Serbest Kürsü

100lerce şehit veriyoruz sorumluluk alan yok. Kafirlestiridigimiz Ülkeler de siyasi erdemlik ahlaka bakinca insan hayran kalıyor. Yalnız siyaset değil toplumda bunu istiyor bir kesimi is yapmayan bir yere edinemeyen yalaka sistemi istiyor ama birçok kişi buna maruz kalıp dönenler de var. Askerle konuşuyorum olurken milliyetciydim simdi beni vatan haini yaptılar. Öğretmenle konuşuyorum ne eğitim veriyoruz ki telafisi olsun diyorlar. Saglikciya bakiyorum sifa veremiyoruz. Ilk sağlıkçının tüm özlük haklarını aldılar. Kyk vs ile. Mezun artırıp kaliteden öte ucuz is gücü kolay kovma yaptılar. Sonra stres yükü hesaplanmadı. Maddelerin sonuna istisnalar eklendi. Ardından Sifa bulamayan vatandaş normal olarak hasta geldi saglikciyi gördü ona saldırdı sonra sağlıkta şiddet yasası sonra hapisler doldu bir af çıkaralım nerden çıksın su tanıdıklardan. Çıksın. Ne kadar başarılı insan varsa gördüğüm burada sorumluluktan kaçıyor nedeni vebal konusu bir şey yapamaması kamuda gördüğüm net bir fotoğraf var kamu görevlileri kamu işi yürütüyor diye konuşamıyor ama işçiler siyasi parti kongrelerinde alınıp bizden yüksek maaşlarla sınavsız bir seysiz açık olmadan alındı ve bize artislik yapar hale geldiler ayak sürte sürte ise geliyor her biri siyasi bir erke sığınıyor kusura bakmayın bunu sizde ileride yaparsanız haram zıkkım zehir olsun Tüm hakkımız. Ben babam annem garınadır tüm abilerim mulakatsiz sistemlerle kpss ve üniversitelerinden yüksek puan ve derecelerle atandı. Ama herkes ülkenin hâline yalnızca gülüyor o da düşünüp kendini yıpratmamak adına yine edemiyor düşünüyor. Gülerek kendimizi dengeliyoruz. Bizlerin gülümsemesi tebessümü vardı. Artık kahkalarımız var . Keşke gulumsedigimizde günlerde dursaydık. En kisa zamanda elime bir yetkinlik sağladığımda saglik tan istifamı sunacağım amaç ta bu galiba kamudan soğutmak partilestirmek. Sendikalar gaz alma yeri. Ama unutulmasın ki tüm sağlıkçılar oyle gun gelir rabbim göstermesin her şeyden vazgeçerler o zaman ülke gider

30.04.2021 / 03:19

0

Bence sayın Babacan son zamanlarda, yanlış bir strateji ve söylem sergiliyor. Şikayet ve eleştiri ağırlıklı söylem, kararsızlar kümesini büyütse de DEVA partisini büyütmez. Kaldı ki, kararsızlar kümesini büyütmesi ve iktidardan seçmen çözülmesini sağlaması da şüpheli. Çünkü iktidarın kötü gidişini gördüğü halde destekleyen önemli bir kitle var. Neden ? Bu sebeple; Kanal 42'deki konuşmanın 20 dakikası eleştiri ağırlıklı, 50 dakikası ise çözüm ve umut veren bir tonda olmalıydı. Son 2 dakika değil, 50 dakika... İktidar kendi kendini zaten dağıtıyor, muhalefet de yeterince hırpalıyor. Çözüm, Umut ve DEVA; güler yüzlü, sakin, kendinden ve kadrolarından emin bir üslupla sunulmalı... Seçmene "senin durumun kötü, ülkenin durumu kötü" demenin, seçmen davranışına tesiri iyi hesaplanmalı. Seçmen bizatihi yaşıyor ve görüyor zaten. İnsanlar umut ve çıkış arıyor; söylem, eylem ve kadroyla... Ben iyimserim... Toplum iyi yönde evriliyor; hamasetin, değerler ve kimlikler üzerinden siyasetin derde derman olmadığını gün be gün anlıyor. Türkiye'nin işsiz gençleri dahil insanına, dağlarına, ovalarına, sokaklarına, tarihine baktığımda bir enkaz değil, müthiş bir potansiyel görüyorum... İktidarın sorun olarak gördüğü şeyleri zenginlik ve fırsat olarak görüyorum... Teknoloji, tarım, turizm alanlarında, ilerleme değil, sıçrama yapılmasının çok kolay ve mümkün olduğunu düşünüyorum... Sermayemiz mi yok? Güvenilir iktidar ve akla dayalı projelerle muazzam sermaye toplanır... İşgücümüz mü niteliksiz? Pratik ve iş odaklı kısa eğitim programlarıyla iş gücü niteliği adaptasyonu sağlanabilir. DEVA UMUTTUR, UMUT DA DEVA...

