Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

BMW Fabrikasının bir araçtan kârı 6000 euro. Biz vergi olarak BMW Fabrikasından 34 kat daha fazla kazaniyoruz devletçe. Hal böyle olursa üretim yapmamıza gerek kalmıyor. Zaten çok fazla kâr sağlanıyor vergilerden. Yapmamız gereken ise şöyle; 1- Vergileri tamamen kaldırmamiz lazım. Yada oranını düşürmemiz gerekir. 2- Hazıra konmak yerine ülkece üretime yönelmemiz gerekiyor. Sanayide,tarımda,eğitimde liyakatın son verilmesi işten anlayanların işe yerleşmesi gerekiyor. 3- Egitimin işe yaramadığı ülkemizde eğitime önem verilmesi diplomalı bütün işsizlerin bir an önce kadroya alınması. 4- Avrupa Birliği kriterleri Bunları yapmayan bir partinin tarihte sadece ismi geçer. Şuan hiç bir partinin ülkeyi kurtaracağını sanmıyorum. Gelen gelecek olan gideni aratır. Bir ümid Deva da.

26.02.2021 / 15:25

23
Baran Ayaz Mardin , Mühendis

ÜLKENİN DERTLERİNE DEVA OLMAYA GELİYORUZ , EKONOMİ ALANINDA HASTALANAN SİSTEME DEVA OLMAYA GELİYORUZ PARTİMİZ HAYIRLI UĞURLU OLSUN YOLUMUZ AÇIK OLSUN

14.03.2020 / 20:46

23
Mustafa İşgören Bilecik , Diğer

Parti programına iştirak etmekle birlikte bir hukukçu olarak özellikle "adalet,hukuk ve yargı" başlığı altında yer verilen tüm görüşlere katılmaktayım. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde ne yazık ki eksikliğini çok fazla hissettiğimiz "adalet" kavramının içinin boşaltıldığına şahit olmaktayız. Dünyada ve ülkemizde yaşanan maddi ve manevi en basit sorunların temelinde dahi adaletsizliğin yer aldığı, aslında çözümün var gücümüzle adalete sarılmaktan geçtiği açıktır. Vicdani yönümüzün giderek zayıfladığı, barış ve huzur içinde yaşamayı özlediğimiz bu süreçte evrensel hukuk ilkelerine ve insan haklarına dayalı bir anlayış içinde hareket edildiği, ötekileştirme ve ayrımcılık yapılmadığı takdirde zaten pek çok sorunun üstesinden gelinecektir. Nitekim parti programında yer alan tüm plan ve görüşlerin hayata geçirilmesinin, yaşanan sorunların çözüme kavuşturulmasında etkin bir rol oynayacağı ve tüm dertlere DEVA olacağı inancındayım. Bu uğurda sonsuz destek sunacağım. Ayrıca son olarak bir hususa daha değinmek isterim. Son günlerde dünyada ve maalesef ülkemizde de yaşanan virüs salgını nedeniyle diyalog ve iletişimin azaldığı, gündemin sadece virüs salgınından ibaret olduğu bilinen bir gerçektir. Bu süreçte parti olarak elimizi taşın altına koyduğumuzu ve çözüm üretmede en az diğer partiler kadar aktif olduğumuzu göstermek adına gerek sosyal medyanın gerekse parti resmi sitesinin daha verimli kullanılması gerektiği kanısındayım.

