Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Akademi ve üniversiteler, partili, atanan rektörler ile, siyasi otoritenin kadrolaşmasını sağlamak için getirilen mülakatlarla kamu kurumlarında, büyük bir çöküş yaşanmıştır. Bilim ve aydınlanmanın, ilerici fikirlerin önü kesilerek ülke kalkındırılamaz. En büyük sorun, adil ve hukuka uygun şekilde, rektörlerin ve dekanların üniversite kurulları tarafından seçilmesi, sosyal bilimler alanında özgür çalışma atmosferinin oluşması mümkün kılınırsa, ülke gelişebilir.

11.11.2020 / 16:04

5
S. Öztürk Ankara , Öğrenci

Din ve siyaset ilişkisi konusunda düşünceleriniz nedir? “Temel ilkelerimizi partimizin kuruluş gününde açıkladık. Dinimizin.... diye devam edıyor ve sanki vaaz verir gibi dinimiz dinimiz dinimiz... Deva partısının dini mi var? Bu benim gibi seküler ve çağdaş insanlar için gericilik ve eğer bir kurumun veya kuruluşun dini varsa bencesi sencesi bile yok; gericidir! Gerici mısınız?

11.11.2020 / 15:37

51
Mehmet Bulak İstanbul , Eğitmen

Sizi ve partinizi hiç tanımazdım. AK Parti den istifa etmiş bir bakan olduğunuz biliyordum. Sizi hiç dinlemeseydim, "bunlarda aynı yolun yolcusu" derdim. Fakat sizi FluTV'de izleme fırsatı buldum ve ön yargılarımdan sıyrıldım. Sonra daha fazla dinlediğimde içimde bir umut doğmasına sebebiyet verdiniz. Açıklamalarınızdaki özgürlükçülüğün, tek taraflı olmayacağına inandım ve aksi beni tatmin etmeyecekti. Ben Atatürkçü düşünceye sahip biri olarak gösterilebilirim sol cenahtan görülebilirim ama özgürlükçülük fikrinin doğru uygulanması bütün ideolojilerden daha önemli. Sizin bu ülkeyi refaha ulaştırabileceğinize dair içimde bir inaç var. Şuanda yersiz bir inanç belki bu ama, öyle işte...

11.11.2020 / 15:14

56
Asilkan Demirer İstanbul , Grafiker

Ben 14 yaşındayım, AKP veya CHP'yi sevmeyen bazı büyüklerim Ali Babacan hakkında iyi şeyler söylemiyor, ama konuşmalarınızı dinlediğimde çok rasyonel fikirleriniz olduğunu ve umutlu olduğunuzu görüyorum. Politikada tabiki yalan dolu. Bir insan herkesi kandırabilir. Örneğin Trump gibi "believe me" diyebilirsiniz ama vücuda dezenfektan enjekte etme fikrini savunacak kadar da cahil olabilirsiniz. Belki sadece yazılmış metinleri seslendiriyorsunuz. Bu konuda ben sizin geçmişinize bakmak istiyorum ve büyüklerime soruyorum onlar da iyi şeyler söylemiyor, ben bu konuda ne yapmalıyım. Size nasıl güvenmeliyim, siz kendinize nasıl güvendirebilirsiniz?

11.11.2020 / 15:04

45
Ayberk Atalay Balıkesir , Öğrenci

Partinin kuruluş aşamasında olduğunu biliyor ve bazı yavaş işleyişleri göz ardı edebilsem de gençler ile ilgili hala bir gençli teşkilatlanma kuramayıp sadece yapılan medya programları aracılığıyla gençlik içinde yayılmak istenmektedir fakat bu imkansız bir düşünce tarzıdır. GENÇLİK YAPILMAK İSTENEN DEVRİMİN ATEŞİDİR. Pandemi koşulları dolayısıyla bu teşkilatlanmanın yavaş ilerlediği bahanesi bence kabul görmemelidir. Online platformları bu kadar canlı ve doğru kullanan bir partinin bu dönemde bunları aşması gayet kolay olacaktır. Sorumluluk almak isteyen gençler, birbiriyle tanışmalı sinerji oluşturmalıdır. Seçimin belli bir yaş üstündeki kitleyle kazanılamayacağı açıktır. Gençliğimiz kendine bir liman aramaktadır. Gençliğe ulaşmanın yolu mikrofonlar değil, samimi sohbettir. Eğer ki bir süre daha bu aksaklık böyle devam ederse gençlik aradığı limanı bulmak için kendisine başka rotalar belirleyecektir. Bu çalışmalar çok basit ve etkili şekilde yapılabilir. Gençliğin hevesi kırılmamalı, ateş harlanmalıdır. İyi çalışmalar...

