Serbest Kürsü

Bende Ali Babacan Gibi Bir Siyasetçinin Yanında Olmak İstiyorum Eminim Ki Bütün Haklarımızı Savunacak Bir Potansiyele Sahip O Yüzden Üstüme Ne Görev Düşüyor sa Yapmaya Hazırım Arz ederim.. İnşaat kalıp ustasıyım belirtmek istedim 😊

17.02.2021 / 18:00

3

Merhaba herkese. Ben Burak, Ankara'da özel bir üniversitede bilgisayar mühendisliği 3. sınıf öğrencisiyim. Yaşım 29 ve 3. üniversitemi okuyorum. Ben size güvenmek istiyorum. Bizim nesil, gezi parkı direnişinde çok bilinçlendi ve ne kadar büyük, güçlü olduklarının farkına vardılar. Sizden ricam o davadan adınızı bir şekilde sildirin. Sonra çıkın, koca bir gençliğin içini rahatlatın. O davada sizin adınız olduğu sürece size oy ver(e)meyecek binlerce genç var. Buna emin olun. En başta ben size oy veremem. Orada verdiğim emeğe, yanımda gece gündüz emek veren insanlara ihanet etmiş gibi hissederim. Size güvenmeyi istiyorum. Bunu nasıl başarırsınız, bunun altından nasıl kalkarsınız bilmiyorum ama eğer şu an kafası karışık binlerce gencin aklına kendinizi düşürmek istiyorsanız bunu gerçekleştirin. Emin olun size güvenmek isteyen ve benim gibi buna benzer sebeplerden size karşı antipatisi olan çok kişi var. Geçmişinizden tamamen arındığınızın reklamını çok iyi yaparsanız bir şeyleri değiştirebilirsiniz diye düşünüyorum. Saygılar.

17.02.2021 / 16:06

1

Merhabalar, zamanında parlementoda azınlık partiler temsil edilebilsin diye LDP'nin koalisyon projesi vardı böylece parlementosunda liberal demokrat parti olmayan tek avrupa ülkesi olmayacaktı tabi bu proje suya düştü.Ve açıkçası hevesinizi kırmak istemem fakat şuanki anketler vs. bakıldığında siz de %10 barajını geçemeyeceksiniz peki ya bu durumda en azından parlementoda gerçek ve ciddi bir liberal parti olması için millet ittifakıyla (veya kendiniz de bir ittifak oluşturabilirsiniz fakat bunun da yine %10 alabileceğini pek zannetmem.) koalisyon içine girip ülkedeki mevcut siyasi iklim düzelene kadar veya %10 barajı kalkana kadar koalisyonun çatısı altında siyaset yapmayı düşünür müsünüz? Bence egolar bir kenara atılmalı ve ülkemizde liberalizm ve onun yan dalları (liberteryenizm gibi)'nın da görüşlerinin parlementomuzda yer almasını sağlamak gereklidir.Aynı zamanda 2023 seçimlerinde Ali Babacan adaylığının da seçimde en muhtemel muhalefet adayının oyunu böleceğini düşünmekteyim acaba siz mevcut sistem değişene kadar en muhtemel muhalefet adayını mı desteklemeyi düşünüyorsunuz yoksa %51 ile kendinizin seçileceğinizi mi düşünüyorsunuz? (Ben yine bunun gerçekçi olmadığını düşünüyorum en azından ülkedeki siyasi sistem değişene kadar en muhtemel muhalefet adayı kim ise ona destek verilip daha sonrasında karar alma mekanizmasında daha katılımcı bir düzen kurup Ali Babacan'ın da alından seçimlere müdahale&öneri yapabileceğini düşünüyorum) Yalnış anlamayın ben bir lise öğrencisiyim hiçbir başka partinin sözcülüğünü ve trollüğünü yapmak için veya sizi karamsarlığa sürüklemek için yazmadım buraya bunlar benim izlenimlerim. Son olarak da ne olursa olsun ister seçilin ister seçilmeyin mevcut hükümet bittikten sonra başa kim gelirse gelsin sizin şu Avrupa Birliğine girme veya en azından vize serbestisi konularına destek vermenizi gerekirse bundan sonraki iktidar partisine bizzat başvurup söylemeniz bunların nasıl yapılacağı hakkında bilgi vermenizi istiyorum, lütfen :( .

