Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

KAZANAMADIĞINIZ BÖLGELERDE YOĞUN PROPAGANDA YAPIN. KADIKÖYDE YADA GÜNEYDE YAPTIĞINIZ PROPAGANDA NIN BİR ANLAMI YOK. ORALARI ZATEN KAZANMIŞSINIZ. ŞEHİR ŞEHİR İLÇE İLÇE GİDİN GÖRSELLER İLE ANLATIN.

22.05.2023 / 19:12

25
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Türkiye'de güvendiğim siyasetçilerden birisiniz sn. Babacan 52 yaşında engelli emekli bir hayvan severim kızım var üniv son sınıf öğrencisi lütfen sizden duymak istediğim ülke çokmu kötü olacak korku endişe hepsini yaşıyoruz rica ediyorum bir bilgi istiyorum tv izlemek sosyal medya takip etmek istemiyorum tek isteğim iiyi bir şeyler duymak İstediğimiz ülkede huzur güven

29.05.2023 / 18:05

25
Hatice Korkmaz Manisa , Ev Kadını

Merhabalar, Güçlendirilmiş parlamenter sisteme yönelik bir sistem önerisi vermek istiyorum. Parlamenter sistemdeki en önemli sorun aslında koalisyonların kurulma süreçlerinin ülke açısından belirsizlikler doğurması. Başkanlık sisteminde de seçim sistemi sonucu hükümet açısından belirsizlik olmasa da güçler tek merkezde toplanıyor. Burda benim önerim başkanlık sisteminin seçilme usulünü alıp parlementer yönetilmek. Yani doğrudan başbakanı ve bakanlar kurulunu sandıkta partiler bize getirmeli. Eğer 50+1 sağlanamazsa ikinci tura geçilerek hükümet netleşmiş olur. Yasama için de ayrı bir seçim olmalı ama başbakan ve bakanlar kurulu liste halinde seçmene sunulmalı. Bunun en önemli avantajlarından biri tüm partiler seçilmek için en kaliteli kişileri bakan adayı olarak insanların karşısına çıkarmak isteyecek ki seçimi kazanabilsin. Böylece başbakanın bakanları kendi isteğine göre atadığı bir sistem oluşmamış olacak. Ayrıca önerdiğim sistemde eğer ki partiler koalisyon olarak hükümet kurmak isterlerse seçimden sonra değil seçimden önce ortak bir başbakan ve kabine kurup bu listeyle seçime girmiş olacak ki seçim sonrası belirsizliği oluşmasın. Koalisyonlardaki kime kaç bakan düşecek, kim başbakan olacak vb. kavgalar seçim sonrası değil seçimden önce halledilmiş olacak. 50+1 halktan alındığı için de mecliste güvenoyu tıkaması olmamış olacak, meclis yasama ile uğraşmış, bakanlar kurulu da yürütme ile ilgilenmiş olacak. Cumhurbaşkanı erkler ve partiler arasında uzlaşı görevi üstlenen ve meclis tarafından seçilen sembolik konumda yer alacak ve hükümeti kurma görevini vekile vermek gibi yetkileri de olmamış olacak çünkü zaten güvenoyu halk tarafından verilmiş olacak. Ayrıca bakanlar kurulundaki bakanların ayrılması vefat vb. sebebi ile yedek bakanları da belli olarak seçime girilmiş olacak. Bu çizmeye çalıştığım sistem başkanlık sisteminin yalnızca seçim sistemini alıyor ve iki sistemin en iyi özelliklerini birleştiriyor diye düşünüyorum, paylaşmak istedim. Saygılarımla

