Serbest Kürsü

Ülkemizin temel problemleri ( Ekonomi,üretim,adalet ) dışında vatandaşın gündelik sorunları içinde üretilecek çözüm önerilerinin öne çıkması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin İstanbul için trafik sorunu. Fazlaca gündeme gelemeyen belkide kanıksanan bir problem bu. İstanbul'un doğu ve batıdan giriş çıkışlarında, 90 larda yapılmış ve bugüne kadar hiçbir ilave yapılmayan 2 şeritli otoyollar mevcut ve bu durum özellikle bayramlarda vatandaş için çok ciddi trafik sorunları yaratıyor. Aynı şekilde şehir içi trafiğinde de bir çok sorunlu noktalar var. Ve trafik yoğunluğu akıllı ulaşım sistemleri ve birtakım düzenlemeler ile azaltılabilir.

24.08.2020 / 11:36

0

Hayat pahalılığı,İşsizlik ve hukuka olan güvensizlik . Mevcut yönetim Ülkenin bu önemli sorunlarını gündemde tutmamak için her gün yeni bir Suni gündem oluşturuyor.Ne yapsalar gerçeği değiştiremezler.Genel Başkanımızın dediği gibi Lafla Peynir gemisi yürümez.

23.08.2020 / 09:59

23

Tıp Fakülteleri ile ilgili bir önerim olacak! Türkiye de mantar gibi açılan tıp fakülteleri yüzünden hem eğitim kalitesi düştü hemde 2024 sonrasında iş garantili meslek statüsünü kaybediyor! Benim önerilerim 1.Kontenjanlar düşmeli 2.Tıp fakültesi programları her yıl için ortak hale getirilmeli 3. Tıp Fakültesi 7 yıla çıkmalı bunun son iki yılı intörn doktorlar ciddi para almalı( bu şekilde olursa kimse onları git ders çalış diye bırakmaz) 4.Tıp Fakültesi 6-7 sınıfta intörnler acil servisler ve yoğun bakım servislerinde doktor gibi çalışmalı 5. Tus sınavı yerine 2.-5. ve okul bitiminde sınav yapılmalı bunların ortalaması alınmalı ( tabiki etki oranları farklı olacak) 6. Bu sınavlar sonrasında üniversitelerden çıkan her ögrenci bir uzmanlık dalına yerlestirilmeli 7. Bazı bölümlerin asistanlık eğitimine acil rotasyonu ve yoğun bakım rotasyonu konmalı! Çünkü malesef bazı bölümlerde uzmanlaşanlar bu konulardan bir haber oluyor. Bu rotasyon sonunda yök bir sınav yapmalı geçemeyen rotasyonu tekrar etmeli! Vs vs Saygılarımla

23.08.2020 / 08:56

23

Yap işlet devret modeli ile kamu açığı veren hastaneleri ve otoyolları vs kamulaştırma yapıp iktidarınızda bunları halkın ortaklığına sunabilirsiniz! Bir örnekle açıklamak istiyorum. A köprüsü 3 milyar dolara kamulaştı ! Halktan 3 milyar dolar toplanır, köprünün kullanıp ücretini düşürülür , genel halk kitlesini kullanım ücretini düşürerek mutlu ederiz, ortak olan küçük yatırımcılarda köprü kazancını paylasır. Bu kazancta onları mutlu eder. TABİKİ EN GÜZELİ DEVLETİN KENDİ KAMULASTIRMASI benim projem buna bütçemiz yetmezse B planı olabilir. Saygılarımla

