Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

HER İYİ NİYETLERİNİN ALTINDA KÖTÜLÜK YATIYOR. AMAÇ BAŞKA! İstanbul da bir bardak çay fiyatı, orta halli bir çay ocağında 7,5TL. Bir Simitin fiyatı da 7,5 TL. 5 Kişilik bir Ailenin Sabah, Öğlen ve Akşam Yemekleri 5 bardak çay, 5 adet Simit den olursa Maliyet=225 TL eder. Asgari Ücret Tespit Komisyonun belirlediği 215,70 TL. günlük tutardan 9 TL daha fazla. Bunu Aylık hesap edersek 225*30=6.750 TL. dir. Altını çizerek söylüyorum. Sadece ÇAY VE SİMİT den oluşan yemek..! Bunun içinde başka hiçbir şey yok. Asgari Ücreti belirlerken Bu Örneği Baz alın. Nede olsa Ekonomi Uzmanı ve Sizin Başkanınız Tayyip Erdoğan’ın servis ettiği bir model. Bunu sakın unutmayın. Çay ve Simitten oluşan Yiyecek Menüsünün üzerine en az 5.000 TL. Kira Ödemesi yapmalısınız. Ulaşım Gideri için de en az 711 TL. ( Toplu Ulaşım Şimdiki Bedeller 602 Yetişkin 109 Öğrenci) Vermelisiniz. Peki Diğer giderler ne olacak Onu da, VARSA vicdanınıza bıraktım. Tabi gelecek Zamları düşünerek de Katkı sağlayan bir Ödeme Payını da unutmamalısınız. Haaa unutmadan 32 Lİ BİR TUVALET Kağıdı 200 TL. den daha değerli oldu. Bunu Düzeltecek olan kimse derhal Düzeltmelidir. İşte Türkiye’nin Gerçek Yüzyılının Resmi Böyle. Şimdi Bu Tabloyu resmeden Ressam, çizimleri nasıl yapmış? bir bakalım. Uyguladığınız Tüm Ekonomi Modelleri ya çöktü ya da fayda etmedi. Örneğin Gıda Ürünlerinde yaptığınız %1 KDV indirimi, fiyatlara etki yaptı mı? Yapmadı. Yükselişler hız kesmeden devam etti. Peki Neden? Üretim Politikanız olmadığı için, İthalata yöneldiğiniz için (İTHALAT Firmaları Partinize bağlı), Gıda ve Diğer Ürünlerin, Perakende Satışlarını, İlk zamanlar Partinize bağlı, İsimleri 10 Adedi bulan, Market Zincirleri üzerinden yaptırmıştınız. Bunu hepimiz biliyoruz. Hatta Partinizden Millet Vekili olan Zincir Market Sahipleri var. Ve Bu gün; Büyüttüğünüz, Tekelleştirdiğiniz Bu Marketler, Piyasa kontrolünü ele aldı.

01.12.2022 / 12:00

0
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Efendim Sizin dikkatinizi bir noktaya çekmek isterim eyt olayında 8 Eylül 1999 dan önceki sigortalılar için geçerli deniliyor bu durumda 9 Eylül 1999 de sigortalı olanlar için büyük bir kayıp ve haksızlık olduğunu düşünüyorum.1 gün ile 15 yıl kaybı hiçbir adalete sığmaz.Kademeli geçiş formülü olursa daha adil olur bir ay veya bir kaç ay ile dahil olmayanların hakkı yenmesin diye düşünüyorum.Mesela Ben Şubat 2000 girişliyim ve 7500 gün sigortam var.Bir haksızlığı giderelim derken başka haksızlığa sebep olunmasın.1999 dan önce çalışmalarımın sigortası yatırılmadığından da mağdurum.Bu konuda çalışma olursa daha hakça ve adil olur kanaatindeyim teşekkürler efendim kolay gelsin iyi çalışmalar dilerim.Anayasanın eşitlik ilkesi gereği iki kişi arasında 1 gün ile 15 yıl fark olması hakça ve adil değildir bu hususların da dikkate alınmasını arz ederim.Saygılarımla