30.04.2021 / 02:06

0

Merhaba, 1. 17 gün sürecek kapanma sırasında alkollu ürün satışlarının fiilen (Anayasaya ve kanunlara aykırı olarak) yasaklanması hakkında neler düşünüyorsunuz? 2. 17 gün sürecek (alkol yasağının) çok bilinçli bir psikolojik harekat senaryosu ve projesi olduğu; alkol yasağının "ajitasyon" ve "toplumu kutuplaştırma" amaçlı olduğu; Iran tipi (molla tipi) şeriat rejimine ön hazırlık olduğu değerlendirmesine katılıyor musunuz? 3. Vatandaşların yaşam tarzına, Anayasaya aykırı olarak, müdahale edilmesini doğru buluyor musunuz? 4. Mevcut rejimin  "dinci-faşist-totaliter-tiranlık " rejimine doğru gidebileceği riski mevcut mudur?  Evet ise neden, hayır ise neden? 5. Türkiyenin, ekonomik ve finansal iflasa doğru sürüklendiği görüşüne katılıyor musunuz? 6. Orta sınıfın (Orta direğin) gelirlerindeki azalma yüzünden; ve 2009 yılı baz alındığında, göreceli fakirleşme nedeniyle, ülkenin ister istemez "diktatörlüğe" doğru savrulabileceği riski mevcut mudur? 7. Seküler (laik) kesim ile muhafazakar/mütedeyyin kesim arasında fay hattı olduğu görüşüne katılıyor musunuz? 8. Mevcut rejimde kilit mevkilerde bulunanların daha çok Karadeniz bölgesinden olmalarına ne dersiniz? 9. Aydınların - düşünenlerin düşman olduğu propagandası hangi toplum kesimlerinin hoşuna gidiyor? 10. Türkiyede yeşil komünizm riski var mı?

29.04.2021 / 23:53

0

Selamlar ben almanyada yasiyorum yurtdisi calismalariniz ne zaman basliyor ben sayin Ali beyi takip ediyorum türkiye turlarinda onun icin sormak istemistim.

29.04.2021 / 11:55

2

İktidarın Türk Milletine karşı davranışı, Dışarıda sürekli dayak yiyen zavallı ayyaş bir meczubun, eve gelince aslan kesilip kendi çoluk çocuğunu öldüresiye dövmesine benziyor. Türk Milletinin başına deli gömleği gibi geçirilmiş bu Allah'ın belası Tek Adam Rejiminin bir an önce bitirilmesinin behamahal yolu, yöntemi ve eylemi bulunmalı.

28.04.2021 / 12:54

0

Partinin Genel Başkanı Sayın Ali Babacan'ın 10/12/2016 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinde neden imzası bulunduğunu sormak isterim. Teklifin özeti: Yargı erkinin bağımsızlığının belirtildiği maddeye 'tarafsızlık' ibaresinin eklenmesi, milletvekili sayısının altı yüze çıkarılması, milletvekili seçilme yaşının on sekize indirilmesi, TBMM seçimleri ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin beş yılda bir yapılması, Cumhurbaşkanının partisi ile ilişkisinin kesilmesi uygulamasının sona erdirilmesi, boşalan TBMM üyeliklerinin aynı siyasi partinin yedek milletvekilleriyle doldurulması, yasamanın yürütmeyi denetlemesi araçlarının yeniden düzenlenmesi, hâlihazırda Bakanlar Kurulunu denetleme aracı olan sözlü soru ile gensorunun Anayasa'dan çıkarılması, Cumhurbaşkanının adaylık ve seçimi süreci ile görev ve yetkilerinin belirlenmesi, Cumhurbaşkanının Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yürütmeye ilişkin konuları düzenleyebilmesi, cezai sorumluluğu gerektiren bir suçtan dolayı Cumhurbaşkanının Yüce Divan'da yargılanması sürecinin belirlenmesi, Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanların atanmaları, görevleri ve yargılanmaları ile ilgili hususların düzenlenmesi, Cumhurbaşkanının belli durumlarda olağanüstü hâl ilan edebilmesi, kamu tüzel kişiliğinin kanunun yanında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile de tesis edilebileceğinin düzenlenmesi, üst düzey kamu görevlilerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanacağı ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasların Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenleneceği, merkezi idare kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının; kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarının Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenleneceği, savaş hâli ve disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemelerin kurulamayacağı, 'Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun adının 'Hâkimler ve Savcılar Kurulu' olarak değiştirilmesi, bu Kurulun on iki üye ile iki daireden oluşması ve bu Kurulun üyelerinin seçilme usulü düzenlenmesi öngörülmektedir.