04.12.2021 / 00:10

25
Aydın Yılmaz Kocaeli , Müfettiş

Saygı değer parti meclisi mensupları ve Aziz milletim, sizleri saygı ve sevgiyle selamladığımı belirtmek isterim. Son 1 haftadır "TBMM'nin görüşmelerini izliyor ve dinliyorum. Ülkemizin ve Cumhuriyetimizin geldiği nokta, tabiri caizse Uçağın pilotu ölmüş ve son sürat hızla yere çakılıyor" diye betimleyebilirim. Ülkemizin problemlerini kısaca şöyle maddeler halinde yazacağım. .Adalet ve yargı ( Eğitim sistemimiz) .Yasama ve yürütme .Özgür olamama ve eşitsizlik .Korkuya dayalı otokrasi yönetimi .Haksızlık ve aldatmaca .Tek adam rejimi .TBMM'nin artık bir öneminin kalmayış oluşu .İç ve dış politika rejimimiz. Uluslar arası saygınlığımızın ve itibarımızın yok olması .Can ve mal güvenliğimizin olmayışı, ( ki bu turist ve yabancı insanlar içinde geçerli ) .Tüm ordu kolluklarımızın itibarı yerle bir edilmesi, değersizleştirilmesi .Suriyeli, Afganlı, Türkmenistanlı ve bir çok milletin kaçak göç sorunu ( Hudutlarımızı koruyamama, terör örgütlerinin çoğalması ve onları destekleyen siyasi partiler .Din sömürgeciliği ve dini şahsi menfaatlere alet etme .Tecavüz, Cinayet, İstismar, Şiddet, Hırsızlık, Hayvanları katletme, İntihar etme, işsizlik, açlık, yokluk, borçluluk .Ekonomi, Tarım, Üretim, Sanayileşememe .Satılan, özelleştirilen ve kapatılan tüm devlet kurumları, fabrikaları .Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün İlke ve İnkılaplarının itibarsızlaştırılması .Milli değerlere zarar verilmesi .Rüşvet ve adam kayırmacılık .Atatürk'ün gençliğe hitabesinde ne yazıyorsa günümüzde gerçekleşiyor olması cidden üzücü ve büyük bir problem... .Parsel parsel satılan Ülkemiz (Yakındır; yine itilaf devletleri biz borçlarınızı haciz etmeye geldik diyecekler ve çok büyük savaş patlak verecek) Evet saygı değer büyüklerim ve kardeşlerim, tüm ana problemlerimiz maddeler halinde yazılı olanlardır. Sözlerimi şöyle sonlandıracağım, Tek bir Türkiye'miz var ve aradığımız kuvvet damarlarımızda ki asil kanda mevcuttur. Saygılarımla

14.12.2021 / 01:57

25
Haluk Özkaya İstanbul , Öğrenci

Merhaba, Öncelikle DEVA partisinin Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Harekatınızın Türkiye için yeni bir çizgi olması gerektiği kanaatindeyim. Çünkü şuan "kime dokunsanız bin ah işitirsiniz." Durumudur yaşadıklarımız. Doğal olarak her kesimin ortak yada kendine özgü sorunları girdaplaşmıştır. Çözüm mü? İşte durum burda değişiyor. Mesela katılımcı demokrasi ile başlayıp vaatlerde bulunmak bazı söylemler ile hayran kitlesi oluşturmak, oluşturulan kitleye sonra hiçbir sorunu yokmuş gibi davranmak ve bu durumu politikalar ile sürekli beslemek yada bu olguyu tersine çevirmek özetle "iNSAN"odaklı politika üretmek aslında ikisi de mümkündür. Ancak bilinmelidir ki; Türk Siyasi Tarihinde ilk olgunun benzer versiyonları çokça olup ve daimi olarak seçmen tarafından yenileme gereği duyulmuştur. Dileğimiz ikinci olgunun Ülkemizde hayat bulması her anlamda ve anlayışta ilerleme sağlamasıdır. Bu olgunun izlerine parti programınızda geniş yer vermiş olduğunuz yadsınamaz. Ancak diğer parti program ve misyonlarında benzer söylemler mevcuttur. BU bağlamda DEVA'nın Farkındalık yaratması ve fark yaratması , Ülkem için "Neler yapılmalı ."sorusundan ziyade "Nasıl yapılmalıdır" sorusunu cevaplaması önemlidir.