11.11.2020 / 14:41

11
Furkan Aydın İstanbul , Öğrenci

Ali Babacanı dinlediğimde özgürlük konusunun üzerinde çok duruyor , bu konunun bir dalı olarak şuna değinmek istiyorum net olarak ülkemizin şu andaki durumunun en büyük etkilerinden birisi Terör olayları PKK terörü , 2015 diyarbakır olayları , kayyum meseleleri , daeş terörü , istanbul canlı bomba olayları v.s. , bu konularda özellikle ülke içinde pkk terörü konusunda nasıl bir siyaset uygulayacaksınız ? özgürlükler v.s. suistimal edilebilir , 2015 teki terör olayları tekrar yaşanabilir , belediyenin araçlarıyla hendeklerin açılması silahlanmalar v.s. olaylarını kast ediyorum, bunların yaşanmaması için nasıl bir politika izlemeyi düşünüyorsunuz ? bu konuyu değerlendirir misiniz.

11.11.2020 / 14:37

2
Salih Şeker İstanbul , Mühendis

Bu görüşüm direkt olarak Ali Babacan'a veya üst düzey parti makamınadır. Az önce Cüneyt Özdemir'in canlı yayınında sizi izledim daha sonrasında da Ruhi Çenet ile yaptığınız videonuzu izledim. Sayın Ali bey kendimi tanıtayım şu anda Dokuz Eylül Üniversitesinde 5. sınıf tıp fakültesi öğrencisiyim ve İzmir Fen Lisesi mezunuyum. Az buçuk ülke gündemini ve hayatı takip etmeye ve çıkarımlar yapmaya çalışıyorum. Aslına bakarsanız biraz bilinçli tam olarak halktan biriyim. eğitim reformundan bahsediyorsunuz ve eminim ki bunun için öğretmenlerden, eğitimcilerden vs. oluşan bir ekibiniz de vardır ve çalışmalar yapıyorlardır. Fakat eğitim reformu sadece bu ekiple kesinlikle yapılmaz. Asıl olarak öğrenciyi dinlemelisiniz Ali bey. Sistemin içinde yaşayan ve bilinçli olarak yaşayan bir öğrenciden duyacaklarınız ya da alacağınız bir fikir tamamen bambaşkadır, bu fikri size bir öğretmen dahi asla veremez. Yıllardır öğrencilik hayatımı sürdürüyorum size bir örnek vermek isterim daha iyi anlatmak için. Bizim öğretmenlerimiz çok kötü Ali bey. Yıllardır öğrenciyim dolayısı ile birçok öğretmenim oldu. Öğretmenlerimizin kendi dallarını bilmesi bizim için hiçbir anlama gelmiyor; önemli olan bildiklerini bize anlatabilmesi ve bunu biz öğrencileri derste uyutmadan yapması. Bazı hocalarım var ki öğretme işini çok iyi yapıyorlar ve hiçbirimiz derste uyumuyoruz ya da sıkılmıyoruz fakat bazı hocalarımız var ki hiçbirimiz maalesef ki onlardan bir cümle öğrenmiyoruz. Öğretmen olmak için eğitim fakültesini bitirmenin yeterli olduğunu kesinlikle düşünmüyorum Ali bey. Öğretmenlerin seçilirken bir kurulun önünde gerçekten öğretebiliyor mu diye test edlmesi gerektiğini düşünüyorum. (özellikle gelecek nesiller için daha önemli olduğunu düşünüyorum)Bu sadece anlatmaya çalıştığımı daha iyi ifade edebilmek için verdiğim bir örnekti. Velhasıl bu metni partinizdeki uygulamalarda sadece bir bakış açısı olması ve size ulaşması umuduyla yazıyorum. Sizinle bir gün daha doğrudan bir şekilde konuşmak dileğiyle.

11.11.2020 / 13:54

53
Yiğit Can İzmir , Doktor

Merhaba, Sizleri yakindan takip ediyor ve ilgi ile izliyor, dinliyorum. Biz Vatandaslara söz hakki verdiginiz icin de ayrica cok tesekkür ediyorum. Benim düsüncelerim, Türkiye malesef yapisal ve stratejik anlamda cok geri kalmis ülke olarak görüyorum. Birkac örnek vermek gerekirse, Bir cok fabrikalar isletmeler hep büyük sehirlere kurulmus bir cok geri kalan sehirlerde neredeyse birtane fabrika yok. dolayisiyla kücük sehirlerden büyük sehirlere göc akimi her gecen gün artmak ile beraber, insan icin bir mecburluk kavrami oldu. (elbette bu konun ticaret, ham madde yakinligi vs. olabilir. Fakat bir vatandas olarak yüzeysel bakmakda son derece hakli oldugumuzu düsünüyorum) ve bunun ile beraber gelen bir cok sorunlar teskil ediyor. Insan gücü fazlaligi, issizlik, insan hayati degersizligi, hava kirliligi, hayat pahaliligi, egitim yetersizligi, siddet, ihtihar, bosanmalar, kurallari cigneme vs. bunlar hepsi birbirine bagli bir zincir. Bunu görmek cokda zor olmamak gerek ve bugüne kadar atilan bir adim görmedim. Fabrika ve isletmeleri tüm Türkiye`ye ve hatta en ücra köylere dagitmak. isgücü istihdam yaratmak. ve cogu insan kendi memleketinde köyünde hobisi ile bahcesi ile mutlu bir hayat kurabilir sürebilir.

