Görüşlerinize Değer Veriyoruz
Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..
Üyelik başvurumda hala bulunduğum il/ilçe yapılanması başlayınca bana ulaşılacağı yazmaktayken hem Ankara'nın hem de Çankaya'nın parti teşkilatlanma çalışmaları neredeyse tamamlandı. Partinizin yenilikçi olduğunu düşünerek ilgi göstermekle hata etmiş olduğum çıkarımını yapıyorum bu durumdan. Üyelik başvurumu iptal ederseniz sevinirim.
22.11.2020 16:37
Şeffaflık, dürüstlük, ilkelilik, hoşgörü, bütünsel yaklaşım, liyakat, adalet, inanç ve düşünce hürriyeti Deva Partisi Lideri Ali BABACAN’da mevcut olduğu sürece inşallah ülkeyi ve insanlarımızı aydınlığa hepbirlikte kavuşturacağız.
22.11.2020 11:42
Merhabalar TUİK anketlere katılmadığım gerekçesiyle şahsıma 2004 TL para cezası kesmeye çalıştı. Bu kuruluşun açıkladığı veriler gerçeği yansıtmadığı gibi halihazırda TUİK'de çalışan 3851 personelde dolayısıyla havadan para almaktadır. Düzgün çalışmayan bir kuruluşun ödeneği de bir israftır, kamu kaynaklarının heba edilmesidir. Açıklamalarınızda, değerlendirmelerinizde bu konuya da değinirseniz memnun olurum. Ayrıca sizin ve partinizin ülkeyi yönetecek bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Teşekkür ederim.
21.11.2020 22:27
Sağlık bakanı yok vaka yok hasta sayısı diyerek halkımızın pandemi sürecine hassasiyetini yok ettiniz.Hala net sayıları paylaşamıyorsunuz. Halktan verileri saklayarak süreci yönetemezsiniz. Pcr testi özel hastanelerde 250tl yi aşmayacak kararı aldınız. Kendi hastanelerinizde daha fazla ücret alarak siz bu kuralı dediniz. Sahibi olduğunuz üniversite hastanesinin rektörünü bakan yardımcısı yaptınız. Sağlık çalışanlarını şehir hastanelerinde şirketlerin ucuz iş gücü haline sokup. Şirketlere para ödemek ugruna sağlıkçılar döner sermaye ödemesini şirketlere aktardınız. Suriyeli hastaların tedavi giderlerini ödemeyerek hastaneleri perişan ettiniz. Medikal firmaların paralarını ödemeyecek bir çok kişinin batmasına, işsiz kalmasına ailelerin dağılmasına sebeb oldunuz. Tüm bunlardan halk mağdur, sağlıkçılar mağdur, medikal firmalar mağdur, özel hastaneler mağdur. Çıkıp sağlık sisteminin başarısından söz etmeniz inanın komik kalıyor. Şahsınız bu tablo karşısında gereğini yapmalıdır.
21.11.2020 19:27
Dün şöyle bir sms aldım, "Ailemize Hoş Geldiniz. Sayın KERİM PEKDEMİR, Üyelik işleminiz başarıyla gerçekleştirilmiştir. Sağlıklı Günler Dileriz. AK PARTİ B002" haberim olmadan üyelik başvuru yapılmış ve kabul edilmiş. Sanırım ak parti artık insanları habersiz şekilde üye yaparak büyümeye çalışıyor. Çok garip bir durum.
21.11.2020 10:59
merhabalar , kanal istanbul projesinde el değiştiren arazileri isim isim açıklayıp parti ilişkilerini ortaya döker misiniz. arazilerin %80 i el değiştirdi.
21.11.2020 10:35
Sayın deva partisi uzun zamandır gormediğmiz kültürlü barışçıl sakin ve dürüst bir üslupla konusan bir başkan sayın babacan uzun yıllar bakanlık yapmış olmasına rağmen hala önce vatan diyebilen ve önce vatan diyebilecek bir ekipten bahsetmiş olması cok olumlu benim açımdan bir vatandaş olarak. Şu an 20 Kasım 2020 özlem gürses hanımefendinin programında izliyorum hayırlı ise Allah başımıza boyle dürüst böyle gözü gönlü tok böyle vatansever böyle tabir yerinde ise Babacan birininasip etsin. Su satırları yazarken kendisini dinliyorum tertemiz bir geçmişimiz var dedi. İnşallah hrp öyle kalır. Yolu açık olsun ülkem için. Saygılar
20.11.2020 20:47
Sayın başkan Ali Babacan partiyi kurarken kadromuz işinde ve eğitiminde iyi çogunlukla da siyasete ilk kez giricek insanlardan oluşucak demişti. Fakat şimdi görüyoruz ki iyi egitim anlayışı özel ünilerde baba parasıyla okumuş baraji anca aşmış kisileri kadrolara almakmış. Kalan kontenjanlarda yine başka partilerde rant alamamış ticaretle ugraşan insanlar. Bence daha baştan bozulmalar başladı bile :(
20.11.2020 20:29
Sayın Babacan'ı parti kurma hazırlıkları yaparken ve parti kurduktan sonra da destekledim. Kendisine raporlar da gönderdim. Çevremdeki insanlara Babacan ve partisinin oldukça tutarlı olduklarını her fırsatta anlatıyorum. Ben bir KHKlıyım. KHKlılara yönelik hak ve adalet vurgusu alkışlanacak ve her zaman desteklenecek görüşlerdir. Hiç kimsenin KHKlıların gasp edilen haklarını savunamadığı kritik bir dönemde KHKlıların haklarını cesurca savunduğunu gördükçe ülkenin sosyal hukuk devleti olma yolundaki umutlarım tazeleniyor adeta. Ben bir akademisyenim. Siyasi hiç bir beklentim yok. Ülkemizin hak ettiği konuma gelmesi için elimden ne geliyorsa destek olmaya azmetmiş bir vatan evladıyım. Deva Partisi'nin tüm programlarını sosyal medyadan takip ediyorum. Ancak şu linkte geçen mülakatta FETÖ için ortaya koyduğu görüşlerini açmasını ve bu düşüncesiyle neleri kastettiğini net olarak kamuoyuna bildirmesini arz ederim. https://www.youtube.com/watch?v=3B9NY7SfhRM. FÖTÖ bir suç örgütü olabilir, ülke için zararlı hale gelmiş de olabilir. Bunu bir vatandaş olarak benim bilme imkanım yok, olamaz da. Darbeyi planlamış, darbeye kalkışmış ve vatan evlatlarına silah çekmiş kan dökmüş canilerin en ağır cezalarla cezalandırması her vatan sever kadar benim de en büyük talebim. Bunu yapacak olan da devleti yönetenler ve kurumsal sorumluluk alanlardır. Suçlunun bir an önce ortaya çıkarılmasını yürekten niyaz ediyorum. Ancak darbe ile uzaktan yakından hiç alakası olamayan şahsım ve on binlerce hatta yüz binlerce insanın kamudan ihraç edilerek ağaç kökü yemeye mahkum edilmesini asla tasvip etmiyorum, etmeyeceğim de. Bu bağlamda sayın Babacan'ın pek çok defa ifade ettiği görüşleri ile linkine atıf yaptığım mülakatta neleri kastettiğini yeniden anlaşılır detayları ile kamuoyuna özellikle de KHK mağdurlarına açıklamasını talep ediyorum. Aksi halde yeni kurulmakta olan Deva Partisi'nin henüz rüşdünü ispat edemediği bir süreçte mağdur KHKLıların ve sevenlerinin desteklerinden mahrum kalacaktır..
20.11.2020 17:50
Öncelikle belirtmek istiyorum ki sayın Ali Bacacan'ın ve partinizin samimiyetinden dolayı yazıyorum. Ve ilk defa bir partiye yazıyorum. İnşallah bir gün iktidara gelirseniz tarım ve hayvancılık politikanız nasıl olcak. Ve şuanki çiftçilerin zor durumu ile ilgili ne yapmayı düşünüyorsunuz. Teşekkür ederim
20.11.2020 17:13
1 kerdı ve kredı kartı tek banka muhattab olsun 2 senetller noter tastıklı olsun 3 evlılık oncesı egıtım olsun kredı ve kredı kartı tek bankadan olursa bun altını doldurunca herkes bılecekkı mılletın ve devletın menvatıne senetller noterden tastıklı olması zorunlu olursa buda altını doldurunca gorulecekkı mılletın ve devletın menvatıne evlılık once sı egıtım olursa bosanmalların onu alınacak ve ayle bırlıgı korunacak bu yazdıkllarımın altını doldurunca ne kadar dogru bır hamle oldugunu goreceksınız
20.11.2020 16:06
Feto terör örgütü eline geçirdiği devlet içindeki güçle kendisine biat etmeyen iş adamlarını, vatandaşı işiyle aşıyla tehdit ediyordu. Günümüzde mevcut iktidar elindeki güçle kendisi gibi düşünmeyeni, kendisine oy vermeyeni işiyle aşıyla tehdit ediyor. Bütün bunların ortak noktası sahip oldukları ruh halidir. DEVA bu ruh halindeki insanları değiştirmek için var.
20.11.2020 02:46
Ankarada seçim öncesi belediye başkan adayına "Seçilsin de görelim bakalım!" diye tehtid eden İçişleri bakanını KABUL ET Mİ YOR UM! Değişim istiyorum.
19.11.2020 16:08
Siyaset mafya ile susturulamaz.
19.11.2020 09:06
savcı ve hakimlere yapılan siyasi baskıları yok etmek için siyasi dokunulmazlık ve atama sistemi getirilmeli.
19.11.2020 03:10
Türkiye sınırları içerisinde bütün partilerin genel başkanları içerisinde en dinamik,bilgi birikimi olan,sakin,tecrübeli yani ne desem eksik kalacağından uzatmayayım avrupai bir siyasetçi ve boş muhabbetlerde ve tartışmalarda görmediğimiz sadece ülke nasıl daha iyi bir hale gelir endişesi olan en karizmatik ve beyefendi genel başkanıımıza selam olsun diyorum.
19.11.2020 00:46
selamlar ilk önce şunu belirtmeliyim ben coğrafyacıyım ama meslek tanımında olmadığı için tanımlayamıyoruz. 1-ülkede en önemli sorun üretimin olmadığı yerde tüketimin bu boşlugu doldurmasıdır devlet her yıl bütce açıklıyor ama her yıl birtane devlet eliyle bu bütceden fabrika kurulmuyor neden? devlet herşeyi özel sektörden bekliyor Mustafa Kemal ilkelerine göre hareket edilmediği için ilk ekonomik buhranda çöküyoruz 2- ülke siyasetcileri hep belirli bir tabakadan seçiliyor halkın sıkıntılarını anlamayan insanlar ülke de siyaset yapıyor buna karşın anadolu çocukları sustrulup sistem içinde yok ediliyor 3- ülkede eleştirel yapı çok zayıf eleştirmek nedir bilmeyen insanlar eleştiri yapmaya çalışıyor bizlere birşeyler karşısında itiraz hakı sunulmuyor itiraz etiğimizde ise kötü insanlar gibi algılanıyoruz ve ceza alıyoruz :) 3-ülkenin eğitim sistemi öğrencileri ileride olmak istedikleri mesleklere yönlendirmiyor ben coğrafya bölümü okuyorum ama coğrafyacı diye bir meslek tanımı bulunmuyor buda ülkemizin eğitim sistemindeki açıklardan biri :):):):):) 4-ülkede liyakata önem verilmiyor tanıdığı olan ve olmayan diye bişey var ülkede olan iş bulur olmayan işsiz kalır buna karşı ve bunu kimse konuşmaz abi konuşun valla korkmayın onlarda etten kemikten sizde 5-adamlar miyonlar kazanıyor işci 2500 tl bu nasıl adalet zengin her ekonomik sıkıntıda milyonlar kazanıyo halkta ay sonunu kara kara düşünüyor zengine heryıl vergi affı bize heryıl daha fazla vergi biz neden vergi affı almıyoruz bi sorun emekliye 1000 tl ikramiye veriliyor iki gün sonra herşeye zam abi vermeyin pirimm yapmayın zam kaşıkla verip kepceyle almayın artık siyasi parti teşkilatlarında düşüncelerinizi eleştiren insanlara yer verin körükörüne baglı insanlara değil
19.11.2020 00:03
Istanbulda tek seferde asfalt projemiz.Bu projemiz tamamiyle milli servetimizi koruyup belediyelerin rant kapısını yok edip sorumsuzca kadim şehrimiz İstanbul'a ihaneti külliyen ortadan kaldıracaktır.Benim gibi genç iş adamı arkadaşlarımız belki herkes aynı dertten yanıyor, hep yorum yapıyor ama ses duyuramıyoruz.Yeni kurulan bu partinin umuda dair karşılığı bu "çığlağa"ses vermesidir.çünkü zamanın devinimi projelerin ahlaki değerlerle bütünleşip ortaya konduktan sonra gene alt yapısı oluştuktan sonra hayata geçmesidir.Neden bir projenin ahlaki değerleri vardır der iseniz var, bizim kadim şehrimizin silüet ve kutsalı olan o manevi havanın mimari değerleri,çevresel ve şehircilik mirası bizim ahlaki değerlerimizdir.Her geçen gün bunlara ihanet edilip deforme ediliyor.Ben minik ama büyük bir proje olduğuna inandığım bir projeyi sunmak isterim.Kadim şehir İstanbu'a
18.11.2020 22:54
covid-19 sebebiyle mart ayından bu yana çalışamayan müzisyen bir aileyiz.Borçlarımızı ödeyemez doğru düzgün karnımızı doyuramayacak hale geldik.Perişanız.Kısıtlama oluyor bizlere gram destek olunmuyor.Fedakarlığı hep bizler yapıyoruz ama neden yok sayılıyoruz.Ben enstrümanlarımı sattım satacak bir şeyim kalmadı artık.İntiharın eşiğindeyim.Hiç kimseden yardım destek göremedik.Lütfen sesimiz olun.Kısıtlama getirilen sektör çalışanları zaten aylardır perişan.biz karı koca müzisyendik aylar oldu kuruş gelirimiz yok.Bittik artık bittik.Sahne emekçileri adına seslerimizi duyurun ne olursunuz.