14.10.2020 / 19:46

25
Murat Muçir Van , Yönetici

İnsanlık adına ve bu temelden hareketle, bu ülkeye hizmet amacıyla yola koyulan tüm oluşumları Allah muaffak etsin. Bu ülkede kaynak eksiği yok, yönetim ve yönetememe eksiği var. Adalet olmayan yerde huzur, huzur olmayan yerde bereket olmaz. Ayrıştırıcı dil değil, birleştirici dil kullanın, kurt kuzu ile dolaşmaya başlar. Toplum mutlu olur. İnsanlarda yaşama bağlanma ve geleceğe umutla bakma düşüncesi gelişir. Ne demişti Napolyon:'Obur iktidar Hazımsızlıktan ölür." kim bu dünyayı ahirete taşımış ki, gittiğinde ismin kalsın. Bu ülkede diğer bir eksik, kim ki iktidara gelirse, karşıdakini düşman görür, buda ülkede gelişmenin önündeki en büyük engeldir. Bugün DEVA partisi genel başkanı olabilirsiniz. Ama iktidara geldiğinizde; sağın, solun, muhafazakarın, Kurdün, Çerkez'in, Alevinin Ezdinin....vs herkesin Başbakanı/Cumhurbaşkan/Başkanısınız. Bütün ülkeye ve ülkede yaşayanlara iktidarlık yapmazsanız, orada kalamazsınız. Kalsanız da sallanarak kalırsınız. Buna ne gerek var ki, görevini gereği gibi yap, yiğitçe gel, MERTçe git. Diğer bir husus, siz doğru düşünüp, güzel işler yapınca düşmanın bile size destek verir. Bu ülkede ÇÖZÜM diye bir süreçte destek %74,5'ti. Bu destekçiler her kesimden vardı. Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki, en büyük sorunun ortadan kaldırılış hamlesiydi. Ve destek ondan dolayı büyüktü. Bir diğer konu, bu ülkede yatırımı bireylere değil, HALKa yapacaksınız. Çünkü bireyler ölür, bireyler ihanet eder, bireyler şaşar, ama Halk ölmez, halk ihanet etmez. Yakın tarihte hepimiz bunu gördük, yarın tekrar etmeyeceği ne malum. Hizmeti toplumun geneline yayınki, mutlu bir zümre yerine, mutlu bir toplum oluşturun. Huzurlu ülkeler, sihir sahibi değildirler, mutlu toplum sahibi olduklarındadır. Eğitimsiz toplumlar, elin eline bakarlar. Eğitim politikaları siyaset üstü olsun, ülkenin yararına, bilim ve akla yatkın olan politikalar üretin. "Bu teknolojik çağda, bir ülkede huzur yoksa, işsizlik artıyorsa, insanlar mutsuzsa" yönetemiyorsun. Saygılarımla

03.11.2020 / 16:44

25
Cevat Çakar Diyarbakır , Öğretmen

MERHABA BEN %50 ENGELLİ KADROSUNDA ÇALIŞAN KAMU PERSONELİYİM 20 YILDIR ÇALIŞIYORUM BU ZAMAN ZARFINDA EKONOMİK SOSYAL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER EĞİTİM VE ALT YAPI ALANINDA İNİŞLİ ÇIKIŞLI BİR DÖNEMDEN GEÇEREK ÖNÜMÜZÜ GÖREMEZ BİR DURUMA GELEREK BU SON DÖNEMDE BİR KAOSUN İÇİNE GİRDİK SİZDEN BEKLENTİMİZ TEKRAR PARLAMENTER SİSTEME GEÇEREK BARIŞ DEMOKRASİ HUZUR VE REFAH ÇERÇEVESİ İÇİNDE T.C. ÇATISI ALTINDA YAŞAMAK SİZLERE GÜVENİYOR VE DESTEKLİYORUZ. YOLUNUZ AÇIK OLSUN BERABER OLSUN