11.11.2020 / 13:32

22
Emrah Karabulut Giresun , Teknik Eleman

Sayın Ali Babacan'ı gerek YouTube'da katıldığı canlı yayınlar olsun gerekte 'çıkabildiği' kanallarda ilgiyle takip ediyorum.Ülke'nin içinde bulunduğu siyasi,ekonomik,kültürel durumu çok iyi analiz etmiş ve toplumdaki korku,baskı havasının da farkındadır.Çok isterim ki halkın tabanına ulaşıp;kendini ifade edip oylarını arttırsın ve bu ülke işini bilen,ahlaklı insanların yönetiminde olsun.Bir üniversite öğrencisi olarak her ne kadar şu an bir siyasi hareket içinde bulunmayı kenara koyun karşıt görüş bir gönderi beğenmek veyahut sitesine girmek bile benim birkaç sene sonra işe girmeme taş koyabilme ihtimali taşısa da Ali Babacanın dediği gibi 'korkmuyorum'. Bu ülkenin hakettiği yere gelebilmesi,gelişmekte değil gelişmiş bir ülke olabilmesi adına yardımcı olmak çok isterim.Dini sömürmeyen,Atatürk ilke ve inkılaplarına saygılı,liyakata önem veren bir parti çizgisinde bulunmanız yıllardır eksikliğini çektiğimiz bir siyasi karakter açısından yüreklerimize su serpiyor.Başta Sayın Babacan ve diğer tüm ekip arkadaşlarına ayağınıza taş değmemesi ve hep bu çizgilerde kalmanız dileğiyle.Saygılarımla.

11.11.2020 / 13:28

14
Ece Nur Bulut Samsun , Öğrenci

Bu mesajımı Sayın Ali Babacan'a bizzat iletmenizi rica ediyorum.Okumaya değer olup olmadığına kendisi karar versin lütfen. Ali Babacanın devlet yönetim politiklarını çok bilmiyorum açıkçası. Fakat bu devlet sosyal bir devlet ise sosyal devlet olmanın gerekleri yapılmalıdır.Sosyal devlet nedir? Halkına karşılıksız ve mecburen sunmak zorunda olunan hizmet anlayışına sosyal devlet anlayışı denir. Elektrik ,doğalgaz,su,internet,her türlü gıda, ulaşım,sağlık ve eğitim bir devletin halkından karşılık beklemeden vermesi gereken hizmetlerdir. Elektrik ,su ,doğalgaz,internet ten alınan vergilerin kaldırılması ve bunları yerine sosyal devlet vergisi adında bir vergi konularak sadece bu verginin alınması ve bu sosyal devlet vergisinin ise en fazla yüzde 5 olması halkın umumi ihtiyaçlarına daha ucuz erişimine sebep olacaktır.keza ödenen faturaların büyük kısmı vergiye gidiyor. Dİğer bir konu üretimdir. Bir ülke ancak üretmetye başlayarak bir yerlere gelebilir.Devlet üreticinin ülkeye girmesiini ve iş adamının fabrika yapmasını beklememeli. Türkiye bunu bekleyecek bir konumda değil şuan. Devlet 1 defaya mahsus TOKİ ile 15000 fabrika -üretim tesisi yapıp bunları ülkede üretilmeyen katma değerli ürünleri üretecek olan her türlü yatırımcıya karşılıksız vermelidir.Bunun için gerekirse borç alınmalı .Yani devlet fabrika benden arazi benden destek benden gel yeterki üret demeli. Japonya ,Güney Kore -Almanya nın kalkınma modeli izlenmeli.Devlet eliyle fabrika açılmalı ve bunlar karşılıksız verilmelidir.Bunun verimini dışa bağımlılığın azalmasıyla fazlasıyla alacaktır devlet. Tarımda mutlaka merkezi bir kooparatif kurulmalı. Çiftiçinin ürettiği her ürüne devlet alım garantisi vermeli. Her tarım ürünü için ayrı arge merkezi kurulmalı. bu arge merkezi bu ürünlerin markalaşması ve katma değere dönüşmesi için fikir üretmeli. Stratejik katma değerli ,altın tabiri yapılan gıdaları(safran,kenevir vs) devlet bizzat kendisi üretmeli ve dünya liderliği hedeflenmeli.Devlet ÜRETMELİDİR

11.11.2020 / 13:22

61
Mehmet Akif Tezcan İstanbul , Mühendis