18.11.2020 19:25
Merhaba, Parti çalışmalarınız çerçevesinde üzerinde çalışmanızı umut ettiğim bir düşüncemi paylaşmak istiyorum. Son yıllardaki gelişmeler dünyada bildiğimiz standart demokrasinin zaafları ve eksikleri olduğunu gösteriyor(Liyakatsız seçimler gibi) Demokrasinin bir sonraki aşaması olarak yeni bir uyarlaması şu şekilde olabilirmi? Güçlü parlamento ile birlikte yürüyebilecek bir başkanlık sistemi. Geçenlerde ekonomik göstergelerden birisi olan döviz kurunu nasıl düşürebiliriz diye düşünürken ünüversitede gurup dinamizmi derslerinde bize öğretilen işletme yönetimlerinden birisi aklıma geldi ve ülkeler yönetimlerinede uygulanabileceğini düşündüm. Günümüz ortamında ülkelerin en büyük sorunu kutuplaşma gibi gözüküyor. Hem bunun önüne geçmek hemde yapıcı muhalefeti oluşturmak için mesela Cumhurbaşkanımız elindeki kabine kurma yetkisini tüm partilerden, aldıkları oy oranına göre bakan isteyerek kullanmış olsa ve her partiden gelecek bu bakanlarla kabineyi oluşturmuş olsa bir anda ülke bayram yerine dönermi dönmezmi?. Özet olarak bizler vatandaşlar olarak bir başkan seçsek oda hükümeti tüm partilerden aldıkları oy sayısına orantılı bakanlar atayarak ve meclise onaylatarak kurmuş olsa (Tabiki güçler dengesi detayları ayrıca çalışılarak) Demokrasinin bir sonraki adımını gerçekleştirmiş olmazmıyız? Bizler her bakanlığın hangi partiden olduğunu bilerek değerlendirmelerimize göre takip eden seçimlerde oylarımızı yine istediğimiz partiye veririz, muhalefet yine bakanlıklar nezdinde muhalefetini yapmaya devam eder ama Başkan parti genel başkanı olamayacak şekilde düzenlenir. Sayın Babacan böyle bir yönetim sistemine sıcak bakarmı?? merak ediyorum. Tabiki bu tarz bir sistemin detaylandırılıp üzerinde çalışılması gerekir ama başarılabilirse çok iyi sonuçlar alabileceğini düşünüyorum. Böyle bir sistemin dengeleri ve detayı çalışılıp meclisi güçlü olduğu takdirde kabine içinde oto kontrol üreteceğini ve süper bir yönetime dönüşeceğini düşünüyorum.
18.11.2020 16:42
13 yıldır neden konuşmadın diyenlere cevabımdır, nereden biliyorsunuz? Mücadele etmediğini, direnmediğini, bu işler öyle kolay olmuyor. 1996 yılında Kadıköy Belediyesinden zincirin halkası olmadığım için istifa ettim, anlıyorum. Şu anda çıkıp mücadele veriyor olması çok kıymetli. Mücadelenizi destekliyorum çünkü sizin bakanlığınızda dosya kağıtlarının arka yüzünü de kullandırdığınıza inanıyorum, israf haramdır!
18.11.2020 11:24
Bu onurlu duruşu destekliyor ve başarılar diliyorum. Ülkemizde maalesef özgürlük ve ekonomik anlamda çok zorlu süreçlerden geçiyoruz. Sayın ALİ Babacan ve yol arkadaşları gerçekten bu ülkeye huzuru, barışı ve istihdamı getireceklerinden kuşkum yok. Dikkat ettiyseniz bir sürü yolsuzluk oldu bu ülkede. Hiçbir yolsuzluk ve rüşvet ile ismi anılmadı sayın ALİ Babacan ve yol arkadaşlarının. O yüzden bu partiye günül verdim. Benim şahsi sloganım DEVA UMUTTUR UMUT DEVA.
18.11.2020 02:00
Sn Ali Babacan ve değerli çalışma arkadaşları Bu memleketin enbüyük meselesi enküçük memurundan Reisi Cumhur una kadar her kamu görevlisinin kamunun yani Milletin Hizmetkarı olduğunu unutup Sahibi ve aynı zamanda Milletin (Devletin) hazinesininde sahibi olduğu algısıdır. Bu millet aziz bir millettir.Bu millet ile beraberce Milletin destek vermesi durumunda yönetim kadrosuna geldiğinizde Rüşvet yiyen ve devlet hazinesinden para çalan vede Devleti ( Milleti) zarar uğratanları hiçbir aftan faydalanmamak suretiyle müebbet hapis cezası alacağı kanunu çıkaracağınızı taahhüt eder vede anayasanın değişmez ilkeleri arasına koyacağınızı Şeref sözü ile taçlandırırsanız bu millet size gereken desteği verir buna İnan’ın Bu mesele hallolduğu takdirde göreve talip olacaklar hizmet ehilleri olacaktır hiçbir hırsız yiyemeyeceği parayı çalmaz. Geçende bir arkadaşım adak kesmiş dağıtıyorduk akşam bir kapıda durduk orta yaşlı bir batı Anadolulu teyzenin hüzünlü üzgünce adaktan verileni alırken ki halini görünce çok duygulandım.Bu Aziz Millet soysuz sopsuz ahlaksız karekter yoksunu insanların,insanların en kolay kandırılma noktası olan dini inançları ve milli duygularının okşanarak soyulmayı haketmiyor. Tüm dinler ve diller ALLAH ındır.Bu ülkeyi Milleti ve Bayrağı benimseyen herkes bu memleketin öz evladıdır. Bir terörist ile hazineye soyan arasında hiçbir fark göremiyorum ve hatta teröristen daha aşağılıktır. Bir ülkede öğretmenler ve bugünün kızları yarının anneleri olacak olanlar iyi yetiştirilmesse vede huzurlu olmassa o Ülkenin geleceği olmaz. Toplumları geleceğe öğretmenler ve anneler yetiştirir. Çocklarımıza ibadetten önce ahlaklı olmayı öğretmeliyiz aksi halde namaz kılan bir hırsız,oruç tutan bir sapık hacca giden bir yalancı ve şahadet getiren bir terörist olur. Birgün Murat Sökmenoğlu ile geziyorduk Sn Süleyman Soylu nun babası seslendi Murat bey buyurun teşekkür ederim Hasan bey dedi ben inanmadığım davanın askerliğini yapmam. Saygılarımla
18.11.2020 01:50
Dershanelerde eğitim bilimci olarak çalışmalarım ve farklı illerde çalışmalarım sonucunda bazı önerilerim olacak 1. Her aile hekimliğine bir tanede psikolojik danışman - Aile danışmanı olmalı 2. Kpss de bir çok bölümün önü kapalı iken bazı bölümlerin önü çok açık bazı bölümlerde ciddi başarı olmasına rağmen alım az olduğu için sıkıntılar yaşanıyor. Kpss p10 puanı 85 üstü olan öğrencilerden 1000 kişilik sınıf öğretmeni ya da özel eğitim için kadro açılabilir ( kpssye çalışan bir çok öğrenci için umut ışığı olacaktır) 3. Her okulda bir psikolojik danışman olması şuan 150 öğrenciye bir psikolojik danışman düşüyor bu çağdaş eğitim anlayışına uygun değil. 4. Özel okulda çalışan meslektaşlarımız kan ağlıyor ( ekonomik olarak) özelde çalışan öğretmenler için taban bir fiyat belirlenip o fiyatın altında öğretmen çalıştırmak yasak olmalı. 5.öğretmen atanmasında mülakat kaldırılmalı ( torpil döndüğü için) 6.başarılı olmanız dileğiyle
18.11.2020 01:43
Size tavsiyem bir şiarınız olsun. Bu sizi hatırlatacak bir durum olur. Şiar konusunda size tavsiyede bulunabilirim. Hemen hemen herkes ortaokuldan öğrendiği zamanlardan Osmanlı devletinin ahilik zamanını bilir. Siz ahilik zamanı, ahilik ekibi diye kendinizi sınıflandırın. Bu şekilde ahilik zamanını bilen herkes (ki ortaokul bilgisi olduğu için herkes bilir) Osmanlı'nın en kötü zamanında kurtarıcı olan ahilerin temsilcisi olarak sizi görsün. Çünkü ülkenin en kötü zamanı ve ahilerin ön plana çıkması gerekiyor. Kendinizi ahilerin temsilçisi olarak gösterin. @AHİLİK ZAMANI
17.11.2020 21:28
CUMHURBAŞKANLIĞI YÜKSEK MAKAMINA KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI hk. Sn. Cumhurbaşkanım. Riskli binaları depreme dayanıklı kılmak için 16.05.2005 tarih ve 6306 sayılı kanun ve buna dayalı Yönetmelik ile Kentsel Dönüşüm uygulaması başlatıldı, Kentsel dönüşüme niyetli kat malikleri riskli gördükleri binalarını bu yönetmelik esaslarına göre yenilemek üzere konutlarının metre karelerinin küçülmesi ve artacak olan metre kareler karşılığında yapılacak kat karşılığı inşaat yapım yöntemiyle yükleniciye bir bedel ödemeden konutlarını yenilemek üzere sözleşmeler yaptılar. Ancak sosyal tarafı eksik olan bu uygulamalar ile kat maliklerinden bir çoğunun yabancısı oldukları inşaat konularında aşırı kar beklentisindeki yüklenicilerle yapılan pazarlıklarda mağdur ve zararlı çıktılar. Ayrıca birim alanda konut sayısı ve nüfus yoğunluğunda %40’a varan artışlar, alt yapının, elektrik, yol, su, kanalizasyon, trafik, iletişim, arıtma konular da dikkate alınmamıştır. Son İzmir depremi dolayısıyla ölen ve yaralanan insanların ve yıkılan bina ve alt yapıların ve bundan da sonra da olabilecek bu gibi felaketlerin önlenmesinden sorumlu makamlara çok iş düşmektedir. Zira olabilecek can ve mal kayıplarının vebali vardı. Beklenmekte olan İstanbul depreminde ise olacak can kayıplarının ve yıkımların önlenmesi için kentsel dönüşümde Devletimizin bir an evvel inisiyatif alarak daire sayısı, imar artışı ve nüfus yoğunluğu artışına izin verilmeden yerinde dönüşüm esasına göre tek tip inşaat sözleşmeleriyle konut sahiplerine verilecek geri ödemesi iskandan belirli bir süre sonra başlamak üzere düşük faizli kredilerle konutlarını yaptırmaları çözüm olabilecektir. Ancak ifade etmek isterim ki İstanbul ve Türkiye’miz böyle ölümüne bir deprem tehdidi altında iken Kanal İstanbul ve benzeri projelere kaynak ayırmak doğru değildir. cemal alkan elektrik mühendisi
17.11.2020 21:28
Milli Görev ; saltanata , israfa , akraba siyasetine , din istismarına , yolsuzluğun tavan yaptığı yağma düzenine oy vermek değil bilakis karşı olmayı gerektirir . Saltanat ve güç tutkunu sapık güruh ve onların kemik yalattıkları menfeatperest şahsiyetsiz ortakları şunu iyi bilmelidirler ki , bu ülkede satın alınamayacak şahsiyetli insanlar da var ve genç jenerasyon her gün biraz daha batmakta olan istismarcı saltanat sapıklarını tarihin çöplüğüne bir daha hortlamayacak şekilde gömecektir.
17.11.2020 20:16
Sayın Ali BABACAN Siz ve diğer parti liderleri de çok iyi biliyorsunuz ki, Türkiye nin önündeki en büyük sorun siyasi partiler kanunundaki çarpıklıktır. Konuşurken çok güzel konuşuyorsunuz, temel hak ve özgürlükler, basın özgürlüğü, adalet, vs. Türkiye Cumhuriyeti nin ana sorunu siyasete girmek isteyen DÜRÜST insanların, gerçekten ülke için adaletli davranan, hak yemeyen, milletini düşünen insanların ASLA VE DE ASLA YÖNETİM KADEMESİNE gelememesidir. Bunun yegane sebebi de siyasi partiler kanunundaki tek adamlık sultasının, parti liderleri tarafından vazgeçilemez oluşundandır. Sizi takdir ediyoruz, fakat bu ülkeyi siz bile bu yönetim anlayışıyla kurtaramazsınız. Siyasi partilerin üyeleri ve kurucuları rant elde etmek yerine, ülkesini düşünen insanlar olmadığı sürece ki "bu siyasi partiler kanunu değişmeden olmaz" mümkün değildir. Maalesef bu kanun demokrasi kriterlerine uydurulmadığı sürece, HALKTAN KOPUK, rantiye siyaseti asla bitmeyecektir. Samimiyetinize ve dürüstlüğünüze inanmak istiyoruz. Saygılar.