05.04.2020 / 19:12

23
Ahmet Güngör İzmir , Avukat

Sayın Babacan, öncelikle ilerlediğiniz yolda ne tür zorluklarla karşılaşırsanız karşılaşın umarım pes etmezsiniz. 23 yaşında henüz üniversiteden mezun olamamış hem çalışıp hem okumaya çalışan bir bireyim. Bu zamana kadar herhangi bir parti bünyesinde bulunmadım. İlk defa bir şeyleri değiştirme konusunda bizlerin aktif rol oynayabileceğine inanıyorum. Seçmenler için diğer yeni ve dinamik rakipleriniz karşısında şansınız olsun istiyorum. Akp hayatınız boyunca kazandığınız tecrübeleri iyi analiz edip neler yapılmaması gerektiğini anladığınızı düşünüyorum. Akp geçmişinizin bende oluşturduğu negatif imajı söylemleriniz ve tüzüğünüz ile çürüttünüz. Yaşıtlarım ve genç nesilin başka bir ülkede refah içinde yaşamayı hayal etmesi dışında bu ülkenin refah düzeyini yükselmek için çalıştığını görmek istiyorum. Eğitim ve bilim alanlarında, üretmekte ve üreticilikte neler yapabileceğimizi gençlerimizin görmesini istiyorum. Hayallerimizin bile hayal olduğu bu dönemlerde bizlere umut kaynağı olmanızı, sağ ve sol kesim olarak ayrılmadan, ideolojiden ziyade demokrasi, adalet ve özgürlük üzerinden bir yönetim sistemiyle bu yolda olduğunuzu görmek istiyorum. Başarılarınız umarım bu ülkenin başarıları olur. Umarım sesimiz olursunuz. Yolunuz aydınlıkla dolu olsun.

19.05.2020 / 03:01

23
Fatma Kübra Çavuş Uşak , Özel Sektör Çalışanı

DEĞİŞİM… İNSANLAR DEĞİŞİMDEN KORKUYOR. ELİNDEKİNİ KAYBETMEKTEN, ELİNDEKİNE TEKRAR MUHTAÇ OLMAKTAN KORKUYOR. DEĞİŞİME İKNA OLMUYOR.. OYSA ZAMAN VE DÜNYA HIZLA DEĞİŞİYOR.. YENİ POLİTİKALAR YENİ BAKIŞ AÇILARI, YENİ SÖZLER VE NİHAYETİNDE YENİ YÖNETİCİLER… LİDERLİK EDECEK DÜRÜST, NET, ÖZGÜVENİ YÜKSEK, DEĞİŞİME UYUM SAĞLAMADA ÖNCÜ VE BU UYUM SAĞLAMA SÜRECİNİ İDARE EDECEK, BUNU NET BİR ŞEKİLDE ANLATABİLECEK, KENDİ ANLATTIĞI KADAR DEĞİL, KARŞISINDAKİNİN ANLAYABİLDİĞİ KADAR ANLATTIĞININ FARKINDA OLAN LİDER YADA LİDERLER GEREKİYOR. ŞİMDİ DEĞİL! ESKİDEN BERİ.. SANIRIM İHTİYACIMIZ OLAN DA BU.. DEĞİŞİM VE VİZYON!! VE ŞİMDİ YİNE BİR UMUT DOĞUYOR. ÖZGÜVENLİ, KENDİSİNİ YETİŞTİRMİŞ, İŞİNİ İYİ YAPAN, YÜKSEKLERİ HEDEFLEYEN, ORTAK HEDEFLER VE İDEALLER İÇİN ÇABA GÖSTEREN, GENÇ, DİNAMİK BİR EKİP. ÇEVİK, YENİ KOŞULLARA HIZLI UYUM SAĞLAYAN, FIRSATLARDAN HIZLICA YARARLANMASINI BİLEN, EMPATİ YAPABİLEN BİR EKİP. İNSANLARININ BİRBİRLERİNİN OMUZLARINA BASMADAN YÜKSELMEYİ BİLEN BİR EKİP. “BEN” DEĞİL, “BİZ” ANLAYIŞI OLAN BİR EKİP. İHTİYACA DEVA OLAN BİR EKİP. VE BU EKİBİN PARÇASI OLMAK. VE BU EKİBE ÖNCÜ BİR LİDER; İHTİYACIMIZ OLAN DEĞİŞİMİ DAYATMA OLAMADAN VİZYON OLARAK GERÇEKLEŞTİREBİLECEK BİR LİDER TÜRKİYE’NİN DÜNYANIN NERESİNDE OLDUĞUNU BİLEN, DÜNYADA SAYGI DUYULAN BİR LİDER. GENÇ, YÖNETİCİ BİR LİDER. HEM HAYALLERİ ÇOK BÜYÜK HEM GERÇEKÇİ BİR LİDER. BAŞI GÖKTE AYAĞI YERDE BİR LİDER. BİR UMUT YEŞERİYOR..