30.12.2020 / 14:23

25
Osman Tıbıkoğlu Ankara , Kamu Çalışanı

Ülkede sadece konuşan değil, söylediği vaatleri nasıl yapacağını açıklayan ve bununla alakalı kanıtlarını sunan muhalefet istiyorum. Öğrencilerin ve gençlerin bu ülke için gelecek olduğunu savunan ve bu gerçekten artık kaçmayan politikalar sunan bir iktidar istiyorum. Gerçekten hakkı olanı hak etmiş olan kişiye veren, Anayasa'da ki Sosyal Devlet statüsünü tam olarak insanlara hissettirebilen bir iktidar istiyorum. Sadece belirli bir kesimin değil herkesin refah seviyesinin arttığı halk olarak belli bir standartta yaşayan bir ülke olmamızı sağlayacak bir iktidar istiyorum. Dış Politika da diğer ülkelerle kavga etmeyen herkesin insan olduğu gerçeğini unutmayan ve ülke çıkarları doğrultusunda belirli konularda taviz verilebilen bir iktidar hayal ediyorum. Kısacası halkın refah seviyesini arttıracak her türlü adımı atabilecek kişileri iktidarda görmek istiyorum.

05.01.2021 / 22:27

25
Ömer Alp Çiftyıldız İstanbul , Öğrenci

Merhabalar, zamanında parlementoda azınlık partiler temsil edilebilsin diye LDP'nin koalisyon projesi vardı böylece parlementosunda liberal demokrat parti olmayan tek avrupa ülkesi olmayacaktı tabi bu proje suya düştü.Ve açıkçası hevesinizi kırmak istemem fakat şuanki anketler vs. bakıldığında siz de %10 barajını geçemeyeceksiniz peki ya bu durumda en azından parlementoda gerçek ve ciddi bir liberal parti olması için millet ittifakıyla (veya kendiniz de bir ittifak oluşturabilirsiniz fakat bunun da yine %10 alabileceğini pek zannetmem.) koalisyon içine girip ülkedeki mevcut siyasi iklim düzelene kadar veya %10 barajı kalkana kadar koalisyonun çatısı altında siyaset yapmayı düşünür müsünüz? Bence egolar bir kenara atılmalı ve ülkemizde liberalizm ve onun yan dalları (liberteryenizm gibi)'nın da görüşlerinin parlementomuzda yer almasını sağlamak gereklidir.Aynı zamanda 2023 seçimlerinde Ali Babacan adaylığının da seçimde en muhtemel muhalefet adayının oyunu böleceğini düşünmekteyim acaba siz mevcut sistem değişene kadar en muhtemel muhalefet adayını mı desteklemeyi düşünüyorsunuz yoksa %51 ile kendinizin seçileceğinizi mi düşünüyorsunuz? (Ben yine bunun gerçekçi olmadığını düşünüyorum en azından ülkedeki siyasi sistem değişene kadar en muhtemel muhalefet adayı kim ise ona destek verilip daha sonrasında karar alma mekanizmasında daha katılımcı bir düzen kurup Ali Babacan'ın da alından seçimlere müdahale&öneri yapabileceğini düşünüyorum) Yalnış anlamayın ben bir lise öğrencisiyim hiçbir başka partinin sözcülüğünü ve trollüğünü yapmak için veya sizi karamsarlığa sürüklemek için yazmadım buraya bunlar benim izlenimlerim. Son olarak da ne olursa olsun ister seçilin ister seçilmeyin mevcut hükümet bittikten sonra başa kim gelirse gelsin sizin şu Avrupa Birliğine girme veya en azından vize serbestisi konularına destek vermenizi gerekirse bundan sonraki iktidar partisine bizzat başvurup söylemeniz bunların nasıl yapılacağı hakkında bilgi vermenizi istiyorum, lütfen :( .

17.02.2021 / 00:47

25
Çağrı Çelikoğlu İstanbul , Öğrenci

Deva partisi kırulduğunda büyük umutlarım vardı, ne yazık ki ana muhalefetin sözcüsü olmuş gibisiniz. Özellikle İstanbul Sözleşmesi konusunda hukuğa aykırı bir sözleşmenin feshine karşı olduğunuz açıklamayı görünce epey şaşırdım. Ali bey oy toplamaya çalışırken mevcut oyları da kaybedeceksiniz bu gidişle

23.03.2021 / 13:05

25
Oğuzhan A Ankara , Öğrenci