17.11.2020 18:18
Parlamenter sistemi benimsemek, yargı gücünün sürekli mekanizmada olmasını sağlamak, günümüz Türkiye'sinin ihtiyacıdır. Artık siyasi mevcudiyet yarışının gayesi güdülmelidir. Bu konuda politikanız elzem bir çırpınıştır. Diğer yandan hayal edilen ''akıllı siyasetçiler'' topluluğuna evirilebileceğinizi düşünmekteyim. Ne dava, ne taraf, ne de kuru slogan! Fakat bilinçsiz muhalefet gruplarıyla ufakta olsa demeçler vermeye başlamışsınız. İnşallah ilerde kazansanız da kaybetseniz de sizlere yakıştıramadığım oluşumlara, propagandalara dahil olmazsınız. Yolunuz bahtınız açık olsun.
17.11.2020 15:02
bazı kronik meselelerde güçlü sözler verirseniz bu halk size oy verir. 1)tüm yurtta en acil ihtiyaç deprem kentsel dönüşümü çalışmalarını volümünü artırarak tavizsizce sürdürmenin sözü. bu konuda yasal altyapıyı hızla oluşturmanın sözü 2)işsizlik meselesinde %5’in altı sözü 3)yolsuzlukla mücadele sözü, bu konuda zaman aşımı tanımayan savaşçı tutum. 4)çağdaş demokrasilerde demokrasinin yıkıcı yönü senato, yüksek yargı ve diğer sağlam kurumlarla dengelenmiştir. yani demokrasi seçkincilikle dengelenmiştir. ülkemizde senato ve güçlü kurumlar olmadığından sandıktan çıkan “güç bende artık” diyor. kitleleri aldatmanın kolayca iktidara tahvil edilebildiği bir sistem sakattır. demagoglar o sistemi istila eder. çağdaş ve başarılı devletlerin neredeyse tümünde senato vardır. halka senatonun sözünü vermelisiniz.
17.11.2020 12:53
Başganım Selamlar, 1-) Öncelikle içinde bulunduğumuz bu kaos durumundan nasıl kurtulabileceğimizi,alacağınız aksiyonları ayrıntılı bir şekilde halka arz ederseniz sevinirim. 2-) Geleceğe yönelik projelerinizi,gelecekteki hedeflerinizi ve sizin yönetiminizde ülkemizin geleceği nokta neresidir ? 3-) Sizce eğitim sistemi doğrumu ? Değilse kafanızdaki model nasıl ? 4-) Güçlü olana hukukun işlemediği ,yandaşcılık,torpil sistemi,devletin kadrolarında gereksiz personel sayısı vs. adaletin,hukuğun işleyeceği bir ülke garantisi veriyormusunuz ? --- Son olarak okuyacağınızı düşünerekten kendi düşünce ve önerilerimi paylaşmak istiyorum. Bugün bulunduğumuz ekonomik sıkıntıların temel sebebi bilirsiniz gelişmekte olan ülkeler yatırımlar alır ve bu yatırımları malesef doğru kullanmamız. Dış yatırımlara bağlı ülkeyseniz siyasi,politik olaylar direkt ekonomiyi etkiler.Bunun yanı sıra ülke için de ihracatımızın oldukça düşük seviyeler de olması.Çiftçiye,girişimciye,sanayiye büyük destekler sağlanmalı.Mesela bu konuda sizden projeler bekliyorum halk olarak.Misal çiftçiden elektrik ücreti yarı yarıya alınacak gibisinden. Ötv gibi saçma sapan vergiler kaldırılmalı veya düzenlemeler gelmeli(Mesela bir evde 2 veya üzeri araba sayısı olduğu zaman geçerli olabilir).** Ve son olarak ben en büyük hayalim. Bu ülkenin kurtuluşunun en büyük yolu.Bakanlıklara uzman kişiler gelmeli.İllede siyasi bir kimliği olması gerekmiyor.Teknoloji bakanlığına bu alanda en iyi kişiler gelmeli,Ekonomi bakanlığına ülkenin en iyi ekonomisti gelmeli.Teknoloji bakanı teknolojinin profesörü olmalı görüşü ne olursa olsun.Kurtuluşumuzun anahtarı teknolojidir.Bırakın onlar işini yapsın siz siyasetini yaparsınız.Bide unutmadan logonuzu lütfen değiştirin.
17.11.2020 00:26
Önce başarılı çalışmalarınızdan dolayı sizi kutluyorum her alanda her mecrada sizi destekliyorum izlediğiniz politika kusursuz devam ediyor fakat hakli eleştirilerinizi biraz sertleşmesi gerektiğine inanıyorum ben dış ekonomik ilişkiler kurulu deik'te 20 yil calistim şuadaki başkanin bindiği araç 4 milyonluk mersedes bu basinada cikti kamu kuruluşu üstelik stk bunu mutlaka dile getirmeli çünkü bu stk başkani ve avaneleri hükümet destekçileri halkin parasiyla halka kafa tutmak tamda budur bunu gündeme getirirseniz iş adamlarınada mesaj vermiş olursunuz bir avuç kaymak takimi degil tüm iş insanlarin bu tur kurumlardan yararlanmasi lazim sayın başkanimiz ali bey bu kurumu çok iyi taniyan calisan biri tobb nin elinden birgece torba yasayla alip arpalik tarlasina cevirdiler istanbulda yasayan bir kastamonu'lu olarak bütün platformlarda dile getiriyorum sizinde bu kurum üzerinden halka anlatabilirsiniz işleriniz kolay gelsin ALLAH utandırmasin diyor sağlikli günler diliyorum
16.11.2020 17:54
Akaryakıt sektöründe market işletmeciliği yapmak istediğim dönemde ekonomik nedenlerden iflas ettim. İcralık oldum ve çok sıkıntılar çektim halen bu sıkıntılar devam etmekte. Bekarım düzgün bir iş bir gelecek maalesef göremiyorum. Ümitsizliğe kapılmaktan hoşlanmıyorum lakin şartlar çok ağır. Üyesi olduğum parti CHP halen üyesiyim bu güne kadar hiç kimseden yardım talep etmedim beklemedim de ama bir gün olsun. Hal hatır soran olmadı nasılsın şöyle yapalım gibi yön gösterecek katkı sağlayacak bir atılım göremedim. Senelerdir takip ediyorum. Muhalefetten iş yapacak sağlam kadroların bulunduğu bir parti maalesef göremiyorum. Sadece sizin bu işin içinden çıkabileceğiniz düşüncesine haizim. Elimden geldiği kadarıyla sizlere yardımcı olmak isterim. Ülkemiz insanları böyle yaşamayı hak etmiyor. Sayın Babacan'ın AKP döneminde katkılarını biliyorum. İstafa edip yeni bir parti ile seçmen karşında olması ayrıca sevindirici ve ümit verici. Yolunuz açık olsun. Desteğimiz sizlerle Allaha emanet olun. İyi çalışmalar diliyorum.
16.11.2020 15:59
Sayın Ali Babacan, Kurduğunuz partinin ülkemiz şartlarında başarılı olma şansı sizce var mıdır? Türk halkı, siyasetçilerin propaganda süreçlerindeki vaatlerine çoğunlukla inanmamaktadır. Bunu sizin de bildiğinizi düşünüyorum. Bu durumda sizin vaatlerinize inanması için nasıl bir politika izleyeceksiniz? Öncelikle bunu kamuoyuna açıklamanız gerektiğini düşünüyorum. Bir de ülkemizdeki son derece bozuk gelir dağılımını nasıl düzelteceksiniz, adaleti bu açıdan nasıl sağlayacaksınız? Bunlara net cevap vermeniz gerekir. Net cevap diyorum çünkü siz politikacılar lafı evirip çevirip geçiştirebiliyorsunuz. Bunu geçmiş tecrubelerimizden biliyoruz. Başarılar dilerim.
16.11.2020 13:47
Sayın Babacan, geçtiğimiz günlerdeki bir konuşmasında mazlumken zalimlerden olmadık demiş, inşallah dediği gibi zalim olmamak için ayrılma ferasetini göstermiştir. Takdir edersiniz ki, kanama hafifse pansuman ile tedavisi mümkündür. Ancak kan fışkırıyor hasta kan kaybından ölecek, aynı mevcut hükümetin tüm fonksiyonlarında egemenlik kurduğu devletimizin çeşitli kurumlarından ve ne yazık ki yargısındaki yolsuzluk akımı açılımı gibi, bu sebepten sayın Babacan ın bu açıklamasını twitterime bakın bunu şöyle koyuyorum dedim. Allah nasip ederde, bir gün o makam sizin olur bu sözünüzü unutursanız önünüze koymak için. Saygılarımla
16.11.2020 13:46
Sayın başkanım, Öncelikle uzun zamandır Türkiye'nin yeni bir düzene, istihdam ve ekonomi politikasına, hukuk reformlarına, Bilgili siyaset yapmasını bilen, halkın menfaatlerini öne çıkartan, elit, aydın bir yönetim gücüne ihtiyacı olduğunu düşünüyordum. Sizden haberdar olmadan öncede bunu başarabilecek düzeyde bir parti göremiyordum. Diğerlerinin derdinin sadece bozuk bir siyasetle kuru koltuk kavgası olduğuna şahitlik ediyor ve gün geçtikçe ülkenin bir çıkmaza girdiğine tanıklık ettim. İnsanları aydınlatmaya, ideal devlet yönetimi nasıl olmalı? bunu bu partiler gerçekleştirebiliyor mu diye birçok insana anlatmaya uğraştım. Ancak sizin de anlattığınız gibi uzun süreli oy vermeyle oluşan duygusal bağ, daha kötüsünün gelme korkusu gibi sebeplerden hiç başarılı olamadım. Bu umutsuzluk ve artık bu dünyayı umursamazlık içindeyken bir akşam youtube ve sosyal medyada sizi tanıdım. İlk başta mesafeli yaklaştım. Sonra araştırdım ilkelerinizi okudum. Eğer ömrüm yeter, bilgim yeterse sizi sonuna kadar destekleyeceğim. Hem ekonomik bilginiz, hem ılımlı siyasi üslubunuz, Dünay aydınlığınız bu ülkenin devrimi olabilir. Bizde bir Hollandalı, Almanyalı öğrenci gibi modern, huzurlu gelecek kaygısı olmadan yaşayabiliriz. İnşallah siz Deva olana kadar yanınızdayım.
15.11.2020 23:34
Sayın Ali babacan neredeyse tüm konuşmalarınizi yakından takip ediyorum akp döneminden bu yana gerçekten siyaset anlayışında bence en dürüst yönetim şekline sahip kişisin ama merak ettiğim konuşmalarinizda eyt asgari ücret ülkenin adalet sistemi asgari ücretten alınan vergi ücreti ötv zammı 'nden bunlara yer vermiyorsunuz siz bir parti başkanısınız medyaya en yakın kişilerdensiniz biz sizden vaat değil halkın sesi olmanızı bekliyoruz siz bizim sesimiz olun biz sizin yanınızda olalim bu ülke artik vaatlara inanmıyor siyaset halkın inançlarını bile elinden aldı yalanla dolu bir yönetim şekli oldu çünkü..BIZI KURTARIN
15.11.2020 23:33
Bir Mali Müşavir olarak Sayın Genel Başkanım sizin Ekonomi Bakanlığınız ile geçen yıllardan bu yana en kötü dönemi yaşıyoruz.Ben biraz reel rakamlar paylaşacağım araştırabilirsiniz.2001 yılı Askari ücret 122,18.-TL.2001 Yılı cumhuriyet altını fiyatı 85,41.-TL.Aylık 1,43.-Adet cumhuriyet altını alıyordunuz.Bugün 2020 Yılı Askari ücret 2.324,00.-TL.2020 yılı cumhuriyet altını fiyatı 3.400,00.-TL.Yani askari ücret ile 0,68.-Adet cumhuriyet altını alabiliyorsunuz.2001 ve 2020 yıllarını askari ücreti altın karşılığı hesabı bu.Bu tip karşılaştırmaları çeşitlendirmek mümkün.Şimdi bu basit hesapta iftira karalama yok tamamen internetten alınan veriler.Rakamsal olarak askari ücret artmış olabilir ama satınalma gücü tersi yönde eriyor.Şimdi buna dur demenin ve Ekonomiye DEVA Bulmanın vaktidir.Saygılar
15.11.2020 21:48
Merhabalar; Deva Partisini çok yakından takip ediyorum ve sayın Ali Babacan'ın tüm konuşmalarını dinliyor ve samimi buluyorum. Ben girişimci biriyim ancak yarın ne olacak bilmiyorum. Bir insan yarınından umutlu değilse bugünü yaşayamaz ve üretemez. Bu partiye sadece oyumu değil umutlarımı da bağlamak istiyorum. Umudumu bir partiye bağlamak mantıklı bir şey değildir ancak eğer bu ülkeyi bir parti yönetiyorsa benim gelecek planlarım da bir partinin başarısına bağlıdır biraz. Ekonomisi, özgürlüğü ve adaleti olmayan bir ülkede kişisel başarılar önemini yitirebiliyor. En basit örnek olarak şunu belirteyim, ben aklımdaki projeleri hayata geçirmek için bir yandan plan yapıyor öte yandan sabah akşam çalışıyorum sermaye biriktirmek için. Oysa ki ülkemin benim geleceğime bir yatırım yapmasını isterdim. Yatırım yapmayı geçtim, her ay kredi borcu ödemeye mecburum. Değerli parti üyeleri, ben sizin ekibinizi, sorunlara bakışınızı ve yol planlarınızı beğendim. Bu ülkeyi, takım tutar gibi parti tutma ve buna bağlı olarak ülkeyi belli bir kesimin ülkesi yapma sorunundan kurtarın. Ben bu sorumluluğu partinize oy vererek yerine getirebilirim. Bunu başaracağınıza inanıyorum. Allah yolunuzu açık etsin.