23.05.2020 / 16:39

23
Özcan Akçay İstanbul , Yatırım Uzmanı

Tıp Fakülteleri ile ilgili bir önerim olacak! Türkiye de mantar gibi açılan tıp fakülteleri yüzünden hem eğitim kalitesi düştü hemde 2024 sonrasında iş garantili meslek statüsünü kaybediyor! Benim önerilerim 1.Kontenjanlar düşmeli 2.Tıp fakültesi programları her yıl için ortak hale getirilmeli 3. Tıp Fakültesi 7 yıla çıkmalı bunun son iki yılı intörn doktorlar ciddi para almalı( bu şekilde olursa kimse onları git ders çalış diye bırakmaz) 4.Tıp Fakültesi 6-7 sınıfta intörnler acil servisler ve yoğun bakım servislerinde doktor gibi çalışmalı 5. Tus sınavı yerine 2.-5. ve okul bitiminde sınav yapılmalı bunların ortalaması alınmalı ( tabiki etki oranları farklı olacak) 6. Bu sınavlar sonrasında üniversitelerden çıkan her ögrenci bir uzmanlık dalına yerlestirilmeli 7. Bazı bölümlerin asistanlık eğitimine acil rotasyonu ve yoğun bakım rotasyonu konmalı! Çünkü malesef bazı bölümlerde uzmanlaşanlar bu konulardan bir haber oluyor. Bu rotasyon sonunda yök bir sınav yapmalı geçemeyen rotasyonu tekrar etmeli! Vs vs Saygılarımla

23.08.2020 / 08:56

23
Gökhan Derebeyi İstanbul , Akademisyen

Hayat pahalılığı,İşsizlik ve hukuka olan güvensizlik . Mevcut yönetim Ülkenin bu önemli sorunlarını gündemde tutmamak için her gün yeni bir Suni gündem oluşturuyor.Ne yapsalar gerçeği değiştiremezler.Genel Başkanımızın dediği gibi Lafla Peynir gemisi yürümez.

23.08.2020 / 09:59

23
Mustafa Kanat Gaziantep , Avukat

Bu çocuklar eğitimlerine çok daha zor şartlarda devam ederken, bir yandan da geleneksel tarım ve hayvancılık kültüründen kopmuşlardır. Tarım ve hayvancılıktan kopmuş bu çocukları ise içi boş lise ve üniversitelerde bulunmalarını sağlayarak yine bir boş yığılmayı maskelemişlerdir. - Çocuklarını her şartta okutmak isteyen aileler ( ilk öğretimini alan bir çocuğun ebeveynleri yaklaşık 25-40 yaş arasıdır ) maalesef üretimi bırakarak şehir merkezlerine göç etmek zorunda bırakılmıştır. En verimli çağlarında asgari ücret ile fabrikalarda işçi, apartmanlarda hizmet görevlisi ya da kayıt dışı işlerde çalışarak hayatlarını sürdürmektedirler. Bu iki madde şehir merkezlerindeki alt gelirli nüfus yoğunluğunu arttırdığı gibi, tarım ve hayvancılık alanında az ya da çok üreten bir çok kişiyi kaybetmemize neden olmuştur. Artı bir çiftçimiz var iken eksi iki insanımız haline gelmişlerdir. Kaybolan yıllar geriye gelmeyecektir ve esas problem tam da bu yıllarda meydana gelmektedir, gelecektir. Yukarıda bahsettiğimiz 25-30 yaş arasındaki genç nüfüs köyden şehre göç etmiş ve bir şekilde hayatlarını sürdürmüşlerdir. Fakat artık genç olmaktan uzaklaşmaya başladıkları için iş verenler için ucuz da olsa iş gücü kaynağı olmaktan çıkmaktadırlar. Dolayısıyla yokluk ve ihtiyaçlar taşınamaz hale gelmektedir. Tüm bunlara katlanarak okutmaya çalıştıkları çocukları ise bu kadar fazla fırsat eşitsizliğinin altında işsizlikle imtihan edilmektedir. Kaldı ki maddi durumları ve eşit eğitim alamayışları tercih edilen insan olmalarını engellemiştir ve artık köylerine dönemeyeceklerdir. Şehirde bunlar olurken köylerde kalan yaşlı nüfüsumuz daha da yaşlanmış ve bir çoğu ahirete göç etmiştir. Nüfus yaşlı olduğu için mevcut resmi rakamların ifade ettiği çifti sayısı aldatıcıdır. Bir çoğu doğduğu coğrafyayı terketmeyen ve yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak için minimal düzeyde üretim yapan insanlardır.