11.12.2022 / 22:26

0
Murat İnce Sivas , Özel Sektör Çalışanı

30 yıllık devlet memuruyum. Yıllardır herkes zam konuşur hiçbir siyasiden şunu duymadım eşit işe eşit ücret. Devletin kurumlarında aynı kadroda aynı derecede aynı işi yapan insanlar farklı ücretler alıyor. Örneğin ben hacettepe üniversitesinde çalışıyorum teknikerim bir başkası mecliste çalışıyor teknisyen. Teknisyen olan tekniker olandan birkaç bin lira fazla alıyor bir tuhaflık yokmu. Düşünün kimi kurumların kızılayda sıhhıyede olmasına rağmen servisleri var kimi kurumlar yemeği ücretsiz veriyor sanki bir kısım kurumlar başka ülkenin kurumu gibi. Benim sizden ricam en azından bunları dile getirmeniz zam istemiyorum eşitlik olsun yeter. Birde 3600 gösterge konusu var imamın hemşirenin ve diğerlerinin aldığı 3600 göstergeyi biz yüksek okul mezunu birinci derecede olan teknikerler neden alamıyor sizce doğrumu. Dediğim gibi tek talebimiz eşitlik en azından gündeme getirilmesi. Kolay gelsin başarılar dilerim.

23.12.2022 / 12:33

0
Hüsamettin Erdal Ankara , Kamu Çalışanı

Ek gösterge artışı ile memurun maaşı düşüyor mu? Ek gösterge artışı ile çalışırken net maaşta 358 TL düşüş oluyor. Bir tür Bireysel emeklilik gibidir. Ek gösterge artışı ile daha çok çalışırken aldigin maaşta kesinti yapılacak. Daha sonra ömrün yeterse 65 yaşından sonra emekli maaşin artacak. 2008 öncesi memur olanlar için 5434 sayılı emekli sandığı kanununa tabi olanlar için 3000 ek göstergeden 3600 e çıkması durumunda 1) Daha çok para kesileceği için çalışırken aldigin net maaşta 358 TL düşüş olacaktır 2) Emekli ikramiyesi yükselecektir (ortalama 25 bin TL artacaktır ) 3) Emekli maaşı yükselecektir. (Ortalama aylık 600 TL artar ) 2008 sonrası ise giren için 5510 sayılı yasaya tabi olanlar için 3000 ek göstergeden 3600 ek gostergeye yükselmesi durumunda 1) Çalışırken aldığı maaş aylık 95 TL artar 2) Emekli ikramiyesi yükselir (ortalama 25 bin artacaktır ) 3) Emekli maaşı aylık 50 TL artar 65 yaşına kadar ömrünün yetip yetmeyeceğini bilemedigin bir durum için ek gostergenin ne avantajı var. Zaten çalışırken maasin düşüyor. Maksat üzüm yemekse 2008 öncesi ve 2008 sonrası memurların emekli ikramiyesi ve emekli maaşına seyyanen zam yapılması uygun olur. Gerisi memurun lehine olmaz