15.11.2020 21:22
Merhaba şu an vanda yaşıyorum mühendisim 32 yaşındayım ilk kez bu yaşımda bir partiye üye oldum ilk kez bir partiye inandım ama bir türlü ne binasına nede partiye birleştiren bir binaya ulaşamdım bir türlü internetten üye oldum hiç bir şekilde bir yönlendirme yok bu konuda eksiksiniz bence bu konudaki sıkıntı giderilirse öok daha iyi olur.
15.11.2020 21:08
Sayın Babacan bir süredir sizi izliyorum. Duruşunuz söylemleriniz hoşuma gidiyor. Marka danışmanı veya reklam uzmanı değilim ancak halktan biri olarak bir görüşümü bildirmek istiyorum. Neden daha erken değil hiç bu noktaya geliceğini göremediniz sorusuna gördüm ki çok korkarak cevap veriyorsunuz. Bu söyleminizi değiştirmenizi tavsiye ederim. Değişimden herkes korkar korktum demek kendimde o gücü özgüveni bulamadım demek bence sizi güçsüz yapmaz ama bizden biri kesinlikle yapar ve samimiyetinizi arttırır. Önerim doğru veya yanlış bilmiyorum benim sizin cümlelerinizden alabildiğim bu ve bu cevapta bir sıkıntı olduğuna eminim üzerine gitmenizi öneririm.
15.11.2020 20:34
Öncelikle Deva partisini bu platformda eleştirel düşüncelere açık olması ve bunları paylaşmasından ötürü tebrik ediyorum.Umuyorum ki bu bakış açısını Deva partisine gönül veren herkez içselleştirir.Ayrıca merak ettiğim bir konuyu sayın ilgiliye sormak istiyorum.İl ve ilçe teşkilatlarında görevli üyelerin eğitimi konusunda partinizin periyodik bir programı var mıdır?
15.11.2020 18:51
eğitim üzerindeki çalışmalarınız veya planlarınız nelerdir. şu an ki verilen eğitimin neresinde hata olduğunu düşünüyorsunuz? torpilleri engellemek için hangi politikaları izlersiniz? teşekkür ederim
15.11.2020 15:02
Ali Babacan’ın konuştuğu şehirlerin futbol takımı atkısını boynuna asmasını yadırgıyorum. Arka planda tezahürat yapan amigolarla birleşince çok bayağı bir görüntü ve atmosfer oluşuyor. Deva diğer partilerden farklı ise tüm bunlardan vazgeçmeli.
15.11.2020 11:54
14 Kasım da sayın Ali Babacan'ın Korkma Türkiye adlı kunuşması beni çok etkiledi. Gönderilen mesajların dikkate alındığını anladım çok teşekkür ediyorum. Adaletin gelmesi sizinle yakındır.
15.11.2020 01:34
Merhaba, ben biraz ülkenin sanat yoksunluğundan dolayı duyduğum endişelerimden bahsetmek istiyorum. Sinema açısından konuşacağım. Öncelikle ülkemizde ağır bir sansür meselesi söz konusu, bu konuyu bahsettiğiniz ifade ve düşünce özgürlüğü çerçevesinde halledeceğinizi düşünmekteyim. Devamında ise genç, parlak ve heyecanlı yönetmen, senarist adayları için çok fazla sorun karşımıza çıkıyor. Bunlardan biri devlet bize finansal bir destek sağlamıyor. İşine gelecek projelerle ilgilenmekle meşguller. Eğer iktidara geçerseniz bu alanda çalışmalarınız ne yönde olacak? Kültür ve Turizm Bakanlığı çeşitli ideolojilerden uzak, tamamen saf bir sanattan yana mı olacak?
15.11.2020 00:44
Sayın Yetkili; 32 yıl devlet memuru olarak çalışıp emekli olduktan sonra. özellikle liyakatın ne kadar değerli olduğunu anladım. Bizler ülkesini seven, üretken insanlarız. Yeter ki ülkeyi yönetenler yön belirlemede pusulamız olsun. Ali BABACAN'ı duruşuyla, aile geçmişi ve eğitimi ile pusulamız olacak yönetici olarak başımızda görürüz inşallah. KORKMA TÜRKİYE.
14.11.2020 22:40
Sayin ilgili , Parti politikanizi cok fazla inceleme sansim olmadi en kisa surede en basindan en sonuna kadar okuyacagim.Ulkemizde her gun is kazalari olmakta ve bunun sonucunda yasamini yitiren ,uzuv kaybi yasayan ... iscilerimiz bulunmaktadir . Ulkemizde su anda uygulanmakta olan Is sagligi ve guvenligi alaninda politikaniz nedir . Bu hususta bir bilgilendirme goremedim .
14.11.2020 22:25
babacan ali baskanim . Ben sizlere oneride bulubmuycam siz allahin bize lutfusunuz sizin oldugunuz donemler basari ile gecildi ve gencecik yasinizda basarilarla dolu bir is hayatiniz vardi dogrulugunuzdan odun vermeyisiniz bizim ailemizi halkimizi ve sizi seven milyonlari gururlandiran bir ornektir . Sizin ve ekibinizin oneriye ihtiyaci yok siz neyin ne olmasi gerektigini bir ulke nasil yonetilir bir vatandasin bie cocugu yabancilara kiyasla bisikler alamiyorsa pc alamiyorsa ps 4 alamiyorsa bu donemde anneden babadan sadece yok para yok lafini duyuyorsa su aptal hukumet yuzundendir . Sayin baskanim ben ozel guvenlik belgemi almaya gittigimde bana hirsizlik suphelisisiin sana belge veremeyiz dediler . Hakkimdaki davayi 1 sene sonra kazandim ve bu ocak ayinda belgemi alacagim . Ama 1 sene boyunca o yargi madem ben hakli ciktim madem ben hirsiz degilim neden 1 sene ugrastiriyorsunuz 7 mahkeme girdim. Hakimler ayri savcilar ayri burnu havada ben adalet sarayina giderken adalet beklentim 0 bunu bilmenizi istiyorum fetocu hepsi ama gizli bu halkin genclerini bezdirmekten baska bir ise yarmiyorlar noterinden tutun tum makamlara kadar yasli moruklar dolu o makamlar icin nice gencler yetisti ben 1 tane bile genc goremiyorum . Genclerle dolsun ulke ben genc ve dinamik zihin istiyorum bunu kuracak bu duzeni yapacak tek kisi sizsiniz ve sizin ekibinizdir . Allah sizin ile olsun
14.11.2020 21:39
Nasıl çözülecek değişmeyen sorunlarımız: AB üyeliği süreci,yüksek enflasyon mecburiyetleri, yüksek faiz kıskaçları,öngörülemeyen döviz kurları,bütçe açığı,cari açıklar, artan işsizlik, yolsuzluklar, yasaklar, yoksulluklar, ihale tezgâhları, rantçılar, refah seviyesi adaletsizliği, kendisini vazgeçilmez sanan siyasetçiler, daha önce söylediğini ve yazdığını unutan siyasetçiler, nepotizm sevdalıları, eğitim-öğretim politikasındaki süregelen aciziyetler, sistemsizlik, liyakatsızların bolluğu, dalkavukların çokluğu, Ar-Ge yoksunluğu, doğru zamanda ve doğru zeminde yapılamayan diplomasi, tarım hasılasının düşmesi, imalat sanayii yetersizliği, kamu kurumlarının işlevsel verimsizliği, bütünleyici-birleştirici siyaset anlayışının olmaması, bürokrasideki üslûp kaybı, particiliğin aklı-mantığı-vicdanı bertaraf etmesi, yabancı sermayenin politik baskısı, her alandaki plânların-programların-değerlendirmelerin-stratejik öngörülerin sürdürülebilir mukavemeti, bürokratik hegemonya, ilaç-gıda-enerji ihtiyaçlarında dışa bağımlılık, denetim mekanizmasının işlevsiz bırakılması, çamur siyasetinin vazgeçilmezliği... Daha nice ifadeler eklenebilir. Sorunlarımız çok, ama başka Türkiye yok.
14.11.2020 18:13
Ali abi selamlar.Sana sayın demek istemiyorum çünkü sana saygım milletime ve geleceğime yapacağın iyi işlere bağlı.Sana saygı puanım 100 üzerinden 80. 20'si nerede diye soracak olursan yatacak yerleri olmayan teröristleri destekleyen ve ülke bütünlüğünü tehdit eden benim kürt kardeşlerimde aramızı bozan o demirtaş olacak insan müsveddesine destek maiyetinde açıklamarınız yüzünden kaybettin. Yinede geçmişte canım ülkeme kattığın değerlerden dolayı hala seni seven sana saygı duyan biriyim. Son zamanlarda yaşadığımız aile kavgası ülkeyi iyice uçuruma sürükledi. Ülkenin geleceği olan ben ve arkadaşlarım bırakın ülke için bir şeyler yapabilmeyi hayalimiz bile kalmadı. Sana soruyorum ali abi, seni desteklersem markete gittimde hayatta kalabilmem için gerekli ürünler haricinde keyif için yiyebileceğim bir şey alabilecek miyim? Ya da bir arkadaşımla bir yerlerde oturup bir kahve içmek istediğimde gelecek ay için harcamalarımdan kısarak artırdığım para haricinde o kahveyi arkadaşıma da alacak şekilde kaygısızca harcayabilecek miyim? Peki ali abi seni desteklersem güzel bir telefon almak için 4 ay boyunca çalışmadan alabilecek miyim? Ali abi hayallerim bunlar gibi sadece insanlığı, yaşamın nasıl bir tat olduğunu hissetmek olan şeyler. Ankaranın ortalama yaşam standartlarına sahip bir mahallesinde yaşıyorum. Burada ev kiraları olmuş en kötü 1000tl, asgari ücretle 2 çocuk okutmaya ve evini geçindirmeye çalışan onurlu ve vefakar insanlar var. Emin ol ali abi bu insanlar sadece yaşamın tadını almak istiyor,kendine ailesine çocuklarına hayatta kalmasına yetecek şeyler dışında güzel şeyler almak istiyor. Bu ülke kurulurken de zorluk çekti, devam ederken de zorluklarla bu günler geldi ve hala daha en alt tabakada yaşama tırnaklarıyla zar zor tutunan insanlar var. Senden istediğim ve cevabını beklediğim şey şu ali abi. İHALELERİ ALMAK VEYAHUT YANDAŞININ CEBİNE PARA GİRSİN DİYE DİNAZOR DİKMEK YERİNE ASGARİ ÜCRETE MAHKUM OLMUŞ İNSANLAR İÇİN ÇALIŞACAK MISIN? Bizi unutma.
14.11.2020 17:49
İYİ GÜNLER İYİ ÇALIŞMALAR KHK İLE İŞİNE SON VERİLEN BİR POLİS MEMURU OLARAK BASINDA VE SOSYAL MEDYADA BİZLERİN MAĞDURİYETİNİ DİLE GETİRDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.SİZLERİN MERAMIMIZI DİLE GETİRMENİZ BÜYÜK BİR YANKI BULDU, BİZLER AÇISINDAN DA UMUT IŞIĞI OLDU.İNŞALLAH ADALETİN YERİNİ BULACAĞINI GÜNLERİ BEKLİYOR, EŞİME VE ÇOCUĞUMA DAHA SIKI SIKI SARILIYOR DAHA MÜREFFEH BİR TÜRKİYE HAYAL EDİYORUM.KALIN SAĞLICAKLA...