27.04.2021 / 21:55

357

Ben istanbul sultan gazi de otuyorun erzincanli ve balıkçının sultangazi benim 34 senelik çevredir ve hemen hemen herkesi tanırım aşiretleri dernekleri başkanlarını bize çoğu partiden teklif geldi ama bizim gönlümüz sizde il başkanlığı ve deva partisi adına sultangaziye özellikle 50.yil mahlesine şübe istiyoruz saygıylarimla

27.04.2021 / 18:10

0

yazılan görüşlere begeni tuşu ve sosyal aglarda paylaş tuşu eklenmeli.begenilen görüşler üst sıralarda listelenmeli.tesekkürler.

27.04.2021 / 11:31

21

‘’Özgür basın varsa özgür toplum vardır’’ sloganı ile başlatmış olduğumuz projemize desteğiniz olacağını düşünerek bu sizlerle bu konuyu paylaşmak istedik. Ne yazık ki ben ve benim gibi yüzlerce gazeteci, ‘’doğruları söylediği ve yazdığı’’ndan dolayı işinden oldu. Sonrasında ise bitip tükenen hukuk sisteminde mahkemelere, oradan da cezaevlerine girdi. Sadece bir tweet yüzünden cezaevinde olan gazeteciler aylarca ve yıllarca dört duvar arasında özgürlüğünü kaybetmeye devam ediyor. Bu durum her geçen gün daha da farklı boyutlara yükselerek devam ediyor. Özgür basının olmadığı ve %90’ı hükümet yakını olan medya, yaşanan kadın cinayetlerine, çocuk istismarına, doğa katliamlarına, hayvan katliamlarına, LGBT’lilere ülkenin büyük bir bölümünün düşman olduğuna ses çıkarmamakla birlikte, bu olaylar sıradanmış gibi göstermeye çalıştığını çoğu zaman görüyoruz. Hepsini bir bütün olarak değerlendirirsek ekip arkadaşlarımızla beraber bu durum karşısında her zaman olduğu gibi şimdi de karşı çıkıyoruz. Bu süreçte ‘’işinden edilen işsiz gazeteci’’ arkadaşlarımızla tüm haksızlıklara karşı çıkacağımız ve sesimizi duyuracağımız bir canlı yayın stüdyosu ve kayıt yapacağımız fotoğraf makinası, röportaj ekipmanları gibi ihtiyaçlarımız var. Sesimizi duyup bizlere yardım edeceğinizi umuyor, hepinize özgür yarınlar diliyoruz.

25.04.2021 / 22:23

3

Son dönemde ülkemizde yaşanan olaylar silsilesine baktığımızda Netflix te izlediğimiz Narcos Mexico , House of Cards , Crown , Ozark ve Homeland gibi dizilerin hepsinin senaryolarının toplamından daha başarılı (!) gerçek olayların yaşanmakta olduğunu şaşırmadan fakat üzülerek izlediğimizi belirtmek isteriz. Sayın Babacan size tavsiyemiz sesinizin daha gür çıkmasıdır. Halkımız ilk seçimlerde ne yapacağını kafasında yavaş yavaş netleştirmektedir. Ülkemiz için durum gün be gün daha da kötüye gitmektedir. Mevcut yönetimi eleştirmeye artık gerek kalmamıştır. Eleştiri yarışına girmek zaman kaybı olur. Yeni gelecek yönetim neyi nasıl yapacak halka bu anlatılmalıdır. Çalışmalarınızda başarılar dileriz.

24.04.2021 / 14:26

3