23.08.2020 / 08:37

0

Buradaki yorum ve görüşleri sıkça takip ediyorum. Sedat Çelik adlı gönüllünün "gündem olun" çağrısına destek veriyor ve dikkate alınmasını istiyorum. Şartların çok zor olduğunun farkındayız, ancak şartların olabildiğince zorlandığından tam olarak emin olamıyorum. Ali Babacan, konuştuğunda geçmişiyle ilgili rahat olduğundan oldukça söz ediyor, arşivlere vurgu yapıyor. Geniş bir kitlenin geçmişe dair kuşkuları var. Önerim profesyonel bir ekiple arşiv çalışmalarının yapılıp ortaya konmasıdır. Ali Bey, şimdiki Cumhurbaşkanıyla da geçmişte birçok kez zıt görüşlerde olduğunu söylüyor. Fakat biz bunları yeterince bulamıyoruz. Normalde bu iş gazetecilerin işidir, ancak biliyoruz ki gazeteci pek kalmadı. O halde iş başa düştü denilmeli ve bir an önce geçmişe dair kuşkuların ortadan kaldırılması gerekmektedir. Parti binalarına parti genel başkanının resminin koyulmayacağı yönünde sanırım bir eğilim var. Böyle bir kararı oldukça yerinde bulduğumu sevinçle belirtmek isterim. Bu parti ortak akıl projesidir. Umarım bu anlayış hiç bozulmaz. Son olarak Ali Babacan'ın ve diğer önde gelen parti kurucularının Twitter'ı daha etkin kullanmasını öneriyorum. Bu durum gündeme gelme sorunuyla birlikte ele alınmalı.

23.08.2020 / 00:00

42

Bu güne kadar 31 defa petrol ve doğalgaz bulunduğu söylenmiş. Nedense bu haberler hep seçimlerden önce söylenmiş. Müjde deyip 3 gün millette heyecan yaratmayı ve dikkatleri üzerlerine çekmeyi amaçladılar. Ayrıca verilen haberlerde sondaj yapan gemi bir aydır gitmiş. 1 ayda 3500 metre sondaj yapmak asla mümkün değildir. Velhasıl sorun bu tür asparagas haberler değil. Sorun turkiyede insanların bir türlü gelişememesi.

22.08.2020 / 00:37

1

Ben Aydın coşkun Hakkari merkezde ikamet ediyorum uzun zamandır aile olarak siyasetin içinde yer aldık bulunduğumuz yerlerde hiç bir zaman çıkar ilişkimiz olmamıştır her zaman hizmetten taraf mazlumdan yana olmaya için çaba sarf ettik. DEMOKRASİ VE ATILIM PARTİSİ kuruluş amaç ve ilkelerini net bir şekilde bilgi sahibi olduğum andan itibaren ülkemize gerçek anlamda hizmetin ve huzurun getirebilecek bir tüzüğün olduğuna kanaat getirdim bundan böyle bu partinin olduğu bütün platformlarda bu halk ve bu güzel ülkemiz için hizmet etmeye karar verdim ben bana ne görev verilirse veyahut üyeliğim kabul görülmemiş olsa bile ülkemiz için elimi bu ağır taşın altına koyacak iradeye sahibim inşallah genel başkanımız sayın ALİ BABACAN bu ülkede huzuru sağlığı ve birlikte güzel yaşamanın öncüsü olacaktır bu temenniler doğrultusunda güzel günlerin erken gelmesi dileğiyle

21.08.2020 / 17:04

0

Hatay il başkanımız sn sabit coşkun a başarılar diliyorum .