14.11.2020 17:32
Benim düşüncem tarım üzerine. Türkiye'nin mevcut durumunda, ekonomik enflasyon sıkıntısı var fakat beni asıl korkutan ise gıda enflasyonu, bunu önlemek için ise bir fikrim var. Bir köyde 100 tarla var ise 100 tane traktör var ve bazı yerlerde bu sayı 3-4 katına çıkıyor bu durum ise efektif değil ve maliyet artışı yaptığı için çiftçi ekip dikmeyi bırakıyor. Eğer bu köydeki tarlaları bir kooperatif çatısında birleştirip detaylı toprak analizi yapılır ise o köyün ihtiyacı olan traktörün aslında 100 değil 10 olduğu ortaya çıkıyor. Eğer bu köylerdeki mevcut arazilerin kooperatif çatısında birleştirirsek tarla sahiplerini aynı şirket ortakları gibi yüzdelik oranda ortak yaparsak ve detaylı toprak analizleri ile doğru tarımı yaptırırsak bu gıda enflasyonundan ve artan nufusu doyurma sıkıntısından kurtuluruz ve devletin verdiği mazot desteği, gübre desteği vb. destekleri daha efektif olarak kullanabilir en üst kazanca ulaşabiliriz. Mümkün mertebede bunu Türkiye'nin tüm köy-kasabalarında kullanırsak hem köyden kente göç durdurulur çiftçimiz daha çok kazanır yaşam kalitelerini de arttırmış oluruz. Şehirlerimiz ve ilçelerimizde ise dikey seralar ve hidrophonik seralar ile sebze-meyve üretimimizi kaliteli ve daha ucuz şekilde var olan üretimden çok daha fazla efektif bir hale getirebiliriz. Aklıma takılan bir diğer konu ise Türkiye'nin en büyük toprak ağasının devlet olması. Eğer kullanılmayan devlete ait topraklar bu kooperatiflere cüzzi bir miktar ile kiralanırsa tarımsal üretimimizin ciddi ölçüde artacağını düşünmekteyim. Bu duruma benzer büyük tarım yapan ülkelere bakıldığında mevcut üretimimizin ve verimliliğimizin artması ile her geçen gün ile artan nüfusumuzu doyurabilir tarıma dayalı sanayimizide güçlendirerek ihracatımızı ciddi ölçüde arttırabiliriz. Son olarak eklemek istediğim birşey de şu tarımda ciddi bir reform yapmazsak bugün yaptığımız tarımsal ithalatlar listemize her geçen gün yenileri eklenecek ve tamamen herşeyi ile dışa bağımlı bir toplum olacağız.
14.11.2020 17:20
Sn. Babacan'ın sigaradan alınan vergiye hoş bakması kabul edilebilir değildir. Bu vergileri normal karşılaması, tiryakilerle empati kuramadığı gerçeği ile bizi yüzleştiriyor. Vergi konusunda eleştirmek kolay ama DEVA PARTİSİNİN bu konudaki vizyonunu bütünsel olarak bilmiyoruz. Dolaylı vergilere mevcut hükümet gibi devam mı edecek ?
14.11.2020 14:16
Sayın Ali Babacan, Tüm şehir ve ilçelerinde bulunan kamu binaları hakkında ilk sorum. Eskiden kamu binaları genelde en fazla 4 katlı olup içinde de ihtiyaç kadar memur bulunurdu. Günümüzde devasa kamu binaları yapılır oldu. Örneğin belediye binaları adalet sarayları orman müdürlükleri vs. Bu devasa yapıların en küçüğü, en küçük ilçede bile, en az 25 30 bin m2 civarlarında. Bu yapıların ihtiyaçtan fazla büyüklükte yapılması bir yana içlerinde de çok fazla işinin ne olduğu belli olmayan memurlar ile dolu. 1 kişinin yapabileceği bir işi 20 kişiye dağıtılmış durumda. Çalışan memur arkadaşlar da çoğunlukla gözleri mesai saatinin bitiminde. Mesai saatleri içinde de herhangi bir iş yapmıyorlar çünkü yapılacak iş 2 kişilik fakat o işe ayrılan kontenjan 20 kişilik. Bu devasa yapılara girince uzaktan takip ederseniz fark edeceksiniz ki; en çok çalışan bölüm çay ocağı, dolayısıyla en fazla çalışan da çaycı abla ve abiler. Günümüz teknolojisi ile yapılacak olan iş yükü en az personelle ve küçük mimari yapılar ile pek ala halolunacak bir seviyede. Avrupa ve Amerikada hatırı sayılabilecek düzeyde ülke ve şehirde gezdim ve yaşama imkanı elde ettim. Gelişmiş ülkelerdeki kamu kurum binaları küçücük yapılardan oluşmakta ve içerisindeki personeller de gayet verimli bir şekilde çalışıyorlar. Örneğin 400 bin kişilik bir şehirdeki adalet sarayı 2 katlı konteyner kadar yer kaplayan birçok örnek verebilirim. Ya da belediye binaları keza aynı. Ülkemizdeki bu kadar devasa kamu kurum binaları ve içinde bu kadar fazla iş yapmayan memurlara bir çözüm öneriniz nedir ? bunca o ya da bu şekilde memuriyete hak kazanmış ihtiyaç fazlası memur arkadaşları nasıl verimli bir şekilde çalıştırmayı düşünüyorsunuz? İhtiyacın çok fazlası olan bu kadar kamu binalarını nasıl değerlendireceksiniz? İkinci sorum ise mesleğim ile alakalı çok önemli bir konu. Belediyelerdeki imar planları hazırlanırken veya düzenleme getirilirken yapılan yolsuzluklara, zorunlu bağış vs karşı bir projeniz var mıdır?
14.11.2020 11:45
İlgili Makama, Ülkemizin kültür tarımına elverişli olmayan dağlık, meyilli, işlenemeyen, ormanlık vasfındaki topraklarında yıllardır ağaçlandırma çalışmaları yapılmaktadır. Dikilen ağaçlar ağırlıkla çam ve türleri olmakta, fazla olmamakla birlikte akasya türü yaparak döken ağaçlarda bulunmaktadır. Bu tür ağaçların yetişmesi uzun yıllar almakta, ekonomik değer açısından meyvesi olmadığından sadece gövdesinde faydalanılmaktadır. Bu orman alanlarında çıkan yangınları, ağaçların yapısı gereği önlemek kolay olmamaktadır. Orman alanı olarak sınıflandırılan arazilere, otoban kenarlarına çok yönlü faydalılık esasına göre; Ihlamur, Kestane, Meşe, Zeytin, Ceviz, Fındık, v.b meyve veren ağaçların ikim ve arazi şartları tercihi yapılarak yetiştirilmeye başlanmasının Ülkemiz ekonomisine ve insanımızın beslenmesine büyük katkı sağlayacağı gerçeği değerlendirilmeli, araştırılmalı ve hemen gecikilmeden uygulamaya konulmalıdır. Kaybedilecek zaman yok !: Uygulamaya Türk Ordusu dahil edilmeli, ordu bünyesinde ağaçlandırma birlikleri kurularak dikim ve bakım hizmetlerinde süreklilik sağlanmalıdır. Askere alınanlar temel eğitimden sonra ağaç dikim ve bakımı ile görevlerini tamamlamalıdır.13.11.2020 Teşekkür ederim Saygılarımla
14.11.2020 07:24
Yüzümüzü büyük bir aciliyetle batıya dönme zamanımız sizce de gelmedi mi ? Bu korku ikliminin yıkılma zamanı ya ? Bu millet büyük ve radikal bir değişime muhtaçtır.Sorunlarımız da çözümlerimiz de net ve açıktır.Demokrasi ve özgürlük rotasında elini taşın altına koymaya gönüllü bu millet,hak ettiği değerlerin artık farkındadır.Seküler ve bilim ışığında bir yönetim,kutsal inançların ise adeta bir bebek hassasiyetinde korunduğu bir düzen.İnanın arkadaşlar,herşey inanarak başlar.Pes etme lüksümüz asla yok ve hiçbir zaman olmayacak Atatürk ilkeleri ve demokrasi hasreti bize bunu öğütler.Belki unuttunuz haklı olarak fakat iki karşıt düzen bir arada gül gibi yaşayabilir.Bu topluma saygı ve eğitim gelmek zorunda ve gelecektir.Bu millet bunu sonuna kadar hak etmektedir.Sayın Babacan'ın reçetesine kalpten inanıyor,bu yoldan sapmamasını umarak başarılar diliyorum.
14.11.2020 02:50
Sayın Yetkili İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Boğazlarla ilgili çalışmalarımı paylaşmak ve Boğazların emniyeti için çalışmaların yapılması gerektiğine inanıyorum. Boğazla ilgili son yazımı gönderiyorum. Saygılarımla, http://www.denizcilikdergisi.com/yazarlar/kapt-sedat-tenker/istanbul-bogazindaki-kazalar-ve-kanal-istanbul/
14.11.2020 01:37
Merhaba Sevgili Devalı Kardeşlerim Sizlere Şırnak’ın en güzel ve sıcak selamlarını iletiyorum... Deva partimizin gönüllüsü olmaktan onur ve gurur duyuyorum. Malesef partimizin propagandasını gizliden ve sosyal medyadan yapılıyorum... Geçen pazartesi iktidar partili iş verenimiz Deva Partisi üyesi olduğum için istifaya zorladı ve istifa ettim. Olsun dedim onursuzluktan daha iyidir diyip köşeme çekildim. Yaklaşık 4 gündür iş arıyorum. Eşim gebe 5.5 aylık inş sağlıklı doğum yaparsa Devamızın en güzel temsili olan Özgür Ali ismini vermek istiyorum. Sırf Devalı olduğum için beni işten attıkları için üzülmüyorum. Aksine seviniyorum. Deva Partisinin hedefleri doğrultusunda her zaman bir hizmetkar olarak canımı ve hayatımı bu Partiye adayacağıma söz veriyorum. Korkmuyoruz Yürüyoruz Türkiye’nin Her Köşesine Gümbür Gümbür geliyoruz. Eşimin ısrarı üzerine bu yazıyı yazıyorum. Hepinizi çok Seviyorum. Her zaman bir kardeşiniz yoldaşınız Şırnak’ta bulunur. Bunu Asla unutmayın. Sağlıklı mutlu nice yıllara dilerim... Vedat Aykut -Mercan Aykut
13.11.2020 20:56
Merhaba, diyanet hakkinda birseyler soylemek istiyorum. Bu ulkenin zor sartlarda calisip evine ekmek goturen, evinin kirasini odemekte zorlanan, cocuguna cagin gerektirdigi sartlari saglamaktan cok uzaklarda olan insanlardan alinan vergilerin cami imamlarina maas olarak verilmesine son derece karsiyim. Ben de imam-hatip kokenliyim, ancak bu tur hizmetlerin maas karsiliginda degil, gonulluluk esasina gore yapilmasini daha dogru buluyorum. 2020 de diyanete ayrilan butce ile yatirim yapilmis olsaydi yuzbinlerce insana is istihdami olusturulurdu. Imamlarin da aileleri, bakmakla yukumlu olduklari insanlari gozonunde bulundurarak, en azindan maaslarinin asgari ucret seviyesine cekilmesini, bundan sonraki donemlerde de kademeli olarak bu islerin osmanlidaki gibi devlet butcesine yuk olmadan, vakiflar araciligi ile yonetilmesini ancak her daim etkin bir denetime tabi tutularak gerceklestirilmesini ongoruyorum. Basarilar diliyorum.
13.11.2020 18:25
Merhaba,internet yayınlarında kısıtlama oluyor.bunun kasıtlı olduğunu ve bu konu ile ilgili bilgi sistem departmanı çalışanların önlem alması, yayınlar sırasında engellenme yapmak için yayın durduruluyor.ozgur bir internet istiyoruz....bu konuda önlem alırsanız veya yapılacak bir şeyler vardır,basın ve tv zaten kısıtlı,sosyal medyayı da engelliyorlar.eksik ve yanlışları söyleyen sesleri kesmek istiyorlar.
13.11.2020 17:39
Büyükşehirlerde daha çok tanınmanız lazım, bugün karşılaştığım bir çok esnaf Ali Babacan ı tanısa da hiçbir şekilde parti kurduğundan ya da Deva partisinden haberi yok.
13.11.2020 17:25
Benim için ülkenin yöneticisinin hangi görüşte olduğu mühim değil. Necaşi müslüman bir kraldı fakat hıristiyan bir halka hükmetti. Halkı ise Necaşi' yi hep el üstünde tuttu. çünkü adaletin kimden geldiğinin bir önemi yoktur. Önemli olan gelmesidir. 20 yaşındayım ve her zaman Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN Merkezli bir siyaset anlayışına sahip oldum keza şahsını çokta seviyorum fakat Bugünün Türkiyesi' nde muhalif kanadın pekte güvende hissetmediğini görüyorum ve bir adaletsizlik söz konusu. Bugün ben adaletsizlik karşısında susarsam yarın ben adaletsizliğe uğradığım zamanda başkaları susar. Bu yüzden önümüzdeki seçimlere kadar ciddi bir değişim olmazsa oyumu DEVA Partisine vereceğim. Sayın Ali BABACAN' nın Muhafazakar görüşünün Demokratik bir lider olmasına engel olacağını da hiç sanmıyorum. BABACAN' dan güzel şeyler bekliyoruz inşallah...