17.02.2021 / 00:47

25

Herkese Prag'tan selamlar. Kendimi siyasetin solunda konumlandirmis birisiyim. Hala oyle oldugumu soyleyebilirim. Fakat sunun da farkindayimki ideolojik bagajlarimizin en keskin ya da en tartisma cikaracak kisimlarini bir kenara koyabiliriz. Bunun mumkun olmadigini dusundum yillarca. Fakat su kovid kisitlamalari doneminde insanin daha bir derinlikli dusunme sansi oluyor. Oyle bildigimiz bir derin dusunce degil bahsettigim. Neyse, asil soylemek istedigim DEVA partisini takibe aldim. Merkezde yer alan siyasi partiler beni hemen hemen hic bir zaman heyecanlandirmadi. AK Partinin ilk yillari haric. Cok umutlanmistik solun bazi kesimleri olarak. Maalesef solun genisce bir kesimi demokrasinin genel ilkelerini terk edip, niyet okuma yontemi ile AK Partiyi mahkum ettiler. Akil almaz entrikalar ile AK Partiyi koseye sikistirip yok etmeye calistilar. Bugunun AK Partisine bakarsak bunu basardilar ve kendi eseri olan bugun AK Partisine bakip " ya gordunuz mu biz sizi uyarmistik" diyorlar. Oysa 2002'de toplum cok kararli ve bilincli bir kararla AK Partiyi iktidara tasidi. Her alcakca saldirida AK Partiye oy verenleri artti. AK Parti propagandasi yapiyor gibi oldum galiba. Kisaca paylasmak istedigim sey su. 2002deki demokratik degisim enerjisi kaybolmadi. Hatta ilk defa oy kullanacak milyonlarca genc ile bu degisim enerjisi daha da renklendi. Saniyor ve hissediyorumki DEVA partisi bu degisim enerjisinin kendisini ifade edebilecegi bir adres olabilir. Lutfen tabani olabildigince partinin en temel tasi haline getirin. Partiler yasasinin tek adamci yapisini uygulamak zorunda degil DEVA. Turk siyasetinde taban merkezli bir siyasi anlayisi uygulayabilir. Bu uygulama da DEVA'yi hizlica buyutur diye dusunuyorum. Yolunuz aydinlik ve hayirlar ile dolu gunlerde gecsin.

16.02.2021 / 14:06

1

Kayıt dışı ekonomi ile mücadele ve vergi reformu çalışmalarına AKP iktidarı sürecinde yanaşılmadı. Ülkede yaşanan tüm kanunsuzluklara karşı oluşturulabilecek esas kalkan bu iki reforma bağlıdır. Deva partisinin bu konuda yapabilecekleri nelerdir?

16.02.2021 / 01:28

0

Anayasa tartışmasında ilk 4 maddenin tartışmaya açılmasını asla kabul etmiyoruz. Bu doğrultuda basında Sayın Babacan'nın ilk 4 maddeyi tartışırız şeklinde bir demecini gördüm. Umarım yanlış okudum. mevcut anayasaya uymayan AKP ile anayasa yapma değil derede su içmeye bile gidilmez. Sicili bozuk