19.08.2020 / 11:21

0

Zenginlerin demokrasisi ve/veya fakirlerin temsil gücü... Türkiye siyasetinde lider sultası ve/veya lider merkezli bir siyaset tarzı vardır. Bu tarz EMEVİ oligarşisi ile aynı ve benzeş uygulamaları ile aynı tarzda gelişmiştir. Günümüzün kısır siyaset sorunu ve üretmeyen TV üzerinden yaftalı lekeli siyaset etme biçiminin temeli budur. EMEVİ geleneklerinin hem din hemde sosyal alanda ve her nasılsa siyaset mecrasında kabul görmüş olması bambaşka bir sorunu doğurmuştur; Zenginlerin demokrasisi ve fakirlerin temsil hakkının gaspı... Bu temel sorun üzerinden Türk siyasetinde yeni bir DEVA bulunur. Bu dert DEVA ile çözülür umudu içindeyiz. Şöyleki : partilerin cari giderleri ve diğer maddi sarfları üzerinden bir zengin oligarklar siyaseti oluşmuş durumda.. mesela fakir birini siyasette görmüyoruz. Asgari ücretli biri ve/veya emekli bir memur da pekala temsil ettiği sınıfı parlamento içinde temsil edebilir. Ancak biz TÜRKÇÜ cephenin bile kendini temsil hakkı olmamıştır. Bu yazıyı okuyan insanlar şimdi şaşıracak ama Türkçü Turancı cephe oy kullanmıyor. Evet evet kullanamıyoruz. Çünkü kendimizi ifade edeceğimiz bir kürsüyü ancak DEVA partisi mecrasında yeni bulduk. Adında milli ve milliyetçi sıfatlar taşıyan partilerin bizi temsil ettiğini sanmayın. İlk defa DEVA partisi bize bu kürsüde konuşma hakkı verdi. Bir önceki yazımızın yayınladığı haberi e mail ile tarafımıza naif bir ileti olarak gelince muhataplık meselesini iyiden iyiye masaya yatırdık. Evet bu ANGARA çocuğu Ali Babacan gerçekten bir siyaset üretme merkezini oluşturuyor inancını kat'i bir şekilde kendimizde inkişaf ettik. Bu şiar ve geleceğe olan umut ziyasını şimdilik bu kürsüde canlı tutmayı borç biliyoruz. Deva partisi her halde ve kârda Türk siyasetinde yeni bir liman ve soluk olacak diyebiliriz. Türk meselesi konusunda biz Türkçü Turancı cephe muhatap alındığına göre bu topraklara dair siyaset üretme merkezi artık bu kürsü olabilir. Belki de ürettiğimiz siyasetin gereği olarak oy kullanırız.

19.08.2020 / 01:33

2

İyi akşamlar diliyorum. Bilemiyorum bu yazacaklarımi serbest kürsüde paylaşacak mısınız. Yine bilemiyorum bu yazdıklarımız sayın Babacan'a iletiliyor mu. Zira bir inkisar-ı hayalimi paylaşmak istiyorum. Öncelikle deva hareketinin kuruluşunu sosyal medyadan ilk zamanlardan beridir takip ediyorum. Kuruluş döneminin uzun sürmesi ve neticesinde iyi bir rüzgarın yakalanamamasi ilk inkisar-ı hayalim oldu. Geniş bir mutabakat ile herkesimden insanlarin katılacağınin ifade edilmesinin aksine katılımın dar bir çerçevede kalması ise başka bir inkisar-ı hayal. Akabinde deva hareketinin özellikle Cüneyt Özdemir'in programından sonra istediği havayı ve rüzgarı yakaladığı inancına mukabil, sayın Ali Babacan'ın herşeyi sükunet ve teenni ve yavaş devam ettirdiğini gördük. Sayın Ali babacanı gündemde daha fazla göreceğiz inancına mukabil on günde bir açıklama yapar olması farklı bir inkisar-ı hayal. En son konuşma sekiz gün önce, ondan sonraki ise 28 gün önce Habertürkteki program. Allah aşkına böyle gündeme dahil olmayarak deva hareketi nasıl kendisine alan bulacak ve nasıl kendisini anlatacak. Gelecek partisinin bile gerisine düşmek hiç mi zoruna gitmiyor kimsenin. En kötüsü de geleceğe dair deva partisi ve sayın Babacan'a karşı olan ümidimin giderek sönmesi. Allah aşkına gundem olun. arkanıza büyük bir rüzgar alın .biseyelr yapın bu ülke ve demokrasi adına. Böyle mi dertlere deva olacaksınız. On günde bir beyanat vererek neye derman olacaksınız. Bari konuşun, röportaj yapın, birşeyler söyleyin, umut olunki içimizdeki ümit sönmesin. Lütfen

18.08.2020 / 22:49

47