13.11.2020 16:16
partiniz ve sayın babacan için bazı reform tavsiyeleri: 1)halka yalan söylemenin hukuken bir bedeli olmalı. bu bedel ağır olmalı. sadece ticari değil dini meselelerde de kamuyu aldatmaya takibat ve bedel getirilen sıkı bir düzen kurulmalı. tarikatlerde organize olmuş din bezirganlarına göz açtırılmamalı. 2)hükümet genelev zavaklarına gelir ortaklığı yapmaktan vazgeçmeli. oralarda alınıp satılan canlar kurtarılmalı ve isteyenler devlet eliyle ve imkanlarıyla rehabilite edilmeli. 3)kumar, şans oyunları ve benzeri necaset yasak edilemiyorsa, şiddetle daraltılmalı, çeşitleri azaltılmalı ve dumura uğratılmalı. emin olun seküleri dindarı herkes buna destek verecektir. 4)pornografi hem icracılar hem seyirciler için cinsel istismardır. yasaklanmalı. 5)daha çok adalate ve daha çok merhamete ihtiyaç var. merhamet ve adalet önündeki engeller kaldırılıp atılmalı. 6)antinepotizm yasası bekliyoruz. fransa’da bir örneği vardı. 7)yüz kızartıcı suçlardan ceza almış şahıslar siyaset yapmaktan ve kamu hizmetinden ömür boyu menedilmeli. görevdeyse tardedilmeli. af da edilmemeli. 7)içkinin zararlarından bahsetmek tabu olmaktan çıkarılmalı. 8)gazilik meselesi kanayan bir yaradır. yüzdelik organ kaybı hesaplayan kaba yaklaşım yeterli değil. konuya full rehabilitasyon vizyonu getirilmeli. 9)zina suçtur. evlilik akdine ihanettir. hukuki sonuçları olmalı.
13.11.2020 15:02
Partiye gönüllü üye oldum ama partiye karşı ön yargım var. İlk olarak genel olarak sosyal medyadaki yorumlara baktığım zaman şunu görüyorum. İnsanlar Ali Babacan'a karşı aşırı muhalefet değil ama güvenmiyor. Neden güvenmiyor ? Çünkü önceki partisi yüzünden. Bence parti sesini yeterince duyuramıyor. İnsanlar çok az şey biliyor. Bir televizyon kanalına çıkarak bu Fox olabilir ya da ses getirecek bir YouTube kanalına davanızı anlatmanız gerekiyor. Neden Akp ile çalıştığını ve sonra neden ayrıldığını. Neden AKP'den çıkan bir insana güvenmeliyiz ? Bu tarz soruları sesinizi olabildiğince duyurarak açıklamalısınız.
13.11.2020 14:06
Partiniz hepimize hayırlı olsun. Sayın Ali Babacanı kaçırmadan her platformdan takip ediyoruz ailece. Deva Partisi daha önce hiç Rabia Naz, Burak Oğraş, Çorlu tren katliamı, Nadira, Gülistan,Cumartesi Anneleri ve benim duymadığım daha nice olaylar hakkında herhangi bir yorum yapmış mı? Gündeme taşımış mı? Tepki göstermiş mi? Deva Partisi adalet ve hukukun göz ardı edildiğini, istismar edildiğini iddia ederek yola çıktılar. Çok güzel. Bir seçmen olarak şunu söyleyebilirim : Yukarıda saydığım, bildiğim yaşananlar uykularımı kaçırıyor. Olmayan çocuklarımın başına bunların gelebileceğini ve bu durumda kimsenin hesap vermeyeceğini bilmek bir toplumun başına gelen en büyük felakettir.
13.11.2020 13:07
Merhaba, Öncelikle başlatmış olduğunuz hareketin çok uzun zaman geçmeden başarıya ulaşağına inanıyorum. Ben para politikası hakkında birşeyler söylemek istiyorum. Günümüz teknolojisinde artık hammaddesi polymer olan para ile altını birleştirmek mümkün. Biz de İngiltere gibi kağıt paradan polymer paraya geçsek ve 500tl polymer para banknotuna 1g altın ve diğerlerine de orantılı olarak altın ilave etsek paramızın döviz karşısındaki tutarsız değer kayıplarını önleyebiliriz diye düşünüyorum. Bu aynı zamanda para basma kabiliyetini elimizdeki altının miktarıyla sınırlı tutacaktır. Son 20 yılın dolar altın değer artışına bakarsak, yeni para birimimizin dolardan daha fazla değer kazanan altınla paralel bir değere sahip olacağını düşünüyorum. Bu yeni çıktığınız yolda başarılar diliyorum.
13.11.2020 11:40
Sayın başkan bu partinin en yakın seçimde kazanacağını düşünüyorum, ve yine korkum o ki bu partinin içerisinde de akp deki gb bir hiyerarşi ve menfaat çemberi oluşturulmaya çalışılması. bu tehlike gözardı edilmesin. Ülkemizin en büyük problemi olan adaletsizlik ve denetimin olmayışıdır.. Yine devlete memur yığılımının önüne geçilebilmesi ve nitelikli elemanların alımının sağlanması için geniş istihdam alanlarının oluşturulması ve asgari ücretin memur maaşının üstünde ya da yakın tutarda tutulmasının sağlanması gerekir. İmam hatip çıkışlı biri olarak lise yıllarımın son senesinden şimdiye değin 20 sene geçti 20 senem çalındı , çünkü şimdiki hükümetin 98 yılının faydasız , mafyatik hükümetlerinden hiç farkı yok. ve benim gb geleceği çalınan; benim gb şansız kılınan binlerce mağdur olduğunu biliyorum. Yeni sistemde liyakat , adalet, denetiminin denetimi, ve angarya işlerden arındırılmış angarya işlere koşturulmayan, bir öğretmende olması gereken psikolojik ve mesleki yeterliliğe göre eğitim neferinin alınabileceği, salt kuru sınavlarla ders okutturulmaya çalışılmaYAN öğretmenlerden müteşekkil , geleceğe hazırlıklı bir eğitim anlayışının hakim olduğu bir siyaset anlayışıyla ülkede pek çok problem aşılır. 1 Tl nin 5 dolar 7 euro olduğu olabileceği günler görmek istiyoruz. Sağlam bir ekonomi siyasetiyle bu pekala Mümkündür. saygılarımla
13.11.2020 00:28
Normde hiç parti görüşüm olmamıştır Ali babacanı bir video Suna denk geldim ve izledikten sonra bir araştırma yaptım gerçekten siyaset anlamında 1 tane yalan vs bulamadım her siyasetçi illaki yeşile turuncu demiştir bunu zaten örneklerini her gün görüyoruz ama Ali babacan hem samimiyeti hem geçmişte yaptığı işler en azından ben ikna oldum inşallah daha çok kişiye ulaşırsınız
13.11.2020 00:08
İyi günler iyi çalışmalar; Bir Turizm mezunu olarak, turizmden mezun olan arkadaşlarımla ortak yaşadığımız sorunlardan birisi de turizmdeki istihdamda yaşanan zorluklar (fazla çalışma, mesai ücretlerinin ödenmemesi, sigortasız çalıştırma ve işçi güvenliği ile işçi sağlığı) hakkında bir programınız var mı. Ayrıca turizmin standart hale gelmesi ve hizmet kalitesinde ki artış sağlanabilecek yatırımlarınız var mıdır? Varsa bunlar nelerdir?
12.11.2020 21:10
Babacan Hareketi ve Deva partisi oluşum hareketinden beri sizlere felsefi olarak destek verdim, lkemizsorunlarına karşı dk duran bir tutum vardı katkı sağlamaya çalıştım 10larca mal attım yardımcı olmaya çalıştım, mevcut sorunlardan bahsettim, Aydın ilbaşkanlığı çaıklandığında sosyal medyada destek mesajları attım yerel medyada, Parti aydın il başkanına reklamcı olduğumu, bazı işlerde sizlerin yanınızda maddi manevi olcağımı Vhatsaptan mesaj attım kendi işimle ilgili oldukça büyük markalara reklam hizmeti verdiğimiz kurulan partimiz demiştim geri aldım sözümü, gönülden katkıda sağlayacağımı yazdım isterseniz atayım, ama il parti tabelasını akpli bir meslektaşıma vermişler benden teklif bile almadılar, alsalardı anlarlardı beni, daha başlamadan bitirdiniz sizin için akpnin uzantısı diyorlardı şu işte haklı çıktılar, ben sizin yöneticinize kayıtsız şasrtsız yardımcı olacağımı söylerken siz il başanlığı levhasını Akpli bir meslektaşımıza verdiniz, neyse chp'den istifa ettim sığınacak düzgün bir mekan bulurum diye hayal kırıklığına uğradım, Eğer kurarsa bir parti Muharrem inci kurmazsa bu seçim balığa gideceğim yokmuş sizin farkınız diğer kilimden başka özür diliyorum.
12.11.2020 21:09
Bu ülkede insan onuruna yakışır şekilde yaşamanın koşullarını tüm zorluklarına rağmen alt yapısını oluşturabilecekmisiniz. Bu ülkede yaşayan bir kürt olarak Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak kendi özümle yaşama hakkını sadace amasız fakatsız güçlü bi demokrasi ile bize ne kadar sunubileceksiniz. Başarılar dilerim
12.11.2020 20:47
Merhabalar, Gülen yüze, medeni ve herkese eşit duruşa, birleştiren anlayışa, çözüm sunan bilgili, bilinçli ve deneyimli zihne, kalpten konuşan bir lidere, güven veren bütüne bakamayalı o kadar uzun zaman olmuştu ki... Artık sesimiz titrek, ürkek ve içi isyanla ne yapacağını bilmez, umutsuz bir haldeydik. Muz Cumhuriyetinde bile olmayacak olaylar yaşamaktan bunaldık. Geçmişte görev yaptığınız yapının nasıl deforme edildiğini birebir gözlemlediniz, yaşadınız, sebepleri bilensiniz... Yolunuz uzun ve meşakkatli biliyorum. Ülkemizin yeniden etik ve ahlaki değerleri benimsemesi, kuvvetler ayrılığına geri dönmesi lazım. Eğitim kalitemiz yerlerde. Korku imparatorluğunun acilen bitmesi lazım ki güzel ülkeme özgürlüğün ve özgünlüğün bayram havası gelsin. Ülkemin saray heyeti hariç tüm insanları mutsuz, endişeli, umutsuz, karamsar ve depresyonda. Yaş fark etmeden depresyonda... Yolunuz açık olsun. Yıllarca sol tabanlı partilere oy vermiş bir seçmen olarak maalesef elim artık oraya da gitmiyor. Dönem sağ sol değil, bütünleşme, birleşme ve birbirinden güç alarak ama güçten zehirlenmeden tekrar ayağa kalkma dönemi... Olanı olduğu gibi kabul ederek saygı ve sevgi temelli birleşme dönemi. Ayrılıkların mozaiğin güzelliğine katkı sunduğu fikrinin gösterildiği dönem... Haydi ülkem insanı birleşsin artık... Tek ricam Atatürk ve silah arkadaşlarının emeğini, hayatları pahasına verdikleri mücadeleyi küçümsetmeyin, ezdirmeyin ve din ile devleti birbirine karıştırmayın. Yaradan kulu ile arasına kimseyi almıyor, siz de girmeyin... Yolunuz açık olsun, Hande Mistili
12.11.2020 19:32
Arada sırada buraya göz gezdiririm. Maksadım farklı düşüncede olan kişilerin düşüncelerinden istifade etmek. Az önce Mahmut Ateş Beyin yorumunu okudum. İlk cümlelerinden itibaren sarsıldım, üzüldüm, gözlerim doldu, adeta bir şeylere isyan edesim geldi. Yaşadığımız bu vatan bizim vatanımız değil mi?! Kürt veya Türk ne olursa olsun atalarımız bu vatanda yaşamadılar mı?! Bu vatanın sahibi hep beraber bizler değil miyiz?! Peki, o halde tereddüt nedir? Sorgusuz, sualsiz yargılanmak ne demektir? Mahmut Ateş Bey haklı mı? Yaşadıklarını bilmiyoruz. Bilseydik, belki de, kesinlikle haklı derdik. Niçin insanlar böylesine olumsuz duygular içine hapsoluyorlar? Biz bu hale nasıl geldik? Buradan, bu halden ferah bir hale nasıl ve ne zaman ulaşırız? Anayasamızın 5. maddesinde belirtilen, devletin temel amaç ve görevlerinden olan "kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlama" aşamasına ne zaman ve nasıl ulaşacağız?
