların uygulanması gereklidir.

06.07.2020 / 16:21

4
Mustafa Gökpınar İstanbul , Avukat

En önemli sorun çoğulcu cehalet olayıdır. Yani insanların ne düşündüğü hakkında herkesin, ya da çoğunluğun cehaleti diyebiliriz. Bir gelenek ya da uygulamayı sevdiğimiz yada savunulabilir olduğu için değil, sadece çoğunluğun sevdiğini düşündüğümüz için takip edebiliriz. Birçok sosyal uygulama bu nedenle devam eder ve küçük bir şok ya da *dürtü* onları yerinden etmeye yetebilir. Ufak bir örnek olarak eski Sovyet bloğunda komünizmi gösterebiliriz. Devam etmesinin bir nedeni de insanların bu rejimden nefret edenlerin sayısından habersiz olmaları oldu. Uzun zamandır devam eden uygulamaları bir yana atarak, büyük ölçekli ama dünya tarihini daha az etkileyecek değişimler ancak toplumda bir dürtü ve hareket başlatacak temeller üzerine olacaktır diye düşünüyorum.

06.07.2020 / 15:41

2
Mustafa Kamil Uslu İstanbul , Öğrenci

Ülkemizde Meeting(Miting) kavramını malesef çok sönük ve sanki arena gibi siyasetçilerin birbirine bağırdığı mekandan öteye gitmiyor Az sonra önereceğim olgular aklıma gelen basit ama etkili olduğunu düşündüm bir kaç öneri. Peki,Miting kavramını nasıl kökünden değiştirebiliriz? -Mitingleri halk ile soru cevap şeklinde yaparak hem gelen talepleri veriye döküp hem de halkın sizdeki izlenimlerini olumlu yöne çekebilirsiniz -Ayrıca miting alanlarına kurulucak içeçek az da olsa tatlı ikramlarıyla yine insanların size bakış açısı değişebilir -Büyük şehirlerde kurulucak mitinglerde,genel başkanımızdan önce bir konser,söyleşi,stand-up gerçekleşebilir -Her mitingden önce ülke gündemini 5-10 dakikalık videolarla hatırlatıcı olacak şekilde tekralamak Teşekkür ediyorum,önerilerime yer verdiğiniz için İyi çalışmalar dilerim.

05.07.2020 / 16:45

2
Mehmetcan İnce İstanbul , Diğer

Genel Merkez Binamızın -7/Temmuz Salı günü törenle açılışının yapılacak olması Camiamız adına gurur verici bir durum olacak Ayrıca teşkilatlanma çalışmalarının hızla devam etmesi de ayrıca gururlanacağımız bir tablo. Kamu oyu yoklamaları henüz sahaya inmemişken bile yükseliş trendinde en önde DEVA partimizi gösteriyor. %O9 dan %2.4 e kadar yükseldiğimizi son anket gösteriyor.Allahın izni ile yüzde beş,yüzde On ve yüzde yirmileri ilk iki senede görmek biz DEVA lılara nasip olacak İnşallah Çizgimiz doğru,hedefimiz net,Azmi’miz Milletimizin Refahı için ve Liderimiz Güvenilir. Allah Genel Merkez açılışımızı Camiamıza,Milletimize,Ülkemize ve tüm İnsanlığa hayırlı uğurlu kılsaın. Allah yüzümüzü ak emeklerimizi daim eylesin.

05.07.2020 / 14:56

2
Halit Akar Antalya , Esnaf

Dikey Eksenli Değil Yatay Eksenli Toplum Olabilmek Kuşaktan kuşağa aktarılan toplumsal ilişkilerimiz kapalı, sınıflar arası ilişkiler sert ve ayrımcılığı körükleyen bir yapı arz ediyor. Sadece farklı toplum kesimleri arasında değil meslekler arasında, kadın-erkek ilişkileri arasında sert bir sınıflar arası mücadele halen devam ediyor. Ekonomik düzeyi yüksek kesimler yaşam tarzlarıyla kaba bir şekilde ekonomik düzeyi düşük kesimleri aşağılıyor. Köklü, özel üniversitelerden mezun olan öğrenciler, yeni kurulan yada açık öğretimden mezun öğrencileri aşağılıyor. Endüstri ile ilişkide olan meslekler, sosyal bilimlerle ilgili meslekleri aşağılıyor. Siyaset, bürokrasi ve yönetim belli meslek grupları, üniversite mezunlarının adeta kuşatması altında... Kronovirüs imtihanından geçtiğimiz günlerde ezberimizi bozmanın zamanı bireyin öne çıktığı, sınıflar arası ilişkilerin dengelendiği, farklılığa rağmen bir arada yaşadığımız bir toplumsal düzen içinde sorunları çözümleyebiliriz. Farklılığın zenginliğe dönüşebildiği devlet-toplum ilişkileri, güç merkezli bir ilişki sistemi yerine güvene dayalı yatay ilişki sisteminde gerçekleşebilir. Sıradanlığı, basitliği, sadeliği, mütevaziliği, merhameti, vicdanı,adaleti ve normalliği öne çıkara bilmeliyiz. Zenginle fakirin fark edilmediği yaşam düzeni kurabilmeliyiz. Siyasette, bürokraside, sağlıkta, eğitimde vs. kurumsallaşmada multidisipliner bir anlayış geliştirmeliyiz. Örneğin sağlık hizmetlerini sadece doktorlar üzerinden dizayn etmek yerine diğer sağlık meslek mensuplarına aktif yer vermeliyiz. Ekip çalışması, ekipler arası işbirliği, takım olmanın önemini öne çıkarmalıyız. Sözün özü farklılığımızı bu ülkenin zenginleşmesinde kullanabilmeliyiz. Saygı ve selamlarımızla.