13.02.2021 / 22:40

46

Sayın, Ali Babacan’ın bir umut olarak Türk siyasetine Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı olarak yeni bir heyecan kattığına gönülden inan biriyim. Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi lideri Ali Babacan, Deutsche Welle Türkçe'de Nevşin Mengü'nün sorularını yanıtlarken, konu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni Anayasa açıklamalarının ardından gündeme gelebilecek değişikliklere geldiğinde Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili söylediği sözlere olumlu-olumsuz birçok tepki yağıyor. Babacan, "Uygun iklim olursa tartışır mısınız?" sorusuna karşılık, şu anda ülkede "ciddi çatlakların" oluştuğunu ancak "Günü geldiğinde zemin ve şartlar uygun olduğunda" Anayasa'nın ilk dört maddesi üzerinde de konuşulabileceğini söylemiştir. Şimdi Sayın, Ali Babacan muallak bir ifade yerine konuşulabilecek olan madde ya da madde fıkrası neyse onu net bir şekilde topluma açıklaması gerekmektedir. Buradan geri dönüş olmaz. Özellikle partinin aleyhine yapılacak olan propagandaların önünü kesmek için net bir açıklamaya kesinlikle ihtiyaç vardır.

13.02.2021 / 21:52

11

Bu güne kadar, gerçekten büyük bir inançla, Sayın Babacan'ın samimiyetine inandım. İnancım devam da ediyor. Çevremdeki yaşlılara ve DEVA Partisini takip edemeyenlere, youtube videoları kendi dilim ile anlatmaya çalıştım. Ancak Deutsche Welle Proğramına yapmış olduğu Anayasanın ilk 4 maddesi konusunda "zemin hazır olunca....." cevabı beni gerçekten ciddi anlamda sarstı ve üzdü.

13.02.2021 / 16:07

4

Anayasanın ilk 4 maddesi: 1. Türkiye devleti bir Cumhuriyettir 2. Türkiye Cumhuriyeti....demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. 3. Türkiye devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı'dır" 4. Yukarıdaki üç madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. Sayın genel başkan zamanı geldiğinde Anayasanın ilk 4 maddesini de tartışabiliriz derken neyi kast ediyorsunuz. Cumhuriyeti mi, demokrasiyi mi, laikliği mi, dili mi, İstiklal Marşı'nı mı yoksa bayrağın şeklini mi tartışmaya açacaksınız? Parti olarak gizli bir gündeminiz var da yoksa bizler mi bilmiyoruz. DEVA partisinin kuruluşu aşamasında ülkem adına büyük heyecan duyduğumu ve ülkemin sorunlarına bir çare/deva olabileceğinizi düşünmüştüm. Ancak Anayasa konusundaki en son açıklamalarınızın büyük bir endişe ve hayal kırıklığı yarattığını belirtmek isterim.

13.02.2021 / 13:58

30

Değerli arkadaşlar merhaba, İçinden geçmekte olduğumuz şu günlerde bazı siyasilerimizin, akademisyenlerimizin, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında görevli yöneticilerimizin çeşitli görüş ayrılıkları karşısında birbirlerine karşı takındıkları tavır ve diyalogların sağduyudan uzak ve dikkate değer olmadığı toplumumuz genelinin malumudur. Vatandaş ülkenin sorunlarını, ülke geleceğinin nasıl olması gerektiğini ,eğitim ve sanayide nelerin yapılmasının daha iyi olabileceği ,savunma sanayinde gelinen son durum gibi konular üzerinde birbiri ile istişare ederken birleştirici ve ortak bir yol bulma sağduyusunu harekete geçirmeyi başarabilmektedir. Ülkemizin gelecek yüzyıllarda dünya sahnesinde ve de en önemli rollerden birinde olmasını istiyorsak çözmemiz gereken önemli sorunlardan biri de yukarıda anlatılan olumsuzlukların bünyeden atılması olmalıdır. Akabinde bir çok ülke sorunu güçlü bir toplum ile zaten çözülecektir. Nitekim toplumumuzu oluşturan her bir fert önemli derecede güçlü bir yapıya sahiptir. Yöneticilerimize düşen bu yapı taşlarını şekillerine ve ağırlıklarına göre doğru formülasyonla bina etmektir. Saygılarımla

12.02.2021 / 23:57

5