08.10.2020 / 22:00

23
Harun Karadaş Konya , İş İnsanı

Üniversite konseyleri.. Bildiğimiz gibi ülkede siyasi,ekonomik,politik gibi alınan pekçok karar tüm Türkiye'yi etkiliyor.Ve bu kararlar alınıp uygulamaya konulurken, 3-5 siyasi anlamda yer edinmiş kişiler hariç kimsenin fikrine başvurulmuyor.Bir tarafta ülkede bu kararlardan etkilenen yaklaşık 80 milyon insan,diğer tarafta azınlık bir karar alma mekanizması.Evet biz ve çoğu ülkede bu böyle..Sanki dünyaya verilmiş bir kader gibi.Ve bu sistem ülkedeki sorunları asıl yaşayan insanlardan ve sorun-çözüm önerisi sözlü veya yazılı bir şekilde alınmadığı gibi 'tüm ümidim gençliktedir' sözüne ters bir sistemdir.Şahsi fikrim uluslararası,ekonomik,siyasi tüm kararlarda etkin rol oynaması gereken ve ülkesi adına çözümleri üretmeyi kendine görev bilmesi gereken,çeşitli alanlarda eğitim gören insanlarımızın sayısının çok fazla olduğuna inanıyorum.Bu ülkenin tüm sorunlarına çözüm,değerli fikirler verecek kendi gençliğimizden başka bir oluşum değildir.Fakat bahsettiğim sistemin 3-5 ayda bir üniversitelere gidip seminerlere katılmak ile yada seçim arefesinde bir gezinti gibi görülen ziyaretlerle olmayacağı gerçeği apaçıktır.Ülkenin tüm sorunları adı altında,en az ayda bir memleketimizin en az bir üniversitesinden yazılı raporlar alınması ve siyasi karar mercilerine ulaştırılması büyük önem arz etmektedir.Bu ülkenin birçok sorunu var ve gençliğin bu konudaki önerileri bir kaç tweet atmakla yada kendi düşüncelerini aklında tutması ile kalıyor.Dediğim sistemin olmazsa olmazlarından biride, bu sistemin herhangi bir yasa,tüzük veya önerge gibi yazılı olarak korunmaya alınması gerektiği gibi, bu sistemin devamlılığı açısından çok önemlidir. Her ay farklı farklı üniversitelere gidip memleket sorunları adı altında yazılı raporlar alınması ve bu sitemi devam ettirebilecek bir mekanizma kurulması önerim var.Bu ülkede alınan tüm kararlardan biz etkilendiğimiz gibi,öneri bazında en mantıklı fikirlerin üniversitede çeşitli alanlarda okuyan insanlarımızdan geleceği inancını taşıyorum.

02.11.2020 / 17:00

23
Furkan Yazıcı İstanbul , Diğer

var olan bu düzende artık hemen hemen herkes politik bir konuma geldi. bu politik düzenden geriye dönme, etik kurallara uygun, liyakatın gözönüne alındığı yeni bir sistem kurulabilirmi? mesela artık son yaşanılan olaylardan sonra hukukta gerçekten tarafsız ve anayasaya uyan bir düzen kurulabilir mi? artık üretime geçebilecekmiyiz, yeni dünya düzeninde birçok ülkü kendisini değiştirip 21. yy uygun seviyede çalışma yaparken biz halen din işleriyle, uhrevi işlerle mi uğraşacağız??

12.11.2020 / 11:41

23
Eyüp Karaman Adana , Öğretmen