30.08.2021 / 13:48

0
Teknik Biyolog Mersin , Bilim İnsanı

Şehirler de yitip giden mahvolan hayatlar. Şehirler artık kalabalığı kaldıramayacak kadar buyuyerek ve uretmeden tuketen ınsanların yığıldığı hasta olduğu hayatlarından tabiri caiz ise nefes lamayıp boğulduğu yerler haline geldi. Kırsal hayatı kırsalda yaşamayı en azından tuketen bir BORÇLU DERTLİ BİR AİLEDEN kendine yeten yetebilen boçsuz doğal yaşayan nedfes alabilen insanları teşvik ederek detseklemek gerekir. Bugünkü teknojide ve taarımlarda bir günde ev yapabilecek durumdayız. Bu proje ile kırsalda evlenerek yaşamak isteyen ailelere 1 dönüm e kadar alanlarda oturabilecekleri ancak satamayacakları proje dahilinde buyutulebilir evler tahsis edersek bu alnalrad üretimi destekleyerek insanların borçsuz temiz bir alanda yaşamalarını teşvik edebilriz. Şehirde sürekli tüketen borçlu ve değerleri yitip giden aileler yerine kırsalda ailesiyle daha keyfili mutlu ve uertken aileler çoğaltmak mümkün. her köy için 5 er aile ile başlayabilsek ve en azından her köye 10 aile olabilecek olsa şehirlerden ciddi bir yük çekebilmek mümkün. Bunu ilk önce eskişehir gibi anadolu kırsalından başlayabilirz belediye ve firmalara vergi muafiyetli desteklerle proje kendikendini detekleyebilir. Basit bir örnekleme ile devlet bir aileye 10 koyun 8 dişi 2 erkek doğru uygun bir ırk borç verse ve bu köydeki on ailenin 100 koyununa bir alanda sıra ile bakma imkanı verilse.100 koyundan yol içinde Romanow ukrayna turu koyunlar -20 ile +40 derece de ıgdırda bir vatandaş yetiştirmiş ve nerdeyse 8 kat yavru elde etmiş. yani 100 koyun bir sene sonra 800 koyun olabiilir devlet 100 koyununu 2.sene sonra başklarına 10 ar tane vererek yinehiçkoyunu olmayan bir köyde 1yolda fazladan 700 koyun üretimi başarabilir. Bu özellikle otlağı bol yem sorunu su sorunu olmayan iklimlerde yetiştirilirde hem alanı tarlalrı gübreler hem sapı samanı otu yer et olur değer olur sahıbıne yuk olmadan değer katar bir 100 koyunluk sürüye bir at ile eşlik eden 1-2 kangal köpek kolaylıkla bakar.

31.08.2021 / 14:03

0
Seyfettin Topuz Muğla , Yönetici

Eğitimdeki büyük tehlike, Dershanelerin kapatılmasıyla, yeni bir sektör doğdu. Lisede üniversiteye hazırlana, devlet okulunda okuyan öğrencilerimiz öğretmenleri gerektiği kadar kendileriyle ilgilenmediği gibi şikayetler duymuştım.Bu konuyu araştırdığımda bunun doğru olduğunu gördüm.Sebebininde öğrencilerin ücretli ders almaya zorlamaya yönlendirme amacı olduğunu gördüm. Öğretmenlerin aynı okulda bir yada birkaç öğrenciye aynı anda saat başı 150-200 lira civarında ders veriyorlar. Bu olayların azınamayacak kadar yükseldi.bu tür işi yapan öğretmenler okulda ise bilerek kendi performanslarını düşürdükleri. Ders almayan öğrencilerin sorularına bilerek cevaplamadıklarını üzülerek öğrendim.Bu olayların ilerde dahada büyük problemlere yol açtığını göreceğiz.

01.09.2021 / 03:18

0
Huseyin Işık Kastamonu , Grafiker

Ben burada para sıkıntısı çekiyorum akp nin hoşunuza gidiyor Benim bu fakirliğim insanlar süründükçe mutlu olanlar cebine para koyanlar degil.. biden çin size diyor ki gerekirse vatandaşlarını öldür benle ortaklık yapmak bunu gerektiriyor O yüzden sizde vatandaşlarınıza dikkat etmiyorsunuz Onları yalnız bırakıyorsunuz benim İsrail'i desteklemem sorun değil orada Siz İsrail meselesinden sorun çıkartıyorsunuz bana..

01.09.2021 / 17:39

0
Fulya Mc Greevy Ankara , Diğer

Hükümetin sosyal medya düzenlemesine yani yasaklama planına karşı Deva partisi bir reklam çalışması yapabilir. Şöyle:Kamera karşısına geçen oyuncular birkaç gün boyunca kulaktan kulağa fısıldaşacaklar.Reklamın sonunda "Bu insanlar acaba ne konuşuyor?" anonsu gelecek.Hatta parti yöneticileri de fırsat buldukça haber kanalları önünde kulaktan kulağa fısıldayan görüntüleri verecek.Birkaç gün sonra ise bu reklamın ardından izleyenlere "İnsanların düşüncelerini sosyal medyaya yasak getirerek engelleyemezsiniz.Kulaktan kulağa yayılan düşünceler içerisinde yanlış olan varsa bu yine sosyal medya içinde doğru düşünceyle düzeltilebilir.Bu işin DEVA sı yasaklardan kaçmaktır."