12.11.2020 16:38
Slm ben 10 yıldır akp üyesiyim bu zaman zarfında sadece bir üye olarak kaldim hiç bir zaman bir görev için aranmadim sadece seçim zamanlarında akp nin mesajları geldi böyle bir üyelik hiç bir anlam taşımıyor egerki bir partiye gönül verdiysem üye olduysam onlara karşı bir adım attiysam en azından onlarda bir adım gelmeli. Ben hiç bir teklif gelmeden deva partisine üye oldum çünkü akp de yancilik baş aldı gitti kimse hak ettiğini değil mülakat adı altında torpili olanlar bir yerlere geldi bilgisi olsun olmasın hak etsin yada etmesin fazla uzatmadan konuyu size gönül verdim yolunuzda sizinle birlikte elimden geleni yapmak istiyorum geride durup seyretmek istemiyorum .şimdiden çok tesekkur ediyorum dönüşleri izi bekliyorum
12.11.2020 15:34
Az önce fark ettiğim birşeyi paylaşmak istedim sadece ; Partiye üye olmak istiyorum. 2 defa formu doldurum ve ikisinde de tereddüt ettim.'' Yarın veya birgün birşey olurda bizi de sorgusuz sualsiz yargılarlar mı? , işimden mi olurum? diye '' ve farkettim ki görünmez zincirler var etrafımda. 20 yıl önce de Kürt olduğum bilindiği halde rahat ve sesli söyleyemiyordum arkadaşlarıma. Bilinmiyor zannediyordum , meğer konuşmamdan zaten biliyorlarmış. Garip... Allah memkeletimize dürüst , 'Kibirsiz'' , ahlaklı lider ve yöneticiler nasip etsin.
12.11.2020 12:07
var olan bu düzende artık hemen hemen herkes politik bir konuma geldi. bu politik düzenden geriye dönme, etik kurallara uygun, liyakatın gözönüne alındığı yeni bir sistem kurulabilirmi? mesela artık son yaşanılan olaylardan sonra hukukta gerçekten tarafsız ve anayasaya uyan bir düzen kurulabilir mi? artık üretime geçebilecekmiyiz, yeni dünya düzeninde birçok ülkü kendisini değiştirip 21. yy uygun seviyede çalışma yaparken biz halen din işleriyle, uhrevi işlerle mi uğraşacağız??
12.11.2020 11:41
Merhaba, 28 yaşında biri olarak bu hükumetten önceki dönemi çok az hatırlıyorum. Ancak bu hükumetin izlediği yanlış politikaları anlamak için geçmişi çok da bilmeye gerek yok. Biraz okumak, biraz çevredeki benzer ülkelerin siyasetlerine ve gelişmiş ülkelerin siyasetlerine, ekonomik politikalarına bakmak ve rasyonel yaklaşmak, bu hükumetin izlediği yanlış politikaları anlamamıza yetiyor. Babacan'ın bakan olduğu dönem, AKP'nin ve Türkiye'nin altın çağı idi. Babacan'ın ekonomi anlayışına güveniyorum. Ekonominin rakamlardan ve döviz kurundan ibaret olmadığını görüyor, piyasanın ihtiyacını anlıyor. Bir ülkede ne derseniz deyin, refah düzeyini belirleyen şey ekonomik rahatlıktır. Ekonomik rahatlığın sağlanması için ise güven ortamı oluşturmak gerekiyor. Ali Bey'in bu ortamı oluşturabileceğine, global bir bakış açısının olduğuna inanıyorum. Eğer çizginizde ve söylemlerinizde rasyonel yaklaşımınızdan şaşmaz iseniz sizi destekleyeceğim. Artık ülkede kavga etmekten yorulduk. Bize yakışmıyor. Bir genç olarak gerçekten çok üzülüyorum. İdeolojik siyaseti bırakmamız lazım. Bütün sorunlarımızın kaynağı bu. İdeolojik siyaset. Ne yaparsanız yapın, buna bulaşmayın lütfen. Başımız en çok bundan ağrıyor. Tavsiyem ise "marka bilinirliğinizi" artırmanız. Sizi çok az kişi tanıyor Ali Bey. Marka bilinirliğinizi artırmak için de sert eleştiri yapmanız gerekiyor "MAALESEF". Çünkü sizi tanımayan, sosyal medya kullanmayan kesim bunu seviyor. Adınızı duyurun. Reklam bütçenizi artırın. Sorulan sorulara çok güzel, rasyonel ve açıklayıcı yaklaşıyorsunuz. Evet. Ancak unutmayın ki bu ülkede "dinlemeyi sevmeyen" çok insan var. Kısa, net ve cesur konuşmaktan çekinmeyin. Cem Uzan'ı hatırlayın. Kampanyasının ne kadar başarılı olduğunu hatırlayın. Benim yaş grubum dediklerinizi dinler, anlar... Ancak bizden önceki kuşak -büyük çoğunluğu- böyle karmaşık, uzun cümleleri dinlemek istemiyor. Dinlese de çok anlamıyor. İnşallah rasyonel yaklaşım kazanır, ülkemiz kazanır. Başarılar.
12.11.2020 10:18
Sayın BABACAN konuşmaya başlayınca kimse videoyu kapatmıyor, kimse yüzünü ekşitmiyor, kimse sağa sola bakmıyor... Her kesimden, her yaştan, her görüşten insan duruyor ve dinliyor, söylediklerini düşünüyor ve ciddiye alıyor... Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan' ı çok seviyorum ama AK Parti' nin süresini doldurmuş bir parti olduğunu görmek kaçınılmaz bir hal almış durumda. Vakit DEVA ile DEVA bulma vaktidir..!
12.11.2020 07:19
Kamu ihalelerin tamamının takip edileceği ve ihalenin genel bir yapı tarafından onaylanacağı bir sistem gerekli. Her kurumun başındaki kişi kafasına göre ihaleye çıkamamalı, bursadaki bir vatandaşın verdiği vergiyi kafasına göre harcayamamalı. Tüm kamu kurumlarında yapılan ihaleler, ihalenin yapılmasını onaylayan genel bir yapı tarafından halka şeffaf bir şekilde açıklanmalı. Bu genel yapıda doğrudan halk'a ve hukuka karşı sorumlu olmalı. Böylece kamu kurumlarındaki israfın önüne geçilmiş olur. Örnek: bir kurumda her yıl kaldırım değişiyor, parke taşlarının boyası dururken tekrar boyanıyor. Lütfen bu sistemle bunun önüne geçin. Artık vatandaşın parası çöp olmasın.
12.11.2020 01:22
Cüneyt Özdemir’in youtube kanalında izledim Ali beyi. Daha önce de yine 140journos daki tanıtım gibi olan videoyu izlemiştim. İzlenimlerim ülke yönetimine dair bütün meselelere rasyonal bir gözle baktığı yönündedir. Ancak Türk halkı basit ve ucuz siyasete yıllardır alıştıktan sonra sizce bu rasyonal söylemleri iktidara taşır mı? Yani bizi bu sürekli ekranlarda gördüğümüz basit siyasetten kurtarabilecek misiniz? Henüz kime oy atacağıma karar vermedim.Ancak şuanki siyasi iktidarın artık seçim kazanamayacağını düşünüyorum yada ümit ediyorum. Umarım yerine gelecek iktidar kuvvetler ayrılığını tam bir şekilde sağlayacak bir sistemi getirir, hükümeti denetleyen meclis ve yargı güçlü olur belki o zaman bizim ve bizden sonrakilerin bir başka kurtarıcıya ihtiyacı kalmaz.Teşekkür ederim
12.11.2020 00:55
dertlere DEVA olmaya geliyoruz. Allah yolunuzu açık etsin başkanım.
11.11.2020 23:54
Merhabalar gerçekten beğendim Ali Babacan in konuşmalarını bana samimi geldi bu yaşıma geldim hiçbir Parti'ye üye olmadım ama sevecen Güler yüzlü ve samimi konuşmasından dolayı bu Parti'ye üye olmaya karar verdim. Ülkemize Hayırlı olsun
11.11.2020 23:40
Öncelikle partimizin milletimize hayırlı olmasını dilerim. Ben lisans mezunuyum. Ülke de adalet denen terazinin şaşması yüzünden mağdur olmuş bir vatandaşım. Maalesef şu an bir fabrikada asgari ücretle çalışmak zorunda kalmış bir babayım. Partimize üye oldum fakat aidat aylık yada yıllık minimum ne kadar verebiliyoruz. Keşke durumum el verseydi de böyle bir soru sorma gereği duymasadım. Ev kira hayat pahalı bir de çocuk olunca maalesef hesapsız olmuyor. Kayıt olurken yanlış yazmadıysam yıllık 120 yazıyordu. Eğer bir yanlışlık varsa düzeltmenizi rica edeceğim. Yolumuz ve bahtımız açık olsun. Ülkemiz DEVA bulsun
11.11.2020 22:42
Merhaba; Öncelikle hayırlı uğurlu olsun. Yıllardık bekleneni başardınız ve çok heyecanlıyım en az siz kadar. Sizin konuşmanızı Cüneyt bey sayesinde ilk kez dinledim. Takip ettiğim gündemi, içinde bulunduğumuz durumu, çözümlenecek sorunları bir çırpıda anlattınız. İçimde biriken onca yanlışı düzelteceğinizi yüzünüzde mimiklerinizde ses tonunuzda hissettim. Müzik ile uğraşıyorum üretmekten korkar durumdayız ' Kurtarın bizi ' başlığı altında size müzik yapmaya çalışacağım. İyi ki geldiniz sizi çok sevdik şarkıyı yapar yapmaz size bir şekilde ulaştırmaya çalışacağım. Başarılar diliyorum lütfen pes etmeyin.
11.11.2020 20:55
İktidar olursanız, bir vatandaş olarak merak ediyorum. Ben kendi vekilimi seçebilecek miyim? En önemlisinde, vekilimden veya bizi yönetende hesap sorabilecek miyim? Bu sorumda en alt bürokrattan en üste kadar olanı soruyorum. Bunun sağlanması biliyorum ki eğitimden geçiyor, yukarda sorduğum hemen bir günde çözüme ulaşacak konular değildir. Lakin çözüme dair belirlediğiniz bir politikanız var mı? Teşekkürler
11.11.2020 19:59
Öncelikle merhabalar başta Ali Babacan ve diğer parti yetkilileri olmak üzere tüm serbest kürsü tarafından cevaplanmasını istediğim birkaç sorum olacak. İktidar değiştiğinde kurumların bağımsızlığı sağlanabilir, anayasa tekrar yazılabilir, ekonomi rayına oturtulabilir. Zamanı geldiğinde bunların hepsi yapılabilir. Fakat siyasi otoritenin kadılığını yapmayacak ve adaletten şaşmayacak savcıları-hakimleri, doğruyu duyurmaktan korkmayacak gazetecileri, personel alımında liyakatı merkeze alacak bürokratları, farklılıklara değer veren akademisyenleri nerden nasıl bulacağız? Onca yılda meydana getirilen bu kokuşmuş insan kaynağı yerini ne zaman ve nasıl hak edenlere bırakacak? Bunun için kaç sene daha kaybedeceğiz? Devletin bütün kurumlarına işlemiş bu düzen içerisinde ülkeyi kalkındırmak isteyen bir iktidar nasıl icraat yapabilir?
11.11.2020 19:49
Türkçe dil bilgisi eksikliği içerir. Sayın Ali Babacan için korkacak bir şey yok ve Cüneyt Özdemir yayınlarının bir kısmını izleme fırsatı buldum. Ve bir iki konuda cevap bulamadım. Ali bey özellikle muhattap olduğu sorular vasıtasıyla sürekli iç meseleler iç işleyiş durumu gibi konulara cevaplandırıyor. benim korkularım daha çok dış odaklı. dış politika hakkında ne düşünüyor nasıl reel bir politika takip edecek. ben kendimi milli irade olarak tanımlayabilen bir vatandaşım. ve dış mecralardaki Türkiye'nin hakkını savunulduğunu düşündüğüm için mevcut iktidara fikir olarak yakın görüyorum. sizin doğu akdeniz suriye vb. konular için fikirlerinizi açık bir şekilde bilmek istiyorum. kıbrısta yaşanan ambargo bu ülke için kötüdür ama kıbrısın varlığı herşeye bedeldir. dış politikada sizin fikirlerinizi AB ve ABD'nin paradigması üzerine mi kurulu olacak. yoksa Bu ülke insanı için mücadele edeceksiniz. benim korkularım her koşuldaki beka meseleleri hakkında ve bunlar ekonomik,siyasi,askeri politik bağlamda cevapları olmalı. mevcut paradigmaların dışında kendi bağımsız dış politikanız nasıldır. bir de Ailenizi özellikle babanızı, sizin siyasete girmeniz konusunda nasıl ikna ettiniz. teşekkürler.
11.11.2020 19:40
Çok merak ediyorum 3. İttifak içinde mi olacaksınız yoksa kendinize güvenip yalnız olarak mı seçimlere gireceksiniz ?
11.11.2020 19:14
İktidarından muhalefetine genç seçmenin ilgisini çekmeyen bir siyasetimiz var. Siyasiler arasında hem iktidarda hem muhalefette çok iyi isimler var ancak genel durumdan memnun değiliz. Artık Atatürk'ün pazarlanmasında da din ticaretinden de bıktık. Ne muhalefet ne iktidar çokta farklı değiller aslında. Umarım siz farklı olursunuz.
11.11.2020 18:12
Akademi ve üniversiteler, partili, atanan rektörler ile, siyasi otoritenin kadrolaşmasını sağlamak için getirilen mülakatlarla kamu kurumlarında, büyük bir çöküş yaşanmıştır. Bilim ve aydınlanmanın, ilerici fikirlerin önü kesilerek ülke kalkındırılamaz. En büyük sorun, adil ve hukuka uygun şekilde, rektörlerin ve dekanların üniversite kurulları tarafından seçilmesi, sosyal bilimler alanında özgür çalışma atmosferinin oluşması mümkün kılınırsa, ülke gelişebilir.