04.07.2020 / 21:22

2
Fatih Kılıçarslan İstanbul , Sosyal Bilimci

Ebu Zerr el Gıfari'nin bir sözü vardı: "Akşam aç yatıp sabah kalkınca kılcını alıp isyan etmeyenin aklına şaşarım." diye. Şaşıyoruz bu ülkeye. Üzülüyoruz da bazen kızıyoruz da. Ama umudumuzu hiç yitirmedik. Yitirmeyeceğiz de. Çiçero gibi "dum spiro spero" yani nefes aldıkça ümit edeceğiz. Bu ülke insanının aklına hakaret ettiler her zaman. makarna veririz dediler, kömür veririz dediler. Bakara makara dediler, ben her gün ayet sallıyorum dediler, bu ülke insanının o 'çok hassas olduğu' dinine hakaret ederken. Bu vatanın kendisine düşman oldular, Düşman olanla da işbirliği yaptılar. Bu ülkede İsmail Devrim kıydı kendine, çocuğuna pantolon alamadığı için. İş bulamadığı için intihar eden gencecik üniversiteliler her gün haberlerde. Sibel Ünli'leri Hakan Taşdemir'ler. İki çocuk babası tır şoförü Mevlüt Çankaya da öldürdü kendisini. Utandı çünkü. Utanması gereken o olmadığı halde utandı. Utanması gereken, ölmesi gereken onlar mıydı? Çocuklarının yüzüne bakamaması gereken onlar mıydı? Onların ölümlerini bile hazmedemeyenler, ailelerini tehdit ederek açıklamalar yaptıranlar utanmadı. Eve gidince çocuklarının da yüzlerine baktılar. Bunları gören, göz yuman bizler de sustuk, hakkımızmış gibi. Utanmadılar, her yaptıkları pislikten, ahlaksızlıktan, namusssuzluktan sonra tepki gelmedikçe daha da pişkinleştiler. Onlar saraylarına kolonlar, odalar ekledikçe, filolarına bir yat daha, apartmanlarına bir kat daha ekledikçe bir çocuk daha sokaklara düştü, başka bir aile dağıldı, bir başkası intihar etti. Ama korkuyorlar. birileri onlardan korkmaz diye, yeni baştan kurdukları bekçi ordusundan, sokağın ortasında çocuk tutuklayan kendilerine bağlı torpilli polislerden, hep onların lehine esneyen kanunlardan, paralı trollerinden, hapishanelerden korkmayan birileri çıkar diye ödleri patlıyor. Hesap verecekler. Kanunların artık intihar eden yoksulların kemikleri üzerine kurdukları sarayları, ayakkabı kutularında çalan hırsızları da cezalandırdığı günler bizi bekliyor.

04.07.2020 / 16:09

40
Ali Özhan Konya , Öğrenci

DEVA : Bir lider, sağlam bir ekip, kutsal bir dava ve bunlara inanan milyonlarca sağlam yürektir.

04.07.2020 / 15:59

4
Hakan Mengeloğlu Ankara , Kamu Çalışanı

Çoğalmak İçin çok çalışmak lazım insanlara dokunmak lazım sadece seçimden seçime olmamak kaydıyla her derde DEVA bulunur başarılar başkanım hep beraber inşallah

04.07.2020 / 10:51

1
Yılmaz Bozyiğit İstanbul , İş İnsanı

Sayın Deva partili yetkililer; Ülkesine ve milletine aşık bir vatansever olarak şunu da belirtmek isterim ki; “Devlet bizim devletimiz, kim Cumhurun karşısında olursa, kim devletimizi ve milletimizi zaafa uğratmaya kalkarsa hep karşısında olacağımızın bilinmesini isterim”

04.07.2020 / 03:22

1
Mehmet Kamaşmaz Nevşehir , Kamu Çalışanı

MUHALEFET sozlerlne HIC BULASMAMAK LAZIM SADECE VE SADECE IKTIDARDA NE YAPMAK LAZIM ONA ODAKLANILMALI yoksa dlger Alan girdap girdapa DEVA Dusmemeli

04.07.2020 / 00:26

7
Turgut Tilki Kocaeli , Eğitmen