02.09.2021 / 10:09

0
Çetin Akyasan Samsun , Öğretmen

Biyolojik programlar kapaniyor mu? 2021 YKS tercihleri ile biyolojik programlara ilgi yok denecek kadar azalmıştır. 40 'a yakın program hiç tercih edilmemiştir. Tercih edilen programlarda ki öğrenci sayısı ise 10 kişi sayısına yakindir. Yüksek Öğretim Kurumunun temel bilim olan biyolojik bilimleri tercih edeceklere verecek burs miktarini artırması hiç ise yaramamistir. Türkiye’de mevcut biyolojik bilimler ( Biyoloji ,Moleküler Biyoloji ,Biyoteknoloji ,Biyomuhendis ,Biyokimya ) bölüm kontenjanlarının %65 ’si boş kaldı. Biyolog akademisyenleri daha önce uyarmıştik. Biyolojik Bilimler bölümleri öğrencisizlikten tek tek kapandığında kafasını kuma gömen, kendini yetiştirmediği gibi öğrenciyi de yetiştiremeyen, o körpe zihinlere mesleki ,teknik meslek aşkını aşilamayan öğretim elemanlarının da işsiz kalacağı güne şimdiden hazırlansınlar demiştim. Çalıştığı üniversite dışında sektörün hiç bir sorunu ile ilgilenmeyen, biyologlarin mesleki teknik kanununa duyarsız kalan ,biyologlarin görev ,yetki ve sorumluluklarını dahi bilmeyen , mesleki derneklere destek olmayan ,biyologlari bir araya dahi getirmeyen ,mezun ettiği biyologlari değilde kendi istikbalini düşünen hocaların baş sebebidir bu tablo. İş bulamayan bulsada aldığı maaş ile geçinemeyen, diploması ve aldığı tonlarca sertifikası beş para etmeyen, görev tanımı dahi net olmayan , itibarsız hale getirdiğiniz bu mesleği kim niye seçmek istesinn ki !!!! Biyolojik programlara ilgisiz kalinmasinin en başında ise biyologlarin görev ,yetki ve çalışma alanlarını ilgilendiren müstakil bir kanununun olmayışı gelmektedir . Şu an görev tanımı dahi olmayan biyolog ünvanı vardır. Kamu kurumlarında dahi çalışma alanları düzenlenmemistir. Kamuda dahi görev tanımı olmayan mesleğin özel sektörde çalışması nasıl düşünülebilir. Mesleki odalasmasi dahi yoktur. Biyolojik çağin ülkemizde yaşanmasi için ,biyoteknolojik ürünlerde cari acigi kapatmak için biyolojik bilimler kapanmamalidir.

03.09.2021 / 10:56

0
Teknik Biyolog Mersin , Bilim İnsanı

selamun aleykum, bir konuda acilen milli eğitim bakanlığının uyarılması gerekiyor, memleket meselesi mevzu yeni öğretim yılıyla alakalı, korona sebebiyle malum büyük çoğunluk hiç eğitim görmedi, uzaktan eğitime katılanlarda da illa ki yüz yüze gibi verimli olmamıştır, ben mebim'i aradım öğrenilmemiş üstüne bilgi bina olunacak konuları her sınıfın ders kitaplarını tek tek inceleyerek çıkarıp telafi eğitimi öncelikle vermeniz gerekir, çocuklara da sınıf geçtikleri söylendi, o zaman ders kitaplarında müfredatta değişiklik yapıp konuları gelecek iki yılda eklenerek boşluk bırakılmamalı, öğrenilmeden geçilen konu kalırsa kolonları kesik derme çatma bir ara kat üstüne yeni katlar çıkan kötü müteahhitler gibi olursunuz uzaktan eğitimde öğrenmiş olanlara da tekrar olur zararı olmaz vs dedim Cevaben ilgi ve hassasiyetime teşekkür edildi, ancak sözlü olarak görevli şahıs müfredat değişikliğiyle ilgili çalışma olmadığını söyledi, Bir parti başkanından ibaret olup, başkan ekonomistse diğer konular ikincil duruma düşmemeli Eğitimdeki bu eksiklik belki elli sene ekonomiyi de aşağı çeker, madem eğitim politikaları başkanlığı biriminiz var, meseleyi önce genel başkanınızın, sonra Türkiye'nin gündemine her keste farkındalık olacak şekilde taşımalısınız

04.09.2021 / 16:28

0
Erkan Topkaya İstanbul , Doktor