11.11.2020 16:04
Din ve siyaset ilişkisi konusunda düşünceleriniz nedir? “Temel ilkelerimizi partimizin kuruluş gününde açıkladık. Dinimizin.... diye devam edıyor ve sanki vaaz verir gibi dinimiz dinimiz dinimiz... Deva partısının dini mi var? Bu benim gibi seküler ve çağdaş insanlar için gericilik ve eğer bir kurumun veya kuruluşun dini varsa bencesi sencesi bile yok; gericidir! Gerici mısınız?
11.11.2020 15:37
Sizi ve partinizi hiç tanımazdım. AK Parti den istifa etmiş bir bakan olduğunuz biliyordum. Sizi hiç dinlemeseydim, "bunlarda aynı yolun yolcusu" derdim. Fakat sizi FluTV'de izleme fırsatı buldum ve ön yargılarımdan sıyrıldım. Sonra daha fazla dinlediğimde içimde bir umut doğmasına sebebiyet verdiniz. Açıklamalarınızdaki özgürlükçülüğün, tek taraflı olmayacağına inandım ve aksi beni tatmin etmeyecekti. Ben Atatürkçü düşünceye sahip biri olarak gösterilebilirim sol cenahtan görülebilirim ama özgürlükçülük fikrinin doğru uygulanması bütün ideolojilerden daha önemli. Sizin bu ülkeyi refaha ulaştırabileceğinize dair içimde bir inaç var. Şuanda yersiz bir inanç belki bu ama, öyle işte...
11.11.2020 15:14
Ben 14 yaşındayım, AKP veya CHP'yi sevmeyen bazı büyüklerim Ali Babacan hakkında iyi şeyler söylemiyor, ama konuşmalarınızı dinlediğimde çok rasyonel fikirleriniz olduğunu ve umutlu olduğunuzu görüyorum. Politikada tabiki yalan dolu. Bir insan herkesi kandırabilir. Örneğin Trump gibi "believe me" diyebilirsiniz ama vücuda dezenfektan enjekte etme fikrini savunacak kadar da cahil olabilirsiniz. Belki sadece yazılmış metinleri seslendiriyorsunuz. Bu konuda ben sizin geçmişinize bakmak istiyorum ve büyüklerime soruyorum onlar da iyi şeyler söylemiyor, ben bu konuda ne yapmalıyım. Size nasıl güvenmeliyim, siz kendinize nasıl güvendirebilirsiniz?
11.11.2020 15:04
Partinin kuruluş aşamasında olduğunu biliyor ve bazı yavaş işleyişleri göz ardı edebilsem de gençler ile ilgili hala bir gençli teşkilatlanma kuramayıp sadece yapılan medya programları aracılığıyla gençlik içinde yayılmak istenmektedir fakat bu imkansız bir düşünce tarzıdır. GENÇLİK YAPILMAK İSTENEN DEVRİMİN ATEŞİDİR. Pandemi koşulları dolayısıyla bu teşkilatlanmanın yavaş ilerlediği bahanesi bence kabul görmemelidir. Online platformları bu kadar canlı ve doğru kullanan bir partinin bu dönemde bunları aşması gayet kolay olacaktır. Sorumluluk almak isteyen gençler, birbiriyle tanışmalı sinerji oluşturmalıdır. Seçimin belli bir yaş üstündeki kitleyle kazanılamayacağı açıktır. Gençliğimiz kendine bir liman aramaktadır. Gençliğe ulaşmanın yolu mikrofonlar değil, samimi sohbettir. Eğer ki bir süre daha bu aksaklık böyle devam ederse gençlik aradığı limanı bulmak için kendisine başka rotalar belirleyecektir. Bu çalışmalar çok basit ve etkili şekilde yapılabilir. Gençliğin hevesi kırılmamalı, ateş harlanmalıdır. İyi çalışmalar...
11.11.2020 14:41
Ali Babacanı dinlediğimde özgürlük konusunun üzerinde çok duruyor , bu konunun bir dalı olarak şuna değinmek istiyorum net olarak ülkemizin şu andaki durumunun en büyük etkilerinden birisi Terör olayları PKK terörü , 2015 diyarbakır olayları , kayyum meseleleri , daeş terörü , istanbul canlı bomba olayları v.s. , bu konularda özellikle ülke içinde pkk terörü konusunda nasıl bir siyaset uygulayacaksınız ? özgürlükler v.s. suistimal edilebilir , 2015 teki terör olayları tekrar yaşanabilir , belediyenin araçlarıyla hendeklerin açılması silahlanmalar v.s. olaylarını kast ediyorum, bunların yaşanmaması için nasıl bir politika izlemeyi düşünüyorsunuz ? bu konuyu değerlendirir misiniz.
11.11.2020 14:37
Bu görüşüm direkt olarak Ali Babacan'a veya üst düzey parti makamınadır. Az önce Cüneyt Özdemir'in canlı yayınında sizi izledim daha sonrasında da Ruhi Çenet ile yaptığınız videonuzu izledim. Sayın Ali bey kendimi tanıtayım şu anda Dokuz Eylül Üniversitesinde 5. sınıf tıp fakültesi öğrencisiyim ve İzmir Fen Lisesi mezunuyum. Az buçuk ülke gündemini ve hayatı takip etmeye ve çıkarımlar yapmaya çalışıyorum. Aslına bakarsanız biraz bilinçli tam olarak halktan biriyim. eğitim reformundan bahsediyorsunuz ve eminim ki bunun için öğretmenlerden, eğitimcilerden vs. oluşan bir ekibiniz de vardır ve çalışmalar yapıyorlardır. Fakat eğitim reformu sadece bu ekiple kesinlikle yapılmaz. Asıl olarak öğrenciyi dinlemelisiniz Ali bey. Sistemin içinde yaşayan ve bilinçli olarak yaşayan bir öğrenciden duyacaklarınız ya da alacağınız bir fikir tamamen bambaşkadır, bu fikri size bir öğretmen dahi asla veremez. Yıllardır öğrencilik hayatımı sürdürüyorum size bir örnek vermek isterim daha iyi anlatmak için. Bizim öğretmenlerimiz çok kötü Ali bey. Yıllardır öğrenciyim dolayısı ile birçok öğretmenim oldu. Öğretmenlerimizin kendi dallarını bilmesi bizim için hiçbir anlama gelmiyor; önemli olan bildiklerini bize anlatabilmesi ve bunu biz öğrencileri derste uyutmadan yapması. Bazı hocalarım var ki öğretme işini çok iyi yapıyorlar ve hiçbirimiz derste uyumuyoruz ya da sıkılmıyoruz fakat bazı hocalarımız var ki hiçbirimiz maalesef ki onlardan bir cümle öğrenmiyoruz. Öğretmen olmak için eğitim fakültesini bitirmenin yeterli olduğunu kesinlikle düşünmüyorum Ali bey. Öğretmenlerin seçilirken bir kurulun önünde gerçekten öğretebiliyor mu diye test edlmesi gerektiğini düşünüyorum. (özellikle gelecek nesiller için daha önemli olduğunu düşünüyorum)Bu sadece anlatmaya çalıştığımı daha iyi ifade edebilmek için verdiğim bir örnekti. Velhasıl bu metni partinizdeki uygulamalarda sadece bir bakış açısı olması ve size ulaşması umuduyla yazıyorum. Sizinle bir gün daha doğrudan bir şekilde konuşmak dileğiyle.
11.11.2020 13:54
Merhaba, Sizleri yakindan takip ediyor ve ilgi ile izliyor, dinliyorum. Biz Vatandaslara söz hakki verdiginiz icin de ayrica cok tesekkür ediyorum. Benim düsüncelerim, Türkiye malesef yapisal ve stratejik anlamda cok geri kalmis ülke olarak görüyorum. Birkac örnek vermek gerekirse, Bir cok fabrikalar isletmeler hep büyük sehirlere kurulmus bir cok geri kalan sehirlerde neredeyse birtane fabrika yok. dolayisiyla kücük sehirlerden büyük sehirlere göc akimi her gecen gün artmak ile beraber, insan icin bir mecburluk kavrami oldu. (elbette bu konun ticaret, ham madde yakinligi vs. olabilir. Fakat bir vatandas olarak yüzeysel bakmakda son derece hakli oldugumuzu düsünüyorum) ve bunun ile beraber gelen bir cok sorunlar teskil ediyor. Insan gücü fazlaligi, issizlik, insan hayati degersizligi, hava kirliligi, hayat pahaliligi, egitim yetersizligi, siddet, ihtihar, bosanmalar, kurallari cigneme vs. bunlar hepsi birbirine bagli bir zincir. Bunu görmek cokda zor olmamak gerek ve bugüne kadar atilan bir adim görmedim. Fabrika ve isletmeleri tüm Türkiye`ye ve hatta en ücra köylere dagitmak. isgücü istihdam yaratmak. ve cogu insan kendi memleketinde köyünde hobisi ile bahcesi ile mutlu bir hayat kurabilir sürebilir.
11.11.2020 13:32
Sayın Ali Babacan'ı gerek YouTube'da katıldığı canlı yayınlar olsun gerekte 'çıkabildiği' kanallarda ilgiyle takip ediyorum.Ülke'nin içinde bulunduğu siyasi,ekonomik,kültürel durumu çok iyi analiz etmiş ve toplumdaki korku,baskı havasının da farkındadır.Çok isterim ki halkın tabanına ulaşıp;kendini ifade edip oylarını arttırsın ve bu ülke işini bilen,ahlaklı insanların yönetiminde olsun.Bir üniversite öğrencisi olarak her ne kadar şu an bir siyasi hareket içinde bulunmayı kenara koyun karşıt görüş bir gönderi beğenmek veyahut sitesine girmek bile benim birkaç sene sonra işe girmeme taş koyabilme ihtimali taşısa da Ali Babacanın dediği gibi 'korkmuyorum'. Bu ülkenin hakettiği yere gelebilmesi,gelişmekte değil gelişmiş bir ülke olabilmesi adına yardımcı olmak çok isterim.Dini sömürmeyen,Atatürk ilke ve inkılaplarına saygılı,liyakata önem veren bir parti çizgisinde bulunmanız yıllardır eksikliğini çektiğimiz bir siyasi karakter açısından yüreklerimize su serpiyor.Başta Sayın Babacan ve diğer tüm ekip arkadaşlarına ayağınıza taş değmemesi ve hep bu çizgilerde kalmanız dileğiyle.Saygılarımla.
11.11.2020 13:28
Bu mesajımı Sayın Ali Babacan'a bizzat iletmenizi rica ediyorum.Okumaya değer olup olmadığına kendisi karar versin lütfen. Ali Babacanın devlet yönetim politiklarını çok bilmiyorum açıkçası. Fakat bu devlet sosyal bir devlet ise sosyal devlet olmanın gerekleri yapılmalıdır.Sosyal devlet nedir? Halkına karşılıksız ve mecburen sunmak zorunda olunan hizmet anlayışına sosyal devlet anlayışı denir. Elektrik ,doğalgaz,su,internet,her türlü gıda, ulaşım,sağlık ve eğitim bir devletin halkından karşılık beklemeden vermesi gereken hizmetlerdir. Elektrik ,su ,doğalgaz,internet ten alınan vergilerin kaldırılması ve bunları yerine sosyal devlet vergisi adında bir vergi konularak sadece bu verginin alınması ve bu sosyal devlet vergisinin ise en fazla yüzde 5 olması halkın umumi ihtiyaçlarına daha ucuz erişimine sebep olacaktır.keza ödenen faturaların büyük kısmı vergiye gidiyor. Dİğer bir konu üretimdir. Bir ülke ancak üretmetye başlayarak bir yerlere gelebilir.Devlet üreticinin ülkeye girmesiini ve iş adamının fabrika yapmasını beklememeli. Türkiye bunu bekleyecek bir konumda değil şuan. Devlet 1 defaya mahsus TOKİ ile 15000 fabrika -üretim tesisi yapıp bunları ülkede üretilmeyen katma değerli ürünleri üretecek olan her türlü yatırımcıya karşılıksız vermelidir.Bunun için gerekirse borç alınmalı .Yani devlet fabrika benden arazi benden destek benden gel yeterki üret demeli. Japonya ,Güney Kore -Almanya nın kalkınma modeli izlenmeli.Devlet eliyle fabrika açılmalı ve bunlar karşılıksız verilmelidir.Bunun verimini dışa bağımlılığın azalmasıyla fazlasıyla alacaktır devlet. Tarımda mutlaka merkezi bir kooparatif kurulmalı. Çiftiçinin ürettiği her ürüne devlet alım garantisi vermeli. Her tarım ürünü için ayrı arge merkezi kurulmalı. bu arge merkezi bu ürünlerin markalaşması ve katma değere dönüşmesi için fikir üretmeli. Stratejik katma değerli ,altın tabiri yapılan gıdaları(safran,kenevir vs) devlet bizzat kendisi üretmeli ve dünya liderliği hedeflenmeli.Devlet ÜRETMELİDİR
11.11.2020 13:22
Okumaya Devam Edin
Sayfaları aşağıdan numara seçerek geçebilirsiniz.